22 Mart 2014 Cumartesi

BİRAZ NOSTALJİ:))













ANNE SÜTÜNÜ SAĞMAK NEDEN GEREKEBİLİR?


Emzirmenin başlatılması ve devamı için süt sağmak gerekli dabilir. Sütün sağılmasının gerekli olduğu durumlar şunlardır:


Tıkanık, şiş memeyi rahatiatmak
Kanal tıkanıklığı ya da süt birikmesini tedavi etmek
Çökük bir meme başından emmeyi öğrenene kadar bebeği beslemek için
Emmeyi düzenlemekte zorluk çeken bir bebeği beslemek için
Emmek istemeyen bir bebeği emmeyi öğrenene kadar beslemek için
Düşük doğum tartılı bir bebeği beslemek için
Yeterli enlemeyen hasta bir bebeği beslemek için
Anne hastaysa sütünü devam ettirmek için
Anne çalışıyorsa bebeğini beslemek için
Çok dolu olduğu için memeyi alamayan bebeğin işini kolaylaştırmak için
Meme ucu çatlaklarının tedavisi amacıyla
Emziren annelerin süt sağabil e ceğini ve süt sağma yöntemlerini öğrenmesi yararlı olacaktır.


Anne sütünü sağmak için en ideal pompalardan birisi de Lansinoh'un yeni çıkardığı pompa olan Lansinoh 2'si 1 arada Elektrikli göğüs pompası
3 farklı sağım aşaması ile  olması en önemli özelliği. hem tekli hem çiftli olarakmkullanılıyor. ben çok beğendim. Sizlerde incelemek isterseniz;

http://www.lansinoh.com.tr/urunler/2si1aradagoguspompasi  bakabilirsiniz.

Doğru Emzirme Tekniği:



Anne rahat bir konumda oturuyor yada yatıyor olmalıdır.
Annenin rahat bir koltukta oturması, ayaklarını uzatacak bir destek olması ve sırtına koyacağı yastık olması gerekir.
Kendisi için en rahat edeceği konumu hazırlayan anne bebeğini tüm vücut ve baş olarak memeye dönük olarak kucağına almalıdır.
Kucağa alınan bebek doğrudan annenin kolu üzerine değil herhangi bir ince yastık vb. ile tutulmalıdır.
Bebek emmediği zamanlardaki giysilerinden biraz daha hafiflemiş olarak emzirilmelidir.
Bebeğe emzirilmeden önce su, şekerli su vb. verilmemelidir.
Karnı aç olarak kucağa alınan bebeğin dudaklarına meme ucunu değdirdiğinde bebek refleks olarak ağzını açar anne yalnızca göğüs ucunu değil areolayı tüm olarak bebeğin ağzına verir.
Tüm bu esnada anne bebeğin üzerine eğilmeden bebeği kendine doğru yükselterek emzirme yapmalıdır.
Bebeğin yanaklarının dolu olduğu gözlenmelidir.
Emen bebeğin yutma sesi duyulmalıdır.
Bebeğin alt dudağı memeye tam olarak yapışmış olmalıdır. 
Bebeklerin pek çoğu her beslenmede her iki memeden de emmek isteyebilir. Ufak bebekler için sadece tek memeden emme yeterli olabilir ya da her iki memeden çok az miktarda emebilirler. Bununla birlikte, eğer bebek bir memeden diğerine oranla sürekli daha fazla emerse, diğer memede süt yapımı durabilir. Bu nedenle bir öğünde sağ memeden emzirme başlanırsa, bir sonraki emzirmede diğer memenin öncelikle verilmesi gerekliliği anne ile tartışılmalıdır. Böylece her iki memeye eşit meme uyaranı yapılacak ve süt yapımı sürekliliği sağlanacaktır.

MEMEYE İYİ YERLEŞME




Emzirmenin başarılı olabilmesi için, bebeğin memeye iyi yerleşmesi çok önemlidir. Bir anneye bu konuda yardım edebilmek için;
Önce onu emzirirken izleyin: Ne yaptığını görmek için zaman ayırın ki, anne acele ederek her zamankinden farklı birşey yapmasın.



Anneye yalnızca zorluklarla karşılaştığında yardım edin: Bazı anne ve bebeklerin emzirirken kendilerine rahat gelen ancak başkalarını için zor olan pozisyonları vardır. Bu özellikle 2 aylıktan büyük bebekler için geçerlidir. Eğer bebek anne sütünü etkin şekilde alıyorsa ve anne rahatsa pozisyonunu değiştirmeye gerek yoktur.

Annenin mümkün olduğunca kendisinin yapmasını sağlayın:
 Annenin yapması gerekeni siz yapmayın. Ona ne yapmasını istediğinizi söyleyin. Mümkünse, kendi vücudunuzda gösteriniz.

Ne yaptığınızı anladığından ve kendi kendine yapabileceğinden emin olun: 
Sizin yapacağınız annenin bebeğini uygun pozisyona kendisinin koymasını sağlamaktır. Siz bebeğe doğru pozisyon verin ancak, bunu kendi annesi yapmazsa bir yararı yoktur. 

İyi Olmayan Yerleşmenin Sonuçları
Meme başlarında hasar ve ağrı (acıyan meme başları, çatlaklar)
Anne sütünün tam olarak çekilememesi (gerginlik)
Yetersiz süt kaynağı nedeni ile bebeğin doymaması, emmeyi red etme
Göğüslerde daha az süt yapımı (bebeğin kilo almaması)

Memeye İyi Yerleşmeme Nedenleri

Emzirmeye başlamadan veya daha sonra biberon kullanma
Tecrübesiz veya daha önceki çocuklarını biberon ile beslemiş anne
İşlevsel zorluk (küçük ve zayıf bebek, meme ucu uzaması, memede tıkanıklık, geç beslenme)

FARKLI SÜTLERİN KARŞILAŞTIRILMASI



İnek sütünün sindirimi, anne sütüyle karşılaştırıldığında çok daha güçtür. Yağların sindirimi için gerekli lipaz enzimi yoktur. Ayrıca, kazein formlarının sindirimi de güçtür. Sindirimin güç ve yavaş oluşu, inek sütünün anne sütüne oranla bebek midesinde daha çok kalmasına ve doygunluk hissine yol açar. Bu sebeple, bebeğin sıklıkla acıkmadığı düşünülür.

İnek sütünün diğer olumsuz nitelikleri şöyle özetlenebilir:
Enfeksiyonlara karşı koruyan canlı beyaz küre ve antikorlar içermez.
İnek sütüyle beslenen bebekte kabızlık, astım ve ekzema gibi alerjik sorunlar çoğu kez daha sık görülür.
Hipernatremi (kandaki sodyum düzeyinin yükselmesi) yapacak kadar çok tuz içeren inek sütü, özellikle ishal olan çocuklarda daha hızla su - tuz dengesi bozukluğuna neden olur.
İçeriğindeki kalsiyum ve fosfat fazlalığı, kaslarda titremeler ve kasılmalara yol açar.
İçeriğinde, anne sütüne oranla daha fazla doymuş yağ asiti bulunduğundan, doymamış yağ asitlerine gereksinimi olan yenidoğan bebeğin sağlığını olumsuz etkiler.
Beyin gelişimi için gerekli olan esansiel yağ asitlerini (linoleik asit) yeterince içermez. 
İnek sütünde gereğinden çok kazein proteini bulunur. Kazein içinde, bebeğin henüz yeterince gelişmemiş böbrekleri tarafından atılması son derece güç olan karışık amino asitler bulunur. 
Anne sütündeki demir içeriğinin aksine, inek sütündeki demir olduğu gibi emilemediğinden bebekte, demir eksikliği anemisinin gelişme olasılığı artar 

Tüp bebek tedavisinde son yenilikler

Liv Hospital Tüp Bebek Merkezi Direktörü Op. Dr. Serkan Oral  tüp bebek tedavisi ve son yenilikler hakkında bilgi verdi.


Tüp bebek tedavisinde son yenilikler nedir?

Gelişen son teknoloji ile tüp bebek yöntemi alanında büyük yeniliklere rastladığımızı söylemek yanlış olmaz. Öncelikle, kullanılan teknoloji ne kadar yeni ve başarılı olursa olsun, bu süreçte en önemli şey, hastanın moral derecesidir. Yüksek moralin, yüksek başarı şansını da beraberinde getirdiğini unutmayın. Son dönemde tüp bebek tedavisinde kullanılan mikro enjeksiyon yöntemi ile artık başarının kaçınılmaz bir seviyeye ulaştığını söylemek mümkün. Son teknolojik deneyler, testler ve tedaviler sayesinde, sperm ve yumurtanın en doğru zamanda, en doğru şekilde döllendirilmesi sağlanıyor. Ayrıca yöntem ne olursa olsun, tüp bebek tedavisinde başarı şansının hastanın yaşına göre değişiklik gösterdiğini de unutmayın.

Başarısız tüp bebek denemesi sonrasında ne yapmalı?

20’li yaşlarda görülen yumurta ve sperm kalitesi ile 30’lar, 30’lu yaşlarda görülen kalite ise 40’lı yaşlarla karşılaştırılmamalıdır. Gelişen son teknoloji ile tüp bebek yöntemi, artık 40’lı yaşlarda da gebelik şansını yüksek oranda arttırdığından, 40 yaş üstü annelerle artık sık sık karşılaşmak mümkün. Ayrıca uygulanan yöntem ne olursa olsun, ilk denemede başarısız olmanız halinde umutsuzluğa kapılmamanızı tavsiye ediyoruz, çünkü tüp bebek yöntemini deneyen çiftlerin büyük bir çoğunluğu ilk uygulamada bekledikleri yanıtları alamayabiliyorlar. Bu sürece başlarken, tedavi sürecinin uzun, meşakkatli ve zor bir yolculuk olduğunu unutmayın. Tabi gelişen teknoloji ile bu alandaki yenilikler sayesinde bu yoldaki başarı oranı da bir hayli artmış durumda. Peki, bugün gelişen son teknoloji ile tüp bebek yöntemi ne durumda?

Tüp Bebek Tedavisinde Başarı Oranı ne kadar?

Başarı oranından bahsetmeden önce, başarısızlığı etkileyen faktörleri konuşmak daha doğru olacaktır. Anne adayının stresli olmazı ve moral bozukluğu, tüp bebek tedavisinin olumsuz bir şekilde sonuçlanmasında oldukça önemli bir etkendir. Ayrıca başarı oranı, gelişen teknolojik yöntemlerle de doğru orantılıdır. Eski dönemlerde uygulanan bir yöntem, zamanla geliştirilerek bugün çok daha başarılı bir hale getirilmiştir. Tüm sağlık alanları için bunu söylemek mümkün. Başarı oranını etkileyen bir diğer faktör de, gelişen teknolojik yöntemlerin yanı sıra, seçeceğiniz merkez ve doktorun da bu alandaki performansıdır. Doğru bir merkezi seçerek, tüp bebek tedavisine 1-0 galip başlamış olursunuz. Aşağıdaki yazımda tüp bebek başarı oranı hakkında bilgi bulabilirsiniz.
İlk Denemede Umutsuzluğa Kapılmayın:
İlk denemede tüp bebeğin tutma ihtimali, sonraki denemelere oranla daha düşüktür. Başarısız sonuçlanan bir ilk denemenin ardından, anne adayı umutsuzluğa kapılmamalıdır. Gelişen son teknoloji ile tüp bebek yöntemi artık çok ileri düzeyde olduğundan, sonraki denemelerde çok daha başarılı sonuçlar elde edebileceğinizi de unutmayın. Tekrar denenen tüp bebek denemelerinin tutma ihtimali daha yüksektir, çünkü hem anne hem de rahim tedavi için hazırdır. Sizin için ihtimal ve deneme gücü olduğu sürece, tüp bebek denemeye devam edin.  Çocuğunuz olacağına inanıyorsanız, bu süreçte moralin çok önemli bir etken olduğunu unutmayın. Yani yüksek moral, yüksek başarı şansını da beraberinde getiriyor. Bu da, teknolojik gelişmelerle buluştuğunda tedavide başarı şansı da iki katına çıkmış oluyor.  Peki, tüp bebek yönteminde yapılan yenilikler nelerdir?
  • Kapsamlı Kromozomal Tarama: Yapılan araştırmalar sonrasında, kısırlık ve tüp bebek tedavisinde başarısızlık nedenlerinin genetik olduğu ortaya çıktı. Ancak yine de umutsuzluğa kapılmamanızı tavsiye ediyoruz. Gelişen son teknoloji ile tüp bebek yöntemi, bugün çok farklı bir noktadadır. Kapsamlı kromozomal tarama yöntemi ile 230’dan fazla genin incelenmesi söz konusudur.
  • ERA Testi: Gelişmelerden bir yenisi de ERA Testi uygulamasıdır. Embriyonun kalitesine göre en doğru zamanın belirlenmesini sağlayan bu test ile, anne adaylarının da yüzü gülüyor. Başarı oranını önemli ölçüde arttıran bu test, tüp bebek yöntemindeki en yeni gelişmeler arasındaki yerini alıyor.

BEBEĞİNİZ DELİKSİZ, SAĞLIKLI UYKUYU HAK EDİYOR…


 
Bebeğinizin sağlığını gözle görülen tehlikelerden koruyorsunuz. Peki ya görülmeyenden?
Bebeklerimizi gözümüzden dahi sakınıyor, hijyenine ekstra önem gösteriyoruz. Peki gözle görülmeyen tehlikelerden nasıl koruyacağız? Özellikle yataklarda sıklıkla yuva yapan mikroskobik canlılar olan ev akarları, bebeklerde alerjik astım, bronşit,  gözlerde yaşarma, öksürük, hapşurma nöbetleri, saman nezlesi, deri reaksiyonları gibi solunum yolu hastalıklarına yol açıyor. Yüksek ısı ve farklı yıkama yöntemlerinin sonuç vermediği akar temizliği için profesyonel yöntemler uygulanıyor.

Dry İstanbul, ev akarları temizliği için Amerika’dan özel olarak getirdiği UV filtreli makinelerle evlere giderek yataklardaki ev akarlarını derinlemesine temizliyor. Özel UV ışınları sayesinde ev akarlarını temizlerken yumurtalarını da kökten yok ediyor. 6 ayda bir kez uygulanan temizleme işlemi ile bebekler sağlıklı ve derin bir uyku uyuyor.Bebeğinizin derin uykuları için www.dryistanbul.com.tr  web sitesinden ya da 444 1453 numaralı çağrı merkezinden 7/24 arayarak rezervasyon yaptırabılırsınız.

‘’PremaTurk.com’’ Portalı Açıldı



PremaTürk Prematüre Bebek Koalisyonu liderliğinde hazırlanan ‘’PremaTurk.com’’ portalı, prematüre bebek sahibi annelere ve ailelere prematürelik hakkında kapsamlı ve güncel bir içerik sunuyor.


Türkiye’de prematüre doğumlarda yaşanan sorunlara dikkat çekmek ve prematürelik hakkında farkındalığı artırmak amacıyla AbbVie Türkiye’nin koşulsuz katkıları ile kurulan PremaTürk: Prematüre Bebek Koalisyonuprematüre bebek anneleri ve ailelerine yönelik olarak hazırladığı ‘’PremaTurk.com’’ portalı ile prematürelik hakkında yaptığı çalışmalara bir yenisini ekledi.
Prematürelik hakkında farkındalık yaratmak, toplumsal bilinci artırmak, prematüre bebek sahibi annelerine ve ailelerine destek olmak amacıyla PremaTürk: Prematüre Bebek Koalisyonu tarafından kurulan‘’PremaTurk.com’’ portalı, prematüre bebek sahibi annelere ve ailelere prematürelik hakkında  kapsamlı bir içerik sunuyor. Portalda prematüre bebek anneleri ve aileleri prematürelik hakkında birçok önemli ve güncel bilgiyi bir arada bulabilirken, portalın özel içeriği sayesinde kendi deneyimlerini de paylaşabiliyor.
Portalda yer alan ‘’Ayın Konusu’’ bölümü ile annelerin ve ailelerin prematürelik hakkında her ay farklı bir konu hakkında bilgi edinmesi sağlanırken; ‘’Uzmanına Danışın’’ bölümünde ise prematüre bebek anneleri ve ailelerinden gelen sorular uzman doktorlar tarafından cevaplanıyor olacak.
Prematüre bebek sahibi anne ve ailelerin yaşadıkları deneyimleri paylaşması ve bu zorlu süreçte yalnız olmadığını hissedebilmesi için hazırlanan ‘’Sizin Hikayeniz’’ ve ‘’Sizden Fotoğraflar’’ bölümünde anne ve aileler kendi hikayelerini ve fotoğraflarını paylaşabilirken ‘’Videolar’’ bölümünde ise prematürelik ve prematüre bebek bakımı hakkında faydalı olabilecek videolar yer alıyor.
‘’Hamilelik ve Bebeklik Döneminde Hesaplamalar’’ bölümü anne adayları ve yeni annelere bu dönem ile ilgili bazı ölçümleri yapabilme imkanı sunarken; ‘’Etkinlikler’’ bölümü ise prematüre bebek sahibi annelerin ve ailelerin prematürelik ile ilgili Türkiye’de ve dünyada gerçekleşen en güncel etkinlikler hakkında bilgi edinmesini sağlıyor.

Konu hakkında konuşan PremaTürk Prematüre Bebek Koalisyonu Başkanı Doç. Dr. Nurullah Okumuş, ‘’Yapılan istatistikler neticesinde edinilen bilgiye göre Dünya’da her yıl 5 yaş altı çocuk ölümlerinin % 40’ını yeni doğan ölümleri oluşturuyor. Prematürite, düşük doğum ağırlığı, enfeksiyonlar, asfiksi ve doğum travması da, yenidoğan dönemindeki ölüm nedenlerinin yaklaşık %80’ini oluştururken, Türkiye’de yılda gerçekleşen yaklaşık 1,3 milyon doğum sonucunda her yıl yaklaşık 156 bin bebek prematüre doğuyor. ‘’PremaTurk.com’’ portalı, tüm bu gerçeklerden yola çıkarak prematüre bebek annelerine ve ailelerine bu süreçte destek olabilmek, konu hakkında güncel ve ihtiyaç duyacakları bilgilere kolaylıkla ulaşabilmelerine yardımcı olabilmek amacıyla açıldı. PremaTürk koalisyonuna kurulduğu günden beri verdikleri destekten dolayı AbbVie Türkiye’ye de teşekkür ederiz.’’ dedi.
Portala http://www.prematurk.com adresinden ulaşabiliyor. 
 
PremaTürk Hakkında:
PremaTürk Prematüre Bebek Koalisyonu, Türkiye’de prematüreliğin ve bunun neden olduğu sorunların önlenmesi, çağın gerektirdiği ölçütlerde prematüre sorunlarının ele alınması ve bakımın sağlanması, uygun prematüre bakımının sağlanması, prematüreliğin aile ve toplum üzerindeki etkilerinin ortaya konması ve çözüm önerilerinin oluşturulması ve resmi ve sivil kurumların bilgilendirilip prematüreliğin getirdiği sorunlar konusunda farkındalığın sağlanması ve bu sorunların çözümüne yönelik politikaların oluşturulması amacıyla 27 Haziran 2012 tarihinde kurulmuştur.
PremaTürk Koalisyonu Üyeleri:
Doç. Dr. Nurullah Okumuş (Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticisi ve Yenidoğan Yoğun Bakım Uzmanı)
Prof. Dr. Türkan Dağoğlu (TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi, İstanbul Milletvekili, Yenidoğan Yoğun Bakım Uzmanı)
Prof. Dr. Fahri Ovalı (Anne ve Bebek Sağlığı Vakfı, Yenidoğan Yoğun Bakım Uzmanı)
Prof. Dr. İlgi Ertem (Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Gelişimsel Pediatri Bölüm Başkanı ve Gelişimsel Pediatri Derneği Başkanı)
Dr. Sema Özbaş (T.C. Sağlık Bakanlığı, Kamu Sağlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu)
Enginer Birdal (Sağlıklı Nesiller Derneği Başkanı)
Selma Zıraman (Hemşire, Neonatoloji Hemşireliği Derneği Başkanı)
Özgür Doğa Keleş (El Bebek Gül Bebek Derneği Başkanı)