18 Mart 2014 Salı

Esra Ertuğrul ile Doğum Sonrası Bebek Bakımı (timelapse)

DOWN SENDROMLU ÇOCUKLAR MUTFAKTAKİ HÜNERLERİNİ OPTİMUM OUTLET İSTANBUL’DA SERGİLEYECEK





Optimum Outlet İstanbul, Down Sendromlu çocukların sesini duyurmak, onların eğitim ve sağlıklı yaşam hakkına dikkat çekmek amacıyla mutfak atölyesi etkinliği gerçekleştirecek. Optimum Outlet İstanbul’un, 21 Mart Dünya Down Sendromu Günü’nde, Down Sendromu Derneği ile birlikte düzenleyeceği etkinlikte, down sendromlu çocuklar kurabiye ve cup cake yapacaklar. Saat 15.00 – 17.00 arasında yapılacak atölye çalışmalarında kendi özel ve renkli dünyalarını Optimum Outlet İstanbul ziyaretçilerine açacaklar. Down Sendromlu çocukların, yaratıcılıklarını ve özel yeteneklerini sergileme imkanı bulacakları bu etkinliğe katılan herkes, onların gözlerindeki heyecanı görmenin tarifsiz mutluluğunu yaşayacak.
Optimum Outlet İstanbul, “Optimum Outlet’te Mutlu Ziyaretçiler” konseptinde gerçekleştirdiği etkinlikleri ve tüm yıla dağılan organizasyonlarının yanında, sosyal sorumluluk projelerine verdiği destekle de farkındalık yaratmaya devam edecek.

TÜRKİYE’NİN EN İYİ ANNE-BEBEK DÜKKANI LİMANGO MİNİ DÜKKAN AÇILDI!!



Anne-bebeklerin temel ihtiyaçlarının yer aldığı avantajlı bakım, araç-gereç ve kozmetik paketlerinin yer aldığı MİNİ DÜKKAN açıldı. MİNİ DÜKKAN, limango’nun sınırlı süreli kampanyalarından farklı olarak hep açık, ihtiyacınız her an yanınızda!


Özel alışverişin Türkiye’deki öncü ismi limango’da yenilikler devam ediyor... Bebek sahibi olan ya da olmayı düşünen ebevynlerin tüm temel ihtiyaçları düşünülerek hazırlanan avantajlı anne-bebek paketlerinin yer aldığı MİNİ DÜKKAN açıldı!

Tek bir tıkla, kendiniz ve bebeğiniz için aynı anda birçok ürüne ulaşabileceğiniz bu dükkan, limango’nun kısa süreli kampanyalarının aksine hep açık, ihtiyacınız olan her an siz ve sevdikleriniz için yanınızda!

Peki bu özel paketlerde neler var? limango’nun anne ve çocuklarının sağlığını düşünerek özenle seçtiği güvenilir markaların banyo, bakım, beslenme ve emzirme ürünleri yer alıyor.

MİNİ DÜKKAN özellikle anne ve anne adaylarına, pratik, hızlı ve güvenilir bir alışveriş imkanı sunuyor.

MİNİ DÜKKAN’i mutlaka ziyaret edin.

DİJİTAL DÜNYANIN EBEVEYNLERİNE 10 MADDELİK REHBER




Teknoloji kullanımının arttığı günümüzde dijital mecra ve aygıtlar en çok çocukları etkiliyor. Peki, teknoloji yeni nesli ve onların ebeveynlerinin hayatını nasıl şekillendiriyor? DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Klinik Psikolog Şeyda Özdalga anne ve babaların teknoloji kullanımı konusunda uyması gereken noktaları anlattı. 


Teknolojinin yaygın kullanımı hayatın her alanında olduğu gibi çocuk ebeveyn ilişkilerinin de boyutunu değiştirdi. Yeni neslin dijital araçlara duyduğu yoğun ilgi ve gerçek dünyaya karşı yaşadığı umarsızlık çocuk - aile ilişkilerinde bazı sorunları da beraberinde getirdi. Peki, dijital alet kullanımının, çocuk psikolojisi ve sağlığına ne gibi etkileri oluyor?
 
DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nden Uzman Klinik Psikolog Şeyda Özdalga ailelerin panik ve endişe ile çocuklarının teknolojik aletlerle geçirdiği zamanı sınırlamaya çalıştığını anlatıyor. Özdalga, ”Ebeveynler, internet oyunlarına müptela, birbirleriyle sürekli mesajlaşan, ellerindeki telefon ve tabletlere dalmış çocukları için endişeleniyor” diyor.
 
Sosyalleşme, bilgiye ulaşma, becerileri geliştirme gibi birçok konuda teknolojik aletlerin yararlı olduğunun altını çizen Özdalga, "Tablet ve bilgisayar oyunları her zaman çocuğun gelişimine zarar veren unsurlar içermiyor. Aynı zamanda eğitici, geliştirici ve yaratıcılığı destekleyen birçok özelliği de içinde barındırıyor" diyor. Ancak teknolojik alet kullanımının yararları olduğu gibi ciddi zararları da olduğunu ifade eden Özdalga, “Sanal dünyada çok vakit geçiren çocuklarda görme ve uyku bozuklukları, dikkat eksikliği, öğrenme sorunları, akademik başarının düşmesi, aile ilişkilerinin ve sanatsal - sportif faaliyetlerin azalması, bağımlılık, öfke, kaygı ve saldırganlığın artması gibi problemler yaşanabiliyor” diyor.
 
Pek çok ailenin çocuklarının teknoloji bağımlısı olup olmadığını merak ettiğini anlatan Özdalga, “Durumun teknoloji bağımlılığı olarak değerlendirilmesi için çocuğun onsuz olamaması gerekir. ‘Teknolojik aletler mi çocuğu yönetiyor? Çocuklar mı teknolojik aletleri yönetiyor?’ noktası irdelenmelidir” diyor.
 
Çocukların bilgisayar, tablet ve cep telefonları ile geçirdiği süre konusunda aileleri ile çatışma yaşadığının da altını çizen Özdalga, “Ne yazık ki içe dönük, kaygılı, aile ortamında sorunlar bulunan, eleştirilen çocuk için bilgisayar oyunları, sorunlarından uzaklaştığı bir ortam olabiliyor” diyor.
 
Teknolojik aletlerin kullanımının çocuk ve aile ilişkileri yararına sınırlandırılması gerektiği vurgulayan Özdalga, “Çocuğun bilgisayar ve internet kullanımı sınırlı olmalı ve denetlenmelidir. Aksi takdirde gerçek yaşam ile fantezi arasındaki farkı yakalayamaz” diyor.
 
Okul çağı ve ön ergenlikte teknoloji kullanımı nasıl olmalı?
Tam gün okula giden, 6 yaş çocuğunun günlük bilgisayar kullanım süresinin 30 dakikayı geçmemesi gerektiğini aktaran Özdalga 7 - 9 yaş arasındaki çocuklar içinse bu zamanın maksimum bir saat olması gerektiğini anlatıyor. 10-13 yaşına gelen bir çocuğun bilgisayar, internet ve oyun konsolları konusunda oldukça fazla bilgiye sahip olduğunu aktaran Özdalga, bu yaşlarda arkadaşlık siteleri ve anlık ileti platformlarının en çok kullanılan araçlar olduğunu belirtiyor.
 
Giderek bağımsızlaşan, kendi kararlarını almak isteyen ve egosu güçlenen çocukların ailenin koruyucu ve sınırlayan yaklaşımını kabul etmeyeceğine değinen Özdalga: “Anne ve babaların çocuklarına amaçlarının teknolojik araçları yasaklamak değil, uygun kullanımını sağlamak olduğunu açıklaması gerekiyor” diyor.
 
Ödev ve sorumluluklardan sonra sonra dijital aletler ödül olarak verilmelidir” diyen Özdalga, “Önce bilgisayar oyunu oynayan çocuk, sanal alemden kalkıp ödevini yapmakta zorlanır. Çalışma motivasyonu düşer. Oysaki olumlu davranışın arkasından gelen ödül hem sorumluluk bilincini geliştirir, hem de planlama becerisini arttırır” diyor.
 
Özdalga, ebeveynlere dijital dünyada nasıl bir model uygulamaları gerektiğine dair on maddelik bir rehber sunuyor;
 
1. Dijital aletleri uygun kullanan anne baba modeli olun
2. Sınırlarınızı çocuğun yaşına, kişiliğine, özel durumlarına göre ayarlayın
3. Gördüğünüz olumsuz etkileri anlamasını sağlayın
4. Dijital aletleri olumlu davranışın arkasından ödül olarak kullanın
5. Çocuğunuza sınırlamalarınızın nedenlerini anlatın
6. Kendisinden beklenen sorumluluk ve davranışları belirtin
7. Gerçek yaşamını keyifli hale getirin
8. Beklenen davranış ve tutumlarını takdir edin, oto kontrolünü geliştirmek için daha çok sorumluluk verin
9. Sınırladığınız aktiviteler için, birlikte ortak gün ve zaman belirleyin
10. Sanat ve sportif aktivitelere yönlendirin.
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü, uzmanları ve uzmanlık konuları hakkında bilgi almak için: 
www.dbe.com.tr www.dbe-online.com.tr adresleri ziyaret edilebilir.
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nü sosyal medyadan izlemek için: