30 Eylül 2013 Pazartesi

BEBEİMGELİYOR DOĞUMA VE BEBEĞE HAZIRLIK EĞTİMİN DE 2. HAFTA; EMZİRME VE BEBEK BAKIMI
























Bu hafta sonu doğuma ve bebeğe hazırlık eğitimimizin 2. haftasıydı. Bu hafta ve önümüzdeki hafta sonu Bebek bakımı konuşacağız.

Detaylı şekilde Emzirme konuştuk. Ardından da Bebek bakımının inceliklerini anlatmaya başladım. Bebek nasıl altını değiştirebiliriz? nasıl tutmalıyız? Göbek bakımı nasıl olur? Fizyolojik sarılık? gibi bilgileri paylaştım..

Sanırım anne ve babalarımız memnun kaldı..
Eğitim sırasında Chicco'nun bebek ürünlerini kullandım.. Pompası, göğüs pedi, biberonları hepsi çok başarılı.. Zaman zaman bu ürünlerden de sizlere bahsedeceğim..



28 Eylül 2013 Cumartesi

MEMEYE İYİ YERLEŞME




Emzirmenin başarılı olabilmesi için, bebeğin memeye iyi yerleşmesi çok önemlidir. Bir anneye bu konuda yardım edebilmek için;
Önce onu emzirirken izleyin: Ne yaptığını görmek için zaman ayırın ki, anne acele ederek her zamankinden farklı birşey yapmasın.



Anneye yalnızca zorluklarla karşılaştığında yardım edin: Bazı anne ve bebeklerin emzirirken kendilerine rahat gelen ancak başkalarını için zor olan pozisyonları vardır. Bu özellikle 2 aylıktan büyük bebekler için geçerlidir. Eğer bebek anne sütünü etkin şekilde alıyorsa ve anne rahatsa pozisyonunu değiştirmeye gerek yoktur.

Annenin mümkün olduğunca kendisinin yapmasını sağlayın:
 Annenin yapması gerekeni siz yapmayın. Ona ne yapmasını istediğinizi söyleyin. Mümkünse, kendi vücudunuzda gösteriniz.

Ne yaptığınızı anladığından ve kendi kendine yapabileceğinden emin olun: 
Sizin yapacağınız annenin bebeğini uygun pozisyona kendisinin koymasını sağlamaktır. Siz bebeğe doğru pozisyon verin ancak, bunu kendi annesi yapmazsa bir yararı yoktur. 

İyi Olmayan Yerleşmenin Sonuçları
Meme başlarında hasar ve ağrı (acıyan meme başları, çatlaklar)
Anne sütünün tam olarak çekilememesi (gerginlik)
Yetersiz süt kaynağı nedeni ile bebeğin doymaması, emmeyi red etme
Göğüslerde daha az süt yapımı (bebeğin kilo almaması)

Memeye İyi Yerleşmeme Nedenleri

Emzirmeye başlamadan veya daha sonra biberon kullanma
Tecrübesiz veya daha önceki çocuklarını biberon ile beslemiş anne
İşlevsel zorluk (küçük ve zayıf bebek, meme ucu uzaması, memede tıkanıklık, geç beslenme)

ANNE SÜTÜNDEKİ İNHİBİTÖR MADDE NE İŞE YARAR?


Oksitosin ve prolaktinin, iki memeye de eşit şekilde gitmesine karşın, bazen bir meme süt yapmaya devam ederken, diğerinde süt üretimi durur. Bunun nedeni inhibitor maddesidir. Eğer memede çok süt varsa, inhibitor madde süt salgılayan hücrelerden süt salgılanmasını durdurur. Bu da memeyi çok dolu olmanın zararlı etkilerinden korur. Eğer bebek ölürse veya memeyi başka bir nedenle bırakırsa bu çok gerekli bir mekanizmadır.
Bu nedenle;
Eğer bebek bir memeden emmeyi bırakırsa bu meme süt yapmayı keser,
Eğer bebek bir memeden daha fazla emerse, bu meme daha fazla süt yapar ve diğerine göre daha büyük olur.
Bir memenin süt yapmaya devam etmesi için, süt o memeden boşaltılmalıdır.
Eğer bebek bir veya iki memeden ememiyorsa, memenin süt üretmeye devam etmesi için süt sağılarak meme boşaltılmalıdır.

ANNE SÜTÜNE NASIL BAŞLANILMALIDIR?



Yeni doğan bebek olabildiğince erken emzirmeye başlanılmalıdır. Anne sütüne başlamakta en önemli zaman ilk birkaç gündür. Eğer anneye, anne sütüne başlamakta yardım edebilirseniz sürdürmekte de daha şanslı olacaktır.

İlk Besleme:
Hastanede ilk besleme doğum masasında olmalıdır. Anne ve bebek ısıtılmak amacı ile birlikte örtülür. Bebek annenin yanına verilerek emme başlatılır.
Bebeğin emmeyi öğrenmesi için iyi bir zamandır. Bebek çok alıcı ve emme refleksi çok kuvvetli olabilir.
Emme, plesenta atılmasına yardım eden oksitosin üretimini uyarır ve kanamayı durdurur.
Bebek değerli kolostrumu (ağız sütü) alabilir.
İlk saat ya da doğumdan hemen sonrası ruhsal yönden de en önemli zamandır. Doğum sonu olabildiğince erken emzirme, anneyi bebeğe karşı daha sevecen ve bakıma hazır bir duruma getirir. Anne sütüne daha uzun bir dönem devamı sağlar. Emzirmeye başlamada birkaç saatlik bile olsa gecikme, başarısızlığı beraberinde getirebilir.

ANNE SÜTÜNÜN ÖZELLİKLERİ, BİLEŞİMİ VE EVRELERİ



Anne sütünün içeriği sütün salgılandığı döneme, annenin beslenme durumuna, bebeğin erken veya düşük tartılı olmasına göre değişim gösterir.
Kolostrum: Doğumundan sonraki ilk birkaç gün boyunca üretilen süttür. Koyudur, rengi sarımtırak ve berraktır.
Olgun Süt: Doğumdan birkaç gün sonra üretilmeye başlayan süttür. Sütün miktarı artar; göğüsler dolu, sert ve ağır hissedilir. Bu süreç "sütün gelmesi" olarak bilinir. Olgun süt emzirmenin başlangıcında ve sonunda farklı bileşimdedir.

Olgun Anne Sütünün Bileşimi ve Özellikleri:
Anne sütünün bileşimi laktasyon dönemine, incelenen örneklerin emzirmenin başında ya da sonunda alınmış olmasına, gün içerisinde alındığı zaman dilimine, bebeğin doğduğu gebelik haftasına ve yaşına göre değişiklik gösterir. Anne sütü bileşiminde proteinler, antienfektif öğeler, yağlar, karbonhidratlar, vitaminler ve mineraller bulunur.
Ön Süt: Emzirmenin başlangıcında salgılanan süttür.
Ön süt, son sütten daha mavidir. Çok miktarda üretilir ve yüksek miktarda protein, laktoz ve diğer besinleri içerir. Bebek ön sütü tükettiğinde gerek duyduğu bütün suyu karşılar. Bebeklerin 6 aya kadar sıcak havalarda bile diğer sulu içeceklere gereksinimleri olmaz. Dahası, diğer içeceklerle susuzluklarını karşılarlarsa daha az anne sütü tüketebilirler.
Son Süt: Emzirmenin sonunda salgılanan süttür. 

Son süt ön sütten daha beyaz görünür çünkü daha fazla yağ içerir. Bu yağ anne sütü ile alınan enerjinin büyük bölümünü karşılar. Bu nedenle, bebeği memeden kısa sürede ayırmamak gerekir. Bebek, kendi bırakana kadar memede tutulmalıdır.
Kolostrumun Özellikleri:
Antikordan zengindir; enfeksiyon ve alerjiden korur.
Akyuvardan zengin; enfeksiyondan korur.
Barsak temizleyicidir; mekonyumu temizler, sarılığın önlenmesine yardım eder.
Büyüme faktörleri içerir; barsağın olgunlaşmasına yardım eder, alerji ve intoleransı önler.
A vitamininden zengindir; enfeksiyonların ağırlaşmasını ve göz hastalıklarını önler.
Kolostrum karbonhidrat ve yağlar açısından fakir, protein ve mineral yönünden zengin bir süttür. Kolostrumda, bağışıklık veren maddelerin yüksek olması sebebiyle bebeğin ilk aşısı yerine geçer. Bu nedenle damlası dahi ziyan edilmeden bebeğe verilmelidir. Kolostrumdan olgun süte geçiş ara süt ile yavaş yavaş olur, yaklaşık 10 günde tamamlanır.

BEBEKLERİ KUCAĞA ALIRSAK ALIŞIRLAR MI?

Bebekler kendilerini ifade etmek için ağlarlar.Bunu onların konuşmaları gibi düşünmelisiniz.

Bebeklerin ilk üç ay boyunca alışkanlıkları olmaz. Bebeğinizi bu süre boyunca kucağınızda taşımalısınız.Çünkü buna çok ihtiyacı vardır. Bebeğinizi kucağınıza bağlayarak taşıyabilir, sıklıkla emzirebilir isiniz. Bunun için wrap kullanmak hayat kurtarıcı olabilir.

Annenin bebeğini taşırken kendini sakin ve güvende hissetmesi gerekir.Anne panik içinde ve korkuyorsa, etrafın etkisinde kalmış ve bebeğin ağlamasını kendini suçu gibi görüyorsa, bebekler çok telepatik varlıklar olduğu için enerji ve duyguları hissettiklerinden, bebek kendini kötü hissedecektir. Annenin bebeğine güvenle dokunması ve kucağında taşıması gerekir.

Bebeklerin gazlı dönemleri vardır. Bebekler kendilerini döndürmeyi ancak dördüncü aydan sonra öğrenirler.Bu zamana kadar bize muhtaçtırlar.zaten kendilerini döndürmeye başladıktan sonra gaz problemleri bitecektir.

BEBEK DOĞDUKTAN SON İLK DÜZEN NASIL OLUŞTURABİLİRİZ?

Bebek doğduktan sonra ona nasıl bakacağınız hakkında pek çok sorularınız olacaktır. Burada, annelerimizin aklına en sık gelen sorulara yanıtlar vermeye çalışacağız.

Emzirme düzeni : Ilk haftalarda emzirme düzensizdir ve bebek her istediğinde emzirilmelidir. Her iki göğsü de eşit sürelerde emzirtmek idealdir. Ancak bu her zaman gerçekleşmez. Bebek bir seferde tek göğsü emerse bir sonraki sefer diğer taraftan emzirmek gerekir. Ilk 10 Dakikadan sonra gelen süt daha yağlıdır; bebekte doygunluk hissi uyandırır. Bir göğsü emmesi bu nedenle yeterli olabilir. Günde yaklaşık 10-12 kere emmesi ve ilk 4-6 Ay gece beslenmesi normaldir. Emzirilen bebeğe Su vermek gerekmez. Meyve püresi ve pirinçli mama benzeri ek besinler 6 aydan sonra verilmelidir.
dışkı ve idrar sıklığı : Bebeğinizin ilk ayında dışkı sayısı fazladır (günde 6-8 kez). Anne Sütüyle beslenen bebeklerin dışkıları cıvık olur. dışkı ilk Günler yeşilimsi, daha sonra Altın sarısı renk alır. Mama ile beslenen bebeklerin dışkıları daha kıvamlı ve sıklığı daha azdır. Bu bebeklerde kabızlık da olabilir. Bebeğin günde en az 6-8 kez idrar yapması gerekir. Bu beslenmenin yeterli olduğunu gösterir. Bir iki ay sonra bebek 2-3 günde bir de dışkılayabilir, buda normaldir.
BeBeK BaKıMıAlt değiştirme : Bebeğinizin altını sık değiştirin. Beslenme öncesi altı kirli ise veya bebek huzursuz ise bebeğinizin altını değiştirin. Beslenme ile barsak hareketleri artacaktır; bu nedenle beslenme sonrası da bebeğinizin altını değiştirmeniz gerekebilir. bebeğin altını ıslak pamukla silebilir, çok kirli ise yıkayabilirsiniz. hazır silme bezleri, yolculuklarınızda pratik olacaktır. bebeğin cildi çok hassastır. Islak veya kirli bez uzun süre ( 3-4 Saat ) kalırsa Pişik olur. Bu durumda bebek cildine uygun pişik kremi uygulayabilirsiniz. Unutmayın kız bebeklerin altları önden arkaya doğru temizlemek gerekir.
Göbek bakımı : Göbeğin ve çevresinin temiz ve kuru kalması gerekir. Göbek bağı kullanmayın. Günde 2-3 kere göbek kordonunu dibinden, Alkollü pamuk ile silin. Göbeği bezin dışında bırakmaya dikkat edin. Göbek 7-14 Gün içinde düşer. Düştükten sonra yerinde hafif bir kanama olması normaldir. Bu durumda Alkol ile silebilirsiniz.
Bebek banyosu : Göbek düştükten 1 gün sonra banyo yaptırabilirsiniz. Göbek düşene kadar yumuşak bir bezle bebek cildini uygun bir sabunla silin ve daha sonra durulayın. Gün aşırı banyo yeterli olacaktır. Ancak ağzını, çenesini ve genital bölgesini sık sık ıslak, sabun- suz, yumuşak bir bezle silmeniz gerekir. Banyolarında içme Suyu kullanmanız gerekmez.
Ancak cildinde yara varsa veya Ameliyat geçirdiyse kaynamış ve ılıtılmış su kullanmanız gerekebilir. Bu konuda doktorunuzun Tavsiyelerini almalısınız. Suyun ısısını, kolunuzun iç kısmını suya daldırarak test etmelisiniz. Banyo sonrasında cildi durulamak son derece önemlidir. Sabun bebek cildini tahriş edebilir
Cilt bakımı : Her banyo sonrası krem veya yağ sürmek gerekmez. Bebek cildi çok hassastır. Krem ve yağlar sürerek cildin terlemesi önlenirse, ufak sivilceler ve isilik tarzında döküntüler ortaya çıkabilir. Eğer cildi kurur ve çatlaklar gelişirse, bir bebek losyonu veya nemlendiricisini günde 2 kere sürebilirsiniz.Bebeğin cildi kuru ise çok banyo yaptırmayın. Banyonun suyuna bebe yağı eklemek de işe yarayabilir.
Tırnak bakımı : Bebeğin tırnağını, ona özel bir bebek tırnak makası ile kesebilirsiniz. Uzamış tırnaklarıyla bebek, yüzünü ve gözünün kornea tabakasını çizebilir. Bebek tırnak makasıyla tırnağın keskin ve sivri köşeleri de ince bir törpüyle yumuşatın. Bu işlemi yaparken yanınıza bir yardımcı almalısınız.
Hapşırık ve hıçkırıklar : Hapşırık, genze kaçan damlacıkları temizlemek üzere bir reaksiyon, hıçkırık ise solunum kası olan diyaframın uyarılması sonucu ortaya çıkan bir reflekstir. hıçkıran bebek kısa süre ile emzirilirse bu refleks yavaşça kaybolur.
Yatma pozisyonu : Bebeğinizi sırtüstü yatırın. Son yıllardaki araştırmaların sonuçlarına göre sırtüstü yatış en güvenli yatma şeklidir. Bebeğin başını uyurken her iki yana çevirebilirsiniz. Bebek uyanıkken yüzükoyun yatırarak kollarının kuvvetlenmesine yardımcı olabilirsiniz. Yastık ve kuştüyü yorgan kullanmayın. Yorganını göğüs hizasına kadar örtün, başına çekmeyin. Bebeği fazlaca ısıtmayın. Yatağında yumuşak oyuncaklar bırakmayın. Bu önlemler SIDS denilen nedensiz beşik ölümlerini önlemek amacıyla tüm dünya bebeklerine önerilmektedir.
Oda ısısı : Sizin rahat ettiğiniz oda ısısında bebeğiniz de rahat edecektir. zamanında doğan bebekler için 21 derece uygundur. Eğer klima kullanıyorsanız, bebeğin üzerine üflememek koşuluyla bebeği odada tutabilirsiniz. Unutmayın, bebek, kapı veya pencerenin aralanmasıyla, çok soğuk olmayan bir ortamda hemen üşümez. üşüse de hasta olmaz. Aşırı ısıtma, beslenmeye isteksizlik ve uyku haline neden olur. Bebeğin elleri ve burnu soğuksa, ortam ısısı yetersiz demektir. Bu durumda vücut ısısına da bakılabilir. Uzerine bir battaniye örtülerek bebek ısıtılmalıdır. Devamlı soğuk olan bebekler iyi büyüyemezler.
Araba Koltuğu : Hastaneden evinize giderken ve bundan sonraki yolculuklarınızda yeni doğan bebekler için olan Araba koltuğu kullanın.
Ziyaretler : ilk haftalarda yorucu ziyaretlerden kaçının. Bebek bakımı zor da olsa en kolay biçimde evde yapılır. Bebeği kalabalık gurupların içerisine sokmayın. Unutmayın, özellikle kış aylarında, kapalı ortamlarda, virüslerin neden olduğu üst solunum yolu enfeksiyonlarına çok sık rastlanır. Bebeğin hastalanmaması için öptürmeyin, kalabalıklara sokmayın, ufak çocuklardan uzak tutun. Annenin de Lohusa döneminde kendini iyi koruması gerekir.
Eve giderken gerekenler :
Hastaneden çıkarken : Alt bezi, body (iç tulum), tulum, battaniye (tercihen delikli).
Evde : Pişik kremi, burun aspiratörü (gerekebilir), serum fizyolojik burun damlası, pamuk, pansuman alkolü, tırnak makası, bebek fırçası.
Diğer araç ve gereçler : Araba koltuğu (aynı zamanda ana kucağı gibi kullanılabilir), beşik, alt değiştirme Masası, bebek banyosu.
BeBeK BaKıMıBeBeK BaKıMıBebeğinizin ilk kontrolü : Taburcu olduktan bir hafta sonra yapılır. Bundan sonraki kontrol ve aşılar için doktorunuza danışınız. bebeğiniz doktorunu ziyaret ettiğinde tam bir tıbbi muayeneden geçer. Yaşına göre büyüme ve gelişmesi izlenir. Her ay için beslenmesi değerlendirilir ve gerekli diyet önerileri verilir. Belirli dönemlerde Kansızlık ve idrar yolu enfeksiyonu taraması, Verem testi yapılır; işitme ve görme fonksiyonları değerlendirilir. Gerekli görüldüğünde ilgili uzmanlık alanlarına yönlendirilir. zamanı geldiğinde ev kazalarından korunma, disiplin, tuvalet eğitimi, okula hazırlık, öğrenme güçlüğü, dikkatsizlik, davranış bozukluğu, cinsel ve sosyal gelişim konularında da Aile desteklenir.
şu durumlarda derhal doktorunuzu aramalısınız:
  • Bebek 6-7 saat uyanmazsa,
  • Kasık bölgesinde ağrılı şişlik olursa,
  • Ateş, popodan, 38 derecenin üzerindeyse, (Fazla ısınmış olabilir. önce üzerini açın. 15 Dakika bekleyin ve sonra derece ile ölçün. Ateşi hala 38'in üzerindeyse hemen doktorunuzu arayın),
  • Tüm vücuda yayılmış sarılık varsa,
  • Bezlerinin dışına kadar taşan Sıvı tarzında dışkılama (günde 3-4 defa) oluyorsa,
  • üst üste fışkırtır tarzda kusuyorsa...

Bebeği Nasıl Kazalardan Koruruz?


 Dünyada yapılan türlü istitastiklerin ortala masına göre, çocuk ölümlerinin % 30′u kazalardandır. Bunların büyük çoğunluğu, süt  çocukluğu dönemine aittir. Bu bakımdan  bebeklik
dönemindeki çocuklara çok dikkat  edilmeli, çocuk evdeki bütün insanların  kontrolünde bulundurulmalıdır. Bu husustaki bazı tedbirler ve  tehlikeli durumlar şunlardır:
Bebeklerin mutfağa girmesini engelleyin. Sıcak su dolu kap ve çaydanlıklar, ısıtıcı aletler çocuğun haşlanmasına ve yanmasına neden olabilir.
1- Bebekler küçük bir çocukla bir arada yalnız bırakılmamalıdır. Haşarı çocuklar bebekleri oyuncak zannedebilirler ve bilmeden zararlı olabilirler. Çok kısa bir zaman diliminde bile, bu hususa dikkat etmeli, iki çocuğu başbaşa bırakmamalıdır.
2- Bebek, yatağında veya yüksek bir t yerde gözetimden uzak olmamalıdır. Bir ihtiyaç maddesinin temini için dışarıya çıkıldığında bile yere kalın bir battaniye üzerine konulmalıdır.
3- Yumuşak yastıklar, kuş tüyü yatak çocuğun boğulmasına sebep olabilir.
4- Karyola parmaklıklarının açık veya arızalı olması, çocuğun düşmesine neden olabilir.
5- Ortalıkta bırakılan ilâç, çamaşır suyu, gaz, benzin, kozmetik, asit, haşere ilâçları, boya malzemeleri ve fare zehiri gibi maddeler zehirlenmelere neden olabilir.
6- Termofor ve sıcak su şişeleri, sıcak su dolu kap ve çaydanlıklar, ısıtıcı aletler çocuğun haşlanmasına ve yanmasına neden olabilir.
7- Çocukların elektrik prizleri ve diğer elektrik aletleriyle oynamasına engel olunmalıdır. Bazı tip prizlere çocuk koruma aparatı takılabilmektedir.
8- Her türlü mutfak aletleriyle bebeğin oynaması, bebeğin yanında makas, şişe, bıçak, iğne ve derece bulundurulması çok tehlikelidir.
9- Bebeği kızgın güneşe ve çok sıcak bir yere bırakmak, güneş çarpmalarına, sıcaktan dolayı türlü bunalımlara neden olabilir.
ıo-Navlon torba ve benzeri malzemeyi, başına geçirerek, boğulma olabilir.
11- Emekleme ve ayakta durma yeteneği edin miş bir süt çocuğu, su dolu kap ve tekne gibi ev eşyalarından uzak tutulmalıdır.
12- Emzik kordonları, zıbın bağları, yakalık ipleri, çocuğun boynuna sarılarak boğulmasına neden olabilir.
13- Eline geçen her şeyi ağzına getiren, emmeye başlayan çocuğun boğulması ender rastlanan kazalardan değildir.
14- Küçük boncuklar, draje şekerler, oyuncak ve emzik tıpaları yutan çocuk, tehlikelerle karşı karşıyadır. Bu sebeple bebek, bunlardan uzak
tutulmalıdır.
15- Yere üstü örtülerek bırakılan çocuk, dikkat edilmezse görülmeyebilir. Bebeğin üstüne konan ağır bir eşya, çocuğun ölümüne neden olabilir. Yere konan bebeğin üstüne basılması, görülen çocuk kazalarındandır.
Bunlar bebeğinizi kazadan koruma yöntemlerinden bir kaçıdır.
Her türlü mutfak aletleriyle bebeğin, oynaması, makas, iğne gibi batıcı, kesici şeylerin bebeğin yanında bulundurulması çok tehlikelidir.
Küçük boncuklar, draje şekerler çocukları tehlikeyle karşı karşıya bırakır. Bu sebeple bebek, bunlardan uzak tutulmalıdır.

Kaynak:
http://www.bebekbakimi.org/bebegi-nasil-kazalardan-koruruz.html#more-245

26 Eylül 2013 Perşembe

#ebebekAnnesütününöneminianlatıyor




5 Ekim cumartesi günü Trump AVM 'de saat !3:30- 15:00 de E-bebek'in düzenlediği Emzirme toplantısına anneleri ve hamileleri bekliyoruz!!

25 Eylül 2013 Çarşamba

Faber-Castell, “Creative Kids” uygulaması sayesinde boya kalemleri ile yapılan resimler Ipad’de canlanıyor!

 
Ürünleriyle hayata renk katan Faber-Castell, şimdi Ipad uygulamasıyla da çocukların hayal güçlerini geliştirmelerini sağlıyor. 
 
 
 
“Hayal Gücünün Ürünleri”ni çocuklarla buluşturan Faber-Castell’in “Creative Kids” Ipad uygulaması,  birbirinden sevimli hayvanlara, renkli ve eğlenceli resimlere  hayat veriyor. “Creative Kids” dört yaş üzerindeki çocuklara boya kalemleri, kağıt ve Ipad kullanarak kendi animasyon ve hareketli görüntülerini yaratmanın keyfini sunuyor. Ücretsiz olarak indirilebilen uygulama, şekillerin nasıl hareket ettirileceğini,  kağıt ve renkli kalemlerle animasyonların nasıl yaratılacağını adım adım anlatılırken, aynı zamanda çocukların ince  motor becerilerini, yaratıcılıklarını ve hayal güçlerini geliştirmiş oluyor.
Merakla ve fikirlerle dolu olan çocukların yaratıcılıklarını ve hayal güçlerini geliştirmek için faydalı ve yaşlarına uygun ürünler yaratan Faber-Castell, “Creative Kids” uygulaması sayesinde çocuklara adım adım resim yapmayı da öğretiyor.
“Creative Kids” uygulaması, Apple app storelardan IPad için ücretsiz olarak indirilebilir.
 

Suadiye'de 0-3 yaş anneleri için Pedagog Destekli Yaşantı Grupları başlıyor!


Suadiye'e 0-3 yaş anneleri için İzci Anaokulu'nda Pedagog Destekli Yaşantı Grupları 2 Ekim'de başlıyor!




Her anne-baba bebeklik döneminde çocuğunun gelişimini pedagog desteğiyle takip etmek ister. İlk 3 yılda annelerin bebeklerini ve kendilerini tanımaları, ortaya çıkan sorunlarla etkili bir şekilde baş etme yollarını bulabilmeleri için İzci Anaokulu’nda Pedagog Destekli Yaşantı Grupları pedagoji sohbetlerine başlıyor.

İzci Anaokulu pedagog destekli yaşantı gruplarıyla, aynı dönemleri yaşayan ebeveynler kendi deneyimlerini paylaşacak, uzmanlarla sorularına yanıtlar bularak çocuklarının gelişimine katkıda bulunabilecekler.
Pedagog Destekli Yaşantı Grubu , İzci Anaokulu Pedagoji Sohbetlerinin ilki, “İlk 3 yılda annelik” başlığı altında bebeklik döneminin zorluklarıyla baş etmek konusunu içeriyor.
 
“İlk 3 yılda annelik”
 
Memeden kesme sorunu
Emzik ve biberon sorunu
Tuvalet eğitimini nasıl ve ne zaman verelim?
Çocuğun cinsel gelişimi ve eğitimi
Uyku sorunu
Anneden ayrılma ve özgüven gelişimi
Yemek yeme alışkanlığı
Anaokuluna başlama

Yaşantı grupları Özel Mavi Aile Danışma Merkezi tarafından desteklenmektedir.
Uzmanlar: Uzman Pedagog ve Psikolojik Danışman Belgin Temur Yağlıtaş ve Uzman Psikolojik Danışman Elvan Gezen Ucur

Ne zaman: 2 Ekim 2013 Çarşamba ve 9 Ekim 2013 Çarşamba

Saat: 15.30-17.30 arası (2 oturum toplam 4 saat)

Ücret: 140 TL + KDV

Yer: Özel İzci Anaokulu

Adres: Eminali Paşa Caddesi, Beyaz Gül Sokak No:6 Suadiye/KADIKÖY/İSTANBUL

Rezervasyon 30 Eylül 2013 Pazartesi tarihine kadar 0216 445 61 71 veya 0533 423 26 55 numaralı telefonlardan yapılabilir. 
 

23 Eylül 2013 Pazartesi

Bebek Doğum Animasyonu


BİR BEBEĞİN OLUŞUMU


CHİCCO’NUN DESTEKLEDİĞİ BEBEİMGELİYOR DOĞUMA VE BEBEĞE HAZIRLIK KURSUMUZ BAŞLADI!!

Geçtiğimiz pazar günü 7 çiftin katılımıyla Doğuma Ve bebeğe hazırlık eğitimimiz başladı. Atölye Marga’da olan bu eğitimin ilk haftasında Doğum konusunu konuştuk.





 Heyecanlı anne ve babalarımızla çok eğlenceli bir eğitim oldu. Doğum konusunu anlatırken Atölye Marga’nın da sahibesi ve Hamile yoga eğitimcisi Sevgili Çiğdem destek oldu. Birlikte özellikle normal doğumu tercih eden çiftlerimize destek olmaya çalıştık. Doğum planının ne olduğu ve neler yapmalarını konuştuk.


Doğuma ve bebeğe hazırlık eğitimlerinde anne ve baba adayları heyecanla bebeklerine nasıl kavuşacaklarını ve hangi aşmalardan geçeceklerini merak ederler. Ben ve Çiğdem de bu meraklarını gidermeye çalıştık..


Önümüzdeki hafta ise Emzirme ve Bebek bakımı için buluşacağız. Kendi oğlum içinde güvenerek kullandığım Chicco’nun ürünleriyle anne ve babaların yardımcı olacak bilgiler vermeye çalışacağım.

16 Eylül 2013 Pazartesi

CHİCCO'NUN DESTEKLEDİĞİ DOĞUM VE BEBEĞE HAZIRLIK KURSU

22-29 EYLÜL-06 EKİM 2013 PAZAR GÜNÜ 11:00-13:00 SAATLERİ ARASINDA YENİ KURSUMUZ BAŞLAYACAKTIR.EĞİTİM DETAYLARI AŞAĞIDA OKUYABİLİRSİNİZ.
ertugrul.esra@gmail.com E-MAİL ATARAK DA KAYIT İŞLEMLERİNİZİ YAPTIRA BİLİRSİNİZ!!

Keyifli ve heyecanlı bir dönemin başındayken merak ettiğiniz ve belki biraz endişelendiğiniz şeyler olabilir. Gebelik, doğum ve en sonunda ulaştığınız bebek.. Bunlar bir anne ve baba adayının hayatında dönüm noktalarıdır. Biz bu dönüm noktanızın en iyi şekilde olması için sizlere destek vermeye çalışıyoruz..

Ben Hamile Eğitmeni ESRA ERTUĞRUL merak ettiğiniz ve endişelendiğiniz konularda size yardım etmek, destek olmak istiyorum.

Doğuma Hazırlık kurs ile daha bilinçli ve keyifli bir hamilelik dönemi geçirmenizi sağlamak, rahat ve kolay bir doğum yapmanıza yardımcı olmak ve güvenli bir doğum sonrası dönemi yaşamınızı hedefliyorum.
Eğitimlerimiz interaktif şekilde yapılmaktadır. O nedenle en fazla 5 çiftten oluşmaktadır. Derslerimiz teorik bilginin dışında uygulamalardan da oluşmaktadır. Kursumuza gelirken , özellikle yanınızda bir şey getirmenize gerek yoktur. Sadece rahat kıyafetler giyebilirsiniz.



Bebeimgeliyor doğum ve bebeğe hazırlık kursumuz 3 oturumdan ve doğum sonrası anne-baba ve bebek toplantısı olmak üzere 4 oturumdan oluşmaktadır.

Kursumuza babalarında katılmasını anne adaylarına tavsiye ediyoruz. Eğer baba adayı gelmek istemezse size doğum ve sonrası destek olacak kişi ile kursa katılabilirsiniz.

Kursumuza 12-13 gebelik haftasını tamamlamış olmanızı tavsiye ediyoruz.;

EĞİTİM YERİMİZ:Bostancı'dadır.
www.marga.com.tr  mekan hakkında bilgi edinebilir, adresi okuya bilirsiniz.

EĞİTİM ÜCRETİ: 400 tl..Eş ile birlikte..


Kursumuzun içeriği;

BEBEİMGELİYOR DOĞUM VE BEBEĞE HAZIRLIK KURSU

4 HAFTALIK PROGRAM


1.OTURUM:

Hamilelik ve bebeğin gelişim süreci,

Doğum çeşitleri ve doğumun fizyolojisi,

Doğum sırasındaki anestezi çeşitleri, ağrısız doğum,

Doğuma hazırlık

Normal doğum yapmak isteyen anne adayları için, normal doğuma yönelik nefes egzersizleri, ıkınma teknikleri ve masaj teknikleri anlatılacaktır.

Doğum planımız nasıl olmalı?

Babanın doğum planı

Bebek odası hazırlığı ve doğru alışveriş,

Doğuma giderken anne ve bebeğin valiz hazırlığı

Hamilelik psikolojisi / doğum korkusunu yenmek

RAHATLAMA NEFES EGZERSİZLERİ

2.OTURUM:

Emzirme ve anne sütü,

Yenidoğan bakımı;

-göbek bakımı,
-yeni doğan sarılığı,
-bebeğin altının değiştirilmesi,(babaları da uygulamaya katarak)
-bebeği tutuma ve taşıma,
-bebeği giydirme,
-yenidoğan refleksleri,
-bebeğin yıkanması,
-bebeğin gazının çıkarılması,
-bebek için rahatlatma masajı,
-bebeğin aşıları,
-bebeğin uyku düzeni,
-bebeğin tırnaklarının kesilmesi ve bakımı,
-bebeğin ağlaması ve onu sakinleştirmenin püf noktaları,

*0-6 ay anne - bebek ilişkisinin önemi:dünya ile ilk ilişki ve bağlanma,
BEBEĞE YAPILACAK EGZERSİZLER

3.OTURUM:

Lohusalık bakımı,

Lohusalık Sendromu,

Yeni rolleriyle doğumdan sonra eşlerin ilişkisi,

Doğum sonrası ve emziren annenin beslenme

Çalışan annenin işe dönme: anne ve bebeğin ayrılık hazırlığı

Doğum sonrası anne ve bebek

NEFES VE RAHATLAMA EGZERSİZLERİ

4. OTURUM:


Doğumdan sonraki ilk 2 ay içerisinde anneler ve babalar bebekleri ile birlikte anne -bebek -baba grubumuza katılabilir ve zorlandıkları konularda danışmanlık hizmeti alabilirler. Bu oturumumuza  psikoloğumuz ve hamile eğitmeni arkadaşımızda bulunacaktır.

Katılmak veya detaylı bilgi almak isterseniz;
ertugrul.esra@gmail.com
email atabilrisniz...

“BARIŞ MANÇO ŞARKILARI NİNNİLERLE YENİ NESİLLERE ULAŞIYOR!”



Türk pop-rock müziğinin efsane ismi Barış Manço’nun 10 unutulmaz şarkısı; 0-2 yaş çocuklar için ninni olarak yeniden düzenlenerek “Beşikten 77’ye” albümünde bir araya geldi. Adisebaba tarafından çıkarılan ve unutulmaz Barış Manço şarkılarına enstrümantal olarak yer veren “Beşikten 77’ye” albümü                                 Eylül ayı itibariyle raflarda...


Amerika’da piyasaya sürülen ve çok ses getiren Beatles, Madonna, Metallica, U2, Beattles, Queen, Guns’n Roses gibi isimlerin şarkılarının ninni versiyonlarından oluşan albümlerden ilham alınarak Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen “Beşikten 77’ye” albümü, Eylül ayı itibariyle tüm seçkin müzik marketlerde satışa sunuldu. Ayrıca iTunes ve birçok sanal müzik mağazalarında dijital olarak satın alınabilen albüm, Barış Manço’nun 10 unutulmaz şarkısından oluşuyor.

“Alla Beni Pulla Beni”, “Kol Düğmeleri”, “Arkadaşım Eşek”, “Eski Bir Fincan”, “Ne Ola Yar Ola”, “Güle Güle Oğlum”, “Unutamadım”, “Bahçede Hanımeli”, “Nazar Eyle”ve “Rüya” gibi Barış Manço’nun unutulmaz eserlerinin ninni uyarlamalarının enstrümantal olarak yer aldığı albümde, SAF Prodüksiyon, Yuriy Ryadchenko ve Özer Atik tarafından çelesta, music box, orkestra çanı, yaylı çalgılar, dijital piyano gibi enstrümanlar kullanıldı.

Siz de bebeğinizi, “Barış Abi” ile tanıştırmak isterseniz;  “Her Yeni Doğan Bebek, Yeni Bir Dünya Demek” sloganıyla hayata geçirilen “Beşikten 77’ye” albümü, Eylül ayı itibariyle tüm seçkin oyuncak mağazaları ve müzik marketlerde...

Satış fiyatı: 19,90 TL

ÇOCUĞUNUZU YENİ DOSTLARI ile BİRLİKTE “HARİKA BİR GÜN” BEKLİYOR!



Yeni piyasaya sürülen Sevimli Dostlar – Harika Bir Gün albümü  ile okul öncesi çocuklar artık eğlenirken öğrenecek; temel alışkanlıklarını  ve eğitimlerini müziklerle pekiştirecek.

Dünya çapında yapılan araştırmalar sonucunda müzik ve dansın çocuklar üzerinde son derece eğlendirici ve kişisel gelişimlerine katkı sağlayıcı özelliklerinin olduğu kanıtlandı. Bundan hareketle sadece çocuklara özel olarak yaratılan Sevimli Dostlar – Harika Bir Gün albümü tüm seçkin oyuncak mağazaları ve müzik marketlerde Eylül ayı itibariyle satışa sunuldu.

2-6 yaş arası çocuklar için özel olarak hazırlanan pozitif, eğlendiren ve eğiten Sevimli Dostlar – Harika Bir Gün albümünde; el yıkama, diş fırçalama, yemek yeme, giyinme, banyo, tuvalet, paylaşma, toplama, uyku gibi konular ele alınıyor.

Çocuklarınızın tüm bu alışkanlıkları eğlenerek ve farkında olmadan öğrenmelerine yardımcı olmak üzere düzenlenen albümde yer alan animasyon karakterler, çocuklarınızın en yakın arkadaşı olacak.

Apple Store’dan aplikasyon olarak da ücretsiz olarak indirilebilinen Sevimli Dostlar – Harika Bir Gün albümünün dijital versiyonu ise iTunes ve tüm sanal müzik mağazalarından satın alınabiliniyor.

Apple Store’dan toplam indirilme sayısının 20.000 kişinin üzerine çıkmasıyla beraber Türkiye’de en çok indirilen 15 ücretsiz uygulama arasına girmeyi başaranSevimli Dostlar’ın DVD versiyonunda ise karaoke özelliği de bulunuyor.

Sizler de çocuğunuzun eğlenirken temel alışkanlıklarını edinmesine yardımcı olmak istiyorsanız, Sevimli Dostlar’in ilk albümü Harika Bir Gün’ü kaçırmayın.

DVD Set (DVD, Audio CD, Karakter Çıkartmaları ve Mini Boyama Kitabı) Satış Fiyatı: 29,90 TL
DVD Satış Fiyatı: 19.90 TL
Audio Cd Satış fiyatı : 14.90 TL

ANNE SÜTÜNÜ ARTTIRMAK MÜMKÜN MÜ?


Günümüzde pek çok anne, bebeğini anne sütüyle beslemek için daha çok gayret gösteriyor. Türkiye ‘de annelerin %95 anne sütüyle başlasa da bu şekilde maalesef devam edemiyorlar. Çevresel baskı, ne yapacağını bilememe, bebeğim doyuyor mu korkusu annelerin ek besinlere daha erken başlamasına neden olmakta. Esasında annenin vücudu bebeğini doyuracak kadar süt üretimine hazır. Burada önemli olan anneyi ilk günlerde doğru yönlendirmek. İlk günlerde anne doğum yaptıktan sonra bebek doktoruna karar verene kadar anne sütü arada heba oluyor. Anne kime, ne zaman , nasıl danışacağını bilemeyebiliyor. Çevrenin de büyük baskısıyla anne , sütüm yetmiyor mu?, döngüsünün içinde buluyor kendini. Maalesef anne sütünü vücudumuz bebeğimiz için hazırlasa da annelerin psikolojisiyle direkt etkilenen oksitosin (sütün bebeğe kanallardan salınarak ulaşmasını sağlayan hormon) bu kargaşa da çok fazla etkileniyor ve kendini geri çekiyor. Biz o zaman ne yapacağız?
Doğuma kadar bebeğimizi anne sütüyle besleyeceğimize inanmamız, ilk günlerde emzirme konusunda sıkıştığınızla kimle konuşacağınızı bulmak, kullanacağınız pompaya karara vermek, çocuk doktorunuza karar vermek işinizi kolaylaştıracaktır.
Annenin sütü ister normal ister sezeryanla doğum yapsın 4-5. Gün itibariyle ani bir artma gösterir. İlk kez anneler burada şaşırıyor. Bebeğin ihtiyacından fazla anne süt üretiyor, annenin vücudu. Bunun devamlılığını sağlamak hem de annenin memelerini rahatlatmak için pompa ile memeleri sağmak çok önemli. O günlerde sağarak memeleri rahatlatmadığınızda minik şişliklere, kızarıklık,ateş, sonunda mastite kadar devam edebiliyor. Ondan sonra da anne sağma işini tam yapamıyor, canı acıdığı içinde bebeğini tam randımanla emziremiyor. Sonucunda da anne sütünde azalma oluyor.
O zaman yapılacak şey; hangi zamanda nasıl sağma işini yapacağını annenin öğrenmesi, nasıl saklayacağını bilmesi gerekiyor. Bunun bir emzirme danışmanından ya da doğum yaptığınız hastanenin bebek odasında bulunan bebek hemşireleriyle bu konular hakkında konuşabilirsiniz. Hastaneden çıkmadan önce bu bilgileri mutlaka bebek hemşireleriyle konuşun. Kendinize ait bir pompanız yoksa hastane tipi bir pompa kiralayabilirsiniz. Bunun içinde bebek odası hemşirelerinden destek almanız mümkün. Bunları hallettikten sonra gerisini düzene oturtmakta sorun olmayacaktır.
Bebeğiniz dünyaya ilk geldiğinde havanın ısısı, kokusu, sesi herşeyi bildiğinden farklı. Tek bildiği, kokusunu tanıdığı, sesini bildiği annesi. Dünyaya alışması sizin bebeğinize alışmanız için gereken süre ilk 40 günlük süreç. Bu sürede herşey yoluna girecek, ama siz lütfen hiçbir şey için acele etmeyin.Özellikle ilk 2-3 hafta bebeğiniz her istediğinde bir göğsünüzdeki süt bitene kadar ,istediği aralıklarla emzirin. Bol bol emzirin, bol bol su içip, bebeğinizle birlikte uyuyun bebeğinizle birlikte uyanın. Bir bakacaksınız ki herşey yoluna girmiş.
Bebeğiniz ilk doğduğundaki kilosundan 3-4 gün içinde belli bir düşme olur. İlk 10 gün sonunda doğum kilosuna ulaşmışsa, emzirme konusunda ne yapıyorsanız aynen devam edebilirsiniz. Doğru yoldasınız demek ki. Ama kilo alımında sıkıntı varsa; emzirme pozisyonunuza, kaç saat aralıkla emzirdiğinizi, ne kadar su içtiğinizi ve ne kadar uyuduğunuzu kontrol edin. Lütfen hemen endişelenip, vücudunuzda oksitosin salınımını durdurmayın.


ANNE SÜTÜNÜ SAĞMAK NEDEN GEREKEBİLİR?



Emzirmenin başlatılması ve devamı için süt sağmak gerekli dabilir. Sütün sağılmasının gerekli olduğu durumlar şunlardır:


Tıkanık, şiş memeyi rahatlatmak
Kanal tıkanıklığı ya da süt birikmesini tedavi etmek
Çökük bir meme başından emmeyi öğrenene kadar bebeği beslemek için
Emmeyi düzenlemekte zorluk çeken bir bebeği beslemek için
Emmek istemeyen bir bebeği emmeyi öğrenene kadar beslemek için
Düşük doğum tartılı bir bebeği beslemek için
Yeterli enlemeyen hasta bir bebeği beslemek için
Anne hastaysa sütünü devam ettirmek için
Anne çalışıyorsa bebeğini beslemek için
Çok dolu olduğu için memeyi alamayan bebeğin işini kolaylaştırmak için
Meme ucu çatlaklarının tedavisi amacıyla
Emziren annelerin süt sağabil e ceğini ve süt sağma yöntemlerini öğrenmesi yararlı olacatır.

15 Eylül 2013 Pazar

ANNE SÜTÜNÜ BESLENEREK NASIL ARTTIRABİLİRİZ?

www.gurmebebek.com da yazdığım yazımı sizlerle de paylaşmak istedim..:))



Normal beslenen sağlıklı bir annenin sütü, çoğunlukla bebeği için yeterli olmaktadır. Bununla birlikte, bazı anneler bebekleri için yeterince süt üretemediklerini düşünmektedir. Bundan enin olabilmek için en kesin bilgi bebeğin kilo alımıdır. Bebeğinize sütünüzün yetmediğini düşündüğünüzde size en yakın sağlık ocağına gidin ve bebeğinizi tarttırın. Sonra 2-3 gün sadece bebeğiniz her istediğinde emzirin, emzirin.. Sonra yine aynı yere giderek bebeğiniz tartırın. Eğer günlük 20- 30 gr ,  hafta da 125 gr, ayda da en az 500 gr almışsa her şey yolunda diyebiliriz. Eğer kilo alımında sıkıntı varsa, anne günde ne kadar su içtiğini, ne kadar emzirdiğini ve ne kadar dinlendiğini, uyuduğunu önce bir kontrol etmeli. Bunların hepsi tek başına anne sütünü etkiler. Bunlarla ilgili bir sıkıntı yoksa nasıl beslendiğine, neler yediğine de dikkat edilmeli.. Anne sütünün miktarını etkileyen en önemli faktör ne kadar talep varsa o kadar süt üretir, annenin vücudu. Özellikle ilk 3 ayda bu rutin oluşu, bebeğin yaklaşık ne kadar süt ihtiyacı var o netleşir. Annenin vücudu da o miktar da süt üretir. BU mekanizmada süt miktarını arttırmak için bazı besinlerden de minik destekler alınabilir
Anne sütünü arttıran besinler:
 Anne sütünü arttıran besinler tüm dünyada, yüzyıllardır kullanılmaktadır. Anason, çemen otu, rezene, ısırgan otu, tarçın, fesleğen, nane, ve susam gibi bitkiler anne sütünü arttırıcı olarak bilinen bitkilerin başında gelmektedir. Bu bitkilerden salatalar hazırlayıp yiyebileceğiniz gibi çaylarını da hazırlayabilirsiniz. Çay için ölçü ortalama bir su bardağı kaynamış suya 1-2 çay kaşığı kadar kuru bitkidir. Siz damak tadınıza göre bu oranları ayarlayabilir ve birkaç bitkiyi karıştırarak lezzetli çaylar elde edebilirsiniz. Böylece emzirmeden dolayı artan sıvı ihtiyacınızın da bir kısmını karşılamış olursunuz.
Göğüs ve karın bölgenize susam yağı ile masaj yapmak da süt bezlerinizi uyararak ve kan akışını düzenleyerek anne sütünüzü arttırmanıza yardımcı olacaktır. Bunun için günde 2-3 kez 1-2 dakika masaj yapabilirsiniz.
Anne sütünü en çok arttıran şey bol bol su içmektir. Ayrıca günde 3 lt kadar su içmek de çok önemlidir. Anne sütünü arttıranlardan biride malt özüdür.. Bunu eczanelerde özel hazırlanmış içeçek şeklinde alabileceğiniz gibi, alkolsüz birada aynı işi görmektedir. Sabah, öğle ve akşam sadece 1 kahve fincanı içilen alkolsüz bira anne sütünü arttıracağı gibi, içeriğinde bulunan B vitamini sayesinde de annenin bağışıklık sistemini korur'' Harika ne kadar çok yersem sütüm o kadar çok olur'' şeklinde yanlış bir anlayış vardır. Ancak ne kadar çok yediğimiz değil, ne yediğimiz çok önemlidir. Anne normal ve dengeli beslenmeli.
Yağlı olmayan proteinlerle beslenmelidir. Yeşillikler ve sebzeler tüketmelidir. Çorbalara ağırlık vermesinde yarar vardır. Sıcak ve sulu şeyler sütün miktarına olumlu katkıları vardır. Aşırıya kaçmamak koşuluyla, tahin- pekmez ve az yağlı süt ürünleri tüketilebilir.
Günde 4-5 fincan kadar rezene ve ısırgan çayı tüketilebilinir. Ayrıca çeşitli firmaların emziren anneler için olan çaylarından ada içilebilinir.
Aynı zaman da kilo aldırmayan demir kaynağı olan yeşil mercimek, brokoli, roka, ıspanak, pazı, dereotu, çekirdekleriyle beraber yenilmesi gereken siyah üzüm, dut pestili, yumurta ve yağsız kırmızı et, balık tercih edilmelidir.
·         Taze beyaz üzüm ( günde 2 porsiyon)
·         Dereotu ( sabah- akşam yemeklerde yenilebilir.)
·         İncir (taze veya kurutulmuş)
·         İncir-havuç (Anne sütünü artırmak için haşlanmış kuru incir suyu da içebilirsiniz. Sekiz-dokuz adet kuru inciri yarım litre klorsuz suda en fazla on dakika haşlayınız. İkiye böldüğünüz suyu sabah-akşam olmak üzere günde iki kere tüketiniz.)
·         Taze beyaz dut
·         Haşlanmış taze beyaz dut kurusu
·         Anason (20 gram susam, 10 gr anason ve 500 gr bal karıştırılır ve macun haline getirilir. Bundan günde 3 çorba kaşığı yenir)
·         Kereviz
·         Taze kereviz yaprakları
·         Bal kabağı
·         Kıvırcık salata
·         Sumak
.        Rezene çayı
.        Çemen
.Çörek otunun bal ile karıştırılması
. Erik kaynatılarak balla karıştırılması
.Fesleğen (Fesleğen çiçeği, tohumu ve yaprakları kullanılır. Bunların çayı demlenir. Bundan 1- 2 bardak içilir)
.Hurma
.Kimyon
.Kişniş
. Lahana
.Marul (tohumundan günde 4- 5 gr yenirse etki gösterir)
. Nane
.Salep
. Yer elması
.Zencefil
. Sarımsak  ..Anne sütü ve emzirme deyince sarımsaktan bahsetmeden olmaz. Sarımsak, bebeğinizin iştahını açmasının yanında güvenle kullanabileceğiniz iyi bir antibiyotiktir. Bebeğinizi emzirmeden 1 saat önce 1-2 diş sarımsak yerseniz, bebeğiniz memeyi daha iştahla kapacak, daha uzun süre emerek daha fazla süt içmiş olacaktır.
Emzirme yoluyla bebeğe ilaç geçebileceği için emziren annelerin ilaç kullanımı sınırlıdır. Özellikle de antibiyotiklerin vücuda vermiş olduğu zararlardan dolayı pek çok anne antibiyotik ilaçlarını kullanamamaktadır. Oysaki sarımsak güvenle kullanabileceğiniz doğal bir antibiyotiktir. Kokusunu dert ediyorsanız karanfil gibi koku giderici bitkilerden faydalanabilir, çiğnemeden doğrudan yutabilir ya da eczanelerde bulabileceğiniz sarımsak tabletlerini kullanabilirsiniz.

Emzirme döneminde sağladığınız sütteki enerjinin büyük bir kısmı, yediklerinizden karşılanıyor. Aldığınız tüm enerji tam olarak süt enerjisine dönüşmüyor, çünkü vücut dokuları da bir miktar enerjiyi emiyor. Sağlıklı bir annenin günde ortalama 700–800 ml süt salgıladığı esas alındığında, emzirme döneminde günlük ortalama ekstradan enerji gereksinimi 750 kaloriyi buluyor. Bu miktarın 500 kalorisi yediklerinizden sağlanırken, 250 kalorisi hamilelikte depoladığınız yağlardan karşılanıyor. Bu da emzirme sırasında aldığınız fazla kiloların, enerjiye daha hızlı dönüşmesine katkıda bulunuyor.
Annelere sütlerini artırma konusunda şu önerilerde dikkat etmelidirler:
Hızlı kilo vermeyi vadeden diyet ve ilaçları uygulamayın.
Sütünüzü arttıran en önemli besin sudur. Günde en az 2,5 – 3 litre su içmelisiniz, çünkü sütün önemli bir kısmı sudur.
Kalsiyumdan zengini olan süt, yoğurt ve peyniri düzenli olarak tüketmelisiniz. Her gün 1 adet yumurta veya 1 porsiyon etli sebze veya kurubaklagil yemeği yemeye özen göstermelisiniz.( Size gaz yapıyorsa , uzak durmalı, gaz yapmayanları diyete eklenmelidir.)
A Vitamininden zengin havuç, yeşil yapraklı sebzeler, kayısı gibi besinleri, beslenme programınızda sık bulundurmalısınız.
Vitaminlerin zengin bir kaynağı olan taze sebze ve meyveleri her gün düzenli olarak tüketmelisiniz.
Yediğiniz yiyeceklerin besleyici değerini korumak ve özellikle anemiyi (kansızlığı) önlemeniz açısından, yemeklerinizle birlikte çay içmemelisiniz.
Annelerin değişik dönemlerdeki günlük enerji ve besin öğelerini karşılamak üzere temel besin gruplarından almaları gereken miktarlar:




Beslenme programınızda yer alması gereken temel besin grupları ve içerikleri:
Süt ve süt grubu:
. Süt
.Yoğurt
Peynir
. Et ve et grubu
. Tavuk
.Balık
.Yumurta
.Sakatatlar
Ekmek ve ekmek yerine geçen grubu
.Ekmek
.Tahıllar (mısır, buğday, çavdar, yulaf )
.Makarna
.Pirinç
.Bulgur
.Çorbalar
. Un ve undan yapılmış yiyecekler
 Sebze ve meyve grubu
Tüm sebze ve meyveler bu grup içerisindekiler
 Yağ grubu
Zeytin
Yağlı Tohumlar ve yağı (ceviz, fındık, badem, susam v.b)
Bitkisel sıvı yağlar ( mısırözü, ayçiçek, soya, pamuk v.b)
Margarin
Tereyağı
Hayvansal yağlar ( iç yağı, kuyruk yağı)



DOĞUM SONRASI LOHUSALIK DÖNEMİ





DOĞUM SONRASI KANAMA VE PERİNE HİJYENİ
Doğum sonrası kanama birinci günde yoğun ve kırmızı olup ilerleyen günlerde pembeye, kahverengine döner. Birkaç hafta sonra beyaz akıntı halini alır ve yaklaşık 1,5 ay devam eder. Doğum sonrası olan lohusalık akıntısı azalarak 3- 6 hafta sürebilir. Hijyenik petlerin sık değiştirilip, dikiş yerlerinin kuru tutulması önemlidir. Kanama çoğalır, vücut ısısı artar ya da akıntı kötü kokulu olursa zaman kaybetmeden hekime haber verilmelidir. Hastaneden sonra evde duş şeklinde banyo yapılabilir. Banyo sonrası dikiş yerleri iyice kurulanmalı, ıslak bırakılmamalıdır. Duş almak kan dolaşımına yararlı olacağı gibi sütünde artmasında fayda sağlayacaktır. Her tuvaletten sonra perinenin önden arkaya doğru yıkanması ve kurulanması gerekir. Perine bölgesinin kuru ve temiz olmasına özen gösterilmelidir. Enfeksiyon oluşumunu önlemek için petlerin kanama olmasa bile 3–4 saatte bir değiştirilmesi gerekir. İç çamaşırları pamuklu ve sıkı olmamalıdır. Ayrıca iç çamaşırları her gün değiştirilmeli ve ütülenmelidir.

DOĞUM SONRASINDA BESLENME
Doğum sonrası ilk zamanlarda sık idrara çıkma ve idrar yaparken yanma olabilir. Aynı şekilde büyük tuvalet sırasında ağrı olabilir ya da olacağını hissedip tuvalete gitmekten çekinilebilir.
Doğum sonrasında mümkün olduğunca hareket etmeli, lifli gıdalar ve ılık su tüketilmelidir. Bunlar anneyi rahatlatacaktır.
Günde 2-3 litre su içmeye özen gösterilmelidir. Ağrı kesici kullanılmasına rağmen makata vuran ağrı varsa hastaneye başvurulması gerekir.

DOĞUM SONRASI HAREKET AKTİVİTESİ

Hareket etmek kan dolaşımını sağlayarak, bağırsak hareketlerini düzenler. Bu nedenle doğumdan sonraki günlerde bol bol yürüyüş yapılmalıdır. Normal doğum yapan anneler kendilerini iyi hissettikleri zaman ayağa kalkabilirler. Sezaryen olan anneler ise ortalama 6–8 saat sonra oda içinde ayağa kalkabilirler.

DOĞUM SONRASI UYKU VE DİNLENME

Dinlenme ve uyku, yeni doğum yapmış anne için çok önemlidir. Anne gebeliğin ve doğum eyleminin verdiği yorgunluğu atma arzusundadır. Yeni bir yorucu dönemin yükünü kaldırabilmesi için annenin yeterli bir istirahate ihtiyacı vardır. Gece saatlerinde annelerin mümkün olduğu kadar az rahatsız edilmesi, gündüzleri de öğle yemeğinden sonra 2 saat dinlenmesi sağlanmalıdır.

DOĞUM SONRASI DEPRESYON

Yeni doğum yapmış annenin hormonal durumundaki ani ve dramatik değişiklikler onu normalde kolaylıkla baş edebileceği faktörlere karşı duyarlı hale getirir.
Hormo0nal değişikliklere ek olarak gebelik ve doğum, uyku düzeninin bozulması, alışılmamış olaylar, bebeği, eşi ya da diğer çocukları ile ilgili anksiyete   nedeniyle annenin fiziksel gücü azalır. Postpartum, hafif depresyon birçok yeni annenin en ufak bir problem karşısında kendisini gözyaşlarına boğulma durumunda bırakır. Bazı kadınlar kendilerini kısa bir süre için yetersiz hissederler. Ancak bu genellikle kendilerine ve bebeklerine güvenleri geliştikçe ortadan kalkar. Uyuyamama ve depresyon 1–2 günden fazla sürerse, annenin postpartum psikoza girmesini önlemek için psikiyatrik yardım istenmelidir.

DOĞUM SONRASI CİNSEL YAŞAM
Cinsel aktiviteye annenin perinesinin normale döndüğü, kanamasının sona erdiği 6. Haftaya kadar başlanılmalıdır.
Çoğu anne yorgunluk, halsizlik, ağrı, koitusda ağrı ve korkuya bağlı olarak cinsel istek azalır. Normal cinsel hayata dönmede eşin önemli bir desteği vardır. Bu yüzden eş bu konuda özen göstermeli, anneye duyarlı davranmalıdır. Doğum sonrası cinsel aktivite 6 hafta kadar sonra gerçekleşebilir.

DOĞUM SONRASI AİLE PLANLAMASI


Doğum sonrası dönemde anne ve baba çocuğa, doğuma ve doğurganlığa yoğunlaştığı bir dönem olduğundan aile planlanması yöntemlerinin konuşulması için uygun bir dönemdir. Doğum sonrası 6 hafta cinsel ilişki yasaktır. Bu dönem bittikten sonra doktorunuzla görüşerek sizin için uygun olan aile planlaması yöntemini seçebilirsiniz.