16 Nisan 2015 Perşembe

www.bebeimgeliyor.com Esra Ertuğrul Siz de Olimpik Anne misiniz? P&G Türkiye ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi çok güzel bir projeye imza atmışlar. ‘’Olimpik Anneler’’ Ben gerçekten çok önemli bir proje olduğuna inanıyorum. Altuğ da 3,5 yaşından beri hem okulda hem de biz bir spor merkezine götürerek, yüzmesi için teşvik etmeye çalışıyoruz. Spor yapan çocuğun kendine olan özgüveni ve disiplininin çocuğun gelişimine çok fazla katkı sağladığına inanıyorum. Biz Altuğ’unun gelişimine ne kadra katkı sağladığını yaşayarak görüyoruz. Olimpik anne projesi de bence benim inandığım şeylerle paralel. Ben olimpik anne olmaya çalışıyorum. Siz de olimpik anne olmak isterseniz biraz size bu projeden ve ne kadar önemli bir konu olduğu hakkında bilgi vermek isterim. Olimpik anne projesindeki amaçları; annelerin çocuklarını spora yönlendirmelerini teşvik etmek, bilinçlendirmek ve bilinç oluşturmak. Bunların yanında sporun hayatlarına kattığı sosyalleşme, disiplin, özgüven gibi değerleri vurgulamak. Bu nedenle anneleri sporun insan hayatına kattığı fiziksel, ruhsal ve mental sağlık konusunda bilinçlendirerek annelerin çocuklarını spora yönlendirmelerini ve çocukların sporla büyümesini istiyorlar. Proje kapsamında, annelerin çocuklarını spora yönlendirmeleri ve farkındalık yaratmaları amacıyla sporcu anneleri, çocuklarına spor yaptıran anneler ve fikir önderlerinden oluşan Olimpik Anneler Kurulu oluşturuldu. Bu kurulun en önemli özelliği Türkiye’de spor alanında kurulmuş ilk sivil toplum örgütü olması. Bizlerde Olimpik anne olmak istersek çocuğumuzun yaşına ve bedenine en uygun sporu araştırarak, ona doğru yönlendirmeliyiz. Bu bilinçten yola çıkarak, alacağınız her P&G ürünüyle, Türkiye’de daha fazla çocuğun sporla büyümesine katkıda bulunabilirsiniz. Olimpik Anneler ve P&G bu proje kapsamında, Türkiye’nin birçok ilini dolaşarak, çocuklarımızın sporla büyümesi için, o illerdeki ihtiyaçları tespit ederek destekte bulunuyorlar. Olimpik Anneler Kurulu, projenin ülke çapına yayılması için Türkiye’nin farklı bölgelerinde ve halk ile bir araya gelerek bilinçlendirme aktiviteleri gerçekleştiriyor. Ayrıca P&G Nisan ayı itibari ile başlayacak 1 paket= 1 destek kampanyası ile alınan her P&G ürününden elde edilen gelirin bir kısmını Türkiye’de çocuklarımızın sporla büyümesi için bağışlıyor. Bu kampanyanın hazırlanmasında, Türkiye’de P&G tarafından yapılan Türkiye Spor Haritası araştırması sonuçlarından yola çıkıldı. Bizler çocuklarımızın spor yapmasına destek vererek birer Olimpik Anne olabiliriz #OlimpikAnneyim etiketi ile sosyal medyada çocuklarımızın spor yaptıkları anları paylaşabilir, aldığımız her P&G ürünü ile Türkiye’deki tüm çocukların spor yapmasına destek olabiliriz. Sevgili anneler sizler bu konuyla ilgili daha detaylı bilgi almak isterseniz;www.olimpikanneler.com bakabilirsiniz. Esra Ertuğrul www.bebeimgeliyor.com

26 Mart 2015 Perşembe

Molfix İle Mutlu büyüyen bebekler adım adım mutlu yarınlara koşuyor!

Molfix’in dikkat çeken reklam filmlerine bir yenisi daha eklendi.Molfix’in yeni reklam kampanyasında, bebeklerin mutlu ve keyifli olduğu anlar ile, anneleriyle ve ailece yaşanan eşsiz anları seyrediyoruz.

Bebeklerin mutlu olması ve mutlu büyümesi sağlıklı gelişimin en önemli sırrı. Mutlu bebeklik dönemi geçiren bebekler, ileride de mutlu ve başarılı bireyler olmanın ilk adımını atmış olacaklar. “Mutlu Bebekler Mutlu Yarınlar!” mottosuyla anne ve bebeklerin her zaman, her anlamda yanında olan Molfix bebeklerin sağlıklı gelişimleri ve gelecekte mutlu bireyler olmaları için bebeklerin altını kuru tutar, özgürce hareket etmelerini sağlar ve ciltlerini korur.

Bebeklerin en keyifli olduğu anlarda, aileleriyle geçirdikleri keyifli paylaşımlarda gördüğümüz reklam filminde de “ mutlu anlar yaşayan bebeklerin, mutlu yarınları olur” mesajı veriliyor. 

Reklam filmini izleyebilir ve https://www.facebook.com/molfix adresini ziyaret edebilirsiniz.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

21 Şubat 2015 Cumartesi

BEBEĞİNİZLE İLK 40 GÜN


Bir anne olarak bebeğinizle hastaneden yuvanıza döndüğünüz ilk gün, hayatınızın en heyecan verici anlarından biri olacak. 

Artık sizin ve aileniz için yepyeni bir dönem başlıyor; yorgunluklar ve endişelerin yanı sıra, taşıyacağınız sorumluluk da sinirli olmanıza sebep olabilir. Üstelik lohusalık dönemi hormonların da etkisiyle pek çok anne için psikolojik olarak zorlayıcıdır. 

Bebeğinizin bakımı ve anneliğin ilk günlerinde kendinizle ilgili almanız gereken tedbirleri ise şu şekilde sıralamak mümkün;

Annenin Bakımı

Doğumu takip eden 40 günlük dönem Lohusalık dönemi olarak adlandırılır ve bu süre içinde vücunuduz kendisini toparlar. Bu dönemde yaşanan hormonal ve ruhsal değişimler, östrojen hormonunun düşmesi, lohusada depresif ruh halinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Alıngan, kolay ağlayan, çabuk yorulan ve isteksiz bir hale gelebilirsiniz. Bu durumda doktorunuza danışarak 2 ay kadar demir takviyesi ve multivitaminler kullanmalı, düzenli uyku ve beslenme ile vücudunuzun boşalan kaynaklarını doldurmalısınız. Emzirme sürecinde doktor önerisi dışında kesinlikle sakinleştirici vb. ilaç almayın. 
Bünyeniz, hamilelik döneminde vücudunuzda biriken fazla suyu, doğumu izleyen birkaç gün içerisinde atacaktır. Doktorunuza danışarak karın kaslarını güçlendirici yer egzersizlerine başlayabilir ve düzenli olarak bu hareketleri yapmaya devam edebilirsiniz.
Bebeğinizle sürekli olarak ilişkide olduğunuzdan doğum sonrası vücut temizliğinize olağanüstü özen gösterin. Emzirme sürecinde göğüs bakımınızı ihmal etmeyin. 
Doğumdan sonra doktorunuza gidip doğum sonrası muayenenizi yaptırın. Doktorunuz, doğum sonrası, rahmin normal durumunu alıp almadığını saptayacak ve doğum öncesindeki sağlığınıza kavuşmanızı sağlayacaktır.

Bebeğinizin Bakımı

Doğumu takip eden ilk 72 saat, sarı renkli Klostrum sütünüz gelir. Bu sütün bileşimi farklıdır ve bebeğin bağışıklığına yaptığı destek ile bebeğinizin ilk aşısı gibidir. Bebeğinizi hastaneden çıkmadan emzirin. 
Göbek bağı anne karnında bebeğin anneden besin ve oksijen almasını sağlar. Aynı zamanda anneden bebeğe bağışıklık sistemi ni güçlendirici antikorların geçişi de bu kordon sayesinde olur. Bebek doğduğunda bu bağın steril şartlarda ve belli bir uzaklıktan kesilmesi gerekir. Göbek yoluyla bebeğin vücuduna birçok mikrop girebileceği için, göbeğin temiz tutulması ve pansumanı son derece önemlidir.

Bebeğiniz doğduğunda Vernix Caseosa denilen kremsi bir tabaka ile kaplıdır ve bu tabakanın bebeğin ısısının korunmasına ve enfeksiyonlardan korunmasına yararı vardır. Bebeğinizi 2. günden sonra, göbek kordonuna dikkat etmek kaydıyla hergün yıkayabilirsiniz.
İlk aylarda pek çok bebekte gaz sorunları görülmekte ve bu bebeğin uykusunu da etkilemektedir.
Bebeğiniz ilk ayının çok büyük bölümünü uyuyarak geçirecek ve 2- 3 saatlik aralıklarla beslenmek için uyanacaktır.
Yenidoğan bebeğiniz çok hassas bir cilde sahiptir ve bu sebeple bezini sık sık değiştirmeniz gerekir. Temizlemede su, özel temizleyici sıvılar veya alkolsüz hassas alt değiştirme bezleri kullanabilirsiniz. Bebeğinizin altının uzun süre havasız kalmasını engellemeli ve temizlikten sonra bebekler için özel pişik kremleri uygulamalısınız.
Bebeğinizin hareket etmesi, kollarını bacaklarını oynatması, kaslarının güçlenmesi, kemiklerinin düzgün gelişmesi için önemlidir. Doktorunuz farklı bir öneride bulunmadığı takdirde bebeğinizi kundaklamaktan kaçınınız. Soğuk havalarda bebeğe başlık ve kat kat pamuklu kıyafetler giydirin ama bebeğin çok terlemesine izin vermeyin. 

BEBEĞİN KENDİ KENDİNE YEMEK YEMESİ

Bebeğin verdiği ipuçlarını takip ederek onun kendi kendine yiyebildiğini gösterdiğinde katı gıdalara başlanır ve bebeğin temposuna göre ilerletilir.Bu şekilde bebek içgüdülerini dinleyerek anne babasını, kardeşlerini taklit eder ve bir yandan öğrenirken bir yandan da doğal ve eğlenceli bir yolla beslenme becerilerini geliştirir.
Eğer fırsat verilirse bebekler sütten başka besinlerle de beslene bileceklerini ellerine bir parça yiyecek alarak ya da onları ağızlarına götürerek gösterebilirler. bebekler sütten katı gıdaya geçmesinin ne zaman olması gerektiğine karar vermek için anne babalarına ihtiyaç duymazlar. Kaşıkla beslenmeye de ihtiyaçları yoktur bunu kendi kendilerine yapabilirler.




Bebeğin kendi kendine yemesi şu şekildedir;
-Bebek yemek vaktinde aile ile birlikte oturur ve hazır olduğunda yemeğe dahil olur.
-İlgisini çeken bir yiyecek yerine bebeğin rahatlıkla tutabileceği boyut ve şekillerde yiyecekler verilir.
-Lapa yapılmış ya da ezilmiş yiyecekler yerine bebeğin rahatlıkla tutabileceği boyut ve şekillerde yiyecekler verilir.
-Bebek baştan itibaren biri tarafından kaşıkla beslenmek yerine kendi kendine yer.
-Ne kadar yiyeceğine ve  sevdiği yiyecek sayısının ne kadar zaman da artacağını bebek kendisi belirler.
-Bebek ne zaman isterse anne sütü ya da mamayla beslenmeye devam eder. Bu besinlerin ne zaman azaltılacağına hazır olduğunda kendisi karara verir.





İlk katı gıda yeme deneyimleri bebeğin sonraki yıllarda yemek vakti ile ilgili hissedeceklerine etki eder bu yüzden bu vaktin eğlenceli hale getirilmesi önemlidir.Geleneksel olarak her bebek kaşıkla beslenmekten hoşlanmaz diye bir şey yoktur fakat birçok bebek kaşıkla beslenmekten gerçekten zevk almaz. Kendi kendilerine ve aileleriyle aynı vakitte yemek yemelerine izin verilen bebekler ise yemek vakitlerini severler.

Pegasus'tan Müthiş Doğum Günü Sürprizi

Düşününce biz annelerin hayatta en çok heyecanlandığı ve hiçbir zaman da unutmayacağı (unutmak da istemeyeceği) an, bebeklerimizin doğum anıdır! Doğumda bebeğimin ilk defa ağlarken çıkardığı ses hâlâ kulaklarımda. :)

Doğumdan sonra yüzlerine her baktığımızda bu heyecanın onlarla birlikte hızla büyüdüğünü de hissederiz. Bu yüzdendir ki bebeklerimizin doğum günleri hem onlar hem de bizim için çok önemli! :)

Pegasus bu heyecanımızı görüp yaşadığımız bu mutluluğu daha da artırarak çocuklarımızın doğum günlerini uçaklarında kutlamaya başladı! Hem çocukları hem de bizi çok mutlu ediyor!

Tüm anne babalar bu videoyu izlemeli. :) http://youtu.be/hKi6S_iZxLM

Bir boomads advertorial içeriğidir.

29 Ocak 2015 Perşembe

KidZania İstanbul’da!

İstanbul Akasya Acıbadem’de çocuklar için harika vakit geçirebilecekleri bir aktivite alanı mevcut: KidZania. KidZania’yı en kolay şekliyle çocuklar için kurulmuş, onların boyutlarına göre detaylandırılmış bir çocuk ülkesi olarak tanımlayabiliriz. Tek farkı büyüklerin yerine meslek gruplarındaki çalışanların hepsinin çocuk olması ve çocukların dilediği mesleği seçme ve deneyimleme şansını elde etmesi. Meslek deneyimleme çocukların empati yeteneklerinin gelişmesi açısından da çok faydalı çünkü bu sayede keyif aldıkları bir oyunun içindeyken kendilerini daha iyi tanıma şansına da erişebiliyorlar. Aynı zamanda para kazanıp harcamayı öğreniyorlar ki bu da başka bir empati yeteneği geliştirmelerine olanak sağlıyor.
Oyunlar olmasaydı hayat bu kadar renkli olur muydu?
KidZania’da aktivitelere dahil olmak için belirlenen yaş aralığı 4 – 14. Bu yaş aralığındaki çocuğunuzla beraber geldiğinizde isterseniz çocuğunuzu size ayrılan camlı bölgede izleyebilir, isterseniz ebeveynlere ait alanlarda zaman geçirebilirsiniz. Onlar da bu süre dahilinde hemen hepsi üniversite öğrencisi olan ve burada çalışmak için belli bir eğitim sürecinden geçmiş Zupervisor isimli görevlilerle birlikte olacaklar. Zupervisorlar çocukları yönlendirme ve rehberlik etme açısından çok önemli bir görev üstleniyorlar. Ebeveynlerin ya da sadece çocukların olduğu bir aktivite alanının rahat ve huzurlu olması için sürecin düzenli ve sorunsuz işlemesi açısından çok önemli.
Eğlenceli Doğum Günü Partisi Önerisi
Doğum Günü Kutlamaları İçin  vazgeçilmez yerlerinden olan Party House, Disco Lounge/Globe, Games Room, Stadium gibi KidZania’nın farklı eğlence anlayışlarına göre dizayn edilmiş alternatif alanlarında çocuğunuza müthiş bir parti verebilirsiniz.

National Store ürünlerine Mutlaka Göz Atın!
KidZania’ya gidip de sevimli karakterin de ürünlerinin bulunduğu National Store’a uğramamak olmaz. Ben daha çok kırtasiye ürünleri için alışveriş yapıyorum ancak siz ihtiyacınıza göre tekstil  ürünleri de alabilirsiniz. Üstelik Şubat sonuna kadar seçili ürünlerde %50 indirim fırsatıyla çocuğunuzu bütçenize zarar vermeden sevindirebilirsiniz.
İÇERİK: http://www.nilsmum.com/
Bir boomads advertorial içeriğidir.

5 Ocak 2015 Pazartesi

Artık Her Adımınızda Kendinizi Güzel Hissedeceksiniz!

     

Geçen gün Buse Terim Instagram’ında yeni keşfettiği bir üründen bahsediyordu. Ürünün adı Scholl Velvet Smooth Express Pedi

Elektronik ayak törpüsü olarak geçiyor. İnternette araştırmaya başladım ve harika yorumlar okudum. Hatta bu ürün için güzellik ürünleri satan mağazalarda kuyruklar olduğunu gördüm.

Güzelliğime önem veren biri olarak, ayak güzelliği de benim için çok önemli, bu yüzden bu ürün oldukça ilgimi çekti. Scholl Velvet Smooth Express Pedi daha ilk dokunuşta ayaklardaki sertleşmiş deriyi yok ediyormuş.

Kullanımı da bir o kadar kolaymış! Edindiğim bilgilere göre; ucundaki özel döner başlık 360 derece dönebiliyor. Ayağınız kuru iken uyguluyorsunuz ve ayağınızın her noktasına kolayca ulaşıp, ayaklarınızı ve özellikle topuklarınızı, sertleşmiş deriden bir dokunuşta arındırıyor. Üstelik çok da güvenli. Scholl Velvet Smooth Express Pedi fazla bastırıldığında kendisini otomatik olarak durduruyor.

Ayak bakımı için artık evinizde kendinize birkaç dakika ayırmanız yeterli. Sonrasında ayağınızda kadife yumuşaklığı sizleri bekliyor. Siz de her adımınızda kendinizi güzel hissetmek istiyorsanız, Scholl Velvet Smooth Express Pedi’yi mutlaka denemelisiniz.

Detaylı bilgi almak için tıklayınız.

Bir boomads advertorial içeriğidir.