26 Nisan 2013 Cuma

OTİZMİ YAŞAMAK VE YOL ALMAK PANELİNE SİZLERİ BEKLİYORUZ!








Alternatif Anne farklılıkların üzerinde duruyor ve özel gereksinimli çocukların annelerinin de çocuklarıyla birlikte bu hayatta var olduklarını vurguluyor.

Sitemizde farklı gelişim gösteren, özel gereksinimli çocukların anneleri ve özel eğitime gönül vermiş uzmanların yazılarına gösterilen ilginin büyüklüğü, konunun uzmanlarını biraraya getirmek ve otizm konusunda farkındalık yaratmaktan bir adım daha yol alıp, konuyu farklı açılardan ele alarak bir platform yaratma ihtiyacını getirdi. 

Konunun uzmanları ile bu konuya duyarlılık gösteren kişileri biraraya getirerek, Mavi Aile Danışma Merkezi, Bağatur Avukatlık Bürosu ve Hayata Dokun Derneği’nin de desteğiyle, konuya daha çok katkıda bulunabilmek amacıyla basına da açık "Otizmi Yaşamak ve Yol Almak" başlıklı bir panel gerçekleştiriyoruz. 

Bu panelle, otizm konusunda farkındalık yaratmayı, farkındalık yaratmanın önemini vurgulamayı, otizmli bireylerin ebeveynlerinin kabullenme süreçlerine katkıda bulunmayı, aileleri bilgilendirerek destek olmayı hedefliyoruz.

Alternatif Anne internet sitesinin içerik yöneticisi Tülay Sarı’nın moderatörlüğünü yapacağı bu panelde, otizm konusunda büyük emekler veren uzmanlar konuşmacı olarak yer alacak. 

Konuşmacılar: 

Özel Eğitim Uzmanı Erdi Kanbaş 
Pedagog, Psikolojik Danışman Duygu Çalışır 
Metabolizma ve Beslenme Profesörü Dr. Ahmet Aydın 
Nükleer Tıp Uzmanı ve Holistik Tıp Uygulayıcısı Uz. Dr. Necip Cem Kınacı, 
Avukat Jülide Işıl Bağatur
Otizmli çocuk annesi, araştırmacı, yazar Serpilgül Vural 


Moderatör: Alternatif Anne İçerik Yöneticisi Tülay Sarı


Konu Başlıkları:

* Otizm nedir? Otizmin belirtileri nelerdir? Tedavi yolları nelerdir?
* Ailelerde otizmi kabullenme süreci ve psikolojik destek,
* Otizmli bireylere sosyal beceri kazandırmak,
* Aile içi doğru iletişim ve otizm tedavisi için temel oluşturma,
* Otizm ile yaşarken karşılaşılan davranışsal bozukluklar ve başetme yolları,
* Eğitim sürecinde yapılabilecekler, kaynaştırma, vb.,
* Otizmliler için beslenme programının önemi,
* Otizm ve Eğitim Hukuku
* Otizmle yaşarken destek alınabilecek birimler,
* Ailelere öneriler


Bu panele ev sahipliği yapan Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi’ne teşekkür ederiz.

Bu bir www.alternatifanne.com organizasyonudur.

DEFNE ONGUN MÜMİNOĞLU İLE OKUMA SAATİ VE KİTAP YARATMA ATÖLYESİ





Saat 16:00’da 3-5 yaş grubuna, 17:00’de ise 6-9 yaş grubuna “Burcu ve Berk ile…” serisinden hikâyeler okuyacağız. Ardından her iki grubun ayrı ayrı kendi hikâyelerini yaratmalarını sağlanacak..Çocuklara gerekli malzemeleri verip, kendi yaratıcılıklarının kağıda dökülmesi sağlanacak..
Muzipo’nun 20 kişilik kontenjanı var. Bu nedenle sizde bizlerle olmasını istiyorsanız, rezervasyon yapmayı lütfen ihmal etmeyin :)
Detaylı bilgi ve rezervasyon için:
Şakacı Sokak. Deval Apt. 45/A
Kozyatağı  

1 - 2 Yaş Dönemi Çocukları için Beslenme Önerileri


Bu yaş grubundaki günlük dengeli olarak et, süt, tahıl, meyve, sebze, yağ ve şeker grubu gıdaları tüketmeleri gerekir. Bu dönemde günlük 350 mg kalsiyum ihtiyacı vardır. 250 - 300 gr. süt, yoğurt ve bir kibrit kutusu beyaz peynir bu ihtiyacı karşılar. Kemik gelişimi için bu dönemde de D vitaminine ihtiyaç vardır. D vitamini içeren gıdalar yetersiz sayıda olduğu ve kışın güneşten yararlanma şansı az olduğu için bu yaş grubunda da 400 ünite D vitaminine devam etmek gerekir. Demir ihtiyacı bu dönemde de devam etmektedir. Demirden zengin gıdaların C vitamini ile verilmesine dikkat edilmelidir. C vitamini vücutta depolanmadığı için günlük alınmasında fayda vardır. İlk bir yıldan farklı olarak artık inek sütü içilmesine izin vardır. Bu dönemde 1 - 2 su bardağı yeterli olmaktadır. Fakat bazı bebekler ısrarla daha fazla inek sütü içmek isterler. Bu yaklaşım çocukları tek yönlü beslenmeye ittiği gibi, kansızlık, kabızlık gibi rahatsızlıklara da neden olabilir. Bu dönemde yumurta beyazı ve bal da yavaş yavaş diyete eklenebilir. Hala anne sütü olan anneler, 2 yaşa kadar emzirmeye devam edebilirler. Eğer anne sütü isteği çok yoğunsa ve diğer gıdaların alımını engelliyorsa kesilmelidir. Kesme döneminde bebeğin sağlık durumunun yerinde olması gerekmektedir. Aksi taktirde aile ve bebek büyük sıkıntılar yaşayabilir.
Vücudumuzun bir miktar tuza gereksinimi vardır. Ancak bu gereksinim ilk yıllarda fazla değildir. Günlük ihtiyacımız olan tuz miktarını tuz dışı besinlerden de karşılayabiliriz. Bu yüzden çocuklar ilk 1 yaşta tuz ile tanıştırılmamalı ve 1 yaş sonrası beslenmede de sofrada tuzluk bulunmamalıdır. Çocuğu tuzlu ve şekerli damak tadına alıştırmamak, ileri yaşlarda tuza ve şekere bağlı hastalıklardan korumak için yapılacak en önemli yatırımdır.
1 yaş sonrası dönemde en sık karşılaşılan sorun iştahsızlıktır. Bebeğinizin 1 yaşından sonra büyüme hızı azaldığından, fizyolojik iştahsızlık dönemi başlar. 6 - 9 ay arası 400 gr. alan bebeğinizin, 1 yaş sonrası ayda 200 gr. civarı alması normaldir. Aileye bu bilgi 1 yaşına girmeden önce verilmelidir. Aileler tarafından “iştahsızlık” olarak algılanan bu dönemin çoğu çocuk için normal olduğu belirtilmelidir. Ayda 200 gr. Civarı kilo alabilen, fizik muayenesi doğal bir çocuk, fazla beslenmek için zorlanmamalıdır. Her çocuk için, aileler ile porsiyonlar, besin kalite ve içeriği konuşularak belirtilmelidir.
Her çocuğun gelişim hızının kendine özgü olduğu, genetik potansiyeli ile sınırlı olduğu belirtilmelidir. Ailelerin iştahsızlık şikayeti durumunda, öncelikle çocuğun muayenesi yapılmalı, muayene bulguları normal, yaşına uygun persentilde büyüme hızı gösteren bir çocukta öncelikle aileler ile besin içeriği ve porsiyonların miktarı konuşulmalıdır. Çocuğun tükettiği besin, aileyi tatmin edecek miktarda değil, çocuğun gereksinimine göre ayarlanmalıdır. Çocuğun normal büyüme sınırlarında olduğu,verilen besinin yeterli olduğu konusunda aile ikna edilmelidir. İştahsızlık, büyüme hızında yavaşlama, persentil eğrilerinde (büyüme eğrileri) düşme ile birlikte,oluyorsa, tam kan sayımı, tam idrar tahlili ve hekimin gerekli gördüğü diğer testler ile hasta organik nedenler açısından araştırılmalıdır.
İştahsız çocuklarda başta süt olmak üzere, kola, meyve suyu, çay, su gibi içeceklerin yemekten hemen önce veya yemek sırasında tüketimi sınırlandırılmalıdır. Sunulacak besin porsiyonları annenin isteğine göre değil, çocuğun gereksinimine göre ayarlanmalıdır. Bir öğündeki besin reddedildiyse, farklı bir besin denenmeli, o da reddedilirse, yemesi için çocuk zorlanmamalıdır. Reddedilen besin aralıklarla çocuğa tekrar sunulmalıdır. Yemek saatleri düzenli olmalı, ödül olarak çikolata veya şeker gibi tatlı besinler verilmemelidir. Yemek, gerekirse, çocuğun ilgisini çekecek şekilde süslenmeli, çocuğa, besinlerin yararları oyunlarla anlatılmalı ve onun seçim yapmasına izin verilmelidir. Az miktarda yiyen çocuklarda sık öğünler oluşturulmalıdır. Belirgin sağlık sorunu bulunmayan çocuklarda iştahsızlığın psikolojik nedenlere bağlı olabileceği düşünülmeli ve bu konuyla ilgili uzmandan yardım alınmalıdır.
Öncelikle ebeveynlerin bilgilendirilmesi çok önemlidir. Mümkün olduğunca 1 yaş altı tuzlu, şekerli besinlerle çocuğu tanıştırmamak, 1 - 2 yaş arası ödül olarak şeker, çikolata gibi ürünleri kullanmamak, tüm ailenin bu konuda aynı özeni göstermesi gerekir. Ayrıca ailelerin model oluşturması, cips, kola, basit şekerleri mümkün olduğunca tüketmemesi, çocuklara bunların zararlarının anlatılması en faydalı yaklaşımdır. Çocuklara kola yerine ayran, kefir, patates kızartması yerine fırında patates veya püre, çikolata yerine dondurma sevdirilmeye çalışılmalıdır. Anaokulu, kreş ve okul kantinlerinin de bu doğrultuda denetlenmesi gerekir.
1 - 2 Yaş Dönemi Çocukları için Günlük menü
Kahvaltı
2/3 su bardağı süt (120 ml)
1 yumurta veya 1 kibrit kutusu kadar peynir
1 tatlı kaşığı tereyağı
1-2 tatlı kaşığı reçel / bal / pekmez / fındık ezmesi (sadece 1 tanesi)
2-3 adet zeytin (çekirdeği çıkartılmış)
1 ince dilim ekmek
Birkaç dilim domates veya mandalina
Öğle
2-3 yemek kaşığı kıymalı sebze
1-2 yemek kaşığı pilav
2 yemek kaşığı yoğurt
İkindi
1 kase yoğurt (150 ml)
1 küçük meyve ya da 2-3 adet bisküvi
Akşam
1 adet ızgara köfte
1 kase yayla çorbası ya da yarım dilim ekmek

Gece
Anne sütü ya da mama, inek sütü

Beslenme bir alışkanlıktır. Bu yüzden doğru beslenme alışkanlıklarını oluşturmak çok önemlidir. Bu yaşlarda sağlayacağımız sağlıklı beslenme alışkanlığı, ileri yaşlarda oluşabilecek bir çok hastalığı önleyebilir. Doğru beslenme alışkanlıkları verebilmek için biz ebeveynlerin de model oluşturması çok önemlidir. Son zamanlarda obezite sıklığındaki artış beslenme alışkanlıklarımıza daha dikkatli bakmamız gerektiğini gösterir. Ülkemizde yapılan bir çalışmada Edirne’de kız ve erkek adölesanlarda obezite sıklığı sırasıyla, % 2.1 / 1.6, İstanbul’da % 14.7 / 18.7, Ankara’da % 3.7 / 1.9 olarak tesbit edilmiştir. Obezite, kalp-damar, metabolik, ortopedik ve psikiyatrik hastalıklara zemin hazırlamaktadır. Obeziteyi oluşmadan önlemek amacımız olmalıdır. Çocuğumuzun bıya göre uygun kilosunu bilerek diyetini düzenlemeliyiz. Çocukları fast – food ve abur cuburdan uzak tutmalıyız. Bilgisayar ve televizyon oyunları 1 saat ile sınırlandırılıp, fiziksel aktiviteyi artırmalıyız. Düzenli olarak boy ve kilo ölçümleri yaparak kontrolleri sürdürmeliyiz.