28 Nisan 2012 Cumartesi

Bebegim Geliyor: ANNE SÜTÜNÜN SAKLANMASI VE YENİDEN KULLANIMI

Bebegim Geliyor: ANNE SÜTÜNÜN SAKLANMASI VE YENİDEN KULLANIMI: Anne sütünü, hijyenik ve güvenli bir ortamda saklamak önemlidir.Emziren anne, sütünü sağarak buzdolabında saklıyorsa, adını ve tarihi yazara...

27 Nisan 2012 Cuma

Hassas Ciltlere Deodorant Müjdesi! 24 SAAT YÜKSEK ETKİNLİK VE YÜKSEK CİLT TOLENRANSI :




 RoC® KEOPS® Hassas cildi için özel bir deodorant arayan ama aynı zamanda 24 saat yüksek etkili ferahlık isteyenler için RoC®’tan yepyeni antiperspirant deodorant serisi, RoC® Keops® çıktı. RoC® Keops® sadece temel aktif maddelerin eşsiz kombinasyonunu, kötü kokuyu önleyen parfümsüz formülünde biraraya getiriyor. RoC®’un yeni deodorant serisi parfümsüz Keops®, deodorantın başka parfümlerle kokusunun karışma sıkıntısını ortadan kaldırıyor. Hassas ciltlerle mükemmel uyum sağlıyor. Tahriş etmiyor, kızarıklık yapmıyor ve kaşıntı hissine yol açmıyor. 24 saat boyunca ferah bir cilt sunuyor. RoC® Keops® deodorant serisi, “sprey”, “stick” ve “roll on” ambalajları ve 24 TL önerilen satış fiyatıyla tüketicilerin beğenisine sunuluyor.

Ben de bizzat kullandım. Hem kokusu hem de verdiği rahatlık hissi çok güzel:)) Kesinlikle tavsiye ederim:))

26 Nisan 2012 Perşembe

Rengarenk Bir Gökyüzü Macerası Seni Bekliyor!

Bir varmış, bir yokmuş…

Masmavi gökyüzünde süzülen uçakların altında bembeyaz bulutlar; bembeyaz bulutların arasında da CurioCity adında gizemli bir şehir varmış.

Yalnızca çocukların derin bir uykuya daldıklarında görebildikleri Curiocity’de çok sevimli, arkadaş canlısı Curioz’lar yaşarmış.

Kimisi uçaklardan bile yükseklere uçan…
Kimisi hızını çitalara verecek kadar hızlı…
Dinozorları kucağında taşıyabilecek kadar güçlü…
Bazıları daracık yerlerden geçebilecek kadar esnek…
Bazılarıysa istediği zaman görünmez olabilen…

Curioz’lar dışında CurioCity’de sonsuza dek arkadaş olabileceğiniz daha bir sürü dost varmış.
Ve Curiocity’deki bu sevimli dostların tüm çocukların yardımına ihtiyacı varmış.
Çünkü Karanlık Kral Karax, tüm dünyayı griye boyamak istiyor, renklerden nefret ediyormuş.
Zavallı Curioz’lar yıllardır Karax ve hizmetkarlarının karanlık güçleriyle tek başlarına savaşıyorlarmış.

Sen de Curioz’ların mücadelesine katıl! Uçağa atla, renkleri topla, dünyayı Kral Karax’ın karanlığından kurtar.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

BEBEK EMERKEN , ANNE MEMESİNİ ISIRIRSA NE YAPILABİLİR?

Bebek emerken annesinin memesini ısırabilir. Bu çok fazla görülen bir olaydır.Özellikle de ilk dişlerini çıkarırken ısırmaya başlayabilir.Bebeğin ilk dişi ( alt kesici dişleri) genellikle altıncı ayda çıkar.İlk çıkan dişler alt kesicilerdir.Hemen sonra üst kesiciler de çıkmaya başlar. Diş çıkarma bebek için sıkıntılı bir durumdur.Bebek bunu annesiyle onun memesini ısırarak paylaşır.


Bebek anne memesini alt kesici ve üst diş eti arasında sıkıştırır. Bu pek ağrılı değildir.Ancak, üst kesiciler de çıkınca daha çok can yakmaya başlar.Bu da genellikle 10. ay ve sonrasında olur.Acı çok belirgindir ve anne bir defa daha olacak endişesi duymaya başlar.Bu koşullarda emzirme anne için de sıkıntılıdır.
Bir baska neden de bebeğin üst solunum  yolu ve kulak enfeksiyonlarıdır.Bunu tıkalı iken emmek yorucu ve zordur. Bebek bu nedenle hırslanıp anne memesini ısırabilir.
Daha sonraki aylarda da bebek doymaya başlayıp, oynamak istediğinde, genellikle de emzirmenin sonuna doğru ısırır.Bebek memeyi tam tutmuş emerken ısırmaz. Doymaya başladığında hatta doyduğunda ise memeden süt emme arzusu zayıflar. Meme ucunu ağzında tutar ama emmez. İşte bu anlar ısırmaya çok uygun olur.Aniden mama başı ısırılan her anne buna bir tepki verir.Genellikle bu tepki bebeğin de algılayabileceği şiddette olur. Küçük bebek bunun oyun olduğunu düşünüp, tekrar etmek ister.
Anne bebekten böyle bir davranış beklemediği için de tepkisi daha az şiddetli olup anne bu tepki içinde hatta gülümseyebilir. Bu nedenle de bu oyun olarak algılanma olasılığı doğurur.
Ancak üst kesicilerin de çıkmasından sonra meme başının aniden ısırılması annede ani ve şiddetli bir acı ortaya çıkarır. Isırılmaya annenin de doğal tepkisi şiddetli ve olumsuz olur. Bebek korkar ve bir daha genellikle yapmaz.
Bazı durumlarda da bebek annesinin kendisiyle meşgul olmasını bir başka şekilde sağlayamadığını düşünürse bunu emzirme isteği şeklinde belli edip, bu sırada da onu cezalandırmak için bilinç dışı olarak ısısrır. Davranışın altında yatan nedenlerin dikkatli gözlemlerle  ortaya konması çözüm üretirken çok yararlı olur.
bebek büyükse, bir yaşından sonra, emzirme öncesinde bebekle konuşulabilir.Anne bebeğe, memeyi ısırdığı zaman canının çok yandığını anlatabilir.En azından deneyebilir.Ayrıca anne, emzirmenin sonuna doğru, bebeğin emme gücünün azaldığını anladığında emzirmeyi kesip, dikkatini başka şeylere yönlendirebilir.
Her şeye rağmen bebek tekrar ısırırsa aniden memeden ayırın ve ciddi bir sesle canınızın yandığını ve bir daha ısırmaması gerektiğini söyleyin ve bebeği kucağınızdan indirin.Bir süre yanlız kalmasını sağlayın. Isırmaya devam ederse, kararlı ve ciddi olun.Isırırsa ememeyeceğini öğrenmesini sağlayın.

24 Nisan 2012 Salı

ANNE SÜTÜNE NASIL BAŞLANILMALIDIR?



Yeni doğan bebek olabildiğince erken emzirmeye başlanılmalıdır. Anne sütüne başlamakta en önemli zaman ilk birkaç gündür. Eğer anneye, anne sütüne başlamakta yardım edebilirseniz sürdürmekte de daha şanslı olacaktır.

İlk Besleme:
Hastanede ilk besleme,bebeğin sağlığı ile ilgili bir sıkıntı yoksa, doğum masasında olmalıdır. Anne ve bebek ısıtılmak amacı ile birlikte örtülür. Bebek annenin yanına verilerek emme başlatılır.
Bebeğin emmeyi öğrenmesi için iyi bir zamandır. Bebek çok alıcı ve emme refleksi çok kuvvetli olabilir.
Emme, plesenta atılmasına yardım eden oksitosin üretimini uyarır ve kanamayı durdurur.
Bebek değerli kolostrumu (ağız sütü) alabilir.
İlk saat ya da doğumdan hemen sonrası ruhsal yönden de en önemli zamandır. Doğum sonu olabildiğince erken emzirme, anneyi bebeğe karşı daha sevecen ve bakıma hazır bir duruma getirir. Anne sütüne daha uzun bir dönem devamı sağlar. Emzirmeye başlamada birkaç saatlik bile olsa gecikme, başarısızlığı beraberinde getirebilir.

MEME BAŞI ÇATLAKLARI NASIL TEDAVİ EDİLİR?



Bana bu konuda çok fazla soru sorulduğu için bu konu hakkında yazmaya karar verdim..
Meme başı çatlakları özellikle mantar enfeksiyonu ile birlikte ise çok yavaş iyileşir.
Eğer meme çatlağına mantar enfeksiyonu eşlik ediyorsa,bebeğin kısa bir süre emzirilmemesi gerekebilir.Bu sırada sütün sağılması doğru olur. Bir kaç gün içinde anne sütü biraz azalabilir. Telaş edilmemelidir.Meme başındaki çatlak iyileştikten sonra bebek tekrar emmeye başladığında süt bollaşır. Bu arada,  emziren annenin daima memeyi destekleyecek ama çok sıkmayan sütyen kullanması da gerekir.Meme başı çatlağı sık sık oluyorsa, bebeğinizi hangi pozisyonda emziriyorsunuz, bebeğiniz sadece ucunuzu mu emiyor buna dikkat etmelisiniz. Yoksa sürekli meme ucunuzda çatlak oluşabilir.
 Çatlak oluştuktan sonra mantar enfeksiyonu yoksa emzirmeye devam edin, ardından göğsünüzü tam olarak boşaltmak için sağın. Bundan sonra göğüs kalkanı kullana bilirsiniz. Kalkandan önce göğüs ucunuzu rahatlatacak, içinde Lanolin içeren bir krem veya E vit. Kapsüllerinden sürün.Ardından biraz hava almasını sağlayın. Krem iyice emdikten sonra göğüs pedinizin yerine göğüs kalkanı kullanabilirsiniz. Direkt olarak teninize değmeyeceği ve hava alacağı için  sizi rahatlatacaktır. Bu dönemde emzirirken silikonlu göğüs ucu da kullanabilirsiniz. Tamamen iyileştikten sonra da eski düzeninize dönebilirsiniz.

MEME BAŞINDA TAHRİŞ VE ÇATLAKLAR NEDEN OLUR?

Emziren annenin mem başı sorunu yaşaması beklenen bir durum değildir.Ancak, mem başında gelişen çatlaklar ve meme başının tahriş olması annelerin sıklıkla şikayet ettikleri konuların başında gelmektedir.Normalde sık karşılaşılması beklenmeyen ama aksine sık yaşanana sorunun ortaya çıkışının bazı önemli ve önlenebilir nedenleri vardır.Bu konunun iyi bilinmesi ve gereken tedbirlerin zamanında alınması ile sorunların ortaya çıkmasına engel olunabilir.



Bebeği emzirirken pozisyonunda yapılan hatalar:

Meme başının tahriş olmasının veya meme başında çetlek gelişmesinin en önemli nedeni bebeğin anne memesini  emerken yanlış pozisyonda tutulmasıdır.ç
Bebeğinizi emziririken bebeğinizn üsütne doğru eğilmeyin.Rahjat bir koltuğa arkanızı dayanarak oturun. Ayağınızın altına bir iki kitap koyarak yükseltin. Bu amamçla bacak bacak üstüne atılabilir. Böylece dizleriniz kalçalarınızın düzeyinden biraz yukarı kalkmış olur.Bebeğinizi memenize yaklaştırın. Gerekirse yastık kulşnaarak sol kolunuz destekleyebilirisiniz.Yastığı dizinizin üstüne veya kucağınıza da koyabilirsin,iz.Böylece bebeğin size yaklaşmasını sağlayabilirisniz.
Bebek memeyi bıraktığında meme başını kontrol edin. Şeklive renginde değişiklikolmaması gerekir.

Memenin yeterli boşaltılmaması:

Memenin emzirme süreci içinde tamamen boşaltılması çok önemlidir.BU nedenle bebeğin sık sıks emzirilmesi önerilir.Yenidoğan bebekjler genellikle gün içinde anneyi 10-12 kere emerler. Bebeği emziriirken, parmağınızla memenin üstünden bastırmanız gerekli değildir.Bu uygulama ile bebeğin hava yutmasına neden olacak bir hava yolu açılmış olur.BUnun aksine bebeğin ağzıu tamamen anne memesini kavramasını temin etmek üzere, bebeği poposundan kaldu-ıraraak kendinize doğru iyiyice yaklaştırın. Bebek anne memesinin kahverengi kısmını tümüyle ağzına almış olur.

Memeden yoğun ve güçlü süt akışı:


Emzirnenin ilk aylarında memedeki süt fışkırtma refleksi( oksitosin salınımı) çok güçlüdür.Bu nedenle bazı anneler memelerinde sızlama hissedebilirler.Bunu ağrı olarak algılayıp ifade edebilirler.Eğer anne sütü çok bol ise,bu olay daha belirgin olur ve sızı/ ağrı daha fazla hissedilir.


Memenin tekrar aniden dolması:

Yine emzirmenin ilk haftalarında süt kanallarının emzirme bittikten sonra tekrar sütle dolması çok hızlı ve belirgin şekilde gerçekleşir.Genellikle kendiliğinden çözümlenir.

Meme başında spazm:

Meme başı, emzirirken veya emzirme dönemleri arasında beyazlaşır. Anne sıcaklık hissedebilir yanar ve rahatsızlık verir.Ilık pansuman yapılması ve memenin iyice desteklenmesi ile bu duygu hafifletilir.

Mantar Enfeksiyonu:

Bazı durumlarda anne meme başında belirti vermeyen mantar enfeksiyonu gelişmiş olması memede ağrı hissi oluşturabilir.Bu durumda bebeğin ağzında dilin üzerinde ve yanaklarının iç kısmında pamukçuk olup olmadığı kontrol edilmelidir.Varlığında bebeğin ve anne tedavisi önemlidir.

23 Nisan 2012 Pazartesi

BİLDİM!!!! IPHONE İÇİN GÜZEL BİR APP..

Benim Bildim! öğrnmem Serkan Beyin attığı emaille oldu. Oğlu ile birlikte hazırladıkları ve hatta oğlu tarafından seslendirilen bir application..Ben beğendim, Altuğ çok sevdi:)))



Nadir rastladığımız Türkçe içerikli bir uygulama: “Bildim!”. iPhone ve iPad’in mevcut bütün sürümleriyle uyumlu.


Uygulama, Türkçe içerik eksikliğinden yol açıkarak, 1.5-5 yaş arası çocuklara renkleri ve sesleri eğlenceli bir şekilde öğretmeyi hedefliyor.

Uygulama, 6 modülden oluşuyor. İlk iki modülde uygulama, rakamları ve renkleri görsel ve sesli olarak gösteriyor. Ardından saymayı ve renkleri; nesneler üzerinden animasyonlu ve sesli olarak öğretiyor. Son iki modülde ise, “Kaç tane?” ve “Hangi Renk?” sorularıyla öğrenmeyi motive ederek test ediyor.

Uygulamanın bir çocuk tarafından seslendirilmiş olması, bu da çocukların ilgisini daha da artırıyor.

Tam sürüm, Apple App Store’da 1.99$ ‘dan satışta. Nanesoft, 1.99$ olan fiyatı “basit bir dergi fiyatına” sloganıyla duyuruyor. Uygulamanın deneme sürümünü indirmek de mümkün.



21 Nisan 2012 Cumartesi

Bebegim Geliyor: BEBEĞİMİZLE İLK TEMAS, ANNE- BABA-BEBEK BAĞLANMASI...

Bebegim Geliyor: BEBEĞİMİZLE İLK TEMAS, ANNE- BABA-BEBEK BAĞLANMASI...: ''BİR BEBEK ÇEVRESİNDEKİ HER ŞEYİ GÖREN, DUYAN, KOKLAYAN, DOKUNAN VE ÖZÜMSEYEN, MÜKEMMEL DONANIMLI BİR İNSANDIR.'' Doğumdan sonra ki ilk b...

BEBEĞİMİ GECE EMZİRMEK DOĞRU MUDUR?

Bana gelen bir soru:''Bebeğim 7 aylık oldu. Şimdiye kadar gece ve gündüz her istediğinde emzirmdim.Ama artık büyümedi mi diye düşünüyorum. Acaba gece uyandığında emzirmesemde uyku düzeni oluşturmasına izin versem mi? Kararsız kaldım:.''

Bu çelişkiyi çok anne yaşar. İlk aylarda kolay uygulansada özellikle 6. aydan sonra ve anne çalışmaya başladıktan sonra gece uyanmaları sorun olmaya başlar. Anne o güne kadar bu konuda kendisine söyleneneleri hatırlar. Bu hata yapmış olma pişmanlığı ve suçlululk duygusu ile birlikte yaşanır.Anneye pek çok kişi o güne kadar, bebeğin alışacağını veya şımaracağını söylemiştir.Ancak bu doğru değildir.Anneye zor gelmiyor, sosyal ve iş yaşantısını olumsuz etkilemyorsa bebek kucağa alınıp istiyorsa emzirirlmelidir.Nasıl olsa bebek bir gün sabaha kadar uyumayı öğrenecektir.
Be nzer şekilde bebeğin anne yatağını paylşaşması konusunda da yanlış ytkaklaşımlar vardır. Bebek annesiyle birlikte yatabilir ve yatarken emzirilebilir.Gerekli tedbirlerin alınması önemlidir.Bu uygulamanında annenin süt üretimini olumlu etkilediği bilimsel çalışmalarla ortaya konulmuştur.Bazı bebeklerde günlük ritimlerini tersine döndürürler.Gündüz saatlerinde uzun süre uyuyup, gece saatlerinde sık sık uyanıp emmek isteyebiliriler.Bu durmda annenin sabırla, bebeğin mümkün olduğunca uyanık kalmasınıo sağlamaıs gerekir.Bir süre sonra gece-gündüz düzeni istenildiği şekilde yaşanmaua başlar.Bu değişikliğin kısa zamnada gerçekleşemeyeceğinin anne tarafından iyi bilinmesi, kendisi ve bebek için stres ve baskı kaynağı halibne getirmemesi gerekir.

19 Nisan 2012 Perşembe

20 MAYIS BOBATÜRKİYE KATKILARIYLA YAPILACAK BEBEİMGELİYOR ANNE SÜTÜ VE EMZİRME EĞİTİMİ!!!

EMZİRME;HAYATA SAĞLIKLI BİR BAŞLANGIÇ!!!



Bir çocuk bekliyorsunuz. Gebelik, doğum ve emzirme dönemi,hayatınızın yepyeni bir kesitini oluşturur. Kadın olmayı belki de çok yoğun yaşayacağınız bu dönem hakkında daha fazla bilgi edinmek istersiniz.

Bu kursumuzdaki amaç size, emzirmenin gayet doğal olduğu güvenini vermektir.

Vücudunuz daha şimdiden kendiliğinden buna hazırlanmaktadır.Emzirmek kolay öğrenilir, ancak bazı küçük şeyler yüzünden çok zahmetli bir hal alabilir. Güçlüklerden kaçınmanız amacıyla, emzirmeyle ilgili en önemli şeyleri bu eğitimde toparladım.

Emzirme yoluyla çocuğa sıcaklık, korunma duygusu, huzur, koruma ve güvenlik vereceksiniz. Çocuğunuza hayat için mümkün en iyi başlangıcı sağlayacaksınız.


Kursumuzun İçeriği:

-Anne sütünün oluşumu ve üstünlükleri,

Anne sütüne nasıl başlamalıyım?

-Anne sütünün gelişimi

-Sütüm bebeğe yetiyor mu?

-Memeye yerleştirme ve emzirme pozisyonları

-Emzirme sorunları

-Anne sütünü Arttırmak için yapılabilecekler

-Emziren Annenin Beslenmesi

-Emzirme ve Baba

-Prematüre ve Düşük Ağırlıklı Bebeklerde Emzirme

-Çalışan annenin Emzirmesi ve İşe Adaptasyonu

-Biberon ve Emzik

-Emzirme Döneminde kullanabileceğiniz yardımcı malzemeler



Bu kursumuza ister hamileyken ister bebeğiniz yeni doğduğunda katılabilrisniz. Babalarda size eşlik edebilir. Uygulamalı olarak ders anlatılacaktır.Katılımcı annelerimize doğumdan sonra da telefon ve emaille desteğimiz devam edecektir.

Eğitimimiz 20 Mayıs 2012 pazar günü saat 11:00-13:00 arasında olacaktır.

Detayları öğrenmek için ertugrul.esra@gmail.com bana email atabilir bilgi alabilir, kayıt yaptırabilirsiniz.

18 Nisan 2012 Çarşamba

ANNE SÜTÜYLE BESLENEN BEBEĞİN SU İHTİYACI OLUR MU?


Anne sütüyle beslenen bebeklerin sıcak havalarda dahi sıvı ihityaçlarını anne sütüyle karşılayabilecekleri çok sayıda bilimsel çalışma vardır. O nedenşe ilk 6 ay sadece anne sütü alan bebeklere su verilmesine gerek yoktur. Anne sütünün yapısı gereği ilk gelen süt bebeğinizin su ihtiyacını karşılayacaktır.Eğer kaşık maması veya devam sütü veriyorsanız, kaynatılmış ılıtılmış su verebilirsiniz.
Bebeğiniz ishal olursa, çok sayıda sulu dışkı kaybettiği suyu da yine , kaynamış su ile karşılamak gerekebilir.Bu dışkının sıklığı ve ne kadart sulu olduğu ile ilgilidir.Bebekte susuzluk belirtisi ortaya çıkması istenmediği için , bebek ishal olduğunda yine anne sütüne devam edilemesi ve daha sık emzirilmesi önerilmektedir.Bu arada da susuzluk belirtileri de yakından izlenmelidir.
Ancak önemli bir konuda bebeğiniz anne sütüyle besleniyorsa, bebeğiniz normal kpşullarda 6-8 kere yumuşak kaka yapacaktır. Bu durum anne sütünün mideden hızlı ve bağırsaklardan hızlı geçişi ile ilgilidir.İshal olarak yorumlanmamalıdır.Anne sütü ile beslenen bebekte önemli olan, bebeğin günlük dışkı sayısının alışılmıştan daha sık ve normalden daha sulu olmasıdır.Ancak bu durumda, ishalden bahsetmekten mümkün olabilir.Bebek ishal olduğunda ise sıvı ihtiyacı artar.

MEME BÜYÜKLÜĞÜ SÜT MİKTARINI ETKİLER Mİ?

Memenin büyüklüğünü belirleyen doku, memedeki yağ dokusudur. Ancak yağ dokusunun süt üretiminde etkin rolü yoktur.Bu nedenle de meme büyüklüğü ile süt üretimi arasında bir ilişki beklemek doğru değildir.Anne memesinin büyüklüğü ile ürettiği süt miktarı arasında ilişki yoktur. Süt üretiminde önemli olan yapılar, memedeki süt bezleridir.Annenin bebeğini başarı ile emzirmesi, memedeki süt bezleri ve süt kanalları ile ilgilidir.

Memeleri küçük olan kadınlar da , büyük olanlar gibi başarılı emzirebilirler.Bu çok iyi bilinen bir gerçektir.
Annenin uzun süre ve bol miktarda süt üretmesinde  meme yapısından daha önemli olan etken bebeğin memeyi emmesidir. Bebek ne kadar sık ve güçlü emerse anne memesi de o kadar bol süt üretir.Annenin emzirme tekniği ve buna bağlı olarak yaşanan güçlükler veya sorunlar da süt üretimi üzerinde etkilidirler:

Memesi büyük annelerde emzirmeyle ilgili sorunlar daha sık görülürken, küçük memelei annelerin emzirme döneminde daha az sorun yaşadıkalrı da bilinmektedir.
Çok nadir görülse de, memedeki süt bezlerinde doğumsal yetersizlik olabilir.Ancak bu durum genellikle tek taraflıdır. Anne sağlıklı olan diğer memesiyle bebeğini emzirebilir.

17 Nisan 2012 Salı

ALTUĞ ARTIK 27 AYLIK:))








Altuğ , 16 Nissan da 27 aylık oldu artık. Günler, aylar ne kadara da çabul geçiyor.. Oğluşum
ıstediğini bile, herşey için olmnasa da istediği için kendini parçalayana bir çocuk. Uyku düzenimiz bebekliğinden beri sorunsuz. Gündüz çok uyumuşsa, geç uyuyor. Ortalama olarak 21:30 da uyku rutinimize başlıyoruz, 22:00-22:30 civarı uyumuş oluyor. Ben hiç zorlamıyorum. Uykusu geldiğinde emziğini ve yastığını alıyor ev neresi hoşuna giderse yastığını oraya bırakıp, uykuya geçiyor. BU da eski bakıcısı yüzünden. Akşam uykularında değil de öğle uykusuna geçerken nerde uyuduysa, öyle devam etmek istiyor.
Yemek halen çok sorun.. Her öğün sofrada yese de yemese de tabak,çatal-bıçağı, bardağı var, Altuğ'unun.Köfte, patates kızartması, pilav, bamya en sevdiği yemekler. Danone yoğurdu çok severek yiyor. 
Geçen hafta sonu ilk defa dondurma ile tanıştı. Çok severek Mado da oturduk, külahda dondurma yedik beraber.
En sevdiği oyuncakları bisikletleri.Kaç çeşit evde bisikleti var. Kafasına göre birine binip, diğerine biniyor.Legolardan kule yapmayı seviyoruz. Kocaman kuleler yapıp, onları yıkarken nasıl bir zevk aldığını görmeniz gerekir:))

İnatlaşmalar bu dönemde bizde yaşıyoruz. Iraz'ın oyun gruplarına gitmeye başladık. Orada ders sonunda Iraz'ın verdiği tavsiyeler çerçeveisnde hareket etmeye çalışıyorum.Altuğ'a herşeyi anlatıyorum. Çok güzel cevaplar vermeye başladı.
Konuşması halen akıcı değil. Tek tek kelime kelime, artık 2 kelimelik cümlelerde yapıyor. Şu aralar favorisi ''bitti''..herşeyi söylüyor ve kendini çok güzel ifade edebiliyor artık. Bol bol kitap okuyoruz. Hatta minik minik kendisi de anlatmaya başladı, okuduklarımız. Çamaşır makinesini çok seviyor.
Bakıcı teyzesi değiştikten sonra gündüzleri TV neredeyse artık seyretmiyor. Akşamarı 1-2 bölüm Callio seyrediyor, sadec.. Iphone da bulunan Tom Cat App. çok seviyor.

Neşeli, istekleri net olan hareketli bir oğlan; Altuğ:))))



27 aylık Bebeğin bazen mola alması gerekebilir. Mola vermek çocuğun kurallarınızı öğrenmesine yardımcı olacaktır. Çocuğunuzun istenmeyen bir davranışı tekrarlaması ve sizi bir türlü dinlememesi durumunda bu disiplin kuralını uygulamaya başlayabilirsiniz.
Örneğin, ısırmak, arkadaşına vurmak gibi durumlarda bir süreç işler. Öncelikle, Siz öncelikle potansiyel tehdidi görüp, çocuğunuzun dikkatini başka yöne çekmelisiniz. Bunun başarılı olamaması, uyarılarınızın dikkate alınmaması, çocuğunuzun ısrarla kötü alışkanlıkları devam ettirmesi durumunda ‘’mola’’ almak gerekir.

Çocuğunuzu bulunduğu yerden alıp sakinleşeceği ve yalnız kalacağı bir yere götürün.
■Yaklaşık 2 dakika kadar onunla kimsenin iletişime geçmemesini sağlayın,(bu süre yaşla orantılıdır 4 yaşında 4 dakika kuralını uygulamalısınız)

■Bu süre içinde onu yalnız bırakın ve yaptığının yanlış olduğunu anlaması için ona düşünme fırsatı verin. (Ortalıkta kırıp dökeceği eşyalar olmamasına dikkat edin) Ona konferans vererek yaptıklarının kötülüğünü anlatmayın. İlgi seviyenizi düşürmek ona vereceğiniz en büyük cezadır.

■Süre bitince kaldığınız yerden devam edin. Davranışının kötülüğü üzerinde konuşmayın. O mesajı almış olacaktır.

Bir dahaki sefer aynı sorunlarla karşılaştığınızda ‘’Şimdi 3 ‘e kadar sayacağım ve eğer beni dinlemezsen mola almak zorunda kalacaksın’’ diyin. Bu şekilde molaya bile ihtiyaç duymadan onun sınırları anlamasını sağlayabilirsiniz.

Konsantrasyon :

2 yaşın üzerindeki bir çocuğun uzun süre bir yerde oturması gayet zor olmaktadır. Onların konsantrasyon zaman aralıkları çok kısadır ve hemen sıkılacaklardır. İçindeki bitmek bilmeyen öğrenme isteği onu kıpırdamaya zorlar. Siz ona düğmeleri olan oyuncaklar(kızlar için elbise giydirebileceği bir bebek,erkekler için bir oyuncak araba alabilirsiniz). Düğme gibi küçük şeylerle uğraşmak, yaşına uygun puzzle yapmak onların el becerilerini ve konsantrasyon yeteneklerini arttırabilir.
Altuğ  puzzle oynama süresi çok fazla değil, gösteriyorum. Bir -iki deneme sonrasında sıkılıp bıraklıyor. İki parçalı olanlarla oynuyor şu aralar.. Hangisi ne , kimle eş hemen bulabiliyor, artık:))JKendi kıyafetlerini çok rahat çıkartabiliyor. Terlikleini de giyiyor. Ayakkabısını deniyor. Ben belki çok izin vermedim denemsine.. Bunun üstünde çalışmak gerek..
Uyarılma Düzeyi :

27 aylık bir çocuğun sadece yeteri kadar uyarana ihtiyacı vardır. Örneğin bir düğüne gitmiş ve dört saat boyunca orada kalmışsanız ,’’minik misafirin’’ fazla uyarılması muhtemeldir. Gürültü, ışık oyunları, bağıran insanlar,çılgınca dans eden katılımcılar…Tüm Bunlar, bu yaştaki bir çocuk için çok fazla olabilir. Ona ,arada sırada hava aldırmanız gerekecektir. Aksi takdirde gece uykusu bugün hem sizin için hem de onun için sıkıntılı geçecektir. Aynı paralelde eğer çocuğunuzun odasında çok fazla uyaran varsa(tavanda rengarenk parıldayan yıldız süsler, oyuncaklar, oyuncaklar) bebeğiniz uykuya dalmakta güçlük çekiyor olabilir.

Tam tersi olarak eğer 27 aylık çocuk gerekenden az uyarılıyorsa, günü sadece mutfak, salon ve kendi odası arasında geçiyorsa da sorun yaşarsınız. Onun yeni tecrübeler kazanması, yeni şeyler görmesi gerekmektedir. Bu dengeyi kurmak sizin anne-babalık göreviniz. O sıkılınca neyin kendisine fazla, neyin eksik geldiğini size sinyal olarak verecektir. Gereğini siz yapmalısınız.
Bu konuda da benim endişelerim büyük. Hafta sonları sürekli aktivite içindeyiz. hafta içi bakıcı teyzesiyle sürekli evde. Malesef oturduğumuz yerde de park yok.. Ama evin bahçesi büyük.. Havalar biraz adaha ısınması ve bakıcı teyzesine biraz daha alıştıktan sonra bahçeye top, arabalarını çıkartmasını söyleyeceğim.Ben de mümkün oldukça park-bahçeye getirmeye çalışıyorum.
Bunun dışında değişik kitaplar, aktivitelere yaparak heyecanını canlı tutmaya çalışıyorum..
Fiziksel Yeterlilik :

27 aylık bir bebek tek ayağı üzerinde kısa da olsa bir süre durabilir. Atletik yapısı artık zıplamaya da müsaittir. Kısa süreli olarak yerçekimine karşı koyabilmek onun için müthiş bir meydan okumadır. Bu hareketi önümüzdeki aylarda sık sık yapacağından emin olabilirsiniz.

Yaşamının ilk yılındaki görüntüsünden farklı bir görüntüsü vardır artık onun. Boyu uzamış ve bebeklik yağları kaybolmuştur. Kollarının altındaki tombul şişkinliklerden bahsediyoruz!! Kilolu olmak eskisi kadar rağbet görmüyor. Eskiden kilosu olan bir çocuk ”gürbüz çocuk”, ”annesi iyi bakıyor ”gibi sıfatlarla ödüllendirilirdi. Ama artık fazla kilolu olmak sağlığın bir göstergesi değil. Bebeğinizin aşırı kilolu olduğunu düşünüyorsanız mutlaka doktorunuza başvurun.

Onu Kucaklayın :

27 Aylık bebek kendisini sizden ayrı bir kişilik olarak konumlandırmaya çalışıyordur. Bağımsız olabilmek için koşmayı, merdivenleri tek başına inip çıkmayı, köşeleri düşmeden dönebilmeyi öğrenmiştir. Ama kendini her zaman güvende hissetmek ister. Kucağınızın her zaman ona açık olduğunu gösterin!
Altuğ bu aralar en sevdiği aktivitesi, koridor bıyunca koşup boytnuma annem diyerek sarılması. Tabii ki bemn de buna bitiyorum. Bebekliğinden beri herkese sarılmayı seven bir çocuktu zaten. Şu aralar, sevdiği çocuklara arkadaş gel, arkadaş git peşinde dolaşıyor. Yakaldığında da sıkı sıkı sarılıyor paşam:))

Bilgi Hapı :
Çocuklar bu dönemde kendilerini hayatın merkezi olarak görürler. Hayatın merkezinin yeni bir rakibe kayması onlar için felaket olur. İstediğiniz kadar adaletli olun, bir çocuğun kardeşini kıskanmasını engellemek çok zor bir iştir. Kıskanmak çok da olumsuz bir gelişim de değildir. Onun yaşından büyük davranmasını beklememiz haksızlık olurdu. Küçük kardeşe kötü bir şey yapmaması için gözünüz her zaman onun üzerinde olsun, bunları inanın kötü niyetinden değil , sadece kişisel gelişimin bir gereği olarak yapıyor. Büyük kardeşin yeterince ilgi ve sevgi aldığından emin olun.

Eşiniz eve yeni bir eş getirse ve ”korkma hanım ikinizi de eşit seviyorum” dese tepkiniz ne olurdu? 27 Aylık miniğinizi anlayın!

kaynak:http://www.bebekolay.com/

16 Nisan 2012 Pazartesi

BOBATÜRKİYE'NİN KATKILARIYLA ALTERNATİF ANNE OKUYUCULARINA VERDİĞİM ANNE SÜTÜ VE EMZİRME SEMİNERİMİZDEN GÖRÜNTÜLER

Dün Boba Türkiye'nin katkılarıyla Alternatif Anne okuyucularına Anne sütü ve Emzirme Seminerini yaptık. Çok güzel ve Nihan'ın da katkılarıyla çok güzel geçti. Şİmdiye kadar eğitimlerimde deneyimli bir anne hiç bulunmamıştı. Eğitimimize renk katmış oldu..
Anne sütü ve Emzirme hakkında konuşurken, Babywearingin de emzirmeye nasıl bir katkısı olduğundan da bahsettik.

















Katkılarından Dolayı başta BOBATürkiye'e, Nihan'a, Lansinoh, Johson's Baby, Avent ve Milupa'a ve katılımcılardan dolayı da Devletşah'a ve Alternatif Anne'e çok teşekkür ederim. Sevgili arkadaşlarımın instagram ve twitterdan olan desteğini de unutmamak gerekir..Herkese çok teşekkürler...
Bundan sonra kişi  Anne sütü ve Emzirme Seminerimiz  20 Mayıs 2012 pazar günü  saat 11:00-13:00 saatleri  arasında Kavacık da olacak.
Eğer katılmak isterseniz ertugrul.esra@gmail.com email atarsanız, detaylı bilgi veririm..


10 Nisan 2012 Salı

BEBEİMGELİYOR DOĞUMA VE BEBEĞE HAZIRLIK PROGRAMI

Bebeimgeliyor Doğuma ve Bebeğe hazırlık programımın yenisi  06 Mayıs Pazar günü itibariyle başlayacak.

06 Mayıs pazar saat 11:00-13:00
13 Mayıs Pazar saat 11:00-13:00
20 Mayıs Pazar saat 11:00-13:00 tarihlerinde olacak.

İlk hafta Hamilelik sürecini ve doğumu konulaşacağız.İkinci hafta ise Emzime ve bebek bakımı ve üçüncü hafta ise lohusalık ve doğumdan sonraki işk günler ana başlıklarımız.
Dördüncü hafta buluşmamızda , katılımcı annelerin doğumlarından yaklaşık 2 ay sonraki bir tarihte olacak.O buluşmamızda da doğum hikayelerimizi paylaşacağız. Bunun yanı sıra sizlerin merak ettikleri konular ve ek gıdaya geçiş konuşulacak.

Kurs programı için:http://bebeimgeliyor.blogspot.com/p/doguma-ve-annelige-hazirlik-kursu.html

Sizde katılmak isterseniz 27 Nisan 'a kadar bana adı-soyadınızı , kaç haftalık hamile olduğunuzu ve iletişim bilgilerinizin olduğu bir email atmanızı rica ederim....

Bu kurs programına katılmanız sizlerin doğum korkularınızı azaltacağı gibi bu bebeğinizi kucağınıza aldığınızda neler yapacağınızı biliyor olmanızı sağlayacak...Doğuma giderken kullanacağımız doğum planımız hem anneleri hem de babaları çok rahatlatacak, bebeğinize alışveriş yaparken işinizi kolaylaştıracak bir listeye sahip olacaksınız. Emzirmeye başladığınızda istediğiniz zaman beni arayarak, danışmanlık alabileceksiniz. Bebeğinizi yıkamak, kucağınıza almak veya rutin oluşturmak için neler yapacağınız bileceksiniz. Lohusalık dönemini en kolay nasıl atlatabileceğiniz ve işe başlarken yapılacakları biliyor olmanız işleriniz kolaylaştıracak..

Sizce bunlar için Bebeimgeliyor Doğuma ve Bebeğe Hazırlık Programınıza katılamanız için yeterli sebep değil mi??????????

ONLİNE EMZİRME DANIŞMANLIĞI

Başlığı okuduğunuzda bu da ne ? diyebilirsiniz. Ben de olur mu diye düşünürken ,birden içinde bulunduğum bir iş oldu.
İlk başta Emziren anneler google grubunda Gönüllü Emzirme Danışmanı olarak, emzirenanneler google grubundaki annelere destek vererek başladım. Sıkıntısı olan anneler bu ortak alanda merak ettiklerini soruyorlar, ben ve diğer annelerde deneyim ve bilgilerimiz paylaşıyoruz. Gerçekten çok yararlı olduğunu düşünüyorum.


Oğlum doğduktan yaklaşık 2 yıl sonra , doğum öncesinde yaptığım Doğuma ve Bebeğe Hazırlık Eğitim programına ek olarak Anne sütü ve Emzirme eğitim programını da eklemeye karar verdim. Bunu bloğumda yayınlamaya başladıktan sonra , facebook, twitter ve instagramda duyurularını yaptım. İşte ondan sonra benim online Emzirme Danışmanlığı hikayem başladı.
Yaklaşık 2 aydır online olarak da annelere destek veriyorum. Nasıl olur diye düşünürken , şimdilik çok iyi gidiyor. Bazen annelerin sadece kendilerine güvenmeye ihtiyacı var. Bunu da  telefon veya emaille halletmek kolay..
Bana emaille  ve ya sosyal -medya araclarının biriyle basvuran annelere e-maille cevap verdikten sonra gerekirse telefonla da görüşüyorum. Şimdiye kadar bana yakın olana 8 anneyi evinde ziyaret  ettim..
Geçenlerde uzun zamandır yazıştığım bir anne göğüs ucundaki sorunu anlatmak için fotoğrafını çekip göndermiş.. Bu da bizim için bir başka çözüm yolu oldu..

Yeni doğum yapan bir anne , ilk günlerinde bir desteğe ihtiyacı olduğunda , çıkıp bir yere gidebilmesi bazen zor olabiliyor. O zaman emaille sorununa veya merakını gidermesi için online danışmanlık hizmeti alması güzel bir çözüm yolu diye düşünüyorum.

İsteyen yaptığım Bebeimgeliyor Anne sütü ve Emzirme eğitimlerine katılabilir, gelemeyen yada imkanı olmayan annelerse;
 ertugrul.esra@gmail.com
www.twitter.com/bebeimgeliyor
www.instgaram.com/bebeimgeliyor

buralardan bana ulaşabilirler..

9 Nisan 2012 Pazartesi

Bebegim Geliyor: DOUBLE CHECK SAĞLIKLI YAŞAM AKADEMİSİ.....

Bebegim Geliyor: DOUBLE CHECK SAĞLIKLI YAŞAM AKADEMİSİ.....: Double Check sSağlıklı Yaşam Atölyesi Dr .Ebru Aydın ve Burcu Aydın  adlı iki kızkardeşin açtığı çok güzel bir merkez. Kendileri de çok t...

6 Nisan 2012 Cuma

PRİMA KÜÇÜK ŞAMPİONLAR BLOGGER ETKİNLİĞİ


Düntaca ünlü bebek hareket uzmanı Prof. Dr. Karen Adolph ve Ebru Şallı , Prima firması Küçük Şampionlar Blogger etkinliği çercevesnde çok yararlı bilgileri edindiğimiz bir toplantı yaptılar. Toplantı saati benim iş çıkış saatime uygun olduğu için katılabildim. Herzamanki gibi çok güzel karşıladılar bizi, hem Prima hem de çalıştıkları ajanstaki arkadaşlar.

Bu toplantıda oğlumun yaptıklarının beni neden bu kadar çok yorduğunu öğrenmiş oldum.. Gerçekten kocaman sandalyeler, gazetelikleri görünce bebeklerimizin de işlerinin ne kadar zor olduğunu anladım.
Hatta hazırladıkları özel platformda bu büyük sandalyelere tırmandık, kocaman ellerin arasında sallanan tabure üztünde durmaya çalıştık.. Gerçekten çok eğlenceli bir o kadar da zor..
Gün boyunca ne kadar çok adım attıklarını, ne kadar çok emekledikleri hakkında Karen 'ın söyledikleri çok ilginçti. Şaşkınlıkla dinledim bazılarını:))

Bu arada bu toplantımızda Sevgili Ebru Şallı da iki çocuk annesi ve bir sporsever olarak da aramızdaydı. Sıcakkanlılığıyla bizimle çocukalrı hakkında güzel paylaşımları oldu..

Gerçekten çok yararlı ve eğlenceli bir toplantı oldu..

Teşekkürler Prima:)))

Bebek Hareketleri Hakkında İlginç Bilgiler


Bir bebek iki yaşına gelene dek yaklaşık 28 kilometre emekler, 900 kilometre yürür ve 5.760 kez düşer. Bunu kuş uçuşu uzaklıklara vuracak olursak bebeğin 2 yılda yaptığı yol Ankara ve Bingöl arasındaki mesafeye eşittir.

Emekleyen bebekler:

Zamanın yüzde 41’ini yerde geçirir.

Günde ortalama 187 metre emekler (3198 emekleme adımına eşittir).

Bebekler hayranlık uyandırıcıdır. Hareket etmek, dönmek, yuvarlanmak, oturmak, kalkmak ve yürümek için, sadece bir yıl içinde yeni yetenekler geliştirirler.

Bebek konuşmaya başlamadan önce sosyal ve fiziksel çevresini araştırmak için hareketi bir iletişim aracı olarak kullanır.

Bebeğin yoğun motor hareketleri, hızla büyümesini de birlikte getirir. Yapılan egzersiz yağları kasa dönüştür ve kas yağdan daha ağırdır. Omurga doğru şeklini yavaş yavaş almaya başlar, ağırlık noktası değişir. Bütün bu çabalar sayesinde 10-18 aylık bebeklerin çoğu yardımsız yürümektedir.
Ellerin ve kolların arasında eşgüdüm sağlanması gerektiği için emeklemek ( veya bir koltuğa tırmanmak) zihinsel açıdan da yorucu bir iştir.





Emekleyen bebekler:

Zamanın %41’ini yerde geçirir.

Günde ortalama 187 metre emekler (3198 emekleme adımına eşittir).

Ellerin ve kolların arasında eşgüdüm sağlanması gerektiği için emeklemek ( veya bir koltuğa tırmanmak) zihinsel açıdan da yorucu bir iştir.

Her çocuk başkadır ve kendine has bir tempoda gelişir. Bazı bebekler 10. ay yürümeye başlarken, diğerleri 14. ayda yürümeye başlayabilir. Bazıları uzun süre emeklemekle yetinirken, diğerleri bu aşamayı atlayıp hemen yürümeye başlayabilir.




Prima Uzmanlarından Annelere Bebek Hareketleri Konusunda Tavsiyeler

Bebeğiniz, yaşamının ilk evrelerinde geliştikçe, hareketleri dünyayı keşfetme ve kendini ifade etme şekline dönüşür. Bebeğiniz hareketlendikçe yaratıcılığının arttığını ve yürümeyi öğrenme sırasında kendine özgü hareketlerinin ortaya çıkmaya başladığını görürsünüz.

Bebeğinizin kendi hareketlerini keşfetmesi erken yaştaki her türlü yenilik, bebeği meraklandıran, öğrenme isteği uyandıran farklı hareketler, sesler ve görüntüleri keşfetmesi ile teşvik edilebilir. İşte bu noktada, bebeğinizin yeni bir yuvarlanma, uzanma veya emekleme hareketini, hatta ufak bir dans figürünü gözlemleye hazırlıklı olun!

Çeşitli oyun, müzik ve hareketler vasıtasıyla bebeğinizin duyusal uyarım, keşif ve öğrenme içeren gelişimine katkıda bulunmanıza yardımcı olabilirsiniz.

Bu aktivite, sizler için çocuğunuzun kolları ve bacaklarını hareket ettirmesini sağlayacak bir ısınma fırsatı sunar. Bebeğiniz henüz yürümüyorsa, dizleriniz üzerinde durarak bebeğinizi önünüze yatırın, gülümsemeye ve onunla göz teması kurmaya özen gösterin.

Bebeğiniz yürüme evresinde ise, dizleriniz üzerinde durarak önünüzde ayakta duracak şekilde tutun.

Bebekler ses perdesi, tonu ve düzeyi değişen animasyonlu sesleri duymaya bayılırlar. Aktiviteleri daha eğlenceli ve çarpıcı bir hale getirmek için sesinizi kullanın.

Küçük çocuklar kendi kişilikleri, beğenileri ve beğenmedikleri hususlar ile kendilerine has özelliklere sahiptirler. Çocuğunuzun bazı aktiviteleri gerçekten sevmesi ve tam anlamıyla katılım göstermesi, diğer yandan bazı aktiviteleri yalnızca dışarıdan izlemeyi tercih etmesi doğal karşılanmalıdır.

Bir aktivite sonunda alkışlamak ve övgüde bulunmak suretiyle çocuğumuzun güven hissini ve kendine olan saygısını oluşturmuş oluruz.

Anneler Bebeklerinin Yaşadığı Zorlukları Prima Küçük Şampiyonlar Oyun Alanları’nda Deneyimleyecek!

P&G’nin 2012 Londra Olimpiyat Oyunları işbirliği kapsamında hayata geçirdiği bu proje için geliştirilen oyun alanı, Türkiye genelindeki çeşitli AVM Migros mağazalarında da kurulacak.

Projeyle birlikte tüm anneler; birlikte tecrübe ettiğimiz sallanan bir zeminde denge sağlamak, dev bir sandalyeye tırmanmak gibi bizim boyumuza göre yaratılmış zorluklarla dünyayı bebeklerinin gözlerinden görebilecekler.

Prima Oyun Alanları toplam 5 ilde, AVM içinde yer alan farklı 12 Migros Mağazası’nda kurulacak. Ebru Şallı Tan, İstanbul Cevahir (28 Nisan), Torium (5 Mayıs), Capacity ’te (26 Mayıs) ve Ankara’da Anka-Mall’da (16 Haziran)’da kurulacak alanları ziyaret edip bu eğlenceli deneyimi yaşayacak annelerle bir araya gelecek. Prima Oyun Alanları’nı ziyaret etmek isteyen yakınlarınıza yardımcı olabilir, detaylı bilgiye http://www.prima.com.tr/ve facebook.com/PrimaDunyasi adreslerinden ulaşmalarını sağlayabilirsiniz.

BEBEĞİNİZİN İLK AĞIZ BAKIMI NASIL OLMALI?

Bebeğiniz, 6 aylıkken ilk süt dişleri çıkmaya başlar.  20 adet süt dişin tamamının çıkması 3 yaşında biter.  Süt dişlerinin erken yada geç çıkması endişelenecek bir konu değildir.  Literatürler incelendiğinde, bebek doğduğunda ağzında dişlerinin olduğunu bildiren yayınlar vardır. Erken çıkan dişlerde çocuğun ağız bakımı daha zor olacağı için aşağıdaki yöntemler dikkatlice uygulanmalıdır.  Anne sütünde de bulunan asidin dişlerin üzerinde kalması bebeğinizin dişlerine zarar verebilir.

 Ortodonti Uzmanı Dr. Kıvanç Cebesoy Bebeğin ilk ağız bakımıyla ilgili bilgi veriyor.İki yaşına kadar su ile temizleyin...İlk 6 – 8 aylık dönemde bebeğinizin beslenmesini takiben steril bir gazı bezi, kaynamış ve soğutulmuş bir suyla nemlendirerek;  dişleri, damakları ve dudakları hafifçe temizlenir. Sekiz ay, iki yaş arasında, dişlenmenin hızlı bir şekilde devam ettiği bu dönemde, anneler mevcut dişlerin temizliği için işaret parmaklarına yerleştirdikleri silikon parmak fırçalar sayesinde dişlerin üzerindeki artıkları kolaylıkla temizlerken, sürmekte olan diş bölgesindeki diş etine masaj yaparak bu bölgenin rahatlatılması da sağlanabilir. İki yaşına kadar sadece su ile temizlik önerilmektedir.  3 yaşından sonra ise, florür oranı çok düşük çocuk diş macunları ile normal diş fırçası ebeveyn kontrolünde, çocuk tarafından yapılması tavsiye edilir.  Sadece bu yaşlarda oluşturabileceğimiz diş fırçalama alışkanlığı, ileriki yaşlarda vazgeçemeyeceği ve sürekli eksikliğini hissedeceği bir eyleme dönüşecektir.Süt dişlerinin doğumsal olarak olarak (konjenital) bulunmaması hali, daimi dişlere göre, oldukça düşük bir olasılıktır. Bu nedenle bebeğinizin süt dişlerinin erken yada geç çıkması endişelenilecek bir durum değildir.  İlk diş hekimi tanışması 3 yaşından sonra planlanabilir.Bebeğinizin dişleri çürümesin!
Özellikle uykuya dalma problemi olan bebeklerde, biberonlarına koyulan ballı yada şekerli süt, uyku sırasında tükürük salgısında azalmanın da çürük yapıcı bakterilerin hızlı şekilde asit üretmesine ve altı ay gibi kısa sürede bebeğin bütün dişlerini yok etmesine neden olabilecek, literatüre biberon çürüğü olarak geçen, diş çürüklerine neden olacaktır.  Özellikle lolipop gibi, ağızda zor eriyen, yada karamelize olmuş, dişlerin üzerine yapışabilen şekerlerin tüketilmesine dikkat edilmeli, şeker yiyecekse, ağızda daha çabuk eriyen şeker tercih edilmelidir.  Muhakkak suretle ağzın asit oranının düşürülebilmesi için dişlerin temizlenmesi gerekmektedir.Çene yapısı bozulmasın! “ş,s, t” harflerini söyleyemiyorsa dikkat
Özellikle 4 yaşından sonra devam eden bebeklik yutkunmaları, süt dişleri üzerinde, yıkıcı etki meydana getirip, çenelerin ön bölgede birbirinden ayrılmasına neden olmaktadır.  Bu durumun devam ettiği 6 – 7 yaş çocuklarda şahlanmış gibi duran ön kesici dişler, asimetrik bir çene görüntüsüne neden olurken, çocuğunuzun ısırmasına izin vermeyecektir. Ayrıca, konuşma sırasında ş,s, t gibi bazı harflerin  telaffuzunda güçlük yaratacaktır.  Anneler genellikle çocuklarının çekirdek gibi kabuklu yemişleri yiyemediklerinde durumu farkederler.  Bu dönemde yapılacak dil egzersizleri ile problem 1 ay gibi kısa sürede çözülür.

4 Nisan 2012 Çarşamba

BEBEĞİMİ NASIL DOĞRU EMZİREBİLİR?

Bebeğimiz oldu:))Doğum yaptığımız hastanedeki bebk hemşireleri çok güzel destekl oldular ve bebeğimizi emzirebiliyoruz.
Ama eve gittik olayın şekli değişti. Bebeğimiz emziremiyorum!!!!


Bu durumda aşağıdaki tek tek kontrol edin:


Rahat bir konumda oturuyor yada yatıyor olmalısınız.
Annenin rahat bir koltukta oturması, ayaklarını uzatacak bir destek olması ve sırtına koyacağı yastık olması gerekir.



Kendisi için en rahat edeceği konumu hazırladıktan sonra bebeğinizi tüm vücut ve baş olarak memeye dönük olarak kucağına almalısınız.
Kucağa aldığınız bebek doğrudan annenin kolu üzerine değil herhangi bir ince yastık vb. ile tutmalısınız.

Bebek emmediği zamanlardaki giysilerinden biraz daha hafiflemiş olarak emzirilmelisiniz.

Bebeğe emzirilmeden önce su, şekerli su vb. verilmemelidir.


Karnı aç olarak kucağınıza aldığınız bebeğinizin dudaklarına meme ucunuzu değdirdiğinizde bebeğiniz refleks olarak ağzını açar siz de yalnızca göğüs ucunu değil areolayı tüm olarak bebeğinizin ağzına vermeye çalışın.
Tüm bu esnada siz bebeğinizin üzerine eğilmeden bebeği kendine doğru yükselterek emzirme yapmalısınız.
Bebeğin yanaklarının dolu olduğu gözlenmelidir.

Emen bebeğin yutma sesi duyulmalıdır.

Bebeğin alt dudağı memeye tam olarak yapışmış olmalıdır.

Bu maddeleri tek tek kontrol edin ve işin içinden çıkamazsanız bir emizrme danışmanından destek alabilir, gerekirse çocuk doktorunuzla bu durumu paylaşabilirsiniz.

EMZİREN ANNELERİN EN BÜYÜK SIKINTISI GÖĞÜS UCU HASSASİYETİ..

Emzirme Danışmanlığı yapmaya başladığımdan beri bana en çok sorulan sorulardan bir de Göğüs ucu hassasiyeti, yaralanmaları..
Gerçekten yeni anne olmuşsanız, hemen hemen herkesin başına bir kere de olsa gelmiştir bu durum...İlk günlerde bebeğiniz sizi emmeye başladığında oluşan hassasiyet ,eğer siz doğru pozisyonda emziriyorsanız, kısa sürede geçecektir.
Bebek anne memesini doğru şekilde kavramadan, sadece meme ucunu kaparak emmesi durumunda ağrılar ortaya çıkar.



Doğru emzirme için bebeğin meme ucu etrafındaki areola bölgesini tüm olarak ağzına alarak emmelidir. Bebek sadece uç emdiğinde "pozisyona bağlı ağrılı meme başı" diye tanımlanan durum ortaya çıkar. Meme başı çatlakları yoktur, meme başı derisi normal görünümdedir ama çok ağrı vardır. Bebek bu şekilde emmeye devam ederse yeterli süt çekmediği için süt miktarı azalır. Bebek sık sık ağlar ve emmek ister. Anne acı duyduğu için emzirmekten kaçınır. Bu durum bir kısır döngüye dönüşür.

Böyle bir durumda yapılacaklar:
Annenin doğru emzirme tekniğini öğrenmesi gereklidir.

Meme başını karbonatlı su ile silmek, sabunla yıkamak ağrının devamına neden olur.

Emzirmenin sonunda bebeğin memeyi bırakması beklenmeli, zorla çekilmemelidir.

Bazı durumlarda, anne emzirme esnasında memeyi desteklemiyor veya annenin meme ucunda mantar enfeksiyonu oluşmuş olabilir. Genelde doğumun hemen ardından çok gözlenmesine karşın, emzirme sırasında, sonralarında ve emzirme aralarında meme uçlarında hissedilen yanma 2-3 günü aşar ise emzirme danışmanından yardım alınmalıdır. (Emzirme Danışmanı olarak bana ertugrul.esra@gmail.com email atarasanız size yerdımcı olmaya çalışırım.)
Meme uçlarında tıbbi derecede saflaştılımış lanolin kullanımının da saf lanolinin antienfalmatuar etki taşımasından dolayı ağrı kesmede etkili olduğuna dair çalışmalar vardır. Eğer annede parlak kırmızı veya pembe meme ucu derisi görülüp de bunun yanı sıra pul pul veya kaşıntılı deri, yanma hissi var ise mantar enfeksiyonundan şühhelenilmeli ve doktora başvurulmalıdır.

3 Nisan 2012 Salı

DOĞADAN'IN YENİ ÇAYI ANNELERE: LACTATE

Dün diyetisyen kontrolundayken dergide reklamını gördüm, bu çayın. Doğadan Plus serisinde Lactate .. Anne sütünü arttırmaya yardımcı..


Gerçekten içeriği çok güzel..Frenk kimyonu, rezene, ısırgan ve anason var. Bunların her biri anne sütünü arttırma konusunda varlıklarını ispetlamış ürünler. Hepsinin bir arada bulunması da gerçekten güzel. Emziren anne iseniz; sütünüzün artması için Doğadan Lactate'e bir şans vermenizi öneririm..
Detaylı bilgi için: http://www.dogadanplus.com.tr/lactate/

Bebegim Geliyor: BEBEİMGELİYOR DOĞUMA VE BEBEĞE HAZIRLIK KURSU

Bebegim Geliyor: BEBEİMGELİYOR DOĞUMA VE BEBEĞE HAZIRLIK KURSU: Keyifli ve heyecanlı bir dönemin başındayken merak ettiğiniz ve belki biraz endişelendiğiniz şeyler olabilir. Gebelik, doğum ve en sonunda u...