28 Haziran 2009 Pazar

İKİZ VE ÜÇÜZ ANNELERİ ANNELİK YOLUNDA HAMİLE KURSUNDA



İKİZ VE ÜÇÜZ GEBE OLANLAR İÇİN DE YENİ BİR SINIFIMIZ AÇILACAK. ANNELİK YOLUNDA HAMİLE KURSUNA BAŞVURAN ÇOĞUL GEBELERİN İSTEKLERİ ÜZERİNE BU SINIFI AÇMAYA KARAR VERDİK. EĞER SİZDE ÇOĞUL GEBE İSENİZ HADİ BİZE E-MAİL ATIN! SİZLERİ DE ARARMIZDA BEKLİYORUZ!

ANNELİK YOLUNA HAMİLE KURSUMUZUN HAZİRAN SINIFI MEZUN OLDU




Bugün Annelik Yolunda Hamile Kursumuzun Haziran sınıfı anne ve baba adayları mezunlarını verdi.
Kursun sonunda tüm anne ve bba adaylarıyla sıcak ilişkiler kurduk. Ve bu derslerin bitmemesini istiyoruz.
Benim ve Gonca'nın en çok etkilendiğimiz ve yaptığımız işin doğru olduğunu anladığımız; kursumuza katılanlarında bizimle aynı duygu ve düşünce içerisinde olmaları..
Şimdi ise kursiyerlerimizin bebişleriyle beraber buluşacağımız Anne-bebek-baba toplantında..Eylül ayında hep beraber toplanacağız. İşte o zaman anlayacağız, yaptığımız eğitimlerin ne kadar yararlı olduğunu..

25 Haziran 2009 Perşembe

ANNELİK YOLUNA HAMİLE KURSUNDA RAHATLAMA -NEFES EGZERSİZİ YAPARKEN




Gonca Hanım, her dersin sonunda rahatlama nefes egzersizini yaptırıyor.Anne ve baba adayları bu egzersizle rahatladıklarını ifade ediyorlar..

24 Haziran 2009 Çarşamba

"ANNELİK YOLUNDA" DOĞUMA ve DOĞUM SONRASINA HAZIRLIK KURSU


Bebek bekliyorsunuz,sizi kutluyoruz.....
Keyifli ve heyecanlı bir dönemin başındasınız!!!!!!Mutlaka merak ettiğiniz ve endişelendiğiniz çok şey var. Biz bunların cevabını bulmanızda size yardım etmek ,destek olmak istiyoruz....
Bu kurs ile daha bilinçli ve keyifli bir hamilelik dönemi geçirmenize yardımcı olmak, kontrollü ve kolay bir doğum yaşamınıza yardımcı olmak ve güvenli ve sağlıklı bir doğum ve sonrası için bu programı hazırladık...
Anneler kadar babalar da bu macerada heyecanlılar..Babaların da heyecanını paylaşmak,eşlerini anlamalarını sağlamak ve annelere destek olmanın yollarını bulmaları konusunda yönlendirmek ve anne-baba adaylarının arasındaki ilişkiyi güçlendirmek başlıca hedeflerimizdir......

23 Haziran 2009 Salı

Doğum Sonrası İçin Yararlı Bilgiler

Alt temizleme
İlk 3-4 ay temizlik için sadece ıslak pamuk kullanın.
Her temizlemeden sonra mutlaka bez ya da havlu ile kurulayın.
Kuruladıktan sonra pişik kremini bolca sürün, kalın bir tabaka olacak şekilde. Sebamed, Bübchen, Nivea iyi.
Eğer pişik olursa Sebamedin pişik tedavi edici kremi var (special healing cream). Isıtılıp soğutulmuş zeytinyağı da çok iyi tedavi ediyor.
İlk başta hangi bezi kullandıysanız hep onunla devam edin. Bez değişikliği de pişik yapabiliyor. Prima new baby iyi. Sıvı kakayı alt tabakaya geçiriyor ve bebeği rahatsız etmiyor.
Emzirme
Emzirme ilk zamanlar biraz ağrılı olabiliyor. Zamanla geçiyor.
Lansinoh marka çatlak kremi meme çatlakları için bir numara. Çatlak olmasını beklemeden her emzirmeden sonra sürebilirsiniz. Tamamen doğal bir ürün, emzirmeye de engel değil. Lansinohu her türlü deri yaralanmaları için de kullanabilirsiniz. Pişik için kullanırken biraz sulandırmak gerekiyormuş.
Süt bol olsun diye bir sürü kilo yapıcı şeyler yedirmeye çalışacaklar. Sütü en çok bollaştıran şey sıvı almak. Bol bol su, fazla tatlı olmayan evde sıkılmış meyve suyu, komposto için.
Emzirme anne ile bebek arasındaki en özel an. Mümkün olduğunca emzirme sırasında bebekle baş başa olmaya, göz göze gelmeye çalışın.
En rahat emzirme pozisyonlarından biri yatarak emzirme.
Doktorlar her seferinde 10’ar dakika süreyle iki memeden de emzirmeyi öneriyorlar. Ancak bebek emiyorken onu memeden çekip diğer memeyi vermek çok uygun değil. İstediği kadar emsin. Doyunca kendisi bırakacak zaten. Her seferinde bir memeden emzirseniz de olur.
Mutlaka süt pompası kullanın. Emzirme bittikten sonra kalan sütü pompa ile çekin. Bu hem içerde kalan sütün birikip rahatsız etmesini engelleyecek hem de düzenli sağma olduğu için sütü arttıracak. Ameda’nın lactaline pompası var elektrikli, kiralanabiliyor. Satın almak isterseniz el pompası kullanın.
Sağdığınız sütü özel kabında ya da poşetinde derin dondurucuda saklayabilirsin.
Uyku
İlk günden itibaren gece gündüz kavramını öğretebilirsiniz. Bunun için gündüz aydınlık, gece de loş yerde uyutun.
Kırkı çıktıktan sonra kendi odasında yatırabilirsiniz.
İki ay içerisinde uykusu düzene girer.
Bunların dışında
Kendinizi çok yorgun, tuhaf, bebek size ait değilmiş gibi hissedebilirsiniz. Bütün bunlar çok normal. Zamanla yeni duruma alışıyorsunuz.
İyi bir çocuk doktoru bulun. Memnun olmadığınızı hissettiğinizde mutlaka değiştirin.
* Gaz sancısı için aktardan adaçayı yağı (acı elma yağı) alın. Bebişin ayak tabanına bir damla sürüp çorabını giydirin. Çok güzel gaz çıkartıyor.
* 9 ay boyunca güvenli ve korunaklı bir ortamdan çıkıp dış dünyaya uyum sağlamak bebekler için çok kolay olmuyor. Kendini güvende hissedebilmesi için bebeğin anne ile sıkça temas halinde olması gerekiyor.
* Mümkün olduğunca yatağında ya da beşiğinde yatırarak uyutun, kucakta ya da ayakta sallanmaya çok çabuk alışıyorlar.
* Özellikle gündüzleri sesli ortamda uyutmaya alıştırın. Sonrasında rahatlık oluyor.
* Doktorlar emzik kullanımını onaylamıyor ama emme bebek için en temel refleks ve ihtiyaçlardan biri. Ayrıca güvende ve huzurlu hissetmesini de sağlıyor.
* Sterilizasyon aletleri ürünlerin kullanım sürelerini uzatıyor ayrıca 4 dakikada steril ediyor. Kaynatma ürünlerin kullanım süresini kısaltıyor.
* Bebekler bazen anlayamadığımız nedenlerden dolayı huzursuz oluyor ve ne yaparsanız yapın sakinleşemiyor. Böyle bir durumda komik gelecek ama elektrik süpürgesi ya da fön makinesi çalıştırın. Bu sesler bebekleri sakinleştiriyormuş (ben denemedim, deneyenlerden duydum. Ayrıca bu yöntem ilk 3 ay için geçerli)
* Bebeği yıkadıktan sonra mutlaka emzirin çünkü susamış olacaktır.
Kolay gelsin.

Duygu Çalışır
Pedagog
www.mavipedagoji.com

EMZİRME DÖNEMİNDE ANNE-BEBEK İLİŞKİSİ





Doğumun gerçekleşmesiyle hem anne hem bebek için önemli iki dönem başlamış olur;

Anne için loğusalık dönemi, bebek için süt çocukluğu dönemi.


Bebeğin doğumdan birinci yaşın sonuna kadarki dönemde annesiyle kurduğu iletişim onun biyolojik gereksinimlerini karşılamanın yanında sosyal ve psikolojik olarak da daha sonra kuracağı ilişki ve iletişimin ilk örneklerini, ilk çekirdeklerini oluşturur.

Bu nedenle annenin bu dönemde bebeğin ihtiyaçlarını geciktirmeden karşılaması ona yakın ve ilgili davranması bebekte sevgi ve güven duygularının ilk tohumlarını filizlendirir.

Annenin herhangi bir nedenle(fiziksel ya da psikiyatrik bir hastalık, ekonomik, toplumsal, ailesel nedenler vs.) bu sevgi ve güven duygusunu oluşturacak şekilde davranamaması çocukta daha sonraki yıllarda da devam edecek bir sevgi arayışına ve güvensizlik duygusuna yol açabilir. Bu nedenle bazı psikiyatri otoriteleri bu dönemi Temel güven-Temel güvensizlik dönemi olarak adlandırmışlardır.


Bebek bu dönemde tümüyle anneye bağımlı durumdadır. Yani tüm ihtiyaçları ancak anne tarafından (ya da anne yerine geçen kişi tarafından) karşılanabilir durumdadır. Bebeğin bağımlılığına karşılık anne de bebeğine bağlıdır. Bu bağlılık ve bağımlılık anne ve bebek arasında ruhsal olarak bir kilitlenme oluşturur. Bu karşılıklılığın bir tarafında annenin vericiliği, bakıcılığı, koruyuculuğu diğer yanında bunlar olmazsa hayatını sürdüremeyecek durumdaki bebeğin bağımlılığı yatar. Anne ve bebek arasında erken fiziksel ve görsel iletişim bu bağlılığı kolaylaştırır. Sevgi davranışları okşamak, öpmek, kucaklamak ve gözünü dikerek bakmak şeklindeki davranışlar anne ile bebek arasındaki etkileşimi devam ettirmeyi kolaylaştırır. Bu nedenle de doğumdan sonra makul olan en kısa sürede anne ve bebeğin fiziksel teması sağlanması yararlıdır. Emzirme bir yönüyle bebek için biyolojik ve fizyolojik olarak ideal beslenme şeklini oluştururken diğer yandan psikolojik olarak da son derece gerekli ve yararlı olan anne-bebek arasındaki yakın fiziksel teması sağlar.


İlk aylarda sadece fizyolojik ve biyolojik olan bağımlılığın 3-6 ay arasında psikolojik boyutu öne çıkmaya başlar. Her ihtiyaç duyduğunda yanında beliren, altını temizleyen, karnını doyuran, onu terden, soğuktan, sıcaktan, ağrıdan koruyan birinin varlığı bebekte kendisinin güvende olduğu duygusunu oluşturur ve anneye bağlanma kuvvetlenir. 6. aya gelindiğinde bu bağlanma duygusu öylesine yerleşmiştir ki ortaya zaman zaman belirgin olarak algılanan anneden ayrılma korkusu çıkar. Bu bağlanma duygusu yerleştikten sonra annenin yitimi çocukta ağır ruhsal çökkünlük belirtilerine(bebeklik depresyonu) ve daha uzun sürerse kişilik gelişiminde önemli örselenmelere neden olabilir (Kişiliğe yerleşen bu zedelenmeye ya da psikolojik yaraya temel güvensizlik duygusu diyoruz).


Bebeklik Dönemi bağlanma Süreci:

Doğum-2. Ay: Bebek bu dönemde anneyi kokusundan ve sesinden tanır. Yabancıya
tepki vermez. Çevresindekilerle yakınlığı arttırma çabaları görülür.

2-7 Ay: Bu dönemde bebek herkesin ilgisini çekmekten hoşlanır. Ebeveynlerinden
ayrıldığında stres belirtileri göstermez. Bu evre bebeğin çevresindekilere yönelik güven duygusu geliştirmeye başladığı evredir. Bebek davranışlarının diğer insanları etkilediğini ve gereksinimlerinin bu insanlar tarafından karşılanacağını anlamaya başlar. Bununla birlikte kendisine en yakın algıladığı ve ona doyum sağlatan bakım veren kişi önemli bir rol oynamaya başlar.

7-24 Ay: Bu dönemde bebekte ayrılık ve yabancı kaygısı görülür. Bakım veren kişi
çevreyi keşfetme sürecinde güvenli bir temel rol oynamaya başlar.

Kuzeycik gezmekte....

22 Haziran 2009 Pazartesi

Rahat ve sağlıklı bir doğum için neler yapmalı?


İyi bir eğitim sonunda doğuma hazırlanan ve doğumun nasıl olacağını öğrenen anneler, bilgi ve özgüven sahibi olurlar. Ayrıca zamanı geldiğinde kendi vücudunu ve doğum sancılarını da kontrol edebilir. Doğumunuzun rahat ve hafif geçmesi için uygulayabileceğiniz bazı önemli detaylar var.

•Doğuma yaklaştığınız dönemde daha çok sıvı gıdaları tercih edin. Bağırsaklarınızın boş olması doğumu kolaylaştırır.
•Kimi zamanlarda, doğumdan bir kaç gün önce vücudun bağırsakları temizlemesinden dolayı ishal meydana gelebilir.
•Hamilelik döneminizde nerede doğum yapacağınıza karar vermeniz önemlidir.
•Doktorunuzla yada doğum yapacağınız hastane personeliyle önceden görüşerek kendinizi ve bebeğinizi kontrol altına almalısınız.
•Doğum yaklaştıkça hafif işler yapmalı ve daha çok dinlenmelisiniz.
•Yoga yapabilirsiniz çünkü sizi hem zihinsel hem de fiziksel olarak doğuma hazırlar. Yoganın kas ve nefes kontrolü üzerindeki etkisi kanıtlanmıştır.
•Bir uzman gözetiminde kol, bacak ve sırt kaslarınızı çalıştırmak için havuza girebilirsiniz. Ayrıca bu aktivite genel sağlığınız ve fiziksel hazırlıklarınızla da birleştirilebilir.
•Bebeğinize şarkı söyleyin! Duygularınızı bebeğinizle bu şekilde paylaşarak, gerçek bir iletişim kurabilirsiniz.
•Hastaneye gitmeden önce ılık bir duş alın ve rahatlayın.

Bir çocuk bakıcısında kontrol etmeniz gereken 10 şey

Çocuğunuzun iyi ellerde olduğunu bilerek dışarıda güvenli bir gece geçirin.
Çocuk bakıcılarıyla ilgili bilmeniz gerekenler...

1. Yaşı ve iki yaşından küçük bebeklerle ilgili tecrübesi. Bebeğinizi asla 16 yaşından küçük bir çocuk bakıcısıyla yanlız bırakmamanız gerekir.

2. Başka kimim için çalışmış. Referanslarını sorun ve bunları arayıp kontrol etmekten çekinmeyin. Çocuk bakıcısı için nereye bakmanız gerektiğini bilmiyorsanız, yakınınızdaki bir kreş iyi bir başlangıç noktası olabilir. Kreş kullanmıyorsanız, kullanan bir arkadaşınıza sorun.

3. Çocuğunuz hakkında neler hissettiği. Küçük çocuklarla ilgili olarak konuşun ve ailesi hakkında soru sorun ve sıcak ve sorumlu bir yaklaşımı olduğundan emin olun. Düzenli bir şekidle çocuk bakıcılığı yapacaksa, gelip çocuğu yatırmanıza yardım etmesini isteyin, o zaman kendisini iş yaparken de görme imkanı elde etmiş olursunuz.

4. İlk yardım deneyimi ve kriz durumlarında neyi nasıl yapacağı.

5. Çocuğa bakarken ne yapmayı düşündüğü. Çocuğu yatırma rutinini konuşun ve çocuğunuz uyuduktan sonra neler olacağıyla ilgili kesin kural koymaktan çekinmeyin. Çocuğunuza bakarken alkol kullanmasını veya eşini veya arkadaşlarını davet etmesini veya telefonu kullanmasını istemediğinizi net bir şekilde belirtin.


Çocuk bakıcınızın bilmesi gerekenler

6. Yeni yürüyeninizin rutini ve uyandığında yapılması gerekenler.
Ek yiyecekler, aşağıya inmek, yatmadan önce hikaye anlatmakla ilgili kuralların üzerinden bir kez daha geçin.


7. Çocuk bezleri, temiz pijama ve mamaların nerede bulunduğu.

8. Güvenli uyku ile ilgili kurallar. İsterseniz Tatlı ve Güvenli Uyku makalemizin çıktısını alıp, okuması için verebilirsiniz. Sonra bunu çocuk odasının kapısına asın.

9. Yeni yürüyeninizin ihtiyaçları ve örneğin ışığın açık kalmasını sevip sevmediği, yanına verilmesini en çok sevdiği ayıcıkları, gecenin ortasında bir şey içmek isteyip istemediği veya uyuyana kadar dönencesinin çalması gibi rahat alışkanlıkları.

10. Önemli telefon numaraları, danışmaya ihtiyacı olduğunda irtibata geçebileceği yerler. Bir yedek numara da bırakın (komşu, arkadaş veya akraba).
Kaynak:www.huggies.com

21 Haziran 2009 Pazar

Bebeğiniz Dünyayı Tanırken Keyif Alsın



Bebekler 3.–4. aydan itibaren nesnelerle ilgilenmeye başlarlar. Nesnenin ne olduğunu tanımaya çalışırlar. Bu dönemde nesneleri tanımak için kullanılan organ ağızdır. Bu nedenle bütün bebekler ellerine geçeni ağızlarına götürürler. 9. aydan itibaren nesnelere daha bilinçli olarak ilgi gösterirler, nesneleri iter, istendiğinde göstermeye çalışırlar. 1 yaş civarında ise nesneleri resimlerinden tanımaya, kitaptan resim göstermeye başlarlar.

Bu gelişim süreci içerisinde bebeğin dünyayı tanıması, çevresini keşfetmesi için gerekli güvenlik önlemleri alındıktan sonra nesneleri ağzına götürmesine, onlara dokunmasına fırsat vermek gerekir. 3. aydan itibaren evin bölümlerini gezmek, her odada neler olduğunu anlatmak, odadaki eşyaları tek tek tanıtmak, onlara dokunmasına izin vermek bebeğin nesneleri tanımasını sağladığı gibi dil gelişimini de hızlandırır.

1 yaş civarında nesnelerle birlikte onların resimlerini de göstermek, hayvan, taşıt gibi nesnelerin seslerini çıkarmak, eşyaların ne işe yaradıklarını anlatmak (“bu masa, masada yemek yiyoruz”, “bu bardak, bardakla su içiyoruz” şeklinde) gibi oyunlar oynanabilir.

Sadece kapalı mekanlardaki, ev ortamı içerisindeki nesneler değil dışarıdaki nesneleri de tanıması için çeşitli durumlar yaratmak bebeğin dünyayı keşfini eğlenceli hale getirir. Dışarı çıkıldığında ağaçları, çiçekleri göstermek, onlara dokunması için fırsat tanımak bebeğin hoşuna gidecektir. Sokakta gördüğünüz hayvanları, taşıtları bebeğe göstermek, seslerini çıkarmak bebeğin ilgisini çekecektir. Denize ayaklarını sokmak, kumları ellemek, çimenlere oturmak bebeğin görsel ve dokunsal yollardan öğrenmesini destekleyecektir.

Oyuncaklarla oynarken, nesneleri tanıtırken onları yalnızca isimlendirmek yerine aynı zamanda renklerini, şekillerini de söylemek bebeğin hem dil, hem de kavram gelişimini destekler.

Anne Babalara Öneriler:

Sesli oyuncaklar vererek, nesnelerin seslerini çıkararak işitsel öğrenmesini destekleyebilirsiniz.
Yatağının kenarına renkli yumuşak nesneler koyup bunlara bakmasını, dokunmasını, keşfetmesini sağlayabilirsiniz.
Bir nesnenin farklı renklerini göstererek renkleri tanıtabilirsiniz (örneğin, “mavi topunu at, kırmızı arabanı ver” gibi)
Tanıdığı nesneleri kitaplardan göstermesini isteyebilirsiniz.
Dokunmalı, sesli kitaplardan nesneleri tanıtabilirsiniz.
Kitapta gördüğü nesneleri kendi üzerinde, oyuncaklarında ya da eşyalarında

www.mavipedagoji.com alıntıdır..(Pedagog Duygu Çalışır'ın yazısı...)

Pedagog arkadaşımız Duygu Çalışır Bugün Annelik Yolunda Hamile Kursunda Bizim konuğumuzdu.






Bugün Pedagog Duygu Arkadaşımız konuğumuzdu. Anne-bebek-baba ilişkisi ve kendi doğum ve oğlu ile ilgili deneyimlerini bizimle paylaştı.Yararlı bir gündü. Sizler de Pedagog arkadaşımız Duygu'nun yazdığı yazıları okumak için ;
www.mavipedagoji.com ziyaret edebilirsiniz......

20 Haziran 2009 Cumartesi

BLOGLARARASI YOLCULUKTA SON GÜN

Merhablar
Bugün sizlere bebekleri olan ve sıkı takip attiğim bloglardan bahsedeceğim:
http://hulyanintunasi.blogspot.com
http://elifleyasamak.blogspot.com
http://gununcorbasi.blogspot.com
Bu sitelerdeki bebeklerin büyümesini izlemek çok zaebkli. Mesela arca bebek büyümüş, ses çıkaıyormuş..Gerçekten çok eğlenceli. Onları takip ederek güne mutlu başlayabilirsiniz.

Bugün ayrıca kızkardeşim ve benim beraber oluşturduğumuz Zencefil organizasyonun bloğundan da bahsetmek isterim.http://zencefilorganizasyon.blogspot.com
burada bebeklere hazırladığımız organizasyonlar hakkında bilgi ve resimler var. Bu konuda istediğiniz zaman destek olabiliriz. Ayrıca hertürlü desteğide kabul edebiliriz. Size tavsiyem; bebek şekeri,doğum günü organizasyonu gibi faliyetlerinizde Zencefil Organizasyondan destek almanız..

Hepinize sevgiler..

19 Haziran 2009 Cuma

BLOGLARARASI YOLCULUK 5

Merhabalar,

Bugün sizlere http://tastoli.blogspot.com
adlı siteden bahsedeceğim. Burada da Nil bebeğin gelişimini takip ediyorum.Greçekten hergün baktığım bebeklerden biri.Özellikle bebeği olan annelere bu siteyi tavsiye ederim.
www.cocuklacocuk.com
Bu sitede de bebek- çocuk-yemek tarifi yani kadınlarla ilgili herşey bu sitede bulunmakta...Bu konularla ilgilenen herkese tavsiye ederim.

18 Haziran 2009 Perşembe

BLOGLARARASI YOLCULUK 4

Merhabalar,

Bugün size ilk tanıtacağım site beraber çalıştığım tüp bebek doktorumuz Prof Dr.Bülent Baysal'ın sitesi.
www.tupbebekgebelik.com
Burada tüp bebek, gebelik ve doğum ile ilgili herşey bulunmaktadır. Ayrıca da çok iyi hekimdir kendileri..Özellikle de tüp bebek konusunda..

İkinci tanıtcağım blog ise,
http:// kirazsevdasi.wordpress.com
Burada Doruk'un nasıl büyüyüp geliştiğini takip ediyorum.En güzeli bebeklerin doğduğu günden itibaren neler yaşadığını, annesinin de neler hissettiğini izlemek bana çok fazla deneyim kazandırıyor. O nedenle de kirazsevdasına çok teşşekür ederim.Herkese de okumasını tavsiye ederim.

Sevgiler..

17 Haziran 2009 Çarşamba

KUZEY İZMİR DE ORGANİK ERİK YERKEN...

Bebeklerde İlk Yardım


Bebeklerde İlk Yardım
Ne kadar dikkatli ve bilinçli olsanız bile bebeğinizin başına gelebilecek kazaların hepsinden onu korumanız çok zor. Ancak, kaza olduğu zaman durumun gereğini bilip uygulayarak, ciddi yaralanmalarını önlemeniz mümkün.
Bebeklerde en sık karşılaşılan kazalar nelerdir?
Bebeklerde en sık karşılaşılan kazaların başında yabancı cisimlerin yutulması veya solunum yollarına kaçırılması gelir. Özellikle emekleme dönemiyle, merakla ortalığı karıştıran çocuklar ufak cisimleri burun ve ağızlarına götürürler. Yine sıcak sular ve cisimlerle oluşan yanıklar, kimyasal madde içilmesi, elektrik çarpması bu dönemin sıkça görülen ev kazalarındandır.

Kaza karşısında aileler ne yapmalıdır?
Buruna kaçan cisimler çıkarılmaya çalışmadan önce doktora götürülmelidir. Zira üst solunum yollarında alternatif ağız ve diğer burun deliği gibi bölümler açıkken, bilinçsiz müdahale ile daha derine itilebilen yabancı cisimler boğulmaya yol açabilir.

Elektrik çarpması sırasında kesinlikle bebeğe dokunmayın. Bebeğiniz hala elektrik kaynağıyla temasta olabilir. Bu durumda ona dokunursanız elektrik size de geçer.Mümkünse elektrik kaynağını kapatın. Eğer mümkün değilse, elektrik geçirmeyen plastik veya tahtadan yapılmış bir araç kullanarak elektrik kaynağını bebekten ve kendinizden uzaklaştırın. Bebeği elektrik kaynağından uzaklaştıktan sonra solunumunu ve nabzını kontrol edin Bebeğiniz baygınlık veya yüzünün solması gibi şok belirtileri gösteriyorsa onu yatırın. Başı gövdesinden biraz alçakta, bacakları ise yukarıda olsun.

Yanıklarda yanan bölgeyi serin suya sokun. bebek ağrı duymayıncaya kadar yarım saat kadar devam edin. Soğuk uygulamadan sonra hafif dokunmalarla kurulayın. Ağrının uygulamaya rağmen geçmemesi durumunda derhal bir uzmana başvurun.

Ailelerin kazaların oluşmasını önlemek için alabileceği tedbirler nelerdir?
Her türlü yanıcı, yakıcı madde ve yutulma sonrası boğulmaya neden olabilecek cisimler, ilaçlar, kimyasal maddeler çocukların ulaşabilecekleri yerlerden uzak tutulmalıdır. Ancak Çocukların ev kazalarına karşı, ailelerin alabileceği en büyük önlem, temel ilkyardım bilgilerinin verildiği güvenilir bir kurumdan, konusunda uzman hekimlerce verilen uygulamalı ilkyardım eğitimi kurslarına katılmaktır. İlkyardım sadece okunarak öğrenilebilecek bir konu değildir.

İlk yardım çantasındaki malzemeler acil durumlarda nasıl kullanılmalıdır?
İlkyardım ciddi bir iştir. İlkyardım çantasında bulunması gereken malzemeler ve nerede, nasıl kullanılacağı ancak bu konuda eğitimli biri tarafından uygulanması çok daha yararlıdır. Ancak bu konuda bilgi almak isteyen aileler bizimklinik.com ve internationalhospital.com ilkyardım bilgileri bölümünden daha ayrıntılı bilgi alabilirler

16 Haziran 2009 Salı

BLOGLARARASI YOLCULUK 3

Merhabalar,

Bugün sizlere yine severek takip ettiğim iki kadın sitesinden bahsedeceğim.Birincisi www.modernanne.com ve www.kadinlarkulubu.com
Bu iki site gerçekten diğer bayan arkadaşlarımızla forumda buluşup, paylaşımlar yapabileceğimiz, kadına ait herşey, çocuk ,dekorasyon aklınıza gelebilecek herşey..Sizlerinde bu siteleri takip etmenizi tavsiye ederim..

http://ozguranne.blogspot.comBu bloğuda çok severek takip ediyorum.Ela bebeği doğduğundan beri takip etmek, hergeçen gün büyüdüğünü izlemek gerçekten çok zevkli.Maşallah Elacık da o kadar tatlı ki...Herkese tavsiye ederim..
Bugünlük bu kadar..

15 Haziran 2009 Pazartesi

BLOGLARARASI YOLCULUK 2

Merhabalar,
Bugün sizlere hamile eğitimini beraber yaptığım klinik psikolog arkadaşım Gonca Şensözenin sitesinden bahsedeceğim.
www.goncasensozen.com
Goncacım kadının psikolojisi ile ilgileniyor..Özellikle tüp bebek ve hamilelik sonrası loğusalık depresyonu ile ilgili..Sitesinde yararlı bilgiler mevcut.Ben iki kere düşük yapan biri olarak arkadaşımın profesyonel yaklaşımından yararlandım.Sizinde bir sorununuz olduğunda e-mail attığınızda mutlaka size geri döner ve destek olmaya çalışır.

İkinci bahsedeceğim blog ;
www.babaolmak.com
Bu bloğu gerçekten çok severek takip ediyorum.Bir babanın çocuğu ile nasıl ilgili olduğunu görüyorsunuz.Şu aralar yaptığımız hamile kursunda da babaların çocukları için birşeyler yapmak için ne kadar hevesli olduklarını görüyorum, bu da beni gerçekten çok memnun ediyor.
Ayrıca babaolmak sitesindeki fotolar süper.Çocuğum yok ama olduğunda pozlardan kopya çekeceğim doğrusu...Herkese tavsiyem bu siteyi takip etsinler..

Sevgiler!!!

KUZEYCİM..


14 Haziran 2009 Pazar

BLOGLARARASI YOLCULUK

Bu hafta ben size takip ettiğim bloglarla ilgili yazı yazacağım..
İlk önereceğim blog; arkadaşım Funda'nın blogları...

http://zencefil-zencefil.blogspot.com ve
http://zencefilpasta.blogspot.com
Kendisi bambaşka eğitim alıp sonra herşeyi geride bırakarak pasta ve çeşitli kurabiyeler yapmaya ve bundan da para kazanmaya başladı.Gerçekten görüntüleri kadar tatları da mükemmel.Herkese tavsiye edeerim.Bizim hamile kursumuzun da bebek kurabiyelerini kendis yapmaktadır.
İkinci önereceğim blog ise http://www.salincaktaikikisi.comHergün çok b üyük bir zevkle okuyorum..Gerçekten resimler ve yazılar süper.Moda ve özellikle makyaj ürünleri için güzel bir rehber..
Bu günlük bu kadar, görüşmek üzere.

BABALAR BEBEKLERİNİN ALTINI DEĞİŞTİRMEYİ ÖĞRENDİLER...




BEBEĞİMİZİ YIKADIK


BABALAR BEBEKLERİNİN GAZINI ÇIKARMAYI ÖĞRENDİLER




ANNE ADAYLARIMIZ BUGÜN EMZİRMEYİ ÖĞRENDİLER






Bugün Annelk Yolunda hamile kursunda emzirme konusu anlatıldı.Anne adaylarımız çok büyük bir hevesle emzirmeyi oyuncak bebeğimize denediler. İnanıyorum ki bebekleri dünyaya geldiğinde çok emzirecekler.!!

13 Haziran 2009 Cumartesi


BEBEĞİMİZİ GİYDİRMEK
Bebek giysileri seçerken kullanışlı ve rahat olmasına dikkat edin, modayı ikinci plana atın. Sentetik malzemelerden yapılan giysiler bebeğin cildini tahriş edebilir. Her zaman yumuşak, kolay giydirilip çıkarılabilen ve düğme kullanılmayan giysileri tercih edilmelidir. Bebek düğmeleri yutabilir.
Bebeğin büyümesini engelleyecek giysiler kullanılmamalı, onun yerine omuz kısmı ayarlanabilen giysiler, tek parçalı belsiz tulumlar, beli elastik pantolonlar, kenarları geniş giysiler tercih edilmelidir. İlk 3-4 ay için pamuklu tulum giysiler tercih edilmelidir. 2-3 haftadan sonra zıbın yerine pamuklu atlet ya da kısa kollu badiler daha uygun olabilir. Ayaklarına mutlaka çorap, başına şapka giydirilmelidir. Kıyafetlerin etiketleri kesilmeli, bebeğin giysileri yetişkinlerinden ayrı yıkanmalı ve özel bebek deterjanları kullanılmalıdır. İlk 6 aya kadar bebek giysilerinin dikiş yerleri içten ve dıştan ütülenmelidir.
Bebeği kolaylıkla giydirebilmek için kolay giyilip çıkarılabilecek giysiler seçilmelidir. Yakası geniş olan ve boyundan geçerken zorlanmayacak, kolları bol ve az miktarda kapama gereken ler tercih edilmelidir. Kurdeleleri veya bağları olan giysiler bağcıklar bebeğin boynuna dolanabileceği için tehlikelidir.
Bebeğiniz ve sizin için giydirmeyi kolaylaştırabilecek bazı ipuçları:
Bebeğinizi yatak, karyola veya değiştirme masası gibi düz bir yüzeyde giydirin. Bebeğiniz oturabildiğinde ise kucağınızda giydirin. Bebeğe giysisini giydirirken yakasını ve boynu iyice açın. Giysiyi boyundan geçirirken mümkün olduğunca açmaya ve germeye çalışın ve kulaklarla buruna takılmasına engel olun. Bebek kafası giysinin içinde kaldığında ürküp huzursuz olabilir, bunu ‘anne neredeymiş’, ‘işte buradaymış’ gibi cümlelerle oyun haline getirin. Giysilerin kollarını giydirirken kol bölümünün içinden elinizi geçirerek bebeğinizin elini tutun ve çekin.
Giyside fermuar varsa kapatırken bebeğin cildini sıkıştırmamaya dikkat edin. Bebeğin giysilerini çıkarırken sırtını ve başını destekleyerek önce başını çıkarın. Daha sonra yakasını açın. Daha sonra yakasını açın ve yüzünden uzak tutarak kafasından sıyırın. Bebeği giydirip soyarken konuşarak oyalayın. Ne yaptığınızı, giydirdiğiniz giysinin ne renk olduğu, vücut parçalarının neler olduğu gibi konularda konuşarak bebeğinizin öğrenmesini uyarın.
Bebeği ne kadar giydirelim?Çevrenizdeki sizi ve bebeği seven insanlar, örneğin büyükanneler yeni anneye çok güvenmezler ve bebeğin az giydirildiğini düşünürler. Oysa bebeğin fazla giydirilmesine gerek yoktur ve aşırı giyim bebeğin ısı dengesini bozar. Bebeğin ısınıp ısınmadığını anlamak için ellerini ölçü olarak almak doğru değildir. Bebeklerin elleri ve ayakları vücudunun diğer yerlerinden daha soğuktur ve bunun nedeni dolaşım sisteminin yeterince olgunlaşmamış olmasıdır. Bebeğiniz hapşırdığında üşüdüğünü düşünmeyin; güneş ışığına tepki veriyor veya burnunu temizliyor olabilir. Yabancılara değil bebeğinize kulak verin. Bebeğinizin üşüdüğünden şüpheleniyorsanız elinizin tersiyle bebeğinizin ensesini, kollarını ve giysilerin altında kalan bölgeleri kontrol edin.
Her türlü hava koşulunda ısıtılması gereken tek yer bebeğin başıdır; bebeğin başı örtülmediğinde ısı kaybı fazla olur ve çoğu bebek başında yeteri kadar saç olmadığı için üşür. Sıcak günlerde de siperli şapka takarak bebek güneşten korunmalıdır.
Soğuk havada bebeği giydirirken birkaç hafif kat giysi tek bir kalın giysi tabakasından daha iyi korur. Ayrıca sıcak yerlerde üstteki katı çıkarma imkanı olur.Deneyler çevre sıcaklığı 29 derece civarına geldiğinde vücudun sıcaklık üretimini durdurduğunu göstermektedir. Buna göre normal doğum ağırlığındaki bir bebeğin giyimi bulunduğu ortamın sıcaklığına göre çabuk değişebilir olmalıdır.Bebeğin asıl ısı kaybı başından olmaktadır. Buna göre başı korunmalıdır.Derin uykuda bebek soğuğa daha duyarlı olmaktadır. Derin uykuda bebek arada sırada kontrol edilmelidir.

Bebeğin üşüdüğünün belirtileri:
Nefes alma hızı artar.
Huzursuzdur.
Bebek daha çok üşüdükçe daha sakinleşir. Ve bu halde onu sarmak içerideki soguk kiyafetlerin izolasyonuna ve bebegin daha çok üşümesine yol açar. Bu durumda bebek sicak bir ortamda soyulmali ve kiyafetleri degiştirilmelidir. Fazla sicakliginin farkinda olun.Yazın bebeklerin kıyafetlerinin pamuklu olmasına özen gösterin. Sentetik kaçının.
Eğer bebek çıplak iken mutluysa ortam müsaitse bırakın çıplak kalsın. Dışarıda ise güneşten koruyun.

11 Haziran 2009 Perşembe

BABAM


BABAM VE TORUNU ZEYNEP...
BABAMIN VE TÜM BABALARIN BABALAR GÜNÜN EN İÇTEN DİLEKLERİMLE KUTLUYORUM...

Ünlü babalar çocuklarıyla kamera karşısında...






Şov dünyasının ünlü babaları AÇEV için çocuklarıyla birlikte kamera karşısına geçti. Ortaya birbirinden güzel fotoğraflar çıktı… AÇEV’in düzenlediği BADEP (Baba Destek Programı) , aralarında Aziz Sarıyer, Behzat Uygur, Celal Çapa, Cem Davran, Hidayet Türkoğlu, Kerem Görsev, Levent Üzümcü, Tamer Karadağlı gibi isimlerin olduğu "Canım Babam" fotoğraf sergisi 11 – 25 Haziran tarihleri arasında İstinye Park Meydan’da sergileniyor. Çocuğun çok yönlü gelişimine ve eğitimine katkıda bulunmayı hedefleyen fotoğraf sergisi 50 ünlü ve başarılı babayı, fotoğraf sanatçısı Nurhan Artar’ ın objektifinden yansıttı. Çünkü eğitilmiş anne ve babalar aydınlık bir geleceğin garantisi. Proje tasarımcısı Banu Bildik’in önderliğinde, Müge Gürel ve Aslıhan Ketenci'nin bireysel sorumluluk sinerjisiyle yarattığı bu projeyle, katılımcı babalar bir yandan bireysel sorumluluklarını yerine getirirken, bir yandan da AÇEV’in BADEP programına gelir sağlamış oldular.

8 Haziran 2009 Pazartesi

HAZİRAN AYI ANNELİK YOLUNDA HAMİLE KURSU SIRASINDA NEFES EGZERSİZLERİ YAPARKEN..





Doğum eyleminde uygulayacağınız doğru nefes alma-verme tekniklerini gebelik döneminizde ne kadar sık uygularsanız bu teknikleri o kadar iyi öğrenirsiniz.

Doğum eylemi esnasında doğru nefes alıp verme iki açıdan önemlidir: doğum eyleminde belli aralıklarla gelen uterus kasılmaları esnasında bebeğinize giden kan akımı nispi olarak azalır. Bu fizyolojik, yani normal bir durumdur. Siz bu esnada derin bir nefes aldığınızda kanınıza normal bir nefeste geçtiğinden daha fazla oksijen geçer ve bu ek oksijen kasılmalar esnasında bebeğinizin oksijensiz kalmasını önler.

Doğru nefes alıp vermenin diğer bir önemi de şudur: kasılmalar esnasında duyacağınız muhtemel ağrı, zihinsel olarak daha çok doğru nefes alıp vermeye odaklanmış olmanız nedeniyle daha hafif olarak algılanacaktır.

Alıştırmalar:
Gevşeme: Yere yatın ve dizlerinizi bükün. Vücudunuzdaki bütün kasları bilinçli bir şekilde teker teker gevşetin. Bunun ne kadar zor olduğunu denedikçe göreceksiniz. Tüm kaslarınızı gevşettiğinizi düşündüğünüzde bile tekrar yaptığınız bir kontrolde bazı kaslarınızın halen kasılı olduğunu görebilirsiniz. Tümüyle gevşemiş olmaya özen gösterin.

Derin nefes alma-verme: Tümüyle gevşediğinizden eminseniz sanki 45-50 saniye süren bir kasılmanız varmış gibi hissetmeye çalışın. Burnunuzdan (eğer burun tıkanıklığınız varsa ağzınızdan) içinize mümkün olduğunca ve yavaş yavaş derin bir nefes çekin, bu nefesi yine yavaş yavaş ağzınızdan dışarı verin. Bu esnada bütün kaslarınızın gevşek olduğunu tekrar kontrol edin. Kafanızda canlandırdığınız kasılmalar devam ettikçe bu işleme devam edin.

Dikkat: Nefes alıp verme işlemini çok hızlı yaparsanız, kanınızdaki karbondioksit hızlı bir şekilde azalabilir, bu da geçici bilinç kaybına kadar gidebilen durumlara yol açabilir, bu nedenle derin nefes alma işlemini yavaş yavaş uygulayın. 45-50 saniye süren bir kasılmada 5-7 adet nefes alma-verme uygundur.

Karından nefes alma tekniği: Bu egzersiz karın kaslarınızın gevşemesine yardımcı olduğu gibi, kasılı kasların uterus üzerine gereksiz baskı yapmasını engeller:

Yere uzanın ve ellerinizi karnınızın üzerine yerleştirin. Derin bir nefes alarak karnınızın “şişmesini” sağlayın. İçinizden beşe kadar saydığınız sürede bu pozisyonu koruyun. Nefesi ağzınızdan verin ve bu işlemi 4-5 kez tekrarlayın.

İKİZ BEBEKLERİ YETİŞTİRİRKEN....


Bebbeklerin dönemlerinin koşturmasını atlatmakla da bu mcera bitmiyor. İkiz li yaşam her zaman özel bir ilgi, özen ve hassasiyet gerektiriyor.İkizlerin büyüme evrelerinde onlara yaklaşım şekilleri çok büyük önem kazanıyor.Her ne kadar aynı rahmi dokuz ay paylaşmış olsalar da , tıpa tıp aynı görünüşe sahip olsalar da , sonuçta onlar farklı bireyler. Birbirlerinden çok farklı karakterleren sahip olduklarını unutmamak gerekir.

İkiz bebeklere sahip anne-baba bebeklerinin bireysel kimliklerini nasıl geliştireceklerini merak ederler.
Birbirlerine hem fiziksel olarak benzeyen hamö de aynı yaşam çevresşinde büyüyen çocukların, bireysel kimliklerini nasıl daha iyiy gelişt
recekleri her zaman önemli bir soru, hatta genellikle kaygı unsuru oluşturmuştur. Oysa ki çocukların doğuştan getirdikleri kendilerine özgü karakter özellikleri, anne -bablarının onlara kazandırdıkları özellikler değildir.Bu gerçeğin anne- babalar tarfınadan hatırlanmasının onlaerın omuzlarında hissedecekleri baskıyı azalatacaktır diye düşünüyorum.

DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER:

Özellikle 18 ay ve 3 yaş arasındaki dönem, çocuğun, bireysel farklılıklarını fark ederek bunu pekiştirdiği bir dönemdir.İşte bu dönem de anne-babaların çocuklarının kimlikj gelişimini desteklemek için yapabileceüiniz bazı şeyler vardır:
* İkiz bebeklerinize sesleri birbirinden çok farklı ola isimler verin.Eğer verdiğiniz isimler birbirine çok yakın benzer seslere sahip isimlerse bu durum daçocuklarınıza uygun takmna adlar takarak onlara seslenebilirsiniz.

*İkiz çocukalrınızı bir örnek giydirmemeye özen gösterin.Böylece başkaları da hasngisinin hangisi olduğunu karıştırmayacaktır.Çevrelerindeki kişilerin onları birbirlerine karıştırmaları çocukların kafalatrını daha da karıştırır.
ini birbirlerinden ayrı dolapşlara yerleştirin.Her çocuğun kendisine ait olduğunu bilmeye, böylece de kendi giyim tarzını mümkün olduğunca kardeşindem bağımsız olarak geliştirmeye ihtiyacı vardır.

*Çocukların kıyafetlerinde olduğu gibi , hangi oyunvağın kime ait olduğunu bilmesi gerekir.Paylaşmanın temel koşulunun, önceliklere sahip olmak olduğunun unutulmaması gerekir.Eğer sahip oldukları her ikisine birden ait olursa , çocuklar zaman içinde kendilerini ayrı bir birey olarak algılamakta zorluk çekebilirler.

*Doğum günlrinde küçük de olsa ayrı ayrı doğum günü pastalarının yapılamsı, her ikisinin de ortak bir hediye yerine ayrı ayrı hediyeler verilmesi ve çevrenin de bu konu da özen göstermesi önemlidir.
* Çocuklarınızın elbiseler

İKİZ BEBEK BEKLEYENLERİN DOĞUM ÖNCESİ HAZIRLIKLARINDA DİKKAT ETMELERİ GEREKENELER:

* Büyükanneler bile olsa misafirlerin ne kadar süre ile kalacağını önceden planlayın.
*Bebek odasını hazırlayın.
*0-6 ay arasında kullanbileceğiniz 2 beşik satın alınız.
* Klasik bebek setlerinden 2 set hazırlayın
*Anne için emzirmeyi kolaylaştıraxcak gecelikler satın alın.
*Evde bebekleriniz için bir yer ayarlaması yapın.Gerekirse evin düzenini değiştirin.Onlar için ferah ve raahjat bir ortanm hazırlayın.
*Bir bebek bakıcısı ayarlayın veya imkanlar dahilinde aile fertlerinden size yardımcı olabilecek birini ayarlayın.
* Biryardımcıya ihtiyaç duyup,-duymayacağınıza karar verin.Yumurta kapıya geldiğinde istediğiniz özellikyte birini ayarlamak zor olabiliri.
* Eşinizi bakımların dışında tutmayın. Bırakın o da babalık duygususnu özgürce yaşasın.
* Annelik içgüdünüze dikkat edein.Gerekenden fazla korumacı tavırhem bebekleri hem de çevrenizle olan ilişkinize zarar verecektir.
* Bebeklerinizin size ihtiyacı var; ancak bu sizin kendinize özen göstermenizi engellememeli.Kendinizi unutmayın.
* En önemlisi; ikizlerinizin babasının size ihtiyacı olduğunu gözünüzden kaçırmayın.

KUZEYİN DİŞ BUĞDAYINDAN GÖRÜNTÜLER