30 Ekim 2013 Çarşamba

GEBELİKTE BESLENME

Gebe kadının beslenmesindeki amaç, annenin kendi fizyolojik gereksinimlerini karşılayarak vücudundaki besin öğeleri yedeğini dengede tutmak, bebeğin normal büyümesini ve salgılanan sütün gerektirdiği enerji ve besin öğelerini tam olarak karşılamaktır.

Gebe Gerektirdiği Enerji ve Besin Öğeleri:

Gebelik öncesinde normal ağırlıkta olan bir anne adayının gebeliği süresince ayda ortalama 1 kg ağırlık kazanması istenir. Genellikle ilk 3 aylık dönemde ağırlık kazanımı çok azdır, zamanla artış gösterir. Toplam 9-12 kg ağırlık kazanımı gereklidir. Anne adayının, normal enerji gereksinimine ek olarak ilk 3 ayda günde 150 kkalori, 4-9 ay arasında ise günde 300 kkalori daha ek olarak alınmalı, normal vücut ağırlığına ayda ek olarak 1-1,5 kg eklenmesi önerilir. Gebelik başlangıcında normal ağırlığından şişman olan anne adayının fazla ağırlık almasına gerek yoktur.

Yemekler genellikle 3 öğünde tüketilir. Gebeliğin ilk döneminde öğün sayısı arttırılarak öğündeki yemek miktarı azaltılabilir.

Öneriler:

Etler haşlama veya ızgara olarak tüketilmeli, süt ve türevleri yağsız, kaymaksız, diet ( light) olarak tercih edilmelidir. Sebze ve meyveler en doğal şekliyle olmalı ve meyveler mümkünse kabuklu olarak tercih edilmelidir. Kuru baklagillerin tüketimi de hafta da 2-3 defa tavsiye edilir.

GEBELİKTE GÜNLÜK BESLENME PROGRAMINA BİR ÖRNEK:


KAHVALTI:

1 Su bardağı süt (az şekerli, kalsiyumdan zenginleştirilmiş)

1 yumurta veya 1 kibrit kutu kadar beyaz peynir

2 dilim ekmek

1 yemek kaşığı kadar pekmez, bal veya reçel

1 adet meyve

ARA ÖĞÜN:

1 Porsiyon meyve

ÖĞLE:

60-90 gram etli yemek ( bu 3 köfte şeklinde ve ya sebzeli olarak pişirilebilir.)

Veya kuru baklagiller yemeği

1 porsiyon pilav veya makarna

1 küçük kase yoğurt

1 dilim ekmek

1 porsiyon meyve

ARA ÖĞÜN:

1 bardak süt veya sütlü kek veya sütlü muhallebi

1 porsiyon meyve

AKŞAM:

1 kase çorba

60 gr et veya sebze yemeği

Mevsim salata

1 dilim ekmek

1 porsiyon meyve

YATARKEN;

1 bardak süt veya 1 küçük kase yoğurt

EMZİRME DÖNEMİNDE BESLENME

Anne sütü bebek için uygun besindir. Sağlıklı bir anne günde ortalama 700-800ml süt salgılanması kadının normal gereksinilmesinden daha fazla enerji, protein, vitamin ve mineralleri almasını gerektirir. Emziren anne; ek olarak enerji ve besin öğelerini diyetle alamazsa kendi vücudundan harcar. Bunun sonucu kendi sağlığı bozulur ve yeterince süt veremez. Bu nedenle annenin, bebeğini emzirdiği dönemde kendi beslenmesine de dikkat etmesi gerekmektedir.

BESLENME ÖNERİLERİ:

Emziren annenin enerji, protein ve kalsiyumdan zengin beslenmesi gerekir. Ayrıca annenin su ihtiyacı artar. Çünkü emzirmek vücudun sıvı ihtiyacını arttırır. Anne günde en az 10 su bardağı sıvı almalıdır. Sıvı konusunda en iyi tercih de sudur.

Kalsiyum yönünden zengin olan süt, yoğurt ve peynir belirtilen miktarlarda düzenli olarak tüketilmelidir.

*Her gün 1 adet yumurta ve 1 porsiyon etli sebze yemeği veya kuru baklagil yenilmelidir.

*Kuru fasulye, nohut, mercimek ve bulgur içeren yemekleri portakal, mandalina, domatesi maydanoz, yeşil biber, taze soğan gibi C vitaminden zengin sebze ve meyvelerle birlikte tüketebilirsiniz.

*D vitamini besinlerde bulunmaz. Ancak güneş ışınlarının doğrudan cilde yansıması ile sağlanır. Bu nedenle emziren anne güneşlenmeye özen göstermelidir.

*Yemeklerde mutlaka iyotlu tuz kullanılmalıdır. Doğal besinlerde yeterince alınamayan iyot, ancak iyotlu tuz kullanımıyla anne sütünden bebeğe geçer.

*Kuru meyveler ve kuru yemişler yoğun enerjilerinin yanı sıra demir ve kalsiyum gibi minerallerden de zengindir. Ağırlık kontrolü de yapılarak bu besinler tüketilebilir.

*Bebeğinizi sezeryan ile doğurduysanız ilk birkaç gün anesteziye bağlı olarak gelişen gaz sorununu en aza indirebilmek için, gaz yapıcı yiyeceklerden uzak durmakta fayda vardır. Bunlar karnabahar, lahana, kuru baklagiller, çiğ sebze, soğuk şekersiz süt ve yoğurt gibi.

Tüm emziren anneler 4-6 aylık emzirme döneminde gaz oluşumunu engellemek için özellikle yemek yeme yöntemlerine dikkat etmeli; yemeklerini yavaş yavaş yemeli ve iyi çiğnemelidir. Bebek ve annede gaz oluşumunu engellemek adına diyette kısıtlamaya gitmek doğru bir yaklaşım olmayacaktır.

EMZİREN ANNENİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN NOKTALAR:

Meme başı çökmesi, çatlaması, ağrılı ve şiş göğüsler annenin süt vermesini güçleştirir ve sütün azalmasına yol açar. Bu nedenle; daha gebelik döneminde göğüsleri emzirmeye hazırlamak gerekir. Bu gibi durumlarda birtakım öneriler işinize yarayabilir:

1-Yaşamın ilk 4 -6 ayı bebeğin zihinsel ve bedensel açıdan sağlıklı olması için çok önemlidir. İlk 4-6 aylık dönemde anne sütü yeterli derecede D vitamini dışında bebeğe hiçbir şey verilmemelidir. Annenin huzurlu olması, dinlenmiş olması ve iyi beslenerek bebeğini emzirmesi sağlanmalıdır.

3-Sık sık isteyerek emzirme; meme bezlerini uyararak süt yapımını arttırır.

4-Emzirme döneminde kilo vermeye çalışılmamalı, başarılı emzirme ile 6 ayda normal kiloya inebilinir. İnilmezse; anne ilk 4-6 aylık periyotlardan sonra zayıflama diyeti uygulamalıdır.

5-Gebelik sırasında önerilerden daha fazla kilo alınmışsa her ay 2 kilo kaybetmek normaldir. Ayda 2 kilodan fazlası doğru olmayacaktır.

6-Emziren anne zayıflama diyeti yapmamalı; unlu, yağlı ve şekerli besinleri aşırı yememeye çözen göstermelidir.

7-Meme başınız çökük ise; gebeliğin 5. Ayından sonra belli aralıklarla elle masaj yapılmalı; doğumdan sonra sorun halen devam ediyorsa emzirmeden önce pompa ile hafifçe sağma işlemi, yapılıp, göğüs ucu çıkarılabilir. Ayrıca göğüs kalkanı da kullanıla bilinir.

8-Emziren anne, meme başında çatlak olmaması için her emzirmeden sonra meme ucuna bir, iki damla kendi sütünden sürmelidir.

9-Göğüs, iyi boşaltılmazsa memeler şişer, sertleşir ve deri kızarır. Bu durumda; bebeği daha sık emzirmek veya sütü sağmak gerekir.

10-Doğum sonrası ilk birkaç gün anne sütü yeterli gelmiyorsa, bebeğe hemen mama biberonu verilmemelidir.

EMZİREN ANNELER PRATİK ÖNERİLER:

*Anneler eski vücut ağırlıklarına dönmek için hemen acele etmemelidirler. Bu süre 6 ay ya da daha fazla sürebilir. Bebeklerini emziriyorlarsa eski formlarına daha kolay dönebilirler.

*Doğumdan sonra bebek emzirilirken gebelik öncesi döneme göre daha fazla sıvı besin alması gerekmektedir.

*Salam, sosis, sucuk gibi katkı maddesi içeren diğer hazır besinler mümkün olduğu kadar yenmemelidir.

*Kansızlığa neden olduğundan yemekle beraber çay içilmemelidir.

*Hazır meyve suları, gazoz ve kolalı içecekler yerine taze sıkılmış meyve suları tercih edilmelidir.

*Pekmez kan yapıcıdır, şeker boş enerji kaynağıdır. Şeker yerine tatlı olarak pekmez yenmesi kansızlığa karşı alınacak önlemlerden biridir.

* Emzirme süresince bebeğin hep memede olması ve emerken uykuya dalması emzirmenin iyi gittiğinin bir işaretidir.

*Emzirme süresi her bebeğe göre değişebilir, doygunluğa ulaşması yani olgun sütü emmesi beklenmelidir.

EMZİREN ANNENİN GÜNLÜK BESLENME PROGRAMINA BİR ÖRNEK:


KAHVALTI:

1 Su bardağı süt (az şekerli, kalsiyuımdan zenginleştirilmiş)

1 yumurta veya 1 kibrit kutu kadar beyaz peynir,5-6 zeytin

1-2 ince dilim ekmek

1 yemek kaşığı kadar pekmez, bal veya reçel

1 adet meyve

ARA ÖĞÜN:

1 Porsiyon meyve

ÖĞLE:

60-90 gram etli yemöek ( bu 3 köfte şeklinde ve ya sebzeli olarak pişirilebilnir.)

Veya kurubaklagil yemeği

1 porsiyon pilav veya makarna

1 küçük kase yoğurt veya ayran

1 dilim ekmek

Mevsim salatası

ARA ÖĞÜN:

1 kibrit kutusu kadar peynir, 1 ince dilim ekmek

Domates, salatalık veya meyve

AKŞAM:

1 kase çorba

60-90 gr et veya sebze yemeği, 1 kase yoğurt veya sütlü tatlılar

Mevsim salata

1 dilim ekmek

1 porsiyon meyve

YATARKEN;

1 bardak süt veya 1 küçük kase yoğurt

NOT: Yemek aralarında ıhlamur, nane, papatya gibi bitki çayları, az şekerli limonata ve komposto içilerek sıvı alımı arttırılabilir

POMPA SEÇTİNİZ PEKİ, GÖĞÜS BAŞLIĞI SİZE GÖRE Mİ?




Bazen iyi bir pompa kullansanız bile anneler süt sağmanın acı verici olduğunu düşünebilirler.Meme ucunuzda acı veren bir yara yoksa en olası sorun göğüs başlıklarının boyu ile göğüslerinizin arasındaki uyumsuzluk olabilir.bu baslıklar;göğsünüze değen huni şeklindeki, parçadır.
Genel de süt sağma pompalarıyla 24-26 mm olan parça verilir. Bu sizin için küçük ya da büyük olabilir.Bunun bir büyüğü 27-29 mm bir küçüğü de 21 mm'di.r Bu ölçüler her markada farklılık gösterir. Değerlere çok önem vermeyin. Sadece kullandığınız marka pompanın uclarının alternatifler,inin de olduğunu bilin. Bunu bilmediği için sağarken çok zorlanan anne var. Sağarken göğüs uclarınız ilk zaman acısa bile zamanla o da kalmayacaktır. O nedenle başlıklar çok önemli..
Kullandığınız başlığın size uygun olup-olmadığını anlamak için; sağarken göğüs ucunuz ve aerolanız huninin içinde rahat hareket ediyorsa sorun yok demektir. Sağma işleminiz bitiğinde göğüs ucunuz normalden büyük görünse de aerolanızda kabarıklık, şişkinlik olmamalıdır.Bu başlık eğer sizin için uygunsa sütünüzün akışını etkilemeyecek, raht rahat sağa bileceksiniz.

Aşağıdaki linkte Ameda marka pompaya ait alternatif başlıkları görebilirsiniz:

http://www.e-toker.com/urunler/ameda-yedek-gogus-pompasi-basligi-285mm30mm/urun2173.html

http://www.e-toker.com/urunler/ameda-yedek-gogus-pompasi-basligi-36mm325mm/urun2174.html

Medela markası için de;
http://www.e-sumeras.com/Medela-Personel-Fit-Gogus-Hunisi,PR-37.html

HAMİLELİKTE GÖZ SAĞLIĞINIZI İHMAL ETMEYİN

 
 
Anne adayları hamilelik süresi boyunca sağlık problemleri ile karşılaşabiliyorlar. Bazı durumlarda da varolan sağlık sorunlarında ilerlemeler olabiliyor. Hamilelikte sağlık problemleriyle karşılaşılan organların başında ise göz geliyor. Dünyagöz Etiler’den Dr. Pervin Uygur, özellikle diyabetik hamilelerin, gebelikleri boyunca mutlaka doktor kontrolünde olması gerektiğini söyledi.
 
 
Baştan sona hormonların yönettiği bir dönem olan hamilelikte tüm organlarda bir takım değişimler olabiliyor. Bu olağan süreçten “Göz”de payını alıyor. Peki hamilelik göz sağlığını nasıl etkiliyor? Gebelik sırasında göz hastalıkları tedavi edilebilir mi? Dünyagöz Etiler’den Dr. Pervin Uygur, anne adaylarına hamilelik sürecinde yaşayabilecekleri göz problemleriyle ilgili çok önemli bilgiler verdi.
Diyabetik retinopati riski var
Dr. Pervin Uygur, hamilelik sırasında diyabetli kadınlarda retinada kanama ve kılcal damarlarda bozukluklar yapan retinopati başlayabileceğini ifade ederek, hamileliğin var olan retinopatinin ilerlemesine de sebep olabileceğini söyledi. Dr. Uygur, şeker hastası kadınlarda göz diplerinin ve kan şekerinin çok yakın takibi ve gerekiyorsa tedavisinin yapılması gerektiğini kaydetti. Dr. Pervin Uygur, gebeliğin son dönemlerinde anne adaylarının tansiyon yükselmesi sorunu ile karşılaşması durumunda ise göz hekimine başvurması gerektiğini belirterek, eklemsi veya preeklemsi olarak adlandırılan bu durumda gözde hipertansif retinopati bulgularıyla karşılaşılabileceğini anlattı.
Hamilelikte ilaç ve göz ameliyatı  
Hamilelikte tedavi gerektiren bir göz sorunu olduğunda mutlaka göz hekimi kontrolünde göz hekimi tarafından verilen ilaçlar tedavinin yapılması gerektiğini vurgulayan Dr. Pervin Uygur, “Gebelikte mümkün olduğu kadar ilaç kullanımından kaçınılmalıdır. Özellikle kortizonlu ilaç kullanmamak gerekir” dedi. Dr. Uygur, hamilelikte mecbur kalınmadıkça göz ameliyatı yapılmadığını ifade ederek, şöyle konuştu: “Hamilelikte lazer tedavisi önerilmez. Hamilelerin gözdeki kırılma kusuru değişkenlik gösterir ve sonuçta hata riskini artırır. Ayrıca her türlü operasyon stres sebebidir. Hamilelikte stres nedeni olacak girişimlerden kaçınılmalıdır.”
Dr. Pervin Uygur, hamilelikte kırılma kusurlarının değişmesi nedeniyle doğum sonrası gözlük ve kontakt lens derecelerinin tekrar değerlendirmesi gerektiğini hatırlatarak, gebeliğin göz kuruluğunu artırdığı için suni gözyaşı kullanılmasını önerdi.