6 Nisan 2012 Cuma

PRİMA KÜÇÜK ŞAMPİONLAR BLOGGER ETKİNLİĞİ


Düntaca ünlü bebek hareket uzmanı Prof. Dr. Karen Adolph ve Ebru Şallı , Prima firması Küçük Şampionlar Blogger etkinliği çercevesnde çok yararlı bilgileri edindiğimiz bir toplantı yaptılar. Toplantı saati benim iş çıkış saatime uygun olduğu için katılabildim. Herzamanki gibi çok güzel karşıladılar bizi, hem Prima hem de çalıştıkları ajanstaki arkadaşlar.

Bu toplantıda oğlumun yaptıklarının beni neden bu kadar çok yorduğunu öğrenmiş oldum.. Gerçekten kocaman sandalyeler, gazetelikleri görünce bebeklerimizin de işlerinin ne kadar zor olduğunu anladım.
Hatta hazırladıkları özel platformda bu büyük sandalyelere tırmandık, kocaman ellerin arasında sallanan tabure üztünde durmaya çalıştık.. Gerçekten çok eğlenceli bir o kadar da zor..
Gün boyunca ne kadar çok adım attıklarını, ne kadar çok emekledikleri hakkında Karen 'ın söyledikleri çok ilginçti. Şaşkınlıkla dinledim bazılarını:))

Bu arada bu toplantımızda Sevgili Ebru Şallı da iki çocuk annesi ve bir sporsever olarak da aramızdaydı. Sıcakkanlılığıyla bizimle çocukalrı hakkında güzel paylaşımları oldu..

Gerçekten çok yararlı ve eğlenceli bir toplantı oldu..

Teşekkürler Prima:)))

Bebek Hareketleri Hakkında İlginç Bilgiler


Bir bebek iki yaşına gelene dek yaklaşık 28 kilometre emekler, 900 kilometre yürür ve 5.760 kez düşer. Bunu kuş uçuşu uzaklıklara vuracak olursak bebeğin 2 yılda yaptığı yol Ankara ve Bingöl arasındaki mesafeye eşittir.

Emekleyen bebekler:

Zamanın yüzde 41’ini yerde geçirir.

Günde ortalama 187 metre emekler (3198 emekleme adımına eşittir).

Bebekler hayranlık uyandırıcıdır. Hareket etmek, dönmek, yuvarlanmak, oturmak, kalkmak ve yürümek için, sadece bir yıl içinde yeni yetenekler geliştirirler.

Bebek konuşmaya başlamadan önce sosyal ve fiziksel çevresini araştırmak için hareketi bir iletişim aracı olarak kullanır.

Bebeğin yoğun motor hareketleri, hızla büyümesini de birlikte getirir. Yapılan egzersiz yağları kasa dönüştür ve kas yağdan daha ağırdır. Omurga doğru şeklini yavaş yavaş almaya başlar, ağırlık noktası değişir. Bütün bu çabalar sayesinde 10-18 aylık bebeklerin çoğu yardımsız yürümektedir.
Ellerin ve kolların arasında eşgüdüm sağlanması gerektiği için emeklemek ( veya bir koltuğa tırmanmak) zihinsel açıdan da yorucu bir iştir.





Emekleyen bebekler:

Zamanın %41’ini yerde geçirir.

Günde ortalama 187 metre emekler (3198 emekleme adımına eşittir).

Ellerin ve kolların arasında eşgüdüm sağlanması gerektiği için emeklemek ( veya bir koltuğa tırmanmak) zihinsel açıdan da yorucu bir iştir.

Her çocuk başkadır ve kendine has bir tempoda gelişir. Bazı bebekler 10. ay yürümeye başlarken, diğerleri 14. ayda yürümeye başlayabilir. Bazıları uzun süre emeklemekle yetinirken, diğerleri bu aşamayı atlayıp hemen yürümeye başlayabilir.




Prima Uzmanlarından Annelere Bebek Hareketleri Konusunda Tavsiyeler

Bebeğiniz, yaşamının ilk evrelerinde geliştikçe, hareketleri dünyayı keşfetme ve kendini ifade etme şekline dönüşür. Bebeğiniz hareketlendikçe yaratıcılığının arttığını ve yürümeyi öğrenme sırasında kendine özgü hareketlerinin ortaya çıkmaya başladığını görürsünüz.

Bebeğinizin kendi hareketlerini keşfetmesi erken yaştaki her türlü yenilik, bebeği meraklandıran, öğrenme isteği uyandıran farklı hareketler, sesler ve görüntüleri keşfetmesi ile teşvik edilebilir. İşte bu noktada, bebeğinizin yeni bir yuvarlanma, uzanma veya emekleme hareketini, hatta ufak bir dans figürünü gözlemleye hazırlıklı olun!

Çeşitli oyun, müzik ve hareketler vasıtasıyla bebeğinizin duyusal uyarım, keşif ve öğrenme içeren gelişimine katkıda bulunmanıza yardımcı olabilirsiniz.

Bu aktivite, sizler için çocuğunuzun kolları ve bacaklarını hareket ettirmesini sağlayacak bir ısınma fırsatı sunar. Bebeğiniz henüz yürümüyorsa, dizleriniz üzerinde durarak bebeğinizi önünüze yatırın, gülümsemeye ve onunla göz teması kurmaya özen gösterin.

Bebeğiniz yürüme evresinde ise, dizleriniz üzerinde durarak önünüzde ayakta duracak şekilde tutun.

Bebekler ses perdesi, tonu ve düzeyi değişen animasyonlu sesleri duymaya bayılırlar. Aktiviteleri daha eğlenceli ve çarpıcı bir hale getirmek için sesinizi kullanın.

Küçük çocuklar kendi kişilikleri, beğenileri ve beğenmedikleri hususlar ile kendilerine has özelliklere sahiptirler. Çocuğunuzun bazı aktiviteleri gerçekten sevmesi ve tam anlamıyla katılım göstermesi, diğer yandan bazı aktiviteleri yalnızca dışarıdan izlemeyi tercih etmesi doğal karşılanmalıdır.

Bir aktivite sonunda alkışlamak ve övgüde bulunmak suretiyle çocuğumuzun güven hissini ve kendine olan saygısını oluşturmuş oluruz.

Anneler Bebeklerinin Yaşadığı Zorlukları Prima Küçük Şampiyonlar Oyun Alanları’nda Deneyimleyecek!

P&G’nin 2012 Londra Olimpiyat Oyunları işbirliği kapsamında hayata geçirdiği bu proje için geliştirilen oyun alanı, Türkiye genelindeki çeşitli AVM Migros mağazalarında da kurulacak.

Projeyle birlikte tüm anneler; birlikte tecrübe ettiğimiz sallanan bir zeminde denge sağlamak, dev bir sandalyeye tırmanmak gibi bizim boyumuza göre yaratılmış zorluklarla dünyayı bebeklerinin gözlerinden görebilecekler.

Prima Oyun Alanları toplam 5 ilde, AVM içinde yer alan farklı 12 Migros Mağazası’nda kurulacak. Ebru Şallı Tan, İstanbul Cevahir (28 Nisan), Torium (5 Mayıs), Capacity ’te (26 Mayıs) ve Ankara’da Anka-Mall’da (16 Haziran)’da kurulacak alanları ziyaret edip bu eğlenceli deneyimi yaşayacak annelerle bir araya gelecek. Prima Oyun Alanları’nı ziyaret etmek isteyen yakınlarınıza yardımcı olabilir, detaylı bilgiye http://www.prima.com.tr/ve facebook.com/PrimaDunyasi adreslerinden ulaşmalarını sağlayabilirsiniz.

BEBEĞİNİZİN İLK AĞIZ BAKIMI NASIL OLMALI?

Bebeğiniz, 6 aylıkken ilk süt dişleri çıkmaya başlar.  20 adet süt dişin tamamının çıkması 3 yaşında biter.  Süt dişlerinin erken yada geç çıkması endişelenecek bir konu değildir.  Literatürler incelendiğinde, bebek doğduğunda ağzında dişlerinin olduğunu bildiren yayınlar vardır. Erken çıkan dişlerde çocuğun ağız bakımı daha zor olacağı için aşağıdaki yöntemler dikkatlice uygulanmalıdır.  Anne sütünde de bulunan asidin dişlerin üzerinde kalması bebeğinizin dişlerine zarar verebilir.

 Ortodonti Uzmanı Dr. Kıvanç Cebesoy Bebeğin ilk ağız bakımıyla ilgili bilgi veriyor.İki yaşına kadar su ile temizleyin...İlk 6 – 8 aylık dönemde bebeğinizin beslenmesini takiben steril bir gazı bezi, kaynamış ve soğutulmuş bir suyla nemlendirerek;  dişleri, damakları ve dudakları hafifçe temizlenir. Sekiz ay, iki yaş arasında, dişlenmenin hızlı bir şekilde devam ettiği bu dönemde, anneler mevcut dişlerin temizliği için işaret parmaklarına yerleştirdikleri silikon parmak fırçalar sayesinde dişlerin üzerindeki artıkları kolaylıkla temizlerken, sürmekte olan diş bölgesindeki diş etine masaj yaparak bu bölgenin rahatlatılması da sağlanabilir. İki yaşına kadar sadece su ile temizlik önerilmektedir.  3 yaşından sonra ise, florür oranı çok düşük çocuk diş macunları ile normal diş fırçası ebeveyn kontrolünde, çocuk tarafından yapılması tavsiye edilir.  Sadece bu yaşlarda oluşturabileceğimiz diş fırçalama alışkanlığı, ileriki yaşlarda vazgeçemeyeceği ve sürekli eksikliğini hissedeceği bir eyleme dönüşecektir.Süt dişlerinin doğumsal olarak olarak (konjenital) bulunmaması hali, daimi dişlere göre, oldukça düşük bir olasılıktır. Bu nedenle bebeğinizin süt dişlerinin erken yada geç çıkması endişelenilecek bir durum değildir.  İlk diş hekimi tanışması 3 yaşından sonra planlanabilir.Bebeğinizin dişleri çürümesin!
Özellikle uykuya dalma problemi olan bebeklerde, biberonlarına koyulan ballı yada şekerli süt, uyku sırasında tükürük salgısında azalmanın da çürük yapıcı bakterilerin hızlı şekilde asit üretmesine ve altı ay gibi kısa sürede bebeğin bütün dişlerini yok etmesine neden olabilecek, literatüre biberon çürüğü olarak geçen, diş çürüklerine neden olacaktır.  Özellikle lolipop gibi, ağızda zor eriyen, yada karamelize olmuş, dişlerin üzerine yapışabilen şekerlerin tüketilmesine dikkat edilmeli, şeker yiyecekse, ağızda daha çabuk eriyen şeker tercih edilmelidir.  Muhakkak suretle ağzın asit oranının düşürülebilmesi için dişlerin temizlenmesi gerekmektedir.Çene yapısı bozulmasın! “ş,s, t” harflerini söyleyemiyorsa dikkat
Özellikle 4 yaşından sonra devam eden bebeklik yutkunmaları, süt dişleri üzerinde, yıkıcı etki meydana getirip, çenelerin ön bölgede birbirinden ayrılmasına neden olmaktadır.  Bu durumun devam ettiği 6 – 7 yaş çocuklarda şahlanmış gibi duran ön kesici dişler, asimetrik bir çene görüntüsüne neden olurken, çocuğunuzun ısırmasına izin vermeyecektir. Ayrıca, konuşma sırasında ş,s, t gibi bazı harflerin  telaffuzunda güçlük yaratacaktır.  Anneler genellikle çocuklarının çekirdek gibi kabuklu yemişleri yiyemediklerinde durumu farkederler.  Bu dönemde yapılacak dil egzersizleri ile problem 1 ay gibi kısa sürede çözülür.