23 Temmuz 2012 Pazartesi

BEBEĞİM UYGUN BESİNİ ALIYOR MU?

'Bir yaşında bir çocuğun ara sıra ve telaşla yediği yemeğin onun ihtiyacını karşılayamayacak gibi görünmesi mümkündür,fakat ihtiyaçları o kadar ufaktır ki, karşılanır.İhtiyaçları sadece besinlerle değil, çeşitli besinlerle alabilir.
Protein: Bebeğiniz hiç et, balık veya tavuk tatmadan da yeterli proteini alabilir.Süzme peynir, sert peynir, yoğurt, yumurta, tam tahıllı ekmek, kuru fasulye ve bezelye bunu sağlayabilir.Bir yaşında çocuğun ihtiyaçları,2+2/3 bardak süt  ve 2 dilim ekmek, 2 bardak süt ve 30 gr peynir, 1 bardak yoğurt,1/4 bardak süzme peyniri ile karşılanabilir.
Eğer bebeğiniz proteinli besinleri sevmiyorsa, ona örneğin minik krepler yapabilirsiniz. Böylelikle yumurta ve süt almış olur.
*Sebze : Vitaminlerin çoğunu farklı sebzeler hazırlayarak verebilirsiniz.. daha az sevilen yeşil sebzelerdeki vitaminlerin tümü sarı şeftali, mango ve tatlı patates ile sağlayabilirsiniz.
Ve bebeğiniz beslerken;
Bebeğin iştahının yol göstermesine izin verin. Açken bol yemesine ve tokken az yemesine izin verin. Sakın zorlamayın. Fakat aralarda yemesine engel olarak asıl öğünlerde acıkmasını sağlayın.
Abur cuburu engelleyin.Çok ufak bir gereksiz besin onun doyup hiçbir faydalı besin almadan yemeğini bitirmesine neden olabilir.
Pes Etmeyin.bugun etini, balığını veya ıspanağını yememesi yarın da yemeyeceği anlamına gelmez. Zorlamadan bunları ona uygun hale getirmeye çalışın.Bir gün tabağını silip süpürerek sizi şaşırtabilir.
Bir gün boyunca sadece meyve suyu, muz, süt, kek ve vitamin şuruplarıyla bile idare etse bile, günlük ihtiyacını aldığını bilin ve rahat olun..

EVDEKİ İLK GÜNLERE ALIŞMA SÜRECİ:DOĞUMDAN SONRAKİ İLK 6 HAFTALIK DÖNEM






Doğumdan sonraki ilk 6 haftalık dönem sizin bebeğe, bebeğinde size, dünyaya alışması için geçen adaptasyon sürecidir.
Bu süreç boyunca sizde birtakım fiziksel ve duygusal değişiklikler hissedeceksiniz.
Fiziksel olarak;
*Doğum ve bebeğin uyku düzeninin olmaması, üstünüze aldığınız sorumluluğa bağlı yorgunluk
*Eğer epizyolu normal doğum yaptıysanız vagina da ağrı,sezeryan olduysanız dikişlerde hissettiğiniz ağrı ve hissizlik,
*Doğum sonrası kabızlık ,
*Rahiminiz pelvis içindeki hamilelik öncesi yerine döndükçe karnınız kademeli, olarak düzleşmesi,
Yavaş yavaş kilo kaybı,
*Emzirmeye bağlı ilk günlerde göğüs uçlarındaki tahriş,
*Kollarda, bacaklarda ve beldeki ağrı
*Ciddi saç dökülmesi
Duygusal olarak;
*Sevinç ve depresyonu aynı anda hissetmek,
*Bebeğe bağlı gelişen sorumluluk duygusu altında kendini ezilmiş hissetme ve bir şeyler yoluna girdikçe kendine güvenin artması, bu iki duyguyu bazen aynı anda bile hissedebilirsiniz,
*Cinsel istek de azalma ve bazen çok nadir de olsa artma..

Genelde doğum sonrasında ev egelen anneler, bebekten önceki gibi evlerinin her şeyinin yerli yerinde olmasını, bebek için gelen misafirleri güzel ağırlamak gibi her şeyin düzenli gitmesini ister. Fakat bunu eve geldiğiniz ilk günlerde hallede bilmeniz çok zor. Onun için doğum öncesinde eşinizle konuşup, evdeki ilk günlerde size kimlerin destek olmasını istediğiniz belirlemeniz ve o kişiyle de doğum öncesinde konuşmanız çok önemli. Eşinize bu dönemde çok büyük rol düşüyor. Artık hayatınız 2 kişilik değil, bebeğiniz de var. hatta  size destek olacak kişileri de sayarsanız eviniz eskisi gibi sessiz değil, daha kalabalık. Bu dönemde kime sizin yardım edeceğine karar verdikten sonra, evdeki her şeyin yedeğini özellikle bebeğe ait olanları eşinize göstermeniz çok önemli. Mesela doğum öncesinde süt sağmak için pompa almadıysanız, eşiniz bunun ne olduğunu ve nerede bulabileceğini bilmeli. İhtiyaç olduğunda sadece sizin istemeniz yeterli olmalı. O karışıklık da bir de bununla uğraşmamalısınız.
Evinize misafirler geldiğinde ikram yapmak istiyorsanız, bunları bile en kolay nasıl halledeceksiniz buna bile önceden karar vermek, üstünde konuşmak inanın çok önemli. İlk günlerde bebeğiniz size alışacağı dönemde , dünyada tek güvendiği, kokusunu tanıdığı kişi siz sizniz. Onun için sizden ayrılmak istemeyecektir. Hep kucağınızda , teninize değerek, emerek zamanını geçirmek isteyecektir. İlk günlerde midesi de minicik olduğu için saat başı sizi emmek isteyecektir. Onun için evinizle ilgili, kendinizle ilgili her şeyi doğum öncesinde listelemekte fayda vardır.Listenizi yaptıktan sonra da kimler ne yapacağını belirlemelisiniz..Yani evdeki ilk günleriniz le ilgili bir eylem planı oluşturmalısınız.
Gücünüzü tekrar kazandıkça, temel bebek bakımına alıştıkça ve daha rahat olma yoluna  girdiklerini göreceksiniz.Şu konulara dikkat etmekte fayda vardır:
*Kendiniz kontrol edin: En başta gevşeyin ve rahatlamaya çalışın. Bebeğinizi tanımaya ve eğlenmeye bakın.Beraberken sıkıcı ev işlerini düşünmemeye çalışın. Gerekirse rahatlama egzersizleri ya da nefesleri yapa bilirsiniz.
*Dinlenin: Çocuğunuzun doğumunda sonra kendiniz tam olarak toparlamak için kendinize zaman tanıyın.Yeni sorumluluklarınız sıraya koyun. Siz ilk günlerde bebeğiniz uyudukça sizde uyumaya , dinlenmeye çalışın. Yoksa çok kısa sürede gücünüz bitecektir.Dinlendikçe gücünüz artacağı gibi sütünüz de artacaktır.
*Yardım alın: Ev işleri, yemek yapmak gibi işler için eviniz de size destek olacak klişiyi belirleyin. Özellikle bu konuyu doğum öncesinde ele alırsanız, zamanı geldiğinde daha rahat edersiniz. Kafanızda daha rahat olur.Eşinizle bu konuyu konuşun. İşten eve gelirken size gerekenleri alabilir, işe giderken kuru temizleme gibi işleriniz halledebilir. Bunları listeleyin ve evdeki ilk günlerde kimlerden nasıl bir yardım istiyorsanız bunu onlarla paylaşın.
*Önceliklerinizi belirleyin: Bebeğinizle eve geldiğinizde önce ev mi yoksa bebek mi? ya da bebeğiniz uyurken evi süpürmek mi yoksa uyandığında dinç olabilmek için ayaklarınız uzatarak rahatlamış olmayı tercih edersiniz?Ütü yapmayı mı yoksa bebeğiniz ile dolaşmayı mı tercih edersiniz? bu konuyu kafanızda netleştirin.Eviniz düzenli olabilir fakat bebeğiniz bebeğiniz bir daha 1 haftalık olmayacaktır.
*Düzenli olun: Her şeyi listelemek inanın işleriniz çok kolaylaştıracaktır.Sabahları ilk işiniz günlük işlerinizi listeleyin.Önceliklerinizi ilk yapılması gerekenler, yarına ertelenecekler veya ileri günlere ertelenecekler olarak listeleyin. Gününüzü planladığınızda her şey planladığınız gibi gideceği anlamına gelmez. Ama şu an için hakimiyet duygunuzu arttıracaktır. Hatta listeniz yapınca düşündüğünüzden daha az işinizin olduğunu görebilir ve bu durumda kendinize olan güveninizi arttırabilir.
Basitleştirin: Mutfağınızda tek aşamalı ürünler kullanın, dondurulmuş sebzeler, eve bir akşama pizza sipariş verin. Akşama yemeği için ayıracağınız zamanı gereken işlerinizi kaydırabilirsiniz, böylelikle.
Yarın için bugün bir adım atın: Bebeğiniz akşam uykusuna yatırdıktan sonra, yarın ve gece için gerekli işleri halledebilirsiniz. Bebeğinizin odasını toparlayabilirsiniz, biberon ve emzikleri streil edebilir, mamalarını hazırlayabilirsiniz. Çamaşırlarını katlayabilir, kahve makinenizi ya da çaydanlığınızı temizleyip, ertesi gün için hazırlayabilirsiniz.Yaklaşık 10 dakika da normalde, bebeğiniz uyanıkken 30 dakikada yaptığınız işleri halledebilirsiniz.Ve sabah bu işleriniz yapmayacağınız düşünerek daha rahat uyursunuz:))
*İki işi bir arada yapmaya alışın: Telefonda konuşurken bulaşık yıkamayı ya ada yemek için bir şeyler doğramayı öğrenin.Tv seyrederken çamaşırları katlaya bilirsiniz. Böylelikle bile zaman yetmeyebilir ama kendiniz için ufak kaçamaklara zaman kalabilir.
*Dışarı çıkın: Hava sert fırtınalı olmadıkça her gün bebeğinizle dışarı çıkın.Bu durum evdeki işleriniz bitirmez ama daha rahatlamanızı sağlar.
*Umulmayanı beklemeye başlayın: Annelerin en iyi hazırlanmış planları genellikle bozulur.Bebek gezinti için sarılıp sarmalanmış, bebeğin çantası hazır, paltonuz üzerinizde ve aniden bebeğin bağırsak hareketlerinin o belirgin sesleri bebeğin tüm kıyafetinin altından duyulabilir:Palto, bebeğin tulumu, bez çıkarılır; 10 dakika kaybedilmiştir ve sıkı program tamamen bozulmuştur. Olayların bu değişimlerini olanakları kılmak için günlük programınıza ekstra zamanlar ekleyin.
*Esprileri yakalayın: Eğer başınıza gelen tatsız olaylara güle biliyorsanız, ağlamanız daha az olasıdır. Tam bir karışıklık ve düzensizlik içinde biler espri anlayışınızı koruyun. Bu aklınız korumanızı sağlamakla kalmayacak, çocuğunuzu geçmişe baktığında etrafındaki herkesin düzeni sağlamakla meşgul  olduğu için kimsenin gülmediğini hatırlayan erişkinler gibi olmasını önleyecektir.
*Bebeğinize alışın: Bir bebekle yaşamak, zamanının çoğunda belirli miktarda karışıklık ile yaşamak demektir.Bebeğiniz büyüdükçe karışıklığın miktarı da artabilir. Oyuncaklarını sepetinden daha hızlı boşaltacaktır. Mama sandalyesinden şeftali püresini yerlere fırlatacaktır.Mutfak dolaplarını keşfedip, içinden tencere , tavaları diğer odalara taşıyacaktır.
Zaman geçip, çocuğunuz büyüdüğünde inanın o karışıklığı bile özleyeceksiniz..