30 Aralık 2009 Çarşamba

28 Aralık 2009 Pazartesi

ARKADAŞALARIM MOTHECARE %50 E VARAN İNDİRİME BAŞLADI....


Mothercare indirime başladı..

Eğer bebeğiniz varsa mutlaka uğramışsınızdır.Bende eşimle beraber mothercare gidip,0-3 ay bebeğimiz için uzun kollu ve kısa kollu (7 li paket) body, 3-6 aylık bebekler için kısa kollu body ve uzun kollu body ve 6-9 ay için beyaz kısa kollu 3lü body aldık... Bir kere de gidip,penye tulumlardan alacağım...




Sizlerede tavsiyem Mothercare gidip, bebişlerinize ciciler almak...

31 haftalık gebelerde görülenler...


Gebelikte 31.Hafta


Bu haftadan itibaren artık çocuk eşyaları, örneğin beşik, bebek giysileri ve araba koltuğu gibi eşyaları almaya başlamalısınız. Bu harcamalar size fazladan masraf çıkaracağı için aile bütçenizi buna göre ayarlamanız doğru olacaktır.
 Rüyalarınızın değiştiğini farkettiniz mi? Anne adayları bu gebelik haftalarında garip rüyalar görebilirler. Kısa bir uykuya dalsanız bile hemen rüya görmeye başlayabilirsiniz. Belki de gebelik döneminiz yaşamınız boyunca en sık rüya gördüğünüz dönem olacak. Bunları eşinizle ve arkadaşlarınızla paylaşın.Bu kadar sık rüya görüyor olmanın muhtemel nedeni gebeliğin beyin biyokimyanız üzerinde yaptığı değişikliklerdir.

Hamileliğe Bağlı Hipertansiyon

Hamileliğe bağlı hipertansiyon (yüksek kan basıncı) yalnız hamileyken oluşur. Hamilelikteki hipertansiyon ile sistolik basınç (ölçülen ilk rakam) 140 mmHg'dan fazla yükselir veya normaldeki kan basıncınız üzerinde 30 mmHg'den fazla basınç artışı olur. 90 mmHg veya normaldeki kan basıncınızın 15 mmHg üzerindeki diyastolik basınç artışı (okunan ikinci rakam) bir problem olduğunu gösterir. Örneğin bir bir kadında kan basıncı hamileliğin başında 100 / 60 mmHg iken hamileliğin sonlarında 130 / 90 mmHg'ya çıkarsa bu durum kadında yüksek kan basıncı veya preeklampsi geliştiğini gösterir.

Doktorunuz her doğum öncesi muayenede kontrol ederek kan basıncınızın ciddi bir seviyeye yükselip yükselmediğini belirler. Bu, bütün doğum öncesi muayenelerine gitmeniz için yeterli bir sebeptir.

Preeklampsi Nedir?

Preeklampsi yalnızca hamilelik döneminde veya doğumdan kısa bir süre sonra oluşan çeşitli belirtileri tanımlar. Preeklampsi belirtileri şunlardır:

•Şişlik (ödem)

•İdrarda proteinüri

•Yüksek kan basıncı (hipertansiyon)

•Reflekslerde artış (hiper refleksi)

Spesifik olmayan diğer önemli belirtiler, kaburga kemiğinin altında sağ tarafta ağrı, noktalar görmek veya görmede diğer değişimlerdir. Bunların hepsi uyarıcı işaretlerdir. Özellikle hamilelik döneminiz sırasında yüksek kan basıncı saptanmışsa doktorunuzla irtibatı sıklaştırmalısınız.

Preeklampsi, eklampsi gelişmesine neden olabilir. Eklampsi, preeklampsi olan kadınlarda nöbetlere veya konvülsiyonlara neden olabilir. Nöbetler, daha önceki epilepsi ya da kriz bozuklukları nedeniyle oluşmazlar. Hamile kadınların çoğunda şişlik görülür; bacaklardaki şişlik preeklampsiniz olduğu anlamına gelmez. Ayrıca preeklampsi olmadan da hamileyken hipertansiyon sorunu yaşamanız mümkündür.
Preeklampsi ve eklampsiye neyin neden olduğu henüz bilinmemektedir. Çoğunlukla bir kadının ilk hamileliğinde ortaya çıkar. İlk bebeklerine hamile kalan 35 yaş üstü kadınlarda yüksek kan basıncı ya da preeklampsi daha çok görülür. Bazı araştırmacılar çalışan kadınlarda çalışmayanlara göre preeklampsinin daha fazla görüldüğüne inanırlar ve bu artışı iş stresine bağlarlar. Stresli bir iş ortamında çalışıyorsanız doktorunuzla bu konuyu görüşmelisiniz.

Preeklampsinin Tedavisi
Preeklampsinin tedavisinde amaç eklampsiden (krizlerden) kaçınmaktır. Bu, hamilelik boyunca yakından takip edilmeniz ve her muayenede kan basıncınızın ölçülmesi gerektiği anlamına gelir.

Kilo alımı preeklampsinin işareti veya kötüleştiğinin belirtisi olabilir. Preeklampsi, vücudun su tutmasını arttırdığı için kilo alımını etkiler. Herhangi bir belirti fark ederseniz doktorunuzun muayenehanesini arayın.

Preeklampsi tedavisi yatak istirahati ile başlar Yatak istirahati, böbreklerinizin çalışması ve rahime giden kan akışını arttırmak için en etkili yöntemdir. Sırt üstü değil, yan yatın. Bol su için. Su tutmanıza neden olabilecek tuzdan, tuzlu gıdalardan ve sodyum içeren gıdalardan uzak durun. Eskiden kullanılan diüretik ilaçlar günümüzde preeklampsi tedavisi için verilmemekte ve tavsiye edilmemektedir.

Evde yatakta istirahat edemiyorsanız ya da belirtiler iyileşmiyorsa doktorunuz hastanede kalmanıza ya da bebeğinizi doğurmanıza karar verebilir. Böyle bir durumda bebek, sağlık durumu ve sizde kriz oluşmaması için dünyaya getirilir.

Doğum süreci sırasında, preeklampsi magnezyum sülfat ile tedavi edilebilir. Doğum sırasında ve doğumdan sonra krizleri önlemek için damar yoluyla verilir. Yüksek kan basıncı antihipertansif ilaçlar ile tedavi edilebilir. Eklampsi kriz düzensizliklerinde kullanılan ilaçlara benzer ilaçlar ile tedavi edilir.

Bebeğinizde Neler Değişiyor?


Bebeğiniz önceki haftalarda oldukça hızlı büyüdü ve bu haftadan itibaren büyüme hızı nispeten azalacak.
Beyin dokusu işlevsel gelişimini sürdürmeye devam ediyor. Akciğerde surfaktan yapımı bu gebelik haftasından itibaren daha da hızlanacak.

Bebeğiniz özellikle 30-32. haftalar arasında diğer haftalara göre daha hareketlidir. Bunun en muhtemel nedeni amniyos sıvısının bu haftalarda nispeten daha fazla olması ve bebeğin yerinin nispeten fazla olmasıdır. 32. haftadan itibaren bebeğinizin içerideki yeri giderek azalacağından hareketlerin nitelikleri de değişecek. Bebek hareketleri ile bebek sağlığı arasındaki önemli bağlantıyı her zaman hatırlayın. Doktorunuz bu nedenle size her muayenede ilk olarak "Bebek hareketleri nasıl?" diye soruyor.
Bebek hareketlerinizde bir azalma hissediyorsanız ilk olarak sakin bir odada istirahate çekilin. Karnınız açsa, birşeyler yiyin. Bebek hareketlerinin gerçek anlamda azaldığından şüphelenirseniz doktorunuza haber verin.

Bu haftanın sonunda bebeğinizin boyu yaklaşık 40 cm. ve ağırlığı 1650 (1180-2350) gram!

22 Aralık 2009 Salı

SEVGİ ARKADAŞIMIN BANA HAZIRLADIĞI THSİRTÜM..








Sevgi arkadaşım çok şirin hamile thsirtleri tasarlıyor. Ben de ilk defa kocaman göbeğimle foto çektim.30 haftalık gebe olan ben , evet karşınızdayım.. Kocaman göbişim ve ben....Sevgi rkadaşıma çok teşekkür ederim...

21 Aralık 2009 Pazartesi

HAFTASONU YAPTIĞIMIZ ANNELİK YOLUNDA HAMİLE KURSU...

Hafta sonu pazar günü tek oturumdan oluşan kursumuz çok iyi geçti. Uzun dönem devam etmek istemeyen, zamanı olmayan anne ve babalar için  uygun.. Bu hafta sonu dersimizde ;






Doğum ve çeşitleri,

Anestezi çeşitleri,

Doğum nefes egzersizleri ve ıkınma teknikleri ( uygulamalı)

Bebek bakımı ve Emzirme (uygulamalı) ,




Lohusalık döneminde annenin bakımı ve psikolojisi,

Çalışan annenin işe başlaması ve



 Anne- bebek- baba ilişkisi konuları anlatıldı.

Ayrıca bebek odası hazırlarken, bebek ve annelerin kendileri için yapacağı alışveriş konularında ve bebek için alınacak araba, emzirme ürünleri gibi ürünler hakkında da bilgi verildi.

Özellikle Lansinoh, Huggeis, Milupa ve Avent firmalarına desteklerinden dolayı çok teşekkür ederiz.

Doğum fotoğrafları konusunda bize destek olan Ufuk beye,  çok şık tasarımları olan hamile tshirt ve lohusa taçları konusunda Sevgi Hanıma ve sevimli bebek kurabiyeleri ve pastaları için de Funda Arkadaşıma ve bebek şekeri ve bebek organizasyonu konusunda destek olan Zencefil organizasyondan Ebru Hanıma çok teşekkür ederiz.

EĞİTİMİMİZE KATILAN ANNE VE BABALAR BEBEKLERİ DÜNYAYA GELDİKTEN SONRA MART SONUNDA YAPACAĞIMIZ PEDAGOG ARKADAŞIMIZIN DA BİZİ DESTEKLEYECEĞİ ANNE-BEBEK-BABA TOPLANTIMIZA DA KATILACAKALAR....

YENİ BİR BLOG....

Bloglar arasında dolaşırken yeni bir blog keşfettim ki.. çok hoş..''http://annelerindunyasi.blogspot.com/''  Annelerin ve anne olacakların takip edebileceği çok güzel bir blog...

18 Aralık 2009 Cuma

RAHAT VE SAĞLIKLI BİR DOĞUM İÇİN



Rahat ve sağlıklı bir doğum için neler yapmalı?


İyi bir eğitim sonunda doğuma hazırlanan ve doğumun nasıl olacağını öğrenen anneler, bilgi ve özgüven sahibi olurlar. Ayrıca zamanı geldiğinde kendi vücudunu ve doğum sancılarını da kontrol edebilir. Doğumunuzun rahat ve hafif geçmesi için uygulayabileceğiniz bazı önemli detaylar var.

• Doğuma yaklaştığınız dönemde daha çok sıvı gıdaları tercih edin. Bağırsaklarınızın boş olması doğumu kolaylaştırır.

• Kimi zamanlarda, doğumdan bir kaç gün önce vücudun bağırsakları temizlemesinden dolayı ishal meydana gelebilir.

• Hamilelik döneminizde nerede doğum yapacağınıza karar vermeniz önemlidir.

• Doktorunuzla yada doğum yapacağınız hastane personeliyle önceden görüşerek kendinizi ve bebeğinizi kontrol altına almalısınız.

• Doğum yaklaştıkça hafif işler yapmalı ve daha çok dinlenmelisiniz.

• Yoga yapabilirsiniz çünkü sizi hem zihinsel hem de fiziksel olarak doğuma hazırlar. Yoganın kas ve nefes kontrolü üzerindeki etkisi kanıtlanmıştır.

• Bir uzman gözetiminde kol, bacak ve sırt kaslarınızı çalıştırmak için havuza girebilirsiniz. Ayrıca bu aktivite genel sağlığınız ve fiziksel hazırlıklarınızla da birleştirilebilir.

• Bebeğinize şarkı söyleyin! Duygularınızı bebeğinizle bu şekilde paylaşarak, gerçek bir iletişim kurabilirsiniz.

• Hastaneye gitmeden önce ılık bir duş alın ve rahatlayın

Doğuma giderken bebeğinizin çantasında neler olmalı?

• Bazı özel hastaneler temin etse de 2 - 3 uyku tulumu,

• Yumuşak bir battaniye,

• 4 çift çorap veya patik ve eldiven,

• 3 adet yün hırka,

• 1 - 2 adet başlık,

• 5 - 6 adet bebek önlüğü,

• 2 - 3 havlu,

• Birkaç tane yeni doğanlar için hazır alt bezi,

• Altını temizlerken kullanmak için temizleyici mendiller,

• İsterseniz beşiğini süslemek için bir oyuncak,

• Sıcak tutacak 1 battaniye,

• Bebeğinizi eve götürürken kullanmanız için bir ana kucağı,

• Biberon, emzik gibi malzemeler.

Doğuma giderken sizin çantanızda neler olmalı?


• Sağlık karneniz ve hamilelik dosyanız,

• Hijyenik kadın pedi,

• Bir sabahlık,

• Göğüs kısmı kolaylıkla açılabilecek 3 - 4 pijama veya gecelik,

• 2 - 3 çift çorap ve bir çift terlik,

• 5 tane havlu,

• 10 - 15 tane iç çamaşırı,

• Kirli çamaşırlar için bir torba,

• Adres defteriniz,

• Fotoğraf makinası ve kamera,

• Deodorant, pudra, diş macunu ve fırçası, tarak, şampuan, kağıt peçete ve havlu, nemlendirici ruj, temizleme mendilleri, kişisel temizlik malzemeleriniz.

• Sizi dinlendirip rahatlatmak için kitap, müzik vs..

Sabır ve metanetle geçen 9 ayın sonunda, doğumunuzun en hafif şekilde gerçekleşmesine ve bebeğinizi en sağlıklı şekilde kucağınıza almanıza yardımcı olacak pek çok doğum tekniği var. Annelerin rahat ve ağrısız doğum yapabilmeleri için uzmanlar sürekli olarak çalışıyor ve sizlere çeşitli doğum teknikleri sunuyor.

Doğum yöntemine nasıl karar vermeli?

Doğum zamanı yaklaştıkça, verilmesi gereken en önemli kararlardan biri de doğum için hangi tekniğin doğru olacağıdır. Bünyeniz kadar psikolojiinizi de yakından ilgilendiren bu konuyla ilgili doğum bilgileri edinmeli ve en doğru kararı verebilmek için iyi değerlendirmelisiniz. Genellikle 18 - 36 yaş aralığında olan ve ilk doğumunu yapacak annelerin normal doğum yapabilme ihtimali yüksektir. Ama daha genç ya da daha ileri yaşlarda olan anneler için bu seçenek risklidir.

İçinizdeki sesi dinlemenin yanı sıra doktorunuza da danışarak, en ideal doğum yöntemini belirlemelisiniz.

Normal doğum nedir, nasıldır?

• Gerekli şartlar yerine geldiğinde doğumun vajinal yolla ve normal koşullarda gerçekleşmesine denir.


• Zamanı geldiğinde gerçek doğum kasılmaları başlar. Önceleri seyrek olsalar da düzenli aralıklarla gelen ağrılar, giderek daha sık, daha uzun süreli ve daha şiddetli olmaya başlar.

• Belli bir standartı olmasa da, saatte bir gelen ve 15 - 20 saniye kadar süren düzenli ağrılar başladığında doktorunuzla temasa geçmeniz gerekir.

• Normal doğumlar kendiliğinden olabildiği gibi, vakum veya forseps gibi müdahaleler de gerektirebilir.

• Doğumun birinci evresinde, ağrıların başlamasından hemen sonra serviks açılır. Açılma uzunluğu 10 cm'e kadar çıkar.

• Doğumun ikinci evresinin başlaması için serviksin tam olarak açılması gerekir. Bebeğin dışarı çıkmasına kadar süren bu 2. evrede, şiddetli ve düzenli kasılmalarla itilen bebek, incelen serviksten kolaylıkla geçer ve vajinaya ulaşır.

• Doğumun üçüncü ve son evresi, bebeğin dışarı çıkmasıyla başlar ve plasentanın dışarı çıkmasıyla son bulur. Bebek tamamen dışarı alındığında, plasenta ile bağlantı sağlayan göbek kordonu kesilerek anneden ayrılır.

• Genel olarak doğum ortalama 14 - 15 saat sürer ama daha kısa sürmesi de mümkündür.

Suni Sancı Nedir ?

• Zamanı geldiğinde başlaması gereken sancılar her şeyin uygun olmasına rağmen başlamadığında ya da var olan kasılmaları desteklemek gerektiğinde kullanılır.

• Anneye serumla ‘oksitosin’ hormonu verilir. Bu hormon annede suni kasılmalar başlatır.

• Oksitosin, normal şartlarda beynin ‘hipofiz’ denilen bölgesinden salgılanır ve rahimde kasılmalar yaratmak dışında, sütün memeden dışarı atılmasını sağlar.

• Suni sancı ile oluşan kasılmalar, doğal kasılmalardan daha sık, daha düzenli ve daha şiddetli olur.

• Uygulanan bu tekniğe rağmen yine de doğum ilerlemezse sezaryene geçilir.

Epiyozlu doğum nedir, nasıldır?

• Normal doğum sırasında bebeğin doğumunu kolaylaştırmak ve doğumda oluşabilecek yırtıkları önlemek için çıkış bölgesinin kesilmesidir.

• Doğumda bölgeyi genişletmek için kesilir ve doğum sonrasında yeniden dikilir.

• Bu kesiğe epizyotomi denir ve bebeğin çok daha kolay çıkabilmesini sağlar.

• Gerekmediği sürece yapılmaz ama bölgenin anatomik yapısının bozulma riski varsa bölgeyi korumak amacıyla uygulanır.

• Operasyon sırasında lokal anestezi uygulandığı için ağrı duyulmaz.

Forsepsle veya vakumla doğum nedir, nasıldır?

• Bebeğin kulak çevresinden geçerek başını tamamen kavrayan, metal alete 'forseps' denir.

• Çan şeklindeki metal başlığı bebeğin başına yaslayarak, vakumla dışarı doğru çekilmesine ise vakumla doğum denir.

• Normal doğumların %10'unda doktorlar, doğuma yardımcı olması için forseps veya vakum kullanmayı tercih edebilir.

• Bebeğiniz sıkıntı belirtileri gösteriyorsa veya doğum kanalında sıkışırsa ya da siz yeterince hızlı itemiyorsanız, bu aletler bebeğinizin hayatını kurtarmaya yardımcı olur.

• Bu tür sıkıntılı durumlarda eğer sezaryen olmak istemiyorsanız, bu teknikler normal doğum yapabilmenizi sağlar.

• Genel olarak anne için vakum daha az travmatik olurken, bebek içinse forseps daha az risklidir.

• Bebek açısından kalıcı ve tehlikeli riskler taşımaması için, her iki yöntem de usulüne göre uygulanmalıdır.

Sezaryen nedir, nasıldır ?

• Sezaryen bir operasyon olduğu için, operasyona ilişkin genel riskleri de taşır. Bu yüzden prensip olarak ilk seçeneğin normal doğum olması gerekir.

• Bebeğin rahim içindeki durumu önemlidir. Anne veya bebeği tehdit eden ve beklenmeyen herhangi bir durumda sezaryen gerekli olabilir.

• Günümüzde çoğunlukla ilk doğumlarda ya da bebeğin baş bölgesinden gelmemesi gibi pozisyonlarda sezaryen tercih edilir.

• Tıbbi gereklilikler yüzünden, zorunlu olarak sezaryenin seçilmesi de söz konusu olabilir. Bu gereklilikler hamileliğin son dönemlerine doğru netleşir ve sezaryen planlı bir şekilde gerçekleştirilir.

• Seyrek olarak, normal doğum sırasında gelişebilecek acil durumlarda da sezaryene geçilebilir.

• Sezaryene başlamadan önce hazırlıklar konusunda anne bilgilendirilmelidir.

• Tüm hazırlıklar tamamlandıktan sonra epidural anestezi ya da Spinal anestezi ile anne acıya karşı duyarsızlaştırılır ve karın bölgesinin alt kısmından yaklaşık 8 - 9 cm’lik, yatay bir kesi yapılır.

• Karın duvarı açılır ve kesik derinleştirilerek tüm karın katları açıldıktan sonra rahim duvarına gelinir.

• Ardından bebeği anne karnında besleyen ‘plasenta’ rahmin içinden çıkartılır ve bebek uygun şekilde kesikten dışarı alınır.

• Normal doğumda olduğu gibi sezaryende de göbek kordonu kesilir. Plasenta rahmin içinden alınır.

• Annenin karın içi temizlenir, kanayan yerler kontrol edilir, varsa müdahale edilir ve karın duvarı tekrar anatomisine uygun olarak dikilir.

• Son olarak cilde estetik dikiş yapılır. Ameliyat ortalama 30 - 35 dakika sürer. Ardından anne 10 - 15 dakikalık gözlemin ardından doğum servisine gönderilir.

Suda doğum nedir?

• Annenin 35 - 37 derecede sıcak suyla dolu bir havuzda gerçekleştiği alternatif bir doğum tekniğidir.

• Doğum sırasında sıcak suyun gevşetici etkisinden yararlanılır. Sıcak su, doğal sancılanma sürecinin başlamasına yardımcı olur ve anneye herhangi bir ilaç, ağrı kesici veya suni sancı verilmez.

• Su, vücudu rahatlatan endorfin hormonunun salgılanmasını kolaylaştırarak doğum gerilimini azaltır.

• Doğum başladıktan sonra bebeğin kalp atışları ve annenin tansiyon ölçümleri yapılır.

• Bebek, anne rahminde de suda olduğu için bir su ortamından başka bir su ortamına rahatlıkla geçer ve şoka uğramaz.

• Doğum gerçekleştikten sonra anne normal doğum masasına alınır ve kanama kontrolü yapılır.

• İlk kez doğum yapan annelere ve riskli gebelik grubundakilere önerilmez. Ayrıca HIV, hepatit ve aktif genital enfeksiyonu olan anneler, daha önce sezaryenle doğum yapan veya çok kilolu olan anneler, bebeğin ters gelmesi, çoğul gebelik, bebeğin 4 kilonun üstünde olması, erken doğum, annenin; astım, kalp, şeker veya yüksek tansiyon gibi hastalıklarının olması, su kesesinde sorun olması gibi durumlarda suda doğum yapılamaz.

14 Aralık 2009 Pazartesi

29 +3 haftayım....

Zaman ilerledikçe hamileliğinizin bu dönemine kadar karşılaşmadığınız sıkıntılarınız oluşabilir.Parmaklardaki ödem bu haftadan sonra ellerinizi yumruk yapmanız zor olabilir ve yüzükler dar gelmeye başlayabilir.Bu yüzden yüzükleri biran önce parmaklarınızdan çıkarın ve bir kenara koyun.


El ve yüzde aşırı derecede şişme olursa muhakkak doktorunuza bu durumu bildirin.

Bacaklardaki kasılma ve kramplar muhakkak kalsiyum az aldığınızı göstermez.Tabii ki Magnezyum ve kalsiyum düzensizliği de bu tip sıkıntılar oluşturabilir. Doktorunuzun tavsiyesine göre magnezyum takviyesi yapabilirsiniz.

Egzersiz alışkanlığınız var mıydı? Egzersiz alışkanlığınız yoksa zorlanacak hareketler yapmanıza gerek yok.

Yürümek, yüzmek veya jogging yapmak, en ideal olan sporlardır.

Yüzerken en önemli olan ise havuzun temiz oldumasıdır.(burnunuza klor kokusu gelmelidir)Temiz olmadığını düşünüyorsanız havuzda kesinlikle yüzmeyiniz yada denizde yüzecekseniz denizin belediyenin sağlık açısından kontrollerin yapıldığın ve bir sakıncası olmadığından emin olun.


Aynı zamanda şimdiye kadar tamamıyla sizin yardımınızla ayakta duran bebek beden savunması gelişen savunma sistemine kendi yardımı da eklendi. Fakat bebek doğduğunda daha güçlü bir bağışıklık sistemi varolsa da özellikle sütünüzdeki antikorlar birçok enfeksiyondan korumakla kalmayacak bebeğin bağışıklık sisteminin gelişmesinde çok önemli rol oynayacak.

Plasentada size ait olan kısımda bebeğin kordon kanıyla gelen atık maddeler temizlenir, gıda ve enerji maddeleri gönderilir, bebekten gelen kanda oksijen bitmiştir ve oksijen açısından zengin hale getirilir.Kısacası plasenta bebeğin akciğeri,karaciğeri, böbreği, ve sindirim sistemi görevi görmektedir. Doğumda kordonun kesilmesiyle birlikte,birçok organ aktif hale geçer ve bebeğin ağlamasıyla birlikte akciğerleri ilk kez hava dolar. Plasenta görevini tamamlamış olur.

Hafta bitiminde bebek 38 cm. ve 1300 gr.dır.

Bana gelirsek;ben 29+3 haftayım. Arada bacaklarımda kramplar oluyor. O zaman Altancım bana masaj yaparak ,rahatlamamı sağlıyor.Bebeğimin hareketlerini artık daha net hissediyorum. Önceleri gareket ettiğinde çok korkacağımı düşünürken, şimdi beni çok mutlu ediyor. Geçtiğimiz cumartesi gecesi hareketi neredeyse dışarıdan belli oluyordu. Babacığı da onu hissetti.. Süperdi...Yememe de biraz dikkat ediyorum.Ama süt, et ve tavuk az yiyebiliyorum, halen. Ama ben kilolu olduğumdan, depolarım yeterli olduğunu söylüyor,doktorum. Ayrıca tansiyonum da güzel.Yükselme olmadı.. İnşallah doğuma kadar da olmayacak.. Spor pek yapamıyorum. Yoğun çalıştığım için akşama pek halim kalmıyor. Hafta sonları yürüyüş yapmaya çalışıyorum.Ama Gonca ile kursta anne ve baba adaylarına öğrettiğimiz nefes egzersizlerini yapıyorum. O zaman oğluşumu nasıl tepki veriyor, inanın.. İşteböyle arkadaşlar...  Bu  hafta sonu doktorumuza gideceğiz.. Babamızda gelecek.. Bakalım kaç kilo oldu? Boyu ne kadar? Öğreneceğiz....

BEBEĞİNİZLE İLK 40 GÜN

Bir anne olarak bebeğinizle hastaneden yuvanıza döndüğünüz ilk gün, hayatınızın en heyecan verici anlarından biri olacak.

Artık sizin ve aileniz için yepyeni bir dönem başlıyor; yorgunluklar ve endişelerin yanı sıra, taşıyacağınız sorumluluk da sinirli olmanıza sebep olabilir. Üstelik lohusalık dönemi hormonların da etkisiyle pek çok anne için psikolojik olarak zorlayıcıdır.

Bebeğinizin bakımı ve anneliğin ilk günlerinde kendinizle ilgili almanız gereken tedbirleri ise şu şekilde sıralamak mümkün;

Annenin Bakımı

Doğumu takip eden 40 günlük dönem Lohusalık dönemi olarak adlandırılır ve bu süre içinde vücunuduz kendisini toparlar. Bu dönemde yaşanan hormonal ve ruhsal değişimler, östrojen hormonunun düşmesi, lohusada depresif ruh halinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Alıngan, kolay ağlayan, çabuk yorulan ve isteksiz bir hale gelebilirsiniz. Bu durumda doktorunuza danışarak 2 ay kadar demir takviyesi ve multivitaminler kullanmalı, düzenli uyku ve beslenme ile vücudunuzun boşalan kaynaklarını doldurmalısınız. Emzirme sürecinde doktor önerisi dışında kesinlikle sakinleştirici vb. ilaç almayın.
Bünyeniz, hamilelik döneminde vücudunuzda biriken fazla suyu, doğumu izleyen birkaç gün içerisinde atacaktır. Doktorunuza danışarak karın kaslarını güçlendirici yer egzersizlerine başlayabilir ve düzenli olarak bu hareketleri yapmaya devam edebilirsiniz.
Bebeğinizle sürekli olarak ilişkide olduğunuzdan doğum sonrası vücut temizliğinize olağanüstü özen gösterin. Emzirme sürecinde göğüs bakımınızı ihmal etmeyin.
Doğumdan sonra doktorunuza gidip doğum sonrası muayenenizi yaptırın. Doktorunuz, doğum sonrası, rahmin normal durumunu alıp almadığını saptayacak ve doğum öncesindeki sağlığınıza kavuşmanızı sağlayacaktır.

Bebeğinizin Bakımı

Doğumu takip eden ilk 72 saat, sarı renkli Klostrum sütünüz gelir. Bu sütün bileşimi farklıdır ve bebeğin bağışıklığına yaptığı destek ile bebeğinizin ilk aşısı gibidir. Bebeğinizi hastaneden çıkmadan emzirin.
Göbek bağı anne karnında bebeğin anneden besin ve oksijen almasını sağlar. Aynı zamanda anneden bebeğe bağışıklık sistemi ni güçlendirici antikorların geçişi de bu kordon sayesinde olur. Bebek doğduğunda bu bağın steril şartlarda ve belli bir uzaklıktan kesilmesi gerekir. Göbek yoluyla bebeğin vücuduna birçok mikrop girebileceği için, göbeğin temiz tutulması ve pansumanı son derece önemlidir.

Bebeğiniz doğduğunda Vernix Caseosa denilen kremsi bir tabaka ile kaplıdır ve bu tabakanın bebeğin ısısının korunmasına ve enfeksiyonlardan korunmasına yararı vardır. Bebeğinizi 2. günden sonra, göbek kordonuna dikkat etmek kaydıyla hergün yıkayabilirsiniz.
İlk aylarda pek çok bebekte gaz sorunları görülmekte ve bu bebeğin uykusunu da etkilemektedir.
Bebeğiniz ilk ayının çok büyük bölümünü uyuyarak geçirecek ve 2- 3 saatlik aralıklarla beslenmek için uyanacaktır.
Yenidoğan bebeğiniz çok hassas bir cilde sahiptir ve bu sebeple bezini sık sık değiştirmeniz gerekir. Temizlemede su, özel temizleyici sıvılar veya alkolsüz hassas alt değiştirme bezleri kullanabilirsiniz. Bebeğinizin altının uzun süre havasız kalmasını engellemeli ve temizlikten sonra bebekler için özel pişik kremleri uygulamalısınız.
Bebeğinizin hareket etmesi, kollarını bacaklarını oynatması, kaslarının güçlenmesi, kemiklerinin düzgün gelişmesi için önemlidir. Doktorunuz farklı bir öneride bulunmadığı takdirde bebeğinizi kundaklamaktan kaçınınız. Soğuk havalarda bebeğe başlık ve kat kat pamuklu kıyafetler giydirin ama bebeğin çok terlemesine izin vermeyin.
KAYNAK:www.milupa.com.tr

9 Aralık 2009 Çarşamba

EZO BEBEK


BÜYÜK BİR HEYECANLA BEKLEDİĞİMİZ EZO , DÜNYAY GELDİ.. ÜSTELİK 1,5 AYLIK OLDU BİLE... HOŞGELDİN TATLIM BENİM!!!!!

20 ARALIK 'TA HIZLANDIRILMIŞ HAMİLE KURSU....

20Aralık 'ta Annelik Yolunda Hamile kursumuz tek oturumdan oluşan bir toplantımız olacak. Bu toplantıda ;
* Doğum ve çeşitleri
(özellikle normal doğum esnasında kullanılan nefes teknikleri,masaj teknikler ve ıkınma teknikleri uygulamalı olarak anlatılacak.)
* Bebek bakımı ve emzirme
( bebekle uygulamalı olarak)
*Doğum sonrası dönem ( psikolojik ve fizyoljik olarak)
*Anne-bebek-baba bağlanması
* Çalışan annenin işe başlaması konuları anlatılacaktır....

Bu oturumumuza katılanlar, bebekleri doğduktan 40 gün sonra Anne -Bebek- Baba toplantısına da katılabilirler. Bu toplantımıza pedagog arkadaşımız katılacak olup, katılımcı anne ve babaların sorularını cevaplayacak, merak ettiklerimizi anlatacaktır.











Saat 12:00 da başlayacaktır. Anne adayları bu toplantıya eşleriyle katılabilirler.Ücertimiz 100 TL




Kursumuz Gayrettepe dedir. Adres: Yıldız posta cad. Emel apt. A Blok no:14/4 Gayrettepe



Katılmak isteyenler 8 Aralık tarihine kadar bana email atarak oturumumuza kayıt yaptırabilirler.. 
Hamileleri aramızda görmek istiyoruz.. Hadi bizi arayın...
Sevgiler!!!!

26 Aralık ' ta Bloggerlarla Buluşma!!!!

26 Aralık Cumartesi günü saat 11.00 'de İstanbul Cevahir Alışveriş Merkezi 6. kat'taki Kahve Dünyasında Blog Yazarları Buluşmamız vardır.Katılmak isteyen tüm Blogger arkadaşlarımızı bekleriz.Sorularınız ve Detaylar için Bir Mimarın Hobisi Blogu Sahibesi Özge Sipahioğlu'na danışabilirsiniz.


Birbirimizin tanıyabilmemiz için bizim masada "Bir Mimarın Hobisi" adlı kocaman bir işaret olacak.Gelen arkadaşların çekiliş için yanlarında meblag fazla yüksek olmayan (minimum 10 tl- maximum 25 tl arası) bir hediye getirmeleri rica olunur.




7 Aralık 2009 Pazartesi

Prettycool'un bebişi Duru bebek bugün dünyaya geldi



Hem yakından takip ettiğim hem de Annelik Yolunda hamile Kursumuza katılan Prettycool bugün güzeller güzeli olan bebişi Duru'u dünyay getirdi. Büyük bir merakla kendisini ve bebişinden haberleri bekliyoruz.HOŞGELDİN DURU BEBEK!!!!!

6 Aralık 2009 Pazar

Annelik Yolunda hamile kursumuzun bu ayki sınıfının son dersini yaptık....

Bu gün bir Annelik Yolunda hamile kursumuz bitti...Anne ve baba adaylarıyla yine çok güzel bir arkadaşlığımız oldu. Hep beraber büyük bir merakla bebeklerimizi bekliyoruz. Bugün bebekleri yıkadık,masaj yaptık,ALTLARINI DEĞİŞTİRDİK....Gonca da anne-bebek bağlanma konusundan ve lohusalık döneminden bahsetti...



















Bu dersin sonunda sertifikalarını vererek , doğum sonrası bebekleriyle buluşacağımız toplantı için son dersimizi tamamladık. Mart sonu Nisan başı gibi pedagog arkadaşımızın bize desteğiyle hep beraber tekrar görüşmek dilekleriyle ayrıldık....

cuma günü...

Cuma günü doktorum beni muayene etti.Altuğcuğum 1100gr ve 36 cm olmuş..Ne kadar büyüdü, oğluşum. Bu haftalardan sonra daha hızlı büyüyecek...merakla bekliyoruz, Altan ile....

3 Aralık 2009 Perşembe

27 gebelik haftam bugün bitti.....

Bu hafta üçüncü trimesterin başladığını gösterir. Kilo ve baş bölgesinden kalçalara kadar olan uzunluğa ek olarak bebeğinizin vücudunun baş bölgesinden ayak parmaklarına kadar olan uzunluğu da belirlenebilir. Hamileliğinizin son döneminde bu işlem bebeğinizin büyüklüğü hakkında daha iyi bir fikir verecektir.



Bu dönemde doğum öncesi kurslara da( http://www.annelikyolunda.com/) kayıt yaptırabilirsiniz. Bu şekilde bu dönemde kursa yazılarak hamileliğinizin sonuna kadar bu kursu bitirmiş olursunuz. Böylece kursta öğrendiklerinizi uygulamak için de zaman kazanmış olacaksınız.

Bizde Neler Değişiyor?
 Rahiminiz göğüs kafesinize yakınlaştıkça diyafragma da (karın boşluğu ile göğüs kafesini ayıran kas yapısı) yukarıya doğru yer değiştireceğinden, özellikle derin nefes alma esnasında zorluk çekebilirsiniz. Bu, akciğerlerinizin tam olarak şişememesinden kaynaklanan bir durumdur. Başınızın altına bir yastık daha koyarak uyumayı deneyin. Merak etmeyin, gebelik hormonlarınız sizin dakikalık nefes alma sayınızı artırdığından bebeğinize yeterince oksijen veriyorsunuz. Rahiminiz büyüdükçe göbek deliğinizin dışarı doğru kabardığını gözlemleyebilirsiniz. Bu durum göbek deliğiniz etrafında bulunan kas kılıfının nispeten zayıf olmasından kaynaklanan ve çoğu durumda gebelikten sonra ortadan kalkan geçici bir durumdur. Sizin göbek deliğinizle bebeğinizin göbek bağı arasında hiçbir ilişki olmadığından bu durum bebeğinize zarar vermez.

Bu arada göbeğinizin tam ortasında yukarıdan aşağı doğru uzanan çizgi de belirginleşmeye başlayabilir. Bu çizgi genellikle aşağı doğru kalınlaşarak devam eder. Bu çizginin oluşumunu engellemek mümkün olmamakla beraber doğumdan aylar sonra kaybolacağını bilmek belki sizi rahatlatabilir. Hoş bu henüz bende oluşmadı. bakalım buundan sonra ne olacak?

Bebeğinizde Neler Değişiyor? ,


Bu hafta içinde de bebeğinizin beyin dokusu hızlı gelişimini sürdürüyor ve akciğerler de gelişimlerine devam ediyorlar. Bebeğiniz bu haftadan itibaren gözlerini açıp kapama hareketleri yapmaya başlayacak.

Bebeğiniz bu haftanın sonunda yaklaşık 950 gram olacak. Ancak sizin ve eşinizin yapısal özelliklerine göre bu 650 gram kadar düşük olabileceği gibi, 1500 gram kadar yüksek olabilir. Eğer bebeğinizin ölçüleri bu haftada "biraz düşük" gibi görünüyorsa hemen endişelenmeyin. Bu konuda doktorunuzun size önerdiklerine (sol yana yatarak bol bol istirahat etme, belli gıdaları daha fazla tüketme gibi) mutlaka uyun. Belli bir süre sonunda yapılan ölçümlerde büyük ihtimalle bebeğiniz sizin arzu ettiğiniz kiloya ulaşacaktır. Yine de tüm bebeklerin aynı kiloda doğmadıklarını, sağlıklı doğan bebeklerin doğum kilolarının 2500-4000 gram gibi geniş bir yelpazede yer alabildiğini unutmayın.

İri bebek, ya da düşük kilolu bebek tanısı genelllikle seri ölçümlerle konur.Bu seri ölçümlerde bebeğin belli bir zaman dilimi içerisinde ne kadar kilo aldığı belirlenir.

Bebeğinizin Göz Gelişimi
Gözler ilk olarak embriyonun gelişiminin 22. gününde ortaya çıkar. Başlangıçta gelişmekte olan beynin her iki yanında bulunan bir çift koyu renkli oyuğa benzerler. Bu oyuklar gelişmeye devam ederler ve sonunda "optik gözecik" adı verilen çukurlara dönüşürler. Her bir gözün merceği ektodermden oluşur.
Gelişimin ilk evresinde gözler başın yan tarafında bulunur. Hamileliğin 7. ve 10. Haftaları arasında yüzün ortasına doğru haraket ederler. Hamileliğin 8. Haftasında göze giden kan damarları oluşur. Hamileliğin 9. Haftası boyunca gözdeki yuvarlak bölge olan gözbebeği oluşur. Bu dönemde optik sinir olarak isimlendirilen gözlerden beyne giden sinir bağlantısı oluşur.
11. ve 12. Haftalar arasında oluşan gözkapakları birbirine yapışıktır. Hamileliğin 27. ve 28. Haftalarında açılıncaya kadar birbirlerine yapışık kalırlar.
Gözün arka bölümündeki retina ışığa duyarlıdır. Gözde, ışık görüntülerinin odaklandığı bölgedir. Normal tabakalar hamileliğin 27. Haftasında oluşur. Bu tabakalar ışık ve ışık bilgisini alarak beyine iletir. Bu, görüntü olarak adlandırılır.
Bu haftanın sonunda bebeğinizin boyu yaklaşık 35 cm. ve ağırlığı yaklaşık 950 (650-1500) gram!

Bebeğinizin Hareketlerini Hissetmek


Bebeğinizn hareketlerini hissetmek hamileliğin en özel durumlarından biridir. Bu hareket bebeğiniz ile kuracaağınız duygusal bağın başlangıcı olabilir. Birçok kadın doğumdan önce bebeğinin hareketlerini hissederek bebeği ile ilişki kurmaya başladığını anlar. Bu hareketler genellikle güven vericidir ve birçok hamile kadının hoşuna giden bir duygudur. Eşiniz, bebek hareket ederken karnınıza dokunarak bebeğin hareketlerini hissedebilir ve bundan keyif alabilir. Bebeğinizin hareketlerinin yoğunluğu değişkenlik gösterir. Bazen bir kelebeğin kanat çırpması gibi hissedilebilirken bazen de - özellikle de bebek büyüdükçe - çok canlı hareketlere hatta tekmelere kadar değişebilir.

Genellikle sık hareket eden bir bebek güven vericidir ama bebeğin çok fazla hareket etmediği sakin zamanlar geçirmesi de normaldir. Eğer çok hareketliyseniz aktif ve meşgul olduğunuz için bebeğin hareketlerini hissetmemiş olabilirsiniz. Yan yatmak bebeğin hareketli olup olmadığını anlamanız için yararlı olabilir. Birçok kadın bebeklerinin geceleri çok daha aktif olduğunu, onları uyanık tuttuğunu ve uyumayı güçleştirdiğini söylerler. Bebeğiniz durgun ya da beklediğiniz kadar hareketli değilse doktorunuzla konuşun. Bebek genel düzenine göre hareket etmiyorsa kalp atışlarını duymak için her zaman doktorunuzun muayanehanesine gidebilirsiniz. Çoğunlukla endişe verici bir durum söz konusu değildir.

Benim bebeğim Altuğcuğum da inanın çok hareketli bir bebek.HAMİLE KALMADAN ÖNCE HAREKET ETTİĞİNDE KORKACAĞIMI DÜŞÜNENE BEN, ŞİMDİ OĞLUŞUM HAREKET ETTİKÇE İNANIN ÇOK AMA ÇOK MUTLU OLUYORUM.
 Yarın Doktorum Prof.Dr. Bülent Baysal 'a  muayene olacağım. bakalım kaç kilo oldu? boyu kaç ? inanaın çok merak ediyorum!!!

ÇOCUK KİTAPÇISI KİPİTAP 1 YAŞINDA!!!

Çocuk kitapçısı Kipitap 1 yaşına girmiş.. Gerçekten çok yararlı ve çok beğendiğim bir siteleri ve blogları var.Bebeğim doğduğunda gerçekten çok yararlanacağım, yer.. kızkardeşim ve kursuma katılanlara şiddetle tavsiye ettiğim bir site.. ne güzel ki çocuklar ve onları iyi yetiştirmeye çalışan ebeveynlere tavsiye ederim.. Nice nice yıllara KİPİTAP


MİLUPADAN HABER VAR!!!HAMİLELER VE ANNELERE DUYURULUR!!!

Milupa AnneBebek Kulübü’ne üye olan 300 bininci kişi Milupa Aptamil ürünlerinden oluşan 1 yıllık hediye paketi kazanacak. Bu özel hediyeye sahip olmak için tek yapılması gereken www.milupa.com.tr sitesine girerek Milupa AnneBebek Kulübüne ücretsiz üye olmak.








Siz de hamile ya da 0-6 ay arası bebeği olan arkadaşlarınızla bu haberi bloğunuz vasıtasıyla paylaşabilirsiniz. Böylece onlara büyük hediyeyi kazanma ve Milupa AnneBebek Kulübü’nün avantaj ve özel indirimlerinden yararlanma fırsatı verebilirsiniz.
Hadi Herkes Milupaya!!!!!