13 Nisan 2011 Çarşamba

15 AYLIK BEBEK GELİŞİMİ

Çocuğunuz nasıl büyüyor? : Bebeğiniz bu günlerde hızlı büyüyor, yürüyor, birazcık konuşuyor, büyük bir ihtimalle de yemek yerden çatal ve kaşığını kullanabiliyor. Bedeninin bir bölgesini göstermek veya oyuncaklarını kamyona yüklemek sonra da çıkartmak gibi her türlü oyun ona etrafındaki dünyayı öğretir. Öğrendiği bir diğer şey ise kendisinin “birey” olduğu, sadece sizin bir uzantınız olmadığıdır. Çocuğunuzun “birey olma” kavramını öğrenip öğrenmediğini nasıl anlarsınız? Onu ayna karşısında izleyin. Eğer kendisi tanıyıp, karşısında duran “diğer” bebeğe dokunmaya,uzanmaya çalışmıyorsa kavramı öğrenmiştir.


Hayatınız nasıl değişiyor ? : Çocuğunuzun etrafındaki dünya ile olan kesişmeleri onun huyları hakkında size çok şeyler anlatabilir, farklı durumlar, insanlar, yerler karşısında neler yapıyor ? Örneğin bazı çocuklar değişikliklere karşı esnektir, çabuk adapte olabilir, ama bazıları için ayrı bir süreç söz konusu olabilir. Çocuğunuzun çevresel koşullarını adaptasyonda başarılı olabilmesi için şekillendirebilirsiniz. Onu rahatlatabilmeniz için çocuğunuz size güvenir. Onun ihtiyaçlarına saygı duyup destek vererek çocuğunuzdan maksimum potensiyelini alabilirsiniz.

Ebeveynlerden yolculuğu kolaylaştıracak ipuçları : 15 aylık bir bebek için araba yolculuğu sıkıcı olabilir. Bu durumla mücade için yanınıza atıştırmalıklar ve özel oyuncaklar almayı unutmayın.

Konuşma ve anlama gelişimi : Konuşma düzeyleri 15. ay itibariyle %75 oranındaki çocuklar “anne”, “baba”, “mama” gibi kelimeler dışında en ez üç tane “top”, “su” gibi isimler öğrenir. Tipik bir 15 aylık bebek “bana ayakkabılarını getir”, “kitabı yere koy” gibi basit komutları takip edebilir. Bunun dışında “hayır”, “buraya gel”, “göster”, “bak” şeklindeki ifadeleri de anlar.

Neler Yapabilirsiniz ?

Çocuğunuzun daha fazla konuşmasını sağlamanın bir yolu o birşeyler söylemeye çalışırken onu dinlemektir. Her ne kadar çocuğunuzun sorduğu veya söylemek istediği şeyi anlamasanız da, sizinle iletişim kurmaya çalışırken onunla göz teması içinde olun, mümkün olduğunca onun sorularına veya anlatımlarına cevap verin, bu tutumunuz bebeğinizi konuşmak yönünde cesaretlendirecektir.

Eğer çocuğunuz konuşmak konusunda biraz bekliyorsa birlikte ona bol bol kitap okuyun. Bir kitabın resimlerine bakmak, tanıdığı objeleri işaret etmek onun bu bilgileri ileride kullanmasını sağlayacaktır. Bebekçe konuşmalardan uzak durun, bu çocuğunuzun aklını karıştırır. Eğer bebeğiniz “anne” yerine “anniii” diyorsa onun söyleyiş şeklini tekrar etmektense basitçe “anne” deyin.

Uyuma vakitleri dışında çocuğunuz oturarak kitaplara bakmakta zorluk çekiyor olabilir. Ancak 15. aydan itibaren çocuklar kitaplarla daha ilgili hale gelirler, ister ebeveynleri ile birlikte, ister yanlız. Çocuğunuzun kitaplardaki resimlere hafifçe vurduğunu, kitaplardaki farklı içeriklerle ilgilendiğini görürsünüz. Eğer halen çocuğunuz oturup kitaplara bakmıyorsa, o oyun oynarken siz de yanında sesli kitap okuyabilirsiniz.

Diğer Gelişmeler : Araçları kullanmak ve hayali oyunlar

12 – 13 aylık bebekler kaşıklara önce parmakları ile kavramaya çalışıp, sonra kaşığı yemeğe uğraşırlar veya kaşığı tabğa hızlı hızlı vururlar. Ama 15 aylık bir bebek artık kaşığın birşeyleri karıştırmak, yemek için olduğunu anlar ve onu doğru amaç için kullanmaya çalışır. Kaşık içindeki yoğurdu alıp yere fırlatmakla kalmayıp eğer serbest halde ise bir de gider yerdeki yoğurdu eli ile boca eder. Eğer 15 aylık bebeğinize bir saç fırçası verirseniz o aynen sizin gibi kendisinin veya oyuncağının saçlarını taramaya çalışır. Araçların nasıl çalıştığını anlamak bebeklerde kelime öğrenmek ve kendini ifade etmek beceri ile paralel yürür. Artık çocuğunuz araçların nasıl çalıştığı ve yapacağı hareketler ile ne sonuçlar alacağını üzerine düşünebilmektedir.

Benzer bir senaryoyla yemek vaktinde çocuğunuzun hayal gücünü canlandırabilirsiniz. Onu aşçı yapın ve önüne plastik bir karıştırma kapı, bir çırpıcı veya kaşık koyun. Bırakın o size bir yemek yapsın ve sonrasında karşılıklı hayali yemeğinizi yiyin.
Çocuğunuz konuşmaya başlayınca bu onun hem kelimeleri anladığını , hem kullandığını, hem de taklit yapabileceğini gösterir. 15 aylık bir bebeğin hayal gücü kendi davranışları etrafında gelişir. Bir kaşık aldığında sanki yemek yiyormuş gibi yapar veya kafasını sizin dizinize koyup uyuyormuş havasına bürünür. Düşüncelerini sembolize eder ama bu devrede taklit etmenin en bariz göstergesi ayna karşısındaki davranışlarıdır. Gelecek aylarda ve yıllarda çocuğunuz gerçeklik dışı düşünmek yetisini daha çok dışa vuracaktır. Eline bir sopa alıp onu size sallayacak ve onun bulutlar üstünde uçan bir uçak olduğunu veya aslında kendisinin bir itfahiye olduğunu söyleyecektir.

Çocuklar iki yaşına kadar olmadıkları biriymiş gibi davranmazlar ama siz yine de buna ait bir rol çalışması yapabilirsiniz. Mesela siz bir köpek olup, çocuğunuza da bir kedi olmasını söyleyebilirsiniz. Siz havlarsınız ,o miyavlar ve sonra beraberce bol bol gülersiniz. Veya tam tersi o büyük köpek, siz küçük kedi olursunuz : Böyle tersi bir rolde daha fazla eğlenirsiniz çünkü çocukların büyük insanlardan daha güçlü olduğunu hissettiği bu tip kısa sürelerde kendilerine güveni artar, memnun olurlar.

Sosyal ve duygusal gelişim : Artan hırçınlık
İlk kötü haber : Artık çocuğunuz çok daha çabuk hırçınlaşıyor, sinirleniyor. Ve şimdi iyi haber : Bu tip kızgınlık ve hayal kırıklığı kısa sürelidir. Tabii ki bu tip kızgınlıklar hep en olmadık yerlerde yaşanır , mesela bir markette veya kalabalık bir yemekte. Böyle zamanlarda durumu nasıl ele alacağınızın yolunu siz geliştireceksiniz. Çocukların duyuları bilmedikleri yerlerde, kalabalık, fazla gürültülü ortamlarda çok fazla uyarıldığı için genelde böyle hırçınlaşırlar. Bütün bu yoğunluk ile başa çıkamazlar. Üstelik bu gibi ortamlarda sizin bütün dikkatinizi üstünde toplayamadığı için de sinirlenebilir çünkü bu dönem çocuklar bütün ilginin kendilerinin üstünde olmasını isterler.

Neler yapabilirsiniz ?

Çocuğunuzun hırçınlık anlarında sadece duygusal olarak onunla beraber olun ve eğlenceli durumlar yaratmaya çalışın. Örneğin “ooooo etrafta çok nefis çikolatalar görüyorum, bir de seniiiii …” gibi oyunlar yaratarak ve onu alışveriş arabasının içine oturtarak dikkatinizin hep merkezinde olduğunu ona gösterebilirsiniz. Ama maalesef hırçınlıklar kaçınılmazdır ve her çocuğun ara sıra patlamaları olur. Unutmayın hem fiziksel , hem de duygusal olarak gelişen çocuklar içlerindeki bu dalgalanmaları hergün bir şekilde dışa vururlar.

Çocuğunuzun hırçınlık nöbetleri ile mücadele edebilene kadar birkaç taktik denemek durumunda kalabilirsiniz. Örneğin çocuğunuzu kucağınıza alın ve sakinleşene kadar ona sarılın. Ona bağırmayın, veya koluna çimdik atmayın, bunlar onun hayal kırıklığını daha fazla arttırır. Onu kucağınıza alın ve bir noktaya kadar taşıyın, mesela arabanın içine kadar. Bu arada hep onun yanında olmanız ve onu sediğinizi göstermeniz onu sakinleştirecektir. Eğer evde iseniz, onun sürekli ağlamalarını dinlemeniz çok zordur, sadece onun bulunduğu odayı terkedin.

Eğer çocuğunuz uygunsuz bir yerde, başkalarının yanında hırçınlığı ile sizi utandırmış ise bunu farkeder ve hırçınlık düzeyini arttırması büyük olasılıktır. Bu gibi durumlarda tek yapacağınız şey yüzünüze bir gülümseme yerleştirerek çocuğunuzu o ortamdan derhal uzaklaştırmaktır.

Diğer Gelişmeler : Sizi test ederek sınırları aramak

Ebeveynler olarak çocuğunuza yönelik en büyük işiniz ona çeşitli sınırlar getirmektir. Bazen kendinizi takılmış plak gibi hissedersiniz, ama sizin sınır koymaya çalıştığınız her ne ise onu bir daha yaparken bu sefer çocuğunuzu izleyin. Örneğin sizin defalarca “hayır” dediğiniz bir koltuğun üstüne tekrar tırmanıyor, bırakın tırmansın ama sakın ondan gözünüzü ayırmayın. Siz, onun size meydan okuduğunu düşünürken, o aslında sizi test etmekte ve sizin ona “yeter, sana kaç defa söyledim” demenizi beklemektedir.

15 aylık bir çocuğun bütün meydan okumaları ve aykırılıkları aslında onun gelişimiyle ilgili olduğunu lütfen unutmamaya çalışın. O masanın üstünü kaşıkla çizerken mobilyayı mahvettiğinin farkında değildir, o sadece ana motor becerilerinin keyfini sürüyordur. Ve eğer yatağa gitmeyi reddederse, bilin ki o sizinle birlikte olmayı heyecanlı bulduğu ve sizden ayrıldığında birşeyleri kaçırmayı istemediğinden uyumayı istemez.Banyo sonrası kitap okumak, renkli kalemlerle birşeyler çizmek gibi çeşitli rutinler geliştirirseniz, bu dönemi daha az “hayal kırıklıkları” ile atlatabilirsiniz.

Kaynak : Babycenter.com

Altuğ 2 gün sonra 15 aylık olacak. Yukarıda yazdıklarımızın hepsini yaşıyoruz. Bu aralar en sevdiğği şey, kaşık,çatal kullanmak. Bardağı zaten bebekliğinden beri kullanıyordu. Neclea Teyzesi küçüklüğünden beri çay bardağından su içirdiği için bu konuda sorun yaşamadık. Çok güzel kaşık kullanıyor. Sürahiden bardağa su boşaltmak da bu aralar favorisi..
Söylediklerimizi çok güzel anlıyor. Ayrıca istedikleri ve istemedikleri konusunda kararlı.. Hırçınlık bu ay bizde de başladı. İstediğinin olmasını istiyor. Olmazsa o zaman biraz sorun çıkarıyor. Dikkatini başka yöne çekiyoruz. Altuğ'u kucağıma alıp, o ortamdan uzaklaşarak oğlumu rahatlatmaya çalışıyorum.
Anne, baba, dede söylüyor. Bazen bu diyerek, su istediğini ifade ediyor. Ama her zaman bu kelimeleri kullanmıyor.
Yürüme işi ise elimizi tutarrak koşuyor bile.Kendi kendine kısa mesafelerde yürüyor. Sanırım bu konu üzerinde çalışmamız gerekir: Birazcık onu yüreklendirmek lazım. Çok temkinli,yiz. o da onu yavaşlatıyor ,sanırım. Dün burada 15 aylık bir çocuk gördüm. Kendi kendine yürüdüğü gibi, koşuyor. Sanki Altuğ'dan daha büyük gibi geldi, bana .Bİraz da moralim bozuldu. Fakat prematüre olmasından gelen şeyler bu. Bazı şeylerde biraz daha geriyiz sanırım..Ama bu da o kadar kafaya takılacak bir durum da değil..
Kitaplarla çok ilgili değil. Yeni birkaç kitap aldım, Altuğ'a ..Bunlar bol resimli, esasında daha büyük çocuklar iççin olanlarından.. Epeyce onlarla vakit geçiriyor. Kendi kendsine sayfalarını çeviriyor. Kendince yorumlar yapıyor. Eğitici kartları da var. Onları kutudan çıkarıp, içine yerleştiriyor.Üzerindeki reszsimlerde farklı dokular var. Özelikle de onlara dokunmayı seviyor.
Odasını montessoriye göre değiştirmek iççn araştırmalar yaptım. Hatta İkeaya gidip, Altuğ'unun üstüne oturabileceği sandalye ve masalara baktık. Hiç ilgilenmedi. Hatta üstüne oturmak bile istemedi. Oyun çadırı vardı. onunla çok ilgilendiğinden dolayı bizde çadırı aldık. Evde en çok salon oturduğumuz için salonda ona uygun yerleştirdik. İçine kitaplarını, sevdiği oyuncaklarını koyduk. Orada oynamaktan çok hoşalnıyor. Gun içinde içine girip-çıkmaktan çok zevk alıyor. Bunların dışında açma-kapama, kutuları birbirinin içine yerleştirme , legoları çok seviyor. En çok sevdiği ve en çok vakit geçirdiği oyuncaklar.
Müzik dinlemek ve dans etmek yine çok sevdiği şeylerden. Ayaklarıyla , elleriyle tempo tutmaya çalışıyor. Çok tatalı oluyor o zaman...