4 Ekim 2013 Cuma

Bebeği memeden ayırma sürecinde anne ne gibi sorunlar yaşayabilir?

Özellikle aniden emzirmeyi kesmek gerekirse, memelerin dolgunlaşıp gerginleşmesi anneyi rahatsız edecektir. Bu durumda, göğüsleri az az sağıp boşaltmak rahatlatıcı olacaktır. Ancak, tümden boşaltana dek pompalarsanız vücudunuz da süt üretimini sürdürecektir. Sadece rahatlamanızı sağlayacak kadar boşaltın, kalanını vücut kendisi ortadan kaldıracaktır. Gerek olursa, ağrı kesici kullanılabilir. Soğuk kompres veya serin lahana yapraklarıyla kompres yapmak da rahatlatıcı olacaktır.
Emzirmeyi sonlandırırken süt kanallarında tıkanıklık veya mastit denilen iltihabi durum görülebilir. Göğüste bölgesel şişlik, kızarıklık gibi bulgular yanında annede ateş, üşüme, halsizlik gibi yakınmalar da olursa doktora başvurmak gerekecektir.
Bazı durumlarda, doktorunuz süt üretimini durduracak ilaçlar kullanmanızı da önerebilir. Yan etkileri de olabileceği için, bunları doktor tavsiyesi olmadan kullanmak risklidir.
Memeden ayırmanın, anne psikolojisi üzerinde de etkisi olmaktadır. Anneler emzirmeyi kesince rahat edeceklerini, bebeğe bağımlı olmaktan kurtulacaklarını düşünürken, beklenmedik bir üzüntü, bir kayıp duygusu da yaşayabilirler. Elbette, emzirme bebeğinizle aranızda çok özel bir ilişki sağlar. Ancak, emzirmenin bitmesi bu ilişkinin bitmesi değil sadece başka bir şekil almasıdır. Bebeğinizin büyümesinde sevinçle karşılanacak önemli bir kilometre taşıdır. Bu dönemde, bebekle daha çok ilgilenin, ona sarılın ve kucaklayın. Bu, ikinize de iyi gelecektir. Ancak gece uyanmalarında, bebek yeni duruma alışana kadar, baba veya bir aile büyüğü tarafından avutulması daha uygun olacak, böylece meme istemek aklına gelmeyecektir.

Emzirmeyi sonlandırma sürecinde pratik öneriler

  Çocuğuma zarar vermeden bunu nasıl başarabilirim ?”
“ Birçok yolu denedim ama başaramıyorum?”
“ Çok sinirli oluyor , yine de memeyi istiyor, ne yapabilirim ?”
Bu endişelere sahip bir annenin ilk yapması gereken :
Emzirmeyi bırakmak için en doğru zamana karar vermektir  .
Çocuğunuzu ne zaman memeden kesmeniz gerektiğine  doğumundan itibaren onu tanıyan, gelişimini ve büyüme süreçlerini  takip eden çocuk doktorunuz vermelidir. Bu dönemde çocuk doktorunuzla birlikte hareket etmelisiniz.
Çocuk doktorunuzun artık zamanı geldi , emzirme sonlandırma sürecine  başlayabiliriz ifadesinden sonra dikkat etmeniz gerekenler nelerdir ?
1) Bu sürece öncelikle annenin duygusal olarak hazır olması gereklidir. Emzirme ;  her kadının  annelik süreci için farklı duygular yaşadığı bir dönemdir.  Bebeğinin ona olan bağlılığından mutluluk duyar ve onu büyüttüğünü, güzel beslediğini ona hissettirir. Bebeğinden bu şekilde ayrılmaya  duygusal olarak hazır olmalıdır. Eğer anne duygusal olarak hazır olmadan bu sürece başlarsa yeniden başa dönen  ve bir türlü başarılamayan  memeden kesme süreçleri gözlemleyebiliriz.
Bu süreçte anne duygusal olarak rahatlamak için neler yapmalıdır ?
Anne; bebeğinin artık büyüdüğünü daha iyi görecektir. Çocuğu bir birey olarak beslenmesinde anneden bağımsız olarak hareket edebilecek , kendi gelişiminin daha sağlıklı ilerlediğini anneye gösterecektir. Bunu başarabilen bir çocuğu olduğunu görmek bir anneyi daha mutlu eder.
Duygusal olarak rahat olduğunuz bir dönemde memeden kesme sürecine başlamalısınız. Stresli olduğunuz dönemlerde daha sabırsız, sinirli ve aşırı duygusal olabilirsiniz. Yaşadığınız stres çocuğunuza yansıyabilir.
2) Çocuğunuz da  emzirmeyi bırakma döneminde rahat olmalıdır.  Çocuğun stresli olduğu dönemler ( diş çıkarma, bakıcı değiştirme, ev değişikliği   vb ) başarıların geciktiği  ve çocuğun duygusal olarak daha fazla baskı yaşadığı dönemlerdir. Bu nedenle çocuğunuzun ve sizin rahat , daha mutlu olduğu dönemleri tercih etmelisiniz.
3) Memeden kesme dönemleri her çocuk için zorlu bir süreçtir. İlk doğduğu günden itibaren size bu kadar yakın olduğu, kokunuzu hissettiği, teninizle rahatladığı bir süreci bırakmak ona üzüntü verecektir. Alıştığı bir şeyi yeniden yaşayamamak onu sinirlendirecek, huysuzlaşmasına neden olacaktır . Bu tepkisi  oldukça doğaldır. Önemli olan annenin bu süreçte yaşanan stresin doğal olduğunu kabul etmesi ve bu dönemde sabırlı davranmasıdır .
4) Birden kesme yöntemleri çocuğunuzu duygusal olarak zorlayabilir. Annenin kendisini reddetmesi onu sevmediği , değer vermediği , istemediği  duygusunu ortaya çıkarabilir.  Bu nedenle aşamalı bırakma yöntemleri daha çok önerilmektedir.
5) Aşamalı bırakma yönteminde çocuk yine stres yaşar, ama yaşadığı stresin derecesi diğerine göre daha düşüktür. Önce gündüz sonrasında gece bırakma sürecine geçilmelidir. Gündüz emzirme sıklığını  çocuğunuzun yaşam düzenine göre azaltmalısınız . Gündüz başarılarının arttığını hissettiğiniz dönemde gece sürecine geçebilirsiniz.
6) Bu süreçte anlayışlı ve sabırlı davranmalısınız. Diğer aile üyelerini bu süreçle ilgili bilgilendirmeli ve ekip olarak birlikte hareket etmelisiniz. Özellikle bu dönemde ona olan sevginizi sık sık dile getirin. Yaşadığı stresin azaltılması için oyunu ve eğlenceyi unutmayın. İstediklerinin olması konusunda bu dönemde ona daha uyumu davranabilirsiniz. Tensel temasınızı gün içerisinde mümkün olduğunca arttırın , özellikle uyku dönemlerinde ona yakın olmaya özen gösterebilirsiniz.  Artan sinirlilik sizin dokunuşlarınızla azalabilir, sakinleşmesine  yardımcı olabilir.
7) Bu dönemde kararlı davranmalısınız. Kararlılık bu süreçte çocuğunuzu zorlamak  veya duygusal olarak baskı altına almak anlamına gelmez. Kararlılık;  yukarıda bahsettiğimiz yöntemleri adım adım uygulamak konusundaki duruşunuzudur.  Kararsızlıklarınız, sürekli yeniden başlama süreçleriniz  çocuğunuzu duygusal olarak daha çok zorlayacaktır.
8) Sütü anne memesinden değil eğlenceli bir bardaktan içmek çocuğunuzun  motivasyonunu arttırabilir .  Ona bir alışveriş sonrası komik bir bardak hediye edebilirsiniz. Her  başarılı içişi evde ailecek alkışlayabilirsiniz. 
Bazı çocuklar bu davranışlara tepki gösterebiliyor. Bardağı da alkışları da reddedebiliyor. Bu  tür tepkiler verdiğini gözlemlediğinizde alkışları , bardağı ortadan kaldırabilirsiniz.  Bu dönemde biberona geçişi kabul eden çocuklar da olabiliyor .
Unutmayın !  Doğru zamanda ve doğru yöntemlerle başarılan her gelişimsel aşama  çocuğunuzun sağlıklı büyümesine  zemin hazırlar.

KOLİK BEBEKLER VE BAKIMI

Her beş bebekten biri akşamüstüne doğru başlayan ve gece yatma zamanına kadar süren ağlama krizlerine tutuluyor. Doğumdan iki ya da üç hafta sonra başlayan kolik bebeklerin ağlamasının üçüncü ayın sonunda tamamen ortadan kalkması beklenir. Bebeğinizin ağlamasını dikkate almakla birlikte, koliğin tedavisinin olmadığını da bilmelisiniz. Halk arasında gaz sancısına iyi geldiği düşünülerek bebeklere verilen bitki çayları ise, sadece anneyi psikolojik olarak rahatlatmakta, bilimsel bir temele dayanmamaktadır. Üstelik, anne sütü alacağı miktar yerine bebeklerin karınlarının boş yere doldurulması da hoş değildir. En iyisi mi sabırlı ve sakin bir tutum izleyin. Çünkü kolik ağlamaları sonucu kendinizi çileden çıkmış ve çaresiz hissedebilirsiniz.

Bebeğinizin sıkıntılarını anlatmasının en kolay yolu ağlamasıdır. Ağlamak yeni doğmuş bir bebeğin olgunlaşmamış fizyolojisinden kaynaklanır. Bütün bebekler ağlarlar, fakat herhangi bir sağlık sorunu olmayan bebekte her türlü kontrol edilemeyen ağrıya,“kolik” yani gaz sancısı denir. Kolik ağlaması diğer ağlamalardan farklıdır. Bebek sakinleştirilemeden saatlerce ağlayabilir, çok ender ağlama bir gün boyunca sürer.

Gaz sancısı olarak da adlandırılan “infantil kolik”, genellikle bebeler 3-4 haftalıkken başlar ve 4. aya kadar devam edebilir. Bu sorunun kesin bir tedavi yöntemi yoktur. Fakat uygulanan bazı yöntemler yararlı olabilir. Kolik 3 ayın altındaki bebeklerin yüzde 10 ila 30’unda görülebilir. Genellikle kolik ağlaması her gün tekrarlar, bazen bir gece ara verdiği görülür.

Koliği olan bebekler günde ortalama 3 saatten fazla ağlarlar ve bu durum haftada en az 3 gün tekrar eder. Bu sorun aileleri fazlaca endişelendirebilir. Tedavi gerektiren herhangi bir sorun olmamasına rağmen, ebeveynler en çok bu nedenle doktora başvururlar.

KOLİK NASIL ANLAŞILIR?

Bütün bebekler zaman zaman ağlarlar, bu çok doğaldır. Fakat yine günde 2 saati geçen ağlamalarda doktorunuza danışmanızda fayda vardır.
Bebeğinizin ağlaması günde 2-3 saati geçiyorsa, 18.00-24.00 saatleri arasında akşamları daha da şiddetleniyorsa, huzursuzsa, sıkıntılı bir şekilde bacaklarını çekerek gaz çıkarıyorsa bu belirtiler koliğe işarettir.
Aşırı ağlamanın bebeğinize hiç bir zararı yoktur. İkinci aydan itibaren kolik ağlamaları azalmaya başlar. 3. - 4. aya geldiğinizde kaybolur. Ağlama nöbetlerini tamamen yok etmenin kesin bir yolu yoktur, ama bazı uygulamalarla süresi kısaltılabilir. Uzun vadede bu bebekler diğer bebeklere oranla daha duyarlı olabilirler.

KOLİĞİN NEDENLERİ

Sağlıklı olan her bebek doğumdan sonraki birkaç ayda farklı sebeplerden dolayı ağlayabilir. Koliğe neden olan sebepler tam olarak bilinmemekle birlikte, bebeğinizi rahatlatmanızın en iyi yolu onu kucağınıza alarak, hafif ve yumuşak hareketlerle karnını okşamanızdır. Bazen ılık bir banyo da ağrısını hafifletmeye yardımcı olabilir.

Bebeğe uygulanan bakım yöntemleri koliğe neden olmaz. İçiniz rahat olsun, kendinizi suçlamayın. Bebeğinizin aşırı ağlamasının nedeni çok gazının ya da karın ağrısının olması değildir. Gazını çıkarmak için bebeğinizi hırpalamayın ve özel biberonlara da gerek yoktur. Ağladığı sırada karnının çok fazla sert olduğunu farkederseniz paniklemeyin. Bunun nedeni ağlarken karnını kasmasıdır. Kollarını ve bacaklarını da kendine çekerek kasabilir.

ÖNERİLER

- Ağladığı zaman kucağınıza alarak onu sakinleştirmeye çalışın. Kucağınızda gezdirin ya da yavaş yavaş sallayın. Yalnız olmadığını, yanında olduğunuzu ona hissettirin.Dr. Harvey Krap'ın bu konuyla ilgili önerileri de çok işe yarar.Buradan okuyabilirsiniz:http://blogcuanne.com/tag/harvey-karp/


- Sakin ve sessiz bir yerde emzirin. Yediklerinize dikkat etmeniz gerekir. Bir görüşe göre, yediğiniz besinler örneğin; inek sütü, baharatlı gıdalar vb. bebeğinizde gaz yapabilir.

- Eğer hazır mama kullanıyorsanız doktorunuza başvurarak daha az gaz yapan bir mamayı tercih edebilirsiniz.Her markanın gazlı bebeklere özel maması var, meraklanmayın!

- Emzirirken ya da biberon ile beslerken bebeğinizin hava yutmamasına özen gösterin. Örneğin; meme ucunu olabildiğince geniş olarak bebeğinizin ağzına verin. Biberon ile besleniyorsa biberonu yatay değil, dik olarak verin.


- Stresli ortamlarda yaşayan bebeklerin gaz problemini daha çok yaşadığına dair araştırmalar var. Bebeğiniz için mümkün olduğunca sakin ortamlar yaratın, stresten uzak durmaya çalışın. Fırsat buldukça dinlenmeye çalışın. Siz ne kadar rahat ve mutluysanız, bebeğiniz de öyle olur.

- Bebeğinizi uyku düzenine alıştırmaya çalışın. Örneğin; geceleri daha çok uyumasını sağlayın. Uykusu geldiğinde kendi kendine uyumasına imkan yaratın. Gündüzleri ise çok uzun süreler uyumasına izin vermeyin.

- Açlık nedeniyle ağlamasını azaltmak üzere bebeğinizi sık aralıklarla az az besleyin.

- Emzik vermeyi de deneyebilirsiniz.
- Altının temiz olmasına dikkat edin.


Bütün bunların dışında kolikle başa çıkamadığını düşünüyorsanız, doktorunuza danışarak ilaçla tedavi yöntemini tercih edebilirsiniz. Fakat bilmelisiniz ki, koliği kesen sihirli bir ilaç yok. Ve ilaçların da yan etkileri olabilir.

Bebeklerde gaz sancısının (koliğin) genellikle mide bağırsak problemlerinden kaynaklandığı düşünülse de, yapılan bazı araştırmalara göre çıkış noktası bebeğin anneyle kurduğu ilişkidir. Anne gergin olduğunda ve emzirme deneyimi keyifle yaşanmadığında; anne bebeğini tedirgin tuıtar ve bebek de bunu hisseder. Bir an önce karnını doyurup, memeden çekilmek ister. O yüzden hızlı hızlı emer ve dolayısıyla hava da yutar ve bu gaz olarak karşımıza çıkabilir. Burada olayı başlatan ilişkidir; bebeğin annenin kucağında tedirgin durması, keyif alarak, sindire sindire emmemesidir. Örneğin; İngiltere’de yapılan bir araştırmada 5 yıl boyunca anne babası olmayan çocuklar gözlenmiş ve bu çocuklarda kolik sorununa rastlanmamış. Yani, ilişki yoksa kolik da yok denilebilir. Sonuçta, emzirmeye-ilişkiye eşlik eden süreçlerin, davranışların üzerinde durulup, düşünülmesinde büyük yarar var.
Ama bu demek değil ki; her kolik bebeğin annesiyle olan ilişkisi kötü..


Kolik bebeklerde anne - bebek teması çok önemli. bunun için de wraplar süper!! tavsiye ederim.. Bunun içinde http://www.sleepywrap2.blogspot.com/ bu steyi öneririm. Ben de kullandım. gerçekten bebğinizle bütünleşmek çok güzel..


White noise da çok işe yarıyor.http://arsiv.sabah.com.tr/cp/rop101-20070311-102.html buradan Buzuki orhan'ın neden bir cd hazırldığı ile hikayeyi de okuyabilirsiniz.

 Kolik bebekler genelde anne karnında kalmak isteyen bebekler . O nedenle annenin yakınlığına çok ihtiyaç duyuyorlar. Klasikleşmiş fakat günümüzde uzaklaşılmış olan kundaklama da işe yarıyor. Özellikle bebeğin uyutacağınız zaman kundaklarsanız, ellerini uykuda oynatırken kendini uyandırmaz, daha uzun ve huzurlu bir şekilde uyuyabiliir.

Bir de ılık duş ardından elma yağı veya bebeğine banyo sonrası kullandığın bebe yağı ile yapacağınız masaj çok etkili olabillir.Bebeklere masaj yapmanın ne özel bir tekniği ne de belli bir sırası vardır; esas sorun bunu onların küçük bedenlerine uydurabilmektedir. Bebeğin vücudu çok küçük olduğundan, en çok sıvazlamaları kullanacaksınız.

Bebeğiniz için bir rahatlama ve rahatlatma tekniği olan masajın temeli, eller yardımıyla bebeğin tüm vücudunda yumuşak dokunuşlar yaratmaktır. Masaja, bebeğinizin başından başlayarak kollarına, karnına, kol ve bacaklarına uyguladığınız hafif dokunuşlarla başlayın. Kendinizi güvende hissettikçe ve bebeğiniz alıştıkça, uyguladığınız basıncı yavaşça arttırarak masaja devam ediniz.

Masaj sırasında üzerinde çalıştığınız bölge elleriniz için fazla küçükse, parmak uçlarınızla masaj yapın. Bebeğinizin hoşuna giden hareketleri hemen keşfedeceksiniz. Tüm hareketleriniz yavaş ve dengeli olsun; kendinizi zorlamayın, stres yapmayın, bırakın elleriniz sizi yönlendirsin.

Masaj yaparken yüz de dâhil olmak üzere tüm bölgelerde badem veya zeytinyağı gibi hafif bir bitkisel yağ kullanın. Bebekler için uygun olan bu yağları kolayca bulabilirsiniz. Bebek yağı mineral esaslı bir yağdır, deri tarafından kolayca emilmez.

Bu arada kolik bir bebeğe sahip çok zordur. O nedenle arada sizin de rahatlatılmasının da önemi var. Anneniz, kardeşiniz veya size yakın olan bir arkadaşınızdan arada mutlaka size destek olmasını rica edin. Eşiniz eve geldiğinde , dışarı bir markete bile gitseniz sizi rahatlatacaktır. Siz iyi olmalısınız ki bebişiniz de iyi olsun. Siz de ara ara nefes egzersizleri de yapabilirisniz

Kolostrum, Kids&Gourmet’de

 
Her yıl, 1-7 Ekim tarihleri arasındaki Emzirme Haftası kapsamında anne sütü ve emzirme konularına dikkat çekiliyor. Türkiye’nin ilk sağlıklı beslenme, anne ve çocuk e-dergisi Kids&Gourmet; Emzirme Haftası kapsamında Kolostrum’u kapağına taşıdı.
 
Turkcell Dergilik Uygulaması’nın yeni e-dergisi Kids&Gourmet;  Ekim sayısında “Kolostrum”u, yani halk arasında bilinen adıyla ağız sütünün önemini, kapak konusu yaparak yeni doğum yapacak annelere emzirmenin önemini bir kez daha vurguladı.

 

Kids&Gourmet yazarlarından Fit Yaşam ve Danışmanlık, Beslenme Diyet Uzmanı Figen FİŞEKÇİ ÜVEZ; özellikle yeni doğum yapacak annelere, “Kolostrum” yani ağız sütünün, yeni doğan bebekleri için koruyucu ve çok önemli bir kalkan olduğunu açıkladı.“Kolostrum” da; doğumdan sonraki ilk 4-5 günlük süre içersinde Immünglobulin A denilen antikorların  litre başına 20-30 gr iken, olgun sütte 0,3 gr’da kaldığını ve bu  antikorların neredeyse 100 katı kadar  fazla olduğunu belirten ÜVEZ; bildirilen değerlerin, yeni doğan bebeklerin gelişme çağı ve çocukları için ciddi önem taşıdığının da altını önemle çizdi.

Kids&Gourmet Ekim sayısında yer alan “Kolostrum” başlıklı yazısında ÜVEZ; yeni doğan bebeklerin ilk 4-5 gün içerisinde emdikleri sütün, olgun süte göre sarılığa neden olan maddenin bağırsaklardan atılmasını sağladığını ve sarılığın önlenmesine yardımcı olduğunu, protein oranının oldukça yüksek, içeriğinde A, D ve B12 vitaminleri yoğun biçimde bulundurduğunu, vücutta bakteri, virüs ve mantarlara karşı koruyucu laktoferrin maddesini 2 kat daha fazla barındırdığını ve bebeklerde bağırsağın olgunlaşmasını sağlayan, alerji ve hassasiyet gelişmesini önleyen büyüme faktörlerini içerdiğini de verdiği bilgilere ekledi.