8 Ağustos 2011 Pazartesi

SAĞLIK BAKANLIĞI YÜKSELEN SEZERYAN ORANLARINI DÜÜRMEK İÇİN EYLEM PLANI HAZIRLADI

Sezaryenle doğum, ülkemizde son 12 yılda tam 3 katına çıktı. Artık neredeyse her iki kadından biri sezaryenle doğum yapıyor. Uzmanlar ise sezaryenin bir ameliyat olduğunu ve zorunlu haller dışında mutlaka normal doğumun tercih edilmesi gerektiğini söylüyor.

REKOR KAYSERİ'DE


Sağlık Bakanlığı AÇSAP verilerine göre geçen yıl Kayseri'de sezaryenle doğum diğer illere göre 1,5 kat fazla gerçekleşti. Kayserinin ardından gelen Ordu, Giresun, Rize, Kırşehir, Eskişehir, Sakarya, Düzce, Kocaeli, Edirne, Çanakkale, İzmir, Uşak, Denizli, Muğla, Antalya, Osmaniye'de ise diğer illere göre bir kat fazla sezaryenle doğum gerçekleşti. Bu veriler Sağlık Bakanlığı ile Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği'ni harekete geçirerek ortak bir eylem planı oluşmasını sağladı. Alınan ortak kararla 2013 yılına kadar Türkiye'deki mevcut sezaryen oranlarının azaltılması planlanıyor.





Sağlık Bakanlığı’nın son yıllarda kısıtlama getirmek istediği sezaryen doğumlar, son olarak 9’uncu Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi’nde gündeme geldi. Kongrede Sağlık Bakanlığı’yla sezaryen oranlarını azaltmak amacıyla yapılan ortak eylem planını açıklayan Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İtil, yüzde 48 olan sezaryen oranlarının 2013’te yüzde 35’lere düşürülmesinin öngörüldüğünü söyledi. Sezaryenin en çok eğitimli kesim tarafından talep edildiğini ve büyükşehirlerde sezaryen oranlarının arttığını
vurguladı.
Miiliyet cadde ile röportaj yapan Prof. Dr. İsmail Mete sorulan sorulara cevap vermiş:

* Türkiye’de sezaryenin bu kadar sık yapılmasının nedenleri ne?
Türkiye’de malpraktis yönünden en sık dava açılan alan kadın doğum. Yine Yüksek Sağlık Şurası’nda en çok dosyası olan hekim grubu jinekologlar. Doğumda karşılaşılabilecek anne ve bebeğe ait komplikasyonlardan kaçınmak, normal doğuma bağlı sorunlardan uzak kalmak için doktorlar sezaryene yönelebiliyor. Bu, sezaryen oranlarının artışında etkili. Aynı zamanda sağlık politikalarındaki değişiklik- ler, özel hastanelerle yapılan anlaşmalar ve hekimlere getirilen performans sistemi sezaryenin artışında rol oynadı. 2002’de yüzde 21 olan sezaryen oranı bugün yüzde 48’lere çıktı. Ne oldu peki? Sağlık sistemi değişti. Sezaryen artık en çok SGK anlaşmalı özel hastanelerde yapılıyor. Bunda Sağlık Bakanlığı’nın Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın da etkisi var.

* Sezaryene ne zaman başvurulmalı?
 İlk doğum sezaryenle olmuşsa ikinci doğum da genelde sezaryenle gerçekleştiriliyor. 37’nci haftada çatı muayenesi yapılır. Burada darlık var mı yok mu, saptanır. Kadının çatısı darsa sezaryene karar verilir. Doğum yolunun kapalı olması, gebelik zehirlenmesi, tansiyon yüksekliği, bebekte gelişme geriliği ve anormallikler, kanamalar, bebek ya da anne hayatının önceden tahmin edilebilen ya da edilmeyen tehlikeye girmesi, daha önce geçirilen ameliyatlar, dört kilonun üzerinde iri bebek gibi nedenlerle sezaryen yapılıyor.

* Sağlık Bakanlığı’yla sezaryen oranlarını düşürmek amacıyla yaptığınız ortak eylem planı neler içeriyor?
Ebe eğitiminin ve ebe sayısının artırılması. Doğumhanelerin yeniden düzenlemesi, doğum salonlarından doğum odalarına geçilmesi. Odaların tek kişilik olması. Artık kimse 15 kişinin bağırdığı odalarda normal doğum yapmak istemiyor. Gebe okullarının ve epidural anestezinin yaygınlaştırılması. Ve normal doğum fiyatlarının özendirilmesi gerekiyor. Kadın doğumcuların en önemli sorunu malpraktis. Bu konuda düzenlemeler yapılmalı.


* Anne her koşulda sezaryende ısrar ediyorsa ne yapılmalı?
Hekim normal doğum ve sezaryenin avantajla dezavantajlarını anlatmalı. Bunu anlatırken de normal doğumun tarafında olmalı. Buna rağmen korkular devam ediyorsa psikolojik danışmanlık verilmeli. Anne hâlâ sezaryen istiyorsa o zaman bireysel haklara saygı duyulmalı. Annelere yönelik bilgilendirme sadece gebelik döneminde yapılmamalı. Üreme sağlığıyla ilgili bilgiler okul çağından itibaren verilmeli.

SEZARYENiN ARKASINDAKi TIBBi NEDENLER


Türk Jinekoloji Derneği İstanbul Şube Başkanı Prof. Dr. Atıl Yüksel, sezaryendeki artışın arkasına pek çok tıbbi neden sıralanabildiğini belirterek bunları şöyle açıkladı:

* Sezaryen ve anestezi tekniğindeki gelişmeler,

* Bebeğin ters gelişi gibi çeşitli tıbbi durumlara sunulan güncel yaklaşımların daha fazla sezaryen gerektirmesi,

* İleri yaş gebeliklerinin sıklaşması,

* Bebeğe en az zarar verme çabası,

* Anne isteğiyle sezaryenin nedenleri arasında normal doğum korkusu, doğum zamanını planlama arzusu, normal doğum sonrasındaki cinsel yaşamın olumsuz etkilenebileceği yönündeki inanç ve bebeğin sezaryenle daha sağlıklı olarak doğacağı yönündeki kanı.


2008'DE ÇEŞiTLi ÜLKELERDEKi SEZARYEN ORANLARI

İngiltere %22

Danimarka %20

Fransa %19

Almanya %28

İtalya %38

Norveç %17

Romanya %22

İspanya %25

ABD %30

Türkiye %37