16 Ağustos 2016 Salı

Muratbey'den Topi Peynirli kolay pizza tarifi







Yenilikçi ürünleriyle, peyniri günün her saati yenilebilen sağlıklı bir atıştırmalığa çeviren Muratbey’in, eğlenceli peyniri Topi ile lezzetli bir pizza yapmak ister misiniz ?
İşte, Muratbey’in lezzetli peyniri Topi ile görsel bir şölene dönüştüreceğiniz ev yapımı kolay pizza tarifi.

Eğlenceli ve lezzetli ürünleriyle, peynir sevmeyenlere de peynir yeme alışkanlığı kazandıran Muratbey Peynirleri, Pizza tutkunlarına Topi Peyniri ile lezzetlendirilmiş sağlıklı ve nefis bir pizza tarifi sunuyor. Sizde evinizdeki malzemeler ile hazırlayabileceğiniz Topi Peynirli Pizza ile sevdiklerinize hoş bir sürpriz yapabilirsiniz.

Pizza hamuru için gerekli olan malzemeler:

- 1 paket (40 gr) kuru maya
- 1 yemek kaşığı tuz
- 5 yemek kaşığı sıvı yağ
- 1 yemek kaşığı toz şeker
- 8 su bardağı un
- 3 su bardağı sıcağa yakın su

Pizza sosu için gerekli olan malzemeler:

- İki yemek kaşığı domates salçası
- 2 yemek kaşığı sıvı yağ
- 1 çay bardağı sıcağa yakın su
- 1 çay kaşığı kekik

Malzemeler:

- 500 gram rendelenmiş Muratbey Taze Kaşar Peynir
- 10 adet Topi Peynir
- Muratbey Tel Peynir
- 1 tane ince doğranmış yeşil ya da kırmızı biber
- 1 kase haşlanmış mısır tanesi
- 10 adet çekirdekleri çıkarılıp doğranmış zeytin

Yapılışı:

Topi Peynirli Pizzanızı yapmaya öncelikle hamuru ile başlayın. 5 bardak unu, maya, su, tuz, şeker ve yağ ile karıştırıp yoğurun. Kalan 3 bardak unu yavaş yavaş ekleyin hamurunuz elinize yapışmayacak kıvama gelince yoğurmayı bırakıp, sıcak bir ortamda 45 dakika dinlendirin.
Hamurunuz kabarırken sosunuzu ve üst malzemelerinizi hazırlayın. Hamuru ikiye ayırın ve unlayarak yuvarlak olacak şekilde açın. 40 cm çapında bir yuvarlak yağlanmış tepsi içine hamurunuzu yerleştirin. 200 derece önceden ısıtılmış fırında beş dakika pişirin ve fırından çıkarın. Tepsiye yerleştirilen hamurun üzerine sosun yarısını döküp iyice yayın. Rendelenmiş Muratbey Taze Kaşar Peynir ve doğranmış zeytin, kırmızı ve yeşil biberleri yerleştirin. Topi Peynirleri pizzanızın üzerine aralıklı olarak dizin. Tekrar fırına vererek 20-25 dakika pişirin. Afiyet olsun!

Yeni annelere güzel bir süpriz; BUDU APP




Bugun Emzirme seminerinde annelere Altug bebekken tuttuğum günlükten bahsettim. Her emzirme seansını ne kadar sürdüğünü, hangi memeyi emdiğini, bezinin çişli mi kakalı mı olduğunu, hangi memeyi ne kadar pompa yaptığımı ve ne ekgıdaya geçtiğimde tüm süreci, boy-kilo alımını yazdığım günlükten bahsettim. Çocuk doktoruna giderken o defter hep yanımdaydı. Lohusalık kafası unutuyordum. Çok işime yarıyordu. Şimdi bunların hepsini kayıt edebileceğiniz hatta aşılarını, hastalıklarını, özel anlarını hem de fotoğrafıyla kayıt edebileceğiniz bir App var. İsmi; Budu

 Günlük rutin takibinden gelişim eğrisine ihtiyacınız olan her şeyi kaydedebiliyorsunuz!

Budu, iOS tabanlı, yepyeni bir uygulama. Tam 6 farklı dilde (Türkçe, İngilizce, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca ve Almanca) aynı anda yayınlanan uygulama, Türkiye’de alanındaki ilk aplikasyon olma özelliğini de taşıyor. Bugüne kadar kadınları doğuma hazırlayan, onları bekleyenleri gösteren bir çok uygulama anne adaylarının en büyük destekçileri oldu. Şimdi ise asıl zorlu kısım olan ilk aylarda

Budu yeni annelerin yanında olacak. Kullanımı çok kolay. Hatta emzirmeye başladınız, sağ ve ya sol diye seçip süreyi başlatıyorsunuz. Bebeğinizin sizi kaç dk emdiğini bu şekilde kayıt edebiliyorsunız. Günde kaç kere emzirdiniz, ne kadar sürdü? Kaka yapma sıklığı, bez değiştirme sıklığınız gibi prk çok yeni anne içşn notlar alabiliyorsunuz.Ben çok sevdim. Bu şekilde dr gittiğiniz de hemen app açıp, notlarınıza ulaşabilirsiniz. Tüm süreç içerisinde bebeğinizin ilk anlarını da fotoğraf olarak saklayabilir dilediğiniz yorumları ekleyebilirsiniz. Üstelik, tüm kayıtlarınızı dilediğiniz cihaz ve kişilerle paylaşabilir bu değerli süreci beraber takip edebilirsiniz.

 Yeni annelere de tavsiye ederim.

 Tüm anne adaylarını bekleyen Budu’yu iTunes’dan indirebilirsiniz: https://itunes.apple.com/app/id1095308632App'i indirmek ücretsiz, kullandıktan 10 gün sonra ücret (10.50 tl civari) #buduapp

16 Nisan 2015 Perşembe

www.bebeimgeliyor.com Esra Ertuğrul Siz de Olimpik Anne misiniz? P&G Türkiye ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi çok güzel bir projeye imza atmışlar. ‘’Olimpik Anneler’’ Ben gerçekten çok önemli bir proje olduğuna inanıyorum. Altuğ da 3,5 yaşından beri hem okulda hem de biz bir spor merkezine götürerek, yüzmesi için teşvik etmeye çalışıyoruz. Spor yapan çocuğun kendine olan özgüveni ve disiplininin çocuğun gelişimine çok fazla katkı sağladığına inanıyorum. Biz Altuğ’unun gelişimine ne kadra katkı sağladığını yaşayarak görüyoruz. Olimpik anne projesi de bence benim inandığım şeylerle paralel. Ben olimpik anne olmaya çalışıyorum. Siz de olimpik anne olmak isterseniz biraz size bu projeden ve ne kadar önemli bir konu olduğu hakkında bilgi vermek isterim. Olimpik anne projesindeki amaçları; annelerin çocuklarını spora yönlendirmelerini teşvik etmek, bilinçlendirmek ve bilinç oluşturmak. Bunların yanında sporun hayatlarına kattığı sosyalleşme, disiplin, özgüven gibi değerleri vurgulamak. Bu nedenle anneleri sporun insan hayatına kattığı fiziksel, ruhsal ve mental sağlık konusunda bilinçlendirerek annelerin çocuklarını spora yönlendirmelerini ve çocukların sporla büyümesini istiyorlar. Proje kapsamında, annelerin çocuklarını spora yönlendirmeleri ve farkındalık yaratmaları amacıyla sporcu anneleri, çocuklarına spor yaptıran anneler ve fikir önderlerinden oluşan Olimpik Anneler Kurulu oluşturuldu. Bu kurulun en önemli özelliği Türkiye’de spor alanında kurulmuş ilk sivil toplum örgütü olması. Bizlerde Olimpik anne olmak istersek çocuğumuzun yaşına ve bedenine en uygun sporu araştırarak, ona doğru yönlendirmeliyiz. Bu bilinçten yola çıkarak, alacağınız her P&G ürünüyle, Türkiye’de daha fazla çocuğun sporla büyümesine katkıda bulunabilirsiniz. Olimpik Anneler ve P&G bu proje kapsamında, Türkiye’nin birçok ilini dolaşarak, çocuklarımızın sporla büyümesi için, o illerdeki ihtiyaçları tespit ederek destekte bulunuyorlar. Olimpik Anneler Kurulu, projenin ülke çapına yayılması için Türkiye’nin farklı bölgelerinde ve halk ile bir araya gelerek bilinçlendirme aktiviteleri gerçekleştiriyor. Ayrıca P&G Nisan ayı itibari ile başlayacak 1 paket= 1 destek kampanyası ile alınan her P&G ürününden elde edilen gelirin bir kısmını Türkiye’de çocuklarımızın sporla büyümesi için bağışlıyor. Bu kampanyanın hazırlanmasında, Türkiye’de P&G tarafından yapılan Türkiye Spor Haritası araştırması sonuçlarından yola çıkıldı. Bizler çocuklarımızın spor yapmasına destek vererek birer Olimpik Anne olabiliriz #OlimpikAnneyim etiketi ile sosyal medyada çocuklarımızın spor yaptıkları anları paylaşabilir, aldığımız her P&G ürünü ile Türkiye’deki tüm çocukların spor yapmasına destek olabiliriz. Sevgili anneler sizler bu konuyla ilgili daha detaylı bilgi almak isterseniz;www.olimpikanneler.com bakabilirsiniz. Esra Ertuğrul www.bebeimgeliyor.com

26 Mart 2015 Perşembe

Molfix İle Mutlu büyüyen bebekler adım adım mutlu yarınlara koşuyor!

Molfix’in dikkat çeken reklam filmlerine bir yenisi daha eklendi.Molfix’in yeni reklam kampanyasında, bebeklerin mutlu ve keyifli olduğu anlar ile, anneleriyle ve ailece yaşanan eşsiz anları seyrediyoruz.

Bebeklerin mutlu olması ve mutlu büyümesi sağlıklı gelişimin en önemli sırrı. Mutlu bebeklik dönemi geçiren bebekler, ileride de mutlu ve başarılı bireyler olmanın ilk adımını atmış olacaklar. “Mutlu Bebekler Mutlu Yarınlar!” mottosuyla anne ve bebeklerin her zaman, her anlamda yanında olan Molfix bebeklerin sağlıklı gelişimleri ve gelecekte mutlu bireyler olmaları için bebeklerin altını kuru tutar, özgürce hareket etmelerini sağlar ve ciltlerini korur.

Bebeklerin en keyifli olduğu anlarda, aileleriyle geçirdikleri keyifli paylaşımlarda gördüğümüz reklam filminde de “ mutlu anlar yaşayan bebeklerin, mutlu yarınları olur” mesajı veriliyor. 

Reklam filmini izleyebilir ve https://www.facebook.com/molfix adresini ziyaret edebilirsiniz.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

21 Şubat 2015 Cumartesi

BEBEĞİNİZLE İLK 40 GÜN


Bir anne olarak bebeğinizle hastaneden yuvanıza döndüğünüz ilk gün, hayatınızın en heyecan verici anlarından biri olacak. 

Artık sizin ve aileniz için yepyeni bir dönem başlıyor; yorgunluklar ve endişelerin yanı sıra, taşıyacağınız sorumluluk da sinirli olmanıza sebep olabilir. Üstelik lohusalık dönemi hormonların da etkisiyle pek çok anne için psikolojik olarak zorlayıcıdır. 

Bebeğinizin bakımı ve anneliğin ilk günlerinde kendinizle ilgili almanız gereken tedbirleri ise şu şekilde sıralamak mümkün;

Annenin Bakımı

Doğumu takip eden 40 günlük dönem Lohusalık dönemi olarak adlandırılır ve bu süre içinde vücunuduz kendisini toparlar. Bu dönemde yaşanan hormonal ve ruhsal değişimler, östrojen hormonunun düşmesi, lohusada depresif ruh halinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Alıngan, kolay ağlayan, çabuk yorulan ve isteksiz bir hale gelebilirsiniz. Bu durumda doktorunuza danışarak 2 ay kadar demir takviyesi ve multivitaminler kullanmalı, düzenli uyku ve beslenme ile vücudunuzun boşalan kaynaklarını doldurmalısınız. Emzirme sürecinde doktor önerisi dışında kesinlikle sakinleştirici vb. ilaç almayın. 
Bünyeniz, hamilelik döneminde vücudunuzda biriken fazla suyu, doğumu izleyen birkaç gün içerisinde atacaktır. Doktorunuza danışarak karın kaslarını güçlendirici yer egzersizlerine başlayabilir ve düzenli olarak bu hareketleri yapmaya devam edebilirsiniz.
Bebeğinizle sürekli olarak ilişkide olduğunuzdan doğum sonrası vücut temizliğinize olağanüstü özen gösterin. Emzirme sürecinde göğüs bakımınızı ihmal etmeyin. 
Doğumdan sonra doktorunuza gidip doğum sonrası muayenenizi yaptırın. Doktorunuz, doğum sonrası, rahmin normal durumunu alıp almadığını saptayacak ve doğum öncesindeki sağlığınıza kavuşmanızı sağlayacaktır.

Bebeğinizin Bakımı

Doğumu takip eden ilk 72 saat, sarı renkli Klostrum sütünüz gelir. Bu sütün bileşimi farklıdır ve bebeğin bağışıklığına yaptığı destek ile bebeğinizin ilk aşısı gibidir. Bebeğinizi hastaneden çıkmadan emzirin. 
Göbek bağı anne karnında bebeğin anneden besin ve oksijen almasını sağlar. Aynı zamanda anneden bebeğe bağışıklık sistemi ni güçlendirici antikorların geçişi de bu kordon sayesinde olur. Bebek doğduğunda bu bağın steril şartlarda ve belli bir uzaklıktan kesilmesi gerekir. Göbek yoluyla bebeğin vücuduna birçok mikrop girebileceği için, göbeğin temiz tutulması ve pansumanı son derece önemlidir.

Bebeğiniz doğduğunda Vernix Caseosa denilen kremsi bir tabaka ile kaplıdır ve bu tabakanın bebeğin ısısının korunmasına ve enfeksiyonlardan korunmasına yararı vardır. Bebeğinizi 2. günden sonra, göbek kordonuna dikkat etmek kaydıyla hergün yıkayabilirsiniz.
İlk aylarda pek çok bebekte gaz sorunları görülmekte ve bu bebeğin uykusunu da etkilemektedir.
Bebeğiniz ilk ayının çok büyük bölümünü uyuyarak geçirecek ve 2- 3 saatlik aralıklarla beslenmek için uyanacaktır.
Yenidoğan bebeğiniz çok hassas bir cilde sahiptir ve bu sebeple bezini sık sık değiştirmeniz gerekir. Temizlemede su, özel temizleyici sıvılar veya alkolsüz hassas alt değiştirme bezleri kullanabilirsiniz. Bebeğinizin altının uzun süre havasız kalmasını engellemeli ve temizlikten sonra bebekler için özel pişik kremleri uygulamalısınız.
Bebeğinizin hareket etmesi, kollarını bacaklarını oynatması, kaslarının güçlenmesi, kemiklerinin düzgün gelişmesi için önemlidir. Doktorunuz farklı bir öneride bulunmadığı takdirde bebeğinizi kundaklamaktan kaçınınız. Soğuk havalarda bebeğe başlık ve kat kat pamuklu kıyafetler giydirin ama bebeğin çok terlemesine izin vermeyin. 

BEBEĞİN KENDİ KENDİNE YEMEK YEMESİ

Bebeğin verdiği ipuçlarını takip ederek onun kendi kendine yiyebildiğini gösterdiğinde katı gıdalara başlanır ve bebeğin temposuna göre ilerletilir.Bu şekilde bebek içgüdülerini dinleyerek anne babasını, kardeşlerini taklit eder ve bir yandan öğrenirken bir yandan da doğal ve eğlenceli bir yolla beslenme becerilerini geliştirir.
Eğer fırsat verilirse bebekler sütten başka besinlerle de beslene bileceklerini ellerine bir parça yiyecek alarak ya da onları ağızlarına götürerek gösterebilirler. bebekler sütten katı gıdaya geçmesinin ne zaman olması gerektiğine karar vermek için anne babalarına ihtiyaç duymazlar. Kaşıkla beslenmeye de ihtiyaçları yoktur bunu kendi kendilerine yapabilirler.




Bebeğin kendi kendine yemesi şu şekildedir;
-Bebek yemek vaktinde aile ile birlikte oturur ve hazır olduğunda yemeğe dahil olur.
-İlgisini çeken bir yiyecek yerine bebeğin rahatlıkla tutabileceği boyut ve şekillerde yiyecekler verilir.
-Lapa yapılmış ya da ezilmiş yiyecekler yerine bebeğin rahatlıkla tutabileceği boyut ve şekillerde yiyecekler verilir.
-Bebek baştan itibaren biri tarafından kaşıkla beslenmek yerine kendi kendine yer.
-Ne kadar yiyeceğine ve  sevdiği yiyecek sayısının ne kadar zaman da artacağını bebek kendisi belirler.
-Bebek ne zaman isterse anne sütü ya da mamayla beslenmeye devam eder. Bu besinlerin ne zaman azaltılacağına hazır olduğunda kendisi karara verir.





İlk katı gıda yeme deneyimleri bebeğin sonraki yıllarda yemek vakti ile ilgili hissedeceklerine etki eder bu yüzden bu vaktin eğlenceli hale getirilmesi önemlidir.Geleneksel olarak her bebek kaşıkla beslenmekten hoşlanmaz diye bir şey yoktur fakat birçok bebek kaşıkla beslenmekten gerçekten zevk almaz. Kendi kendilerine ve aileleriyle aynı vakitte yemek yemelerine izin verilen bebekler ise yemek vakitlerini severler.

Pegasus'tan Müthiş Doğum Günü Sürprizi

Düşününce biz annelerin hayatta en çok heyecanlandığı ve hiçbir zaman da unutmayacağı (unutmak da istemeyeceği) an, bebeklerimizin doğum anıdır! Doğumda bebeğimin ilk defa ağlarken çıkardığı ses hâlâ kulaklarımda. :)

Doğumdan sonra yüzlerine her baktığımızda bu heyecanın onlarla birlikte hızla büyüdüğünü de hissederiz. Bu yüzdendir ki bebeklerimizin doğum günleri hem onlar hem de bizim için çok önemli! :)

Pegasus bu heyecanımızı görüp yaşadığımız bu mutluluğu daha da artırarak çocuklarımızın doğum günlerini uçaklarında kutlamaya başladı! Hem çocukları hem de bizi çok mutlu ediyor!

Tüm anne babalar bu videoyu izlemeli. :) http://youtu.be/hKi6S_iZxLM

Bir boomads advertorial içeriğidir.