19 Aralık 2010 Pazar

EMZİREN ANNELER CİTYS DE EMZİRME ETKİNLİĞİNDEYDİ..

Dün Citys de Emzirme Reformunun yeni bir etkinliği vardı. Bu etkinlik çok güzel olmasının yanı sıra Prof. Dr. Gülbin Gökçay'ın ve onunla beraber çalışan 2 emzirme danışamanı hemşirenin verdiği eğitimle çok da yararalıydı.. Gülbin Hanımın kitabını katılan annelere imzaladı. Anneler ve bebekler çok güzeldiler. Ben yine işten apar topar gittim. Oğluşum yine yoktu. Fakat annanesinde çok ağladığından geldiğim gibi Gülbin hanımla kısa bir konuşmandan sonra yine apar topar ev dönmek zorunda kaldım. Yine de o ortamın havasını solumak ve annelerin emzirmesinin ne kadar önemli olduğunun altını çizdiği  bir etkinlikte olmaktan çok memnun oldum..
Uzun zamandır görmediğim ama emaillerle götüştüğüm ,Gülbin Hanımla konuşmamda çok önemli bir dernekten de haberdar oldum. Çocuk Sağlığı Derneği. Bu derneğinde çok yararlı etkinlikleri ve yardımları var..Gülbin Hanım bu derneğe üye olmam hakkında kısa bir konuşam yaptık. O yararlı etkinliklerin bir parçası olmak da süper olur.

http://www.cocuksagligidernegi.org/

 Buradan daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.

Aşağıdaki linkte de dün Show TV de yayınlanan etkinlikle ilgili görüntüler de var.
http://www.direkdizifilm.net/showtv-ana-haber-bulteni-18-aralik-2010-izle-kisim-3.html

16 Aralık 2010 Perşembe

ALTUĞ ARTIK 11 AYLIK..

Bebeğiniz bu ay neler yapar?


• Küçük bir objeyi baş ve diğer parmaklarının herhangi bir yerini kullanarak kaldırabilir.

• “hayır” kelimesini anlamalıdır, fakat her zaman buna uymaz.
Bebeğiniz artık basit emirleri ve "Hayır" kelimesini anlar ancak bunlara genelde uymamayı tercih edecektir. Hayır kelimesinin bebeğiniz üzerindeki etkisini artırmak için bu kelimeyi sadece gerçekten ciddi uyarılarda bulunmak istediğiniz durumlarda kullanın. Bu dönemde genellikle bebeğiniz yaptığınız bir uyarıyı ertesi güne unutmuş olacaktır. Ancak yine de ona doğru ve yanlışları öğretmek, disipline yönelik eğitime başlamak için çok erken bir dönem olduğunu düşünmeyin. Örneğin evdeki köpeğinizin kuyruğunu çekmeye çalışıyorsa elini yavaşça tutun, gözlerine bakıp "Hayır. Bu, köpeğin canını yakıyor!" diyerek, ona eliyle köpeği nasıl okşayacağını gösterin.


• El çırpma yada el sallama oyunu oynayabilir.

• Eşyalara tutunarak yürüyebilir.

• Anlık yada daha uzun süre ayakta desteksiz durabilir hatta bir kaç adım atabilir.

• Anne, baba hatta başka bir kaç kelime daha anlamını bilmeden söyleyebilir.

• Artık isteklerini ağlamadan da gösterebilir.

• Kendi başına bir fincan su içebilir.

• Kendince anlaşılmaz bir dilde sözler söyleyebilir.

- Bebeğinizin konuşma yeteneğini geliştirmesine yardımcı olmak için;

. Basit ve anlaşılır bir dilde ve sıklıkla onunla konuşun. Birlikteyken yaptığınız her eylemi, etrafta gördüğü herşeyi ona açıklayın.
. Bebeğiniz anlaşılmaz seslerle ve kelimelerle size birşeyler anlatmaya çalışırken tüm ilginizi ona vererek, onu dinlediğinizi belli edin. Onun kendine has konuşmasının içinden gerçeğe yakın kelimeleri seçerek ona geri söyleyin; böylece sizin onu anladığınızı ve ona karşılık verdiğinizi düşünecektir.
. Etraftaki nesneleri ona tanıtırken "büyük, küçük, dolu, boş, sıcak, soğuk" gibi sıfatlardan faydalanın; gerekiyorsa sayıları kullanın.
. Nesneleri tanıtırken renklerini de belirtmeyi unutmayın.
. Bebeğinize sık sık kitap okuyun.

• Hatta bebeğiniz iyi yürüyebilir.


Sevgili anne babalar, unutmayın ki her bebeğin farklı ve kendine özgü bir fiziksel, algısal ve sosyal gelişim tablosu vardır. Bu sebeple eğer bebeğiniz yukarıda bahsedilen gelişim aşamalarından bir kısmına henüz ulaşmadıysa gereksiz endişe ve korkuya kapılmayın. Eğer bebeğinizin gelişiminde dikkat çekici ölçüde bir problem olduğunu düşünüyorsanız mutlaka doktorunuza danışın. Bebeğinizin gelişim süreciyle ilgili en doğru bilgiyi doktorunuzdan alabilirsiniz.

Altuğ'a gelirsek;
Koltuk destek alarak sıralıyor. Hatta geçen hafta tutunmadan adım attı. Desteksiz durduğunu farkedince dengesini kaybetti. Ama o an çok şaşırtıcıydı. Çok sevdiği oyuncağını uzağa koyduğumda tutunarak sıralıyor ve ona ulaşıyor.
Halen baba, dede diyor. Ama konuşma da biraz tembeliz. Başka anlamlı kelimeler söylemiyor. Ne istediğini bize o kadar güzel anlatıyor ki, bazen ben bile şaşıyorum. Su, yoğurt denildiğinde  hemen anlıyor..
Oyun oynamayı çok seviyoruz. Saklambaç, aynaya bakarak konuşmayı çok seviyor.Plastik kutuları üstüste koyduğumda onları dağıtmayı çok seviyor. Oyuncak sepetini önüne koyduğumuzda oyuncakları içinden boşaltıp, onlarla oynamaktan hoşlanıyor. Camdan bakıp, yoldan geçen arabaları izlemeyi seviyor. Kuşlar bakmayı, ''oğlum bak kuş ''denildiğinde kafasını yukarı kaldırıp, bakıyor. Çok komik, 20 gündür dilini farketti. Oğlum dilini uzat, denildiğinde dilini dışarı çıkarıyor. Şu aralar burnun , ellerin, parmakların.. nerede oyununu oynuyoruz. Kablolar ve bizim laptoplarımız Altuğ efendinin en sevdikleri.. Laptobun kapağını açıp-kapamayı çok seviyor.Kitap okumaya her kalktığımızda alıp, onunla diş kaşımayı şu an için çok seviyor. Ama alışkanlığı olsun diye , hergün eline mutlaka kitaplarını verip, karıştırmaya çalışıyoruz. Müzik dinlemeyi ve benle dans etmeyi çok seviyor. Mama sandalyesindeyken müzik duyduğunad ayaklarını oynatıp, ellerini şaklatmaya çalışıyor. O kadar tatklı oluyor ki..
İstemediği şeyler yapılınca veya istediği birşeyi vermediğimizde artık tepkisini koyuyuor. Sanırım biraz inatçı olacak. Elinden o istemeden birşeyi alırsak, kendini atıveriyor..Büyüdüğünde yandık sanırım..:))


Yürütecini yükseltip, içinde dik durup, etrafı seyrediyordu. Geçen hafta yürüteci indirdik.. Onunla istediği yere doğru hareket edebileceğini öğrendi. İlk tepkisi çok komikti. Heyecanlandı.. Ama bu durum tehlikeleri de ardından getiriyor. Çünkü direkt tv gidiyor, küçük adamm.. Bu dönemden sonra evde güvenlik önlemlerini almak gerek...
Bu ay Altuğ'a smart trike bisiklet aldık. Onunla ev içinde dolaşmaktan çok memnun .. yazı dört gözle bekliyoruz. Bisikletiyle caddelerde boy gösterecek...


Yemek yeme olayımız belli rutinde devam ediyor. Pütüklü şeyleri yumuşaksa yiyor. Eğer doymaya başladıysa o zaman bazen sorun çıkarıyor. Bizimle beraber sofrada oturmaktan çok keyif alıyor. Tok bile olsa , anne ve babasının tabaklarından tırtıklamaktan çok mutlu..Bardaktan su içmeyi seviyor. Suluklardan içmeyi beceremiyor. Bardağa su koyup, eline versek içecek, ama üstünü başını ıslatıyor. Kış olduğundan dolayı ben de korkur, bu konuda onu engelliyoruz. Bu davranışım belki hata...Geçenlerde köfte yiyorduk. onun önüne minik minik lokmalar yaspıp, koydum. Onlara bir güzel yedi.. muz ve mandalina karışımını halen çok seviyor. yoğurt vazgeçilmezi. Birşey yemek istemediğinde önünden yoğurt verince, Altuğ bu yoğurt , dersem hemen ağzını açıyor.Onun dışında sebze yemeklerinin içine et ve tavuk koyuyoruz. Arada balıkda veriyoruz. Ama bizim biraz ihmalimiz haftada iki kere balık veremiyoruz.Bunların dışında yemek ile ilgili çok büyük problemimiz yok..
Uyku düzenimizde de sıkıntı yok: Sabah 06:00-06:30 gibi sütünü içip, 07:30-08:00 arası uyanıyor. Biraz ayakta kalıp, yaklaşık 09:00-09:30 gibi 1 saat uyuyor. Ardından kahvaltı, oyun saat 12:30-13:00 arası 1 saatlik uyku , bu bazen yarım saaatte olabiliyor. Sonra öğle yemeği veoyun,16:00-16:30 arasıb-nda yarım saatlik kestirme. uyandığında ben eve gelmiş oluyorum.. Bol bol koklaşıp , oyun oynuyoruz. 17:00-17:30 civarı meyve yiyoruz. 18:30-19:00 arasında bazen yarım saat- 15 dakikalık enerjı uykusu uyursa, geceyi 24:00de bitiriyor. Yok uyumazsa 22:30 civarı huzuırsuzlanıp, uykuya geçişimiz oluyor.
gündüzleri uykuya hafif ayakat sallanarak geçiyor: biz eve geldiğimiz de kuacağımızda ya da kendi kendine uykuya geçiyoruz.. Yatağı bizim yatak odasınad. kendi yatağında yatıyor. Eğer kendi odasında olsa da çok sorun olacağını düşünöüyoruz. bizim yatağımızda yatmayı çok sevmiyor. Uykusunda çok döndüğünden, bize çarptığında uyanoyor. O nedenle düzenin bozmayıp, yatağınada uyutuyoruz...

10 Aralık 2010 Cuma

18 ARALIK DA CİTY'S DE YENİ BİR EMZİRME ETKİNLİĞİ

18 Arakıl da City's alışveriş merkezinde EMZİRME REFORMUNUN  yeni bir toplu Emzirme Etkinliği düzenlenecek. Bu etkinliğe ayrıca Prof. Dr. Gülbin Gökçay'lı yeni çıkan kitabını YAŞAMIN İLK İKİ YILINDA ÇOCUK SAĞLIĞI VE BAKIMI imzalayacak.





Bebeği olan ve bebek bekleyen herkese öneririrm. Saga yayınlarından çıktı. Remzi ve D&R'lar da bulunmakta...

Herkese tavsiye ederim...
 
Eğer bu etkinliğe katıldığınızda EMZİRME REFORMU 'nun düzenlediği Toplu Emzirme Etkinliğine destek verir, Emzirme ile ilgili eğitime katılıp, Gülbin hanım ile tanışıp, kitabımnı imzalatabilirsiniz.
 
 
 Program:
 
 
12:30 – 14:00 – Seminer, Nilüfer Doğan ve Nevin Yıldız

14:00 – 14:45 – Prof. Dr. Gülbin Gökçay’ın “Yaşamın İlk İki Yılında Çocuk Sağlığı ve Bakımı” adlı kitabının imzalanması ve katılımcılarla söyleşi
14:45 – 15:00 – Toplu emzirme etkinliği

kaynak:
http://blogcuanne.com/2010/12/10/emziren-anneler-18-aralikta-toplaniyor/#comment-10720

9 Aralık 2010 Perşembe

http://www.hipp.com.tr

Alman organik bebek maması HIPP, 1-4 yaş arası çocuklar için renkli bir çalışma başlatıyor.Bünyesinde zihinsel engelli çocukları barındıran Özel Eğitime Muhtaç Çocuklara Yardı Derneği' ne (ERAM) destek amaçlı hayata geçirilen proje, " Adım Adım Büyüyorum" ismiyle yola çıkıyor.1-4 yaş arasındaki çocukların parmak boyalarıyla yapacağı resim çalışmalarını kapsayacak ve altı ay devam edecek.Altı ay sonunda çocukların yaptıkları çalışmalarda nasıl bir gelişim olduğuda gözlemlenmiş olacak.

Projeye katılmak için yukarıdaki adresteki katılım formunu doldurmak yeterli, formu dolduran annelerin adreslerine proje için gerekli parmak boyalarının ve altı adet özel resim kağıdının iletilmesiyle ilk adım başlıyor.Bundan sonra çocukların doyamayacağı eğlenceli bir süreç başlıyor.Gelen kağıtlara projenin parmak boyalarıyla önce çocukların ayak izleri alınıyor, kağıdın geri kalanıda çocuğun uçsuz bucaksız hayal dünyasına bırakılıyor.Altıncı ayın bitiminde çalışmalar, mayıs ayında gerçekleştirilecek sergide ERAM çocukları yararına satışa sunulmak üzere HİPP' te toplanıyor.Proje sonunda , minicik adımlarıyla projeye dahil olan çocuklar, hem zihinsel engelli çocukların hayata bir adım daha atmasını sağlamış, hemde yarattıkları bir çalışmanın sergilenmesiyle unutulmayacak bir hatırayı yaşamlarına eklemiş oluyorlar...

Haydi anneler hep beraber katılalım ve yorumlarımızıda paylaşalım...ve hatta her ay yaptığımız çalışmaları fotoğraflarıyla birlikte paylaşalım....

YENİ YIL İÇİN YARARLI BİR KAMPANYA !!!!!

Bana gelen emaili sizlerle paylaşıyorum. Herkesin bu biliçte olup, bu kampanya destek vermesi, ne güzel olur!!!

''bu kampanyayı duyurmak istedim sizlere.Ekte görselini yolluyorum. Geçen sene de aynı vakıf ile yapmıştık bu hediye kampanyasını. Cerrahpaşa Onkoloji servisinde yatan 1 ile 17 yaş arası kanser tedavisi gören bebek ve çocuklara hediyeler vermiştik müşterilerimizin kendi el yazıları ile yazdıkları yeni yıl kartlarını ekleyerek. Bu sene vakıf Okmeydanı hastanesi onkoloji servisinde yatan ve ihtiyacı olan çocuklardan da bahsetti onlara da yardım edip edemeyeceğimizi sordu biz de memnuniyetle kabul ettik. Hem cerrahpaşa hem de okmeydanı hastanelerinde tedavi gören çocukların isimlerini ve yaşlarını bize iletecekler. Çok hassas oldukları bir dönemde maddi güçleri olmadığı için bu tip organik ürünlerden faydalanamayan çocuklara bir faydamız dokunacaksa çok seviiniriz. Sizlerin de aklında bulunsun. Herhangi bir konuda bana e-mailimdan ulaşabilirsiniz.



Sağlıklı ve güzel günler dilerim,

Tuba Tuna Yalcuva

Kapbula Organik Şeyler

Mohini AVM

Tanburi Ali Efendi Sokak 15/211

Etiler / Istanbul''

YENİ BİR SİTE...

Yen,i bir site.. sağlık ve gebelik.com

KOLİK BEBEK DE YAPILABİLECEKLER:

Her beş bebekten biri akşamüstüne doğru başlayan ve gece yatma zamanına kadar süren ağlama krizlerine tutuluyor. Doğumdan iki ya da üç hafta sonra başlayan kolik bebeklerin ağlamasının üçüncü ayın sonunda tamamen ortadan kalkması beklenir. Bebeğinizin ağlamasını dikkate almakla birlikte, koliğin tedavisinin olmadığını da bilmelisiniz. Halk arasında gaz sancısına iyi geldiği düşünülerek bebeklere verilen bitki çayları ise, sadece anneyi psikolojik olarak rahatlatmakta, bilimsel bir temele dayanmamaktadır. Üstelik, anne sütü alacağı miktar yerine bebeklerin karınlarının boş yere doldurulması da hoş değildir. En iyisi mi sabırlı ve sakin bir tutum izleyin. Çünkü kolik ağlamaları sonucu kendinizi çileden çıkmış ve çaresiz hissedebilirsiniz.

Bebeğinizin sıkıntılarını anlatmasının en kolay yolu ağlamasıdır. Ağlamak yeni doğmuş bir bebeğin olgunlaşmamış fizyolojisinden kaynaklanır. Bütün bebekler ağlarlar, fakat herhangi bir sağlık sorunu olmayan bebekte her türlü kontrol edilemeyen ağrıya,“kolik” yani gaz sancısı denir. Kolik ağlaması diğer ağlamalardan farklıdır. Bebek sakinleştirilemeden saatlerce ağlayabilir, çok ender ağlama bir gün boyunca sürer.

Gaz sancısı olarak da adlandırılan “infantil kolik”, genellikle bebeler 3-4 haftalıkken başlar ve 4. aya kadar devam edebilir. Bu sorunun kesin bir tedavi yöntemi yoktur. Fakat uygulanan bazı yöntemler yararlı olabilir. Kolik 3 ayın altındaki bebeklerin yüzde 10 ila 30’unda görülebilir. Genellikle kolik ağlaması her gün tekrarlar, bazen bir gece ara verdiği görülür.

Koliği olan bebekler günde ortalama 3 saatten fazla ağlarlar ve bu durum haftada en az 3 gün tekrar eder. Bu sorun aileleri fazlaca endişelendirebilir. Tedavi gerektiren herhangi bir sorun olmamasına rağmen, ebeveynler en çok bu nedenle doktora başvururlar.

KOLİK NASIL ANLAŞILIR?

Bütün bebekler zaman zaman ağlarlar, bu çok doğaldır. Fakat yine günde 2 saati geçen ağlamalarda doktorunuza danışmanızda fayda vardır.
Bebeğinizin ağlaması günde 2-3 saati geçiyorsa, 18.00-24.00 saatleri arasında akşamları daha da şiddetleniyorsa, huzursuzsa, sıkıntılı bir şekilde bacaklarını çekerek gaz çıkarıyorsa bu belirtiler koliğe işarettir.
Aşırı ağlamanın bebeğinize hiç bir zararı yoktur. İkinci aydan itibaren kolik ağlamaları azalmaya başlar. 3. - 4. aya geldiğinizde kaybolur. Ağlama nöbetlerini tamamen yok etmenin kesin bir yolu yoktur, ama bazı uygulamalarla süresi kısaltılabilir. Uzun vadede bu bebekler diğer bebeklere oranla daha duyarlı olabilirler.

KOLİĞİN NEDENLERİ

Sağlıklı olan her bebek doğumdan sonraki birkaç ayda farklı sebeplerden dolayı ağlayabilir. Koliğe neden olan sebepler tam olarak bilinmemekle birlikte, bebeğinizi rahatlatmanızın en iyi yolu onu kucağınıza alarak, hafif ve yumuşak hareketlerle karnını okşamanızdır. Bazen ılık bir banyo da ağrısını hafifletmeye yardımcı olabilir.

Bebeğe uygulanan bakım yöntemleri koliğe neden olmaz. İçiniz rahat olsun, kendinizi suçlamayın. Bebeğinizin aşırı ağlamasının nedeni çok gazının ya da karın ağrısının olması değildir. Gazını çıkarmak için bebeğinizi hırpalamayın ve özel biberonlara da gerek yoktur. Ağladığı sırada karnının çok fazla sert olduğunu farkederseniz paniklemeyin. Bunun nedeni ağlarken karnını kasmasıdır. Kollarını ve bacaklarını da kendine çekerek kasabilir.

ÖNERİLER

- Ağladığı zaman kucağınıza alarak onu sakinleştirmeye çalışın. Kucağınızda gezdirin ya da yavaş yavaş sallayın. Yalnız olmadığını, yanında olduğunuzu ona hissettirin.Dr. Harvey Krap'ın bu konuyla ilgili önerileri de çok işe yarar.Buradan okuyabilirsiniz:http://blogcuanne.com/tag/harvey-karp/


- Sakin ve sessiz bir yerde emzirin. Yediklerinize dikkat etmeniz gerekir. Bir görüşe göre, yediğiniz besinler örneğin; inek sütü, baharatlı gıdalar vb. bebeğinizde gaz yapabilir.

- Eğer hazır mama kullanıyorsanız doktorunuza başvurarak daha az gaz yapan bir mamayı tercih edebilirsiniz.Her markanın gazlı bebeklere özel maması var, meraklanmayın!

- Emzirirken ya da biberon ile beslerken bebeğinizin hava yutmamasına özen gösterin. Örneğin; meme ucunu olabildiğince geniş olarak bebeğinizin ağzına verin. Biberon ile besleniyorsa biberonu yatay değil, dik olarak verin.


- Stresli ortamlarda yaşayan bebeklerin gaz problemini daha çok yaşadığına dair araştırmalar var. Bebeğiniz için mümkün olduğunca sakin ortamlar yaratın, stresten uzak durmaya çalışın. Fırsat buldukça dinlenmeye çalışın. Siz ne kadar rahat ve mutluysanız, bebeğiniz de öyle olur.

- Bebeğinizi uyku düzenine alıştırmaya çalışın. Örneğin; geceleri daha çok uyumasını sağlayın. Uykusu geldiğinde kendi kendine uyumasına imkan yaratın. Gündüzleri ise çok uzun süreler uyumasına izin vermeyin.

- Açlık nedeniyle ağlamasını azaltmak üzere bebeğinizi sık aralıklarla az az besleyin.

- Emzik vermeyi de deneyebilirsiniz.
- Altının temiz olmasına dikkat edin.


Bütün bunların dışında kolikle başa çıkamadığını düşünüyorsanız, doktorunuza danışarak ilaçla tedavi yöntemini tercih edebilirsiniz. Fakat bilmelisiniz ki, koliği kesen sihirli bir ilaç yok. Ve ilaçların da yan etkileri olabilir.

Bebeklerde gaz sancısının (koliğin) genellikle mide bağırsak problemlerinden kaynaklandığı düşünülse de, yapılan bazı araştırmalara göre çıkış noktası bebeğin anneyle kurduğu ilişkidir. Anne gergin olduğunda ve emzirme deneyimi keyifle yaşanmadığında; anne bebeğini tedirgin tuıtar ve bebek de bunu hisseder. Bir an önce karnını doyurup, memeden çekilmek ister. O yüzden hızlı hızlı emer ve dolayısıyla hava da yutar ve bu gaz olarak karşımıza çıkabilir. Burada olayı başlatan ilişkidir; bebeğin annenin kucağında tedirgin durması, keyif alarak, sindire sindire emmemesidir. Örneğin; İngiltere’de yapılan bir araştırmada 5 yıl boyunca anne babası olmayan çocuklar gözlenmiş ve bu çocuklarda kolik sorununa rastlanmamış. Yani, ilişki yoksa kolik da yok denilebilir. Sonuçta, emzirmeye-ilişkiye eşlik eden süreçlerin, davranışların üzerinde durulup, düşünülmesinde büyük yarar var.
Ama bu demek değil ki; her kolik bebeğin annesiyle olan ilişkisi kötü..


Kolik bebeklerde anne - bebek teması çok önemli. bunun için de wraplar süper!! tavsiye ederim.. Bunun içinde http://www.sleepywrap2.blogspot.com/ bu steyi öneririm. Ben de kullandım. gerçekten bebğinizle bütünleşmek çok güzel..


White noise da çok işe yarıyor.http://arsiv.sabah.com.tr/cp/rop101-20070311-102.html buradan Buzuki orhan'ın neden bir cd hazırldığı ile hikayeyi de okuyabilirsiniz.

 Kolik bebekler genelde anne karnında kalmak isteyen bebekler . O nedenle annenin yakınlığına çok ihtiyaç duyuyorlar. Klasikleşmiş fakat günümüzde uzaklaşılmış olan kundaklama da işe yarıyor. Özellikle bebeğin uyutacağınız zaman kundaklarsanız, ellerini uykuda oynatırken kendini uyandırmaz, daha uzun ve huzurlu bir şekilde uyuyabiliir.

Bir de ılık duş ardından elma yağı veya bebeğine banyo sonrası kullandığın bebe yağı ile yapacağınız masaj çok etkili olabillir.Bebeklere masaj yapmanın ne özel bir tekniği ne de belli bir sırası vardır; esas sorun bunu onların küçük bedenlerine uydurabilmektedir. Bebeğin vücudu çok küçük olduğundan, en çok sıvazlamaları kullanacaksınız.

Bebeğiniz için bir rahatlama ve rahatlatma tekniği olan masajın temeli, eller yardımıyla bebeğin tüm vücudunda yumuşak dokunuşlar yaratmaktır. Masaja, bebeğinizin başından başlayarak kollarına, karnına, kol ve bacaklarına uyguladığınız hafif dokunuşlarla başlayın. Kendinizi güvende hissettikçe ve bebeğiniz alıştıkça, uyguladığınız basıncı yavaşça arttırarak masaja devam ediniz.

Masaj sırasında üzerinde çalıştığınız bölge elleriniz için fazla küçükse, parmak uçlarınızla masaj yapın. Bebeğinizin hoşuna giden hareketleri hemen keşfedeceksiniz. Tüm hareketleriniz yavaş ve dengeli olsun; kendinizi zorlamayın, stres yapmayın, bırakın elleriniz sizi yönlendirsin.

Masaj yaparken yüz de dâhil olmak üzere tüm bölgelerde badem veya zeytinyağı gibi hafif bir bitkisel yağ kullanın. Bebekler için uygun olan bu yağları kolayca bulabilirsiniz. Bebek yağı mineral esaslı bir yağdır, deri tarafından kolayca emilmez.

Bu arada kolik bir bebeğe sahip çok zordur. O nedenle arada sizin de rahatlatılmasının da önemi var. Anneniz, kardeşiniz veya size yakın olan bir arkadaşınızdan arada mutlaka size destek olmasını rica edin. Eşiniz eve geldiğinde , dışarı bir markete bile gitseniz sizi rahatlatacaktır. Siz iyi olmalısınız ki bebişiniz de iyi olsun. Siz de ara ara nefes egzersizleri de yapabilirisniz