18 Mart 2013 Pazartesi

Bu haftaki Doğum Sonrası Bebek Eğitimi






Bu Cumartesi günü Bebeimgeliyor Hamile kursunun son oturumu vardı.Konumuz Doğum Sonrası Bebek..Evdeki ilk günlerde neler yapmalıyız? bebeğimizi nasıl yıkamalıyız? masaj? Bebek bakımı hakkında her şey hakkında konuştuk. Bu oturumda yakında yayına başlayacak Ailemizle.Tv 'nin annesi Berna'da  konuktu. 3 çocuk annesi Berna deneyimleriyle eğitimimize renk kattı..


Eğitimler de Johnson's Baby'nin gönderdiği bebek şampuanı ve bebek yağını kullandık. Annelerimize gönderdiği hediyeyi de kendilerine teslim ettim:))Eğitimime verdikleri destek nedeniyle de Johnson's Baby'e çok teşekkür ederim..

Eğtimime gelen annelerimin çok güzel hediyesi de beni gerçekten çok memnun etti:))

DOĞUMUNUZU PLANLAYIN!




*Öncelikle her anne adayı normal doğumun isminden de anlaşıldığı gibi doğumun en normal ve en sağlıklı şekli olduğunu bilmelidir. Bu konuda kendinize güvenmek için, endişeden uzak durmak için ve bu sayede mutlu bir şekilde doğum yapmak için doktorunuzdan ve uygun kaynaklardan normal doğumun önemi hakkında bilgi edinmelisiniz. 

*Bilgisizlik korku ve endişeye sebep olur. Bilgili ve bilinçli anne korkudan uzak şekilde normal doğumun anlamını ve güzelliğini hissederek, her zaman güzel bir anı olarak hatırlayacağı bir normal doğum yapar.

*Doktorunuzla doğundan haftalar önce doğumun nerede ve ne şekilde yapılacağını görüşerek planlamalısınız. 

*Epidural anestezi veya başka müdahalelerin uygulanıp uygulanmayacağını kararlaştırmalısınız.

 *Doğum hakkında merak ettiğiniz her şeyi ve bütün endişelerinizin cevabını öğrenmelisiniz. Cevapsız kalan soru işaretleri sizde kaygı yaratır ve doğumda rahat olmamanızı sağlar. 

 *Doğumun başladığını haber veren belirtileri öğrenmelisiniz ve bu belirtileri farkettiğiniz de endişe ve panik yaratmadan önceden planladığınız şekilde hastaneye başvurmalısınız. 

 *Doğum sırasında ağrınızı azaltacak yöntemleri ve nefes egzersizlerini öğrenerek sancı odasında uygulamalısınız.

*Normal doğum mu sezaryen mi konusunda çelişkide iseniz bunların karşılaştırmasını, avantaj ve dezavantajlarını doktorunuzla konuşarak öğrenmelisiniz. Sizin gebeliğiniz için uygun olanına birlikte karar vermelisiniz. Bir problem ve sakınca saptanmayan gebeliklerde her zaman normal doğum önerilir. Normal doğumun mümkün olmadığı ve sakıncalı olduğu durumlarda sezaryen uygulanmalıdır.

 *Hastanede ve doğumhanede sizi bekleyen koşulları ve aşamaları önceden öğrenmeniz doğumda kendinizi rahat hissetmenizi sağlayacaktır.

15 Mart 2013 Cuma

Roche, Tıp Bayramı Kapsamında UNICEF’e Verdiği Desteğin 8. Yılında…






ÇOCUKLAR, UNICEF İÇİN KENDİ HAKLARINI
RESİMLEDİLER

UNICEF Türkiye Milli Komitesi’ne 2006
yılından bu yana 14 Mart Tıp Bayramı kapsamında düzenlediği etkinliklerle destek
veren Roche, bu yıl “Çocuk Hakları Senin Hakların!” konulu Resim Festivali
düzenledi. Roche çalışanlarının çocuklarına yönelik düzenlenen festivale
katılan 42 küçük yetenek, 14 Mart tarihinde düzenlenen törenle ödüllerini aldı.

Roche Türkiye,  her yıl 14 Mart Tıp Bayramı’nda UNICEF Türkiye Milli Komitesi’nin çocuklar için gerçekleştirdiği çalışmalarına katkı sağlıyor. Bu kapsamda, çalışanlarının çocuklarına yönelik 2009 yılında “Çocuk Gözüyle Mikroplar”, 2010’da “Çocuk Gözüyle Doktor” ve 2011’de “Geleceğin Yıldızı Sensin! Ne Olmak İstersin?
konulu resim yarışmaları gerçekleştiren Roche Türkiye, 2012 yılında “Geleceği Hayal Et!” konulu bir resim festivali düzenledi. Çocukların “Dostluk”, “Barış” ve “Temiz Bir Dünya” konularında yaptıkları resimler Roche’un yeni yıl tebrik kartları ve takvimlerinde kullandı.
Resim Festivali’nin bu yılki konusu, dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu ‘yaşama’, ’eksiksiz biçimde gelişme’, ‘zararlı etkilerden, istismar ve sömürüden korunma’, ‘aile; kültür ve sosyal yaşama
eksiksiz katılma’ haklarını tanımlayan evrensel bir kavram olan “çocuk hakları” olarak seçildi. “Çocuk Hakları, Senin
Hakların
!” temalı Resim Festivali’ne 42 çocuk katıldı. Küçük yetenekler, çocuk hakları konusundaki mesajlarını resimleriyle verdi.
Ödül töreni öncesinde çocuklar çocuk hakları ile ilgili gerçekleştirilen atölye çalışmasına da katılarak konu ile ilgili bilgilerini
pekiştirdiler. 
Farklı yaş gruplarına özel düzenlenen atölye çalışmasının ardından çocuklar ödüllerini aldı.  Törende festivale katılan resimlerden oluşan sergi de ziyarete açıldı.
 “Tüm çocuklar, haklarından eksiksiz yararlansın”
14 Mart tarihinde Roche Türkiye Merkez Ofisi’nde gerçekleştirilen ve UNICEF Türkiye Milli Komitesi temsilcileri ile Roche çalışanlarının katıldığı törende konuşan Roche Türkiye Genel Müdürü Süha Taşpolatoğlu, bu yıl çocuklara sahip oldukları hakları hatırlatmayı amaçladıklarını belirterek şunları söyledi:
“Dünyadaki bütün çocukların, tüm haklarından eksiksiz yararlanmasını istiyor ve çocuk haklarının
en büyük savunucularından olan UNICEF’e her yıl katkı sağlıyoruz. Bizim onlara verdiğimiz destekten daha çok, çocukların kendi haklarına sahip çıkmaları önemli. Tüm çocukların, çocukluklarını keyifle
yaşamalarını diliyoruz. Bu vesileyle tüm sağlık çalışanlarının Tıp Bayramı’nı kutlarız.”
Sürdürülebilirlikte Dünya Lideri
Roche; hastalar ve doktorlara tıbbi değer, kalite ve güvenlilik sunmak; çalışanlarına
mükemmel bir çalışma ortamı ve kişisel gelişim imkanı sağlamak ve genel anlamda
topluma olan sosyal sorumluluğunu yerine getirmek için çalışıyor. Şirket
gerçekleştirdiği kapsamlı sosyal sorumluluk faaliyetleriyle toplum üzerinde
sürdürülebilir bir etki yaratmayı amaçlıyor. Roche, sürdürülebilirlik alanında
en önemli uluslararası kriter olarak kabul edilen Dow Jones Sürdürülebilirlik
Endeksi’nde, 2012’de  üst üste 4. kez
sağlık sektörünün süper lideri seçildi. Şirketin, sağlık sektöründeki
öncülüğünü açıkça ortaya koyan bu başarı, Roche’un sorumlu iş uygulamaları ile
uzun vadeli değer yaratma stratejisinin global anlamda en yetkin kurumu
tarafından onaylanması anlamına geliyor.
Roche ayrıca, bu yaklaşımının en önemli göstergesi olarak, Türkiye’deki ilk ‘Kurumsal
Sorumluluk Raporu’nu yayınladı. Roche
Türkiye bu raporla kurumsal yönetim anlayışı, sürdürülebilirlik hedefleri ve
kurumsal sorumluluklarıyla ilgili 2011 yılı uygulamalarını ve hedeflerini
şeffaf bir şekilde paydaşlarıyla paylaşmış oldu. Roche Türkiye’nin ilk raporu,
dünya çapında kabul gören GRI (Global Reporting Initiative – Küresel Raporlama
Girişimi) tarafından B+ seviyede derecelendirildi. 

Philips AVENT Emzik Tutacağı ile Yalancı Emzik Kaybetme Derdine Son






Güvenlik halkasına sahip tüm yalancı emziklerle kullanabileceğiniz Philips AVENT Emzik Tutacağı sayesinde annelerin emzik kaybetme problemi ortadan kalkıyor, emziği düşen bebekler artık ağlamıyor.

Bebeğinizi büyütürken yalancı emziğin her an elinizin altında olmasını, ev içinde veya dışında ihtiyaç duyduğunuzda hemen ve kolayca bebeğinize vermek istersiniz. Philips AVENT’in Yalancı Emzik Tutacağı sayesinde artık bebeğinizin emziği her zaman üzerinde olacak. Özel tasarım klips sayesinde, kalın ya da ince her türlü materyale takılabilen Philips AVENT Emzik Tutacağı, bebeğinizin giysileri üzerinde iz bırakmıyor. Akıllı tasarımı sayesinde takılması kolay tutacağın kancası, emzik halkasına sabitleniyor. Pembe, mavi ve yeşil renkleri bulunan Philips AVENT Emzik Tutacağı, bebeğinizin kıyafetlerine de uyum sağlıyor.


Emzik klipsi BPA içermeyen, standartlara uyumlu Philips AVENT Yalancı Emzik Tutacağı’nı, bebeğiniz için güvenle kullanabilirsiniz.

12 Mart 2013 Salı

EMZİRİRKEN DİKKAT EDİLECEKLER:





*Sıvı alın. Her emzirmeden önce veya emzirirken içeceğiniz bir bardak süt, meyve suyu veya su yeterli miktarda süt üretiminiz için gereken ekstra sıvıları oluşturur.


*Rahat bir pozisyon bulun. İlk emzirmelerde yan tarafınıza yatmanız fayda sağlayabilir. Sonradan yatakta veya sandalyede dik oturmak faydalı olabilir. Ancak bebeğin ağzına sokmak için öne eğilmeyin; bunun yerine bebeği sallarken kolunuza destek sağlamak ve bebeği tam göğsünüzün karşısına getirmek için kucağınıza bir yastık koyun. Sizin için en rahat olan ve kolunuzu yorgun veya kaskatı hale getirmeyecek pozisyonu bulmak için denemeler yapın.


*Serbest kalan başparmak ve işaret parmağınızla göğsünüze ( başparmak yukarıda) areola ( memedeki kahverengi alan) hizasında destek sağlayın. Bu şekilde tuttuğunuz da meme ucunu bebeğin dudakları arasında aşağı yukarı dolaştırarak ağzını açmasını sağlayabilirsiniz. Ancak bebeğin yanaklarını sıkıştırarak ağzını açmasını zorlamayın, çünkü bebek nereye döneceğini kestiremez. Bebek ağzını açtığı zaman meme ucunu yavaşça bebeğin ağzının tam ortasına yerleştirin; bu şekilde bebeğin memeyi yakalaması kolaylaşır. Gerekirse bu olayları bebek memeyi ağzına alana kadar tekrarlayın, fakat zorlamayın. Sürekli şans tanıdığınızda bebeğiniz sonunda inisiyatifi ele alacaktır.


*Bebeğiniz meme ucunu olduğu kadar kahverengi olan alanı tamamen tutmasını sağlayın. Bebeğin sadece meme ucundan beslenmesi ( süt üreten bezlerin yeterince bastırılmaması nedeniyle) hem bebeğin aç kalmasına, hem de göğüslerinizin acımasına yol açar. Ayrıca bebeğin memenin başka taraflarından emmesine de dikkat edin. Yeni doğanlar hiç süt gelmediği halde hassaslaşmış meme dokusuna yapışarak hırsla emmeye devam ederler ve bu ağrılı bir çürük olabilir.

*
Bebeğinizin kendi alt dudağını veya dilini emmediğinden emin olun. Emzirirken alt dudağını aşağıya çekerek bunu önleyebilirsiniz. Bebeğin kendi dilini emmesi söz konusuysa parmağınız kullanarak emmeye ara verin, meme ucunu ağzından geri çekin ve yeniden başlamadan önce dilin aşağıda olup-olmadığını kontrol edin. Eğer bebek dudaklarını emiyorsa dudağını hafifçe kenara çekin.


*
Bebeğiniz memenizi sıkıca kavradığında nefes almasının engellememesine dikkat edin. Böyle olduğunda parmağınızla memenize bastırarak burnunun yeteri kadar hava almasına izin verin.
*Bebeğin yanağının ritmik, düzenli ve güçlü biçimde inip-kalktığını gözlemleyin. Bu durum emzirmenin iyi gittiğinin göstergesidir. Sonradan süt gelmeye başladığında bebeğin havayı yutmadığını gösteren yutma sesini (gulp sesi) yakalamaya çalışın. Süt çok hızlı gelip bebeğin ağzından taştığında emzirmeyi kesin ve sütün fazlasını pompa ile sağarak sütün fazlasını alın.

*
Emzirirken ilk gün her iki memeden de 5 er dakikadan, ikinci gün 10'ar dakikadan ve üçüncü gün 15 dakika veya fazla olmamak şartıyla süt verin. Süt geldiği zaman ilk memeden 10 dakika emzirin ve sonra bebek isterse ikinci memeye geçin; bebek ikinci memeyi bitirdikten sonra yine doymazsa birinci memeye dönün. Siz meme değiştirirken bebek uyuyakalırsa iyi bir geğirmeyle tekrar kendine gelip, daha fazla isteyebilir.
Emzirirken her seferinde diğer memeyle başlayın. Hangi memenizi emzirdiğinizi hatırlamak amacıyla sutyeninize önceden emzirdiğinizi hatırlatmak amacıyla bir çengelli iğne takın.

*
Bebekle işinizi bitirdiğinizde memenizi bir bezle silerek ve mümkünse 10–15 dakika hava almasını sağlayarak kurutun. Bu, memelerinizin sertleşmesini sağlar. Emzirme olayı tam olarak oturduğunda buna gerek kalmayacaktır.

*Sütünüz  geldiğinde bebeği sık sık emzirin, 24 saat içinde en az 8–10 kez her iki memeyi de emzirin ve her seferinde en azından birini tamamen bitirmesini sağlayın. Bebek uzun süre veya yeterli miktarda emmediğinde veya bir meme bitirilmediğinde içerde kalan sütü bir şekilde toplamak ( özellikle sütünüz azsa) iyi fikir olabilir. Toplanan süt destek besin olarak kullanılmak üzere buzdolabında  ya ada dondurucuda saklanabilir.

OYUNUMU İSTİYORUM!!