10 Aralık 2012 Pazartesi

EK GIDALARA GEÇİŞTE ÖNEMLİ KONULAR



Anne sütü ile beslenme bebek beslenmesinin her döneminde en önemli besin kaynağı olduğu unutulmamalıdır. Bebeklerin ilk 6 ay anne sütü almaları önerilmektedir. Bununla birlikte ek gıdalara ne zaman, nasıl, hangi gıdalar ile ve hangi şekilde geçileceği hep sorulan sorulardır.
 Ek gıdalar bebeğin ilk defa aldığı gıdalar olması nedeni ile her zaman alerji, bu besinden hoşlanmama gibi durumlar söz konusu olabilir. Aşağıda gösterilen tablo ile hangi ek gıdaların hangi dönemde verilebilieceği, bebeğin barsak gelişim kapasitesi ve yaşına göre belirtilmiştir.


Tabloda temel besin kaynaklarımızdan inek sütü, balın olmadığını göreceksiniz. Çünkü bu gıdaların bir yaşın altındaki bebeklere verildiğinde oldukça fazla alerji, enfeksiyon ve zehirlenme riski olduğu bilinmektedir.

Ek Besinler Verilirken Dikkat Edilecek Konular
  • İlk kez verilecek besinler haftada bir çeşit olacak şekilde verilmelidir. Bu dönemlerde bebeklerin alerji, döküntü, ishal kabızlık gibi sorunları dikkatle takip edilmelidir.
  • Ek besinler tek öğün olarak ve çok az miktarlarda verilmeye başlanmalıdır. Bebeğin alımına uygun olarak verilen miktar ve öğün sayısı arttırılmalıdır.
  • İlk kez verilecek besinler bebek açken denenmelidir.
  • Bebek almadığı besinler için zorlanmamalı, bir süre sonra tekrar denenmelidir.
  • Tüm besinler kaşık ile verilmelidir.
  • Bebeğe verilecek yiyecekler doğal ve taze ürünler kullanılarak hazırlanmalıdır. Konserve, dondurulmuş yiyecek, katkı maddeli hazır besinler çocuğa verilmemelidir. Hazırlanan besinler uzun süre oda ısısında bekletilmemelidir.
  • Besinler gıda hijyenine uyularak hazırlanmalıdır
Evde Hazırlanacak Yiyecekler İçin Öneriler
  • Taze sebze, meyve ve etlerin seçilmesi
  • Kullanılacak tüm alet ve kapların temiz olmasına dikkat edilmesi
  • Yiyecekler hazırlanmadan önce ellerin yıkanması
  • Yiyeceklerin mümkün olduğunca az su ile yıkanıp temizlenmesi
  • Yiyeceklerin mümkün olduğunca az su ile pişirilmesi ve fazla pişirilmemesi
  • Tuz katılmaması, eğer şeker katılacaksa piştikten sonra katılması, bal kullanılmaması
  • Gıdaların kolayca ezilebileceği kadar su konulması
  • Yiyecekler püre haline getirildikten sonra porsiyonlar halinde dondurularak derin dondurucuda saklanabilir.
Ek gıdalara Erken ve Geç Başlamada Karşılaşılan Sorunlar
Erken
  • İshal ve alerjik hastalıklar
  • Anne sütünde azalma
  • Kilo kaybı
  • Obesite
  • Aşırı böbrek mineral yüklenmesi
Geç
  • Büyüme geriliği
  • Kilo kaybı
  • Mikronutrient eksiklikleri




22 ARALIK 'DA “BEBEİMGELİYOR” ESRA ERTUĞRUL İLE EK GIDAYA GEÇERKEN BİLMEMİZ GEREKENLER



         



 Hepimiz bebeklerimiz doğduğunda nasıl bebeğimi emzireceğim, sütüm yetiyor mu gibi kaygılar yaşadık. Zamanla herkes belli bir düzen oluşturdu.
Tam “oldu” derken bebeklerimizin artık ek gıdaya geçmesi gerekiyor. Bu dönem çoğu anne için yine bir kaygı, kafa karışıklığı demek. Eğer sizin de kafanız karışıyor, acaba nereden başlasam, doğru mu yapıyorum acaba gibi kaygılar taşıyorsanız bu eğitimim tam size göre.

 Ek gıdaya geçerken ;
-Ek gıdalara neden başlanır?
-Ek gıdalara ne zaman başlanmalıdır?
 -Anne sütü alan bebeğe 4. Aydan sonra ek gıda başlanmalı mı?
 -Anne sütü alan bebek, 6-12 ayılık dönemde nasıl beslenmeli?
 -Ek gıdalara başlayınca anne sütü azalırsa ne olacak?
 -Ek gıdalara başlarken dikkat edilecek konular nelerdir?
 -Bebek ek gıda istemezse ne yapılabilir?
 -Pürtüklü gıda alırken bebek öğürürse ne yapılabilir?
-Acaba blender kullanmalı mıyım?
-Diş çıkarma döneminde ne yapmalı?
 -Ek gıdalara başlandığında anne-bebek ilişkisi
 -Bebek ne zaman kaşık kullanmaya başlanmalı?
 -Devam sütleri, kaşık mamaları hakkında bilmeniz gerekenler
 -Örnek tarifler konularını içermektedir.

 Eğitimlerimize ister bebeğinizle ister tek başınıza katılabilirsiniz.

Eğitim yeri: Miniaktivite Anne Çocuk Atölyesi
www.miniaktivite.com

Eğitim tarihi: 22 Aralık Cumartesi saat 16:00

Eğitim ücreti: 60 TL+KDV

Seminere katılımcı sınırlıdır, rezervasyon için ertugrul.esra@gmail.com adresinden iletişime geçebilirsiniz.

7 Aralık 2012 Cuma

Bebek giysilerinin yıkanmasında dikkat edilecek hususlar nelerdir?



Bebeklerin cildi erişkinlerden çok daha hassastır. Kullanılan temizlik malzemesine bağlı olarak kolaylıkla alerjik reaksiyon gelişebilir. Sadece bebek giysileri için olan deterjanlar kullanılabilir.Kıyafetleri yıkamadan önce mutlaka yıkama talimatı okunmalıdır. 

Bebek çamaşırları için ağartıcı, yumuşatıcı ve güçlü leke çıkarıcıları kullanılmamalıdır. 

Bebek giysileri alındıktan sonra mutlaka yıkanıp öyle kullanılmalıdır. Saklanırken naftalin ve güve ilaçları kesinlikle kullanılmamalıdır. 


Lekeler nasıl çıkarılmalıdır?

Giysi üzerinde kurumuş, katılaşmış lekeler önce kazınmalı ya da silinmelidir. Lekeler hemen soğuk suda ıslatılmalı; eğer leke çıkmıyorsa bebek deterjanı ile soğuk suda 30 dakika bekletilmeli, sonrasında sıcak su ile normal yıkama yapılmalıdır. Lekeli çamaşırlar çamaşır makinesinde yıkanırken giysi üzerindeki yıkama talimatında belirtilen en yüksek sıcaklıkta deterjan eklenerek yıkanmalıdır. 

. Kıyafet seçerken cildin sağlığı için pamuklu olan kıyafetler tercih edilmeli. Bebeklerin kıyafet değişimi yetişkinlerinki gibi değil tabi. Günde en az 3 kez üstünü değiştirip terli bırakmamak gerekir. Elbiseleri tam ve yedekleri ile birlikte bulunmalı. Body, çorap, tulum, alt bezleri vb. Bahar mevsimlerinde giydirebileceğiniz tulumlar bulundurun. Bebeğin ilk zamanlarında giysiler çabuk küçüleceği için çok almaya gerek yok. Bebeğin göbek kordonu düşmeden evvel üzeri kapalı olduğundan endişelenecek herhangi bir durum olmaz.

Çok sayıda bebek giysisi geçişi sağlamak için düzenlenmiştir zaten. Eğer bebek doğmadan elbise almak isterseniz Ultrasonla baktırdıktan sonra kilosuna göre alabilirsiniz. Yeni doğanlar baş kısımlarından daha kolay üşütecekleri için mevsime göre kalın veya ince şapka taktırın. Belli bir dönem bebeğin ısısını düzenli tutmak daha az üşütmesini sağlar. Üşütmesin diye bebeğinizi sıkmayın. Üst üste giydirmeyin. Kıyafetleri yıkarken kendi deterjanınızı kullanmayın. Yumuşak pamuklu olması için uygun bir deterjan tercih edin. Yada sabun kullanmakla durumu düzeltebilirsiniz. Otomatik makinede kullanmak için sabunlar var. Ama bebeğin elbiseleri makineyi doldurmayacağından elle yıkanabilir ama bu pratik olmaz. Elle yıkama tozu işinizi görecektir. Bebeğe su emici alt kurulama havlusu ve banyo havlusu bulundurun.

Elbise almada yukarıda belirttiğimiz bilgiler dışında bebeğin hangi mevsimde doğmasıda etkiler. Eğer yaz sonu doğacaksa daha çok son bahara ve kışa yönelik alınmalı. İnce elbiseler azınlıkta alınmalı. Tabi yakınlarınızdan gelen hediye elbiselerde düşünülerek alış veriş yapılmalı.

Bebeğinizin ihtiyacı olabileceği bazı elbiseler şunlar olabilir; 4-6 adet body(hepsi yeni doğan için olmamalı diğer dönemlerde de kullanacağı şekilde alış veriş yapılmalı.), 1-2 adet t-shirt, 4-6 tane pijama(kış için ayakları kapalı olanlar seçilebilir), 2-3 adet uyku tulumu, kar tulumu, bere, ve eldivenler alınabilir.

Bebeğinizin Kıyafetlerini Yıkarken Dikkat etmeniz gerekenler

İlk önce yıkayın: Bebeğinize giyecek bir şeyler aldığınızda mutlaka ona giydirmeden önce yıkamalısınız. Çünkü bebeğinizin hassas bir cildi vardır ve yeni kıyafetlere karşı alerjik bir durum ortaya çıkabilir. Bunun nedeni kıyafetlerin mağazada beklediği süre içinde toz ya da kir gibi durumlara maruz kalmış olma ihtimalidir.

Deterjan: Bebeğinizin kıyafetini mutlaka bebekler için özel üretilen ürünlerle yıkamanız ,bebeklerin hassas ciltleri açısından önemlidir.

Temiz kıyafetler: Bebeğinizin kıyafetleri sürekli kirlendiği için sık sık değiştirmenizde yarar vardır. Bunun için yanınızda kıyafet dolu bir çanta taşıyabilirsiniz. Bu durumla baş etmek için ise haftanın bir gününü bebeğinizin çamaşırlarına ayırabilir ve kirlenenleri toplu bir biçimde yıkayabilirsiniz

6 Aralık 2012 Perşembe

SEVGİLİ LUNA ORGANİZASYONUN SAHİBESİ HALE'NİN ANKET / RÖPORTAJIMA VERDİĞİ CEVAPLAR:))


Luna Organizasyon


*Nasıl bir hamilelik geçirdiniz? Hamile iken kaç kilo aldınız, kilolarınızı nasıl verdiniz?
Rahat bir hamilelik geçirdim, 7. Aydan sonra çok fazla iştahım açıldı ve son aylar en çok kilo aldığım dönem oldu. Toplamda 20 kg. aldım. Doğumdan sonra 2 yıl içinde tüm kilomu verdim. Çok fazla su tükettim. Son bir yıl içinde ise tatlıdan uzak durarak, karbonhidratlı gıdaları keserek ve beyaz ekmek tüketmeyerek kilo verdim.
*Bebeğinizi ilk kucağınıza aldığınızda neler hissettiniz?
Genel anestezi ile sezeryan ameliyatı olduğum için uyandığımda pek kendimde değildim. Bebeği emzirmem için yanıma yatırdılar, güldüğümü hatırlıyorum. Birde odada ki  herkese “sessiz olun, kızım uyuyor” diye çıkışmışım, fakat ben pek hatırlamıyorum J
*Bebeğiniz şimdi kaç yaşında?
3 yaş 4 aylık
*Yaşamınız çocuğunuzdan sonra nasıl değişti?
Her annenin ki gibi çok fazla değişti. Artık her bireye daha farklı bir gözle bakıyorum. Özellikle yaşlıları ve çocukları çok daha fazla önemsiyorum. Aile içinde yaşadığım sıkıntıların üstünü daha hızlı bir şekilde kapatıyorum. Hayat; kızım için iyi bir gelecek sunma, kendim için daha pozitif olma ve daha huzurlu bir yaşam sürdürebilme metoduna dönüştü benim için….

*Çocuğunuzla ile 1 gününüz nasıl geçiyor?
Kızımın kreşe gitmediği günler, sabah 9 civarında uyanıyoruz. Yumurta, peynir ve ceviz ana temalı olmak üzere kahvaltımızı ediyoruz. Saat 12 civarında hava müsaitse parkta değilse kapalı havuzda 1 – 1,5 saat vakit geçiriyoruz. Öğle uykusu, uyanma, hafif bir şeyler yeme, ihtiyaca göre kısa bir alışveriş turu yada yürüyüş yapabiliyoruz. Yada kızımın yaşıtında çocukları olan arkadaşlarımızla görüşüyoruz. Hava durumu kapalı ise ve  ogün bir aktivite yapmadıysak da alışveriş merkezine gidiyoruz, oradaki etkinlik alanlarında vakit geçiriyoruz. Her Cumartesi mutlaka çocuk tiyatrosuna gidiyoruz.
*Anne olmak sizi nasıl değiştirdi? *Kendiniz nasıl bir anne olarak görüyorsunuz? Korumacı mı, rahat mı?
İlk yıllarda daha korumacı bir anneydim ama şimdi rahat olmaya çalışıyorum. Kirlenerek oynamasına çok fazla takılmıyor, düşmesinde tehlike olmayacak yerlerde sürekli arkasında dolaşmıyorum. Kendi haline bırakınca, kendisine dikkat etmesi gerektiğini anladığını fark ettiğimden beri arkasında dolaşmıyor, gözümle takip etmeyi tercih ediyorum. Kesinlikle daha sabırlı, daha dirayetli ve daha pozitif biri oldum.


*Anne olduktan sonra işinize devam ettiniz mi? Devam ettiyseniz zor oldu mu sizin için?
Kızım 2 yaşına geldikten sonra kendi firmamı  kurdum. Zaman yönetimimi ve randevularımı ayarlayarak işlerimi yürütebiliyorum. Fakat yine de zaman yetmediği için özellikle proje dönemlerinde neredeyse hiç uyumadan güne devam ediyorum.
*Bloğunuzda annelik yazıları yazmak mı sizi mutlu ediyor?
Ben blog yazarı değilim ama sıkı bir blog okuyucusuyum.
*Bebek ürünleri satın alırken ne gibi noktalara dikkat ediyorsunuz?
Kaliteli, organik ürünler olmasına, sağlığa zararlı maddeler içermemesine, kullanışlı olmasına.
*Evde beslenme ve sağlık konularındaki tutumunuz nasıl? Özellikle çocuğunuzu beslenmesiyle ilgili konularda özel bir yaklaşımınız var mı?
Benim kızım yaşına göre fazla kiloda ve çok iştahlı bir çocuk. Bu nedenle çoğu anne çocuğunu yedirmek için uğraşırken bense yedirmemeye çalışıyorum. Market ve hazır gıda ürünlerinden sakınıyorum. Evimizde cola ve hazır meyve suyu bulundurmuyoruz, bizde tüketmiyoruz. Dolayısıyla o da alışamıyor. Bol bol meyve tüketiyoruz. Dışarı çıktığımızda da atıştırmalık istediğinde yanımda her zaman mevsimine göre meyve bulunduruyorum.
*Bebeğinize anne sütü verebildiniz mi? Ne kadar süre verdiniz?
18 ay boyunca bebeğim her istediğinde emzirdim.


Hale Oylumlu



Sorularıma cevap verdiğiniz çok teşekkür ederim.

5 Aralık 2012 Çarşamba

SEVGİLİ ARTIBIRI BLOĞUNUN SAHİBESİ EMEL'İN ANKET/ RÖPORTAJIMA VERDİĞİ CEVAPLAR:))



1 yaşın altındakiler giremez!




*Nasıl bir hamilelik geçirdiniz? Hamile iken kaç kilo aldınız, kilolarınızı nasıl verdiniz?

İlk 6 ayı ağlayarak, yatarak, yemeden-içmeden, uyuyamadan, mide rahatsızlıkları içinde geçirdim. Bunlardan daha kötü olanı ve sinirlerimi büsbütün gereni ise çevremdeki insanlardan, “çık, gez açılırsın, yatıp kendini dinlediğin için böylesin” sözlerini duymaktı.
038.jpgOysaki durumum hiç de psikolojik değildi, zira ne doktorumu görünce,  ne de serum ya da mide bulantısı ilacı alınca en ufak bir düzelme yaşamıyordum. Gezmeyi ise düşünemiyordum bile!
Son 3 ayda ise, “asıl ağırlaşınca arayacaksın bu günleri” diyerek mide bulantımı sempatikleştirmeye çalışanlara inat, düzelen midemle birlikte hamileliğimin keyfini sürmeye başladım. Hayatımın en güzel zamanlarını geçirdim, diyebilirim.
Son 3 ayı keyifli geçirmeme rağmen, doğumdan sonra da birkaç ay sürecek yemek yeme korkusuyla hamileliğim boyunca sadece 9 kilo aldım. Hastaneden döndüğümde 4, bir hafta sonra 2 kilom kalmıştı. Hamileliğimde vücudumda yağdan çok ödem oluştuğundan aşırı terleme ile hızlıca gitti hepsi.
 *Bebeğinizi ilk kucağınıza aldığınızda neler hissettiniz?
Şaşkınlık ve boşluk hissettim. “ee, hani görür görmez ağlayacaktım?” diye düşündüm hatta J. Ameliyatlı olduğum için kucak kucağa yaşayabilmemiz biraz zaman aldı zaten. Fakat şuna eminim ki ilk görüşte değil ama her yeni gün bir kat daha fazla âşık oldum ona.
*Bebeğiniz şimdi kaç yaşında?
18 aylık.
 *Yaşamınız çocuğunuzdan sonra nasıl değişti?
Yaşamım eskiden ne değilse, şimdi o oldu!
 *Çocuğunuzla 1 gününüz nasıl geçiyor?
Sabahları ailece erken kalkıyoruz,  eşimle kahvaltı yapıp onu işe gönderdikten sonra kızımla birlikte, oyunla, şarkıyla vs evi hızlıca toparlıyoruz. Geri kalan zamanı da anne-bebek dergileri ve hikâye kitaplarının resimlerine bakarak,  oyun oynayarak geçiriyoruz. Tabii canımız sıkılınca da dışarı atıyoruz kendimizi.  Açık havayı, çiçek, böcek  ve özellikle köpekleri çok seviyor.
Ve elbette kızım gündüz uykusundayken, yemek, banyo işlerini halledip, üzerinde çalıştığım kişisel faaliyetlerimi sürdürüyorum.
*Anne olmak sizi nasıl değiştirdi?
Evde daha özensiz görünüyorum, bundan şikâyetçiyim. Fakat bebekle rahat kıyafet giymek zorunda olmak da bir gerçek. Ya da saçımızı tarayacak vakit bulamamak.. Anne olup, hala özenli görünen kadınları, hele de doğumdan hemen sonra olursa, tebrik ediyorum. J
Tabi ki en önemli değişim, çocuklara ve annelere karşı oldu. Tüm çocukları kendi çocuğumun yerine, tüm anneleri kendi yerime koyup bir kez daha düşünüyorum. 
En büyük değişimi ise, pratikleşme olarak görüyorum. Yetiştirilecek o kadar çok şey var ki!
 *Kendiniz nasıl bir anne olarak görüyorsunuz? Korumacı mı, rahat mı?
Bazı konularda rahat bazı konularda korumacıyım. Mesela yediği içtiği çok önemlidir benim için. İlk 2 yaş beslenmesinin ileriki hayatında sahip olacağı bedenin üzerinde çok etkisi olacağını biliyorum. Bunun yanında düştüğü yerden, canı yansa da, ağlasa da, kendi kendine kalkabilmesi gerektiğini düşündüğümden, bu tür vakalarda rahatım.
 *Anne olduktan sonra işinize devam ettiniz mi? Devam ettiyseniz zor oldu mu sizin için?
Anne olmadan önce de çalışmıyordum, şimdi de çalışmıyorum. Evde fırsat buldukça eğitimini aldığım sanatsal birtakım faaliyetlerle meşgul oluyorum.

*Bloğunuzda annelik yazıları yazmak mı sizi mutlu ediyor?
Evet.  Bloğumu kızım için tutmaya başladım zaten. Fazla yazım yok ama bu da benim blog adresim:http://artibiri.blogspot.com/
 *Bebek ürünleri satın alırken ne gibi noktalara dikkat ediyorsunuz?
Kıyafetleri kızımın giyim alışkanlarına göre almaya çalışıyorum. Mesela boğazlı bir kazak giymeyeceğini bildiğimden almam. Yünlü, tüylü şeyleri sevmez ya da.. Giyim konusunda ne çok ucuz ne de pahalıya kaçıyorum ama yiyeceklerinin organik olmasına ve  onun için kullanacağımız bir aletin kaliteli, kullanım ömrünün uzun olmasına özen gösteririm.
*Evde beslenme ve sağlık konularındaki tutumunuz nasıl?
 Sağlıklı beslenmeye özen gösteriyorum. Evimizde kızartma yapılmaz, nadiren abur-cubur tüketilir, asitli içecek tüketmeyiz, bol bol ev yapımı yoğurt yeriz. İlaç almak ve ilaç vermek konusunda da oldukça cimri olduğumu söyleyebilirim.
*Özellikle çocuğunuzun beslenmesiyle ilgili konularda özel bir yaklaşımınız var mı?
18 aylık oldu ve ben hala yemek yedirmektense emzirmeyi daha anlamlı buluyorum. Genelde iştahsızdır ve bunu hala anne sütü alıyor olmasına bağlayan yakınlarım, sütten kesmemi tavsiye ediyorlar. Bense 2 yaşına kadar, bir damla bile olsa, ne kadar anne sütü alırsa, kendisi için yemek yemekten çok daha faydalı olacağına inanıyorum. Zaten 2 yaşından sonra emzirmeyi düşünmüyorum.
*Bebeğinize anne sütü verebildiniz mi? Ne kadar süre verdiniz?
Etkili bir şekilde verebildim ve hala devam ediyoruz.

Ayşe Rüya’nın annesi Emel Bayraklı, 

Sorularıma cevap verdiğiniz çok teşekkür ederim.

EVDEKİ İLK GÜNLERE ALIŞMA SÜRECİ: DOĞUMDAN SONRAKİ İLK 6 HAFTALIK DÖNEM





Doğumdan sonraki ilk 6 haftalık dönem sizin bebeğe, bebeğinde size, dünyaya alışması için geçen adaptasyon sürecidir.
Bu süreç boyunca sizde birtakım fiziksel ve duygusal değişiklikler hissedeceksiniz.

Fiziksel olarak;

*Doğum ve bebeğin uyku düzeninin olmaması, üstünüze aldığınız sorumluluğa bağlı yorgunluk
*Eğer epizyolu normal doğum yaptıysanız vagina da ağrı, sezeryan olduysanız dikişlerde hissettiğiniz ağrı ve hissizlik,
*Doğum sonrası kabızlık ,
*Rahiminiz pelvis içindeki hamilelik öncesi yerine döndükçe karnınız kademeli, olarak düzleşmesi,
Yavaş yavaş kilo kaybı,
*Emzirmeye bağlı ilk günlerde göğüs uçlarındaki tahriş,
*Kollarda, bacaklarda ve beldeki ağrı
*Ciddi saç dökülmesi

Duygusal olarak;

*Sevinç ve depresyonu aynı anda hissetmek,
*Bebeğe bağlı gelişen sorumluluk duygusu altında kendini ezilmiş hissetme ve bir şeyler yoluna girdikçe kendine güvenin artması, bu iki duyguyu bazen aynı anda bile hissedebilirsiniz,
*Cinsel istek de azalma ve bazen çok nadir de olsa artma ğin S � n n ؁� د8 taraflarından emmesine de dikkat edin. Yeni doğanlar hiç süt gelmediği halde hassaslaşmış meme dokusuna yapışarak hırsla emmeye devam ederler ve bu ağrılı bir çürük olabilir.


*
Bebeğinizin kendi alt dudağını veya dilini emmediğinden emin olun. Emzirirken alt dudağını aşağıya çekerek bunu önleyebilirsiniz. Bebeğin kendi dilini emmesi söz konusuysa parmağınız kullanarak emmeye ara verin, meme ucunu ağzından geri çekin ve yeniden başlamadan önce dilin aşağıda olup-olmadığını kontrol edin. Eğer bebek dudaklarını emiyorsa dudağını hafifçe kenara çekin.


*
Bebeğiniz memenizi sıkıca kavradığında nefes almasının engellememesine dikkat edin. Böyle olduğunda parmağınızla memenize bastırarak burnunun yeteri kadar hava almasına izin verin.
*Bebeğin yanağının ritmik, düzenli ve güçlü biçimde inip-kalktığını gözlemleyin. Bu durum emzirmenin iyi gittiğinin göstergesidir. Sonradan süt gelmeye başladığında bebeğin havayı yutmadığını gösteren yutma sesini (gulp sesi) yakalamaya çalışın. Süt çok hızlı gelip bebeğin ağzından taştığında emzirmeyi kesin ve sütün fazlasını pompa ile sağarak sütün fazlasını alın.

*
Emzirirken ilk gün her iki memeden de 5 er dakikadan, ikinci gün 10'ar dakikadan ve üçüncü gün 15 dakika veya fazla olmamak şartıyla süt verin. Süt geldiği zaman ilk memeden 10 dakika emzirin ve sonra bebek isterse ikinci memeye geçin; bebek ikinci memeyi bitirdikten sonra yine doymazsa birinci memeye dönün. Siz meme değiştirirken bebek uyuyakalırsa iyi bir geğirmeyle tekrar kendine gelip, daha fazla isteyebilir.
Emzirirken her seferinde diğer memeyle başlayın. Hangi memenizi emzirdiğinizi hatırlamak amacıyla sutyeninize önceden emzirdiğinizi hatırlatmak amacıyla bir çengelli iğne takın.

*
Bebekle işinizi bitirdiğinizde memenizi bir bezle silerek ve mümkünse 10–15 dakika hava almasını sağlayarak kurutun. Bu, memelerinizin sertleşmesini sağlar. Emzirme olayı tam olarak oturduğunda buna gerek kalmayacaktır.


*Sütünüz  geldiğinde bebeği sık sık emzirin, 24 saat içinde en az 8–10 kez her iki memeyi de emzirin ve her seferinde en azından birini tamamen bitirmesini sağlayın. Bebek uzun süre veya yeterli miktarda emmediğinde veya bir meme bitirilmediğinde içerde kalan sütü bir şekilde toplamak ( özellikle sütünüz azsa) iyi fikir olabilir. Toplanan süt destek besin olarak kullanılmak üzere buzdolabında  ya ada dondurucuda saklanabilir. 

BU DÖNEMİNİZİN RAHAT GEÇEBİLMESİ İÇİN SİZE DESTEK OLMAK İSTERİM. 29 ARALIK CUMARTESİ GÜNÜ SADECE DOĞUM SONRAKİ DÖNEMDE İŞİNİZE YARACAK İPUÇLARINDAN OLUŞAN SEMİNERİM 29 ARALIK CUMARTESİ GÜNÜ SAAT 14:00-16:00 ARASINDA BEBEKEŞYA DA OLACAKTIR. DETAYLAR İÇİN ertugrul.esra@gmail.com E-MAİL ATABİLİRSİNİZ.

29 ARALIK'DA BEBEKEŞYA DA DOĞUM SONRASI BEBEK BAKIMI EĞİTİMİ


Keyifli ve heyecanlı bir dönemin başındayken merak ettiğiniz ve belki biraz endişelendiğiniz şeyler olabilir. Gebelik, doğum ve en sonunda ulaştığınız bebek.. Bunlar bir anne ve baba adayının hayatında dönüm noktalarıdır. Biz bu dönüm noktanızın en iyi şekilde olması için sizlere destek vermeye çalışıyoruz.. Bu eğitimdeki amaç, bebeğiniz dünyaya geldikten sonra evde ki düzeni kolayca kurabilmenize yardımcı olabilmektir. Doğum öncesinde nasıl doğum planı yapıyor ve ona göre hareket etmeye çalışıyorsak, evdeki ilk günler içinde bu tip bir plan yapmanın yararlı olacağını düşünüp, bu eğitim programını hazırladık.Ağırlıklı olarak bebek ve bakımından bahsedeceğiz.



 Bu eğitim programın da 


*Bebek Bakımı ile ilgili tüm detaylar anlatılacaktır!!!
 -Göbek bakımı,
-Yeni doğan sarılığı,
-Bebeğin altının değiştirilmesi,
 -Bebeği tutuma ve taşıma,
 -Bebeği giydirme,
 -Yenidoğan refleksleri,
 -Bebeğin yıkanması,
 -Bebeğin gazının çıkarılması,
-Bebek için rahatlatma masajı,
 -Bebeğin aşıları,
-Bebeğin uyku düzeni,
-Bebeğin tırnaklarının kesilmesi ve bakımı,
-Bebeğin ağlaması ve onu sakinleştirmenin püf noktaları  ana başlıkları altında olacaktır.

 Bu eğitimin sonunda elinizde bir planınız oluşmuş olacak. Bebeğinizi nasıl besleyeceksiniz?, Size destek olacak ürünler nelerdir?, bebeğinizi nasıl yıkayacak, altını nasıl temizleyeceksiniz? Kimler ilk günlerde size nasıl destek verebilir? Gibi konuları netleştirmiş olacaksınız. Bunun yanı sıra bebeğiniz için gerçekten neler almalısınız? Bunu da netleştirmiş olacağız.İsteyen anne ve baba bebeklerimiz üzerinde uygulama yapabilecekler..

 Eğer sizde bu eğitimimize katılmak isterseniz; ertugrul.esra@gmail.com email atabilirsiniz.
www.bebekesya.com  hakkında detaylı bilgi için tıklamanız yeterli... 
Eğitim yerimiz: Kabataş ‘dadır.
Adresi: Ömer Avni Mah. İnebolu Sok. No: 37 34427 Kabataş - Beyoğlu / İstanbul
Ücreti: 50 TL..
29 ARALIK  CUMARTESİ GÜNÜ SAAT 14:00-16:00 ARASINDA EĞİTİMİMİZ OLACAKTIR. KATILMAK İSTERSENİZ 25 ARALIK TARİHİNE KADAR ertugurl.esra@gmail.com E-MAİL ATMANIZ RİCA OLUNUR.