25 Nisan 2010 Pazar
21 Nisan 2010 Çarşamba
OĞLUŞUM BÜYÜYOR...
Altuğ 3 ayını tamamladı. Eğer zamanında doğsaydı 45 günlük olacaktı. Gözleriyle artık daha anlamlı bakıyor, tepkileri daha anlamlı.. Uykudan uyandığında 3-4 gündür gülerek uyanıyor. O kadar tatlı oluyor ki...
İlk doğduğu günleri düşünüyorum da sanki hiç büyümeyecekmiş gibi geliyordu.. Altuğ ile ilgili herşey yolunda. 3 saat ararlıklarla besleniyor. İşten sağdığım süt ve Bebelac AC Almiron ile beslenmesine devam ediyor. İşten eve geldikten sonra gece uykusana yatana kadar emziriyorum. Emzirirken olan ilişkimiz süper..Emerken diğer eliyle diğer göğsüme dokunup, ellerini dolaştırıyor. Doyduktan sonra tenimin üstünde uyumaya bayılıyor. 2 hafta doktor kontrolumuzda doktorumuz yüzüstü yatırabileceği, kendisinin en rahat pozisyonu alabileceğini söyledi. Gerçekten iki eliyle güç alarak kafasını kaldırıp, etrafa bakıyor. Sonra uyku için en uygun pozisyonunu alıyor.
Geçen hafta da kalça ultrasonunu çektirdik.. Kafamdaki sorunlardan biri de halloldu. Allaha şükür ki sorun yok...
Altuğ için belli rutinleri oluştu. 3 saat ararlıklarla uyanıp, besleniyor. Gün içinde uyanık olduğu zamanlar artmaya başladı. onunla konuşulmasını ve şarkı söylenmesini çok seviyor.Akşam saat 20-21 arasında beslenmeden evvel yıkanıyor, masajı yapılıp, pijamalarını giyiyor. Ardından beslenip, şarkı söyleyerek uyuyor. şarkı söylenmezsen çok bozuluyor.Canım o kadar tatlı ki..
Şimdi düzenlemeye çalıştığımız gece uykularını düzenlemek. Gece 24 civarı beslendikten sonra sabah 05-06 kadar uyumasını sağlamak. Geçen hafta az - çok oldu. Ama Altuğ bazen rutinlerine uyurken, arada da sıkılabilir. Altuğ da aynı.. Annesi gibi , sanırım.. canım ne yapsın... kanında var...
Altuğ 3 ayını tamamladı. Eğer zamanında doğsaydı 45 günlük olacaktı. Gözleriyle artık daha anlamlı bakıyor, tepkileri daha anlamlı.. Uykudan uyandığında 3-4 gündür gülerek uyanıyor. O kadar tatlı oluyor ki...
İlk doğduğu günleri düşünüyorum da sanki hiç büyümeyecekmiş gibi geliyordu.. Altuğ ile ilgili herşey yolunda. 3 saat ararlıklarla besleniyor. İşten sağdığım süt ve Bebelac AC Almiron ile beslenmesine devam ediyor. İşten eve geldikten sonra gece uykusana yatana kadar emziriyorum. Emzirirken olan ilişkimiz süper..Emerken diğer eliyle diğer göğsüme dokunup, ellerini dolaştırıyor. Doyduktan sonra tenimin üstünde uyumaya bayılıyor. 2 hafta doktor kontrolumuzda doktorumuz yüzüstü yatırabileceği, kendisinin en rahat pozisyonu alabileceğini söyledi. Gerçekten iki eliyle güç alarak kafasını kaldırıp, etrafa bakıyor. Sonra uyku için en uygun pozisyonunu alıyor.
Geçen hafta da kalça ultrasonunu çektirdik.. Kafamdaki sorunlardan biri de halloldu. Allaha şükür ki sorun yok...
Altuğ için belli rutinleri oluştu. 3 saat ararlıklarla uyanıp, besleniyor. Gün içinde uyanık olduğu zamanlar artmaya başladı. onunla konuşulmasını ve şarkı söylenmesini çok seviyor.Akşam saat 20-21 arasında beslenmeden evvel yıkanıyor, masajı yapılıp, pijamalarını giyiyor. Ardından beslenip, şarkı söyleyerek uyuyor. şarkı söylenmezsen çok bozuluyor.Canım o kadar tatlı ki..
Şimdi düzenlemeye çalıştığımız gece uykularını düzenlemek. Gece 24 civarı beslendikten sonra sabah 05-06 kadar uyumasını sağlamak. Geçen hafta az - çok oldu. Ama Altuğ bazen rutinlerine uyurken, arada da sıkılabilir. Altuğ da aynı.. Annesi gibi , sanırım.. canım ne yapsın... kanında var...
BEBEKLERDE ÜÇÜNCÜ AYDAKİ GELİŞİMLERİ
ÜÇÜNCÜ AY
Yapabildikleri:
Yüzüstü yatış pozisyonunda kafasını 45 ° kaldırabilir
Yakın mesafedeki nesneleri görme alanına girişinden çıkışına kadar (120°) izleyebilir.
Konuşma ve seslere kıkırdayarak yanıt verebilir. Müzik ve insan sesi ile rahatlar, mutlu olur. Emerken bile ses duyunca emmeyi bırakıp dinlemeye çalışır. Sesin geldiği yere döner.
Ellerini keşfeder: “Ooohh! Bu da ne? Amanınnnn oynatabiliyorum, bir sağa bir sola. Ne İlginç bu şeyler, kıpır kıpır. Dur bir de tadına bakayım…!” Bu güne kadar yumruk yaptığı ellerini açar, parmaklarını açıp kapatıp ellerini izler. Ellerini kendi isteği oynatıp açıp kapatabilmek onu mutlu eder. Bir oyuncak verilirse sallar(Bkz Oyuncaklar)
alyası artar, dudaklarını büzüp baloncuklar yapmaya başlar. Parmaklarını daha çok emer. Anne memesini emerken bile parmağını ağzına götürür.
Yattığı yerden doğrulmaya ve dik oturmaya çabalar. Destekle oturabilir.
Yan dönmeye çalışır.
Yakalama refleksi kaybolur.
Uyku süresi artar, ağlamaları azalır. Gece uykuları 6–7 saate uzayabilir. Ancak saat gibi sabah erken bir saatte uyanıp uyutulamaz, ailesini deli eder.
Yapın:
Banyo yapıp üzerini değiştirirken “Elini uzat”, “Parmaklarını sayalım”, “Neredeymiş kızımın ayağı?” vs diyerek uzuvlarını tanıtın.
Yaptığı hareketleri ödüllendirin.
Eline değişik şekil ve sertliklerde farklı sesler çıkaran oyuncaklar tutuşturun. Bunları sallayıp kavramak, rengini, şeklini kıvamını vs algılamaya çalışmak onun zihni için uyarıcı olacaktır.
Bebeğiniz artık hareketlenmeye başladı. Dönmeye çalışıyor, düşme tehlikesi belirdi. Yakında göz açıp kapayana kadar yürümeye başlayacak, ev kazaları tehlikesi artacak. Yavaş yavaş evde genel tedbirlerinizi almaya başlayın (Bkz. Ev Kazaları).
Bebeğin ihtiyaçları, ev işleri: çamaşır, yemek, ütü, bulaşık, yemek, eşinizin beklentileri… Aklınız karman çorman değil mi? Önceliklerinizi belirleyin, sıraya koyun. Her şeyi tam yapamazsınız.
Bebeğinizin günlük yaşam ritmini düzene sokmaya çalışın. Bebekler düzeni sever ve düzenli yaşamla rahatlar. Yani aynı saatte uyuyup aynı saatlerde beslenmeyi, banyoyu ve gezmeyi severler. Tipik bir 3 aylık bebek sabah erkenden (yaklaşık 05.00–06.00) uyanıp emer, kısa bir süre uyanık kalıp yine uyur; öğleden önce yine uyanır, öğleden sonra daha uzun bir süre uyanık kalır... Bunu sağlamaya çalışmalısınız.
artık odanızı mutlaka ayırın. Artık gazı azalıp kayboldu, eğer gazlı dönemde önerilerimize uyup sadece sırtını patpatladıysanız ve sallamadan uyumaya alıştırdıysanız geceleri rahat uyuyacaktır. Ayrıca bebekler gece uykularında dönme gerinme hareketleri sırasında ıkınır ve inler gibi sesler çıkarır ve sizi de uyandırır. Bunun için odanızı ayırarak siz de rahat edeceksiniz. Uyanınca her ağlamasında kucağa alıştırmazsanız kendiliğinden düzene girecektir.(Altı temiz, karnı tok, burnu açık, aşırı ince veya kalın giydirilmemiş bir bebek uyanınca ağlasa da 10–15 dakika beklenmelidir). Bu dönemde odanızı ayırmazsanız ileride bebeğiniz aynı odada ve yatakta yatmak istemeye devam edecek, ayırmak istediğinizde de onu artık sevmediğinizi sanacaktır.
Bebeğinizi kucağınızda uyutmadan yatağına koyun ki, şimdiden kendi kendine uyumaya alışsın, bunu yaparsanız ileride çok daha rahat edeceksiniz. Eğer bu şekilde uyutmakta güçlük çekiyorsanız, ninni söyleyin, yanında durup hafif hafif sırtına vurun, uyku müziğini çalın, pozisyonunu değiştirin.
Yapmayın
Anne sütü ve mama dışında meyve suyu, yemek suyu, çikolata vs vermeyin, tadına bile bakmasın. Erken ek gıda ve yarı katılar verilen bebeklerde alerji ve bazı barsak hastalıkları ortaya çıkabilmektedir.
Beslenmesi
Sadece anne sütü ile devam edin. Kilo alım hızı ayda 500–550g’ın altına inerse doktorunuzun önerisi olursa mama başlayın.
Vitaminine devam edin.
Aşıları:
Aşı takvimine göre bu ay aşı yok ama geçen aydan eksik kalan aşı varsa tamamlanabilir.
Büyüme:
KIZLAR ERKEKLER
En az : 4000g / 54 cm 4000g / 54 cm
Ortalama: 5600g / 59,5cm 5600g / 59,6 cm
En fazla: 7200g / 65,8 cm 7200g / 65,8 cm
(KAYNAK: http://www.bebekhastanesi.com/makale_detay.asp)
Benim oğlum 33 haftada doğmasına rağmen 3 aylık bebekleri yakaladı. boyu 58 cm, kilosu 5630 gr.
Gülmeye başladı. Yatağının üstündeki dönence dönüp, şarkı çaldığında çok mutlu oluyor. Gülüp, ellerini ve ayaklarını oynatarak tepki veriyor.
Ayrıca uyuturken söylediğim ninniye eşlik etmeye çalışıyor. Uyandığında öyle güzel ki.. gülücükler dağıtıyor, Altuğ bey....
Yapabildikleri:
Yüzüstü yatış pozisyonunda kafasını 45 ° kaldırabilir
Yakın mesafedeki nesneleri görme alanına girişinden çıkışına kadar (120°) izleyebilir.
Konuşma ve seslere kıkırdayarak yanıt verebilir. Müzik ve insan sesi ile rahatlar, mutlu olur. Emerken bile ses duyunca emmeyi bırakıp dinlemeye çalışır. Sesin geldiği yere döner.
Ellerini keşfeder: “Ooohh! Bu da ne? Amanınnnn oynatabiliyorum, bir sağa bir sola. Ne İlginç bu şeyler, kıpır kıpır. Dur bir de tadına bakayım…!” Bu güne kadar yumruk yaptığı ellerini açar, parmaklarını açıp kapatıp ellerini izler. Ellerini kendi isteği oynatıp açıp kapatabilmek onu mutlu eder. Bir oyuncak verilirse sallar(Bkz Oyuncaklar)
alyası artar, dudaklarını büzüp baloncuklar yapmaya başlar. Parmaklarını daha çok emer. Anne memesini emerken bile parmağını ağzına götürür.
Yattığı yerden doğrulmaya ve dik oturmaya çabalar. Destekle oturabilir.
Yan dönmeye çalışır.
Yakalama refleksi kaybolur.
Uyku süresi artar, ağlamaları azalır. Gece uykuları 6–7 saate uzayabilir. Ancak saat gibi sabah erken bir saatte uyanıp uyutulamaz, ailesini deli eder.
Yapın:
Banyo yapıp üzerini değiştirirken “Elini uzat”, “Parmaklarını sayalım”, “Neredeymiş kızımın ayağı?” vs diyerek uzuvlarını tanıtın.
Yaptığı hareketleri ödüllendirin.
Eline değişik şekil ve sertliklerde farklı sesler çıkaran oyuncaklar tutuşturun. Bunları sallayıp kavramak, rengini, şeklini kıvamını vs algılamaya çalışmak onun zihni için uyarıcı olacaktır.
Bebeğiniz artık hareketlenmeye başladı. Dönmeye çalışıyor, düşme tehlikesi belirdi. Yakında göz açıp kapayana kadar yürümeye başlayacak, ev kazaları tehlikesi artacak. Yavaş yavaş evde genel tedbirlerinizi almaya başlayın (Bkz. Ev Kazaları).
Bebeğin ihtiyaçları, ev işleri: çamaşır, yemek, ütü, bulaşık, yemek, eşinizin beklentileri… Aklınız karman çorman değil mi? Önceliklerinizi belirleyin, sıraya koyun. Her şeyi tam yapamazsınız.
Bebeğinizin günlük yaşam ritmini düzene sokmaya çalışın. Bebekler düzeni sever ve düzenli yaşamla rahatlar. Yani aynı saatte uyuyup aynı saatlerde beslenmeyi, banyoyu ve gezmeyi severler. Tipik bir 3 aylık bebek sabah erkenden (yaklaşık 05.00–06.00) uyanıp emer, kısa bir süre uyanık kalıp yine uyur; öğleden önce yine uyanır, öğleden sonra daha uzun bir süre uyanık kalır... Bunu sağlamaya çalışmalısınız.
artık odanızı mutlaka ayırın. Artık gazı azalıp kayboldu, eğer gazlı dönemde önerilerimize uyup sadece sırtını patpatladıysanız ve sallamadan uyumaya alıştırdıysanız geceleri rahat uyuyacaktır. Ayrıca bebekler gece uykularında dönme gerinme hareketleri sırasında ıkınır ve inler gibi sesler çıkarır ve sizi de uyandırır. Bunun için odanızı ayırarak siz de rahat edeceksiniz. Uyanınca her ağlamasında kucağa alıştırmazsanız kendiliğinden düzene girecektir.(Altı temiz, karnı tok, burnu açık, aşırı ince veya kalın giydirilmemiş bir bebek uyanınca ağlasa da 10–15 dakika beklenmelidir). Bu dönemde odanızı ayırmazsanız ileride bebeğiniz aynı odada ve yatakta yatmak istemeye devam edecek, ayırmak istediğinizde de onu artık sevmediğinizi sanacaktır.
Bebeğinizi kucağınızda uyutmadan yatağına koyun ki, şimdiden kendi kendine uyumaya alışsın, bunu yaparsanız ileride çok daha rahat edeceksiniz. Eğer bu şekilde uyutmakta güçlük çekiyorsanız, ninni söyleyin, yanında durup hafif hafif sırtına vurun, uyku müziğini çalın, pozisyonunu değiştirin.
Yapmayın
Anne sütü ve mama dışında meyve suyu, yemek suyu, çikolata vs vermeyin, tadına bile bakmasın. Erken ek gıda ve yarı katılar verilen bebeklerde alerji ve bazı barsak hastalıkları ortaya çıkabilmektedir.
Beslenmesi
Sadece anne sütü ile devam edin. Kilo alım hızı ayda 500–550g’ın altına inerse doktorunuzun önerisi olursa mama başlayın.
Vitaminine devam edin.
Aşıları:
Aşı takvimine göre bu ay aşı yok ama geçen aydan eksik kalan aşı varsa tamamlanabilir.
Büyüme:
KIZLAR ERKEKLER
En az : 4000g / 54 cm 4000g / 54 cm
Ortalama: 5600g / 59,5cm 5600g / 59,6 cm
En fazla: 7200g / 65,8 cm 7200g / 65,8 cm
(KAYNAK: http://www.bebekhastanesi.com/makale_detay.asp)
Benim oğlum 33 haftada doğmasına rağmen 3 aylık bebekleri yakaladı. boyu 58 cm, kilosu 5630 gr.
Gülmeye başladı. Yatağının üstündeki dönence dönüp, şarkı çaldığında çok mutlu oluyor. Gülüp, ellerini ve ayaklarını oynatarak tepki veriyor.
Ayrıca uyuturken söylediğim ninniye eşlik etmeye çalışıyor. Uyandığında öyle güzel ki.. gülücükler dağıtıyor, Altuğ bey....
20 Nisan 2010 Salı
YENİ BİR SİTE...
Yenibir site.. Anneler ve anne adaylarının birarada toplandığı , uzmanlara sorular sorduğu, videolarını ve resimlerini vb. paylaşabileceği bir site.
http://www.anneysen.com/
Ben de bu sitede hamile danışmanı olarak, sorularınızı cevaplamaktayım..
http://www.anneysen.com/
Ben de bu sitede hamile danışmanı olarak, sorularınızı cevaplamaktayım..
BEBEKLERDEKİ GÜLME AŞAMALARI
Bebeğinizin gülme aşamaları Doğum Sonrası
Gülmek bebeklerimizin ilk sosyal davranışıdır. Onun bize vereceği o ilk gülücüğü bir an önce görmek için sabırsızlıkla bekleriz. O yavaş yavaş büyümeye devam ederken her sabah size gülümsemeden evden ayrılamaz, ya da güne kötü başlasanız bile onun ufacık bir tebessümü yaşadıklarınızı saniyeler içinde unutturmaya yeter.
İlk günden itibaren uykusunda bile gülümsemeye başlayan miniklerimizin o güzel tebessümleri nasıl da hoşumuza gider. Saatlerce yerimizden kıpırdamadan seyredebiliriz onları.
Bebeklerin insan sesine ve yüzüne karşı gösterdikleri ilgi, onların sosyal ve duygusal gelişimlerinin bir göstergesidir. Sizin ilginizi çekmek istediklerinde el ve kollarını kullanarak isteklerini belli ederler. Dikkat çekmek için, siz eğer başka bir şeyle meşgulseniz sesler çıkarıp mırıldanarak dikkatinizi ona vermenizi isterler. İlerleyen aylarda ses tonlarının kime ait olduğunu da ayırt etmeye başlarlar.
Bebeklerinizle elinizden geldiğince sık ve kaliteli vakit geçirmeye çalışın. Size anlamayacak yaşta olsa bile onunla konuşun. Bebeklerle kurulacak ilişki, onların ileride diğer insanlarla kuracağı ilişkinin temelini oluşturuyor.
Günden güne büyüyen ve gelişen bebeğinizin gülme gelişimi de sürekli değişim gösterir.
İşte bebeğinizin gülme aşamaları:
Reflekslere bağlı gülme: (0-6 hafta)
Bazen bebelerimizin, özellikle de yeni doğmuş bebeklerin uykularında bile güldüklerini gözlemlemişinizdir. Bu dönemde bebekler gülse bile bunun, uykusunda irkildiğinde aniden ayak ve kollarını oynatması gibi fiziksel reflekslerinden kaynaklandığını bilin. Çünkü bu dönemde henüz duyguları tam olarak gelişmemiştir.
Duyarlı gülme: (6-8 hafta)
Bu dönemde reflekslerin yerini istemli hareketler alır. Gün geçtikçe büyüyen bebeğiniz gördüğü, dokunduğu objelere ve ona zevk veren şeylere gülmeye başlar.(gıdıklamak, sesler, yüzler vb.) Ona sizin ve eşinizin yüzünü incelemek için fırsat verin ve onunla yumuşak bir ses tonuyla konuşun. Hatta onun yüz ifadelerini taklit ettiğinizde o da sizin ifadelerinizi taklit etmeye başladığınızı göreceksiniz.
Sosyal gülme: (2-3 ay):
Bebeğiniz sizi gördüğünde ya da komik sesler çıkardığınızda gülerek tepki verebilir. Zamanla onun size gülücük verdiğinde sizden de tepki geleceğini tecrübeleri ile anlar. Homurdanarak, uğultu çıkararak kendini ifade etmeye çalışır. Onunla oynadığınızda size kahkahalarla gülebilir. Ayrıca kol ve bacaklarını oynattığınızda da bu çok hoşuna gidecektir.
Farkında olunan gülme(6 ay)
Gülme davranışları tamamen belirgin bir hal alır. Beşinci aydan itibaren annenin ve sık gördükleri yetişkinlerin yüzlerini yabancıların yüzlerinden ayırt edebilen bebekler, ilgi görmek istediklerinde el ve kollarını kullanarak isteklerini belli ederler.
Dikkat çekmek için, başkaları konuşurken sesler çıkartarak ilgiyi kendilerine çekmek isterler. Altıncı aylarında ise ses tonlarını da ayırt edebilirler.
Seçici gülme: (9 ay)
Bu dönem sizi tanımaya ve diğer insanlardan ayırmaya başladığı bir dönemdir. Eskiden cana yakın güler yüzlü bebeğiniz yabancılara gülmeyi kesebilir aniden. Endişelenmeyin.
Mizah anlayışı: (12 ay)
Bebeğin dil gelişimi başladığında mizah anlayışı da ona paralel olarak gelişmeye başlar. Eğer anlamsız sesler çıkarırsanız bu onların çok hoşuna gider ve dakikalarca gülebilirler.
Yere aniden bir şeyler düşürün ya da komik yüz ifadeleri yapın. Ona bu çok komik gelecektir. Ya da onu dizlerinizin üstüne koyun, şarkı söylemeye başlayın ve yavaşça dizlerinizden biraz aşağıya kaymasını sağlayın.
Bu eğlenceli oyunun avantajlarını bebeğinizle birlikte yaşayın. Her gün sizin dünyanın en komik insanıymışsınız gibi hissetmenizi sağlayan başka bir kişi var mı hayatınızda?
Bebeğiniz kendi düzenini geliştirirken birinci yılına doğru gülme konusunda uzmanlaşmış olacaktır. Bazen ne yaptığınızın hiçbir önemi yoktur size kocaman bir gülücük vermesi için. Ayrıca sadece size değil etrafınızdaki diğer insanları gördüğünde de tepkiler verir.
Artık gülücükleri daha anlamlı olmaya başlamıştır. Sizi gördüğündeki gülümsemesi artık onun yanınızda olduğundan dolayı duyduğu mutluluğa verdiği bir tepkidir.
Bebekleri nelere gülerler?
*Saçma sapan sesler duymak
*Komik hikayeler dinlemek
*Onun haricinde herkese tuhaf gelecek taklitleriniz (hayvan taklitleri ve sesleri vb.)
*Kendi yüzünüzü bir örtüyle saklayıp sonra da aniden ortaya çıkmak.
*Ayak ve kollarıyla oynamanız
*Gıdıklanmak
Gülmek bebeklerimizin ilk sosyal davranışıdır. Onun bize vereceği o ilk gülücüğü bir an önce görmek için sabırsızlıkla bekleriz. O yavaş yavaş büyümeye devam ederken her sabah size gülümsemeden evden ayrılamaz, ya da güne kötü başlasanız bile onun ufacık bir tebessümü yaşadıklarınızı saniyeler içinde unutturmaya yeter.
İlk günden itibaren uykusunda bile gülümsemeye başlayan miniklerimizin o güzel tebessümleri nasıl da hoşumuza gider. Saatlerce yerimizden kıpırdamadan seyredebiliriz onları.
Bebeklerin insan sesine ve yüzüne karşı gösterdikleri ilgi, onların sosyal ve duygusal gelişimlerinin bir göstergesidir. Sizin ilginizi çekmek istediklerinde el ve kollarını kullanarak isteklerini belli ederler. Dikkat çekmek için, siz eğer başka bir şeyle meşgulseniz sesler çıkarıp mırıldanarak dikkatinizi ona vermenizi isterler. İlerleyen aylarda ses tonlarının kime ait olduğunu da ayırt etmeye başlarlar.
Bebeklerinizle elinizden geldiğince sık ve kaliteli vakit geçirmeye çalışın. Size anlamayacak yaşta olsa bile onunla konuşun. Bebeklerle kurulacak ilişki, onların ileride diğer insanlarla kuracağı ilişkinin temelini oluşturuyor.
Günden güne büyüyen ve gelişen bebeğinizin gülme gelişimi de sürekli değişim gösterir.
İşte bebeğinizin gülme aşamaları:
Reflekslere bağlı gülme: (0-6 hafta)
Bazen bebelerimizin, özellikle de yeni doğmuş bebeklerin uykularında bile güldüklerini gözlemlemişinizdir. Bu dönemde bebekler gülse bile bunun, uykusunda irkildiğinde aniden ayak ve kollarını oynatması gibi fiziksel reflekslerinden kaynaklandığını bilin. Çünkü bu dönemde henüz duyguları tam olarak gelişmemiştir.
Duyarlı gülme: (6-8 hafta)
Bu dönemde reflekslerin yerini istemli hareketler alır. Gün geçtikçe büyüyen bebeğiniz gördüğü, dokunduğu objelere ve ona zevk veren şeylere gülmeye başlar.(gıdıklamak, sesler, yüzler vb.) Ona sizin ve eşinizin yüzünü incelemek için fırsat verin ve onunla yumuşak bir ses tonuyla konuşun. Hatta onun yüz ifadelerini taklit ettiğinizde o da sizin ifadelerinizi taklit etmeye başladığınızı göreceksiniz.
Sosyal gülme: (2-3 ay):
Bebeğiniz sizi gördüğünde ya da komik sesler çıkardığınızda gülerek tepki verebilir. Zamanla onun size gülücük verdiğinde sizden de tepki geleceğini tecrübeleri ile anlar. Homurdanarak, uğultu çıkararak kendini ifade etmeye çalışır. Onunla oynadığınızda size kahkahalarla gülebilir. Ayrıca kol ve bacaklarını oynattığınızda da bu çok hoşuna gidecektir.
Farkında olunan gülme(6 ay)
Gülme davranışları tamamen belirgin bir hal alır. Beşinci aydan itibaren annenin ve sık gördükleri yetişkinlerin yüzlerini yabancıların yüzlerinden ayırt edebilen bebekler, ilgi görmek istediklerinde el ve kollarını kullanarak isteklerini belli ederler.
Dikkat çekmek için, başkaları konuşurken sesler çıkartarak ilgiyi kendilerine çekmek isterler. Altıncı aylarında ise ses tonlarını da ayırt edebilirler.
Seçici gülme: (9 ay)
Bu dönem sizi tanımaya ve diğer insanlardan ayırmaya başladığı bir dönemdir. Eskiden cana yakın güler yüzlü bebeğiniz yabancılara gülmeyi kesebilir aniden. Endişelenmeyin.
Mizah anlayışı: (12 ay)
Bebeğin dil gelişimi başladığında mizah anlayışı da ona paralel olarak gelişmeye başlar. Eğer anlamsız sesler çıkarırsanız bu onların çok hoşuna gider ve dakikalarca gülebilirler.
Yere aniden bir şeyler düşürün ya da komik yüz ifadeleri yapın. Ona bu çok komik gelecektir. Ya da onu dizlerinizin üstüne koyun, şarkı söylemeye başlayın ve yavaşça dizlerinizden biraz aşağıya kaymasını sağlayın.
Bu eğlenceli oyunun avantajlarını bebeğinizle birlikte yaşayın. Her gün sizin dünyanın en komik insanıymışsınız gibi hissetmenizi sağlayan başka bir kişi var mı hayatınızda?
Bebeğiniz kendi düzenini geliştirirken birinci yılına doğru gülme konusunda uzmanlaşmış olacaktır. Bazen ne yaptığınızın hiçbir önemi yoktur size kocaman bir gülücük vermesi için. Ayrıca sadece size değil etrafınızdaki diğer insanları gördüğünde de tepkiler verir.
Artık gülücükleri daha anlamlı olmaya başlamıştır. Sizi gördüğündeki gülümsemesi artık onun yanınızda olduğundan dolayı duyduğu mutluluğa verdiği bir tepkidir.
Bebekleri nelere gülerler?
*Saçma sapan sesler duymak
*Komik hikayeler dinlemek
*Onun haricinde herkese tuhaf gelecek taklitleriniz (hayvan taklitleri ve sesleri vb.)
*Kendi yüzünüzü bir örtüyle saklayıp sonra da aniden ortaya çıkmak.
*Ayak ve kollarıyla oynamanız
*Gıdıklanmak
Doğumdan Sonra ( Lohusalıkta ) Saç Dökülmesi Nedir? Niye Olur?
Birçok kadın hamileliğin ardından saçlarının döküldüğünü farkedecektir. Hamilelik sırasında artan hormonlar deride ve vücudun birçok yerinde değişikliklere yol açmaktadır. Artan hormonlar, saçın, yaşam döngüsünde büyüme aşamasına girmesini sağlarlar. Birçok kadın hamileliği sırasında saçlarının gürleştiğini farkedecektir. Bebeğin doğumundan sonra,saç tellerinin çoğu büyümez ve iki ya da üç ay sürecek olan bir dinlenme aşamasına girer. Saçın yaşam döngüsü yeniden başladığında, saçlar büyüme aşamasına girecek ve eski saçlar hemen dökülecektir. Dökülen saç miktarı, bazılarında az, bazılarında çok olmak üzere kadından kadına farklılık göstermektedir. Eğer, kadında bu konuda kalıtsal bir yatkınlık varsa, doğumdan sonra saçları çok daha fazla dökülebilir.
Ayrıca gebe bayanlarda saçların büyük bir kısmının büyüme halinde olduğunu ifade eden uzmanlar, doğum sonrasında saçların, saç büyüme döngüsünün dinlenme fazına geçtiklerini, 2-3 ay içerisinde aşırı miktarda döküldüklerini, bu sürecin 1-6 ay kadar sürebildiğini ve çoğunlukla yeniden büyüyerek eski miktarlarına ulaştıklarını bildirmektedirler.
Loğusalık Ve Doğum Sonrasında Olan Saçlardaki Dökülme Kalıcı Mıdır?
Doğum sonrası olan saç dökülmesi , genellikle iki ila üç ay sürer ve daha sonra saçlar yeniden çıkmaya başlar. Birçok kadında saçlar hemilelik öncesi durumuna geri döner.
Saçlarda Olan Dökülme (Alopesi) Nasıl Tedavi Edilir?
Doğumdan sonra olan bu saç dökülmesi için herhangi bir tedavi uygulanması gerekmez. Bu, hamilelik sırasında hormonal değişiklikler nedeniyle saçın yaşam döngüsünde oluşan geçici bir durumdur. Saçları aşırı fırçalama, kolaylıkla dökülmesini sağlayacak ve normalde iki ya da üç ay sürebilen dökülme sürecini hızlandıracaktır. Bu durum saçlara hiçbir şekilde zarar vermez. Vitamin almanın ya da baş derisini özel ilaçlarla ovmanın hiç bir yararı olmayacaktır.
Önemli Noktalar !!
• Doğum sonrası saç dökülmesi kalıcı bir dökülme değildir.
• Saç derisinde normal olarak yaklaşık 100 bin saç teli büyür ve hergün genellikle 50 ila 200 saç teli dökülür
• Hamilelik sırasında hormon düzeylerindeki artış saçların normalden daha fazla büyümesine yol açar
• Doğum yaptıktan sonra hormon düzeyleri normale döner ve iki üç ay sonra, üç ila altı ay boyunca aşırı saç dökülmsi olur
• Saçların büyümesi, dökülmeye başladıktan sonra üç ila altı ay arasında normale dönecektir
•Doğum sonrası saç dökülmesi her hamilelikte olabilmektedir
Ayrıca gebe bayanlarda saçların büyük bir kısmının büyüme halinde olduğunu ifade eden uzmanlar, doğum sonrasında saçların, saç büyüme döngüsünün dinlenme fazına geçtiklerini, 2-3 ay içerisinde aşırı miktarda döküldüklerini, bu sürecin 1-6 ay kadar sürebildiğini ve çoğunlukla yeniden büyüyerek eski miktarlarına ulaştıklarını bildirmektedirler.
Loğusalık Ve Doğum Sonrasında Olan Saçlardaki Dökülme Kalıcı Mıdır?
Doğum sonrası olan saç dökülmesi , genellikle iki ila üç ay sürer ve daha sonra saçlar yeniden çıkmaya başlar. Birçok kadında saçlar hemilelik öncesi durumuna geri döner.
Saçlarda Olan Dökülme (Alopesi) Nasıl Tedavi Edilir?
Doğumdan sonra olan bu saç dökülmesi için herhangi bir tedavi uygulanması gerekmez. Bu, hamilelik sırasında hormonal değişiklikler nedeniyle saçın yaşam döngüsünde oluşan geçici bir durumdur. Saçları aşırı fırçalama, kolaylıkla dökülmesini sağlayacak ve normalde iki ya da üç ay sürebilen dökülme sürecini hızlandıracaktır. Bu durum saçlara hiçbir şekilde zarar vermez. Vitamin almanın ya da baş derisini özel ilaçlarla ovmanın hiç bir yararı olmayacaktır.
Önemli Noktalar !!
• Doğum sonrası saç dökülmesi kalıcı bir dökülme değildir.
• Saç derisinde normal olarak yaklaşık 100 bin saç teli büyür ve hergün genellikle 50 ila 200 saç teli dökülür
• Hamilelik sırasında hormon düzeylerindeki artış saçların normalden daha fazla büyümesine yol açar
• Doğum yaptıktan sonra hormon düzeyleri normale döner ve iki üç ay sonra, üç ila altı ay boyunca aşırı saç dökülmsi olur
• Saçların büyümesi, dökülmeye başladıktan sonra üç ila altı ay arasında normale dönecektir
•Doğum sonrası saç dökülmesi her hamilelikte olabilmektedir
15 Nisan 2010 Perşembe
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)