11 Eylül 2009 Cuma

ASLI'NIN KIZI MISRA BEBEK BÜYÜDÜ....




Aslı'nın bebişi Mısra büyüdü.. Ek gıdalara geçtikten sonra gördük. Epey büyümüş..Gonca da dayanamadı kucağına alıp, onu bir güzel yedi.O kadar narin ki, aynı annesi Aslı gibi..Doğduğu anı bildiğim bebekleri büyüdüğünde görmek, çok zevkli. Dünyaya gözlerini ilk açtığı an aklıma geliyor.. Bebeğini ilk gördüğü ilk an Aslı gözyaşlarını tutamamıştı.Bence dünyadaki en mucizevi olay; DOĞUM....

9 Eylül 2009 Çarşamba

BABACIK BEBİŞİ İLE BUGÜN TANIŞTI...



Altancım , bugün hastaneye geldi. Bebişimizi Prof. Dr. Bülent Baysal ultrasondan gösterdi. Ellerini şaklatıyor gibiydi..14,5 HAFTA OLDU.Altan iskeletor gibi görünmesine çok şaşırdı. Boyu yaklaşık 13.5 cm...Büyüyor velet.. Cinsiyeti için çeşitli söylentiler var. Daha pek net değil gibi...Kısmet, hiç önemli değil.. mühim olan sağlıklı bir şekilde dünyaya gelebilsin....

BABA ADAYLARINA ÖZEL.....


Babalık rolünü üstlenme, aynı anne adaylarında da olduğu gibi ilk olarak çocuğa sahip olmayı istemekle başlamaktadır. Eşlerin çocuk sahibi olmak için ilk olarak karar vermeleri ve kendilerini buna hazır hissetmeleri çok önemlidir. Baba adayının çocuğuyla ilk iletişimi, annenin hamilelik aşamasında başlamaktadır.
Hamileliliğin her aşamasında anneyi takip etmek, anneye psikolojik destek vermek, bebeğin gelişimini takip etmek, doktor kontrollerinde bulunmak, ebeveynlikle ilgili kitaplar okumak babalığa geçiş sürecini kolaylaştıracaktır.

Baba adayının, bebeğin kalp atışlarını duyabilme ve ultrason sayesinde onu görebilme şansı olacaktır. Bu deneyimler bebek sahibi olma fikrine bir somutluk kazandıracak ve baba adaylarının da bu yeni duruma uyum sağlamasını kolaylaştıracaktır.

Babaların özellikle, bebekleriyle beden temaslarının olması ve göz teması kurmalarının önemi büyüktür. Çocuğun doğumundan itibaren onunla yoğun bir iletişim halinde olan babaların, hayatları boyunca çocuklarıyla daha sağlıklı iletişim kurma olasılıkları artmaktadır.

Çoğu erkek, baba olacağını öğrendiğinde sevinç, umut, endişe gibi pek çok duyguyu aynı anda yaşayabilir. İlk üç ay boyunca yaşanacak en yaygın endişeler; annenin ve bebeğin sağlığı hakkındaki korkular, mali durumunuz ve iyi bir baba olup olamama ile ilgilidir.

Kadınlar hamilelikleri süresince pek çok fizyolojik ve psikolojik değişiklikler yaşarken; benzer değişiklikler, bu süreci anne adayıyla paylaşan baba adaylarında da görülmektedir.

İlk aylarda, anne adayında hamileliğe bağlı olarak sabah bulantıları, uykusuzluk, ruh halinde ani değişiklikler, yorgunluk ve yeme içme alışkanlıklarında değişiklikler baş gösterir. Bu değişiklikler gayet normaldir, ancak baba adayları onları bu şekilde görmeye alışık olmadığı için, sağlıkları konusunda yersiz korkulara kapılabilirler.

Babalar doğumdan sonra, bebeğin ihtiyaçlarının karşılamasında anneyle beraber görevleri üstlenmekle, bebekle iletişim konusunda önemli bir yere sahiptir.

Pek çok baba adayı, yeni bir bebeğin ailenin mali durumunu nasıl etkileyeceği konusunda endişe duyar. Eğer hem anne hem de baba çalışıyorsa; annenin doğum sebebiyle bir müddet çalışamayacak olmasının; bebeğin doğumuyla birlikte başlayacak olan çeşitli sağlık, bakım ve benzeri harcamaların mali sıkıntılara yol açabileceği korkusu bu süreçte sıklıkla yaşanmaktadır.

En önemli konular arasında ise, birçok baba adayının nasıl bir baba olacağı konusu vardır. Tüm bu endişeler, bebek sahibi olmanın verdiği duygu karmaşası sonucu ortaya çıkmaktadır ve son derece normaldir.

Toplumumuzda hamilelik ve doğum genellikle kadınlarla özdeşleştirilmiş kavramlardır, bu yüzden bu süreçlerde baba adaylarının yaşadığı deneyimlerden, üzerlerine düşen görev ve sorumluluklardan pek sık bahsedilmemektedir. Oysa baba adayları bu sürece ne kadar erken dâhil olurlarsa, kendilerini bu sürece uydurmaları o kadar kolaylaşır.

Bu Dönemi Rahat Geçirmek İçin Baba Adaylarına Tavsiyeler

*Hem eşinizi hem de kendinizi bu kavrama alıştırmak için; yeni baba olmuş kişilerle ve mümkünse kendi babanızla konuşun, ebeveynlikle ilgili duygularını anlamaya çalışın.

*Eşinize onun ne kadar harika bir anne olacağını söyleyin ve hissettirin. Evinizdeki günlük işlerle ilgili daha fazla sorumluluğu üzerinize almaya başlayın.

*Eşinizle çocuk sahibi olma düşüncesinin sizde yaratmış olduğu umut, sevinç, endişe gibi ortak duygularınızı konuşun, hayallerinizi ve korkularınızı paylaşın.

*İlerleyen aylarda yaşam temponuzun yavaşlayıp sakinleşeceğini düşünerek, hamileliğin tadını birlikte çıkarmaya çalışın. Eşinizle birlikte yürüyüşlere çıkın.

*Hamilelik, doğum ve babalıkla ilgili kitaplar alın, bu konularda bilgi ve deneyimlerini paylaşabileceğiniz arkadaşlar edinin. Kendinizle baş başa zaman geçirerek baba olma konusundaki duygularınızı iyice anlamaya çalışın.

*Babalara yönelik doğuma hazırlık kurslarına devam etmek de sizin için çok yararlı olabilir. Eşinizle birlikte bu tarz eğitim programlarına katılmanız ortaklaşa yaşayacağınız ebeveynlik deneyiminde size çok katkıda bulunacaktır. (annelik yolunda hamile kursu)
*Eşinizle ilişkinizin geçirdiği bu değişim sürecini ve endişelerinizi konuşmayı deneyin, karşılıklı duygularınızı ve beklentilerinizi tartışın. Bu dönemde eşinizle açık ve net bir iletişim yolu geliştirmeniz hamilelik süresince birbirinize destek olmanıza ve uyumlu bir ilişki sürdürebilmenize katkıda bulunacaktır.

*Pek çok baba adayı ikinci üç ay süresince eşleriyle cinsel yaşamlarında değişiklikler yaşarlar. Kadınlar hamileliğin sebep olduğu hormonal değişimlere farklı tepkiler verebilmektedir. Bu dönemde eşinizin geliştirdiği farklı tepkilerin büyük ölçüde vücudunda oluşan değişikliklerden ve hormonlarından kaynaklandığının bilincinde olun. Ayrıca bu dönemde eşinizle ilişkilerinizde yaşayacağınız değişimler ve iniş çıkışlar sizi endişelendirebilir. İlişkiniz boyunca alışmış olduğunuz pek çok konuda değişiklikler olmaya başlar ve bu gayet normaldir.

*Son üç aylık bu dönem işinizin hayatınızdaki önem derecesini, doğum sonrasında iş ve aileniz arasındaki dengeyi nasıl sağlayabileceğinizi, ne tür değişiklikler ve yeni düzenlemeler yapmanız gerektiğini gözden geçirmeniz için uygun bir dönemdir. Bu dönemde evdeki yeni düzenlemeleri, bebeğinizle ilgili hazırlıkları eşinizle beraber yapmaya çalışın. Eğer doğum esnasında eşinizin yanında olmayı planlıyorsanız beraber doğum filmleri izleyin, doğumun yapılacağı yeri mutlaka önceden görün.

*Son evrede eşinizin yaşayacağı fiziksel ve duygusal değişimler iyice yoğunlaşmaya başlayacağından, özellikle bu dönemlerde anne adayları vücutlarının kontrolünü tamamıyla yitirdiklerini düşünüp paniğe kapılabilirler. Bununla birlikte eşinizin yardım ihtiyaçları atış gösterecektir. Böylece siz de kendinizi yetersiz ve stres altında hissedebilirsiniz. Birbirinize karşı sabırlı olmaya çalışın ve iletişime açık olun, birbirinizi anlamak için daha fazla çaba harcamaya özen gösterin. Unutmayın; bu dönemde birbirinize göstereceğiniz anlayış ve karşılıklı destek ve yardım, her zamankinden daha fazla olacaktır.

“İyi Bir Baba Olabilecek Miyim?”
Babalığın ifade edilemeyen beklentilerini daha fazla deneyebilir ve anlayabilirsiniz, olmak istediğiniz ‘baba’ olabilmeniz için daha iyi bir fırsat var artık elinizde. Belki de en büyük endişe ‘iyi baba olma’ diye bir tanımın olmasıdır.

Fakat babalık asla sabit bir bütün değildir. Bilmediğiniz bir olguda ailenizin ve kendi ihtiyaçlarınızın doğrultusunda kendi tarzınızı oluşturmak güçtür ve bunu ancak zamanla yapabilirsiniz.

Endişe 1: Sadece hamile olan eşinizin duyguları önemlidir!
Hamilelik boyunca eşinizin vücudundaki değişmeler ve doğum sürecinde onun odak noktası olması, sadece onun duygularının sayılmasını, önemsenmesini kolaylaştırır. Onun fiziksel ve ruhsal sağlığıyla ilginiz şimdi ve daha sonraki dönem boyunca önemlidir, sizin duygularınızın sebebi bir yerde budur. Ayrıca eşinizin, hislerinizi duymaya ihtiyacı vardır. Erkeklerin çoğu, hamilelik ve babalık hakkındaki korkularını kendilerine saklarlar çünkü eşlerinin endişelerini artırmak istemezler. Eğer daima güçlü erkek pozisyonu yaratılıyorsa, içten içe korkular artabilir. Hamilelik ve ilk babalık süresince ilişkiler değerlendirerek, endişelere meydan okumak mümkündür.

Endişe 2: Yeni doğanlar gerçekte babalarına ihtiyaç duymaz!
Anne ve bebek arasındaki sıkı bağ, özellikle eğer emzirme döneminde ise, bebeğin size ihtiyaç duyup duymadığı konusunda sizi merakta bırakabilir. Meraklanmayın, siz onun yaşamında önemli bir kişisiniz ve sizinle olmak onu rahatlatır, yatıştırır. Bebeğinizle ilgilenin, onu öpüp- koklayın, kucaklayın. Ama yemeğini bitirene kadar da bekleyin, ondan sonra tüm dikkatini size verebilir. Hem bir öğünden sonra bebekle ilgilenmeniz, eşinizin de emzirme sonrası enerjisini toplaması için bir fırsat olacaktır. Eğer eşiniz bebeğinizi anne sütü ile beslemiyorsa, siz de beslenmesine yardım edebilirsiniz.

Endişe 3: Erkekler çocuklara nasıl bakacaklarını bilmezler!

Bu, babaların bebekleriyle ilk bağlarını kurmalarını zorlaştıran ve annelerin babaların çocuğu tutup tutamayacakları konusunda korkmalarına, gereksiz endişelenmelerine sebep olan yanlış bir inanıştır. Babalık, çalışılarak öğrenilir. Eğer bebeğinizle zaman geçirirseniz onun ihtiyaçlarını hissetmede çok daha hassas olabilirsiniz.

Endişe 4: Odağı çocukları olan erkekler iş dünyasında yapamazlar!

Erkekler, genellikle kendi öz saygıları ve değerlerinin ana kaynağı olarak işlerindeki başarıyı ölçü olarak kullanırlar. Bazı erkekler ise kariyer ilerlemesi yerine ailelerine vakit ayırmayı tercih edebilirler. Çünkü babalıkta öğrendikleri ikame edilemeyecek değerler vardır. Çoğu erkek için, iyi bir baba olduğunu hissetmesi hayatta en önemli başarıdır.

Bu endişelerden nasıl kurtulabilirsiniz?

*Size göre etkileyici bir baba olabilmek için kendinize zaman tanıyın. Duygularınızı eşinizle, diğer baba adayları ile paylaşın.
*Bebeğinizle konuşun, onu sallayın, kucağınızda tutun, öpüp koklayın.
*Bebeğinizi beslemeyi, bezini değiştirmeyi, banyosunu yaptırmayı öğrenin ve yaşamının bir parçası olun.
*Bebeğinizle geçirmek istediğiniz zamanı işinizde harcamayın.
*Babanız, öğretmenleriniz, arkadaşlarınız ve akrabalarınızdan, baba olarak kimliğinizi yaratacak en iyi özellikleri toplamaya çalışın.
Hamile Eşinize Özen Göstermenin Yolları
-Sırtına ve ayaklarına masaj yapmayı teklif edin.
-na ne kadar harika bir anne olacağını söyleyin.
-Eşinize bol bol sarılın.
-Bebek için güzel bir oyuncak alın, hediye paketi yaptırın ve eşinize verin.
-Doğacak bebeğiniz için bir resim yapın ya da ona bir mektup yazın.
-Eşiniz için hoş hamile giysileri alın.
-Birlikte uzun yürüyüşlere çıkın.
-İleride bebeğinize bakma olasılığı olan bakıcı adayları ile görüşme randevusu ayarlayın.
-Aldığı kiloların, güzelliğini hiç değiştirmediğini söyleyin.
-Bebeğe nasıl acil yardım verileceğini öğrenin.
-Ona bir Anneler Günü hediyesi alın. Kasım ayında olsanız bile!
-Doktor kontrollerine birlikte gidin.
-Hamilelik sırasındaki duygu ve düşüncelerinizi anlattığınız bir günlük oluşturun.
-Eşinizi, yakınınızdaki bir hastanenin yenidoğan bölümünü ziyarete götürün.
-Çocuğunuz ya da çocuklarınız varsa, eşinizin rahatlamak ya da ufak tefek özel işlerini yapmak için yalnız kalmasını sağlamak amacıyla onları gezmeye götürün.
-Endişelerinizi eşinizle paylaşın ve onun endişelerini dinleyin, size ne kadar önemsiz gelirse gelsin, asla onun korkularına gülmeyin.
-Eşinizin karnındaki bebeğinizle konuşun, ona annesini anlatın.
-İsterse doğum sırasında yanında olacağınızı söyleyin.
-Hamilelikle ilgili kitaplar okuyun, eşiniz ile paylaşın.
-Ona doğumdan sonra en çok neyi giymek istediğini sorun ve bir mağazadan alıp hediye edin.
-Doğumdan sonra bebekle ilgilenirken ona da iltifat etmeyi unutmayın!
-Onunla konuşarak, dünyanın en değerli varlığını size kazandırdığını düşündürün.

8 Eylül 2009 Salı

Rahat Bir Hamilelik İçin Nefes Egzersizinin Önemi..



Rahmin büyümesiyle birlikte karın ve göğüs boşluklarını ayıran diyafram kası yukarıya doğru itilir ve göğüs boşluğu sıkışır.

Nefes darlığı yaşayan, otururken dahi nefes nefese kalabilen anne adayları için nefes egzersizlerinin gerekliliği de bu noktada ortaya çıkar.
ANNE ADAYLARI GEVŞEMEYİ ÖĞRENİYOR
Solunum egzersizleri doğumun ikinci döneminde ağrılar esnasında anne adayının nefesini kontrollü kullanarak, etkili bir biçimde ıkınmasını sağlar. Gevşeme egzersizleri; doğumun ağrısız döneminde, anne adayına nasıl gevşeyeceğini öğreterek bebeğin doğumu için gerekli enerji birikimini sağlar ve gücünü yararlı olarak kullanmasına yardımcı olur.

Gebelikte; uterusun büyümesi ve vücut ağırlığının artmasına bağlı olarak vücudun duruşu değişir. Vücut duruşundaki değişiklik bel, sırt ağrılarına neden olur. Bu nedenle;

Gebelikte ortaya çıkan duruş bozukluklarını gidermek,
Sırt ağrılarını azaltmak,
Doğum sırasında gerekli soluma ve gevşemeyi öğretmek,
Karın ve perine kaslarının elastikiyet ve kuvvetini artırmak,
Anne adayını ruhsal olarak doğuma hazırlamak,
Anne adayının bilinçli olarak doğuma yardımını sağlamak ve doğumu kolaylaştırmak amacıyla, gebelikte egzersiz yapılmalıdır.

HAMİLELİĞİN 3. AYINDAN İTİBAREN BAŞLANMALI
İlk üç aydan sonra egzersiz programına başlanmalıdır. Uygulama günde bir kez 5'er tekrar şeklinde olmalı ve doğuma kadar devam edilmelidir. Her kadın psikolojik ve fiziksel açıdan farklıdır. Bu nedenle her gebe bir fizyoterapist tarafından değerlendirilmeli ve egzersiz programı planlanmalıdır.

DOĞUM ÖNCESİ YAPILAN EGZERSİZLERSolunum Egzersizleri
Derin karın solunumu
Derin göğüs solunumu





Kegel egzersizleri
İdrar kesesi, rahim ve kalın bağırsağın son bölümünü destekleyen kas grubunu çalıştıran egzersizlerdir. Pelvik taban kasları dediğimiz bu kas grubunuz yeteri kadar kuvvetli değilse doğum sonrasında ve bazen gebelik sırasında öksürmekle, hapşırmakla oluşabilen idrar kaçakları olabilmektedir. Kegel egzersizleri pelvik taban kaslarını hissettikten sonra her yerde yapabilecek egzersizlerdir.

DOĞUM SANCILARI EN AZA İNDİRGENİR
Solunum egzersizleri ve gevşeme teknikleri özellikle doğum süreci başladığında annenin sakin kalarak kendisinin ve bebeğinin strese girmeden süreci tamamlamasına yardımcı olur. Doğum sancılarının gelmeye başladığı birinci dönemde gevşeme teknikleri ile anne enerjisini aktif doğum sürecine saklar. Yine ilk dönemde solunum teknikleri ile anne ağrıyı daha az hisseder. Bu egzersizlerin hamilelik süresince öğrenilmesi daha rahat bir doğum geçirilmesine yardımcı olacaktır.

EMZİRME


Anne sütü bebek için en ideal besindir. Bebeğinizin büyümesini sağlamak için yeterli miktarda protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve demir içerdiğinden besleyicilik açısından son derece dengelidir. Ayrıca bebeğiniz büyüdükçe farklıgereksinimlerini karşılayacak şekilde anne sütünün içeriği de değişir.Birleşik Krallık hükümeti, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) anne sütünün bebekbeslenmesi için en iyi süt olduğu önerisini desteklemektedir. WHO ayrıca bebeğin ilk altı ay (26 hafta) boyunca sadece anne sütüyle beslenmesi gerektiğini de belirtmektedir. Katı yiyeceklere geçildiğinde de emzirmeye devam edilmelidir.Emziremeyen veya emzirmemeyi tercih eden kadınların diğer seçeneklere ilişkin bilgi ve tavsiye almak üzere GP'lerine veya ebelerine danışmaları gerekir. Bu,bebeğinizin gereksinim duyduğu besinleri almasını sağlayacağı için önemlidir.Nasıl etki eder?Bebekler doğduklarında güçlü bir emme içgüdüsüne sahiptirler. Sütünüzün gelmeye devam etmesi için bebeğinizi acıktıkça, sık sık emzirmeniz gerekir.Doğumun ardından, vücudunuz anne sütü üretimini stimule eden prolaktin (birhormon) salgılamaya başlar. İlk birkaç gün boyunca, kolostrum (ağız sütü) adıverilen koyu, sarımsı renkli bir madde gelir. Bu sıvı yağ ve protein yönünden zengindir ve bebeğiniz tarafından kolayca sindirilir. 3-4 gün sonra normal sütsalgısı gelmeye başlar. Ağız sütünün yerini normal süte bırakması 2 haftaya kadarsürebilir.Memelerden iki tür süt salgılanır; bunlardan biri sıvı ve susuzluk gideren ön süt;ikincisi ise koyu kıvamlı besleyici madde yönünden zengin son süttür. Bebeğin herikisinden de yeterince yararlandığından emin olmak için, diğer memeye geçmedenönce bir meme tamamen boşalana kadar emzirmeye devam edilmelidir.Bebek memeyi iyice emmeye başlayınca, bir hormon süt akışının başlamasınısağlar. Bu en sonunda bebek her ağladığında veya beslenme saatlerinde birrefleks haline gelir.Ne zaman yapılmalıYeni doğan bebekler 2-3 saatte bir acıkır. Ancak, bebeğiniz hızlı büyümedöneminde ise , daha sık beslenmesi gerekebilir. Bebeğinizi acıktığında veya beslenmek istediğini düşündüğünüzde besleyin. Emzirme işlemi sizi çok rahatsız ediyorsa, ebenizle konuşun – emzirmenin normalde canınızıacıtmaması gerekir.
Yapılması gerekenler
Emzirme sırasında bebeğinizin gerektiği şekilde desteklendiğinden ve vücudu sizinkine dönük halde göğsünüzle aynı hizada olduğundan emin olun. Destek olarak minderlerin kullanılması işe yarayabilir. Bebeğinizin tüm meme ucunu veetrafındaki alanın da olabildiğince büyük bir kısmını (areola) ağzına alması gerekir.Bu sayede ağzına yeterli miktarda süt akışı gelecektir. Kısa bir emme hareketinden sonra yutma sesinden başka bir ses çıkarmayan güçlü, istikrarlı çene hareketleribaşlar.Bebeğinizi her iki memenizden de emzirin ve bir meme boşalmadan diğerine geçmeyin. Ancak bebeğiniz ikinci memenize geçmeden doyabilir. Bu durumda birsonraki emzirmenize bu memeden başlayın. Besledikten sonra, bebeğinizin gazını çıkarmasını sağlayın. Bebeği göğsünüze dayayarak kucağınızda tutun ve hafifhareketlerle sırtını ovalayın. YararlarıYeni doğmuş bir bebeğin bağışıklık sisteminin olgunlaşması ve antikor üretmesizaman alır. Annenin antikorlarıyla dolu olan anne sütü bebeği kendi bağışıklık sistemi devreye girene kadar çeşitli enfeksiyonlardan korur.Ayrıca anne sütü bebek tarafından kolaylıkla sindirilir ve zaman içinde bebek büyüdükçe değişen gereksinimlerini karşılamak üzere sütün içeriği de değişir.Anne sütü bebeğin çocukluk döneminde ve ileriki yaşlarda alerji, diyabet ve bellikanserlere yakalanma riskini azaltabilir. Biberonla beslemeden farklı olarak,emzirme bedavadır, herhangi bir ekipman veya sterilizasyon işlemi de gerektirmez.Emzirme uterusun (rahim) gebelikten önceki boyutuna geri dönmesine yardımcıolur. Kilo vermeye ve regl öncesi sendromların hafiflemesine de yardımcı olabilir.Ayrıca annenin yeni doğmuş bebeğiyle birlikte rahatlamasını ve bu zamanın birliktekeyfini çıkarmalarını da teşvik eder.Öneriler – sağlıklı beslenmeDengeli ve zengin çeşit içeren bir beslenme ve bol su içme (günde sekiz bardak)emzirme sırasında büyük önem taşır. Anne ve bebeğin sağlıklı kalmasına yardımcıolur. Alkol ve nikotin bebeğin sindirimini zorlaştırabileceğinden, bunlardan kaçınılmalıdır.Emzirmeyi mamayla kombine etmek istiyorsanız, önce emzirmenin rayına oturduğundan emin olun. Biberonla mama vermeden emzirmeye geçmek,emzirmeden mamaya geçişten daha zordur. Anne sütü sağılarak biberona konabilir ve daha sonra kullanılmak üzere buzdolabında saklanabilir veyadondurulabilir. Çalışıyorsanız ve ancak günün belli saatlerinde bebeğinizi emzirebiliyorsanız, bu oldukça pratik bir çözümdür.
Öneriler – gebelikten korunma
Emzirme hamile kalmanızı engelleyebilir. Bunun olabilmesi için, altı aylıktan dahaküçük bir bebeği tam olarak emziriyor olmanız gerekir. Ayrıca, bebeğinize başkaherhangi bir yiyecek ve içecek vermemeniz gerekir, böylece hiçbir emzirmekaçırılmamış olur.Ayrıca, bebeğinizin doğumundan beri normal regl kanamalarınızın kesilmiş olmasıda gerekir. Tüm bu koşullara uysanız dahi, hala gebe kalabilme ihtimaliniz vardır.Bu nedenle prezervatif, sadece projesteron içeren hap veya rahim içi araç (spiral)gibi ek önlemler de alın.SorunlarEmzirmeyle ilgili sorunların çoğu bebeğin pozisyonunun doğru olmamasındankaynaklanır. Bu sorun bazı basit değişiklikler yapılarak kolayca çözülebilir. Ebeniz size bu konuda tavsiye verebilir.Özellikle ilk birkaç hafta boyunca, bir emzirme rutini oturtmaya çalışırken memelersertleşir ve süt dolar. Memelerinizin üzerine ılık kompres (tülbentle) yaparak veaşağı doğru masaj yaparak süt akışını teşvik etmeyi deneyin.Emzirmenin ardından bebeğiniz bir memeyi tam olarak boşaltmamışsa, kalan sütü sağabilirsiniz. Bu sayede üretilen süt miktarı aynı kalır ve sağılan süt daha çok besleme için - örneğin bebeğiniz hızlı büyüme dönemindeyse - kullanılabilir.Grip benzeri belirtiler yaşıyorsanız, memeleriniz ağrılıysa ve kırmızı lekeleroluştuysa mastit (meme iltihabı) olmuş olabilirsiniz. Mastit tüplerden (kanallardan)birinde meydana gelen tıkanma sonucu ortaya çıkan bir meme enfeksiyonudur.Genellikle antibiyotik kullanılarak tedavi edilir. Emzirmeye devam etmek sütünüzeveya bebeğinize herhangi bir zarar vermez.Yardım almaEmzirme sorunları yaygın görülür. Hem anne hem de bebek için emzirmeyealışmak zaman alabilir. Ancak, emzirmenin anne ve bebek için sayısız yararıolması nedeniyle gayret etmenize değer.

6 Eylül 2009 Pazar

ANNELİK YOLUNDA HAMİLE KURSUNUN EYLÜL SINIFI DERSLERE BAŞLADI....














Anneli Yolunda Hamile kursumuz yeni dönemine başladı. Sınıfımızda 3 çiftimiz bulunmakta.Bu hafta hafta hafta gebeliği ve doğumu anlattık. Doğum esnasında nasıl nefes almalar, ıkınma teknikleri gibi uygulamalarını hep beraber yaptık..
Gonca ve ben bu işi gerçekten çok severek yapıyoruz. Temennimiz katılımcılarımızın da 3 haftalık eğitimimizin sonucunda memnun ayrılırlar..

5 Eylül 2009 Cumartesi

ANNELİK YOLUNDA HAMİLE KURSUM RENGARENKKADIN ADLI SİTEDE...


Haydi Anne adayları www.rengarenkkadin.com adlı siteye üye olun, Annelik Yolunda Hamile Kursumuza ait fırsatlardan sizden yararlanın!!