11 Haziran 2010 Cuma
3 Haziran 2010 Perşembe
EMZİRME REFORMU
Geçenlerde gazetede çıkan, Konya’da bir öğretmenin süt izninin kullanımı konusunda okul yönetimine açtığı davayı kazanmasının ardından Blogcu anne ve Çalışan Gebe Emzirme Reformu Manifestosu taslağı hazırladılar.
Emzirme Reformu Manifestosu yazısına da burdan ulaşabilirsiniz.
Yazılanlara sonuna kadar katılıyorum. Ben işyerimde böyle bir problem yaşamıyorum. Ama yaşayanları biliyorum, duyuyorum hatta görüyorum.Hastanede çalıştığımdan, yeni annelerin ne kadar hevesle emzirmeye başladıklarını görüyorum. Çalışan annelerin işe başladıkları ilk günlerin ne kadar zor geçtiğini , her çalışan anne bilir. Bunun üzerine işyeri de desteklemek yerine işleri zorlaştırması , o anane ve bebek için gerçekten çok kötü. O nedenle bu manifesto desteklenmeli..Sesimizi herkes duymalı!
Reform taslağını hazırlayan annelerin bir ricası var aşağıda alıntı yapıyorum.
Lütfen;
Okuyun: Anne olsanız da olmasanız da, çalışsanız da çalışmasanız da okuyun.
Yorum yapın: Sizce eklenmesi, değişmesi, düzeltilmesi gerektiğini düşündüğünüz noktalar varsa yorumlarda belirtin.
Paylaşın: Blogunuz varsa blogunuzda yer verin. Blogunuz yoksa Facebook’ta, Twitter’da, benzer sosyal iletişim platformlarında, forumlarda, paylaşın. Arkadaşlarınıza mail gönderin. (Kolaylık olması açısından http://www.emzirmereformu.com/ adresini kullanabilirsiniz).
Hadi hanımlar desteklerinizi esirgemeyin.
Emzirme Reformu Manifestosu yazısına da burdan ulaşabilirsiniz.
Yazılanlara sonuna kadar katılıyorum. Ben işyerimde böyle bir problem yaşamıyorum. Ama yaşayanları biliyorum, duyuyorum hatta görüyorum.Hastanede çalıştığımdan, yeni annelerin ne kadar hevesle emzirmeye başladıklarını görüyorum. Çalışan annelerin işe başladıkları ilk günlerin ne kadar zor geçtiğini , her çalışan anne bilir. Bunun üzerine işyeri de desteklemek yerine işleri zorlaştırması , o anane ve bebek için gerçekten çok kötü. O nedenle bu manifesto desteklenmeli..Sesimizi herkes duymalı!
Reform taslağını hazırlayan annelerin bir ricası var aşağıda alıntı yapıyorum.
Lütfen;
Okuyun: Anne olsanız da olmasanız da, çalışsanız da çalışmasanız da okuyun.
Yorum yapın: Sizce eklenmesi, değişmesi, düzeltilmesi gerektiğini düşündüğünüz noktalar varsa yorumlarda belirtin.
Paylaşın: Blogunuz varsa blogunuzda yer verin. Blogunuz yoksa Facebook’ta, Twitter’da, benzer sosyal iletişim platformlarında, forumlarda, paylaşın. Arkadaşlarınıza mail gönderin. (Kolaylık olması açısından http://www.emzirmereformu.com/ adresini kullanabilirsiniz).
Hadi hanımlar desteklerinizi esirgemeyin.
2 Haziran 2010 Çarşamba
DOĞAL DOĞUM
Günümüzde gebelik ve doğuma ilişkin temel yaklaşım, doğumun fizyolojik bir süreç olduğu ve çok az
düzeyde tıbbi girişim gerektirdiğidir. Gebelik ve doğum fizyolojik bir olaydır ve asla bir hastalık değildir. Sağlık personelleri, hamileleri ve eşlerini doğumlarında aktif rol alması için antenatal dönemden itibaren eğitimler ( ANNELİK YOLUNDA HAMİLE KURSU) sayesinde cesaretlendirmelidirler.
Doğum çok özel bir olgu olup anne ve baba adayları için, yaşamlarında ki en güzel deneyimlerden biridir. Ancak zaman zaman doğum anında yaşanan olumsuz deneyimler uzun yıllar anlatılan doğum hikâyeleri arasında yerini alabilmektedir. Bu tür deneyimlerin kadınlar arasında paylaşılarak yayılması, bir yandan da görsel medyada gösterilen ağrılı doğum sahneleri, kadınların olumsuz doğum imajı oluşturmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla doğumun ağrılı, kanlı korkutucu bir olay oluşuyla ilgili imaj; gebelik süresince kadınların vajinal doğumla ilgili bu korkutucu deneyimi kendilerinin de yaşayacağını düşündürmekte ve bu da onların tercihlerini sezaryen doğum üzerinde odaklandırmaktadır.
Gebelik ve doğum fizyolojik bir olay olmakla birlikte kadın için büyük bir stres oluşturur. Anne adayı kendisi için bilinmeyen doğum olayının meydana geleceği anı korku ve heyecanla beklerken, annelik sevgisi yanında bir canlı dünyaya getirmenin gururunu da yaşar. Özellikle ilk gebeliğinde kadın, tanımlayamadığı birçok yeni duyguyu bir arada yaşarken doğum anında karşılaşabileceği olayları tahmin edememektedir. Sezaryenin mi yoksa normal doğumun mu daha iyi olacağına karar verememektedir. Doğum tercihi, kadına verilecek destek ve bilgilendirme sayesinde daha sağlıklı ve doğru olacaktır. Bu bilgilendirme ve desteği sağlamakta ebelere çok önemli roller düşmektedir. Bu rolün gereği olarak ebe, kadının karar sürecini etkileyebilecek faktörlerin sağlıklı bir şekilde değerlendirilerek gebelik boyunca doğum için hazırlanmasını sağlamalıdır. Bu amaç doğrultusunda; doğuma hazırlık sınıfları son derece önemlidir. Ancak halen ülkemizde hazırlık sınıfları çok yaygın değildir. Özellikle kamuya ait sağlık kuruluşlarında bu konuda yeterince çaba gözlenmemektedir.
WHO yayınladığı kanıta dayalı 6 uygulamanın doğumu yöneten sağlık profesyonelleri için kılavuz olması ile; sağlıklı anne ve bebek için mümkün olan en az girişim ile güvenli bir şekilde doğum eyleminin gerçekleşebileceğini ifade etmiştir. İfade edilen bu öneriler:
1. Doğum kendi başlamalıdır.
2. Doğum boyunca hareket özgürlüğü olmalıdır.
3. Doğum boyunca gebeye duygusal ve fiziksel destek verilmelidir.
4. Gereksiz her türlü müdahaleden kaçınılmalıdır.
5. Doğumda sırtüstü yerine diğer pozisyonlar desteklenmelidir.
6. Doğum sonrası anne ve bebek bir arada kalmalıdır.
NEDEN DOĞAL DOĞUM?
Doğal doğum mümkün olduğu kadar müdahale edilmeden yapılan doğumlardır . Bu sayede aktive olan tüm doğal hormonlar, anne ve bebeğini doğuma en sağlıklı biçimde hazırlamaktadır. Doğal bir doğumda sağlık profesyonelleri izleyici olup, sağlık kontrollerini yapma dışında başka bir müdahalede bulunmamalıdır. Çünkü buna ihtiyaç yoktur.
Gebelik ve doğum eylemi bir hastalık değil, bedenin doğal, normal ve sağlıklı bir fonksiyonudur.Gereksiz yere yapılan her türlü müdahalenin doğumun işleyişi ve hormonların salınımı üzerine negatif etkileri vardır. Zaten doğal doğumu üstün kılan bu hormonların salgılanmasıdır. Bu hormonlar içinde en etkili olan iki hormon oksitosin ve endorfindir. Oksitosin uterustaki kasılma etkileri ile doğumun ilerlemesinden sorumlu hormondur. Bu hormon doğumda gittikçe artan oranlarda salgılanarak doğum anında ve doğum sonrasında en yüksek seviyelerini bulur. Yine doğumda etkili olan endorfin hormonu bedenin salgıladığı doğal bir ağrı kesicidir. Doğum yapan kadının kendini rahat hissedebilmesi için herşeyi yapar. Oksitosin seviyesi yükselip, kasılmalar sıklaştıkça, beden endorfin salgısını arttırarak cevap verir. Endorfinin bağımlılık yapıcı bir etkisi de vardır. Doğum anında anne ve bebeği oksitosin ve endorfin etkisindedir. Her bir kontraksiyon ağrısı travaydaki kadın için rehber olur. Artan şiddetteki kontraksiyonlara onun yanıt olarak seçtiği pozisyonlar ve aktiviteler bebeğin doğum kanalına inmesini doğum eylemi muhtemelen yavaşlar ve daha az etkili hale gelir. Doğum ilerledikçe ve ağrı arttıkça,endorfinler artan miktarlarda serbest bırakılır. Sonuç, tamamen doğal olarak acı algısında bir azalma olmasıdır. Yükselen endorfin düzeyi, aynı zamanda, düşüncenin mantıktan daha içgüdüsel alana kaymasına katkıda bulunur. Endorfinler gerçekte doğumda görevlerini yerine getirmesi için kadınlara yardım eden düş-gibi bir durum yaratır.
Kadının içinde bulunduğu bu düşsel durum, dış çevreden daha önemli hale gelir. Kadınlar kendi içgüdüleri ile travayın ilerlemesi ve travay ağrısının artması gibi olaylara daha fazla odaklanarak, bu eylemi bilge bir şekilde sonlandırabilir. Kadın öncelikle sahip olduğu içsel gücün etkisi ile birlikte sağlık çalışanları, eşi ve ailesinin desteği ile doğumdan korkmaz. Bu destekleyici takım, doğum tamamlanıncaya kadar yanındadır ve onu rahatlatır.Vaginal doğumu tercih eden kadın doğumunun hastanede, doğum merkezinde ya da evde oluşuna göre çeşitli yöntemler kullanabilir; örneğin bağımsız hareketler yapma, müzik dinleme, duş alma, banyo yapma, el ya da ayaklarına masaj yaptırma gibi teknikler bunlardan bazılarıdır. Kadın doğum ve travay gerçekleşirken ihtiyaç duyabileceği çevreyi kendisi düzenleyebilir. Bu düzenleme ile kadın kendi doğum eyleminin yönetiminde etkin rol almış olur. Doğum sırasında anne bebeğin doğum kanalında ilerleyişine cevap olarak; hareket eder, pozisyon değiştirir, nefesini tutar, bağırır. Bütün bunlarolurken, yani doğum gerçekleşirken hem doğum kanalı kasları ve perine hem de bebeği korunur.
Peterson (1981) “Normal Doğum: Çocuk Doğumuna Kişisel Bir Yaklaşım” adlı kitabında, çoğu kadının nasıl yaşıyorsa öyle bir doğum süreci geçirdiğinin altını çizmektedir. Doğum çoğu kadın için kriz durumudur. Doğuma, herhangi bir krize yaklaştıkları gibi yaklaşırlar: bazıları güçsüz olduğuna inanırken, bazıları kontrolü ele almaya çalışır. Birçok kadın doğal bir doğum süreci geçirmek yerine, teknoloji ve acı-gideren anestezi kullanım süreciyle durumu “kontrol” etmeyi seçer. Bugün, pek çok kadın, doğuma (belirtsin ya da belirtmesin) “Lütfen şu rahatsızlığı halledin. Hiçbir şey hissetmek istemiyorum, Bittiğinde bana bebeği verin yeter” dileğiyle yaklaşmaktadır. Bu süreçte kadınların en çok ihtiyacı olan şey normal doğum yapabilmeleri için cesaretlendirme ve sevgi desteğidir. Kadınların doğum yapma güvenleri ve yetenekleri; bakım vericilerinin desteği, doğum hakkındaki bilgilendirilme düzeyleri ve doğumlarını yapılacakları yere bağlı olarak artar ya da azalır. Doğum yapan kadınlar bakımları hakkında kararlara müdahale edebilir. Ne yazık ki; kadınlar çoğu zaman ihtiyaçları olan teşviki alamaz çünkü birçok doktor, hemşire ve ebenin doğuma karşı tutumları, diğer herhangi bir tıbbi kriz veya rahatsızlığa karşı takındıkları tutumla aynıdır ve görevlerinde uzman olarak, en kısa sürede iyileştirmeleri gerektiğini hissederler. Bu yüzden, bugün çoğu kadın, epidural anestezi kullanmayı seçmektedir. Böyle yaparak da kendilerini muhtemelen manevi ve psikolojik olarak güçlendirecek bir deneyim yaşama fırsatından mahrum bırakırlar.
Doğuma yardımcı olan sağlık profesyonelleri, öncelikle de ebeler kadınların kendi vücutları ile ilgili ilgeliğine güvenip, kadının bunu fark etmesine yardımcı olacak ortamları hazırlamalı ve bu bilgelikle her doğumun kendine özgülüğü içinde değer görmesini sağlamalıdırlar.
kaynak:http://hemsirelik.maltepe.edu.tr/dergiler/cilt2sayi3/cilt2sayi3/143-148.pdf
düzeyde tıbbi girişim gerektirdiğidir. Gebelik ve doğum fizyolojik bir olaydır ve asla bir hastalık değildir. Sağlık personelleri, hamileleri ve eşlerini doğumlarında aktif rol alması için antenatal dönemden itibaren eğitimler ( ANNELİK YOLUNDA HAMİLE KURSU) sayesinde cesaretlendirmelidirler.
Doğum çok özel bir olgu olup anne ve baba adayları için, yaşamlarında ki en güzel deneyimlerden biridir. Ancak zaman zaman doğum anında yaşanan olumsuz deneyimler uzun yıllar anlatılan doğum hikâyeleri arasında yerini alabilmektedir. Bu tür deneyimlerin kadınlar arasında paylaşılarak yayılması, bir yandan da görsel medyada gösterilen ağrılı doğum sahneleri, kadınların olumsuz doğum imajı oluşturmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla doğumun ağrılı, kanlı korkutucu bir olay oluşuyla ilgili imaj; gebelik süresince kadınların vajinal doğumla ilgili bu korkutucu deneyimi kendilerinin de yaşayacağını düşündürmekte ve bu da onların tercihlerini sezaryen doğum üzerinde odaklandırmaktadır.
Gebelik ve doğum fizyolojik bir olay olmakla birlikte kadın için büyük bir stres oluşturur. Anne adayı kendisi için bilinmeyen doğum olayının meydana geleceği anı korku ve heyecanla beklerken, annelik sevgisi yanında bir canlı dünyaya getirmenin gururunu da yaşar. Özellikle ilk gebeliğinde kadın, tanımlayamadığı birçok yeni duyguyu bir arada yaşarken doğum anında karşılaşabileceği olayları tahmin edememektedir. Sezaryenin mi yoksa normal doğumun mu daha iyi olacağına karar verememektedir. Doğum tercihi, kadına verilecek destek ve bilgilendirme sayesinde daha sağlıklı ve doğru olacaktır. Bu bilgilendirme ve desteği sağlamakta ebelere çok önemli roller düşmektedir. Bu rolün gereği olarak ebe, kadının karar sürecini etkileyebilecek faktörlerin sağlıklı bir şekilde değerlendirilerek gebelik boyunca doğum için hazırlanmasını sağlamalıdır. Bu amaç doğrultusunda; doğuma hazırlık sınıfları son derece önemlidir. Ancak halen ülkemizde hazırlık sınıfları çok yaygın değildir. Özellikle kamuya ait sağlık kuruluşlarında bu konuda yeterince çaba gözlenmemektedir.
WHO yayınladığı kanıta dayalı 6 uygulamanın doğumu yöneten sağlık profesyonelleri için kılavuz olması ile; sağlıklı anne ve bebek için mümkün olan en az girişim ile güvenli bir şekilde doğum eyleminin gerçekleşebileceğini ifade etmiştir. İfade edilen bu öneriler:
1. Doğum kendi başlamalıdır.
2. Doğum boyunca hareket özgürlüğü olmalıdır.
3. Doğum boyunca gebeye duygusal ve fiziksel destek verilmelidir.
4. Gereksiz her türlü müdahaleden kaçınılmalıdır.
5. Doğumda sırtüstü yerine diğer pozisyonlar desteklenmelidir.
6. Doğum sonrası anne ve bebek bir arada kalmalıdır.
NEDEN DOĞAL DOĞUM?
Doğal doğum mümkün olduğu kadar müdahale edilmeden yapılan doğumlardır . Bu sayede aktive olan tüm doğal hormonlar, anne ve bebeğini doğuma en sağlıklı biçimde hazırlamaktadır. Doğal bir doğumda sağlık profesyonelleri izleyici olup, sağlık kontrollerini yapma dışında başka bir müdahalede bulunmamalıdır. Çünkü buna ihtiyaç yoktur.
Gebelik ve doğum eylemi bir hastalık değil, bedenin doğal, normal ve sağlıklı bir fonksiyonudur.Gereksiz yere yapılan her türlü müdahalenin doğumun işleyişi ve hormonların salınımı üzerine negatif etkileri vardır. Zaten doğal doğumu üstün kılan bu hormonların salgılanmasıdır. Bu hormonlar içinde en etkili olan iki hormon oksitosin ve endorfindir. Oksitosin uterustaki kasılma etkileri ile doğumun ilerlemesinden sorumlu hormondur. Bu hormon doğumda gittikçe artan oranlarda salgılanarak doğum anında ve doğum sonrasında en yüksek seviyelerini bulur. Yine doğumda etkili olan endorfin hormonu bedenin salgıladığı doğal bir ağrı kesicidir. Doğum yapan kadının kendini rahat hissedebilmesi için herşeyi yapar. Oksitosin seviyesi yükselip, kasılmalar sıklaştıkça, beden endorfin salgısını arttırarak cevap verir. Endorfinin bağımlılık yapıcı bir etkisi de vardır. Doğum anında anne ve bebeği oksitosin ve endorfin etkisindedir. Her bir kontraksiyon ağrısı travaydaki kadın için rehber olur. Artan şiddetteki kontraksiyonlara onun yanıt olarak seçtiği pozisyonlar ve aktiviteler bebeğin doğum kanalına inmesini doğum eylemi muhtemelen yavaşlar ve daha az etkili hale gelir. Doğum ilerledikçe ve ağrı arttıkça,endorfinler artan miktarlarda serbest bırakılır. Sonuç, tamamen doğal olarak acı algısında bir azalma olmasıdır. Yükselen endorfin düzeyi, aynı zamanda, düşüncenin mantıktan daha içgüdüsel alana kaymasına katkıda bulunur. Endorfinler gerçekte doğumda görevlerini yerine getirmesi için kadınlara yardım eden düş-gibi bir durum yaratır.
Kadının içinde bulunduğu bu düşsel durum, dış çevreden daha önemli hale gelir. Kadınlar kendi içgüdüleri ile travayın ilerlemesi ve travay ağrısının artması gibi olaylara daha fazla odaklanarak, bu eylemi bilge bir şekilde sonlandırabilir. Kadın öncelikle sahip olduğu içsel gücün etkisi ile birlikte sağlık çalışanları, eşi ve ailesinin desteği ile doğumdan korkmaz. Bu destekleyici takım, doğum tamamlanıncaya kadar yanındadır ve onu rahatlatır.Vaginal doğumu tercih eden kadın doğumunun hastanede, doğum merkezinde ya da evde oluşuna göre çeşitli yöntemler kullanabilir; örneğin bağımsız hareketler yapma, müzik dinleme, duş alma, banyo yapma, el ya da ayaklarına masaj yaptırma gibi teknikler bunlardan bazılarıdır. Kadın doğum ve travay gerçekleşirken ihtiyaç duyabileceği çevreyi kendisi düzenleyebilir. Bu düzenleme ile kadın kendi doğum eyleminin yönetiminde etkin rol almış olur. Doğum sırasında anne bebeğin doğum kanalında ilerleyişine cevap olarak; hareket eder, pozisyon değiştirir, nefesini tutar, bağırır. Bütün bunlarolurken, yani doğum gerçekleşirken hem doğum kanalı kasları ve perine hem de bebeği korunur.
Adrenalin salgılanmasındaki yükseliş, annenin tetikte olmasını sağlar. Anne tümüyle bebeğine odaklanır ve onu kucağına almaya çabalar. Anne bebeğini kollarına aldığında, sahip olduğu bu mucize karşısında dalgın, heyecanlı, gururlu, huzurludur. Hiç kimse ona ne yapması gerektiğini söylemez. Çünkü kadın bebeğinin bakımıyla ilgili kitaplar okumuş ve doğuma hazırlık sınıflarında eğitim almıştır. Bilgi, özgüven, gevşeyebilme, nefes alma teknikleri, enerjisini koruyabilme sanatı ile gebe kadına doğum eylemi sırasında bilinçli ve aktif rol oynama şansı verilerek, kadının kendisini ekibin bir parçası gibi hissetmesinin sağlanması doğal doğumda önemlidir. Anne olmanın sadece zevkinin değil aynı zamanda bu olayda aktif rol oynamanın da başarı ve tatmininin yaşatılması; aynı duyguları eşinde paylaşması çağdaş yaşamın gerekliliklerinden birisi olarak görülmektedir .Amaç; gebelik ve doğuma ilişkin bilgi sağlanması, baş etme stratejilerinin öğretilmesi, çiftlerin olumlu doğum deneyimini yaşamalarının sağlanması ile korku ağrı ve gerginlik döngüsünün kırılmasıdır.Burada ebeler tarafından verilecek antenatal bakım ve doğuma hazırlık sınıfları (ANNELİK YOLUNDA HAMİLE KURSU ) son derece önem kazanmaktadır.
Doğal doğumu deseklemek, modern tıbbı ret etmek ve karşısında olmak gibi düşünülmemelidir. Gebelik ve doğum fizyolojik bir olaydır ve hastalık değildir. Ancak her zaman fizyolojik olaylarınn patolojisi de söz konusu olabilir. Doğum eyleminde yapılacak müdahaleler gerçekten endikasyon olduğu zamanlarda yapılmalı ve medikal tedavi gereken koşullarda verilmelidir.
Peterson (1981) “Normal Doğum: Çocuk Doğumuna Kişisel Bir Yaklaşım” adlı kitabında, çoğu kadının nasıl yaşıyorsa öyle bir doğum süreci geçirdiğinin altını çizmektedir. Doğum çoğu kadın için kriz durumudur. Doğuma, herhangi bir krize yaklaştıkları gibi yaklaşırlar: bazıları güçsüz olduğuna inanırken, bazıları kontrolü ele almaya çalışır. Birçok kadın doğal bir doğum süreci geçirmek yerine, teknoloji ve acı-gideren anestezi kullanım süreciyle durumu “kontrol” etmeyi seçer. Bugün, pek çok kadın, doğuma (belirtsin ya da belirtmesin) “Lütfen şu rahatsızlığı halledin. Hiçbir şey hissetmek istemiyorum, Bittiğinde bana bebeği verin yeter” dileğiyle yaklaşmaktadır. Bu süreçte kadınların en çok ihtiyacı olan şey normal doğum yapabilmeleri için cesaretlendirme ve sevgi desteğidir. Kadınların doğum yapma güvenleri ve yetenekleri; bakım vericilerinin desteği, doğum hakkındaki bilgilendirilme düzeyleri ve doğumlarını yapılacakları yere bağlı olarak artar ya da azalır. Doğum yapan kadınlar bakımları hakkında kararlara müdahale edebilir. Ne yazık ki; kadınlar çoğu zaman ihtiyaçları olan teşviki alamaz çünkü birçok doktor, hemşire ve ebenin doğuma karşı tutumları, diğer herhangi bir tıbbi kriz veya rahatsızlığa karşı takındıkları tutumla aynıdır ve görevlerinde uzman olarak, en kısa sürede iyileştirmeleri gerektiğini hissederler. Bu yüzden, bugün çoğu kadın, epidural anestezi kullanmayı seçmektedir. Böyle yaparak da kendilerini muhtemelen manevi ve psikolojik olarak güçlendirecek bir deneyim yaşama fırsatından mahrum bırakırlar.
Doğuma yardımcı olan sağlık profesyonelleri, öncelikle de ebeler kadınların kendi vücutları ile ilgili ilgeliğine güvenip, kadının bunu fark etmesine yardımcı olacak ortamları hazırlamalı ve bu bilgelikle her doğumun kendine özgülüğü içinde değer görmesini sağlamalıdırlar.
kaynak:http://hemsirelik.maltepe.edu.tr/dergiler/cilt2sayi3/cilt2sayi3/143-148.pdf
26 Mayıs 2010 Çarşamba
13 haziran da ANNELİK YOLUNDA HAMİLE KURSUMUZ BAŞLIYOR!!!
Annelik Yolunda hamile kursumuz 4 oturumdan ve doğum sonrası anne-baba ve bebek toplantısı olmak üzere 5 oturumdan oluşmaktadır.
Kursumuza babalarla katılınmasını anne adaylarına tavsiye ediyoruz.
Eğer baba adayı gelmek istemezse size doğum sonrası destek olacak kişi ile kursa katılabilirsiniz.Kursumuza 12-13 haftayı tamamlamış olmanızı tavsiye ediyoruz. Mayıs da başlayacak kursumuz 23 Mayıs Pazar günü ,Saat 12:00-14:30 arasında olacaktır...
Kursumuz Gayrettepe 'dedir. Adres: Yıldız posta cad. Emel apt. A Blok no:14/4 Gayrettepe
Kursumuzun içeriği,
ANNELİK YOLUNDA HAMİLE KURSU
5 HAFTALIK PROGRAM
1.OTURUM:
Hafta hafta hamilelikte anne ve bebeğin durumu,
Hamilelikte beslenme ve gündelik yaşam,
Babaların doğum planı,
Hamilelikte cinsel yaşam
Hamilelikteki psikoloji
2. OTURUM:
Doğum çeşitleri ve doğumun fizyolojisi,
Doğum sırasındaki anestezi çeşitleri,ağrısız doğum,
Doğuma hazırlık
( Normal doğum yapmak isteyen anne adayları için normal doğuma yönelik nefes egzersizleri ,ıkınma teknikleri ve masaj teknikleri anlatılacaktır.)
RAHATLAMA NEFES EGZERSİZLERİ
3.OTURUM:
Emzirme ve anne sütü,
Yenidoğan bakımı;
-göbek bakımı,
-yeni doğan sarılığı,
-bebeğin altının değiştirilmesi,(babaları da uygulamaya katarak)
-bebeği tutuma ve taşıma,
-bebeği giydirme,
-yenidoğan refleksleri,
-bebeğin yıkanması,
-bebeğin gazının çıkarılması,
-bebek için rahatlatma masajı,
-babağin aşıları,
-bebeğin uyku düzeni,
-bebeğin tırnaklarının kesilmesi ve bakımı,
-bebeğin ağlaması ve onu sakinleştirmenin püf noktaları,
0-6 ay anne - bebek ilişkisinin önemi:dünya ile ilk ilişki ve bağlanma,
BEBEĞE YAPILACAK EGZERSİZLER
4.OTURUM:
Lohusalık bakımı,
Lohusalık Sendromu,
Yeni rolleriyle doğumdan sonra eşlerin ilişkisi,
Doğum sonrası beslenme
Çalışan annenin işe dönme: anne ve bebeğin ayrılık hazırlığı
NEFES VE RAHATLAMA EGZERSİZLERİ
5. OTURUM:
Doğumdan sonraki ilk 2 ay içerisinde anneler ve babalar bebekleri ile birlikte anne -bebek -baba grubumuza katılabilir ve zorlandıkları konularda danışmanlık hizmeti alabilirler.Bu oturumumuza Pedagog katılacaktır.
Ayrıca psikoloğumuz ve hamile eğitmeni arkadaşımızda bulunacaktır.Kursumuzla ilgili gelişmeleri ve yenilikleri, eğitimden görüntülerine bulunduğu bir bloğumuz bulunmaktadır. eğer ilgilenirseniz adresi,
http://bebeimgeliyor.blogspot.com/
konu ile ilgili sitemiz,
http://www.annelikyolunda.com/...
Kursumuza babalarla katılınmasını anne adaylarına tavsiye ediyoruz.
Eğer baba adayı gelmek istemezse size doğum sonrası destek olacak kişi ile kursa katılabilirsiniz.Kursumuza 12-13 haftayı tamamlamış olmanızı tavsiye ediyoruz. Mayıs da başlayacak kursumuz 23 Mayıs Pazar günü ,Saat 12:00-14:30 arasında olacaktır...
Kursumuz Gayrettepe 'dedir. Adres: Yıldız posta cad. Emel apt. A Blok no:14/4 Gayrettepe
Kursumuzun içeriği,
ANNELİK YOLUNDA HAMİLE KURSU
5 HAFTALIK PROGRAM
1.OTURUM:
Hafta hafta hamilelikte anne ve bebeğin durumu,
Hamilelikte beslenme ve gündelik yaşam,
Babaların doğum planı,
Hamilelikte cinsel yaşam
Hamilelikteki psikoloji
2. OTURUM:
Doğum çeşitleri ve doğumun fizyolojisi,
Doğum sırasındaki anestezi çeşitleri,ağrısız doğum,
Doğuma hazırlık
( Normal doğum yapmak isteyen anne adayları için normal doğuma yönelik nefes egzersizleri ,ıkınma teknikleri ve masaj teknikleri anlatılacaktır.)
RAHATLAMA NEFES EGZERSİZLERİ
3.OTURUM:
Emzirme ve anne sütü,
Yenidoğan bakımı;
-göbek bakımı,
-yeni doğan sarılığı,
-bebeğin altının değiştirilmesi,(babaları da uygulamaya katarak)
-bebeği tutuma ve taşıma,
-bebeği giydirme,
-yenidoğan refleksleri,
-bebeğin yıkanması,
-bebeğin gazının çıkarılması,
-bebek için rahatlatma masajı,
-babağin aşıları,
-bebeğin uyku düzeni,
-bebeğin tırnaklarının kesilmesi ve bakımı,
-bebeğin ağlaması ve onu sakinleştirmenin püf noktaları,
0-6 ay anne - bebek ilişkisinin önemi:dünya ile ilk ilişki ve bağlanma,
BEBEĞE YAPILACAK EGZERSİZLER
4.OTURUM:
Lohusalık bakımı,
Lohusalık Sendromu,
Yeni rolleriyle doğumdan sonra eşlerin ilişkisi,
Doğum sonrası beslenme
Çalışan annenin işe dönme: anne ve bebeğin ayrılık hazırlığı
NEFES VE RAHATLAMA EGZERSİZLERİ
5. OTURUM:
Doğumdan sonraki ilk 2 ay içerisinde anneler ve babalar bebekleri ile birlikte anne -bebek -baba grubumuza katılabilir ve zorlandıkları konularda danışmanlık hizmeti alabilirler.Bu oturumumuza Pedagog katılacaktır.
Ayrıca psikoloğumuz ve hamile eğitmeni arkadaşımızda bulunacaktır.Kursumuzla ilgili gelişmeleri ve yenilikleri, eğitimden görüntülerine bulunduğu bir bloğumuz bulunmaktadır. eğer ilgilenirseniz adresi,
http://bebeimgeliyor.blogspot.com/
konu ile ilgili sitemiz,
http://www.annelikyolunda.com/...
22 Mayıs 2010 Cumartesi
BABYSHOW ORGANİZASYONU, HİLTON'DAYDIK.....
Geçtiğimiz hafta sonuda ; Anne adayları, anneler ve bebekleri için özel olarak tasarlanmış tek günlük bir etkinlik olan “Prima Premium Care ile Baby Show İstanbul”, katıldık. Ben saat 11:00-13:00 arasınada http://www.anneysen.com/ adlı sitenin standında hamile danışmanı olarak, katılımcıların sorularını cevapladım. Sitenin yaratıcıları ile tanıştım. çok başarılı bayanlar...Benle beraber danılman olarak isim bilimcisi HÜLYA ÇIZIKMAN ( akrofonolojist,biyoenerjist, yaşam koçu ) ile tanıştım. Yaptığı iş gerçekyten çok ilginç. Benim isim ve soyadım ve oğluşum Altuğ'unun isimleriyle ilgili ilginç yorumlarda bulundu. Eğer sizde böyle bir hizmet almak isterseniz ya aaneysen.com adlı siteden ya da bana email atarak, Ben de size Hülya Hanımın email adresini vererek iletişim kurabilirsiniz.
13:00 dan sonra da bu organizasyon da anne olarak bulundum. Eşim Altan ve oğluşum Altuğ bana katıldılar. Tüm stantları dolaştık. Yararlı bilgiler edindik, bir sürü de numune verdiler.
Bu organizasyona katılan Mustela'nın standından oğluşumda oluşmak üzere olan konak için önerdikleri ve bizim aldığımız şampuan gerçekten çok iyi geldi. Herkese tavsiye ederim..
LANSİNOHUN hazırladığı emzirme odasında oğluşumu emzirdim.. Kendilerin hediye ettiği emzirme önlüğünü de kullandım.Gerçekten çok yararlı bir ürün.. Bunu için de Lansinoha çok teşekkürler...
Seminerler de çok yararlıydı.. Onların da bazılarına katıldık.. Profesyonel foto çekilen stantda da oğluşumla resim çekildik, çok güzeldi. Evde oğlum ve eşimle profesyonel foto çektirmeye karar verdik..
Ayrıca bu organizasyonda çok severek bloğunu takip ettiğim blogcu anne ile karşılaştık ve tanıştık.. Çok ilginçti. Yazıştığın biriyle karşılaşmak.. oğluşu Derin de yanındaydı..Bunun yanı sıra benim bloğumu takip eden bir anne adayı ile tanıştım. Bloğumu takip ettiğini ve çok yarralandığını söyledi. ÇOk ama çok sevindim.Eşim Altan bile çok şaşırdı.

Bunların dışında diğer stantlardan da çok yararlandık..
Ama bu organizasyon için bence Hilton mekan olarak çok iyi olamamış. Üst kat ile alt kat arasında iletişim yoktu. Üst kattaysanız alt kattaki, alt katta iseniz üst katta yapılan organizasyondan haberiniz olamıyor. Üst kattan alt kata inebilmek içinasansöre ulaşmamız bile sorun oldu..kimse asansörün yerini göstermedfi..
Primanın hazırladığı BABYSHOW benim için çok etkin bir organizasyon oldu...
GEÇTİĞİMİZ GÜNLERDE KATILDIĞIMIZ anneyiz.biz BEBEK PARKINDAKİ ETKİNLİĞİ....

ANNEYİZ.BİZ 'İN BEBEK PARKINDAKİ ŞENLİĞİ...
Bebek parkındaki etkimnlik çok güzeldi.. Eşim Altan, Altuğ ve ben çok severek, güzel bir zaman geçirdik....
Orada primanın yeni bezinin numunesinden hediye verdiler.. KUllandık ve çok memnun olduk...Ayrıca oğluşıumla benim çok güzel resimini çektiler..
Bunun yanısıra bebekle ilgili bir sürü firma vardı...Misafirlerin resimlerini çekip, bol bol numune dağıttılar. Bizde ellerimiz kollarımız dolu olarak oradan ayrıldık.. Ayrıca uzun zamandır almak istediğim anneyiz.biz adlı sitenin varolmasını sağlayan PInar Reyhan hanımın kitabını satın aldım. Bir annenin tecr
übelerin yer aldığı anneyim ben.. Okumaya devam ediyorum, herkee tavsiye ederim..
10 Mayıs 2010 Pazartesi
PRİMA PREMİUM CARE İLE BABYSHOW İSTANBUL
BabyShow İstanbul 15 Mayıs'ta gerçekleşiyor
Anne adayları, anneler ve bebekleri için özel olarak tasarlanmış tek günlük bir etkinlik olan “Prima Premium Care ile Baby Show İstanbul”, 15 Mayıs 2010 tarihinde Hilton Convention Center’da gerçekleşecek.
‘’Prima Premium Care ile Babyshow İstanbul’ etkinliğinde anne adayları ve anneler hayatlarının bu en özel yolculuğunda ihtiyaç duyabilecekleri tüm gereksinimlere aynı çatı altında ulaşabilecekler.
Babyshow dünyanın pek çok ülkesinde farklı formatlarda hayat bulan en büyük anne-bebek organizasyonlarından biri. Türkiye’de ilk kez ve Prima’nın ana sponsorluğunda gerçekleştirilen “Prima Premium Care ile Babyshow İstanbul”da konuklar hem tüm gün sürecek aktivitelerle keyifli bir gün geçirecek hem de merak ettikleri sorularının cevaplarını bulacak.
“Prima Premium Care ile Babyshow İstanbul” organizasyonu EMC tarafından hayata geçiriliyor. EMC adına Arzu Ulutekin Akdoğu ve Senem Berkan Habbazi projenin koordinatörlüğünü yapıyorlar. Arzu Ulutekin Akdoğu organizasyon ve organizasyon komitesi ile ilgili olarak şunları söylüyor; “Anne adaylarına, annelere; bilgi, paylaşım, konfor, deneyim sunmak için özel olarak tasarladığımız bir etkinlik. “Prima Premium Care ile Babyshow İstanbul”da bir komitemiz var; yol arkadaşlarımız. Bu komitedeki kişilerin ortak noktaları bir şekilde hamilelikleri ya da sonrasında anneliği iş alanına taşıyabilmiş ve deneyimlerini paylaşmakta olan kişiler. Bu kişilerin bir araya gelmesindeki en büyük amaç “Prima Premium Care ile Babyshow İstanbul” ile gerçekten annelerin ve anne adaylarının faydalanabileceği katılımcılara ve etkinliklere yer vermeyi sağlayabilmek.”
Prima Premium Care ile Babyshow İstanbul’da anneleri ve bebekleri neler bekliyor?
• Hamilelikten, bebek bakımına, 0-2 yaş bebek sağlığına kadar merak ettiğiniz konuları uzmanlarından öğrenin!
• Prima Premium Care ile Pedagog Nörolog Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin ve Prima Ürün Müdürü Melda Yaşar’ın katılımı ile “Yumuşacık bir dokunuş dünyaları anlatır” üzerine söyleşi!
• Prima Premium Care ile ünlü annelerin bebekleri ile fotoğraflarının yer aldığı “Yumuşacık bir dokunuş dünyaları anlatır” sergisi, doktor köşesi, fotoğraf çekim köşesi ve yeni Prima Premium Care ürün numune dağıtımı!
• Prima Premium Care ile Babyshow İstanbul’a özel fırsatlarla alışveriş keyfi!
• Tuvana Büyükçınar Baby Couture koleksiyonu özel defilesi ilk kez Prima Premium Care ile Babyshow İstanbul’da!
• Ayse Öner ve Mustela ile bebek bakımı üzerine workshop!
• Ezo Sunal Çocuk Atölyesi ile Anne Bebek Müzik!
• Gymboree’nin oyun alanında minik konuklar için keyifli ve eğlenceli aktiviteler!
• 2010 yaz bebek modası !
• 2010 yaz bebek kutlama temaları üzerine öneriler & uygulamalar!
• Babyshow İstanbul 2011’in yüzünü arıyoruz ! Babyshow Studio’da, tüm minik konuklarımıza özel fotoğraf çekimi!
• Oto güvenliği hakkında her şey!
Ben de www.anneysen.com adlı sitenin standında hamile danışmanı olarak orada olacağım. ayrıca yeni bir anne olarak da orada olmak çok istiyorum. Eşim Altan ve Altuğ da bu organizasyona katılacaklar..
Anne adayları, anneler ve bebekleri için özel olarak tasarlanmış tek günlük bir etkinlik olan “Prima Premium Care ile Baby Show İstanbul”, 15 Mayıs 2010 tarihinde Hilton Convention Center’da gerçekleşecek.
‘’Prima Premium Care ile Babyshow İstanbul’ etkinliğinde anne adayları ve anneler hayatlarının bu en özel yolculuğunda ihtiyaç duyabilecekleri tüm gereksinimlere aynı çatı altında ulaşabilecekler.
Babyshow dünyanın pek çok ülkesinde farklı formatlarda hayat bulan en büyük anne-bebek organizasyonlarından biri. Türkiye’de ilk kez ve Prima’nın ana sponsorluğunda gerçekleştirilen “Prima Premium Care ile Babyshow İstanbul”da konuklar hem tüm gün sürecek aktivitelerle keyifli bir gün geçirecek hem de merak ettikleri sorularının cevaplarını bulacak.
“Prima Premium Care ile Babyshow İstanbul” organizasyonu EMC tarafından hayata geçiriliyor. EMC adına Arzu Ulutekin Akdoğu ve Senem Berkan Habbazi projenin koordinatörlüğünü yapıyorlar. Arzu Ulutekin Akdoğu organizasyon ve organizasyon komitesi ile ilgili olarak şunları söylüyor; “Anne adaylarına, annelere; bilgi, paylaşım, konfor, deneyim sunmak için özel olarak tasarladığımız bir etkinlik. “Prima Premium Care ile Babyshow İstanbul”da bir komitemiz var; yol arkadaşlarımız. Bu komitedeki kişilerin ortak noktaları bir şekilde hamilelikleri ya da sonrasında anneliği iş alanına taşıyabilmiş ve deneyimlerini paylaşmakta olan kişiler. Bu kişilerin bir araya gelmesindeki en büyük amaç “Prima Premium Care ile Babyshow İstanbul” ile gerçekten annelerin ve anne adaylarının faydalanabileceği katılımcılara ve etkinliklere yer vermeyi sağlayabilmek.”
Prima Premium Care ile Babyshow İstanbul’da anneleri ve bebekleri neler bekliyor?
• Hamilelikten, bebek bakımına, 0-2 yaş bebek sağlığına kadar merak ettiğiniz konuları uzmanlarından öğrenin!
• Prima Premium Care ile Pedagog Nörolog Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin ve Prima Ürün Müdürü Melda Yaşar’ın katılımı ile “Yumuşacık bir dokunuş dünyaları anlatır” üzerine söyleşi!
• Prima Premium Care ile ünlü annelerin bebekleri ile fotoğraflarının yer aldığı “Yumuşacık bir dokunuş dünyaları anlatır” sergisi, doktor köşesi, fotoğraf çekim köşesi ve yeni Prima Premium Care ürün numune dağıtımı!
• Prima Premium Care ile Babyshow İstanbul’a özel fırsatlarla alışveriş keyfi!
• Tuvana Büyükçınar Baby Couture koleksiyonu özel defilesi ilk kez Prima Premium Care ile Babyshow İstanbul’da!
• Ayse Öner ve Mustela ile bebek bakımı üzerine workshop!
• Ezo Sunal Çocuk Atölyesi ile Anne Bebek Müzik!
• Gymboree’nin oyun alanında minik konuklar için keyifli ve eğlenceli aktiviteler!
• 2010 yaz bebek modası !
• 2010 yaz bebek kutlama temaları üzerine öneriler & uygulamalar!
• Babyshow İstanbul 2011’in yüzünü arıyoruz ! Babyshow Studio’da, tüm minik konuklarımıza özel fotoğraf çekimi!
• Oto güvenliği hakkında her şey!
Ben de www.anneysen.com adlı sitenin standında hamile danışmanı olarak orada olacağım. ayrıca yeni bir anne olarak da orada olmak çok istiyorum. Eşim Altan ve Altuğ da bu organizasyona katılacaklar..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)