13 Nisan 2010 Salı

ALTUĞ İLE İŞE BAŞLADIĞIM İLK GÜNLER

Ay başından beri işe gidiyorum. İlk günler epey zor geçti. Lakin şu aralar düzene girdik. Bakıcı teyzemiz Necla Hanım ile Altuğ'un arası gerçekten iyi..  Ben ilk günlerde işten çıkıp, taksi ile koşarak eve gidip, oğluma sarılıp, bir saat ağladım durdum. Şimdi daha iyiyim..
 İşten 14:30 da çıkıyorum. En geç 15:30 da evdeyim. Altuğ 3 kere beslenmiş, 4. beslenmede evde oluyorum. 2 kere mama  1 kerede anne sütü alıyor, Altuğ.Daha sonra emziriyorum. Gece 1 kerede mama veriyorum.
İşe başlamadan önce sütümü sağdığımda çıkan süt miktarı , şimdi sağdığım miktardan azdı. Süt miktarım arttı. Herhalde yaşadığım stres miktarı azaldı. Bu nedenle de sütüm arttıyor. Tabii ki çalıştığım arkadaşlarım sağdıkları milktardan daha az ama biz mutluyuz...
Sütümü sağıp, işten eve taşımak için Aventin termal çantalarından aldım.Gerçekten kullanımı çok kolay ve çok şıklar..Sütümü de  eve yine Aventin saklama kaplarıyla getiriyoruz.Herkese tavsiye ederim..

Altuğcuğum yavaş yavaş tepki vermeye, gülmeye başladı. Özellikle uykudan uyandığında görmelisiniZ , çok tatlı...

Evde uyumadığı veya yemek yemediği zamanlarda kendileri zamanını Fisherprice Yağmur ormanları ana kucağınada geçiriyor. Müzik çalması ve özellikle de titreşiminin olması , Altuğ'u çok rahatlatıyor. Uykuya geçmesini kolaylaştıryor.

11 Nisan 2010 Pazar

BEBEĞİNİZLE İLK 40 GÜN


Bir anne olarak bebeğinizle hastaneden yuvanıza döndüğünüz ilk gün, hayatınızın en heyecan verici anlarından biri olacak.
Artık sizin ve aileniz için yepyeni bir dönem başlıyor; yorgunluklar ve endişelerin yanı sıra, taşıyacağınız sorumluluk da sinirli olmanıza sebep olabilir. Üstelik lohusalık dönemi hormonların da etkisiyle pek çok anne için psikolojik olarak zorlayıcıdır.
Bebeğinizin bakımı ve anneliğin ilk günlerinde kendinizle ilgili almanız gereken tedbirleri ise şu şekilde sıralamak mümkün;
Annenin Bakımı
Doğumu takip eden 40 günlük dönem Lohusalık dönemi olarak adlandırılır ve bu süre içinde vücunuduz kendisini toparlar. Bu dönemde yaşanan hormonal ve ruhsal değişimler, östrojen hormonunun düşmesi, lohusada depresif ruh halinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Alıngan, kolay ağlayan, çabuk yorulan ve isteksiz bir hale gelebilirsiniz. Bu durumda doktorunuza danışarak 2 ay kadar demir takviyesi ve multivitaminler kullanmalı, düzenli uyku ve beslenme ile vücudunuzun boşalan kaynaklarını doldurmalısınız. Emzirme sürecinde doktor önerisi dışında kesinlikle sakinleştirici vb. ilaç almayın.
Bünyeniz, hamilelik döneminde vücudunuzda biriken fazla suyu, doğumu izleyen birkaç gün içerisinde atacaktır. Doktorunuza danışarak karın kaslarını güçlendirici yer egzersizlerine başlayabilir ve düzenli olarak bu hareketleri yapmaya devam edebilirsiniz. Bebeğinizle sürekli olarak ilişkide olduğunuzdan doğum sonrası vücut temizliğinize olağanüstü özen gösterin. Emzirme sürecinde göğüs bakımınızı ihmal etmeyin. Doğumdan sonra doktorunuza gidip doğum sonrası muayenenizi yaptırın. Doktorunuz, doğum sonrası, rahmin normal durumunu alıp almadığını saptayacak ve doğum öncesindeki sağlığınıza kavuşmanızı sağlayacaktır.
Bebeğinizin Bakımı

Doğumu takip eden ilk 72 saat, sarı renkli Klostrum sütünüz gelir. Bu sütün bileşimi farklıdır ve bebeğin bağışıklığına yaptığı destek ile bebeğinizin ilk aşısı gibidir. Bebeğinizi hastaneden çıkmadan emzirin.
Göbek bağı anne karnında bebeğin anneden besin ve oksijen almasını sağlar. Aynı zamanda anneden bebeğe bağışıklık sistemi ni güçlendirici antikorların geçişi de bu kordon sayesinde olur. Bebek doğduğunda bu bağın steril şartlarda ve belli bir uzaklıktan kesilmesi gerekir. Göbek yoluyla bebeğin vücuduna birçok mikrop girebileceği için, göbeğin temiz tutulması ve pansumanı son derece önemlidir.
Bebeğiniz doğduğunda Vernix Caseosa denilen kremsi bir tabaka ile kaplıdır ve bu tabakanın bebeğin ısısının korunmasına ve enfeksiyonlardan korunmasına yararı vardır. Bebeğinizi 2. günden sonra, göbek kordonuna dikkat etmek kaydıyla hergün yıkayabilirsiniz.



İlk aylarda pek çok bebekte gaz sorunları görülmekte ve bu bebeğin uykusunu da etkilemektedir.

Bebeğiniz ilk ayının çok büyük bölümünü uyuyarak geçirecek ve 2- 3 saatlik aralıklarla beslenmek için uyanacaktır.

Yenidoğan bebeğiniz çok hassas bir cilde sahiptir ve bu sebeple bezini sık sık değiştirmeniz gerekir. Temizlemede su, özel temizleyici sıvılar veya alkolsüz hassas alt değiştirme bezleri kullanabilirsiniz. Bebeğinizin altının uzun süre havasız kalmasını engellemeli ve temizlikten sonra bebekler için özel pişik kremleri uygulamalısınız.

Bebeğinizin hareket etmesi, kollarını bacaklarını oynatması, kaslarının güçlenmesi, kemiklerinin düzgün gelişmesi için önemlidir. Doktorunuz farklı bir öneride bulunmadığı takdirde bebeğinizi kundaklamaktan kaçınınız. Soğuk havalarda bebeğe başlık ve kat kat pamuklu kıyafetler giydirin ama bebeğin çok terlemesine izin vermeyin.

KAYNAK:www.milupa.com.tr

7 Nisan 2010 Çarşamba

altuğ anne v babasıyla

Hamilelik Döneminde Bakım ve Güzellik

Bedeninize gösterdiğiniz ilgi, sağlıklı bir anne olmanız dışında vücudunuzun eski haline daha çabuk dönmesini sağlar. Bu yüzden hamilelik döneminizde, vücut temizliğinize ve bakımınıza gerekli ilgiyi göstermelisiniz. Fakat kozmetik ürünleri kullanırken, bebeğinizin fiziksel ya da zihinsel gelişimini engellememek için çok hassas davranmalısınız.

Duş Almak

Hamilelik döneminde ter bezleri normalden fazla çalışır. Bu yüzden bazı detaylar konusunda hassas davranarak her gün duş almanızda yarar var.

• Banyoda 15 dakikadan daha uzun süre kalmayın.

• Suyun ılık olmasına dikkat edin! Fazla sıcaklık zararlı olabilir.

• Banyo camınızı aralayın ki içeriye temiz hava girsin.

• Güvenli olması için banyo kapınızı kilitlemeyin.

• Küvetinize kaymayı önleyici paspas serin ki dengeniz bozulursa kaymayın.

• Doğal sabunlar kullanın! Saçınızı bile doğal zeytinyağlı sabunla yıkayın.

• Banyodan sonra çatlakları önlemek için karın ve göğüs bölgenize bebe yağı sürün.

Göğüs Bakımı

Bu dönemde en çok özen göstermeniz gereken bölge göğüsleriniz. Göğüsleriniz şiştiği için çatlak oluşmasını engellemelisiniz.

• Çatlakların oluşmasını engellemek için ılık bir duştan sonra nemlendirici kremle göğüslerinize masaj yapmalısınız.

• Sarkmalarını engellemek için, göğüslerinizi günde iki defa soğuk suyla yıkamalısınız.

Saç Bakımı ve Makyaj

Hamilelik döneminizdeki ilk üç ay, bebeğinizin gelişimindeki en önemli zamanlardır. Bu dönemdeki zararlar, diğer aylara nazaran daha fazladır. O yüzden kısa bir süre için biraz daha dikkatli olmak hem sizin hem de bebeğinizin sağlığı için faydalı olur.

• Saçlarınız parlaklıklığını ve canlılığını yitirdiğinden, istediğiniz şekli vermeniz her zamankinden daha zor olabilir. Saçlarınızı sık sık yıkamanız iyi gelecektir.

• Saç boyalarındaki kimyasal maddeler üzerine yapılan araştırmalara göre, bebeğinize zarar verecek etkiler görülmemiş olmasına rağmen, doğum sonrasına kadar saçlarınızı boyatmamanız tedbir açısından daha uygun olur.

• Değişiklik yapmak, beyazlarınızı gizlemek veya dip boya yaptırmak istiyorsanız, gebeliğin ilk üç ayından sonra bitkisel saç boyaları kullanabilirsiniz.

• Saç düzeltici jöleler, kimyasal oluşumları nedeniyle tavsiye edilmez.

• Perma yaptırırken kullanılan kimyasal maddeler, saç derisinden emilerek kana karışabilir. Bu yüzden doğum sonrasına kadar saçlarınızın doğal kalmasında fayda var.

• Makyaj yapmak bebeğe zarar vermez. Yine de hamilelik boyunca cildinize değecek tüm malzemelerin doğal olmasına dikkat etmeniz önerilmektedir.

Bitkisel Maskelerle Cilt Bakımı

Özellikle bu dönemde cilt problemleri artar ve cildin nefes alması önem kazanır. Bu yüzden yatmadan önce cildinizi temizlemeli ve yüzünüze besleyici kremler sürmelisiniz. Ayrıca uygulayabileceğiniz bazı doğal maskeler de var.

• Bir limonu kabuklarıyla birlikte robottan geçirerek püre yapın. İçine biraz su ekleyerek yüzünüze sürdükten sonra 5 dakika bekleyin ve temizleyin. Böylece gözenekleriniz temizlenerek, cildiniz canlanır.

• Cildinizi temizlemek için bir yumurta sarısı, bir çorba kaşığı susam yağı ve 3 - 4 damla limon suyunu iyice karıştırıp, yüzünüze sürdükten sonra 10 dakika bekleyin.

• Cildinizin çok çabuk kuruyorsa 5 - 6 tane çileği ezerek sütle karıştırdıktan sonra yüzünüzde 10 dakika bekletin ve bol suyla yıkayın.

• Cildinizi tazelemek için 1 ölçek bal, 3 - 4 damla limon suyu ve 1 tatlı kaşığı zeytinyağını karıştırıp yüzünüze sürdükten sonra 20 dakika bekleyin ve bol suyla yıkayın.

• Ferahlık ve arınma hissi için 1 elmayı sütte pişirin ve ezerek püre yapın. Yüzünüzde 20 dakika bekletin ve bol suyla yıkayın.

• Yağlı ciltler için arındırıcı etkiye sahip salatalık idealdir. Yarım avokado, yarım salatalık, 1 yumurta beyazı ve çok az sütü blender’dan geçirin. Buzdolabında biraz soğuttuktan sonra maskeyi yüzünüzde 30 dakika bekletin ve ılık suyla yıkayın.

• 1 adet muzu biraz sütle püre yaparak yüzünüze sürdüğünüzde, yumuşacık bir teniniz olacaktır.
• Cildiniz için en ideal koruyucu baldır. 1 limonun suyuna, 3 çorba kaşığı bal ve biraz da gliserin ekleyin. Yüzünüzde 15 dakika bekledikten sonra yıkadığınızda, cildinizi sağlıklı bir şekilde nemlendirmiş olursunuz. Diğer maskeleri haftada bir, bu maskeyi ise ayda bir kez uygulayabilirsiniz.

El ve Ayak Bakımı

Tırnaklarınız bu dönemde donuk bir renk alır ve çok çabuk kırılır. Tırnaklarınızın katmanlara ayrılmaması için besleyici ve parlatıcılar kullanabilirsiniz.

Tırnaklarınızı üç günde bir havalandırmalısınız. Çünkü bu dönemde oje sürmek tırnağın kurumasına neden olur.

Diş ve Dudak Bakımı

Hamile kadınların tükürüklerinde bulunan ve diş minelerini etkileyen maddeler, bu dönemde diş çürümelerine sebep olur.

Ayrıca dişlerin sağlamlaştıran ‘fluor’ maddesi de azalır. Bu nedenle hiç bir ağrınız olmasa bile düzenli olarak diş doktorunuza gidin. Diş muayenesini aksatmamanız, vücudunuzda enfeksiyon çıkmasını ve bunun bebeğinizin sağlığını etkilemesini de önleyecektir.

Arasıra dişlerinizi bir antiseptikle çalkalamanız, mikropların dişlerinizde yuvalanmasını önler.

Çatlamış dudaklarınız için 50 gram bal mumunu bir kaba koyarak, ocakta eritin ve üzerine 200 gram susam yağı ekleyin. Bu karşımı her gün dudaklarınıza sürün

2 Nisan 2010 Cuma

BUGÜN İŞE BAŞLADIM...

Dün işe başladım.Evet anlayacağınız gibi süt iznim bitti.. Dün işe gideceğim gibi kuaföre gidip, kendime çeki-düzen vermeye gittim. Orada bulunan bir bayan gerçekten çok moralimi bozdu. Nedenler niçinlerle dolu bir sürü konuşma... Tahmin edebilirsiniz. Eve kkendimi çok kötü hissederek geri geldim. Bütün gece ve sabahçok üzgündüm. Acaba hata mı yapıyorum, daha fazla mı izin yapmalı mıyım..düşündüm.. İşe gittiğimde arkadaşlarım vr beraber çalıştığım doktorlarım beni çok iyi karşıladılar. Klinikte çok yoğundu.Zaman çabuk geçti. Yemekhaneye indiğimde , oğluma bakan bebek  hemşireleriyle karşılaştığımda gözlerimden yaşlar, kontrolümün dışında kamaya başladı. Sonra oğlumun ebeleriyle karşılaştık. Yemekhane de kaldığım sürece ağlamaktan pek birşey yiyemedim.İyi ki bu meslekteymişim dediğim, hayatımdaki nadir anlardan bir tanesiydi..
Eve geldiğimde oğluşumla koyun koyuna yattık.Bakıcı teyzemiz gittikten sonra ağladım ağladım.. Biraz rahatladım, sanırım..
Bugünse işe gittiğimde beynim sürekli Altuğdaydı.Bir ara aradığımda ağlıyordu. O zaman içim parçalandı, doğrusu..Dayanamadım. Telefonu kapattıktan sonr 10 dakika zor dayandım.Tekrar arardığımda uyumuş ve rahatlamış.İşte o zamanbende rahatladım, doğrusu.
Bu arada süt iznimi işten erken çıkarak kullanacağım. Hem de 14:30 çıkacağım.. Ne süper değil mi? Sağolsun, Dr.Cenk Beye. Beni erken çıkarak, oğluşuma daha çabuk kavuşmama destek oluyor..
İşte kısaca 2 günüm böyle geçti...
Yarın da Altuğ için mevlüt okunacak....