15 Eylül 2009 Salı

HAMİLE KURSUNUN ÖNEMİ



HAMİLE KURSU

Hamilelik kursları gerek anne gerekse baba açısında doğuma hazırlıkta büyük yarar sağlamaktadır. Anne psikolojik ve fiziksel olarak doğuma hazırlanırken baba da onun yanında olarak kendini bu serüvene hazırlar.Hamilelik dönemi bayanların fiziksel ve psikolojik değişimler yaşadıkları zor bir dönemdir. Anne adaylarının gerek kendisi ve gerekse bebekle ilgili kaygıları,doğum ve sonrasında yetersizlik korkusu bazen hamilelik döneminin endişe ve sıkıntılarla dolu geçmesine neden olmaktadır.
Hamillelik Kursu’nun amacı,hamilelik süreci, doğum ve bebek bakımı gibi konularda katılımcıları bilinçlendirerek kaygılardan uzak mutlu bir hamilelik ve sağlıklı bir doğum dönemi geçirmelerini sağlamaktır.Hamilelik Kursu’nda hamileliğin oluşumundan, hamilelik süresince dikkat edilmesi gereken hususlara, gebelikte vücudunuzda oluşacak değişiklikler doğum sürecine ve hamilelik sonrası anne-bebek sağlığına kadar bilinmesi gereken tüm konular, uzmanlar tarafından anlatılır.Günümüzde, geleceğin anne babalarının çocuklarıyla ilişkilerine alışmasını ve yeni rollerini benimsemesini kolaylaştıracak ve destekleyecek hamilelik kurslarına talep artmaktadır. Bu tip kurslar talepleri karşılamak için içeriklerini zenginleştirerek “doğuma ve anne-baba olmaya hazırlanmak” konularında destek vermekteler. Doğuma hazırlık kursunda anne adayları istediği takdirde programa eşleri ile katılabilirler.Bu tip kurslarda hamileliğinizin birinci üç aylık döneminde bir başlangıç görüşmesi yapılır. Bir ebe veya doktor eşliğinde, durumun gözden geçirilmesi şeklinde yapılan bu görüşmede, ihtiyaçlar belirlenir ve buna uygun düzenlemeler yapılır. Doğum öncesi hazırlıklar ikinci üç aylık dönemde başlayabilir. Bireysel veya grup çalışmasını tercih etmiş olabilirsiniz. Doğumun nerede olacağı veya kimin yaptıracağı da önemli değildir. Bu tip çalışmalarda önemli olan yaratılan güven atmosferidir. Baba adayı da bu çalışmalara dahil edilebilir. Özellikle nefes alma egzersizlerinde baba adayının desteğine gerek duyulmaktadır. Her bir ders önemlidir. Derslerde çeşitli konular tartışılır: Hamilelik, vücudunuz, nefes alma egzersizleri, farklı duruşlar, vs. Uzmanımız orada bulunarak bebeğinizin günlük yaşamı ile ilgili soruları yanıtlar: Tuvalet ve beslenme vb.Ayrıca, programda rahat bir hamilelik dönemi ve sonrasında rahat bir doğum için yapılabilecek fiziksel aktiviteler (egzersiz uygulamaları) uygulamalı olarak gösterilir.

Hamilelik kursunun önemi


Her doğum çok özel bir durumdur ve nasıl gelişeceği önceden bilinemez. Ama doğuma çok iyi hazırlanmak mümkündür. Tavsiyemiz: bir doğum hazırlık kursuna katılınız!

Doğuma iyi hazırlanmış bir anne adayı bebeğini genelde daha kolay dünyaya getirir. Bu yüzden doğum hazırlık kurslarının sunduğu avantajlardan siz de mutlaka faydalanın. Bir doğum hazırlık kursu sizi hem bedenen hem zihnen doğuma hazırlayacaktır. Böyle bir kurs sizi yeni ‘‘mesleğinize’’, anneliğe yaklaştıracak. Bu kursda emzirmeyi ve bebek bakımını öğrenebilirsiniz; ayrıca hayatınızdaki değişiklikler de sürpriz olmaktan çıkacaktır.

SEVGİLİ BABALAR



Baba adaylarının 9 ayı
Tebrikler, eşiniz hamile... Peki babalığa geçiş döneminde, erkek olarak sizi neler bekliyor? Eşinizin hamileliği boyunca ve lohusalık döneminde neler yapmalısınız? İşte erkeklerin yaşamlarındaki bu en önemli dönüm noktası hakkında ipuçları...
Birinci üç aylık önem
Eşinizin sağlığı hakkındaki korkularınız, mali durumunuz ve nasıl bir baba olacağınızla ilgili endişeleriniz ilk üç aylık devrede yaygın olarak görülebilir. İlk birkaç ayda eşinizde uykusuzluk, yorgunluk, bulantı, kusma ve yeme alışkanlıklarında değişmeler görülür. Bütün bu belirtiler normal olmasına rağmen eşinizi böyle rahatsız görmeye alışamayabilirsiniz. Ona nasıl yardım edebileceğinizi merak ediyor olmalısınız.
Baba adaylarının, ilk üç aylık devre boyunca ihtiyaç duyacakları birkaç öneri sunuyoruz:
Eşiniz için;
Çocuk sahibi olmanın onda yarattığı korku ve endişeleri, çocuğunuzla ilgili umutlarını, hayallerini konuşun, paylaşın.
Birlikte düzenli zaman aralıklarıyla yürüyüşler yapın.Kendiniz için;
Hamile olmakla ilgili haberleri paylaşmak isteyeceğiniz arkadaşlar seçin. Kendinize babalıkla ilgili kitaplar alın. Baba olma duygusunu benimsemek için kendinize zaman tanıyın, hislerinizi doğru tartın.
İkinci üç aylık dönem
İkinci üç aylık devrede ultrasonda bebeğinizi görmeniz mümkün ve kalp atışlarını duyma şansınız olacaktır. Bu tür deneyimler bebek sahibi olma fikrinin gözünüzdeki gerçekliğini artıracaktır. Hamileliğin bu döneminde destekleyici ve pozitif bir ilişki içinde olun ve eşinizle açık iletişim kurun.
Hamileliğin ikinci üç aylık devresinde baba adayları için öneriler de şunlar:
Eşiniz için;

Evinizdeki işlerin çoğunu üzerinize almaya başlayın.
Eşinize müthiş bir anne olacağını anlatın.
Onunla hamile olmanın pozitif ve negatif yönlerini konuşun.
Kendiniz için;
İki yeni babayla, baba olarak kendilerini nasıl hissettikleri hakkında görüşün.
Mümkünse; babanıza siz doğduğunuzda kendisini nasıl hissettiğini sorun.
Baba adayı olma hakkında anlatacaklarınızı dinleyecek bir arkadaşınızla yürüyüşe çıkın.
Üçüncü üç aylık dönem
Ve 6 ay geçti, hamileliğin son 3 ayına girdiniz.... 90 gün içinde siz ve eşiniz bebeğinize kavuşacaksınız. Bu son devre, doğuma yakın ya da doğumdan sonra yapmak istediğiniz ayarlamalar ve iş ilişkilerini yeniden gözden geçirmeniz için uygun bir zamandır. Planlarınızda kendinize esnek davranmanız gerektiğini hatırlayın. Hiç kimse bebekleri doğduğunda tam olarak ne olacağını bilemez. Ve en iyi yapılmış planlar bile sıkça bebeğin doğumundan önce dikkate alınmayan duygular ve şartlar sebebiyle yeni ayarlamalar gerektirir.
Son devrede eşinizin vücudundaki fiziksel değişmeler yoğunlaşacaktır. Aynı zamanda bu fiziksel değişmeler, onun psikolojik durumunu da etkileyecektir. Hamilelik boyunca onların hormonlarının çok farklı çalışacağını unutmayın... Hamileliğin son devresinde bazı anne adayları, vücutlarının kontrolünü kaybettiklerini düşünürler. Son ayı boyunca eşinizin sıkıntılarının arttığını ve daha çok yardıma ihtiyacı olduğunu hissedebilirsiniz. Birbirinize karşı sabırlı olun. Açık iletişimin gerekliliğini hep göz önünde bulundurun.
İşte son üç aylık devre için öneriler:
Eşiniz için;

Eğer mümkünse eşinizle birlikte bebeğinizin yatağını, mobilyalarını, giysilerini hazırlayın.
Doğum hakkında alacağınız en az iki filmi birlikte seyredin.
Ona doğumda yanında olacağınızı bilmesi gerektiğini söyleyin.
Doğumun yapılacağı yeri gezin.
Kendiniz için;
Doğumu planlamaya başlayın. Doğum ve sonrası için çalışma saatlerinizi kontrol edin, uykusuz geçecek geceler için hazırlıklı olun.
İki yeni baba ile bebeklerinin doğumu ile ilgili tecrübeleri hakkında konuşun.Lohusalık dönemiDoğumdan sonra bazı kadınlarda geçici bir depresyon yaşanıyor. Ancak bu durum sadece anneler için değil, babalar için de geçerli. Bebeğin dünyaya “merhaba” deyişiyle birlikte, erkek de bir çok problemle karşı karşıya kalıyor. Erkeğin cinsel açıdan eşinden uzaklaşması olarak nitelendirilebilecek bu durum kadınları endişelendiriyor.
Aslında bu durumun ortaya çıkmasında kadınların da önemli rolü var. Çünkü kadınlar anne kimliğine öyle sıkı sarılıyor ve çocuğun sorumluluğunu öyle fazla kendilerine mal ediyorlar ki, erkeği bu ikili dünyaya sokmuyorlar. İşte bu noktada baba kendisini gereksiz hissediyor ve bir savunma mekanizması geliştirerek kaçıyor.
Zaten evlilik denen kurum sayesinde erkekler kendilerini bambaşka bir statüde buluyorlar. Çocuk sahibi olarak da yepyeni bir rolü kabullenmek zorunda kalıyorlar. Anne çocuğu 9 ay karnında taşıdığı için bu ikinci statü değişimine daha kolay uyum sağlıyor. Baba ise dışarıdan izleyen olmaktan öteye gidemiyor. Bu nedenle babayı hamilelik döneminden itibaren mümkün olduğunca çok, işin içine sokmak gerekiyor. Ayrıca kadının kendisini sadece anne olarak görmemesi gerekiyor.

GEBELİKTE KANSIZLIK


GEBELİKTE KANSIZLIK

Gebelik anne vücudunda ikinci bir canlının oluştuğu dönemdir. Yetersiz ve dengesiz beslenme gebe anne üzerinde çeşitli bozukluklara neden olur.Gebelik süresince bebek anne zayıf olsa bile kendisi için gerekli olan enerjiyi protein demir kalsiyum gibi minaralleri ve vitaminleri anneden alarak gelişimini sürdürür.
Böylece annenin bu besin öğelerine olan gereksinimi artar. Artan gereksinimlerin karşılanmaması halinde; beslenme yetersizliğinin belirtileri olan kansızlık diş çürümesi kemik bozuklukları meydana gelir. Anne halsiz ve yorgun düşer bebeğini de yeterince besleyemez. Bu kez bebeğin büyüme ve gelişmesi tam olmaz ve sağlıksız doğar.
Ülkemizde önemli bir sağlık sorunu olan anemi özellikle demir ve folik asit
yetersizliğine bağlı olarak görülmektedir. Gebe kadınlarda hemoglobin düzeyi llg/lOOmL. altına düştüğünde demir yetersizliği anemisi tanısı konulmaktadır.
Nedeni; Diyetteki demirin emilim oranının düşük olması (bitkisel kaynaklı besin oluşu) parazitler gereksinmenin fazla oluşu sık doğumlar düşükler ve pikadır (toprak yeme). Ayrıca gebelik nedeniyle % 50 oranında artan plazma hacmine karşın kırmızı kan hücrelerinin hacminin artışı ( % 20 artış) bu orana ulaşamamaktadır. Hemoglobin düzeyinin 11-12 g./lOO mL. arası olması en sağlıklı doğumu sağlamaktadır. Ülkemizde gebe ve emziklilerde ulusal düzeyde anemi oranı sırasıyla % 73.9 ve % 65.4 dür. Hastalık dudak içi avuç içi tırnak yatakları ve göz diplerinde solma çarpıntı-çabuk yorulma kemiklerde zayıflık çabuk ve sık hastalanma baş dönmesi baş ağrısı bulantı iştahsızlık ve ishal gibi belirtilerle başlar.Anemik gebelerde taşikardi baş dönmesi yorgunluk bayılma dudak ve alt göz kapaklarında soluk renk (normalde kırmızıdır) nefes almada güçlük yüz ve bacaklarda şişme gibi belirtiler görülmektedir. Anemik annelerin bebeklerinde prematüre doğumlar perinatal ve neonatal ölümler artmaktadır.
Gebelikte artan demir gereksinmesini karşılamak için ek demir verilmesi çinkonun kullanımını azaltmaktadır. Hemoglobin düzeyi lig./100 mL. altına düşmeden ek demir preplarının kullanılmasına gerek yoktur. Her öğünde C vitamini içeren besinlerin tüketilmesi demir emilimini artırmaktadır. Her ay annenin hemoglobini ölçülmeli aneminin önemi ve belirtileri anneye öğretilmelidir.
Gebeliğini hijyenik koşullarda sürdüren gebeliği sırasında düzenli izlenen eğitilen ve gerekli tedavilerini zamanında yaptıran doğumu sağlıklı koşullarda ve sağlık personeli tarafından gerçekleştirilen bir annenin gebelik ve doğuma bağlı bir nedenle ölmesi veya sakat kalması normal koşullarda nadirdir. Bu koşulların yerine getirilmemesi halinde ise anne ve çocuk sağlığı ile ilgili önemli sorunların ortaya çıkması muhakkaktır.
Demir eksikliğinin başlıca nedeni yetersiz ve dengesiz beslenmedir!
Demir depolarını boşaltan ve anemiye yol açan nedenlerden ayrı olarak demir eksikliği başlı başına ana ölümüne yol açan bir faktördür. Ayrıca demir eksikliğinde bağışıklık sistemin zayıflaması ile enfeksiyon riski artar. Barsak parazitleri beslenme dengesini bozarak anemide rol oynar. Demir eksikliği anemisi birkaç hafta içinde ortaya çıkar.
Sigara ve alkol kullanmayınız.
Yemeklerle birlikte çay içmeyiniz.
Taze sıkılmış meyve suyu içip meyve yiyiniz.
Hamilelik süresince düzenli sağlık kontrolleri yaptırınız.
Gebelikte et balık tavuk yumurta karaciğer dalak böbrek vb. sakatatlar ceviz badem gibi kuruyemişler üzüm (pekmez) kayısı erik pestil ve benzeri kurutulmuş meyveler kuru fasulye nohut mercimek barbunya vb. kuru baklagiller pekmez tahin susam ve yeşil yapraklı sebzeler demir yönünden zengin yiyeceklerdir. Günlük beslenmede sık tüketilmesinde yarar vardır.
Demirden zengin yiyeceklerle birlikte C vitamini kaynağı domates biber maydanoz kıvırcık gibi taze sebze ve portakal greyfurt çilek gibi meyveleri alması demir emilimini artırarak kansızlığa engel olur.

11 Eylül 2009 Cuma

ASLI'NIN KIZI MISRA BEBEK BÜYÜDÜ....




Aslı'nın bebişi Mısra büyüdü.. Ek gıdalara geçtikten sonra gördük. Epey büyümüş..Gonca da dayanamadı kucağına alıp, onu bir güzel yedi.O kadar narin ki, aynı annesi Aslı gibi..Doğduğu anı bildiğim bebekleri büyüdüğünde görmek, çok zevkli. Dünyaya gözlerini ilk açtığı an aklıma geliyor.. Bebeğini ilk gördüğü ilk an Aslı gözyaşlarını tutamamıştı.Bence dünyadaki en mucizevi olay; DOĞUM....

9 Eylül 2009 Çarşamba

BABACIK BEBİŞİ İLE BUGÜN TANIŞTI...



Altancım , bugün hastaneye geldi. Bebişimizi Prof. Dr. Bülent Baysal ultrasondan gösterdi. Ellerini şaklatıyor gibiydi..14,5 HAFTA OLDU.Altan iskeletor gibi görünmesine çok şaşırdı. Boyu yaklaşık 13.5 cm...Büyüyor velet.. Cinsiyeti için çeşitli söylentiler var. Daha pek net değil gibi...Kısmet, hiç önemli değil.. mühim olan sağlıklı bir şekilde dünyaya gelebilsin....

BABA ADAYLARINA ÖZEL.....


Babalık rolünü üstlenme, aynı anne adaylarında da olduğu gibi ilk olarak çocuğa sahip olmayı istemekle başlamaktadır. Eşlerin çocuk sahibi olmak için ilk olarak karar vermeleri ve kendilerini buna hazır hissetmeleri çok önemlidir. Baba adayının çocuğuyla ilk iletişimi, annenin hamilelik aşamasında başlamaktadır.
Hamileliliğin her aşamasında anneyi takip etmek, anneye psikolojik destek vermek, bebeğin gelişimini takip etmek, doktor kontrollerinde bulunmak, ebeveynlikle ilgili kitaplar okumak babalığa geçiş sürecini kolaylaştıracaktır.

Baba adayının, bebeğin kalp atışlarını duyabilme ve ultrason sayesinde onu görebilme şansı olacaktır. Bu deneyimler bebek sahibi olma fikrine bir somutluk kazandıracak ve baba adaylarının da bu yeni duruma uyum sağlamasını kolaylaştıracaktır.

Babaların özellikle, bebekleriyle beden temaslarının olması ve göz teması kurmalarının önemi büyüktür. Çocuğun doğumundan itibaren onunla yoğun bir iletişim halinde olan babaların, hayatları boyunca çocuklarıyla daha sağlıklı iletişim kurma olasılıkları artmaktadır.

Çoğu erkek, baba olacağını öğrendiğinde sevinç, umut, endişe gibi pek çok duyguyu aynı anda yaşayabilir. İlk üç ay boyunca yaşanacak en yaygın endişeler; annenin ve bebeğin sağlığı hakkındaki korkular, mali durumunuz ve iyi bir baba olup olamama ile ilgilidir.

Kadınlar hamilelikleri süresince pek çok fizyolojik ve psikolojik değişiklikler yaşarken; benzer değişiklikler, bu süreci anne adayıyla paylaşan baba adaylarında da görülmektedir.

İlk aylarda, anne adayında hamileliğe bağlı olarak sabah bulantıları, uykusuzluk, ruh halinde ani değişiklikler, yorgunluk ve yeme içme alışkanlıklarında değişiklikler baş gösterir. Bu değişiklikler gayet normaldir, ancak baba adayları onları bu şekilde görmeye alışık olmadığı için, sağlıkları konusunda yersiz korkulara kapılabilirler.

Babalar doğumdan sonra, bebeğin ihtiyaçlarının karşılamasında anneyle beraber görevleri üstlenmekle, bebekle iletişim konusunda önemli bir yere sahiptir.

Pek çok baba adayı, yeni bir bebeğin ailenin mali durumunu nasıl etkileyeceği konusunda endişe duyar. Eğer hem anne hem de baba çalışıyorsa; annenin doğum sebebiyle bir müddet çalışamayacak olmasının; bebeğin doğumuyla birlikte başlayacak olan çeşitli sağlık, bakım ve benzeri harcamaların mali sıkıntılara yol açabileceği korkusu bu süreçte sıklıkla yaşanmaktadır.

En önemli konular arasında ise, birçok baba adayının nasıl bir baba olacağı konusu vardır. Tüm bu endişeler, bebek sahibi olmanın verdiği duygu karmaşası sonucu ortaya çıkmaktadır ve son derece normaldir.

Toplumumuzda hamilelik ve doğum genellikle kadınlarla özdeşleştirilmiş kavramlardır, bu yüzden bu süreçlerde baba adaylarının yaşadığı deneyimlerden, üzerlerine düşen görev ve sorumluluklardan pek sık bahsedilmemektedir. Oysa baba adayları bu sürece ne kadar erken dâhil olurlarsa, kendilerini bu sürece uydurmaları o kadar kolaylaşır.

Bu Dönemi Rahat Geçirmek İçin Baba Adaylarına Tavsiyeler

*Hem eşinizi hem de kendinizi bu kavrama alıştırmak için; yeni baba olmuş kişilerle ve mümkünse kendi babanızla konuşun, ebeveynlikle ilgili duygularını anlamaya çalışın.

*Eşinize onun ne kadar harika bir anne olacağını söyleyin ve hissettirin. Evinizdeki günlük işlerle ilgili daha fazla sorumluluğu üzerinize almaya başlayın.

*Eşinizle çocuk sahibi olma düşüncesinin sizde yaratmış olduğu umut, sevinç, endişe gibi ortak duygularınızı konuşun, hayallerinizi ve korkularınızı paylaşın.

*İlerleyen aylarda yaşam temponuzun yavaşlayıp sakinleşeceğini düşünerek, hamileliğin tadını birlikte çıkarmaya çalışın. Eşinizle birlikte yürüyüşlere çıkın.

*Hamilelik, doğum ve babalıkla ilgili kitaplar alın, bu konularda bilgi ve deneyimlerini paylaşabileceğiniz arkadaşlar edinin. Kendinizle baş başa zaman geçirerek baba olma konusundaki duygularınızı iyice anlamaya çalışın.

*Babalara yönelik doğuma hazırlık kurslarına devam etmek de sizin için çok yararlı olabilir. Eşinizle birlikte bu tarz eğitim programlarına katılmanız ortaklaşa yaşayacağınız ebeveynlik deneyiminde size çok katkıda bulunacaktır. (annelik yolunda hamile kursu)
*Eşinizle ilişkinizin geçirdiği bu değişim sürecini ve endişelerinizi konuşmayı deneyin, karşılıklı duygularınızı ve beklentilerinizi tartışın. Bu dönemde eşinizle açık ve net bir iletişim yolu geliştirmeniz hamilelik süresince birbirinize destek olmanıza ve uyumlu bir ilişki sürdürebilmenize katkıda bulunacaktır.

*Pek çok baba adayı ikinci üç ay süresince eşleriyle cinsel yaşamlarında değişiklikler yaşarlar. Kadınlar hamileliğin sebep olduğu hormonal değişimlere farklı tepkiler verebilmektedir. Bu dönemde eşinizin geliştirdiği farklı tepkilerin büyük ölçüde vücudunda oluşan değişikliklerden ve hormonlarından kaynaklandığının bilincinde olun. Ayrıca bu dönemde eşinizle ilişkilerinizde yaşayacağınız değişimler ve iniş çıkışlar sizi endişelendirebilir. İlişkiniz boyunca alışmış olduğunuz pek çok konuda değişiklikler olmaya başlar ve bu gayet normaldir.

*Son üç aylık bu dönem işinizin hayatınızdaki önem derecesini, doğum sonrasında iş ve aileniz arasındaki dengeyi nasıl sağlayabileceğinizi, ne tür değişiklikler ve yeni düzenlemeler yapmanız gerektiğini gözden geçirmeniz için uygun bir dönemdir. Bu dönemde evdeki yeni düzenlemeleri, bebeğinizle ilgili hazırlıkları eşinizle beraber yapmaya çalışın. Eğer doğum esnasında eşinizin yanında olmayı planlıyorsanız beraber doğum filmleri izleyin, doğumun yapılacağı yeri mutlaka önceden görün.

*Son evrede eşinizin yaşayacağı fiziksel ve duygusal değişimler iyice yoğunlaşmaya başlayacağından, özellikle bu dönemlerde anne adayları vücutlarının kontrolünü tamamıyla yitirdiklerini düşünüp paniğe kapılabilirler. Bununla birlikte eşinizin yardım ihtiyaçları atış gösterecektir. Böylece siz de kendinizi yetersiz ve stres altında hissedebilirsiniz. Birbirinize karşı sabırlı olmaya çalışın ve iletişime açık olun, birbirinizi anlamak için daha fazla çaba harcamaya özen gösterin. Unutmayın; bu dönemde birbirinize göstereceğiniz anlayış ve karşılıklı destek ve yardım, her zamankinden daha fazla olacaktır.

“İyi Bir Baba Olabilecek Miyim?”
Babalığın ifade edilemeyen beklentilerini daha fazla deneyebilir ve anlayabilirsiniz, olmak istediğiniz ‘baba’ olabilmeniz için daha iyi bir fırsat var artık elinizde. Belki de en büyük endişe ‘iyi baba olma’ diye bir tanımın olmasıdır.

Fakat babalık asla sabit bir bütün değildir. Bilmediğiniz bir olguda ailenizin ve kendi ihtiyaçlarınızın doğrultusunda kendi tarzınızı oluşturmak güçtür ve bunu ancak zamanla yapabilirsiniz.

Endişe 1: Sadece hamile olan eşinizin duyguları önemlidir!
Hamilelik boyunca eşinizin vücudundaki değişmeler ve doğum sürecinde onun odak noktası olması, sadece onun duygularının sayılmasını, önemsenmesini kolaylaştırır. Onun fiziksel ve ruhsal sağlığıyla ilginiz şimdi ve daha sonraki dönem boyunca önemlidir, sizin duygularınızın sebebi bir yerde budur. Ayrıca eşinizin, hislerinizi duymaya ihtiyacı vardır. Erkeklerin çoğu, hamilelik ve babalık hakkındaki korkularını kendilerine saklarlar çünkü eşlerinin endişelerini artırmak istemezler. Eğer daima güçlü erkek pozisyonu yaratılıyorsa, içten içe korkular artabilir. Hamilelik ve ilk babalık süresince ilişkiler değerlendirerek, endişelere meydan okumak mümkündür.

Endişe 2: Yeni doğanlar gerçekte babalarına ihtiyaç duymaz!
Anne ve bebek arasındaki sıkı bağ, özellikle eğer emzirme döneminde ise, bebeğin size ihtiyaç duyup duymadığı konusunda sizi merakta bırakabilir. Meraklanmayın, siz onun yaşamında önemli bir kişisiniz ve sizinle olmak onu rahatlatır, yatıştırır. Bebeğinizle ilgilenin, onu öpüp- koklayın, kucaklayın. Ama yemeğini bitirene kadar da bekleyin, ondan sonra tüm dikkatini size verebilir. Hem bir öğünden sonra bebekle ilgilenmeniz, eşinizin de emzirme sonrası enerjisini toplaması için bir fırsat olacaktır. Eğer eşiniz bebeğinizi anne sütü ile beslemiyorsa, siz de beslenmesine yardım edebilirsiniz.

Endişe 3: Erkekler çocuklara nasıl bakacaklarını bilmezler!

Bu, babaların bebekleriyle ilk bağlarını kurmalarını zorlaştıran ve annelerin babaların çocuğu tutup tutamayacakları konusunda korkmalarına, gereksiz endişelenmelerine sebep olan yanlış bir inanıştır. Babalık, çalışılarak öğrenilir. Eğer bebeğinizle zaman geçirirseniz onun ihtiyaçlarını hissetmede çok daha hassas olabilirsiniz.

Endişe 4: Odağı çocukları olan erkekler iş dünyasında yapamazlar!

Erkekler, genellikle kendi öz saygıları ve değerlerinin ana kaynağı olarak işlerindeki başarıyı ölçü olarak kullanırlar. Bazı erkekler ise kariyer ilerlemesi yerine ailelerine vakit ayırmayı tercih edebilirler. Çünkü babalıkta öğrendikleri ikame edilemeyecek değerler vardır. Çoğu erkek için, iyi bir baba olduğunu hissetmesi hayatta en önemli başarıdır.

Bu endişelerden nasıl kurtulabilirsiniz?

*Size göre etkileyici bir baba olabilmek için kendinize zaman tanıyın. Duygularınızı eşinizle, diğer baba adayları ile paylaşın.
*Bebeğinizle konuşun, onu sallayın, kucağınızda tutun, öpüp koklayın.
*Bebeğinizi beslemeyi, bezini değiştirmeyi, banyosunu yaptırmayı öğrenin ve yaşamının bir parçası olun.
*Bebeğinizle geçirmek istediğiniz zamanı işinizde harcamayın.
*Babanız, öğretmenleriniz, arkadaşlarınız ve akrabalarınızdan, baba olarak kimliğinizi yaratacak en iyi özellikleri toplamaya çalışın.
Hamile Eşinize Özen Göstermenin Yolları
-Sırtına ve ayaklarına masaj yapmayı teklif edin.
-na ne kadar harika bir anne olacağını söyleyin.
-Eşinize bol bol sarılın.
-Bebek için güzel bir oyuncak alın, hediye paketi yaptırın ve eşinize verin.
-Doğacak bebeğiniz için bir resim yapın ya da ona bir mektup yazın.
-Eşiniz için hoş hamile giysileri alın.
-Birlikte uzun yürüyüşlere çıkın.
-İleride bebeğinize bakma olasılığı olan bakıcı adayları ile görüşme randevusu ayarlayın.
-Aldığı kiloların, güzelliğini hiç değiştirmediğini söyleyin.
-Bebeğe nasıl acil yardım verileceğini öğrenin.
-Ona bir Anneler Günü hediyesi alın. Kasım ayında olsanız bile!
-Doktor kontrollerine birlikte gidin.
-Hamilelik sırasındaki duygu ve düşüncelerinizi anlattığınız bir günlük oluşturun.
-Eşinizi, yakınınızdaki bir hastanenin yenidoğan bölümünü ziyarete götürün.
-Çocuğunuz ya da çocuklarınız varsa, eşinizin rahatlamak ya da ufak tefek özel işlerini yapmak için yalnız kalmasını sağlamak amacıyla onları gezmeye götürün.
-Endişelerinizi eşinizle paylaşın ve onun endişelerini dinleyin, size ne kadar önemsiz gelirse gelsin, asla onun korkularına gülmeyin.
-Eşinizin karnındaki bebeğinizle konuşun, ona annesini anlatın.
-İsterse doğum sırasında yanında olacağınızı söyleyin.
-Hamilelikle ilgili kitaplar okuyun, eşiniz ile paylaşın.
-Ona doğumdan sonra en çok neyi giymek istediğini sorun ve bir mağazadan alıp hediye edin.
-Doğumdan sonra bebekle ilgilenirken ona da iltifat etmeyi unutmayın!
-Onunla konuşarak, dünyanın en değerli varlığını size kazandırdığını düşündürün.

8 Eylül 2009 Salı

Rahat Bir Hamilelik İçin Nefes Egzersizinin Önemi..



Rahmin büyümesiyle birlikte karın ve göğüs boşluklarını ayıran diyafram kası yukarıya doğru itilir ve göğüs boşluğu sıkışır.

Nefes darlığı yaşayan, otururken dahi nefes nefese kalabilen anne adayları için nefes egzersizlerinin gerekliliği de bu noktada ortaya çıkar.
ANNE ADAYLARI GEVŞEMEYİ ÖĞRENİYOR
Solunum egzersizleri doğumun ikinci döneminde ağrılar esnasında anne adayının nefesini kontrollü kullanarak, etkili bir biçimde ıkınmasını sağlar. Gevşeme egzersizleri; doğumun ağrısız döneminde, anne adayına nasıl gevşeyeceğini öğreterek bebeğin doğumu için gerekli enerji birikimini sağlar ve gücünü yararlı olarak kullanmasına yardımcı olur.

Gebelikte; uterusun büyümesi ve vücut ağırlığının artmasına bağlı olarak vücudun duruşu değişir. Vücut duruşundaki değişiklik bel, sırt ağrılarına neden olur. Bu nedenle;

Gebelikte ortaya çıkan duruş bozukluklarını gidermek,
Sırt ağrılarını azaltmak,
Doğum sırasında gerekli soluma ve gevşemeyi öğretmek,
Karın ve perine kaslarının elastikiyet ve kuvvetini artırmak,
Anne adayını ruhsal olarak doğuma hazırlamak,
Anne adayının bilinçli olarak doğuma yardımını sağlamak ve doğumu kolaylaştırmak amacıyla, gebelikte egzersiz yapılmalıdır.

HAMİLELİĞİN 3. AYINDAN İTİBAREN BAŞLANMALI
İlk üç aydan sonra egzersiz programına başlanmalıdır. Uygulama günde bir kez 5'er tekrar şeklinde olmalı ve doğuma kadar devam edilmelidir. Her kadın psikolojik ve fiziksel açıdan farklıdır. Bu nedenle her gebe bir fizyoterapist tarafından değerlendirilmeli ve egzersiz programı planlanmalıdır.

DOĞUM ÖNCESİ YAPILAN EGZERSİZLERSolunum Egzersizleri
Derin karın solunumu
Derin göğüs solunumu





Kegel egzersizleri
İdrar kesesi, rahim ve kalın bağırsağın son bölümünü destekleyen kas grubunu çalıştıran egzersizlerdir. Pelvik taban kasları dediğimiz bu kas grubunuz yeteri kadar kuvvetli değilse doğum sonrasında ve bazen gebelik sırasında öksürmekle, hapşırmakla oluşabilen idrar kaçakları olabilmektedir. Kegel egzersizleri pelvik taban kaslarını hissettikten sonra her yerde yapabilecek egzersizlerdir.

DOĞUM SANCILARI EN AZA İNDİRGENİR
Solunum egzersizleri ve gevşeme teknikleri özellikle doğum süreci başladığında annenin sakin kalarak kendisinin ve bebeğinin strese girmeden süreci tamamlamasına yardımcı olur. Doğum sancılarının gelmeye başladığı birinci dönemde gevşeme teknikleri ile anne enerjisini aktif doğum sürecine saklar. Yine ilk dönemde solunum teknikleri ile anne ağrıyı daha az hisseder. Bu egzersizlerin hamilelik süresince öğrenilmesi daha rahat bir doğum geçirilmesine yardımcı olacaktır.