4 Haziran 2014 Çarşamba

HAMİLELİKTE YAŞANAN DUYGUSAL DEĞİŞİMLER


Hamilelik kendi içinde bir değişim dönemidir. Aileye yeni katılacak olan bireye ve çiftin yeni rolüne (anne-baba) hazırlanılan bir süreçtir. Eğer çift ilk kez çocuk sahibi oluyorsa, bu dönem evli olmaktan, evli ve çocuklu olmaya atılan bir adımdır. Çiftler anne-baba olarak yeni sosyal rollerine bu süreçte hazırlanıyorlar. Tüm bu değişimlerden hem anne hem de baba adayları etkilenir. Baba adaylarından farklı olarak, anne adayları hamilelik sürecinde önemli fizyolojik değişimler yaşarlar. Bu değişimler de, onların psikolojilerini direkt olarak etkiler.
Anne Adaylarının Yaşadığı Psikolojik Değişimler Şunlardır:
1.Duygusal iniş-çıkışları: Anne adaylarının aniden parlaması, normalde ağlamadığı şeylere ağlaması, alınganlık göstermesi, bir iyi bir kötü hissetmesi gibi durumlardır. Etrafındaki insanlar tarafından bu durum kolay anlaşılamayabilir. Tüm bunlar anne adaylarının vücudundaki değişimlere hormon seviyesine, vücut ağırlığı ve şekline verdiği tepkilerdir.
2.Yeni bir beden: Hamilelikte alınan kilolarla birlikte kadının beden imajı da değişir. Normalde giydiği kıyafetleri giyemez. Gözüne pek de estetik gelmeyen birkaç hamilelik kıyafetini sıraya koyarak giyer. Normalde çok sık gideceği bir ortama çok daha içine sinmeyen bir kıyafetle ve kendini şişman hissederek gitmek zorundadır. Anne olacağı için tam bir kadındır ama görüntüsünden dolayı seksi, çekici ya da “dişi” hissetmez.
Kadının yeni bedenini, kilolarını, şişen yüzünü, elini, ayağını kabul etmesi kolay olmayabilir. Bir daha eski bedenine geri dönememe korkuları yaşayabilirler.
3.Cinsel hayatın ilişkilerdeki yeri: Kadının değişen vücut imajını kabullenmemesi cinsellikten kaçmasına yol açabilir. Kendini şişman, ya da daha az dişi bulan kadın, partnerinin, onu çekici bulmayacağı endişesi taşıyacağından cinsel hayattan uzak durmaya çalışabilir. Cinsel hayatı sekteye uğratabilecek bir diğer konu, cinsellik yaşamının bebeğe bir zarar verip vermeyeceğidir. Birçok çift bu konu sebeple cinsel aktivitelerini durdurmaya ya da azaltma yoluna giderler. Bu konuda endişelenmek yerine, jinekologlarının önerilerini dinlemek yerinde olacaktır.
4.Yaşam şekli değişir: Hamilelik kadının yaşam şeklinin de değiştiği bir dönemdir. Eskisi kadar yoğun ve yorucu şekilde çalışamaz. Hareketleri çok daha kısıtlı olacaktır. Uyurken bile istediği pozisyonda yatamaz. Bu değişiklikler kimi anne adaylarında çökkün ruh haline ve kaygıya yol açabilir. Özellikle bebek büyüdükçe, anne adayı işini istediği gibi yapamamaktan şikayetçi olacaktır.
5.Uyku düzeninin bozulması: Hamilelik, özellikle de son ayları, uyku düzeninin bozulduğu, anne adayının sık sık uyandığı, istediği pozisyonda yatamadığı bir dönemdir. Uykusunda bu sebepten yorgunluk, gerginlik, irritasyon hisleri yaşayabilirler.
6.Beni ne bekliyor? Belirsizlik….: Hamilelikte en çok kaygı yaratan konu doğacak olan bebek hakkında yaşanan belirsizliktir. Nasıl bir doğum olacak? Bebek sağlıklı olacak mı? Ben nasıl bir anne olacağım? gibi sorular anne adayının aklında döner durur. Bebek doğmadan bu tip sorular tam olarak cevaplanamadığı için hamilelik dönemi çok yoğun kaygıların ve de depresyonun yaşanılabileceği bir dönemdir. Bu durum, anne adayının kişilik yapısına göre şekil alır. Normalde kuruntulu bir kadın, hamilelik döneminde yaşanan bir takım belirsizliklerden dolayı daha da kaygılı hale gelebilir. Diğer bir önemli kaygı kaynağı daha önce yaşanan düşüklerdir. Eğer anne adayı daha önce bir düşük yaşadıysa, şimdiki bebeğin sağlığı ile ilgili yoğun kaygıları ya da yerli yersiz suçluluk duyguları taşıyabilir. Bebeğe zarar vermemek adına kendini aşırı kontrol altında tutmaya çalışıp, dönemi biraz daha zorlaştırabilir. (örneğin; “hiç merdiven çıkmamalıyım” gibi)
7.Kendini güçlü hissetmek: Anneliği deneyimlemeye hazır birçok kadının, hamileliğinin özellikle 2. trimester aşamasında yaşadığı önemli bir duygu, kendisini güçlü, kendine güvenir ve iç huzurunun yüksek şekilde hissetmesidir. 2. trimesterde vücut imajı henüz değişmemiştir ve anne adayı, dünyaya bir çocuk getirebiliyor olmanın gücünü, bütünlüğünü ve güzelliğini hisseder.
8.Konsantrasyon düşüklüğü: Anne adayının odağı bebek ve hamilelik süreci olduğunda, ilgilendiği diğer meseleler (iş, arkadaş, ilişkileri) daha ikincil düzeyde kalabilir. Çalışan anne adayı işine daha az ilgi duyabilir ve motivasyonu, yaşadığı fiziksel zorlanmalar yüzünden de, daha düşük olabilir. Bu durum da yaptığı işe konsantre olmasını güçleştirebilir.
Bu Değişikliklerle Başa Çıkmanın Yolları
- Hamilelik döneminde yaşanan fizyolojik değişimler ve bunların etkileri konusunda tıbbi bilgiler almak ve her dönemde anne adayını neyin beklediğini bilmek
- Diğer hamile ya da yeni doğum yapmış annelerle görüşmek, onlarla deneyimlerini paylaşmak
- Anne adayının kendi alie çevresinde (anne, kardeş, eş) destek alması. Kendi annesinin hamileliği nasıl geçirdiğini anlatması.
- Annenin Değişen Vücut İmajının Kabullenmesi
-Anne-baba adaylarını kendi kaygılarını açıkça konuşmaları, paylaşmaları. Kaygılar ortadan kalkmasa bile paylaşmak çiftleri rahatlatacaktır.
-Baba adayının, anne adayının yaşadığı psikolojik değişimlerinin önemli bir bölümünün fizyolojik kaynaklı olduğunu unutmaması. Duygu değişimleri ve hassasiyet konusunda eşine anlayışlı olması.
-Bebekle birlikte hayatlarının nasıl olacağının çift tarafından hayal edilmesi, konuşulması, anne-baba rollerinin belirginleştirilmesi.
-Hiçbir anne-babanın mükemmel olmadığının, her anne-baba’nın acemilik devri yaşadığının, her anne-baba’nın hata yaptığının çiftler tarafından sık sık hatırlanmaması.
Klinik Psikolog
Gonca Şensözen

HAMİLELİĞİ MUTLU GEÇİRMENİN YOLLARI


Hamilelik bir değişim dönemidir. Anne adayının bedeni değişir, çiftin yaşam şekli değişir, evin en azından bir odası değişir, konuşulan konular değişir, öncelikler değişir. Değişim fizyolojik, psikolojik ve aile-içi iletişimi farklılaştıran türdendir.
Bazı çiftler bu tip değişimleri korku, kaygı ya da zorluklarla karşılama eğiliminde olabilirler ve bu sebeple, hamileliği sadece atlatılması gereken bir dönem gibi algılayabilirler. Hâlbuki bu dönem, anne adayının anneliğe hazırlanmasına yardımcı olan çok önemli ve kıymetli bir dönemdir. Bunu en iyi ve mutlu şekilde yaşamak, anne ve bebeğin fiziksel ve ruhsal sağlığı için çok önemlidir.
Hamileliği mutlu ve keyifli geçirmek için neler yapabilirsiniz?
Kadın olmanın, hatta doğurgan bir kadın olmanın keyfini farkına varın ve bu keyfi mümkün olduğunca yaşamaya çalışın. Unutmayın sınırsız zamanınız yok. Bu, maksimum 9 aylık bir keyif!
Tam bir aile oluşturduğunuzu fark edin. Bu, ele aldığınız bir projeyi geliştirmek ya da büyütmek demektir. Bu gelişimin keyfini çıkarın.
Vücudunuzdaki değişimlere karşı duyarlı olun. Aslında her bir değişim, yeni bir canlının dünyaya gelmesi için doğanın size verdiği destektir. Desteklendiğinizi hissedin.
Eşinizle, geleceğe ait yeni planlar yapmanın keyfini yaşayın. Aynı zamanda eşinizle en büyük ortaklığınızın keyfini yaşayın.
Doğacak bebek hakkında hayaller kurun. Hoşunuza giden bebek mağazalarını gezin, ona neler almak isteyebileceğinizi düşünün.
Bebeğinizin, büyüdüğü zamanları hayal edin. Onun, yetişkin olmasından nasıl bir haz alırsınız?
Gebelikle ilgili sıkıntılar yaşadığınızda, bu dönemin sonsuza kadar sürmeyeceğini, birkaç aydan ibaret olduğunu kendinize hatırlatın.
Aile büyüklerinden (anne, kayınvalide, abla gibi) destek alın. Talepleriniz olduğunda, bunu onlara açıkça iletin.
Hamilelik dönemi hakkında bilgi sahibi olun. Doktor kontrollerine düzenli olarak gidin. Bilgi edinmek sizi rahatlatıyorsa, gebelik kursları, internet ve diğer kaynaklardan bu dönemle ilgili bilgi sahibi olun. Bazı kişiler bir sürecin detaylarını bilmezlerse daha rahat ederler. Kendinizde böyle bir eğilim görüyorsanız, merak ettiğiniz kadarını öğrenin. Başka hamile kadınlar bu konuda daha fazla bilgi sahibi diye siz de bunu yapmak zorunda değilsiniz.
Kendinizi arkadaşlarınızdan, sosyal çevrenizden uzak tutmayın. Unutmayın siz hasta ya da yaşlı değilsiniz. Sadece hamilesiniz.
Uyku ve yeme düzeninize dikkat edin. Hamilelikte uyku düzeniniz bozulabilir. Eğer bozulursa uyumadan önce sizi rahatlatacak şeyler yapın. Duş almak, kafanızı rahatlatacak bir şeyler okumak, eşinizle konuşmak bunlardan biri olabilir.
Hayatınızda çok büyük değişiklikler yapmamaya çalışın. Bebek zaten başlı başına büyük bir değişimdir. Böyle büyük bir değişime hazırlanırken, iş değişikliği, ev değişikliği gibi konuları bir araya getirmemeniz, bebeğe adaptasyonunuzu daha kolaylaştıracaktır. Aynı zamanda değişimlerin yarattıkları stresi bir arada yaşamamış olursunuz.
Bebeğe hazırlanmak belli bir iş yükü getirir. Bunu yaparken sizin sağlığınızın öncelikli geldiğini unutmayın. Her şeyi hazır etme ve yetiştirme telaşı içinde olmayın. Siz iyi olmadığınız sürece bebeğinizin de iyi olamayacağını hatırlayın. Rahatlamak, keyif sürmek için kendinize zamanlar tanıyın. Her şeyi mükemmel yapmaya çalışmayın. Öncelikler belirleyin ve önceliği olmayan işlerin beklemesine izin verin. Böylece üzerinizde yarattığınız stres azalacaktır.
Diğer hamile ya da yeni doğum yapmış annelerle görüşün, onların deneyimlerini paylaşın ve tecrübelerinden yararlanın. Size önerebilecekleri püf noktalar olabilir. Ancak yine de herkesin hamileliğini kendi bedeni, kişiliği ve dünya algısı doğrultusunda yaşadığını unutmayın. Sizinkisi size özeldir ve başkalarınınki ile ayrıldığı yerler olabilir. Örneğin, herkes aynı kiloyu almaz, aynı duyguları hissetmez vs.
Değişen vücut imajınızı kabullenin. Bu, gebeliğin bir parçasıdır ve sizi sağlıklı doğuma ve doğum sonrasına hazırlar. Bu imajın kalıcı olmadığını kendinize hatırlatın.
Fiziksel olarak kendinize bakmaya devam edin. Belki eski bedeniniz yok ama kadınlığa ait güzelliklerden birini yaşıyorsunuz. Sizin yerinizde olmak isteyecek birçok kadın olduğunu unutmayın!
Kaygılarınız varsa bunları kendinize açıkça itiraf edin. Eşinizle ve destek alabileceğiniz diğer kişilerle bunları paylaşın.
İlahi yaradılış sürecine katkıda bulunduğunuzu kendinize hatırlatın.
Bu özel dönemi mutlu ve keyif alarak geçirmeniz dileğiyle…
Klinik Psikolog
Gonca Şensözen

KUZEYİN HASTANE ODASININ SÜSLENMESİ




Kuzey doğduğu zaman, İstanbul cerrahi hastanesindeki odasını çok güzel süsledik.Çok heyecanlıydık.Çünkü Kuzey zamanından yaklaşık bir hafta öncegeldi.Buna rağmen Ebru doğumhaneden gelene kadar herşey çok güzel hazırlandı. Hiçbir eksik kalmadı…
Biz hastane odalarını hazırlarken ,annelere konsepti soruyoruz. Ona göre odayı düzenliyoruz….


Ebru hem kelebekler hem de tavşancıklarının olmasını istedi. Ayrıca evdeki kızının odasının kapısınıda -sanki hastane odasının kapısı gibi- melek kanatlarıyla süsledik.
Konsept tavşan ve kelebekten oluşmuştu.Oda kapısını ve yatak başını kelebeklerden, çikolatalarını sevimli tavşanlardan hazırladık….


Herkes sevimli tavşanlarımızı çok beğendi.Onlara bu kuzeyden ufak bir hatıra, hediyeydi…
Ayrıca gelen misafirlerimize çok leziz lohusa şerbeti ve tavşan şeklinde kurabişlerimizden ikram ettik….
Gelen herkese anı defterine, Kuzey için notlar yazdı.. Bu Kuzey büyüdüğünde onun için gerçekten çok güzel bir anı olacak….

Hastane çantamda neler olmalı?


Kendiniz için


 40 haftalık doktor kontrol bilgileriniz ve test sonuçlarınız.
 Kalın ve emici pedler. 
Yatağınızın altına sermek için yatak koruyucu. 
Kızınız olacaksa kırmızı, oğlunuz olacaksa mavi kurdele. 
Yedek atlet ve iç çamaşırlar.
 Lohusa sutyenleri. 
Deodorant. 
Sigorta dosyası. 
Göğüs pedleri. 
Diş fırçası. 
Ufak bir ayna. 
Diş macunu. 
Ağrıyan göğüs uçlarınız için rahatlatıcı jel ve kremler.
 Önden açılan pijamalar ve gecelikler. 
1 adet lif.
 Bol bol çorap.
 El ve vücut kremi. 
Yelek, hırka gibi üşürseniz kullanabileceğiniz giysiler. 
Kitap. 
Cımbız. 
Terlikleriniz. 
Anı defteri. 
Kalem. 
Tırnak makası. 
Makyaj çantası.
 Kulak pamuğu 
Kamera. 
Tarak, toka ve aynanız. 
Misafir için çikolata sepeti. 
Dudak nemlendiriciniz. 
Bol bol kayısı suyu. (Kan yapar, süt yapar.)
 Çikolata. 
Pamuk. 
Törpü. 
Islak mendil. 
Fotoğraf makinesi. 
Temiz havlular. 
Sabahlık. 
Sabun. 
Mendil, kağıt havlu ve peçeteler. 
Atıştırmak için yağsız, baharatsız krakerler.

Bebeğiniz için

5–6 adet bütün tulum (Body)

 En az 3 çift minik, yumuşak çorap 
Başlık 
Eldiven
Kirli iç çamaşırı torbası 
Bebek mendili 
Yelek gibi body üzerine giydireceğiniz giysi
 Battaniye 
Alt değiştirme örtüsü 
Üzerine yatırabileceğiniz bir iki farklı bebek çarşafı veya örtüsü 
Salya için omuz örtüsü 
Ana kucağı ya da araba koltuğu 
Bebek bezi 
Saç tarağı 
Biberon 
Yün patik 
Müzikli bir oyuncak 
Sıcak su torbası

Eşiniz için gerekenler

Pijama

 Terlik
Diş fırçası 
İç çamaşırı 
Hırka 
Tıraş takımı 
Deodorant 
Çoraplar

DOĞUM DA BABALARIN ROLÜ



Doğumun yaklaştığını ya da başladığını gösteren belirtilerle birlikte anne adayında bir enerji artışı olacaktır. Baba adayı eşinin bu enerjisini ev temizliği gibi şeylerle tüketmesini önlemeli, bu enerjisini doğuma saklamasını sağlayabilmelidir. Sancıları başladığında eşini sakinleştirmeli, saat tutarak sancıların kaç dakikada bir geldiğine bakmalıdır.

Birlikte nefes alma alıştırmaları yapabilir, eşinin beline masaj yapabilir.


Eşinin doğum yapmasını beklerken baba adayının da en az eşi kadar heyecanlı olacağı bilinmektedir. Eşine veya bebeğe bir zarar gelecek mi diye düşünüp korkabilir, hiçbir şey yapamadığı için çaresizlik yaşayabilir. Bu duygularla başa çıkabilmek için bir yakınıyla konuşabilir, onunla duygularını paylaşabilir. Yürümek de baba adayını rahatlatacaktır.


Baba bebeği ilk kez gördüğünde cinsiyeti beklediğinden farklı olduğu ya da küçük ve çirkin göründüğü için hayal kırıklığı yaşıyor olabilir. Bebek beklentilerden farklıysa kendisine ve ona biraz zaman tanımalıdır. Bebek başka bebeklerle karşılaştırılmamalı ve olumsuz yorumlarda bulunmamaya özen gösterilmelidir. Bu gibi yorumlarda özellikle anne kendisini suçlu hissedebilir ve suçluluk hissedebilir. Bu gibi olumsuz duygular sonucunda da annenin sütü kesilebilir. 

Anneyi suçlayıcı söz ve davranışlardan kaçınmak yerinde olacaktır.Baba adayları eşleriyle doğumhaneye girebilir ve bebeklerinin doğumuna tanık olabilir. Önceden doktorla konuşup doğuma girmek istediğini belirtebilir.Zaten doğumhaneler de çalışanlar babaların doğuma girmelerine alıştı.

BEBEĞİN AĞLAMA SEBEBLERİ


Bebek ağladığında hemen tepki gösterilip onun yanına gidilirse ona güven verilmiş olunur. Yaygın inanışın aksine ilk aylarda bebeğin her ağladığında ona ilgi gösterilmesi onu şımartmaz; tersine ihtiyaçları zamanında, sürekli ve yeterli olarak karşılanabilen bebeklerde güven duygusu gelişir. 
Bebek ihtiyacı olduğu zaman anneden yardım alabileceğini öğrenecektir, bebek kucaklandığında, okşandığında, onunla konuşulduğunda ona sevgi iletilmiş olur. Böylece bebek kendisinin kabul edildiğini, kendisine değer verildiğini anlayacak ve kendine güvenerek gelişecektir. Hatta annesini şaşırtarak sesini tanıyacak, ağlarken şarkı söylendiğinde sakinleşerek rahatlayacaktır.

Neden Ağlar? 


Bebek ağladığında çoğu kez niye ağladığı kestirilemez. Bebek acıkmış olabilir ya da sadece annesinin kucağında olmak istiyordur. Bazen de ne yapılırsa yapılsın bebek bir türlü susturulamayıp çaresiz kalınabilinir. Bebeği bir türlü susturulamadığı durumlarda sarsıp sert davranılmamalıdır. Bebeğin, annesini üzmek için böyle davranmadığı hatırlanmalıdır. Henüz o da dünyaya alışmaya çalışıyor ve annesini üzdüğünü anlayabilecek kadar büyük değil. Zaten anne bebeğine ne kadar sert ve sinirli davranırsa, o da o kadar çok ağlayacaktır. Bebeğe oyun mahiyetinde bile olsa sert davranmak yumuşak kemiklerinin ve iç organlarının zarar görmesine yol açabilir.

Bebeğin bulunduğu ortam, odanın sıcak ya da soğuk olması, odadaki ışık ya da gürültü de bebeği rahatsız edebilir. Bebek odası için 21 °C sıcaklık normaldir.


Bazen annesinin sinirli ve yorgun olduğunu hisseden bebek de huzursuz olabilir, annenin sakinliği ve huzuru onun için çok önemlidir. Evin çok kalabalık olması, herkesin bebeği kucağına almaya, onunla oynamaya çalışması gibi aşırı ilgi de bebeği yorup sıkabilir.

BEBEK ALIŞVERİŞİ




Bebek alışverişi, hamilelik döneminin en keyifli ve heyecan verici tarafıdır.Bebek için alınacak
giysi alışverişini çok abartmamalıdır. Hediyeler de gözönüne alınmalıdır.


Body,tulum ve giysilerin etiktleri sökülmeli veya kesilip, 30 derecede narin yıkama programında yumuşatıcısız bir şekilde yıkanmalıdır. İlk altı ay bebeğinizin çamaşırlarını ayrı ve yumuşatıcısız yıkanmalıdır.


6-8 tane body ve ev tulumu,

2tane kalın dışarısı için tulum,
2 tane şapka,
4-5 çorap,
2 tane başlıklı havlu 
0-3 ay beden ölçüsünde olmalıdır. Kıyafetlerinin boyun ve el bileğini sıkmamalıdır. Bebeğinizin çamaşırlarını giydirmeden önce mutlaka yıkanması gerekecektir.

Bebeğinizi yıkarken bebek küveti de gerekecektir.


Burun tıkanıklığını rahatlatmak için burun pompası gerekebilir. 


Bebeğin ateşini ölçmek için termometre alınmalıdır. 


Tırnaklarını kesmek için bebeklere özel üretilmiş tırnak makaslarından alabilirsiniz.


.Bebeğinizin odasının havasını nemlenirmek için hava nemlendiricilerinden yararlanabilirsiniz.


 Bunun için ultrasonik olanını tercih edin.