13 Şubat 2014 Perşembe

‘’Minik Kalplerin Sağlığı ve Mutlu Yarınları İçin Elele’’


Türk Pediatrik Kardiyoloji ve Kalp Cerrahisi Derneği ‘’7-14 Şubat Dünya Doğumsal Kalp Hastalıkları Farkındalık Haftası’’ etkinlikleri kapsamında önemli bir toplantı düzenledi 
Doğuştan kalp hastalığına dikkat çekmek için geçen yıl  ülkemizde bir ilk olarak Ankara’da düzenlenen toplantının ikinci ayağı ‘’Minik Kalbim Hastalanmasın ’’ teması ile bu yıl İstanbul’da gerçekleşti 
Doğuştan kalp hastalığı ve sonuçları hakkında farkındalık yaratmak, toplumsal bilinci artırmak ve minik kalplerin sağlığına kavuşmasına destek olmak amacıyla ‘’7-14 Şubat Dünya Doğumsal Kalp Hastalıkları Farkındalık Haftası’’ kapsamında Türk Pediatrik Kardiyoloji ve Kalp Cerrahisi Derneği liderliğinde ve global biyofarma şirketi AbbVie’nin katkılarıyla ‘Minik Kalbim Hastalanmasın’’ konulu önemli bir toplantı düzenlendi.
Kalbin yapısında doğuştan  var olan ve bir çeşit anormallik olarak nitelendirilen doğuştan kalp hastalıklarının bazıları gebelikte teşhis edilebilmektedir. Bunun yanısıra bu hastalıkların çoğunluğuna tanı, doğumda ya da doğumdan hemen sonra konulmaktadır. 1 Doğuştan kalp hastalıklarının daha az ciddi olanları  ise çocukluk yıllarında ya da yetişkinlikte bile teşhis edilebilmektedir.2.
Ülkemizde her yıl yaklaşık 12 bin bebek, ile dünyaya geliyor3
Doğuştan kalp hastalığı görülme sıklığının yaklaşık %1 olduğu ülkemizde bu hastalık ile dünyaya gelen bebekler enfeksiyon kapma ve kalp sorunu yaşama riskleri ile karşılaşabilmekte; 4 kalp sorunu yaşama riski nedeni ile bu bebeklerin birçoğunun ameliyat olması gerekebilmektedir5. Doğumsal kalp hastası olan bir bebeğin düzenli kontrole ve sonrasında koruyucu önlemlerin alınmasına yönelik desteğe ihtiyacı bulunmaktadır. Doğuştan kalp hastağına yönelik koruyucu önlemlerin alınmasında  hekimlere ve ailelere önemli sorumluluklar düşüyor.
Tüm bu gerçeklerden yola çıkan Türk Pediatrik Kardiyoloji ve Kalp Cerrahisi Derneği, AbbVie Türkiye’nin katkılarıyla “7-14 Şubat Dünya Doğumsal Kalp Hastalıkları Farkındalık Haftası’nda’’ İstanbul Point Barbaros Otel’de bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya dernek temsilcilerinin yanı sıra deneyimlerini aktarmak üzere hastalar ve hasta yakınları da katıldı.   
Doğuştan kalp hastalığına dikkat çekmek, konu hakkında toplumsal bilinç düzeyini yükseltip farkındalık yaratmak amacıyla düzenlenen toplantıda Türk Pediatrik Kardiyoloji ve Kalp Cerrahisi Derneği Başkanı Prof.Dr.Nazmi Narin doğuştan kalp hastalığı ve nedenleri, belirtileri, sonuçları ve erken teşhis için doğum öncesi ve sonrası kontroller ile genel pediatrik kardiyoloji konularında bilgiler aktardı.
Prof.Dr.Narin ‘En yaygın görülen doğumsal kalp hastalığı, kanın kalbin içinden geçişini etkileyen akış kusurlarıdır ve kalbin yapısında doğuştan var olan bir anormalliktir. Halk arasındaki yaygın adı ile kalpteki deliklerdir. Doğuştan kalp hastalığı olan bazı bebekler daha hızlı nefes alır, yemek yerken ya da uyurken terlerler. Doktor muayenesi sırasında kalplerinde üfürüm denilen sesler duyulur. Bu bebeklerde beslenme sorunları olabilir ve kalp hastalığı olmayan bir bebek kadar hızlı kilo alamayabilirler. Doğuştan kalp hastalığının diğer sonuçlarını kalp yetmezliği, pulmoner hipertansiyon, büyüme ve gelişme geriliği, enfeksiyonlar ile aile ve çocuklar üzerinde yaşam kalitesinde bozulması olarak sıralayabiliriz’ şeklinde konuştu. 
Toplantı, Türk Pediatrik Kardiyoloji ve Kalp Cerrahisi Derneği üyelerinin hastalar ve hasta yakınları ile fotoğraf çektirmesi ardından son buldu.
Referanslar
1.      NHS factsheet on congenital heart disease. Available from: http://www.nhs.uk/conditions/ congenital-heart-disease/Pages/Introduction.aspx (Date accessed: 13 May 2013).
2.       Centers for Disease Control and Prevention (CDC) - Congenital heart defects factsheet. Available from: http://www.cdc.gov/features/heartdefects/ (Date accessed: 13 May 2013).
3.       Akif Ündar, ve ark. Türk Göğüs Kalp Damar 2012;20(2):181-185.
4.      The Children’s Heart Foundation.Fact Sheets. Available from:http//www.childrensheartfoundation.org/about-chf/factsheets (Data accessed 16 Dec 2013)
5.      Mayo Clinic. Congenital heart defects in children.http//wwwmayoclinic/health/congenital-heart-defects/DS01117/DSECTION=complications (Data accessed Nov 2013)
Türk Pediatrik Kardiyoloji ve Kalp Cerrahisi Derneği Hakkında;
Türk Pediatrik Kardiyoloji ve Kalp Cerrahisi Derneği 8 Aralık 1995 tarihinde Ankara’da kurulmuştur. Dernek, çocuk kalp hastalıklarının ve erişkin yaşa gelmiş doğumsal kalp hastalıklarının tanı ve tedavileri ile ilgili en doğru bilgileri ülke çapında yayıp hastaların çağdaş yöntemler ile tedavi edilmelerini sağlamak ve uygulanacak önleyici tedbirlerle toplumumuza sağlıklı bireyler kazandırmak amacıyla kurulmuştur. Türk Pediatrik Kardiyoloji ve Kalp Cerrahisi Derneği’nin misyonu; çocuk kardiyolojisi alanında yapılan araştırma, çalışma ve gelişmeleri izlemek; ülkemizdeki bu konudaki araştırma ve çalışmaları teşvik etmek; çocuk ve gençlerde kalp ve damar hastalıklarına ilişkin mediko sosyal çalışmalarda bulunmak; tıp mensupları ve halk için eğitici toplantılar düzenlemek ve bu çalışmaları gerçekleştirecek müesseseler kurmaktır.

17 ŞUBAT Anne Baba Okulu Etkinliği





Tarih: 17 Şubat 2014
Yer: Derviş Eroğlu Kültür Merkezi
Feriköy Mahallesi, Çobanoğlu Sokak No: 101 Feriköy / Şişli İstanbul
Program
10.30 – 10.40 Açılış konuşması – Monik İpekel / Şişli Belediyesi Başkan Yardımcısı
10.40 – 11.05 Tansu Oskay / Pedagog – Psikolojik Danışman Terapist
11.05 – 11.15 Soru – Cevap
11.15 – 11.50 Ayşe Öner / Doğum Koçu ve Hamilelik Eğitim Uzmanı
11.50 – 12.00 Soru – Cevap
12.00 – 12.20 Ara
12.20 – 12.40 Ebru Erberdi / Mutfak Planlama
12.40 – 12.50 Soru – Cevap
12.50 -13.10 Dr. Duygu Gür Ünal / Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
13.10 – 13.20 Soru – Cevap
13.20 – 13.40 Nükhet Bağışgil / Beslenme ve Diyet Uzmanı
                        Esra Ertuğrul / Hamile Eğitmeni & Emzirme Danışmanı
13.40 – 1350 Soru – Cevap
13.50 – 14.35 Nora Romi / Parents Genel Yayın Yönetmeni
                        Yeşim Çaylaklı / Uzman Gelişim Psikoloğu
                        Şebnem Seçkiner / Manyakanne.com
14.35 – 14.45 Soru – Cevap
14.45 – 15.15 Dilek Kırcaoğlu / Psikolojik Danışman
                        Sefer Kayaoğlu / Psikolojik Danışman
15.15 – 15.25 Soru – Cevap
15.25 – 15.50 Pınar Mermer / Klinik Psikolog
15.50 – 16.00 Soru – Cevap

Bebek emziren annelerin yapmaması gerekenler nelerdir?


Esra Ertuğrul ile Doğum Sonrası Bebek Bakımı (timelapse)


12 Şubat 2014 Çarşamba

BEBEĞİMİZİ BESLERKEN İHİTYACIMIZ OLANLAR


*Süt Sağma pompası
Doğum öncesinden alınması gerekenlerin başında yer aldığına inanıyorum.Evde çalışmayan bir anne bile olsanız gerek fazla sütü sağmak,gerekse sütünüzü arttırmak için bir pompaya ihtiyacınız olacaktır.Özellikle hastaneden eve geldiğiniz ilk günlerde sütünüz olgunlaşmaya geçerken bazen bebeğin ihtiyacından fazla süt üretebiliyor vücudunuz. O zaman sağarak hem kendinizi rahatlatmak, hem de sütünüzün devamlılığı için sağmaya gerek vardır.Onun için doğum öncesinde hangi tip hangi marka alacağınıza karar vermekte fayda vardır.Ben Medela marka tekli pompa kullandım. Medela'nın yanı sıra Lansinoh'un ikili pompasını kesinlikle tavsiye ederim.İki göğüse aynı anda ileti vererek hem hızlı hem de daha fazla süt sağmanıza destek veren bir pompadır.

Göğüs ucu kremi:
Ben göğüs ucu kremi olarak Lansinoh'un kremini kullandım.Doğumdan önce 36. haftadan sonra rahatlıkla kullanabileceğiniz bir krem. İçeriğinde Lanolin bulunduğu için göğüs ucuna çok iyi gelecektir. İlk günlerde göğüs uçlarınız  hassaslaşır ve bazen çatlaklar olmaya başlayabilir. O zamanlarda ise E vitamin kapsülleri tavsiye ederim. Günde 1 ya da 2 kere kapsülün ucunu delip, göğüs ucunuza sürün. Biraz açıkta kalsın.İnanın hemencik toparlanacaktır.


Göğüs ucu pedi:
Bunun için Lansnoh'un pedlerini tavsiye ederim. Sıvıyı tamamen içinde hapsettiği için göğüs ucunuzun nemli kalmamasını sağlayacaktır.. Bu da sizin mantar enfeksiyonu gibi nemli yerde oluşabilecek enfeksiyonlardan kurtaracaktır.

Göğüs ucu kalkanı:
Özellikle göğüs ucu çatlak olduğunda hayat kurtarıcı bir ürün. Bunun için Avent'in göğüs ucu kalkanını kullandım.Çok kullanışlı ve hava aldıran bir ürün.


Süt Saklama poşetleri: 
Bu poşetleri seçerken hijyeninden emin olmak çok önemli. Kolay kolay delinip, işlevini
yitirmemeli. Bunun için de Lansinoh tercih etmiştim.Hiç bir sıkıntı da yaşamadım.







Silikon göğüs ucu:

Emzirme döneminde göğüs ucunun olup-olmamasını emzirmeyi etkilemese de annenin işini kolaylaştırıyor. Eğer göğüs ucunuz yoksa silikon göğüs ucu kullanabilirsiniz. Benim de aynı sorunum vardı.Bunun için Avent'in BPA %0 olan silikon uçlarını kullandım.Ayrıca göğüs ucunu çıkarmak için pompa ile 1-2 kere sağma yaptığınızda da göğüs ucunuz hemen çıkacaktır. Ayrıca Lansino'un göğüs ucu çıkarıcısını kullanmıştım.



Biberon
*Doğum öncesinden biberon alıp,evde stok yapmasak da çeşitleri hakkında bilgi edinmekte fayda vardır.Bazı bebekler özellikle annelerini emerken biberon almaya biliyorlar. Bazıları ise ilk günlerde biberon almaya başlıyorlar.Burada önemli olan biberonun bebeğin ayına uygun olmasıdır. Biberonların paketlerinin üstünde hangi aya uygun olduğu mutlaka belirtilmiştir. Bunun dışında anne memesine en yakın olan çeşitleri tercih etmek de çok önemlidir. Çünkü bebekler biberonu alınca annesini emmek istemeyebilir. Emme şekli olarak birbirinden çok farklıdır. Bir bebek annesini emerken tüm çene , yüz kaslarını kullanırken, biberonda hiç zorlamadan süte ulaşabilmektedir. Avent'in yeni çıkardığı Naturel serisi çok başarılı ve Medela'nın Calma adlı biberonu gerçekten emzirirken kullanılabilecek biberonlar.

•Biberon emzikleri 
Kaynatılabilir, sterilize edilebilir, kaynatıldığında su ve ısıdan etkilenmez ve şekli bozulmaz olmalıdır. Kullanılan madde bakımında kauçuk ve silikon, şekil bakımından ise yuvarlak uçlu standart ve ortodontik damaklı tipleri mevcuttur.

•Biberon ısıtıcısı 

Pompa ile çekilmiş anne sütünü, sütlü mamayı, sütlü içecekleri ve bebek mamalarını ısıtmanın hızlı ve güvenli yoludur.

•Biberon fırçası 
Biberon ve emziklerin temizlenmesinde kolaylıktır.

•Biberon taşıyıcısı -Termal çanta- termos 

Biberonları bir süre sıcak veya soğuk tutmaya yarar. Özellikle seyahatlerde oldukça faydalıdır.
Ben Termal çantaları öneririm.Süt taşımanın yanı sıra ek gıda döneminde de çok işe yarayacaktır. Avent'tin Termal çantasını kullandım ve çok memnun kalmıştım.

•Biberon mixeri 
Bebek mamasını biberon içinde karıştırmak ve hazırlamak için kullanılır.
Son dönemlerde hemen hemen her markada var. Çok gerekli bir ürün değil, bence..

•Sterilizatör 
Yoğun ısısı ile biberon ve emziklerdeki bütün mikropları kısa sürede öldürür.
Özellikle biberon veya emzik kullanıyorsanız hayat kurtarıcı bir ürün. 

•Sterilizatör/Sebze Haşlayıcısı 
sterilizatör özelliğinin yanı sıra, bebekler için buharla sebze haşlayabilen tipleridir.
Bu üründe hemen hemen her markada bulunuyor.Bebeklerin ek gıdaya geçtiği dönemde püre şeklinde vermek için işe yarar görünse de pütürüklü gıdaya geçiş döneminde dikkatli kullanılmalıdır.




Emzirme kıyafetleri: 
Özellikle emzirme döneminde bu tip kıyafetler annenin rahat olmasını sağlıyor. Dışarıdayken emzirme önlüğü kullanılacağı gibi emzirme tshirtleri ve elbiseleriyle de çok rahat edebilirsiniz. Ben hem hamileyken, hem de emzirme döneminde Happymik tshirt ve elbiselerini kullandım.Gerçekten de çok rahattı.


Emzik
Hava çıkışlı, sterilize edilebilir ve kaynatılabilir olmalıdır. Kauçuk ve silikon ayrıca standart ve ortodontik damaklı tipleri mevcuttur. Avent'in emziklerini kullandım.Emzik alırken dikkat etmeniz gereken en önemli şey; ayına uygun olmasıdır. Her ay da değiştirmekte fayda vardır.
•Uyku emzikleri 
Hava çıkışlı, sterilize edilebilir ve kaynatılabilir olmalıdır. Normal emzikler gibi kauçuk, silikon, damaklı ve standard olanları vardır.

•Emzik Bandı ve Emzik Zinciri 
Bir ucu bebeğin yakasına iliştirilen emzik bant ve/veya emzik zincirleri bebeğin emziğinin yere düşerek, kirlenmesini ve kaybolmasını önler.

•Emzik kutusu


•Diş kaşıyıcı/Soğutucu Dişlikler Diş çıkartmanın verdiği sancıyı hafifletir ve diş etlerindeki harareti alır.

Besin maddeleri
•Toz mamalar (Proteini Anne Sütüne Adapte Doyurucu Başlangıç Mamaları)

•Katı gıdalara geçişle birlikte gereken besin ve malzemeler (6. aydan itibaren)

•Kavanoz mamalar

•Bisküviler    

•Ek gıdalar



Yukarıda saydıklarımı eğer mama kullanacaksanız bunu doktorunuzun tavsiye ettiği marka olmasına dikkat edin. Kafanıza göre mama alıp, bebeğinize vermemenizi öneririm.

•Mama tabağı
Konulduğu yerde sabit olarak durabilen vakumlu tabanlılar tercih edilmelidir. Avent'inkileri çok beğenmiştim.

•Mama kaşığı
Sapı plastik kaşık kısmı paslanmaz çelikten yapılmış olmalı ve bebeğin kolayca tutabileceği büyüklükte olmalıdır.

•Çatal kaşık bıçak seti

•Alıştırma Bardağı 
Devrilmeyen, bebeğin kendi başına sıvı gıdaları içebilmesini sağlamak için rahatlıkla tutabileceği hafiflikte dizayn edilmiş olmalıdır) Avent ve Chicoo'nun alıştırma bardaklarını kullandım.Altuğ direkt bardaktan içmeye başladığı için çok kullandığımızda söylenemez.Daha çok pipetli bardak kullandım.





•Mama sandalyesi 
Yüksekliği ayarlanabilir, koltuk sırtı yatırılabilir, tekerlekli ve masaya monte edilebilir tipleri tercih edilmelidir.

•Önlük










Kitap Önerisi: Dr. Bernard Valman’ın kitabı “Çocuğum Hastalandığında Ne Yapmalıyım?”




Çocuk sağlığı kitapları ve makaleleri birçok dile çevrilen Dr. Bernard Valman tarafından hazırlanan “Çocuğum Hastalandığında Ne Yapmalıyım?” adlı kitap, raflardaki yerini aldı. İngiliz Tıp Derneği’nin kontrolünde hazırlanan kitap, çocukların doğum sonrası ve büyüme döneminde karşılaştıkları hastalık ya da fiziksel yaralanmalarda acil tavsiyelere ihtiyaç duyan ebeveynlerin yardımına yetişiyor. Rahat okunabilir dili, görsel zenginliği ve bilgilendirici tablolarıyla dikkat çeken eser; çocuk anatomisi ve gelişim süreci, beslenme, can güvenliği ve sağlığı ile her yaştan çocuğun karşılaşabileceği sağlık sorunlarının belirtileri ve tedavi yöntemleri konularında Dr. Bernard Valman’ın tecrübelerini anne babalarla paylaşıyor.

Bebeklik ve ergenlik dönemlerinde görülen hastalıklar, rahatsızlıklar, yaralanmalar ile ilgili kapsamlı bilgilerin yer aldığı kitap, ailelerin bilinçli kararlar almaları konusunda başucu rehberi niteliği taşıyor. Kitap, ilk yardımda öncelikli konular, ağız ve diş sağlığı, kas, kemik ve eklem rahatsızlıkları, cilt sorunları, genetik ve hormonal bozukluklar, kan ve dolaşım hastalıkları, solunum, sinir, sindirim sistemleriyle ilgili birçok konuda okuyucuyu bilgilendiriyor. Çocuklarda davranışsal ve ruhsal sorunlara da yere veren kitap, takıntılı davranışlar, korkular, dikkat eksikliği, konuşma ve yeme bozuklukları, anti sosyal davranışlar, öğrenme zorluğuna dair tespitleri ve önerileri içeriğine taşıyor.
Mikado Yayınları tarafından Türkçeleştirilen ve Medikal Danışman Prof. Dr. Özay Arıkan Akan’ın da katkılarını sunduğu kitap, 45 TL fiyatıyla anne babalarla buluşuyor. 
Yayınevi         : Mikado Yayıncılık
Sayfa Sayısı   : 216
Etiket Fiyatı   : 45 TL

11 Şubat 2014 Salı

İyot yetersizliği zeka düzeyini etkiliyor!






Normal büyüme, gelişme ile beyin ve vücut işlevleri için mutlak gerekli bir element olan iyotun eksikliği, pek çok önlenebilir sağlık sorununu da beraberinde getiriyor. Uzmanlar iyotlu tuz kullanımının gerekliliğinin altını çiziyor.
 İyot, beyin ve sinir sisteminin normal büyüme ve gelişmesi, vücut ısısı ve enerjisinin devamı için gerekli olan tiroid hormonlarının önemli bir bileşeni. Besinlerle iyot alımı yetersiz kaldığında , çeşitli iyot eksikliği hastalıkları görülüyor. 
Tiroid bezinden kana geçen hormonlar yeterli miktarda üretilemiyor, hemen hemen tüm organların büyümesi, gelişmesi ve işlevlerinde sorunlar ortaya çıkıyor, boy uzaması duruyor ve zihinsel işlevler geriliyor. Yapılan bilimsel çalışmalara göre, doğumdan itibaren iyot yetersizliği zeka düzeyinde 13.5 puanlık düşmeye neden oluyor, çocuklarda öğrenme yeteneğinde azalma ve algılama güçlüğü ve bunun sonucu olarak da okul başarısında düşme gibi sorunlara yol açıyor.



 Hamilelerde iyot eksikliği ise erken doğuma, düşüklere ve bebeğin zeka gelişiminde olumsuzluklara sebebiyet veriyor. İyotlu tuz kullanımı konusunda bilinçlenme gerekiyor. Dünyada 1,6 milyon insan iyot yetersizliği hastalıkları açısından risk altında. 750 milyon kişide guatr var, 43 milyon kişi önlenebilir beyin özürlü.

 Sağlık Bakanlığı Anne Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü, ODTÜ ve UNICEF tarafından birlikte gerçekleştirilen Türkiye ölçeğindeki ‘Hanehalkı İyotlu Tuz Tüketimi Araştırması’ na göre Türkiye’de sofrada iyotlu tuz kullanımında bölgeler arasında ciddi farklılık var. ODTÜ araştırmasınca kapsanan hanelerden %64’ü iyotlu tuz kullanıyor. İyotlu tuz kullanan hanelerin oranı kentsel yerleşimlerde %70 civarında iken, kırsal alanlarda bunun yarısı kadar. Tuzun iyotlanması Türkiye’de 1998 yılından bu yana yasal zorunluluk haline geldi. Ne var ki, piyasada bulunan iyotlu tuz miktarı hakkında elde bilgi olsa bile, bu tuzun ülkeye nasıl dağıldığı hakkında bilgi olmadığından ve kullanım da kişilerin ağız tadına göre değiştiğinden, fiili kullanım hakkında yeterli veri yok. Açık olan bir gerçek var ki; iyotlu tuz kullanımının önemi konusunda bilinçlenme gerekiyor