24 Haziran 2011 Cuma

e-bebk de ikinci el Şenliği



E-bebek sitesinde dolaşırken, ikinci el şenliğinden haberdar oldum. gerçekten çok yararlı olabileceğini düşünüyorum.. Aşağıda detayları görebilirisiniz:

1-Kimler ebebeğe satılması için ikinci el ürünlerini bırakabilir?

•Ürünü nereden almış olursanız olun ikinci el bölümümüzde satışa sunabilirsiniz.

•Tek koşul ürünlerin Çamlıca ebebeğe teslim edilmesidir

2- İkinci el hangi ürünlerinizi satabilirsiniz?

•Bebek arabası,oto koltuğu,mama sandalyesi,0-4 yaş arası bisiklet,park yataklar,yürüteç,hamak ve beşikler,bahçe oyuncakları ve akülü arabalar

•Teknik aksamında problem olmayan ve kullanılabilir, temiz ve hijyen sıkıntısı olmayan ürünlerinizin satışını yapabilirsiniz

3 - İkinci el ürünlerin alış ve satış noktası neresidir?

•Ürünlerinizi sadece çamlıca ebebekte satışa sunabilirsiniz

4 - Komisyon miktarı ve şartları nedir?

•Satışı yapılan ürünlerinizin satış tutarının % 10'u kadar komisyon bedeli vardır

5 - Satışı yapılan ürünün ödeme şekli nasıldır?

•Satılan ürünün % 10 komisyon bedeli düşülerek belirteceğiniz banka hesabına gönderilir

•Havale süresi,ürünün satış yapıldığı tarihten itibaren 1 haftadır.

•Eğer ürün tutarını ebebekten hediye çeki olarak almayı talep ederseniz komisyon kesintisi yapılmaz

6 - Ürünün ikinci el satış fiyatı nasıl belirleniyor?

•Ürünün satış fiyatını siz belirliyorsunuz,

•Biz ürünün kullanım süresi,modeli ve markasına göre eksperlerimiz tarafından tavsiye edilen fiyatı size belirtiyoruz

•Hızlı satış için ürünün sıfır değerinin maksimum % 60 değeri altında fiyat belirlemenizi öneriyoruz

7 - İkinci el ürünlerin satışta kalacağı süre kaç gündür?

•Ürünlerin satışı için teslim edildiği tarihten itibaren 2+2 hafta satışta kalabilir.

•İlk 2 hafta sürede satışı gerçekleşmeyen ürünün fiyatı revize edilerek 2 hafta daha satışta kalabilir

8 - Satılmayan ürünler ne olacak?

•Ürünün iadesini talep edebilir ya da çocuk esirgeme kurumuna bağış yapabilirsiniz

•İadesi alınacak ürünün Çamlıca ebebeğe gelinerek teslim alınması gerekir.

9 - Satmak istediğim ürünün faturası gerekli midir?

•Satışı yapılmak istenen ürünün faturası olmak zorunda değildir

10 - Satılan ürünlerin iade koşulları?

•2.el satışı yapılan ürünlerin alıcı tarafından iadesi ve değişikliği talep edilemez.

11 - Satmak istediğim ürünün teslimatını nasıl yapabilirim?

•Çamlıca ebebeğimize getirilen ürünün teslim kaydı yapılarak teslimatını yapabilirsiniz.

12 - İstanbul dışında ikamet eden bir bebeveyn 2.el ürün satışı yapabilir mi?

•2.el ürün alış ve satışı sadece Çamlıca ebebekte geçerlidir.

•Göndermek istediğiniz ürünün resmini ileterek teyit almak koşulu ile kargo ile gönderim yapabilirsiniz

20 Haziran 2011 Pazartesi

ALTUĞ ARTIK 17 AYLIK:))

Fiziksel Gelişim:

Bu dönemde çocuğunuzun fiziksel yeteneklerini ve kapasitesini zorlamaya çalıştığını farkedersiniz. Örneğin yürümeye başladıysa bununla yetinmeyecek, yürürken ağır birşeyler taşımaya ya da yüksek biryerlere tırmanmaya çalışacaktır. Bunlarda başarılı olamayınca hayalkırıklığı yaşaması ve ağlaması normaldir. 17 aylık çocukların %90’ından fazlası yürümenin yanısıra, yerdeki bir nesneye uzanmak için durup eğilme ya da birkaç dakika yere eğilip o nesneyle oynadıktan sonra kalkıp yoluna devam etme gibi hareketler yapabilirler.
Tırmanmak bu dönemde çocuklara son derece heyecan verici bir macera olarak görünür. 17 aylık çocuğunuz sizinle birlikte merdiven çıkarken muhtemelen kucağınızda olmak yerine elinizi tutarak merdivenleri kendi başına çıkmak isteyecektir. Ayrıca evdeki sandalye ve koltuklara tırmanma denemeleri yapacaktır. Evinizde bebeğinizin güvenliği için gerekli önlemleri aldığınız ve onu dikkatle gözetim altında tuttuğunuz müddetçe bu tür tırmanma denemelerini engellemeyin, bunlar bebeğiniz için iyi birer egzersiz olabilir.

Altuğ'unun da bu aralar çok sevdiği şeyler , tırmanmak ve merdiven çıkmak. Elimden tutarak merdivenleri öyle güzel çıkıyor ki...Parka gittiğimizde de kayakların merdivenine çıkıp, babasının yardımıyla kaymayı çok seviyor. Serbest bıraksak, kendi kendine tırmanacak.. bazen ikişer ikişer merdivenleri tırmanıyor:))))
Çocuğunuz 17 aylıkken hala yürümüyorsa doktorunuza danışmakta fayda vardır. Bazı bebekler o kadar iyi emekler ki, ayağa kalkıp yürümek için ihtiyaç ya da istek duymayabilirler; kimi bebekler ise düşmekten korktuğu ya da kendine yeterince güvenemediği için yürüme denemelerine karşı isteksiz olabilirler. Daha ciddi bir gelişim problemi de sözkonusu olabilir, bu sebeple size en doğru çözüm yolunu doktorunuz gösterecektir.

Bu dönemde çocuğunuz etrafındaki yeni objelere büyük bir keşfetme merakı içinde yaklaşır. Etrafında bulduğu eşyalara dokunur, onları kavrayıp yakından inceler, ağzına götürüp tadına bakmaya çalışır ya da yere fırlatıp tekrar eline alır. El ve parmaklarını kullanmada gittikçe beceri kazandığını farkedersiniz. Ona kitap okuduğunuzda sizinle birlikte sayfaları çevirmeye başlayacaktır. Eline bir boya kalemi verdiğinizde bununla boyama yapacağının bilincinde olabilir ancak eline geçirdiği herşeyi ya da heryeri boyamaya çalışacağından dikkatli olmanızda fayda vardır.







Çocuğunuz artık sizi ve etrafında sürekli gördüğü diğer yetişkinleri taklit etmeye çalışacak ve tekbaşına ya da yardım almadan yapamayacağı şeyleri yapmak isteyecektir. Böyle durumlarda (tabi güvenli olduğu sürece) ona denemesi için fırsat verin, ancak heran için yakınında yardımına hazır olmayı da ihmal etmeyin. Onun bu hevesini, ona çeşitli işler yaptırarak destekleyebilirsiniz. Örneğin ondan oyuncaklarını oyuncak kutusuna doldurmasını ya da kitapları raflara yerleştirirken size yardımcı olmasını isteyin.
Tuvalet Eğitimi için Uygun Zaman Geldi mi?

Çoğu uzman 18. ayın tuvalet eğitimine başlamak için erken bir zaman olduğunu belirtmektedir; ancak kimi görüşler de bu eğitim için uygun zamanın geldiği doğrultusundadır. Tabii ki kendisi için en uygun zamanı belirleyecek olan çocuğunuzdur, bu sebeple çocuğunuzda tuvalet eğitimine başlayabileceğinizi gösteren sinyalleri takip edin.

Eğer çocuğunuzun eğitime hazır olduğunu düşünüyorsanız, uygulayacağınız bazı yöntemlerle bu eğitimi kolaylaştırabilirsiniz. Bu dönemde çocuklar taklit yoluyla öğrenirler, bu yüzden çocuğunuzun sizin banyoda nasıl davrandığınızı izleyerek taklit etmeye çalışması muhtemeldir. Bu, ona tuvalet eğitimi vermek için iyi bir fırsat olabilir. Ona, tuvalete ya da lazımlığa nasıl oturması gerektiğini gösterebilirsiniz. Eğitim sırasında sevdiği oyuncak hayvanlarını kullanmak da faydalı olabilir. Ancak acele etmenize gerek olmadığını unutmayın; çocuğunuzun tuvalet alışkanlığını kazanması için bir yıl daha geçmesi gerekebilir.




Altuğ için ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Tuvalet eğitimi için yavaş yavaş araştırmalar yapmaya ve kitaplar okumaya başladım. Önümüzdeki ay kontrolunda Dr. Zermine Hanımın fikrini soracağım. Ona göre ne yapacağıma karar vereceğim.. Bakalım ne kadar zorlanacağız?

Algısal ve Sosyal Gelişim:

Bu dönemde çocuğunuz etrafında gördüğü insanlara el sallar, gülümser, çeşitli interaktif oyunlar oynamayı sever ve basit emir cümlelerini anlayıp uygulayabilir. Bu üç aylık dönemin sonlarına doğru konuşması, mimikleri ve iletişim kurmaya yönelik çeşitli hareketleri daha anlaşılır hale gelir. Hayvan seslerini de taklit edebilir. “Hayır” kelimesini bu dönemde çocuğunuzdan sıklıkla duyacaksınız. Bu dönemin sonlarında 6-10 kelime kadar söyleyebilir, bazen iki kelimelik cümleler kurabilir.

Altuğ, artık bebk değil, çocuk olduğunu bize belli ediyor. Çok güzel tepkileri var. Konuşma konusunda biraz gerideyiz, sanırım. Çünkü anne, su yerine bii, baba dan başka bir kelime söylemiyor. Ben ve bbabsı onunla bol bol konuşuyoruz. Oyunlar oynamaya , kitap okumaya çalışıyoruz. Ama evde ona bakan teyzesi çok sessiz .. Her halde o da Altuğ'unun konuşmasını etkiliyor. Ama istediği herşeyi anlatabiliyor. İstediğini bizim elimizden tutup oraya getiriyor, sonra da parmağıyla gösteriyor. O kadar tatlı ki:)))
İstemediği bir şey olunda önce kafayı sallıyor, baktı olmuyor, kendini yere atabiliyor. O nedenle olabildiğince onunla inatlaşmamaya çalışıyoruz. Dikkatini başka yere çevirmeye çalışarak, o ortamadan uzaklaştırıyoruz..








Bu aylarda çocuğunuz çeşitli durumlara karşı olumsuz tepkiler geliştirebilir. Örneğin kızdığında ya da hayalkırıklığına uğradığında size veya yakından tanıdığı birisine vurarak tepkisini gösterir. Direktiflerinize bilinçli bir şekilde uymama eğilimi de gösterebilir. Örneğin dokunmamasını belirttiğiniz bir eşya ya da objeye sizin gözlerinizin içine bakarak özellikle dokunur. Onun söylediğiniz şeyi anladığı ve mesajı aldığından emin olduğunuz sürece, bu tip küçük inatlaşmalarına sert karşılıklar vermeyin; konuyu büyütmek yerine bir süre için görmezden gelin. Çocuğunuz bu yaşta bile doğru davranışlarının etrafındaki yetişkinlerce pozitif tavırlarla (kucaklama, öpme, gülümseme gibi) ödüllendirildiğini, yanlış davranışlarının ise olumsuz karşılandığını ya da görmezden gelindiğini farketmeye başlayacaktır.

Biz Altuğ güzel bir harekette bulunduğunda alkış yaparak onu gururlandırıyoruz.O zaman çok hoşuna gidiyor. Böylece yaptığının iyi bir şey olduğunu ve başardığını hissediyor..
Çocuğunuz için günlük hayat içinde alıştığı bazı rutinler bu dönemlerde çok önemlidir. Örneğin ona her gece uyumadan önce kitap okuyorsanız ve bir geceliğine bunu yapmayı unutursanız, size bunu önemle hatırlatması sizi şaşırtmasın! Çocuklar bu yaşta hayatlarını önceden tahmin edilebilir hale getiren bu rutinleri sever, böylelikle kendilerini güvende hissederler.
Biz bu aralar uykuya giderken, ben kucağıma alıyorum,babasına iyi geceler diyoruz ve el sallıyoruz. Şimdi uykusu her geldiğinde kucağıma gelip, bebye el sallıyor. Böylelikle ben uykusu geldiğini anlıyorum..Uykuya dalarken de müzik dinliyoruyz. Çok gergin olduğunda , özellikle arabada uykuya dalamadığı dönemde müzik dinlemek Altuğ'u çok rahatlatıyor. Bebekliğinden beri ya ben şarkı söylüyordum ya da müzik dinletiyordum. Bu bizde huy oldu, artık..
Gerçekten rutinleri çok önemli.. Banyo da yaptıklarımız, giyinirken ve uyurken yaptıklarımız biz unutsak da bize hatırlatıyor, küçük adam:))
Artık yürüyüp konuşabildiği için çocuğunuz, etrafındaki insanlarla özellikle de kendi yaşıtlarıyla daha yakından ilgilenmeye ve iletişim kurmaya başlayabilir. Ancak hala yaşıtlarına birlikte oynanabilecek bir oyun arkadaşından çok, keşfedilecek yeni bir oyuncak gözüyle bakmaları normaldir.

Eğer çocuğunuz diğer çocuklara karşı zarar verici ve sert davranışlarda bulunuyorsa endişelenmeyin ve uygun bir dille ona bu yaptığının yanlış olduğunu anlatın. Onu yaşıtlarıyla birlikte olabileceği ortamlara daha sık götürün; örneğin sizin çocuklarınızla yaşıt çocukları olan annelerle kontak kurup düzenli olarak biraraya gelebilir, çocuklarınızın da birbirlerini oyun arkadaşı olarak kabul edip sosyalleşmelerine katkıda bulunmuş olursunuz.

Bu yaştaki çocuklar için çeşitli denemelerinde başarı kazanmak çok önemlidir.

Altuğ kendi yaşıtlarıyla, ya da çocuklarla yan yana geldiğinde çok amam çok mutlu oluyor. O nedenle her boş vaktimizde parklaradayız. Kendi yaşıtlarıyla yan yana geldiğinde ne güzel sarılıyor.. O kadar komik ki.. Bazen karşısındaki çocuk bu tepkiden çok şeşırsa da , ikisi de mutlu oluyor.


Sürekli yeni birtakım aktiviteler konusunda kendilerini test eder, kapasitelerini zorlarlar. Örneğin ayakkabılarını kendileri giymeye, yüksek koltuklara ya da sandalyelere tırmanmaya, merdivenleri kendi başlarına çıkmaya çalışırlar. Bunları başaramadıklarında ya da sizin tarafınızdan engellendiklerinde ise oldukça öfkeleneceklerdir. Güvenliğini tehdit edecek bir durum sözkonusu olmadığı ve gözetiminiz altında olduğu sürece onun bu yeni denemelerini engellemeyin.

Altuğ özellikle babasının ayakkabılarını ayayğına takıp, yürümeyi o kadar çok seviyor ki:))

Kişilik Farkları:


Çocuklar doğdukları andan itibaren kişilik özellikleriyle birbirlerinden ayrılırlar. ABD New York Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada uzmanlar çocukları doğumlarından itibaren mizaçları bakımından 3 gruba ayırmıştır:

1. “Kolay” çocuklar olarak tabir edilen ilk grup uyumlu; yemek ve uyku düzenleri açısından problemsiz; etraflarındaki yenİ insanlar ve durumlara kolay adapte olabilen çocuklardır. Sanırım Altuğ bu grupta. Genel de sakin ve hareketli . Bebekliğinden beri yeme ve uyku da rutinleri var. Eğer ağlıyorsa, ortada gerçekten bir sorun vardır. Sadece çok hareketli..


2. İkinci gruptaki çocukların yeni durumlara ve insanlara uyum sağlamaları biraz zaman alabilmekte; yemek ve uyku düzenlerinde bazen sorunlar görülmekte; bu çocuklar kimi zaman etraflarına karşı olumsuz davranışlar sergileyebilmektedir.

3. Uzmanlar, “Zor” çocuklar olarak nitelenen üçüncü gruba her 10 bebekten 1’inin dahil olduğunu belitrmektedir. Bu çocukların yemek ve uyku alışkanlıkları oldukça problemli ve düzensizdir; sık ve yüksek sesle ağlarlar ve etraflarındaki yenilik ve değişimleri kolay kabullenemezler.

Çocuğunuzu büyütürken bu tarz kişilik farklılıklarının olabileceğini gözönünde bulundurun ve çocuğunuzu, yaşıtlarıyla kıyaslayıp gereksiz endişelere kapılmayın. Çocuğunuzun kişilk özelliklerini iyice anlamanız, onu yetiştirirken sizin için faydalı olacaktır.



Huysuzluk Nöbetleri:


Bu dönemlerde çocuğunuz, istediği birşeyi yapmadığınızda ya da istemediği birşeyi yapmak zorunda kalınca, kimi zaman ise ortada görünür hiçbir sebep yokken huysuzluk ve ağlama nöbetlerine tutulabilir. Bu nöbetler özellikle diğer insanlarla birarada bulunduğunuz mekanlarda sizin için zor ve yıpratıcı olabilir. Örneğin kalabalık bir markette, kasada ödeme için kuyruk beklerken çocuğunuz aniden bir ağlama krizine tutulabilir, kucağınızda hiddetle tepinmeye başlar. Sebep beklemekten sıkılması ya da elindeki kurabiyenin tadnı beğenmemesi olabilir. Bu nöbetlerin oluşma sebepleri tam olarak açıklanamamakla birlikte, kimilerine göre bu bebeklikle çocukluk arasında yaşanması olağan bir geçiş dönemi, kimilerine göre ise küçük çocuklar için çözemedikleri ya da anlayamadıkları durumlar karşısında bir rahatlama, stresi dışa vurma yöntemidir. Bu nöbetlerin çocuk açken, yorgunken ya da aşırı uyarılmış durumdayken daha sık meydana geldiği belirlenmiştir. Ancak sebep her ne olursa olsun, çocuğunuzu büyütürken bu tip huysuzluk nöbetleriyle karşılaşmanız kaçınılmazdır. Bu nöbetlerle daha kolay başa çıkabilmeniz için aşağıdaki yöntemler faydalı olabilir;

• Çocuğunuzun huysuzluk nöbetlerini inceleyip analiz etmeye çalışın. Hangi durumlarda daha sık bu nöbetleri yaşıyor belirleyip onu bu durumlardan uzak tutmaya çalışabilirsiniz.

• Çocuğunuzla ortaklaşa yaptığınız bir aktiviteyi sonlandırırken bunu aniden değil, alıştıra alıştıra yapın. Çocuklar genellikle ani değişikliklerden hoşlanmaz ve bunlara karşı olumsuz tepkiler verirler.

• Eğer çocuğunuzun bir ağlama nöbetine kapılmasıyla sonlanacak bir aktivite ya da oyun içinde olduğunu hissederseniz, bunu bir an önce sonlandırıp çocuğunuzun dikkatini başka bir yöne kaydırın.

• Huysuzluk nöbetleri kalabalık içindeyken daha kötü bir hal alır. Bu sebeple çocuğunuzun huysuzlaşmaya başladığını hissettiğinizde onu sakin ve kalabalıktan uzak bir mekana getirip, rahatlaması ve sakinleşmesi için ona zaman tanıyın.

• Bu nöbetler esnasında soğukkanlı ve sabırlı olun. Sizin de sinirlenip bağırmanız sadece durumu daha da kötüleştirecektir.

Altuğ sadece istemeden birşey yaptırıldığında ya da alışveriş yaparken o istemeden oradan çıkarsak, kıyamet kopabiliyor.. O dönemde bazen sakin olabilmeyi beceremezsem de , bu konuya dikkat etmeye çalışıyorum..Şimdilik çok büyük sıkıntımız yok..

Aşılar:

18. ayda bebeğinizin 5li karma aşısının (Difteri, Tetanoz, Boğmaca, Çocuk felci ve Menenjit aşısı) tekrar dozunun ve Hepatit A aşısının 2. dozunun uygulanması gerekmektedir.

Bebeğinizin gecikmiş aşıları varsa hala tamamlayabilirsiniz.


Anneye Not:

Bu aylarda kendinize zaman ayırmayı da ihmal etmeyin. Stresten uzaklaşmak ve rahatlamak için düzenli olarak hoşlandığınız aktivitelerde bulunun. Doktorunuzla görüşüp kendinize uygun bir egzersiz programı oluşturabilir; hergün 1-2 saatinizi müzik eşliğinde egzersiz yapmaya ayırabilirsiniz. Ayrıca bu dönemde bebeğiniz sizi taklit etme konusunda oldukça hevesli olacağından, kendinize çok eğlenceli bir egzersiz partneri bulmuş olursunuz!

Yukarıdaki tavsiye çok güzel. Ben B-Fit!'e kayıt oldum. Hoş şu aralar iş yoğunluğundan tam gidemesem de , spor yapmak insanı gerçekten çok rahatlatıyor..Ben ne kadar rahat ve huzurlu olursam, Altuğ ile daha güzel bir vakit geçiriyorum. Çünkü Oğluşum çok tatlı...

NUMİL FİRMASININ HEDİYESİ


NUMİL firması yetkililerine ,Dr. Yalım Üner ve Gamze Emre'e çok teeşkkur ederiz. Çok şık bir paket işe gelen kargoya çok sevindik. İçinde bulunan devam sütleri ve kaşık mamaları Altuğ'unun kullandıklarındandı..
Severek kullanıyoruz..
Hepsine sevgiler

13 Haziran 2011 Pazartesi

Annelik 24 Saat...Katılın Kazanın...

Annelik 24 Saat...Katılın Kazanın...
BEBEĞİNİZİN BİR YILLIK JOHNSON’S BABY ÜRÜNLERİ HEDİYE!

Johnson's baby çok güzel bir yarışma başlatmış. Biz de bu yarışmaya katılcağız. Sizde katılmak isterseniz;   www.facebook.com/johnsonsbabyturkiye tıklanız yeterli.. Bol şanslar:)))




Johnson’s baby’nin www.facebook.com/johnsonsbabyturkiye sayfasına bebekleri ile geçirdikleri 24 saat içindeki 1 anın fotografını paylaşan anneler, 1 Haziran – 13 Temmuz arası devam edecek olan yarışamanın sonunda bebekleriyle beraber anne bebek dergilerinde yıldız olma ve 1 senelik Johnson’s baby ürünlerinden oluşan hediye paketi kazanma şansı yakalıyor.



Facebook “Annelik 24 Saat” Projesinde Oy Veren Annelere de Sürpriz Hediyeler...
Altı hafta sürecek Johnson’s baby “Annelik 24 Saat” projesini ziyaret edip, oylayan anneler arasından her hafta çekiliş ile belirlenen 3 anne ise Johnson’s baby sürpriz hediye paketleri kazanıyor.
100 yılı aşkın süredir bebek bakım sektörünün önde gelen markası olan Johnson’s baby, bebek ve yetişkinlerin ciltelerine uygun yüksek kalite ürünler geliştirerek, tüm dünyada annelerin güvenle kullandığı ve çocuk doktorlarının önerdiği bebek bakım markasıdır.

Daha fazla bilgi için: http://www.facebook.com/johnsonsbabyturkiye

YENİ BİR SİTE:)))

Bu yazımda sizlere benim de yeni öğrendiğim bir siteden bahsetmek istiyorum.
http://www.oyuncakariyorum.com/

Geçen hafta katıldığım Anne-bebek festivalinde bu sitenin sahibi  Esra Hanımla tanıştım. Sonrasında da sitelerini inceledim.
Gerçekten çok yararlı bir site. Oyuncaklar özenle seçilmiş, uzmanları var. İstediğinizi sorabiliyorsunuz. Bu konuda uzmanlaşmışlar. Ben ve eşim oğlumuz Altuğ'a oyuncak alacağımız zaman çok düşünüyoruz. Bir yandan oyun oynarken, bir yandan da onu geliştirsin istiyoruz. Her yaş dönemine uıygun oyuncaklar var. Oyuncak aldığınız yerlerde size destek olmaya çalışan satıcılar olsa da hiç biri bu  konuda eğitimli değiller. Bu sitenin böyle bir yararı var. Bu site de her oyuncak yok.Sadece çocuklarımızın gelişimine katkısı olan oyuncaklar var. Bu  da tabii ki çok önemli..
Ben bir erkek çocuk annesi olarak bu siteden çok yararlanacağımı düşünerek, sizlerde tavsiye ediyorum...

10 Haziran 2011 Cuma

ANNE- BEBEK FESTİVALİNDEN...

Geçen hafta sonu pazar günü Meydan AVM de yapılan Anne-bebek festivalinde blogger anneler olarak konuşmacıydık. Çok güzel geçti. Bloglarını okuduğum , fakat tanışamadığım blogcu annelerle tanıştım. Yeşim Mutlu'nun kızı Maya 'nın resimlerinden oluşan sergisini gezdik. Resimler çok güzeldi. Yeşim ne güzel akıl etmiş, kızı maya'nın hergün fotoğrafını çekmiş. Ben de Altuğ'unun resmini çekmiştim. fakat hergün değil.. Tabii ki fotoğraf sanatçısı olamk başka  birşey...
Bizlerin hatta oğluşum Altuğ'unun çok güzel fotoğraflarını çekmişti. Şimdi ben de buradan Yeşim'in facebookda paylaştı..





Daha fazla fotoğraf için: http://www.facebook.com/home.php#!/media/set/?set=a.10150201758343732.316332.727293731

Festivale daveti ve Fotoğraflar için Yeşim'e çok teşekkürler:::)))

9 Haziran 2011 Perşembe

EPİDURAL ANALJEZİ İLE DOĞUMDA NELER YAŞAYACAĞIM ?

Hamile kaldınız, doğum yapacaksınız; “Nasıl doğurmalıyım, sezaryen mi, normal doğum mu yapayım ?” derken epidural analjezi diye bir yöntem olduğunu duydunuz. Bu şekilde ağrılarınızı hissetmeden hem normal hem de sağlıklı bir şekilde bebeğinize kavuşabileceğinizi öğrendiniz. Ama yine de merak ediyorsunuz: neler yaşayacağım, neler hissedeceğim, veya bana neler yapılacak?

İsterseniz gelin adım adım bir normal ağrısız ( epidural ) doğumu izleyelim:

Hamileliğinizin son haftalarında yalancı doğum sancılarınız olabilir.Bu sancılar yoğunlaşınca kadın-doğum uzmanınızı arayıp sancılarınızın sıklığını ve şiddetini tarif edersiniz. “Gel bir göreyim” veya “ hastaneye git, bir muayene etsinler” diyecektir.Hastaneye vardığınızda doktorunuz sizi muayene edecek ve tuşe sonucunu doğum kanalı açıklığı ve efasman da denilen collum silinmesi yüzdesini ölçecek. Kanal açılığı 4 cm ulaşınca anestezi doktorunuz gelip ,epidural anesteziyi verebilmek içingerekli olan kateter takılacak.

İşlemden sonraki 10-15 dakika içinde her gelen ağrı bir öncekinden daha hafif olacaktır. Daha sonra da sancınızın ağrısını duymayacak, sadece karnınızda kasılma hissedeceksiniz.

Uygulamadan sonra doktorunuz doğum kanalı açıklığınızı tekrar ölçmek isteyebilir. Sonra yürüyerek odanıza döner, tam açıklığa kadar geçen zamanı odanızda dolaşarak geçirebilirsiniz. Bu arada ihtiyaç olursa epidural kateterden ek doz yapılabilir.

Doğum zamanı gelip, çıkım aşaması için sizi doğumhaneye aldıklarında karnınızdaki basıncı biraz daha sık ve kuvvetli hissedersiniz. Doğum pozisyonu verildikten sonra genellikle her 1-2 dakikada bir sancınızı, kasılma ve baskı olarak karnınızda ve kasıklarınızda hissedince sizin de eş zamanlı olarak ıkınmanız ve bebeğinizi dışarı doğru itmeniz istenecek. Baskı geçince derin ama yavaş nefesler alacak bir sonraki kasılma için kuvvet toplayacaksınız. Her kasılma ve eşzamanlı ıkınmanız sizi bebeğinize bir adım daha yaklaştıracak ve yavrunuz doğum kanalından aşağıya kayıp en sonunda kuvvetli bir ıkınma ile dünyaya gözlerini açacak. Size de o güzelliği kucağınıza alıp tüm çektiklerinizi unutmak kalacak !






Doğumdan sonra sırtınızdaki epidural kateter, canınız hiç yanmadan çekilip çıkarılacak. Ve siz, hiç ağrı sancı çekmeden normal hayatınıza dönecek, anneliğe alışacaksınız.