25 Aralık 2012 Salı

ÖNEMLİ BİR PROJE: OKUL ÖNCESİ ÇOCUK KÜTÜPHANELERİ


Yerel belediyelerden: Çocuk kütüphanelerinin kurulmasını istiyoruz!

Emziren annelerden tanıdığım Esra ve Aylin'in birkaç gündür yazışmalarını takip ediyorum. Çok güzel bir proje fikri ortaya attılar. Okul öncesi çocuklar için kütüphane!!
Gerçekten çocuğu olan her anne baba bilir, çocukla bir yerlere gitmek birşeyler yapmak çok zor. Yeni yeni çocuklu resturantlar, cafeler açılmaya başlandı. Ama bunların yanında çocuğumuzla beraber gidebileceğimiz kütüphaneler olsa, çocuklarımız kitaplarla tanışsa bizlerde annelerle sosyal bir ortam paylaşsak süper olmaz mı?
Sizde bu projeye destek vermek isterseniz;
http://www.change.org/tr/kampanyalar/yerel-belediyelerden-%C3%A7ocuk-k%C3%BCt%C3%BCphanelerinin-kurulmas%C4%B1n%C4%B1-istiyoruz

Ayrıca bulunduğunuz yerel yönetimler de tanıdıklarınız varsa onların desteği çok çok önemli. Onlarla iletişime geçebilmek ve destel almak için herkese ihtiyaç var.Böule tanıdıklarınız varsa ya da sizin yapabnileceğiniz birşeyler varsa bana ya da Esra veya Aylin'e ( esrarak@gmail.com veya aylinkok@hotmail.com) ulaşabilirsiniz.

 Bebek arabasıyla kolayca girilebilecek merkezi bir binada rutubetsiz bir oda ve çocuklara uygun sandalye, masa ve raflar. Çok güzel olmaz mı???.


24 Aralık 2012 Pazartesi

POMPA SEÇTİNİZ PEKİ, GÖĞÜS BAŞLIĞI SİZE GÖRE Mİ?




Bazen iyi bir pompa kullansanız bile anneler süt sağmanın acı verici olduğunu düşünebilirler.Meme ucunuzda acı veren bir yara yoksa en olası sorun göğüs başlıklarının boyu ile göğüslerinizin arasındaki uyumsuzluk olabilir.bu baslıklar;göğsünüze değen huni şeklindeki, parçadır.
Genel de süt sağma pompalarıyla 24-26 mm olan parça verilir. Bu sizin için küçük ya da büyük olabilir.Bunun bir büyüğü 27-29 mm bir küçüğü de 21 mm'di.r Bu ölçüler her markada farklılık gösterir. Değerlere çok önem vermeyin. Sadece kullandığınız marka pompanın uclarının alternatifler,inin de olduğunu bilin. Bunu bilmediği için sağarken çok zorlanan anne var. Sağarken göğüs uclarınız ilk zaman acısa bile zamanla o da kalmayacaktır. O nedenle başlıklar çok önemli..
Kullandığınız başlığın size uygun olup-olmadığını anlamak için; sağarken göğüs ucunuz ve aerolanız huninin içinde rahat hareket ediyorsa sorun yok demektir. Sağma işleminiz bitiğinde göğüs ucunuz normalden büyük görünse de aerolanızda kabarıklık, şişkinlik olmamalıdır.Bu başlık eğer sizin için uygunsa sütünüzün akışını etkilemeyecek, raht rahat sağa bileceksiniz.

Aşağıdaki linkte Ameda marka pompaya ait alternatif başlıkları görebilirsiniz:

http://www.e-toker.com/urunler/ameda-yedek-gogus-pompasi-basligi-285mm30mm/urun2173.html

http://www.e-toker.com/urunler/ameda-yedek-gogus-pompasi-basligi-36mm325mm/urun2174.html

Medela markası için de;
http://www.e-sumeras.com/Medela-Personel-Fit-Gogus-Hunisi,PR-37.html

Doğum Yaptıktan Sonra Neler Olacak?




Doğumdan sonra annede bazı değişiklikler olacaktır ve doğum sonrası dönem her zaman rahat geçmeyebilir.
• İlk iki ile altı hafta süresince adet kanaması gibi, yoğun ve kırmızı renkli kanama olabilir.
Ne yapmalı?
Hijyenik kadın bağı kullanılabilir, ancak bu bezlerin en fazla 6 saatte bir değiştirilmesi gerekmektedir. Bu kanamanın rengi pembeden kahverengiye dönüşerek birkaç hafta sonra beyaz bir akıntı halini alır. Kanama fazlalaşır, ateş çıkarsa ya da akıntı kötü kokuyorsa doktora danışılmalıdır. Emziren annelerde kanama daha kısa sürebilir.
• Tuvalet konusunda da sorun yaşanabilir. İlk günlerde idrara çıkarken zorlanılması normaldir ve kabızlık görülebilir. 

Ne yapmalı ?

Doğumdan sonra mümkün olduğu kadar çabuk ayağa kalkıp yürümeye çalışmak bağırsak hareketlerini de hızlandıracaktır. Annenin bol su içip yediklerine de dikkat etmesi faydalı olacaktır. Annenin tuvaletini yaparken dikişlerinin açılma olasılığı düşüktür ancak hiçbir zaman tuvalette ıkınıp kendisini fazla zorlamamalıdır çünkü hemoroid oluşabilir.
• Doğum sırasında doktor kesi yaptıysa dikişler ilk günlerde ağrı yapabilir. Otururken ve yürürken kesi yerinde rahatsızlık hissedilebilir. Genellikle en geç bir hafta içinde dikişler kendiliğinden düşer ve kesi yeri iyileşir. 

Ne yapmalı?

Doğumdan hemen sonra pelvis kaslarını çalıştıracak hareketleri yapmak ve dikiş alanına buz torbası koymak faydalı olabilir. Ayrıca bu bölge hep temiz ve kuru tutulmalı, temizlik önden arkaya doğru yapılmalı ve tuvalet kağıdı kullanılmalıdır. Doktor temizlik için bir solüsyon önerdiyse kullanılabilir. Dikişlerde kızarıklık, ağrı ve 38 C ve üzerinde ateş olursa doktorla görüşülmelidir.
Doğumdan sonra anne kendisini iyi hissettiği an banyo yapabilir. Banyonun ilk günler ayakta duş şeklinde yapılması önerilmektedir. Sezaryan ile doğum yapıldıysa dikişler alındıktan sonra ayakta duş alınabilir.
• Uzun süren hamilelik döneminden sonra vücudun eski haline dönmesi altı aydan önce mümkün olmaz. 

Ne yapmalı? 

Altıncı haftada doktor kontrolüne gitmek çok önemlidir çünkü bu haftadan itibaren vücut yavaş yavaş eski haline dönmeye başlamıştır, rahim gebelik öncesi büyüklüğüne döner. Doktor bu kontrolde vajinal muayene yapacak, dikişlerin durumuna bakarak rahimi muayene edecektir. Bu kontrole gidildiğinde doktora hangi doğum kontrol yönteminin seçileceği konusunda danışılabilir.
• Adet görmeye başlamak ise bebeğin nasıl beslendiğine bağlıdır. Bebek emziriliyorsa adet meme verme sayısının iyice azalmasına dek gecikebilir. Bebeğe mama veriliyorsa 4-6 hafta arasında ilk adet görülebilir.
• Doğumdan sonraki üç ay boyunca, bazen daha da uzun bir süre saçlar dökülür. Çünkü hamilelik boyunca hormonlar nedeniyle normalde dökülmesi gereken saçları dökülmemiştir. Bu yüzden şimdi anneye daha çok saçı dökülüyor gibi gelmesi normaldir.
• Doğumdan sonra bebek emzirirken oruç tutmak sağlıklı değildir çünkü gün boyunca yeterli besin ve sıvıyı vücut alamamaktadır. Doğumdan sonra 1 ay kadar demir haplarına devam edilmelidir. Bu sayede gebelik süresince ve doğumda kan kaybedildiği için azalan demir depoları desteklenmiş olur.
• Doğum sonrasında kanama bittikten sonra cinsel ilişki kurulabilir. Kanama varken ilişkiye girmek istenirse eş kondom kullanmalıdır. Haznede kuruluk hissedilirse nemlendirmek için gliserin kullanılabilir. Doğumdan sonra cinsel istekte artma ya da azalma olması normaldir. Hormonal dengenin değişmesi, yaşanılan ortamın değişmesi gibi nedenler bu artma ya da azalmadan sorumlu olabilirler. Önemli olan iki tarafın da birlikte karar vermesi, birbirine anlayış ve uyum göstermesidir. Tabii bu aşamada kadının isteyip istemediği ve durumunun nasıl olduğu en önemli konudur.
Belki de yukarıda belirtilen, annenin vücudundaki normale dönüş sürecinde yaşadıklarından daha önemlisi, annenin, bir başka deyişle “lohusa” nın kendini nasıl hissettiğidir.
Vücuttaki hormonal değişiklikler annenin ruh halini etkiler. Anne zaman zaman kendisini kötü hissedebilir, bir sebep yokken ağlayabilir, alıngan veya sinirli olabilir. Annenin çevresindekilerin hepsi bebeğe ilgi göstermektedir hâlbuki anneyi evde bekleyen bir çok yükümlülükler, belki başka çocuklar vardır. Hayat artık eskisinden çok farklı olacaktır. Anne kendisini şişman ve çirkin buluyor olabilir. Bütün bunlar sıkıntıyı arttırabilir. İşte burada babalar anneye destek vererek sıkıntılarını azaltabilir. Daha önce doğum yapmış arkadaşlarla da konuşulabilir. Bunlar çoğu yeni anne tarafından hissedilir ve normaldir. Hormonal değişikliklerin yol açtığı bu durumu değiştirmek elde değildir. Eğer bu sıkıntılar altı ay boyunca devam ediyorsa bir uzmana baş vurmak gerekebilir.
Anne ilk zamanlarda bebeği bir yabancı gibi görüp hayal ettiğinin bu olup olmadığı konusunda kendisini sorgulayabilir. Belki de onu yeteri kadar sevemediğini düşünüp suçluluk da duyabilir. Kendisine ve bebeğine birbirlerine alışmaları için zaman tanımaları gerekecektir.
Annenin bebeğin bakımıyla ilgili bilgileri arttıkça, onunla daha çok vakit geçirdikçe, onun ne istediğini daha iyi anlayabilir, tedirginlik azalır.
Bebekle geçirilen zamanın etkili olması için dinlenmiş olmak gerekir. İşte onun için o uyuduğu zamanlarda anne de onunla beraber uyuyarak ya da en azından dinlenerek güç toplayabilir. Ev işleri bir süre bekleyebilir. Ev işlerinde, diğer çocukların bakımında ve misafir geldiğinde babalardan veya ailedeki akrabalardan yardım istenebilir.

Babalar


Doğumun yaklaştığını ya da başladığını gösteren belirtilerle birlikte anne adayında bir enerji artışı olacaktır. Baba adayı eşinin bu enerjisini ev temizliği gibi şeylerle tüketmesini önlemeli, bu enerjisini doğuma saklamasını sağlayabilmelidir. Sancıları başladığında eşini sakinleştirmeli, saat tutarak sancıların kaç dakikada bir geldiğine bakmalıdır.
Birlikte nefes alma alıştırmaları yapabilir, eşinin beline masaj yapabilir.
Eşinin doğum yapmasını beklerken baba adayının da en az eşi kadar heyecanlı olacağı bilinmektedir. Eşine veya bebeğe bir zarar gelecek mi diye düşünüp korkabilir, hiçbir şey yapamadığı için çaresizlik yaşayabilir. Bu duygularla başa çıkabilmek için bir yakınıyla konuşabilir, onunla duygularını paylaşabilir. Yürümek de baba adayını rahatlatacaktır. Baba bebeği ilk kez gördüğünde cinsiyeti beklediğinden farklı olduğu ya da küçük ve çirkin göründüğü için hayal kırıklığı yaşıyor olabilir. Bebek beklentilerden farklıysa kendisine ve ona biraz zaman tanımalıdır. Bebek başka bebeklerle karşılaştırılmamalı ve olumsuz yorumlarda bulunmamaya özen gösterilmelidir. Bu gibi yorumlarda özellikle anne kendisini suçlu hissedebilir ve suçluluk hissedebilir. Bu gibi olumsuz duygular sonucunda da annenin sütü kesilebilir. Anneyi suçlayıcı söz ve davranışlardan kaçınmak yerinde olacaktır.
ÖNEMLİ!
Henüz ülkemizde pek yaygın olmamakla beraber baba adayları eşleriyle doğumhaneye girebilir ve bebeklerinin doğumuna tanık olabilir. Önceden doktorla konuşup doğuma girmek istediğini belirtebilir.

20 Aralık 2012 Perşembe

7 aylık hamile Tümay Özokur, hamileliği boyunca bu süreçle ilgili tüm detayları Annenin Günlüğü’nde paylaşıyor! Anneler ve anne adayları Türkmax ekranlarında buluşuyor





 Ekranların yeni soluğu Annenin Günlüğü, hamilelik ve doğum hakkındaki her konuda anneleri ve anne adaylarını bilgilendiriyor. Ünlü konuklar ve alanında uzman doktorlarla gerçekleştirilen röportajlarla renklenen program, Tümay Özokur’un sunumuyla her Cumartesi saat 11:00’da Türkmax ekranlarında izleyici ile buluşmaya devam ediyor.
Digiturk platformunda Kasım ayından bu yana yayınlanan, 7 aylık hamile Tümay Özokur’un hazırlayıp sunduğu Annenin Günlüğü programı, anne ve anne adaylarına ışık tutmaya devam ediyor. Öncesi ve sonrasıyla tüm hamilelik süreci hakkında uzman doktorlar eşliğinde izleyicilerine bilgi aktarımı sağlayan programda, Tümay Özokur’un ünlü isimlerle gerçekleştirdiği keyifli sohbetler de yer alıyor. Özokur bu zamana kadar Ceren Erginsoy, Tolga Karel, Ceren & Emir Benderlioğlu, Veysel Diker gibi isimlerle ebeveynliğe dair keyifli söyleşiler gerçekleştirdi.
Annenin Günlüğü’nde hamilelikte en rahat kıyafetlerden, genel bakımın nasıl sağlanacağına, nasıl beslenileceğinden, hamilelik sporuna kadar tüm detayların paylaşılmasının yanı sıra doğum fotoğrafçılığı ve yeni doğan bebeklere alınacak hediye alternatifleri gibi ayrıntılı konular hakkında da izleyiciye fikir veriliyor. Hamilelik ve sonrası ile ilgili her soruya cevap veren program Cumartesi günleri saat 11:00’da Türkmax izleyicisinin karşısına çıkıyor.
İkinci kez anneliğe adım atacak olmanın heyecanını yaşayan Özokur, oğlu Dora’yla birlikte bu heyecanını adım adım izleyiciyle paylaşıyor. Annenin Günlüğü’nde hamileliğinin tüm aşamalarını ve bir bebeğin gelişim sürecini anlatan Özokur, daha önce oğlu Dora’ya hamileyken “Anne Oluyorum” isimli bir kitap yazmış ve doğum sonrasında kendisinin hazırlayıp sunduğu çeşitli programlarla çocukların gelişimine katkıda bulunacak bilgileri ailelerle paylaşmıştı.

Baltalı mutfağa girdi,%100 Keçi Sütünden Doğal Katkısız Lezzetler Yarattı!



%100 doğal ve katkısız keçi sütünden elde edilen Baltalı ürünleri, İstanbul Kanyon Macro Atelier’de düzenlenen keyifli bir etkinlikte usta eller tarafından tadı damaklardan gitmeyen lezzetlere dönüştü.

Kanyon Macro Atelier’de, eğitmen şef Ayşe Azzaro öncülüğünde Baltalı ürünleri kullanılarak oluşturulan tarifler, basın mensupları ve bloggerlar eşliğinde hazırlandı ve enfes bir lezzet kervanına dönüştü.
Geniş bir katılım ile gerçekleşen etkinlik süresince, keçi sütünden elde edilen Ege’nin lezzeti Baltalı ürünleri ve bu ürünlerden ortaya çıkan doğal tadları deneyen katılımcılar, Baltalı lezzetleri ile buluşurken, aynı zamanda ürünleri deneyimleme fırsatını da buldular.
İzmir Seferihisar’da bulunan Baltalı çifliğinde, keçi sütünden birçok ürün elde ediliyor. Hellim peynirinden labneye, tereyağından Seferihisar’ın özel peyniri ‘Armola’ ya kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Baltalı ürünlerinin en önemli özelliği %100 doğal ve katkısız olmaları.
Birçok faydası olduğu yapılan klinik çalışmalarıyla da kanıtlanan keçi sütü, anne sütüne en yakın süt olarak kabul ediliyor. Anne sütünden 4 kat daha fazla kalsiyum içeren keçi sütünün, özellikle yeni doğan ve anne sütü alamayan çocukların sağlıklı gelişimleri açısından da oldukça önemli olduğu belirtiliyor.

19 Aralık 2012 Çarşamba

ARALIK-OCAK AYI RENKLİ ADA ETKİNLİKLERİ



Bende 29 ARALIK 'DA Renkli Ada'da Emzirme ve Bebek ile ilgili seminerim olacak. Detayları:

*Anne sütü ve Emzirme

*Bebek Bakımı ile ilgili tüm detaylar anlatılacaktır!!!
 -Göbek bakımı,
-Yeni doğan sarılığı,
-Bebeğin altının değiştirilmesi,
 -Bebeği tutuma ve taşıma,
 -Bebeği giydirme,
 -Yenidoğan refleksleri,
 -Bebeğin yıkanması,
 -Bebeğin gazının çıkarılması,
-Bebek için rahatlatma masajı,
 -Bebeğin aşıları,
-Bebeğin uyku düzeni,
-Bebeğin tırnaklarının kesilmesi ve bakımı,
-Bebeğin ağlaması ve onu sakinleştirmenin püf noktaları  ana başlıkları altında olacaktır.

 Bu eğitimin sonunda elinizde bir planınız oluşmuş olacak. Bebeğinizi nasıl besleyeceksiniz?, Size destek olacak ürünler nelerdir?, bebeğinizi nasıl yıkayacak, altını nasıl temizleyeceksiniz? Kimler ilk günlerde size nasıl destek verebilir? Nasıl emzireceğim? Sütüm yetiyor mu? Pompa almalı mıyım? Emzirirken nasıl beslenmeliyim? Gibi konuları netleştirmiş olacaksınız. Bunun yanı sıra bebeğiniz için gerçekten neler almalısınız? Bunu da netleştirmiş olacağız. İsteyen anne ve baba bebeklerimiz üzerinde uygulama yapabilecekler..

 Eğer sizde bu eğitimimize katılmak isterseniz;  25 Aralık’a kadar iletisim bilgilerinizi iceren bir e-maili
 ertugrul.esra@gmail.com atabilirsiniz.

Eğitim yerimiz: RENKLİ ADA
www.renkliada.com
Ücreti: 60 TL
Eğitim Tarihi ve saati: 29 Aralık cumartesi günü saat 16:00-18:00



SEVGİLİ AVENT ANNESİ MÜGE'NİN ANKET/ RÖPORTAJIMA VERDİĞİ CEVAPLAR:))


*Nasıl bir hamilelik geçirdiniz? Hamile iken kaç kilo aldınız, kilolarınızı nasıl verdiniz?
İlk hamileliğim olduğu için endişeli bir hamile idim. Bilgilendikçe endişelerim azaldığından, çok araştırdım. O kadar çok şey öğrendim ki, sonra bunları ihtiyacı olan başka annelerle paylaşmak istedim ve kendimi Avent Annesi olarak buldum.
Hamileliğimi 17 kg alarak tamamladım. Normalde daha disiplinli olmama rağmen , kendime pastanede kaçamak molaları verdim. Bunlar olmasa daha az bir kilo ile tamamlayabilirdim sanıyorum.

*Bebeğinizi ilk kucağınıza aldığınızda neler hissettiniz?
3 saatlik ıkınmanın ardından o kadar yorgundum ki! Gururla karışık bir yorgunluk ve akıl almaz boyutta bir şefkat duygusu. Bolca da ağladım tabii.
*Bebeğiniz şimdi kaç yaşında?
2,5
*Yaşamınız çocuğunuzdan sonra nasıl değişti?
Durmayı öğrendim. Parkların güzel yerler olduğunu, hayvanların yaşadığımız evrene kattığı  keyfi ve daha bir çok şeyi duyumsayacak fırsatım oluyor. O büyürken, kendi çocukluğuma geri dönüyorum. Onun dirseğimi işaret edip ‘Anne bu ne?’ dediği an, bu soruyu kendi ilk kez soruşumu hatırlıyorum vebuna hayret ediyorum. Şu ara ‘flashback’bir anneyim yani.
Bir de dünya daha iyi bir yer olsun istiyorum. Eskisinden daha çok. Ve bunun için çok daha fazla çabalıyorum.
*Çocuğunuzla ile 1 gününüz nasıl geçiyor?
Onun fiziksel bakımı ve dünyadan keyif alabilmesi için gereken zihinsel aktivitelerin tamamı ile. Yiyoruz, dolaşıyoruz, ellerimizi kullanarak bir şeyler yapıyoruz. Okuyoruz, nadiren de olsa TV ile kaçamak yapıyoruz.
*Anne olmak sizi nasıl değiştirdi?
Anne olmak beni bir aşçı, dilbilimci, hikaye anlatıcı, dedektif, modacı, iç mekan tasarımcı, vb gibi bilimum sarı sayfa insanı haline getirdi. Aynı anda pek çok işi bir arada yapabilmek biz kadınlara bahsedilmiş bir yetenek, şu ara bu konuda kalfalık yapıyorum.
*Kendiniz nasıl bir anne olarak görüyorsunuz? Korumacı mı, rahat mı?
Rahat görünmeye ve olmaya çalışan bir korumacı.
*Anne olduktan sonra işinize devam ettiniz mi? Devam ettiyseniz zor oldu mu sizin için?
İşim annelikle ilgili. Ancak hem çocuğuna, hem işine, hem de evine tam adanan bir anne olmak ve bunu layıkıyla başarmak gerçekten zor. Limit itmeyi seven bir yapım var, ancak evde, işte ve annelikte çalışmak gerçek bir meydan okuma hali.

*Bloğunuzda annelik yazıları yazmak mı sizi mutlu ediyor?
Evet. Öğrendiklerim sonraki kendime ve başka annelere anlatıyorum. Bilgi paylaşmanın inanılmaz bir hazzı var.( bu arada gerçekten çok yararlı paylaşımların var. Sıkı takipçilerindenim:)))

*Bebek ürünleri satın alırken ne gibi noktalara dikkat ediyorsunuz?
Sağlıklı olmasına, üzerimden iş almasına.
*Evde beslenme ve sağlık konularındaki tutumunuz nasıl?
Olabildiğince organik beslenmeye, evde ve taze pişmiş yiyecekler tüketilmesine gayret ediyorum.
Özellikle çocuğunuzu beslenmesiyle ilgili konularda özel bir şeyi yaklaşımınız var mı?
Doğal olan ve mevsiminde yetşien her şeyi yemesini isteyen, şeker tüketmesini istemeyen bir anneyim.
*Bebeğinize anne sütü verebildiniz mi? Ne kadar süre verdiniz?
İki yıl verebildim. Anne sütünün önemini anlatabilmek benim Avent Annesi olarak edindiğim misyonlardan biri.

Avent Annesi Müge
editor.muge@gmail.com 

Çok teşekkür ederim:))