11 Haziran 2014 Çarşamba

"DOĞUM SONRASI ANNE- BEBEK TOPLANTISI”

Bebeimgeliyor Hamile kursumuzun çercevesinde yaptığımız anne- bebek toplantısını artık, kurstan bağımsız yapıyorıuz.Yani bebeğiniz doğdu ve 2. ayını tamamladıktan sonra beraber toplanabiliriz.
Anne olmak bir yandan coşturucu, neşelendirici, keyifli, güçlendirici bir süreçtir bir yandan da yorucu, zorlayıcı ve karmaşıktır. Her annenin bebek dünyaya geldikten sonra karşılaştığı pratik sorunlarla ilgili desteğe ihtiyacı olur.
Yaptığımızbu toplantılarda annelerin bu deneyimi  yaşarken kendilerini yalnız hissetmemeleri amacıyla oluşturulmuştur.
Annelik Yolunda da devam eden Doğum Sonrası Buluşmalarına, anneler bebekleriyle birlikte katılıyor ve diğer anne-bebek çiftleriyle bir araya geliyor. Gruplarda en fazla 5 anne-bebek çifti bulunuyor.
Sıcak ve keyifli ortamımızda gerçekleşen Doğum Sonrası Buluşmaları’nda yeni annelere bebek bakımı ve annelik ile ilgili her türlü konuda destek veriyoruz.Bu toplantılarda;
* Annelik,
• Emzirme ile ilgili destek verme, emzirme danışmanlığı,
* Bebeğinizi ağlarken sakinleştirmek  , uyuku düzüeni oluşturmak gibi bakım süreçlerinde annelere destek vermek,
• Anne ve bebek arasında gelişen bağlanma
• Yeni annenin kendi ebeveynleri ve diğer aile bireyleri ile olan ilişkilerin değerlendirmesi
• Annenin iş hayatına yeniden geçişi ve bebeğin buna hazırlanması,
• Bakıcı seçimi gibi konular konuşuluyor.
Doğum Sonrası Buluşmaları sayesinde;
• Kendi annelik deneyiminizi daha iyi anlama
• Diğer annelerin deneyimlerinden öğrenme
• Uzman görüş ve tavsiyelerinden faydalanma imkanı buluyorsunuz
Ve en önemlisi;
• Bebeğinizle birlikte katılabildiğiniz bu keyifli buluşmalar sayesinde bebeğinizle aranızda bağ gelişiyor
Doğum Sonrası Buluşmalarımızda bebeğinizin ağlaması ya da alt değiştirme, beslenme ve uyku gibi ihtiyaçları hiç sorun yaratmaz. Çünkü sizi çok iyi anlayan ve sizinle aynı durumu paylaşan diğer kişilerle birliktesinizdir. Rahat, keyifli ve bebeğiniz için gerekli her şeyin düşünüldüğü ortamımızda gerektiği zaman bebeğinizin ihtiyaçlarını kolaylıkla giderebilirsiniz. Siz bebeğinizin ihtiyacını giderirken hem size yardımcı olur hem de toplantımıza keyifle devam ederiz.

GEBELİĞİ MUTLU KILAN NELERDİR?

GE
Sıkıntılarının yanı sıra hamilelik aynı zamanda keyifli ve haz veren bir dönemdir.
Bunun en önemli nedeni, gebelikle birlikte, anne ve baba adayının, soyun devamını ve genlerin gelecek nesillere aktarımını gerçekleştirmiş olmasıdır.
Doğacak çocuk ile birlikte hem anne hem de baba adayının kendi ailesinden getirdiği özellikler yeni nesilde yaşatılacaktır. Aslında bebek dünyaya getirmek bir çeşit “ölümsüzleşme” projesidir. Anne ve baba adayı kendilerinden oluşan ve kendilerinden sonra da yaşamaya devam edecek olan bir canlı meydana getirmişlerdir.
Aynı zamanda gebelik “yaratıcılık” olgusunun uzantısıdır. Bir kadın, yaradılış olgusuna aracı olduğunu en iyi gebelik döneminde fark eder. Bir erkekten farkını en net bu dönemde deneyimler. Kadın olmanın bilincinin en üstü seviyeye ulaşabileceği dönemlerden biridir bu. Aslında birçok kadın için kadın olmanın nasıl bir güç içerdiğini fark etmek gebelik dönemine denk düşer. Bu sebeple, birçok gebe, hamilelikte, normal dönemden çok daha iyi, mutlu ve güçlü hisseder.
Anne adayını bu dönemde iyi hissettirebilecek diğer bir neden kendi doğurganlığını kanıtlamış olmasıdır.  Toplum tarafından kadından beklenen en büyük misyonlardan birini tamamlamak, kadına iyi bir his verir.
GEBELİKTE SIKINTILI ZAMANLARIN NEDENLERİ?
Gebelik duygusal açıdan yüklü bir dönemdir. 1. trimesterde anne adayının vücudu gebeliğe adapte olmaya çalışır ve bu dönemde bulantılar, yorgunluk hissi ve uyku hali yoğundur. 2. trimester anne adayı için en mutlu dönemdir. Hamileliğin keyfi bu dönemde bol bol çıkarılabilir. 3. trimester de keyif alınan bir dönemdir. Ancak bu son dönemde anne adayının vücudu ağırlaşır, hareket etmek biraz daha zorlaşır. Doğum yaklaştığı için doğumla, bebekle ve anne olmakla ilgili konular ve bazen kaygılar iyice belirginleşir.  Gebelik, içinde yaşanan birçok değişimden dolayı zaman zaman sıkıntılı olabilir.  Anne adayının vücudu değişim içindedir, eşle ilişkinin içeriğinde değişimler yaşanır, kadın ve erkeğin sosyal rolü değişmektedir, gelecek ile ilgili düşünceler ve kaygılar daha belirgin bir hal alır. Yaşama dair farkındalık ve sorumluluk duygusu artar.  Kişi “ben” olmaktan “biz” olmaya geçmiştir.
*GEBELİK DÖNEMİNİ MUTLU GEÇİRMENİN YOLLARI
—İlahi yaradılış sürecine katkıda bulunduğunuzu kendinize hatırlatın.
—Kadın olmanın, hatta doğurgan bir kadın olmanın keyfini farkına varın ve bu keyfi mümkün olduğunca yaşamaya çalışın. Unutmayın sınırsız zamanınız yok. Bu, sadece 9 aylık bir keyif!
—Tam bir aile olduğunuzu fark edin. Bu, ele aldığınız bir projeyi geliştirmek ya da büyütmek demektir. Bu gelişimin keyfini çıkarın.
—Vücudunuzdaki değişimlere karşı duyarlı olun. Aslında her bir değişim, yeni bir canlının dünyaya gelmesi için doğanın size verdiği destektir. Desteklendiğinizi hissedin.
—Eşinizle, geleceğe ait yeni planlar yapmanın keyfini yaşayın. Aynı zamanda eşinizle en büyük ortaklığınızın keyfini yaşayın.
—Doğacak bebek hakkında hayaller kurun. Hoşunuza giden bebek mağazalarını gezin, ona neler almak isteyebileceğinizi düşünün.
—Bebeğinizin, büyüdüğü zamanları hayal edin. Onun, yetişkin olmasından nasıl bir haz alırsınız?
—Gebelikle ilgili sıkıntılar yaşadığınızda, bu dönemin sonsuza kadar sürmeyeceğini, birkaç aydan ibaret olduğunu kendinize hatırlatın.
—Fiziksel olarak kendinize bakmaya devam edin. Belki eski bedeniniz yok ama kadınlığa ait güzelliklerden birini yaşıyorsunuz. Sizin yerinizde olmak isteyecek birçok kadın olduğunu unutmayın!
—Doktorunuzla randevularınızı aksatmayın. Merak ettiğiniz şeyleri mutlaka doktorunuza sorun.
—Hamilelik ve doğumlarını rahat şekilde tamamlamış tanıdıklarınızdan destek almayı unutmayın. Pozitif deneyimi olan kişilerle konuşmak, sizi rahatlatacaktır.
—Aile büyüklerinden (anne, kayınvalide, abla gibi) destek alın. Talepleriniz olduğunda, bunu onlara açıkça iletin.
EŞİN YAKLAŞIMI
Eşin desteğinin çok önemli olduğu bir dönemdir gebelik.
Eş şunları yapabilir:
— Anne adayı eski enerjisinde ve hareketliliğinde olmayacağından, ondan beklentiler konusunda, baba adayının daha toleranslı olması gerekebilir (ev işleri, sosyalleşme vb).
— Anne adayı vücut imajı değiştikçe eşinin gözüne artık cazip gözükmeme korkuları yaşayabilir. Bu yüzden baba adayının, anne adayını rahatlatması ve kendini çekici bir kadın olarak hissetmesine yardımcı olması gerekir.
— Doktor kontrollerine eşin de mutlaka gitmesini öneririz.
— Anne adayının bebekle ilgili planlamalarına (çocuk odası gibi) eşin de dahil olması önemlidir.MUTLU GEBELİK
GEBELİĞİ MUTLU KILAN NELERDİR?
Sıkıntılarının yanı sıra hamilelik aynı zamanda keyifli ve haz veren bir dönemdir.
Bunun en önemli nedeni, gebelikle birlikte, anne ve baba adayının, soyun devamını ve genlerin gelecek nesillere aktarımını gerçekleştirmiş olmasıdır.
Doğacak çocuk ile birlikte hem anne hem de baba adayının kendi ailesinden getirdiği özellikler yeni nesilde yaşatılacaktır. Aslında bebek dünyaya getirmek bir çeşit “ölümsüzleşme” projesidir. Anne ve baba adayı kendilerinden oluşan ve kendilerinden sonra da yaşamaya devam edecek olan bir canlı meydana getirmişlerdir.
Aynı zamanda gebelik “yaratıcılık” olgusunun uzantısıdır. Bir kadın, yaradılış olgusuna aracı olduğunu en iyi gebelik döneminde fark eder. Bir erkekten farkını en net bu dönemde deneyimler. Kadın olmanın bilincinin en üstü seviyeye ulaşabileceği dönemlerden biridir bu. Aslında birçok kadın için kadın olmanın nasıl bir güç içerdiğini fark etmek gebelik dönemine denk düşer. Bu sebeple, birçok gebe, hamilelikte, normal dönemden çok daha iyi, mutlu ve güçlü hisseder.
Anne adayını bu dönemde iyi hissettirebilecek diğer bir neden kendi doğurganlığını kanıtlamış olmasıdır. Toplum tarafından kadından beklenen en büyük misyonlardan birini tamamlamak, kadına iyi bir his verir.
GEBELİKTE SIKINTILI ZAMANLARIN NEDENLERİ?
Gebelik duygusal açıdan yüklü bir dönemdir. 1. trimesterde anne adayının vücudu gebeliğe adapte olmaya çalışır ve bu dönemde bulantılar, yorgunluk hissi ve uyku hali yoğundur. 2. trimester anne adayı için en mutlu dönemdir. Hamileliğin keyfi bu dönemde bol bol çıkarılabilir. 3. trimester de keyif alınan bir dönemdir. Ancak bu son dönemde anne adayının vücudu ağırlaşır, hareket etmek biraz daha zorlaşır. Doğum yaklaştığı için doğumla, bebekle ve anne olmakla ilgili konular ve bazen kaygılar iyice belirginleşir.
Gebelik, içinde yaşanan birçok değişimden dolayı zaman zaman sıkıntılı olabilir.  Anne adayının vücudu değişim içindedir, eşle ilişkinin içeriğinde değişimler yaşanır, kadın ve erkeğin sosyal rolü değişmektedir, gelecek ile ilgili düşünceler ve kaygılar daha belirgin bir hal alır. Yaşama dair farkındalık ve sorumluluk duygusu artar.  Kişi “ben” olmaktan “biz” olmaya geçmiştir.
  
YAZAN:GONCA ŞENSÖZEN 
http://www.goncasensozen.com/

DOĞUM VE DOĞUM SONRASI DÖNEMİ RAHAT GEÇİRMEK İÇİN;HAMİLE KURSU


Hamilelik kursları gerek anne gerekse baba açısında doğuma hazırlıkta büyük yarar sağlamaktadır. Anne psikolojik ve fiziksel olarak doğuma hazırlanırken baba da onun yanında olarak kendini bu serüvene hazırlar.Hamilelik dönemi bayanların fiziksel ve psikolojik değişimler yaşadıkları zor bir dönemdir. Anne adaylarının gerek kendisi ve gerekse bebekle ilgili kaygıları,doğum ve sonrasında yetersizlik korkusu bazen hamilelik döneminin endişe ve sıkıntılarla dolu geçmesine neden olmaktadır.
Hamillelik Kursu’nun amacı,hamilelik süreci, doğum ve bebek bakımı gibi konularda katılımcıları bilinçlendirerek kaygılardan uzak mutlu bir hamilelik ve sağlıklı bir doğum dönemi geçirmelerini sağlamaktır.Hamilelik Kursu’nda hamileliğin oluşumundan, hamilelik süresince dikkat edilmesi gereken hususlara, gebelikte vücudunuzda oluşacak değişiklikler doğum sürecine ve hamilelik sonrası anne-bebek sağlığına kadar bilinmesi gereken tüm konular, uzmanlar tarafından anlatılır.Günümüzde, geleceğin anne babalarının çocuklarıyla ilişkilerine alışmasını ve yeni rollerini benimsemesini kolaylaştıracak ve destekleyecek hamilelik kurslarına talep artmaktadır. Bu tip kurslar talepleri karşılamak için içeriklerini zenginleştirerek “doğuma ve anne-baba olmaya hazırlanmak” konularında destek vermekteler. Doğuma hazırlık kursunda anne adayları istediği takdirde programa eşleri ile katılabilirler.Bu tip kurslarda hamileliğinizin birinci üç aylık döneminde bir başlangıç görüşmesi yapılır. Bir ebe veya doktor eşliğinde, durumun gözden geçirilmesi şeklinde yapılan bu görüşmede, ihtiyaçlar belirlenir ve buna uygun düzenlemeler yapılır. Doğum öncesi hazırlıklar ikinci üç aylık dönemde başlayabilir. Bireysel veya grup çalışmasını tercih etmiş olabilirsiniz. Doğumun nerede olacağı veya kimin yaptıracağı da önemli değildir. Bu tip çalışmalarda önemli olan yaratılan güven atmosferidir. Baba adayı da bu çalışmalara dahil edilebilir. Özellikle nefes alma egzersizlerinde baba adayının desteğine gerek duyulmaktadır. Her bir ders önemlidir. Derslerde çeşitli konular tartışılır: Hamilelik, vücudunuz, nefes alma egzersizleri, farklı duruşlar, vs. Uzmanımız orada bulunarak bebeğinizin günlük yaşamı ile ilgili soruları yanıtlar: Tuvalet ve beslenme vb.Ayrıca, programda rahat bir hamilelik dönemi ve sonrasında rahat bir doğum için yapılabilecek fiziksel aktiviteler (egzersiz uygulamaları) uygulamalı olarak gösterilir.
Hamilelik kursunun önemi
Her doğum çok özel bir durumdur ve nasıl gelişeceği önceden bilinemez. Ama doğuma çok iyi hazırlanmak mümkündür. Tavsiyemiz: bir doğum hazırlık kursuna katılınız!
Doğuma iyi hazırlanmış bir anne adayı bebeğini genelde daha kolay dünyaya getirir. Bu yüzden doğum hazırlık kurslarının sunduğu avantajlardan siz de mutlaka faydalanın. Bir doğum hazırlık kursu sizi hem bedenen hem zihnen doğuma hazırlayacaktır. Böyle bir kurs sizi yeni ‘‘mesleğinize’’, anneliğe yaklaştıracak. Bu kursda emzirmeyi ve bebek bakımını öğrenebilirsiniz; ayrıca hayatınızdaki değişiklikler de sürpriz olmaktan çıkacaktır

HAMİLELİKTE YÜZME

Hamileyken yüzen kadınların dikkat etmesi gerekenler. Gebelik ve yüzme. Yüzmek isteyen gebe kadınların mutlaka dikkat etmesi gereken hususlar..
Hamile kaldıktan sonra ilk defa yüzmeye girecek olanların çok daha fazla dikkatli olması gerekmektedir. 
Öncelikli olarak yüzmeye girmeden önce bedeni ısıtmak, yavaş yüzmek ve yavaş yavaş tempoyu arttırmak gerekir. Üç aylık gebeler için 20 dakika yüzmek yeterli olmaktadır. Aynı dönemde sabahın erken saatlerinde yüzmek, gebelikle ilgili kusma ve bulantıları en aza indirgeyebilir ve günü tamamıyla çok daha rahat geçirmenize yardımcı olabilmektedir. Sonraki üç aylık dönemdeyse su, eklem ve bağları destekleyip bel ve sırt ağrılarında azalma sağlar. Aynı dönemde, daha önceki yüzme alışkanlıklarına aynı şekilde değiştirilmeden devam edilebilir. Sonraki dönemlerdeyse yüzmeyi sürdürmekte herhangi bir sakınca olmamaktadır. Fakat bedeni fazla sıkmayan, hamilelere yönelik tasarlanmış mayoların kullanılması tavsiye edilir. 
Hamile kadınlarda çok sık kramp girenlerin yüzerken suyun boy hizasını aşmamasına dikkat edilmelidir. Herhangi bir kramp ihtimaline karşı yardım alabilmek için hamilenin suda tek başına olmamasına da dikkat edilmesi gerekmektedir. Nefes tutarak çok uzun süreli dalışları hamilelerin yapmamaları gerekmektedir.

ALTUĞĞĞĞĞ:))




BEBEĞİN BESLENMESİ VE ANNE SÜTÜ

Anne sütünün önemi
Anne sütü doğanın annelere verdiği en anlamlı ve en güzel armağanlarından biridir. Bu mucizevi bileşim bebeğin ilk 6 ay tek başına tüm besin ögelerine olan gereksinimi karşılayan doğal bir besindir. Anne sütü alımı çocuğun diğer gerekli besinleri da alması şartı ile 2 yıla kadar devam edebilir
Doğumdan hemen sonra ilk beş gün içerisinde gelen ilk süt kolostrum (ağız sütü)’ dur. Rengi koyu sarıdır. Bileşimine ve özelliklerine bakıldığı zaman kolostrum (ağız sütü) bebek için büyük önem taşımaktadır.
Bu özellikler nelerdir?
• Enfeksiyonlara karşı koruyucu etkisi vardır.
• Protein içeriği yüksektir . arginin ve triptofan içerir.
• T ve B lenfositlerden zengindir
• Yağ içeriği olgun anne sütüne göre daha azdır..
• Allerjilerden koruyucu etkisi vardır.
• Bağırsağın olgunlaşmasını sağlar.
• A , D , B12 vitaminlerini içerir.
• Çinko bakımından zengindir.
• Sarılığın önlenmesinde yardımcıdır.
Anne sütünün içerdiği yağların inek sütü yağlarına göre sindirimi ve emilimi daha kolaydır.Yağlı süt bebekte doygunluk sağlayacaktır, bu nedenle emme süresinin uzun olması gerekir çünkü emme süresi uzadıkça bebeğin yağlı süte ulaşması sağlanacaktır.
Anne sütünün mineral içeriği annenin beslenmesi ile değişmez çünkü annenin depoları kullanılarak bu düzenleme sağlanır. Anne sütündeki kalsiyum ve demirin yoğunluğu inek sütüne karşın düşüktür fakat burada önemli bir nokta vardır ki anne sütündeki kalsiyum ve demir inek sütündekine göre daha çok emilmektedir.
Ayrıca inek sütünde bulunan bir protein alerjik etki göstermektedir anne sütünde böyle bir durum yoktur.
EMZİRMENİN YARARLARI NELERDİR?
• Doğum sonrası bazı annelerde psikolojik stres oluşabilmektedir. Bebeğini reddetme durumları gözlenebilir.Emzirme ile anne ile bebek arasındaki duygusal bağ artmaktadır.
• Anne sütü alan bebekler daha az ağlarlar.
• Emzirme anneyi over kanseri , göğüs kanseri , osteoporoz ve anemiye karşı korumaktadır.
• Kontaseptif (doğum kontrol) etkisi vardır.
• Anne sütü alan bebeklerde orta kulak iltihabı riski daha azdır.
• Anne sütünün steril olması ve ısı derecesi bakımından bebek için idealdir.
• Anne sütü alan bebeklerde tip 1 diyabet , koroner kalp hastalığı , çölyak hastalığı görülme riski daha azdır.
• Anne sütü alerjiye karşı da koruyucudur.
• Bebeğin çene ve diş gelişimine yardımcı olmaktadır.
DOĞRU EMZİRME POZİSYONU : Bebeğin ağzı tam olarak açık olmalıdır memenin kahverengi kısmı bebeğin ağız içinde olmalıdır, bebeğin çenesi memeye dayalı ve burnu nefes almak için serbest olmalıdır.
Bebek emerken meme ucunuzun tamamı ve aerolanın büyük kısmı, bebeğin ağzının içinde olmalıdır. Emme başladığında anne meme ucunda ağrı hissedebilir. Ancak emzirme süresi boyunca meme ucunun devamlı acıması bebğin memeyi doğru kavramadığını gösterir.Meme ucunda acı duyulmasının nedeni, bebeğin dilini memyerine meme ucuna karşı hareket etmesidir.Eğer bebek memeyi doğru olarak kavramışsa her emme işlemi sırasında çenesinin , bazen de kulaklarının hareket ettiği görülür. Bbek sürekli emmez. Bir süre kuvvetli emmip, kısa arrlıklarla dinlenerek ememyi sürdürür. Bu esnada siz de su içme ihtiyacı hissedersiniz, böyle hissettiğnizde anlayın ki bebek sizden süt alıyor. Emzirmeye başlarken kendinize de içecek hazırlayıp,yanınızda bulundurunuz.
Göğüs uçlarınızı yanlızca su ile temizleyin.Temizliği sadece ihtiyaç varsa yapın, sürekli silmek ykamak, kuru kalmayı engeller ve cildi bozar. Göğüs uçlarınızı sıkça açık bırakın. Hava ile temas edip kurumalarına imkan tanıyın.İhtiyaç duyduğunuzda , göğüs uçlarınızı onaran , yumuşatan,rahatlatıp koruyan bir göğüs ucu kremi kullanabilirsiniz.
Emerken şapırtı sesi duyulması yada yanaklarının içeri çekilmesi genellikle bebeğin yanlızca meme ucunu emdiğini ve ağızyla yeterince meme dokusunu kavramamış olduğunu gösterir.Eğer memeyi düzgün kavramışsa , emzirme ne kadar uzun sürerse sürsün mem ucu zedelenmez.
Bebk memeyi emerken, onu çekerek göğüsten almaya çalışamyın.Küçük parmağınızı ağzının kenarına koyarak dikkatini dğıtmaya çalışın,emmeyi bırakmıyorsa parmağınızı ağzının içine doğru itin ve dili ile vakum yapmasını engelleyin, emmeyi bırakacaktır.
EMZİRMEDE MEME İLE İLGİLİ SORUNLAR :
Birçok anne emzirme konusunda göğüslerinin şekli ile ilgili sıkıntı yaşar kaygı duyar. Özellikle küçük göğüslü anneler sütünün az geleceğine inanmaktadır.Halbuki sütün verimli gelmesi memenin büyük yada küçük olması ile alakalı değidir memedeki yağ dokusu sütün gelmesini belirler. Memenin küçük olması demek süt gelmeyeceği anlamını taşımaz.
Düz ve içe çökmüş olan memelerde emzirmeden önce mutlaka masaj ile meme ucunun çıkması sağlanmalıdır. Annelerimizde bazı kaygılar oluşmaktadır. Bu kaygıları. “ sütüm gelmiyor , bebeğim hep ağlıyor sütümle doymuyor , bebeğim sütümle kilo almıyor , bebeğim hep emmek istiyor doymuyor” gibi örneklendirebilirim.Emzirme süresince annenin öz güven kazanması çok önemlidir ve biraz önce saydığım kaygılar ile bu özgüvenini cok çabuk kaybedebilmektedir.Sonuçta bu kaygıları yenmek için kulaktan dolma yanlış bilgiler ile bebeğine gereksiz ve yapay besinleryedirebilmektedir.Oysa kendine güvenen bir anne emzirmeyi kolayca başaracağı gibi yanlış bilgilere ve yanlış inanışlara da karşıkoyabilmektedir.Bebeğine zarar vereceğini düşünme , kendisini yetersiz hissetme duygusu annenin kendine olan güvenini azaltacaktır bu durumlarda anneye destek olunmalıdır. Mutlaka anneyi dinlemeli onun duygularını anlamaya çalışmak gerekmektedir.Ve onun güvenini tekrar kazanmasına yardımcı olunmalıdır
Çalışan anneler kendi sütünü temiz ve steril bir biberona sağmalı dolapta 24 saat saklanabilen anne sütünü yinede bebeğine vermelidir. annenin çalışması emzirmeye engel teşkil etmemelidir.
EMZİRMEYİ ENGELLEYEN BEBEK HASTALIKLARI NELERDİR :
Yarık damak , yarık dudak , ağızda pamukçuk olması ,doğumda ağzında diş olan bebekler , fenilketonüri ,homosistinüri ,galaktozemi , Laktoz intörelansı
EMZİRMEYİ ENGELLEYEN ANNE HASTALIKLARI NELERDİR :
Kabakulak ,hepatit B ,AİDS , emziriken gebe kalma , meme abseleri ,tüberküloz.
ANNE SÜTÜ İLE BEBEĞE ZARARLI ETKENLER GEÇEBİLİR Mİ?
Malesef bazı durumlarda anne sütünden bebeğe zararlı maddeler geçiş yapar, peki bu hangi durumlarda ortaya çıkar bu maddeler nelerdir?
• HIV enfeksiyonu
• Aflatoksin (annenin küflü besinleri yemesi sonucu oluşur)
• Tarımsal ilaçlar (DDT..)
EMZİRMEDE NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?
• Doğumdan hemen sonra emzirme başlanmalıdır ve yukarda bahsettiğim kolostrum ( ağız sütü) mutlaka bebeğe verilmelidir.
• Emzirmeden önce bebeğe su dahil hiçbir içecek verilmemelidir.
• Anne emzirme süresince mutlaka bol sıvı almalıdır.Anne çay ve kahve tüketiminden uzak durmalı sıvı alımını daha çok süt , ayran ,taze sıkılmış meyve suları , limonatadan sağlamalıdır.
• İlk 6 ay bebeğe mutlaka tek başına anne sütü verilmelidir. Ek besinlere 4 aydan önce ve 6 aydan sonra başlanmamalıdır.
• 6 ayından sonra bebeğe mutlaka ek besinler verilmelidir. Çünkü anne sütü 6 ay sonrası bebek için tek başına yeterli olmayacaktır. Fakat ek besın suresınce de emzırmeye devam edilmelidir. Bu nedenle iki yaşına kadar herhangi bir sorun olmadığı sürece emzirme bırakılmamalıdır.
• Emzirme süresince mutlaka anneye ruhsal yönden yardımcı olunmalıdır , annenin yeteri kadar dinlenmesi sağlanmalıdır. Anneye özgüven kazandırmak için destek olunmalıdır.(burada iş birazda babalara düşmektedir)
• Emzirme süresince mutlaka bebeğin büyümesi belirli periyotlarla izlenmelidir.
EK BESİNLERE GEÇİŞ :
İlk 6 ay tek başına anne sütü yeterli demiştik peki hangi ek besinlerle başlayacağız.
Bebeğin ayına ve alması gereken ek besinlere ilişkin sıralama yapacak olursak :
6. ayda : Yoğurt, Taze meyve suyu, Pekmez, Çeyrek yumurta sarısı, Sebze suları, Devam maması, İnek sütü
7. ayda : Tam yumurta sarısı, Pirinç unu, Bebe bisküvisi, Taze meyve suyu, Tavuk , balık eti, Sebze püreleri, İnek sütü , yoğurt, Pekmez, Devam maması
8.ayda : Süt , yoğurt, Tam yumurta, Pekmez, Kıymalı sebzeli ev yemekleri ( iyi ezilmiş), Peynir, Devam maması
12.ay : Tüm ev yemekleri, 500 ml süt veya yoğurt, Taze meyve suyu, Tavuk , balık , dana eti, Yumurta, Peynir, Pekmez, Devam maması
YOĞURT : İçerisindeki mayadan dolayı barsağı koruyu etkisi vardır ve bebeği enfeksiyonlara karşı korur. Ayrıca başlanılması gereken ilk ek besindir.
UNUTMAYIN Kİ : Bebeğiniz 1 yaşını doldurmadan ona sakatatlar ( karaciğer , böbrek , yürek ) tuz , bal vermeyiniz.

BEBEĞİNİZİ YAKININIZDA TUTUN, SIKLIKLA EMZİRİN


Sonunda bebeğinizle buluşmanız, çok heyecan verici! İlk günlerde, emzirmenin nasıl bir süreç izlediğini bilmek ister misiniz? Doğumdan 4. güne kadar olan döneme ait temel bilgiler şunlardır:
EĞLENCELİ GERÇEKLER
• Yenidoğan bebeğin midesi, bir bilye kadar küçüktür.
• Doğumda, tam da bu mideyi dolduracak, yeterli miktarda sütünüz vardır.
• Memeleriniz asla boş değildir.
• Emzirme deneyimi başarılıysa bebekler, su ve formül süte ihtiyaç duymazlar.
• Sık emzirmek, daha çok sütünüzün gelmesini sağlar.
• Sık emzirmek, memelerinizin şişmesini engeller.
• Bir anne, her koşulda ikiz, üçüz ve daha çok bebeği için yeterli süt üretir.
Bebeğinizin teninin, teninizle temasta olmasına özen gösterin. Emzirme daha kolay olur ve daha çok süt üretirsiniz.
NE BEKLENMELİ?
• Çok emziriniz.
• Meme başınız, ilk dakikalarda hassaslaşabilir, sonra iyileşir.
• Bebeğiniz, huzursuzlaşırsa her bir memenizi bir kereden fazla emebilir.
• Her gün 1 ila 2 ıslak ve dolu bez çıkmasını bekleyebilirsiniz.
İlk 4 güne kadar, kilosunda, % 10’a varan azalma normaldir.
ÖĞRENİLECEKLER
• Uzanarak emzirme egzersizleri yapın. Böylelikle bebeğinizi beslerken dinlenebilirsiniz.
• Bebeğinizin, memenizi tam olarak, kahverengi kısımla beraber ağzına almasını sağlayınız. Acı ya da ağrı hissederseniz, yardım isteyiniz.
• Her gün, en az 8 kez emmesini sağlayınız. Arka arkaya emzirme yapılabilir. Gerekiyorsa, uyandırın.
Emzirme konusunda nasıl yardım alabileceğinizi bulunuz.
İLK GÜNLERDE YARDIM İSTEMEYİ GEREKTİRECEK BAZI SEBEPLER
• Emzirme sürekli ya da çok acı veriyorsa.
• Bebeğiniz, doğum kilosunun % 10’unundan daha çoğunu kaybettiyse…
O ZAMANLARDA BANA DA EMAİL ATABİLİRSİNİZ.. bİRLİKTE ÇÖZÜM YOLLARI BULABİLİRİZ!!!