29 Temmuz 2013 Pazartesi

Çocuğun ateşi nasıl ölçülür?




Çocuğunuzun ateşinin yüksek olup olmadığını anlayabilmek için doğru ölçüm yapmalısınız. Bunun için popodan, ağızdan, koltuk altından ve kulaktan ateş ölçümünün nasıl yapıldığını bilmeli ve termometreyi doğru okumayı öğrenmelisiniz.
Çocuğunuzun ateşi olup olmadığını anlamanın en kolay ve hızlı yolu, dudaklarınızla ya da elinizin tersiyle alnına ya da ensesine dokumaktır. Eğer çocuğunuz normalden sıcaksa daha kesin sonuç için bir termometre kullanın.
Vücutta sıcaklığı tam olarak yansıtan dört kısım; ağız, rektum (kalın bağırsağın son bölümü), koltuk altı ve kulak kanalıdır.
Çocuk en az dört ya da beş yaşına gelene ve termometreyi dilinin altında ısırmadan tutabilene kadar ağzından termometreyle ölçüm yapmayı doktorlar önermiyorlar. Geriye kalan seçenekler rektal (popodan) ya da koltuk altı yolu oluyor. Ya da hemen kulak içinden vücut sıcaklığını ölçen timpanik ya da kızılötesi işitme kanalı termometrelerden edinebilirsiniz.
Çocuğunuzu ateşini ölçmek için nasıl hazırlamalısınız?
Şiddetli aktivite ya da ağlama bir çocuğun ateşini artırabileceği için, çocuğunuzun ateşini 30 dakikalık dinlenme ya da sakin bir şekilde oynama döneminden sonra ölçmeye çalışın.
Ağızdan ölçümün sıcak ya da soğuk içecekler ve yiyecekler alındıktan sonraki yarım saat içinde yapılmaması gerekliyse de bu önlem rektal ya da koltuk altı ateş ölçümleri için gerekli değildir.
Ama bu ölçümler, oda ya da hava sıcaklığı gibi faktörlerden etkilenebilir. Dolayısıyla çocuğunuz aşırı sıcak bir evde oynuyorsa camı açın, yakın zamanda sıcak bir banyodan çıkmışsa ya da soğuktan geliyorsa biraz bekleyin

Termometreyi nasıl hazırlamalısınız?


Cam termometre üzerindeki cıvayı kontrol edin. Eğer 35,6 derecenin üzerindeyse, cıvanın bulunmadığı taraftaki ucunu baş parmağınızın ve işaret parmağınızın arasında sıkıca tutarak dikkatlice sallayın ve bilekten hareketlerle tekrar tekrar sallayın. Soğuk sabunlu suyla yıkayın (ılık ya da sıcak su, cıvanın termometreyi çatlatacak kadar genişlemesine neden  olabilir), durulayın ve daha sonra alkole batırılmış emici bir pamukla silin. Üzerinde alkol kalmaması için oral bir termometreyi kullanmadan önce iyice durulayın. Rektal termometreyi yerleştirmeden önce, ampul şeklindeki ucunu vazelinle yağlayın.
Rektal(popodan) ateş nasıl ölçülür?
Oturun ve çocuğunuzun poposunu açarak kucağınıza yüzükoyun yatırın. Çocuğunuzun başını destekleyecek bir yastık onu rahat ettirebilir. Alternatif olarak, kalçalarının altına yastık ya da havlu koyup yükselterek ve karnını bez değiştirme masasının üzerine koyarak termometrenin daha kolay yerleşmesini sağlayabilirsiniz. Onunla güven verici bir tonda konuşun, ilgisini başka yöne kaydırmaya ve onu eğlendirmeye çalışın.Termometrenin ucunu iki santimetre kadar rektuma sokun, direnişle karşılaşırsanız devam etmeyin. Termometreyi işaret ve orta parmaklarınız arasında tutun ve termometrenin kayıp düşmemesi için diğer parmaklarınızla kalçaları birbirine yaklaştırın. Cam termometreyi 2 dakika, elektronik termometreyi bip sesi çıkarana kadar orada tutun.
Ender olarak cam termometre rektuma girdiği anda kırılabilir. Başınıza bu gelirse ve tüm kırık parçaları çıkaramazsanız doktora haber verin ve panik yapmayın. En fazla küçük bir yırtık olacaktır ve cıva zehirli değildir (termometrelerde kullanılan cıvalar metalik cıvalardır ve emilebilir cıva iyonları yayacak kadar kısa sürede okside olmaz). Rektumun yırtılmasını önlemek için, her ölçümde termometreyi rektuma yerleştirmeden önce etrafına bu iş için üretilmiş ve eczanelerden temin edebileceğiniz tek kullanımlık kağıtlardan sarabilirsiniz; bu okumayı engellemez.
Koltuk altından ateş nasıl ölçülür?
Çocuğunuz rektal ölçüm için rahat durmuyorsa veya ishali varsa veya rektal termometre bulamıyorsanız koltuk altı ölçümü yapın. Oral, rektal veya elektronik termometre ile ölçüm yapabilirsiniz. Çocuğunuzun tişörtünü sıyırarak termometre ile deri arasında bir şey olmamasını ve koltuk altının kuru olmasını sağlayın.
Termometrenin cıvalı ucunu koltuk altına iyice yerleştirin ve çocuğun dirseğini vücuduna doğru yaslayın. Cam termometre kullanıyorsanız bu pozisyonda en az 4-5 dakika kalın (8 dakika daha iyidir). Çocuğun kolunu elektronik termometre yerleştirmeden önce 5 dakika kadar kendi vücuduna yaslanmış vaziyette tutun; bu sayede daha doğru ölçüm elde edersiniz. Ateş yeni yükselmeye başlamışsa koltuk altı ölçümü doğru sonuç vermeyebilir.
Timpanik termometre ile (kulaktan) ölçüm nasıl yapılır?
İdeal olarak hemşire veya doktora danışarak tekniği size göstermesini isteyin. Temelde bu işlem, kulak kanalının içine aleti doğru yerleştirme meselesidir. Bir saniye içinde doğru bir ölçüm yapabilirsiniz. Bu ölçümün koltuk altı ölçümünden daha doğru sonuç verdiği düşünülür.
Ağızdan ateş ölçümü nasıl yapılır?
Ağızdan ölçüm dört veya beş yaşındaki çocuklara yapılabilir, daha küçük çocuklara yapılamaz. Termometre dudaklar kapalı haldeyken ve dilin altında dururken yapılır. Çocuğa termometreyi ısırmaması söylenmelidir. İyi bir sonuç almak için termometre dilin altına iyi bir şekilde yerleştirilmeli ve 2-4 dakika bekletilmelidir. (Çocuğunuzun burnu tıkalıysa ve ağızdan soluyorsa 4 dakika bekletmek gerekir). Soğuk veya sıcak yiyecek ya da içeceklerden sonra ağzın içindeki ısının normalde dönmesi için 15 dakika bekledikten sonra ölçüm yapın.

Termometre nasıl okunur?
En güvenilir sonucu popodan ölçümün verdiği düşünülür. Çünkü vücudun iç sıcaklığını yansıtır. Ancak günümüzde oral ısı standart sayılır. Rektal yolla (popodan) ölçülen ısılar, oral yolla alınandan yarım veya bir derece daha yüksektir, koltuk altından okumlar bir derece daha düşüktür ancak ateş başlangıcında daha yüksek değerler de çıkabilir. Genelde ağızdan ölçümde 37 derece, popodan ölçümde 37,6 derece, koltuk altından ölçümde ise 36,5 derece normal kabul edilir. Son çalışmalar, bu normalin kişiden kişiye çok değişkenlik gösterdiğini ortaya koyuyor. 39 derece rektal (popodan) ateş, ağızdan alınan 38,4 derece ateşe, koltuk altından alınan 37,9 derece ateşe eşittir. Timpanik termometre rektal veya oral ölçüme yakın olacak şekilde ayarlanabilir.
Cam cıvalı termometreyle dereceği okumak için ışığa tutun ve cıvanın içinde bulunduğu gümüş kolonu görmeye çalışın. Her derece hizasında ve dereceler arasında onda ikilik aralıklarla kalibrasyon vardır. Cıva kolonunun bittiği yer dereceyi gösterir. dereceyi bir kenara kaydedin ve saat kaçta ölçüldüğünü de mutlaka not edin.
Cam termometre her kullanımdan sonra sabunlu suyla temizlenmeli ve alkolle silinmelidir. Termometreyi radyatör, şömine, fırın güneşli pencereden uzakta tutun.

kaynak:http://www.pudra.com/anne-cocuk/bebek-bakimi/cocugun-atesi-nasil-olculur-13614.htm

28 Temmuz 2013 Pazar

KEYİFLİ DOĞUM ÜNİTELERİ AÇILDI!!!






Geçtiğimiz günlerde CnnTürk'ün internet sitesinde okuduğum haberi sizlerle paylaşacağım. 

http://www.cnnturk.com/2013/saglik/07/25/keyifli.dogum.uniteleri.geliyor/717010.0/index.html 
buradan habere ulaşabilirsiniz.

Konuyla ilgili video için de;
http://video.cnnturk.com/2013/saglik/7/26/keyifli-dogum-uniteleri-geliyor


Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları hastanesinde Keyifli Doğum ünitesi açılmış. Pilot hastane seçilmiş. Bu hizmet burada gözlenip, daha sonra yaygınlaştırılacakmış. Bu keyifli doğum ünitesinde doğum yapabilmenin tek şartı hastanenin gebe eğitim programına katılmak. Buna gerçekten çok sevindim.
Ben İ.Ü.Florence Nightingale Hemşirelik okulundan mezunum Kadın-doğum stajımızın büyük bir çoğunluğunu Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları hastanesinde yaptım. Oradan aklımda kalanlar;ağrı odası denilen yerde bir yatakta 2 kadının paylaştığı, doğumhanenin de acayip yoğun ve bir sürü kadın aralarında sadece bir perdeyle ayrıldığı kocaman bir doğumhanede doğum yapıyorlardı. Tabii stajımla şimdi arasında uzun bir zamana geçse de değişikliklerin çok fazla olduğunu sanmıyorum. Fakat bu gelişmeyle büyük bir değişikliğin adımının atıldığını umuyorum.
Keyifli doğum ünitesinin yanı sıra Anne adaylarına Gebe Eğitimi verilmeye de başlamışlar. Bir de en hoşuma gideni eğitime katılan annelere bileklik veriyorlarmış. Doğum anında bilekliği olan anneleri doktorlar görünce bu annenin eğitim aldığını, doğum sürecini bilen anne olduğunu anlıyormuş.

Yani sizler Doğuma Hazırlık Eğitimleri aldığınızda özellikle normal doğum yapacaksanız doktorunuzun işi daha kolay olacak, sizin bebeğinize kavuşmanız daha keyifli olacak..


26 Temmuz 2013 Cuma

HAFTA HAFTA HAMİLELİK SÜRECİ



  


Hamileliğinizi öğrendiğinizde yaklaşık olarak 4-5 haftalık olmak üzeredir. Âdetimiz geçtiğinde biz bunu fark ederiz. Bu zamana kadar anne adayında hiçbir değişiklik, fiziksel ve ruhsal olarak, olmamıştır. Hemen bir kadın doğum doktoruna giderek hamileliğinizi tespit ettirin.

5. haftada erken gebelik belirtilerini hissedeceksiniz.
 Nedir bunlar?
 Memelerde dolgunluk ve hassasiyet, sürekli uyku hali ve halsizlik.  Uterusunuz büyüdüğü için mesane kapasiteniz azalacak. O nedenle sık tuvalete gitme ihtiyacınız olacaktır. Doktorunuz vajinal ultrasonla gebelik kesesini uterus içinde size gösterecektir.6.haftada hala fazla bir belirti yok diye endişelenebilirsiniz. Ama üzülmeyin içeride bir fabrika var ve hayal bile edemeyeceğiniz kadar hızlı çalışıyor. Bu haftalarda çoğu kadında sabah mide bulantıları olabilir. Yemek kokularına tahammülünüz hiç olmayabilir. Eşinizin çok sevdiğiniz parfümü bile siz iğrenç gelebilir. Bunun sebebi gebelik hormonları beyniniz de bulantı merkezini uyarmasıdır. Sabah bulantınız varsa yataktan kalkmadan evvel kraker, kızarmış ekmek yiyebilirsiniz. Bu sizi rahatlatacaktır.

Hamileliğinizin 10. haftasında bebeğinizin organ gelişimi tamamlanmıştır. Gebeliğinizin geri kalanında organların olgunlaşması olacaktır. Bu dönemde anne adaylarında duygu dalgalanmaları olacaktır. Bu çok normal bir durumdur. Hem gelişen bebeğinizin hem de kendi dişleriniz için yeterli flor aldığınızdan emin olunuz.

Hamileliğinizin 13.haftasında artık 1.trimester bittiği haftadır. Düşük ihtimali büyük ölçüde azalmıştır. Gebeliğinizin erken bulguları hemen hemen azalmıştır. BU DÖNEMDE FAZLA YORULMAMAK VE MÜMKÜN OLDUĞUNCA DİNLENMEK GEREKİR. RAHİM BÜYÜDÜKÇE GERİLİR VE ETRAFINI ÇEVRELEYEN VE KENDİSİNİ YERİNDE TUTAN ZARLARI DA GERER. Bu hafif kasık ağrısı şeklinde algılanabilir. Round ligaman ağrısı olarak adlandırılan bu durum gelip geçicidir. Her şeyi etkileyen hormonlar cilttede değişikliklere neden olabilir. Özellikle yüz ve boyunda lekelenmeler olabilir. Buna gebelik maskesi ya da chloas adı verilir. Bu geçici bir durumdur. Bu zaman içerisinde dışarıya özellikle de güneşin olduğu zamanlarda koruyucu içeren nemlendiriciler kullanılmalıdır. Artık karnınız büyümeye başlamıştır. Eski kıyafetleriniz dar geliyordur.

Şimdi kendiniz için alışverişin zamanı.....



Gebeliğinizin en rahat zamanı olan ikinci trimestere girdiniz. Artık bebeğiniz tamamen insan görünümündedir. Ultrasonla bakıldığında size el salladığını göreceksiniz. Evet,  bebeğiniz size el sallayacak. Gerçi bu tamamen bir refleks...Size ilk defa merhaba demesi hoş değil mi? Bebeğinizin artık herkesten farklı olan parmak izi var....Şu an kendisi 25 gram ve 10 santimetre .Bu arada artık dışarıdan bakıldığında sizin gebe olduğunuz belli....Pek çok kadında bulantı hissi ortadan kalktığı için daha enerjik hissedebilirler ...Gebeliğinizin bu döneminde ortadan kalkan cinsel dürtüleriniz eski haline gelir. Doktorunuz size özel bir şey demediyse gebelikte cinsellik yasak değil....

Hamileleiğin 15.haftasında bebeğinizin saçı çıkıyor. İkinci önemli haberde bebeğininiz parmağını emmeye başladı.16.haftadabebeğiniz hıçkırmaya başlıyor. Bu bebeğinizin solunumuna başladığının işaretidir. Ayrıca bebeğiniz ışığa tepki verebilir. Bu hafta her açıdan önemlidir. Anne-babanın en çok merak ettiği bebeğinin cinsiyeti bu hafta belli oluyor. Yine bu hafta down tarama testinin yapıldığı zamandır. Bu test için 16–20 en ideal haftadır. Tecrübeli anne adayları bebeğinin ilk hareketini de bu hafta hissedebilirler. Ama ilk gebelikse o zaman 20. haftaya civarında bunu hissedebilirler.18.hafta 36 yaşının üstündeki annelerde amniyosentezin yapıldığı zamandır.

 20. hafta. Tebrik ederiz siz gebeliğinizin artık yarısı bitti....Bu hafta da bebeğin koku, tat, işitme ,görme ve dokunma duyuları iyice aktif olmaya başlar. FETUS SIK SIK GÖZ KIRPAR. KALP ATIMLARI HIZLANIR. Bebeğinizin hareketlerini rahatça hissedebilirsiniz, artık. Saatte en az 2 kere hareket etmelidir. Ancak bu sayı gerçekte çok fazladır. Fakat anne adayları güçlü olanları hissedebilir.
21.haftadabebeğinizin kalbi, kanı çok daha etkili pompalamaya başlamıştır. Bu da sizin dolaşımınızdaki kan miktarını arttırmış olup, bu nedenle tüm gün ayakta olan gebelerde ayaklarda ve ayak bileklerinde akşama doğru ödem oluşur. Bu çok normal bir durum olup, gün içerisinde kendinizi dinlendirmeniz iyi olacaktır. Bu nedenle bu dönemde bol bol su içmek çok yararlı olacaktır. Hafta da bir kere tansiyonunuzu ölçtürmekte fayda vardır. KARIN BOŞLUĞU İÇERİNDE BÜYÜYEN UTERUS DİĞER ORGANLARLA BERABER DİYAFRAGMANIZI DA SIKIŞTIRACAĞI İÇİN NEFES NEFESE KALMA SORUNU YAŞAYABİLİRSİNİZ. Bu hatadan sonra doktorunuz size demir başlayacaktır.


22.haftadabebeğinizle konuşabilir. Ona müzik dinletebilirsiniz.. Karnınızın büyümesine bağlı olarak bel kavisiniz de içeri doğru genişlediğinden vücudunuzun denge merkezi değişmiştir. Bünyeniz bu hıza uyumunda zorlanabilirsiniz. Bu nedenle evde tek başınayken duş almamalısınız. Denge sorunundan dolayı artık bu haftadan itibaren topuklu ayakkabılarınıza veda ediniz. Daha çok ortopedik ayakkabılar giyiniz. Bu haftalarda bacak kramplarınız olabilir. Bu nedenle de kalsiyum ve magnezyum almanızı isteyebilir doktorunuz. Kramp girdiğinde eşinizden size masaj yapmasını isteyebilirsiniz. Bu haftalarda en güzel şey de bebeğinizin hareketlerini eşinizin de hissedecek olmasıdır. Hatta bu hareketler dışarıdan bakıldığında da görülebilinir. Bunun sebebi amniyon sıvısının fazla olması yani bebeğinizin hareket etmesi için bol bol yeri olduğudur.
24.haftadagebelik diyabetinin varlığını tespit etmek için 50 gram şeker yükleme testi yapılır. Sonucuna göre diyet verilir.
25. haftadabüyüyen rahimin bası yapması ve dolaşımınızın bozulması nedeniyle her yeriniz ağrıyabilir. Bu gibi durumlarda soğuk tatbik iyi gelebilir. Hala bebeğinize isim bulamadıysanız artık tam vakti....

26. haftadabirden bire karnınızda durup dururken karnınızda bir sertleşme hissedebilirsiniz. Bunlar normal olup Braxton-Hicks olarak adlandırılan kasılmalardır. ERKEN DOĞUMDA BU KASILMALAR SÜREKLİ VE BELİRGİN ARALIKLLARDADIR.  Eşiniz, elinin ayasını uterusunuzun tam tepe noktasına yerleştirerek beklemeli. Bu haftada uterusun tepe noktası göbek deliğinin yaklaşık 5 santimetre yukarısındadır. Eşiniz 20 dakika bu şekilde bekleyerek bu kasılmaların varlığını ve sıklığını değerlendirebilir. Bu işlemi sizde yapabilirsiniz fakat objektif olmaz.

27.haftadabebeğiniz yaklaşık 25 santimetre ve 1000 gramdır. Bu dönemde sizin uyku probleminiz olabilir. Özellikle yattığınız zaman nefes darlığı problemi yaşayabilirsiniz. Daha rahat olabilmek için yastık sayısını arttırabilirsiniz. Bu haftalarda kan basıncınıza dikkat etmelisiniz. Bunun için her hafta bir kere düzenli tansiyonunuzu almalısınız.

 Artık gebeliğinizin 3.trimesterine giriyorsunuz. Rahiminizin büyüklüğü neredeyse kaburgalarınıza kadar gelecek. Bu haftalarda bacaklarınızdaki varisler artacak ve şişmeler olacaktır. Yine hemoroid probleminiz varsa o artacaktır. Kan uyuşmazlığı varsa bu doktorunuza mutlaka bildirilmelidir. Bu haftada bebeğinizle rahatça konuşabilirsiniz, o artık sizin sesinizi tanıyor....

31.haftadabebeğiniz hızla büyümeye devam ediyor. Özellikle de kemikleri. O nedenle bu haftalarda her zamankinden çok kalsiyuma ihtiyacınız olacaktır.. Bu nedenle süt ve ürünlerini oldukça çok tüketmelisiniz. Bebeğiniz iyice büyüdüğü için alan artık daralmıştır. o nedenle bebeğinizin tüm hareketlerini hissedeceksiniz.

 32. haftadan sonra doktorunuz sizi atık 2 haftada bir görmek isteyecektir. Bu artık doğumun yaklaştığını gösterir. Erken doğumla ilgili belirtileri mutlaka öğrenmelisiniz. Sindirim sistemiyle ilgili sorunlarınız iyice artar. Bunun için lifli yiyecekleri sık sık ve azar azar yemelisiniz. Sıvı alımını arttırmalısınız.

Hamileliğinizin 35.haftasındahalsizlik ve yorgunluk hissi pek çok hamile kadının şikâyetidir. Uyuma güçlüğü, kilo artışı ve buna bağlı olarak hareket yeteneğinde azalma sorun yaşamanıza neden olacaktır. Bu dönemde cinsel isteksizlikte yaşayabilirsiniz. Eşinizin sizi daha anlayışla karşılaması gerekmektedir. Ayrıca bu dönemde doğum ve ona ait korkulardır. Eşinizin ve doktorunuzun yaklaşımı son derece önemlidir. Dünyada binlerce kadın doğum yaptığını ve bunların sadece az bir kısmında sorun yaşadığını aklınızdan çıkarmayı
Hamileliğinizin 37.haftası,mutlu sona sadece 4 hafta kaldı (eğer sezeyan ile doğaracaksanız 2 hafta)Bebek ise hemen hemen hazır. Doğum kanalına girmesi an meselesi. Hamileliğinizin başında gördüğünüz o ufacık canlı artık tam anlamıyla yaklaşık 2750 gram ağırlığında bir insan yavrusu. Bu haftalarda kilo alışınız çok hızlı olabilir. Doktorunuz vajinadan kültür alıp grup B Strepkok  enfeksiyonu taşıyıp- taşımadığınıza bakabilir. Bu haftalarda karnınızın üst kısmında bir boşluk rahatlama hissedebilirsiniz. Bu bebeğin doğum kanalına girdiğini belirtir ve angajman olarak adlandırılır.
MİDENİZ RAHATLAR, İŞTAHINIZ AÇILABİLİR. BENZER ŞEKİLDE AKCİĞERLERİNİZDE BASKI OLMADIĞINDAN SOLUK ALIP VERMENİZ KOLAYLAŞIR. iDRARA ÇIKMANIZ ANGAJMANDAN SONRA DAHA DA SIKLAŞIR, AYNI HAMİLELİĞİNİZİN BAŞINDAKİ GİBİ.

Hamileliğinizin 38. haftasında artık gebeliğinizin ve bebeğinizin miadını doldurmuş olarak kabul edilir. Bu haftaya kadar rahim ağzınız ve onun rahim içine bağlayan kanal sümüksü bir tıkaçla doldurulmaktadır. Bu mukus tıkacın amacı rahminizin ve bebeğinizi vajinadan gelecek mikrop ve enfeksiyonlara karşı korumaktır. Bu mukusun vajinadan gelmesi doğumun belirtilerinden biridir. ve halk arasında '' nişan gelmesi'' olarak adlandırılır. Nişan doğumdan birkaç hafta önce gelebileceği gibi birkaç saat öncede gelebilir.

Hamileliğinizin 39. haftası: Eğer planlı sezeryan olacaksanız bu hafta güvenli bir şekilde doğumunuzu yapabilirsiniz. Bazı durumlarda normal doğum planlanan gebelerde doktorunuz suni sancı vererek doğumunuzu gerçekleştirebilir. bu haftada bacaklarınıza elektrik çarpıyormuş gibi hissedebilirsiniz. Bunun nedeni bebeğiniz hareket ederken ve pelvis içinde yerleşirken rahimin etrafındaki sinirlere dokunmasıdır. Eşiniz sizinle doğuma girmeyecekse onu ikne etmeye çalışın. 40.haftada bebeğinize oksijen taşıyan ve besin maddesi taşıyan göbek kordonunun uzunluğu yaklaşık 50 kalınlığı ise 1,3 santimetredir. Bebeğiniz 3000 gramın üzerindedir ve rahimin büyük bir kısmını doldurur. Son haftada amniyon zarı her an açılabilir ve sularınız gelebilir. Bazen bardaktan boşalırcasına bazen de çok yavaş olabilir. MİKTARI NE OLURSA OLSUN MUTLAKA DOKTORUNUZU ARAMALI VE HASTANEYE GİTMELİSİNİZ.

 41.HAFTADA HALEN DOĞUM YAPMADIYSANIZ artık iyice sıkılmaya ve sabırsızlanmaya başlamışsınızdır. Siz herhangi bir ağrı hissetmesenizde rahim ağzındaki açıklık ve incelme artmaya başlar. Açıklık 10 santimetre olduğunda doğumun ilk evresi başlamıştır. Daha sonra ikinci evre başlar ve bebeğiniz dünyaya ve size merhaba der. Vajinal doğumda kafa doğduktan hemen sonra doktorunuz bebeğinizin ağzını siler ve ilk ağlaması odada yankılanmaya başlar. Bu aşamada daha göbek kordonu kesilmeden bebeğinizin kucağına verilmesi ilk temasın daha sıcak yaşanmasını sağlar.

25 Temmuz 2013 Perşembe

LISTERINE® STAY WHITE İLE GÜLÜŞÜNÜZ BEMBEYAZ KALSIN


100 yılın üzerindeki geçmişi ile Dünya’da ve Türkiye’de en çok tercih edilen ağız bakım ürünü LISTERINE®, dişlerin daha beyaz kalmasını sağlayan çeşidi LISTERINE® STAY WHITE ile artık Türkiye’de tüm marketlerde...


Ağız ve diş bakımının tam yapılmadığı durumlarda diş çevresinde biriken yiyecek artıkları bakteri plağı oluşumuna neden olur.  Ağızda temizlenmemiş plak, tükürük ile birleşerek tartar (diş taşı) oluşturur ve zaman içinde dişlerin sararmasına neden olur. Dişi fırçalama sonrasında kalan ve plak oluşumuna neden olan bakterilere karşı koruyan LISTERINE® STAY WHITE, formülündeki özel içeriği ile dişlerin daha beyaz kalmasını sağlar


LISTERINE® STAY WHITE, diğer Listerine® çeşitlerinde olduğu gibi plak oluşumunu engelleyerek dişlerin iltihaplanmasını önleyen etkisinin yanı sıra anti- tartar etkiyi kuvvetlediren özel bir içeriğe sahiptir. Leke oluşumunu önlemek için plak ve tartar birikimini azalttığı klinik olarak kanıtlanmış olan LISTERINE®STAY WHITE, dişlerin daha temiz ve parlak olmasını sağlarken doğal beyazlığını korur. Fırçalama ile ulaşılamayan alanlara ulaşan  LISTERINE®STAY WHITE günde 2 kez kullanıldığında plak oluşumuna karşı 24 saat koruma sağlar ve nefesi tazeler.

Günlük ağız bakımına özen göstermek diş lekelerini daha oluşmadan engellemeye yardımcı olur.  Diş ipi ve diş fırçası ile sadece sınırlı bir ağız temizliği sağlanır.  Komple ağız hijyeni için bunların yanı sıra günde iki kez, sabah ve akşam Ağız Bakım Ürünü kullanmak gerekir. LISTERINE®  Ağız Bakım Ürünlerinin ulaşılması güç alanlara ulaşarak diş eti hastalıkları ve ağız kokusunun ana nedeni olan bakteri plağını azalttığı klinik olarak kanıtlanmıştır.




EK GIDAYA BAŞLAYAN ÇOCUĞUNUZUN ELİYLE KENDİ KENDİNE YENİLEBİLEN YİYECEKLER HAKKINDA!!




NE ZAMAN?
Bebeğiniz 8 veya 9 aylıkken veya kendi kendine sandalyede oturmaya başladığında

NASIL?
Başlangıçta vermeyi düşündüğünüz besinleri mama sandalyesinin önündeki tepsiye yerleştirin.Bunları ezmeye veya etrafa bulaştırmaya çalışabilir.Bunda bir sorun yok, yaptıkları öğrenme sürecinin bir parçasıdır. Yemekleri onun yerine ağzına vermeyin.Bu, amacı hedeften uzaklaştıracaktır. Bunun yerine birazını siz yiyin. Bebekler bizi taklit ederler.Özellikle ağzının tadına uygun bir yiyecek bulduğunda, o da aynı şeyi yapmaya çalışacaktır.Her yemek vakti, ona öncelikle eliyle yiyebileceği yiyeceklerden verin.Eğer bunları yemezse kaygılanmayın. Her öğünün başlangıcında önüne koymaya devam edin, eninde sonunda yemeye başlayacaktır.
NE?
Elle yiyebileceği yiyecekleri ( finger foods) tam olarak ne olduğu hakkında şüpheleriniz varsa , önce kendi kendinize bir deneme yapın. Yiyecekler ağzınızda kolayca yumuşamalı ve bebeğinizin boğazına takılacak pütürlü parçalar ve kırıntı içermemelidir.Dişiniz yokmuş gibi davranın ve yiyeceği dilinizle alıp  damağınıza götürmeye ve küçük dil hareketleri ile onu ezmeye çalışın.Yaratıcı olun.Ortalığın batmasıyla ilgili tahammül sınırınıza göre, yulaf ezmesini,patates püresini veya kaşar peynirini elle yenilebilir besinler listenize alabilirsiniz.Olgun meyveler da güzel bir seçenektir ama bunların çocuğunuzun elinden kaymaması için iri iri dilimler halinde kesilmesi uygun olacaktır. Restorana giderken evde yiyecekleriniz yanınıza getirin ama sizin yediklerinize heyecanla bakarsa denemesine izin verin.Bebeğinizin ne kadar çok kendi kendine yemesine izin verirseniz, o kadar çabuk kendi kendine yemek yemesini öğrenmesine ve bundan zevk almasına yardımcı olursunuz.

22 Temmuz 2013 Pazartesi

DOĞUMA HAZIRLIK KURSLARI



Doğum yapma ve anne-baba olma insan yaşamının en önemli olaylarından biridir. Özellikle ilk defa anne ve baba olacak çiftlerin gebelik, doğum ve doğum sonrası döneme ilişkin endişeleri vardır. Gebelik kadın vücudundaki karakteristik birtakım değişiklikleri kapsar. Doğum eylemi tamamen kontrol edilebilen bir süreç değildir. Korku ve baş edememe gibi bir takım engeller vardır. Kadınlar bu durumlarla baş edebilmek için arayış içindedirler. Gebelikte fiziksel değişikliklerin yanı sıra psikolojik değişiklikler de olmaktadır. En önemlisi çiftlerin hayatına yeni bir birey katılmaktadır. Yaşam tarzları değişecektir ve yeni duruma alışmaya çalışacaklardır. Bu durum daha öncesinden bilinmesine rağmen, anne adayı ve eşi bu yeni durumla nasıl baş edeceğini bilememektedir .
Geçmişte kadınlar gebelik ve doğuma ilişkin bilgileri annesinden, kardeşinden ya da komşusundan öğrenirlerdi. 1900’lü yılların sonlarına kadar doğuma hazırlık eğitimleri aile ve sosyal çevrenin desteğiyle yapılmakta idi. Normal doğumlar ebe eşliğinde aile bireyleri veya arkadaş desteğiyle evde gerçekleşiyordu. Evde gerçekleşen doğumlarda da doğumun normal seyri dışında bazı istenmeyen durumlar gelişebiliyordu. Endüstri Devrimi ile birlikte kalabalık şehir hayatı ve buna bağlı sağlık problemleri puerperal ateş, enfeksiyon, sepsis ve ishaller anne – bebek ölüm oranının artmasına neden olmuştur. Kadın- Doğum alanında erkek doğum uzmanlarının artması, enfeksiyon ve ağrının azaltılmasına yönelik kullanılan ilaçlar ve endüstrileşme sonrası aile bağlarının zayıflaması, doğal süreçte “kadının işi” olan doğum olayının evlerden hastanelere taşınmasına neden olmuştur. Doğum alanında yaşanan bu değişimlere paralel kadın hareketlerinin artmasıyla birlikte anne adaylarının doğum hakkındaki görüşleri ve beklentileri de değişmeye başlamıştır. Artık kadınlar doğumlarını yönetmek ve doğumlarının merkezinde olmak, doğum ağrıları ile ilaçlar dışında kendi yöntemleri ile baş etmek ve bu deneyimi eşleriyle paylaşarak güzel bir doğum deneyimi yaşamak istemektedirler.

Doğuma hazırlık eğitiminde amaç; anne adayını ve çiftleri gebelik, doğum ve doğum sonrası döneme ilişkin doğru kararlar almalarına ve bu dönemleri en güzel şekilde geçirebilmelerine yardımcı olmaktır. Bu eğitimler sayesinde çiftler bu dönemde yaşadıkları deneyimin anne adayı, bebek ve diğer aile bireylerinin tüm yaşamını etkileyeceğini öğrenirler. Perinatal eğitim, erken ve geç dönem eğitimlerin tamamını kapsar ve çiftleri doğuma ve anne-babalığa hazırlar. Günümüzde ise perinatal eğitim sadece erken ve geç dönemleri değil prekonsepsiyonel dönemden anne-babalığın ilk aylarına ilişkin bir dizi eğitim sınıflarını kapsamaktadır. Geç dönem doğuma hazırlık sınıfları ise çiftlerin fiziksel ve psikolojik olarak doğuma ve doğum sonrası döneme hazırlık ve eğitimini kapsar. Ayrıca doğum eylemi, doğum ağrılarıyla baş etme ve doğum pozisyonları, doğumda destek, olası girişimler, solunum, ıkınma ve gevşeme egzersizleri, rahatlama teknikleri gibi eğitimler ile anne adayını ve eşini doğuma hazırlamaktadır. Kadının kendine ve bedenine güvenmesi konusunda farkındalığını artırmayı hedeflemektedir.

BEBEİMGELİYOR DOĞUM VE BEBEĞE HAZIRLIK KURSU


22-29 EYLÜL-06 EKİM 2013 PAZAR GÜNÜ 11:00-13:00 SAATLERİ ARASINDA YENİ KURSUMUZ BAŞLAYACAKTIR.EĞİTİM DETAYLARI AŞAĞIDA OKUYABİLİRSİNİZ.
ertugurl.esra@gmail.com E-MAİL ATARAK DA KAYIT İŞLEMLERİNİZİ YAPTIRA BİLİRSİNİZ!!

Keyifli ve heyecanlı bir dönemin başındayken merak ettiğiniz ve belki biraz endişelendiğiniz şeyler olabilir. Gebelik, doğum ve en sonunda ulaştığınız bebek.. Bunlar bir anne ve baba adayının hayatında dönüm noktalarıdır. Biz bu dönüm noktanızın en iyi şekilde olması için sizlere destek vermeye çalışıyoruz..

Ben Hamile Eğitmeni ESRA ERTUĞRUL merak ettiğiniz ve endişelendiğiniz konularda size yardım etmek, destek olmak istiyorum.

Doğuma Hazırlık kurs ile daha bilinçli ve keyifli bir hamilelik dönemi geçirmenizi sağlamak, rahat ve kolay bir doğum yapmanıza yardımcı olmak ve güvenli bir doğum sonrası dönemi yaşamınızı hedefliyorum.
Eğitimlerimiz interaktif şekilde yapılmaktadır. O nedenle en fazla 5 çiftten oluşmaktadır. Derslerimiz teorik bilginin dışında uygulamalardan da oluşmaktadır. Kursumuza gelirken , özellikle yanınızda bir şey getirmenize gerek yoktur. Sadece rahat kıyafetler giyebilirsiniz.








Bebeimgeliyor doğum ve bebeğe hazırlık kursumuz 3 oturumdan ve doğum sonrası anne-baba ve bebek toplantısı olmak üzere 4 oturumdan oluşmaktadır.

Kursumuza babalarında katılmasını anne adaylarına tavsiye ediyoruz. Eğer baba adayı gelmek istemezse size doğum ve sonrası destek olacak kişi ile kursa katılabilirsiniz.

Kursumuza 12-13 gebelik haftasını tamamlamış olmanızı tavsiye ediyoruz.;


Kursumuzun içeriği;

BEBEİMGELİYOR DOĞUM VE BEBEĞE HAZIRLIK KURSU

4 HAFTALIK PROGRAM


1.OTURUM:

Hamilelik ve bebeğin gelişim süreci,

Doğum çeşitleri ve doğumun fizyolojisi,

Doğum sırasındaki anestezi çeşitleri, ağrısız doğum,

Doğuma hazırlık

Normal doğum yapmak isteyen anne adayları için, normal doğuma yönelik nefes egzersizleri, ıkınma teknikleri ve masaj teknikleri anlatılacaktır.

Doğum planımız nasıl olmalı?

Babanın doğum planı

Bebek odası hazırlığı ve doğru alışveriş,

Doğuma giderken anne ve bebeğin valiz hazırlığı

Hamilelik psikolojisi / doğum korkusunu yenmek

RAHATLAMA NEFES EGZERSİZLERİ

2.OTURUM:

Emzirme ve anne sütü,

Yenidoğan bakımı;

-göbek bakımı,
-yeni doğan sarılığı,
-bebeğin altının değiştirilmesi,(babaları da uygulamaya katarak)
-bebeği tutuma ve taşıma,
-bebeği giydirme,
-yenidoğan refleksleri,
-bebeğin yıkanması,
-bebeğin gazının çıkarılması,
-bebek için rahatlatma masajı,
-bebeğin aşıları,
-bebeğin uyku düzeni,
-bebeğin tırnaklarının kesilmesi ve bakımı,
-bebeğin ağlaması ve onu sakinleştirmenin püf noktaları,

*0-6 ay anne - bebek ilişkisinin önemi:dünya ile ilk ilişki ve bağlanma,
BEBEĞE YAPILACAK EGZERSİZLER

3.OTURUM:

Lohusalık bakımı,

Lohusalık Sendromu,

Yeni rolleriyle doğumdan sonra eşlerin ilişkisi,

Doğum sonrası ve emziren annenin beslenme

Çalışan annenin işe dönme: anne ve bebeğin ayrılık hazırlığı

Doğum sonrası anne ve bebek

NEFES VE RAHATLAMA EGZERSİZLERİ

4. OTURUM:


Doğumdan sonraki ilk 2 ay içerisinde anneler ve babalar bebekleri ile birlikte anne -bebek -baba grubumuza katılabilir ve zorlandıkları konularda danışmanlık hizmeti alabilirler. Bu oturumumuza  psikoloğumuz ve hamile eğitmeni arkadaşımızda bulunacaktır.

Katılmak veya detaylı bilgi almak isterseniz;
ertugrul.esra@gmail.com
email atabilrisniz...