4 Şubat 2013 Pazartesi

Hamilelik Okulu Programı




Hamileler ve Yeni Anneler için, uzman Esra Ertuğrul (tüp bebek koordinatörü, hemşire ve emzirme uzmanı) ile birlikte Narcity'de bir Hamilelik Okulu Programı'nı organize ediyoruz.

İlk oturumda Doğuma & Bebeğe Hazırlık konusunu, sonraki oturumda ise Anne Sütü & Emzirme konusunu işlemeyi planladık. Sizlerden gelecek taleplere göre gerek bu planda gerek sonraki akışta esneklikler yapılabilir.

Planlanan tarihler 17 Şubat 2013 Pazar 11:00- 13:00  

Hamile Okulu Programı'nda yer alan tüm konular, Lamaze ve Katılım Koşulları aşağıda yer almaktadır.

6 Şubat 2013 Çarşamba akşamına kadar rezervasyon yaptırmanızı rica ediyoruz.

Bilgi ve rezervasyon için sistermagician@gmail.com adresinden irtibata geçebilirsiniz.

--------------------------------------------------

Hamilelik Okulu paketinde yer alan konu başlıkları aşağıdaki gibidir. İsteyenler paket olarak katılabilirler.
  • Doğuma & Bebeğe Hazırlık (Doğum Planı, Doğum teknikleri, Hamile psikolojisi, Doğum Korkusu, Bebek alışverişi gibi konular işlenecektir)
  • Anne Sütü & Emzirme
  • Lohusalık Dönemi (Lohusalık sendromu, eşlerin değişen rolleri gibi konular işlenecektir)
  • Bebek Bakımı Nasıl Yapılır? (Göbek bakımı, Sarılık, yıkama, Tırnak kesimi, gaz ve rahatlatma masajı, uyku düzeni)
  • Doğumdan sonra, yaşadığımız sıkıntılarımızı paylaşarak birlikte çözüm bulacağımız bir oturum
  • Ek Gıdaya Geçiş
Lamaze ; Bunlardan ayrı olarak, talep gelmesi halinde hamileler için Lamaze eğitimleri organize edeceğiz.

--------------------------------------------------

Katılım Tavsiye & Koşulları;
  • Doğum öncesi programları için katılımcıların 12- 13 gebelik haftasını tamamlamış olmalarını öneririz.
  • Oturumlar interaktif ve uygulamalı şekilde yürütülmektedir.
  • Gelirken özellikle yanınızda bir şey getirmenize gerek yoktur, rahat kıyafetlerle gelmeniz yeterlidir.
  • Anne adaylarına, programlara eşleriyle ya da doğumda kendilerine destek verecek olan kişiyle birlikte katılmaları öneririz

“BEBEİMGELİYOR” ESRA ERTUĞRUL İLE EK GIDAYA GEÇERKEN BİLMEMİZ GEREKENLER



         



 Hepimiz bebeklerimiz doğduğunda nasıl bebeğimi emzireceğim, sütüm yetiyor mu gibi kaygılar yaşadık. Zamanla herkes belli bir düzen oluşturdu.
Tam “oldu” derken bebeklerimizin artık ek gıdaya geçmesi gerekiyor. Bu dönem çoğu anne için yine bir kaygı, kafa karışıklığı demek. Eğer sizin de kafanız karışıyor, acaba nereden başlasam, doğru mu yapıyorum acaba gibi kaygılar taşıyorsanız bu eğitimim tam size göre.

 Ek gıdaya geçerken ;
-Ek gıdalara neden başlanır?
-Ek gıdalara ne zaman başlanmalıdır?
 -Anne sütü alan bebeğe 4. Aydan sonra ek gıda başlanmalı mı?
 -Anne sütü alan bebek, 6-12 ayılık dönemde nasıl beslenmeli?
 -Ek gıdalara başlayınca anne sütü azalırsa ne olacak?
 -Ek gıdalara başlarken dikkat edilecek konular nelerdir?
 -Bebek ek gıda istemezse ne yapılabilir?
 -Pürtüklü gıda alırken bebek öğürürse ne yapılabilir?
-Acaba blender kullanmalı mıyım?
-Diş çıkarma döneminde ne yapmalı?
 -Ek gıdalara başlandığında anne-bebek ilişkisi
 -Bebek ne zaman kaşık kullanmaya başlanmalı?
 -Devam sütleri, kaşık mamaları hakkında bilmeniz gerekenler
 -Örnek tarifler konularını içermektedir.

 Eğitimlerimize ister bebeğinizle ister tek başınıza katılabilirsiniz.

Eğitim yeri: Miniaktivite Anne Çocuk Atölyesi
www.miniaktivite.com

Eğitim ücreti: 60 TL+KDV

Seminere katılımcı sınırlıdır, rezervasyon için ertugrul.esra@gmail.com adresinden iletişime geçebilirsiniz.

1 Şubat 2013 Cuma

BEBEĞİMİZİ GİYDİRMEK



Bebek giysileri seçerken kullanışlı ve rahat olmasına dikkat edin, modayı ikinci plana atın. Sentetik malzemelerden yapılan giysiler bebeğin cildini tahriş edebilir. Her zaman yumuşak, kolay giydirilip çıkarılabilen ve düğme kullanılmayan giysileri tercih edilmelidir. Bebek düğmeleri yutabilir.
Bebeğin büyümesini engelleyecek giysiler kullanılmamalı, onun yerine omuz kısmı ayarlanabilen giysiler, tek parçalı belsiz tulumlar, beli elastik pantolonlar, kenarları geniş giysiler tercih edilmelidir. İlk 3-4 ay için pamuklu tulum giysiler tercih edilmelidir. 2–3 haftadan sonra zıbın yerine pamuklu atlet ya da kısa kollu badiler daha uygun olabilir. Ayaklarına mutlaka çorap, başına şapka giydirilmelidir. Kıyafetlerin etiketleri kesilmeli, bebeğin giysileri yetişkinlerinden ayrı yıkanmalı ve özel bebek deterjanları kullanılmalıdır. İlk 6 aya kadar bebek giysilerinin dikiş yerleri içten ve dıştan ütülenmelidir.
Bebeği kolaylıkla giydirebilmek için kolay giyilip çıkarılabilecek giysiler seçilmelidir. Yakası geniş olan ve boyundan geçerken zorlanmayacak, kolları bol ve az miktarda kapama gerekenler tercih edilmelidir. Kurdeleleri veya bağları olan giysiler bağcıklar bebeğin boynuna dolanabileceği için tehlikelidir.
Bebeğiniz ve sizin için giydirmeyi kolaylaştırabilecek bazı ipuçları:
Bebeğinizi yatak, karyola veya değiştirme masası gibi düz bir yüzeyde giydirin. Bebeğiniz oturabildiğinde ise kucağınızda giydirin. Bebeğe giysisini giydirirken yakasını ve boynu iyice açın. Giysiyi boyundan geçirirken mümkün olduğunca açmaya ve germeye çalışın ve kulaklarla buruna takılmasına engel olun. Bebek kafası giysinin içinde kaldığında ürküp huzursuz olabilir, bunu ‘anne neredeymiş’, ‘işte buradaymış’ gibi cümlelerle oyun haline getirin. Giysilerin kollarını giydirirken kol bölümünün içinden elinizi geçirerek bebeğinizin elini tutun ve çekin.
Giyside fermuar varsa kapatırken bebeğin cildini sıkıştırmamaya dikkat edin. Bebeğin giysilerini çıkarırken sırtını ve başını destekleyerek önce başını çıkarın. Daha sonra yakasını açın. Daha sonra yakasını açın ve yüzünden uzak tutarak kafasından sıyırın. Bebeği giydirip soyarken konuşarak oyalayın. Ne yaptığınızı, giydirdiğiniz giysinin ne renk olduğu, vücut parçalarının neler olduğu gibi konularda konuşarak bebeğinizin öğrenmesini uyarın.
Bebeği ne kadar giydirelim?
Çevrenizdeki sizi ve bebeği seven insanlar, örneğin büyükanneler yeni anneye çok güvenmezler ve bebeğin az giydirildiğini düşünürler. Oysa bebeğin fazla giydirilmesine gerek yoktur ve aşırı giyim bebeğin ısı dengesini bozar. Bebeğin ısınıp ısınmadığını anlamak için ellerini ölçü olarak almak doğru değildir. Bebeklerin elleri ve ayakları vücudunun diğer yerlerinden daha soğuktur ve bunun nedeni dolaşım sisteminin yeterince olgunlaşmamış olmasıdır. Bebeğiniz hapşırdığında üşüdüğünü düşünmeyin; güneş ışığına tepki veriyor veya burnunu temizliyor olabilir. Yabancılara değil bebeğinize kulak verin. Bebeğinizin üşüdüğünden şüpheleniyorsanız elinizin tersiyle bebeğinizin ensesini, kollarını ve giysilerin altında kalan bölgeleri kontrol edin.
Her türlü hava koşulunda ısıtılması gereken tek yer bebeğin başıdır; bebeğin başı örtülmediğinde ısı kaybı fazla olur ve çoğu bebek başında yeteri kadar saç olmadığı için üşür. Sıcak günlerde de siperli şapka takarak bebek güneşten korunmalıdır.
Soğuk havada bebeği giydirirken birkaç hafif kat giysi tek bir kalın giysi tabakasından daha iyi korur. Ayrıca sıcak yerlerde üstteki katı çıkarma imkânı olur. Deneyler çevre sıcaklığı 29 derece civarına geldiğinde vücudun sıcaklık üretimini durdurduğunu göstermektedir. Buna göre normal doğum ağırlığındaki bir bebeğin giyimi bulunduğu ortamın sıcaklığına göre çabuk değişebilir olmalıdır. Bebeğin asıl ısı kaybı başından olmaktadır. Buna göre başı korunmalıdır. Derin uykuda bebek soğuğa daha duyarlı olmaktadır. Derin uykuda bebek arada sırada kontrol edilmelidir.

Bebeğin üşüdüğünün belirtileri:
nefes alma hızı artar.
Huzursuzdur.
Bebek daha çok üşüdükçe daha sakinleşir. Ve bu halde onu sarmak içerideki soğuk kıyafetlerin izolasyonuna ve bebeğin daha çok üşümesine yol açar. Bu durumda bebek sıcak bir ortamda soyulmalı ve kıyafetleri değiştirilmelidir. Fazla sıcaklığının farkında olun. Yazın bebeklerin kıyafetlerinin pamuklu olmasına özen gösterin. Sentetik kaçının.
Eğer bebek çıplak iken mutluysa ortam müsaitse bırakın çıplak kalsın. Dışarıda ise güneşten koruyu

E.C.A. - SEREL’DE HEDEF 5 YILDA 5 MİLYON ÇOCUĞA ULAŞIP KALPLERDE BÜYÜMEK


2013 yılında %10 büyüme ve 70 milyon dolarlık
yatırım hedefi koyan Elginkan Topluluğu bünyesindeki Elmor A.Ş.  E.C.A.-SEREL için başlattığı yeni sosyal sorumluluk projesi ile
5 yılda 5 milyon çocuğa ulaşıp kalplerde de
büyümesini sürdürecek



      
    



 

60 yılı geride bırakan Elginkan Topluluğu bünyesinde E.C.A. - SEREL markaları ile faaliyet gösteren Elmor A.Ş., armatür ve seramik sağlık gereçleri sektöründeki liderliği ile faaliyetlerine devam ediyor. “Yıllarca Beraber” ilkesi ile yola çıkan ve bugün çevre dostu, su tasarruflu ve yenilikçi ürünleri ile pazarı yönlendiren Elmor A.Ş. E.C.A. - SEREL markaları ile  2013 yılında %10 büyüme hedefliyor.
2013 yılı için yeni büyüme hedefleri koyan Elmor A.Ş. ayrıca, E.C.A. – SEREL markaları için başlattığı  yeni sosyal sorumluluk projesi “Benim Güvenli Banyom” ile  5 yılda 5 milyon çocuğa ulaşıp kalplerde de büyümeyi hedefliyor.
Proje, 5-7 yaş grubundaki çocukları ve ebeveynlerini dikkatsizlik veya ihmaller sonucu banyolarda yaşanan kazalar ve yaralanmalara karşı uyarıp, bir farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Erdil Yaşaroğlu’nun çizgileri ile hayat bulan proje, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından da destekleniyor.

Elmor A.Ş. Şirket Müdürü
Hakan Günderen :
Topluluk olarak 2013 hedefimiz 70 milyon dolarlık yatırım 
ve %10 büyüme ...
E.C.A.- SEREL’in finansal açıdan 2012’yi başarılı bir şekilde tamamladığını, 2013 yılında da büyümesine ara vermeden devam edeceklerini belirten Elmor A.Ş. Şirket Müdürü Hakan Günderen, “Elginkan Topluluğu bünyesinde yer alan teknik vanalar, su armatürleri ve sağlık seramik gereçleri alanında faaliyet gösteren şirketlerimizdeki üretim kapasitelerimizi yüzde 25 oranında arttırarak yatırımlarımıza başladık. Bunların fizibilite çalışmaları bitti. 2012 yılında başladığımız bu süreç, 2013 yılı hatta 2014 yılının başına kadar sürecek ve yaklaşık 70 milyon dolarlık bir yatırım olacak” dedi.
Bu yatırım kapsamında, çeşitli alanlardaki fabrika binaları ve makine parkının modernizasyonu ve üretim hatlarında robot kullanımının artırılması ile ilgili çalışmalar yapılacağını söyleyen Günderen, Gebze’de 25 bin metrekarelik yeni bir fabrika binasının da inşaatına başladıklarını açıkladı.
2013 yılında pazara sunacakları yeni ürün grupları konusunda da bilgi veren Günderen; “Yeni dönemde orta ve orta alt segmente yönelik ürünlere ağırlık vereceğiz. Lüks değil, maksimum fonksiyonel ama kabul edilebilir nitelikte bir estetik görüntü ve gerçekten uygun fiyatlı ürünler olacak.  Pazara sunacağımız tüm ürünlerimiz su ve enerji tasarruflu olacak.” şeklinde konuştu.
Bay Elmor’dan sonra, E.C.A. - SEREL’in yeni kahramanları
Mert ve Maceracı Ayı
Yıllar önce Bay Elmor tiplemesi ile reklam dünyasında kalplere dokunan ilk marka olduklarını açıklayan Elmor A.Ş. Şirket Müdürü Hakan Günderen, yeni başlattıkları sosyal sorumluluk projesi ile bir kez daha Türk halkının kalplerine gireceklerini ve orada büyüyeceklerini söyledi.
2013 yılı içerisinde çeşitli iletişim faaliyetleri ile tanıtımını gerçekleştirecekleri kurumsal sosyal sorumluk projesinin detayları hakkında bilgi veren Elmor A.Ş. Şirket Müdürü Hakan Günderen: “2013 yılı içerisindeki en büyük hedefimiz “E.C.A – SEREL markaları ile Kalplerde Büyümek” olacak. Bu anlamda başlattığımız “Benim Güvenli Banyom” projesinin uzun yıllar devam edecek bir proje olmasını hedefliyoruz. Her yıl banyoda yaşanan kazalarda, milyonlarca çocuğun ihmal ve bilinçsizlik nedeni ile sakatlandığı ülkemizde; 5 ile 9 yaş arasındaki çocukları ve ebeveynlerini banyo kazalarına karşı bilinçlendirmek, sağlığın ve hijyenin ne kadar önemli olduğunu aktarmak en önemli amacımız” dedi.
5 yılda 5 milyon çocuk Erdil Yaşaroğlu’nun çizgileri ile
banyolarda yaşanan kaza ve yaralanmalara karşı bilinçlenecek
Hakan Günderen konuşmasına şöyle devam etti. “Çocukların banyoda güvenli yaşam için uymaları gereken kuralları, Erdil Yaşaroğlu tarafından özel olarak hazırlanan çizgi roman ile çocuklara iletip, kazalara karşı bilinç düzeylerinin arttırılmasını hedefliyoruz. Bu amaçla proje destekçimiz İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yönlendirmeleri ile önce İstanbul’daki sonra da tüm Türkiye genelinde yüzlerce okula giderek çocuklarımızı banyo kazalarına karşı bilgilendirmeyi planlıyoruz. Okulların yanı sıra farklı mecralarda düzenleyeceğimiz aktiviteler ile de çocukları ve ebeveynlerini bilgilendiriyor olacağız.”
Toplantıda daha sonra söz alan projenin mimarlarından Erdil Yaşaroğlu, proje için oluşturduğu Mert ve Maceracı Ayı karakterinin tanıtımını yaptı. Projeyi ilk duyduğu anda heyecanlandığını ve çocuklar için bir şeyler üretmekten büyük keyif aldığını söyleyen Yaşaroğlu, projenin önümüzdeki dönemlerde farklı mecralarda, farklı maceralar ile süreceğini sözlerine ekledi.
Toplantıda son olarak söz alan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, çocuklarının gelişimi, eğitimi ve sağlığı ile ilgili bu tip projeleri desteklemekten mutluluk duyduklarını dile getirdi. Dr. Muammer Yıldız daha sonra proje ile ilgili detaylı bilgiler aktardı.

Neden “Benim Güvenli Banyom” Projesi ?
Dünya sağlık Örgütü ve UNICEF verilerine göre, dünyada gelişmiş ülkelerde  her yıl bir milyona yakın çocuk banyoda yaşanan kazaların yol açtığı yaralanmalar sonucu hayatını kaybediyor.
T.C. Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre Türkiye’de ölüm sıralamasında kaza sonucu ölümler 4.sırada yer alıyor.
Son beş yılda 120 bin çocuk evlerinde yaşanan kazalar sonucu hastanelere müracaat etmiş ve 2 bini hayatını kaybetmiş.
Japonya’da 2012 yılında yapılan bir araştırmaya göre trafik kazalarında 4 bin 612 kişi ölürken banyo kazalarında ise her yıl 14 bin kişinin hayatını kaybettiği belirlenmiş.
ABD’de de  2006 yılında 28 bin 257 çocuk çeşitli kazalarda hayatını kaybederken, bunlardan 2 bin tanesinin banyoda öldüğü açıklandı.
Banyoda hangi kazalar yaşanıyor ?
·        Elektrikle çalışan  aletlerin banyo suyuna teması ile ortaya çıkan elektrik çarpmaları
·        Banyo prizlerinin ıslak elle teması sonucu elektrik çarpmaları
·        Banyo içinde veya küvette kayma sonucu kafa ve gövdede yaşan kırıklar
·        Küvette  düşerek boğulmalar
·        Yüksek ısıya maruz kalarak oluşan cilt yanıkları
·        Banyoda bulunan çamaşır suyu, deterjan, şampuan ve benzeri sıvıların içilmesi
·        Banyoda bulunan aseton, parfüm gibi ve çeşitli makyaj malzemeleri ve kozmetik ürünlerinin içilmesi veya yenmesi
·        Klozete düşerek boğulmalar
·        Çamaşır makinesinin içine girerek boğulmalar
·        Likit ve tüp gazla çalışan şofbenlerde bakımsızlık nedeni ile oluşan sızıntılar ve zehirlenmeler
·        Hijyen kurullarına uyulmayan banyolardan alınan mikrobik hastalıklar

31 Ocak 2013 Perşembe

YENİ ÇİLEK ODASI ÇOK ‘ROMANTIC’



Bebek, çocuk ve genç odalarının uzman ve lider markası Çilek Mobilya, İMOB 2013’te sergileyeceği  pastel renkler ve eskitme detaylar ile tasarladığı zamansız tasarımı ‘Romantic’ ile hem kız çocuklarının hem de genç kızların kalbini fethedecek.

Özellikle bebek, çocuk ve gençlere özgü tasarım ve üretim fikrini hayata geçiren ve bu alanda uzmanlaşarak trendleri belirleyen Çilek Mobilya, İstanbul Mobilya Fuarında birbirinden farklı ve özgün oda tasarımları ile yine sektöre yön veriyor.



Fuarda ilk kez sergilenecek olan ‘Romantic’ serisi kız çocuklarının hayallerini süsleyen antik çağ prensesleri ve şatolarından ilham alınarak tasarlandı. Günümüz  trendlerine uygun olarak, modern çizgileri eskitme detayları ile birleştirdi.  Küçük bir prensesken kullanılmaya başlayan oda birbirinden şık aksesuarlar ile desteklenerek, sade  ve asil bir genç kızın yaşam tarzına dönüşebiliyor. Yani Romantic, zamansız bir tasarım olarak sunuluyor.

Detaylara ve sadeliğe önem veren tam bir hanımefendi odası olan Romantic serisindeki mobilyalar birbirinden şık ve yine ince detaylarla tasarlanmış aksesuarlar ile  tamamlanıyor. Aynı romantik tarzı yansıtan aksesuarlar; yatak örtüsü, tül, güneşlik, cibinlik, sandalye, puf, tavan ve masa aydınlatmasından oluşuyor.



Romantic serisinin yanı sıra fuarda yer alacak olan BiConceptRacer ve Speedy serileri hız tutkunu çocuklar için sevdikleri arabalardan esinlenerek tasarlandı. Araba konseptini eşsiz bir noktaya taşıyan Çilek, iki katlı arabalı ranzalar ile de kardeşlere aynı odada sevdikleri arabaların içinde uyuma keyfini yaşatıyor.




Çilek tasarımcılarının renkli dokunuşlarla bebeklere özel tasarladığı Baby Safari, Baby Dream ve Baby Flower koleksiyonları da İMOB 2013’te yerini alıyor. Aslan, kaplan ve zürafanın, en sevimli halleriyle bebeğinizi selamladığı Baby Safari koleksiyonu, bebeğiniz için eğlenceli bir dünya sunarken, çiçek desenleriyle tasarlanan  Baby Flower koleksiyonu bebeğinizin mis kokusuyla bir araya geliyor. Pastel renkler, balon desenleri, bulutların üzerinde kayan gökkuşağı ve yıldızlar ile bir bebek rüyasının huzur dolu unsurları Baby Dream odasında bebeğinizi sarmalıyor.

Çilek, bir yandan çocukların içinde hayallerini yaşayabileceği  Prenses, Korsan, Denizci, Yarışçı gibi dünyaları yaratırken, diğer yandan Flora, Active, Royal, Captain, Positive gibi kendi tarzlarını aksesuarlarla tamamlayacakları odalar tasarlıyor. 20 farklı yaşam tarzını yarısı aksesuar olmak üzere 500’e yaklaşan farklı ürünle sunuyor.

Çilek Mobilya; kaliteli ve konforlu tasarımları ile çocuklarının sağlığını düşünen ebeveynlerin güvenini kazandığı gibi sıra dışı ve özgün tasarımları ile de çocukların en sevdiği oda arkadaşı olmaya devam ediyor.


29 Ocak 2013 Salı

Bebeğinizin bezini değiştirirken dikkat edilecekler



Bebek Bezi Nasıl Değiştirilir?

Nasıl bebek bezi değiştirilir bilgileri eğer kendi kendinize "bu şeritler arkada olmalı, değil mi? " sorduysanız tam sizin için. Bu bilgiler sadece atılabilir bebek bezi kullanan ya da kullanmayı düşünen ebeveynler içindir.

Nasıl Yapılır:

1- Bez değiştirmek için ihtiyacınız olan her şeyi yanınızda olduğundan emin olun.
2- Bebeğinizi alt değiştireceğiniz yüzeye sırtüstü yatırın. Eğer alt değiştirme masası kullanıyorsanız, güvenlik kemerlerini bağlamanız önerilir.
3- Bezin yapışkan şeritlerini açın. Ayak bileklerinden nazikçe kavrayıp kaldırarak, bebeğinizin poposunu bezin üzerinden kaldırın. Eğer o sırada çok bağırsak hareketi varsa bezin üst yukarı kısmını aşağı kısma doğru nazikçe silmek için kullanabilirsiniz. Eğer bir kız bebeğin altını değiştiriyorsanız enfeksiyonu önlemek için her zaman önden arkaya doğru sildiğinizden emin olun.
4- Bezi bebeğin altından çekin ve ulaşamayacağı bir yere koyun.
5- Eğer bebeğiniz yeni doğan ise bebeğin altını, ılık su ve pamuk ya da ıslak bebek mendilleri ile temizleyebilirsiniz. Bebek 2 aylık olana kadar özellikle alkollü bebek mendilleri isilik ve tahrişe sebep olabilir.
6- Kullandığınız ıslak mendili, kirli bezin üstüne koyun.
7- Bebeğinizin altına, şeritlerin bebeğin poposunun altındaki bölüme gelecek şekilde yerleştiğinden emin olarak temiz bir bez koyun. Birçok bebek bezinde, bezin önünü gösteren renkli işaret ya da şekiller bulunmakta.
8- Bezi bağlamadan önce doktorunuzun pişik için önerdiği merhem ya da kremi uygulayın. Bezi bebeğin altına yerleştirdikten sonra kremi sürmek, zaman zaman temizlenmesi zor olan kremin alt değiştirdiğiniz yüzeye bulaşmasını engelleyecektir.
9 - Bezin üst kısmını bebeğin göbeğine doğru çekerek ve şeritleri açıp yapıştıracağınız alana doğru çekerek yeni bezi kapatın. Eğer özel olarak yeni doğan bezi kullanmıyorsanız, göbek bağının tahriş olmasını engellemek için bezin üst kısmını aşağı doğru kıvırdığınızdan emin olun.
10- Yapışkan şeritleri çevresine sararak kirli bezi kaldırın eğer isterseniz bir torbanın içine de koyabilirsiniz.
11- Ellerinizi ve alt değiştirdiğiniz yüzeyi yıkayın. Özellikle çocuğunuz hastaysa, tekrar bulaşmasını önlemek için bu çok önemlidir.

İpuçları:

1-İyileşmekte olan bir sünnet için bakım yapıyorsanız doktorunuzun talimatlarını izleyin.
2- Bezi çok sıkı bağlamamaya dikkat edin. Sızıntıları önlemek isteyeceksiniz ama çok sıkı bir bez bebeğinizin midesine baskı yapacağından kusmaya sebep olacaktır. Bu özellikle beslenmelerden sonra geçerlidir.
3- Eğer bebeğinizde birkaç boyunca geçmeyen bir pişik olursa veya acı çeker gibi gözüküyorsa ve cildinde kızarıklık ve yara görünümü varsa hemen doktorunuzla görüşün.
4- Eğer alt değiştirme masası kullanıyorsanız her zaman emniyet kemerlerini bağladığınızdan emin olun. Kemerler bağlıyken bile hiçbir zaman çocuğunuzu yüksek bir yerdeyken yalnız bırakmayın.
5- Bazı ebeveynler alt değiştirme masası kullanmaktan hoşlanmazlar. Buna alternatif olarak yerde alt değiştirme yastıklarından kullanabilirsiniz. Bunlar kolaylıkla yatak ya da kanepelerin altına saklanabilirler ve alt değiştirme malzemeleriniz içinde yakınınızda dekoratif bir sepet tutabilirsiniz.

İhtiyacınız olanlar

Bebek bezi
Pamuk topları ya da ıslak bebek mendilleri
Pişik için krem ya da merhem
İsteğe bağlı olarak bebek losyonu
Bebek cildi için uygun kumaşlar hangileridir?
Hangi kumaşlar bebek cildini tahriş eder?
Sıcak ve soğuk havalarda hangi yapıda kumaşlar tercih edilmelidir?

Emzirirken bebeği nasıl tutacağımızın ve pozisyonumuzun, emzirme başarımızı belirlediğini unutmayalım!





·          Bebeğinizi emzirirken yüzü memeye dönük, gövdesi sizin gövdenize yakın olmalı, bebeği kolunuzun iç kısmına yerleştiriniz. Aynı kol ve elle bebeği, kalça ve bacaklardan kavrayınız.
·         Elinizle göğsünüzün altından tutunuz, meme başı ile etrafındaki kahverengi kısmına dokunmayınız.
·         Memenizin başını bebeğinizin ağız kenarına dokundurunuz.
·         Bebek sadece meme ucunu değil, etrafındaki kahverengi kısmın tamamını da mümkün olduğunca ağzına alabilmelidir.
·         Çenesi göğsünüze değmeli ve burnu açık olmalıdır.
·         Bebeğiniz ağzını şapırdatıyorsa ve yanakları çöküyorsa memenizi iyi kavramıyor demektir, bu durumda bebeğinizi yeniden yerleştiriniz.
·         Emzirme süreniz 5 dakika ile 15 dakika arasında değişebilir, iki emzirme arası 3 saati geçmemelidir.