27 Aralık 2011 Salı

EMZİRME DÖNEMİNDE BESLENME

Anne sütü bebek için uygun besindir. Sağlıklı bir anne günde ortalama 700-800ml süt salgılanması kadının normal gereksinilmesinden daha fazla enerji, protein, vitamin ve mineralleri almasını gerektirir. Emziren anne; ek olarak enerji ve besin öğelerini diyetle alamazsa kendi vücudundan harcar. Bunun sonucu kendi sağlığı bozulur ve yeterince süt veremez. Bu nedenle annenin, bebeğini emzirdiği dönemde kendi beslenmesine de dikkat etmesi gerekmektedir.

BESLENME ÖNERİLERİ:

Emziren annenin enerji, protein ve kalsiyumdan zengin beslenmesi gerekir. Ayrıca annenin su ihtiyacı artar. Çünkü emzirmek vücudun sıvı ihtiyacını arttırır. Anne günde en az 10 su bardağı sıvı almalıdır. Sıvı konusunda en iyi tercih de sudur.

Kalsiyum yönünden zengin olan süt, yoğurt ve peynir belirtilen miktarlarda düzenli olarak tüketilmelidir.

*Her gün 1 adet yumurta ve 1 porsiyon etli sebze yemeği veya kuru baklagil yenilmelidir.

*Kuru fasulye, nohut, mercimek ve bulgur içeren yemekleri portakal, mandalina, domatesi maydanoz, yeşil biber, taze soğan gibi C vitaminden zengin sebze ve meyvelerle birlikte tüketebilirsiniz.

*D vitamini besinlerde bulunmaz. Ancak güneş ışınlarının doğrudan cilde yansıması ile sağlanır. Bu nedenle emziren anne güneşlenmeye özen göstermelidir.

*Yemeklerde mutlaka iyotlu tuz kullanılmalıdır. Doğal besinlerde yeterince alınamayan iyot, ancak iyotlu tuz kullanımıyla anne sütünden bebeğe geçer.

*Kuru meyveler ve kuru yemişler yoğun enerjilerinin yanı sıra demir ve kalsiyum gibi minerallerden de zengindir. Ağırlık kontrolü de yapılarak bu besinler tüketilebilir.

*Bebeğinizi sezeryan ile doğurduysanız ilk birkaç gün anesteziye bağlı olarak gelişen gaz sorununu en aza indirebilmek için, gaz yapıcı yiyeceklerden uzak durmakta fayda vardır. Bunlar karnabahar, lahana, kuru baklagiller, çiğ sebze, soğuk şekersiz süt ve yoğurt gibi.

Tüm emziren anneler 4-6 aylık emzirme döneminde gaz oluşumunu engellemek için özellikle yemek yeme yöntemlerine dikkat etmeli; yemeklerini yavaş yavaş yemeli ve iyi çiğnemelidir. Bebek ve annede gaz oluşumunu engellemek adına diyette kısıtlamaya gitmek doğru bir yaklaşım olmayacaktır.

EMZİREN ANNENİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN NOKTALAR:

Meme başı çökmesi, çatlaması, ağrılı ve şiş göğüsler annenin süt vermesini güçleştirir ve sütün azalmasına yol açar. Bu nedenle; daha gebelik döneminde göğüsleri emzirmeye hazırlamak gerekir. Bu gibi durumlarda birtakım öneriler işinize yarayabilir:

1-Yaşamın ilk 4 -6 ayı bebeğin zihinsel ve bedensel açıdan sağlıklı olması için çok önemlidir. İlk 4-6 aylık dönemde anne sütü yeterli derecede D vitamini dışında bebeğe hiçbir şey verilmemelidir. Annenin huzurlu olması, dinlenmiş olması ve iyi beslenerek bebeğini emzirmesi sağlanmalıdır.

3-Sık sık isteyerek emzirme; meme bezlerini uyararak süt yapımını arttırır.

4-Emzirme döneminde kilo vermeye çalışılmamalı, başarılı emzirme ile 6 ayda normal kiloya inebilinir. İnilmezse; anne ilk 4-6 aylık periyotlardan sonra zayıflama diyeti uygulamalıdır.

5-Gebelik sırasında önerilerden daha fazla kilo alınmışsa her ay 2 kilo kaybetmek normaldir. Ayda 2 kilodan fazlası doğru olmayacaktır.

6-Emziren anne zayıflama diyeti yapmamalı; unlu, yağlı ve şekerli besinleri aşırı yememeye çözen göstermelidir.

7-Meme başınız çökük ise; gebeliğin 5. Ayından sonra belli aralıklarla elle masaj yapılmalı; doğumdan sonra sorun halen devam ediyorsa emzirmeden önce pompa ile hafifçe sağma işlemi, yapılıp, göğüs ucu çıkarılabilir. Ayrıca göğüs kalkanı da kullanıla bilinir.

8-Emziren anne, meme başında çatlak olmaması için her emzirmeden sonra meme ucuna bir, iki damla kendi sütünden sürmelidir.

9-Göğüs, iyi boşaltılmazsa memeler şişer, sertleşir ve deri kızarır. Bu durumda; bebeği daha sık emzirmek veya sütü sağmak gerekir.

10-Doğum sonrası ilk birkaç gün anne sütü yeterli gelmiyorsa, bebeğe hemen mama biberonu verilmemelidir.

EMZİREN ANNELER PRATİK ÖNERİLER:

*Anneler eski vücut ağırlıklarına dönmek için hemen acele etmemelidirler. Bu süre 6 ay ya da daha fazla sürebilir. Bebeklerini emziriyorlarsa eski formlarına daha kolay dönebilirler.

*Doğumdan sonra bebek emzirilirken gebelik öncesi döneme göre daha fazla sıvı besin alması gerekmektedir.

*Salam, sosis, sucuk gibi katkı maddesi içeren diğer hazır besinler mümkün olduğu kadar yenmemelidir.

*Kansızlığa neden olduğundan yemekle beraber çay içilmemelidir.

*Hazır meyve suları, gazoz ve kolalı içecekler yerine taze sıkılmış meyve suları tercih edilmelidir.

*Pekmez kan yapıcıdır, şeker boş enerji kaynağıdır. Şeker yerine tatlı olarak pekmez yenmesi kansızlığa karşı alınacak önlemlerden biridir.

* Emzirme süresince bebeğin hep memede olması ve emerken uykuya dalması emzirmenin iyi gittiğinin bir işaretidir.

*Emzirme süresi her bebeğe göre değişebilir, doygunluğa ulaşması yani olgun sütü emmesi beklenmelidir.

EMZİREN ANNENİN GÜNLÜK BESLENME PROGRAMINA BİR ÖRNEK:


KAHVALTI:

1 Su bardağı süt (az şekerli, kalsiyuımdan zenginleştirilmiş)

1 yumurta veya 1 kibrit kutu kadar beyaz peynir,5-6 zeytin

1-2 ince dilim ekmek

1 yemek kaşığı kadar pekmez, bal veya reçel

1 adet meyve

ARA ÖĞÜN:

1 Porsiyon meyve

ÖĞLE:

60-90 gram etli yemöek ( bu 3 köfte şeklinde ve ya sebzeli olarak pişirilebilnir.)

Veya kurubaklagil yemeği

1 porsiyon pilav veya makarna

1 küçük kase yoğurt veya ayran

1 dilim ekmek

Mevsim salatası

ARA ÖĞÜN:

1 kibrit kutusu kadar peynir, 1 ince dilim ekmek

Domates, salatalık veya meyve

AKŞAM:

1 kase çorba

60-90 gr et veya sebze yemeği, 1 kase yoğurt veya sütlü tatlılar

Mevsim salata

1 dilim ekmek

1 porsiyon meyve

YATARKEN;

1 bardak süt veya 1 küçük kase yoğurt

NOT: Yemek aralarında ıhlamur, nane, papatya gibi bitki çayları, az şekerli limonata ve komposto içilerek sıvı alımı arttırılabilir.

26 Aralık 2011 Pazartesi

EN İYİ ARKADAŞIM PLAYSKOOL İLE FOTOGRAF YARIŞMASINA KATILMAK İSTER MİSİNİZ?

Kazananların birbirinden güzel ödüllere sahip olacağı En İyi Arkadaşım Playskool Fotoğraf Yarışması'na katılmak isteyen anneler uygulama sayfasından kayıt olup, daha sonra bebeklerinin bir Playskool oyuncağı ile çekilmiş fotoğrafını gönderebilecekler. Oylama sürecinde fotoğraflarını arkadaşlarıyla paylaşıp hem onların desteğiyle kazanma şansını arttırabilir, hem de bebeklerinin şirinliğini arkadaşlarıyla da paylaşabilirler.

Oylama sürecinin bitiminde finale kalan 50 fotoğraf belirlenecek. Finale kalan 50 fotoğrafın değerlendirmesi birbirinden değerli isimlerin bulunduğu jürimiz tarafından yapılacak; bu 50 fotoğraf arasından seçilen 10 fotoğrafın sahibi ise ödül almaya hak kazanacaktır. İşte değerli jürimiz: Devletşah Alhanlıoğlu Özcan, Özgür Poyrazoğlu, İrem Erdilek, Elif Doğan, Sedef Orsel Özçelik

Birinciliği kazanan fotoğrafın sahibi e-bebek'ten 1000 TL değerinde hediye çeki, dereceye giren diğer anneler ise Playskool'dan sürpriz hediye paketleri kazanacak. Üstelik birinci olan fotoğraf sayfamızın profil resmi olacak!

Yarışmamızla ilgili detaylı bilgiye bu linkten ulaşabilirsiniz: https://www.facebook.com/PlayskoolAnneleri?sk=app_321727974507183






23 Aralık 2011 Cuma

GÖĞÜS KALKANI İLE AKAN SÜTLERİ DE BİRİKTİRİN!!

Bebeğiniz oldu ve emizrmeye hemen başladınız. İlk 2-3 gün sonra sütünüz birden artmaya, dolu dolu gelmeye başladı..Ne güzel. Her annenin temennisi..
Gerek emzirerek gerekse pompa ile sağmayabaşladınız. Sütünüzün fazlasını da depoluyorsunuz. Bu dönemde göğüslerinizin uçlarında hassiyet olabilir. Böyle bir durumda ilk bakacağınız yer doğru pozisyonda emzirip -emziremediğiniz kontrol etmek olmalı. Eğer doğru pozisyonda iseniz bu durum geçicidir. ODönemde göğüs kalkanı kullanabilirsiniz.Göğüs kalkanı göğüs ucunun kıyafetinizle olan temasını da engelleyecek , sürtünmelerden de koruyacaktır. İkinci bir görevi de bazı markalarda olan ikinci bir kap. Hava delikleri olan, göğüs ucundan damlayan sütleri de doplayan tabaka.. Bu ürünü bir göğsünüzden emzirirken ya da sağarken diğer göğüs ucunuzdan damlayan sütleri toplamak için de kullanabilirsiniz...

Göğüs uçlarını sürtünmelerden korumak ve sızan anne sütünü biriktirmek için sütyenin içine giyilir. Hava geçirir kalkanlar sayesinde acıyan ve çatlamış göğüs uçlarının daha çabuk iyileşmesine yardımcı olur.

Nazik basıncıyla şiş göğüslerden kaynaklanan rahatsızlığı giderir. Delikleri hava sirkülasyonunu sağlar. Anne sütü biriktiren kalkanlar (deliksiz kısım) ise göğüs pompası kullanırken veya emzirirken sızan anne sütünü toplamaya yardımcı olur.

İçindekiler:

- 2 adet havalandırmalı kalkan,

- 2 adet anne sütü tutucu kalkan,

- 2 adet ultra yumuşak silikon destek yastıkları.

Not: Kalkanların 40 dakikadan fazla göğüste tutulması süt kanalları üzerinde baskı yapabileceğinden, önerilmez.

Atölye Çocuk, Iraz' ın Oyun Grupları, Kış Programı

Bebeklerin ve çocukların yaşıtlarıyla zaman geçirmeleri psikososyal gelişimlerine dikkate alınmayı gerektirecek bir katkı sağlar. Oyun, çocuğun kendi deneyimleriyle öğrenmesinin en etkili yoludur; oyun uyumdur..
7 Ocak Cumartesi "Atölye Çocuk, Iraz' ın Oyun Grupları, Kış Programı*" eşliğinde oyunlar oynamaya başlanacak!!!

9-14, 15- 24, 24-36 ay araligindaki cocuklarin ebeveynleri ile katılımına açık olan oyun gruplari, Cumartesi gunleri 5 ayri saat secenegi ile baslayacaktir. Saatler 10.30, 12.15, 14.00, 15.45 ve 17.00 dir. Haftaiçi katılımcı olmak isteyen ailelerin talepleri degerlendirilecektir.

Iraz' ın Oyun Grupları 4 ayrı donemden(guz, kis, bahar, yaz) olusmaktadir; her donemin programı birbirinden bagımsız ve farklı hazırlanmaktadır. Katılımcılar devam eden programlara da katılabılırler.

ATOLYE COCUK


IRAZ’IN OYUN GRUPLARI KIŞ PROGRAMI

1.Hafta: Ellerim ilk oyuncağım: Hissederek oynuyorum.

2.Hafta: Mevsimleri duyuyorum: Kış ayını tanıyorum.

3.Hafta: Hayvanlar benim dostum: Onlarla yaşıyorum.

4.Hafta: Renkler benim ilk oyuncagim: Kendi renklerimi yaratıyorum.

5.Hafta: Meyveler ve sebzeler: Kendi tabagimi hazirliyorum.

6. Hafta: Mutfakta çok eğleniyorum: Yaşayarak öğreniyorum.

7. Hafta: Sekilleri öğreniyorum: Parçadan bütüne gidiyorum.

8. Hafta: Müzikli bir kış günü: Sarkılar söylüyorum.

9. Hafta: Evimde Saklanan Oyunlar: Yeni oyunlar öğreniyorum.

10. Hafta: Ben Bir Kucuk Sanatciyim: Ilk eserlerimi uretiyorum.

Bu programa gitmeyi planlıyoruz.Altuğ'unun allerji sorunu var. Doktoru okul zamanı bizim için önemli bir sorun olabilir dediği için yarınki kontrolumuzde bu konuyu danışacağız. İnşallah sorun olmaz bizde bu gruba katılabiliriz.Sizlerde benim gibi hem çalışıyopr hem de sürekli vicdan muhakemesi yapıyorsanız, çocuğunuzla birlikte olabileceğiniz ve üstelikte yeni şeyler öğrenebileceği bir oyun grubu....

21 Aralık 2011 Çarşamba

BEBEK CİLDİ İLE İLGİLİ DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR


Avrupa Pediatri Derneği tarafından düzenlenen Pediatride Mükemmellik Kongresine katılan, İngiltere Shiffield Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji ve Biyomedikal Bölümü Başkanı Prof. Micheal Cork, bebek cildi ile ilgili çok konuşulan mitlerin doğrularını anlatıyor.

Çok enteresan bilgiler var. Herkesin bildiği yanlışlıklar. Özellikle organik ürünlerle ilgili olanı ve zeytinyağ ile ilgili olanı çok önemli!!O nedenle buradan sizlerle paylaşmak istedim:

BEBEK CİLDİ YETİŞKİN CİLDİ GİBİ BAKIM GÖREBİLİR, EKSTRA KORUMAYA GEREK YOKTUR - YANLIŞ

Bebekler eşsizdir, büyüklerin küçük modeli değildir. Yetişkinlere göre bebek cildinin, yapısal, oluşumsal ve işlevsel farklılıkları vardır. Bebeğin cildi yetişkin cildine göre daha az nemlendirici faktör içerir, yani daha az melanin vardır. Suyu çok çabuk emer ancak çok da çabuk su yani nem kaybeder. Yetişkin ve bebek cildinin yüzeyleri de farklıdır, bebek cildi daha incedir. Bu nedenle, bebek cilt bariyeri daha hassas ve incedir; çok kolay bariyer özelliğini yitirip, alerjenleri daha kolay cilt altına geçebilir. Tüm bu sebeplerle bebek cildinin özenle korunması gerekir.

BEBEĞİN TEMİZLİĞİ İÇİN SU YETERLİDİR –YANLIŞ

Su tek başına etkili bir temizleyici olamaz. Özellikle bebek bezi bölgesinde zararlı bakterleri temizlemek için su yetersiz kalır. Ayrıca, bebek temizliğinde sadece su kullanımının bebek cildine olumsuz etkisi de olabilir. Çünkü, yalnızca su kullanımı bebek cildini kısa süreli yaklaşık 30 sn kadar nemlendirir, ardından kurutur. Sağlıklı bir bebek cildinin pH seviyesi 5,5’tir, ancak suyun pH değeri 7,5 olduğundan su tek başına bebek cildinin pH seviyesini yükseltir ve bebeğin cilt bariyerinin bozulmasına neden olur.


TÜM TEMİZLEME ÜRÜNLERİ BEBEK CİLDİNE ZARARLIDIR. – YANLIŞ

Sağlıklı bebek cildinin pH’sı 5,5 olmalıdır. Ancak bazı sabun ve temizleyiciler cildin pH’sını 9-10’a yükseltebilir, cilt hasar görür. Gen ve çevre bileşimi ile cildi koruyan tabaka kırılır ve enflamasyona açık hale gelir. Bu nedenle bebeğinize uygun temizliyiciyi seçerken bebek cildinin pH’sına uygun doğru ürünler tercih edilmelidir. Cildi temizlerken nemlendiren bebek ürünlerini kullanmak en iyisidir.

BEBEK ÜRÜNLERİNDEKİ KORUYUCU MADDELER SAĞLIK AÇISINDAN RİSKLİDİR. – YANLIŞ

Güvenle formüle edilen bebek ürünlerinin içine bozulmalarını engellemek, bu ürünleri zararlı bakteri oluşumundan korumak için koruyucu (prezervatif) maddeler konur. İçinde kimyasal koruyucu madde olmayan organik ürünlerin, başta bebek cildi olmak üzere tüm ciltler için iyi olduğu iddia edilmektedir. Oysa bu koruyucu maddelerin eklenmemesi, organik ürünlerin bozularak bakteri üretmesine ve bebeğe sürüldüğünde bebek cildine zarar vermesine neden olur.


ZEYTİNYAĞI BEBEK MASAJINDA KULLANILACAK EN İYİ YAĞDIR. – YANLIŞ

Bazı bitkisel yağlar yüksek düzeyde asidik oldukları için cilt bariyerine hasar verebilirler. Anneler tarafından çok tercih edilen zeytinyağı yüksek düzeyde oleik asit içerir. Bu cilt bariyerinin ikiye ayrılmasına neden olur. Genetik dizpozisyon, egzama gibi cilt bariyeri incelmiş bebeklerde zeytinyağı kullanımı bebeğin cildine zarar verir. Bu nedenle bebek cilt bakımında bebek cildi için geliştirilmiş mineral bebek yağları tercih edilmelidir.

20 Aralık 2011 Salı

GEBELİK DÖNEMİNDE BESLENME

Gebe kadının beslenmesindeki amaç, annenin kendi fizyolojik gereksinimlerini karşılayarak vücudundaki besin öğeleri yedeğini dengede tutmak, bebeğin normal büyümesini ve salgılanan sütün gerektirdiği enerji ve besin öğelerini tam olarak karşılamaktır.

Gebe Gerektirdiği Enerji ve Besin Öğeleri:

Gebelik öncesinde normal ağırlıkta olan bir anne adayının gebeliği süresince ayda ortalama 1 kg ağırlık kazanması istenir. Genellikle ilk 3 aylık dönemde ağırlık kazanımı çok azdır, zamanla artış gösterir. Toplam 9-12 kg ağırlık kazanımı gereklidir. Anne adayının, normal enerji gereksinimine ek olarak ilk 3 ayda günde 150 kkalori, 4-9 ay arasında ise günde 300 kkalori daha ek olarak alınmalı, normal vücut ağırlığına ayda ek olarak 1-1,5 kg eklenmesi önerilir. Gebelik başlangıcında normal ağırlığından şişman olan anne adayının fazla ağırlık almasına gerek yoktur.

Yemekler genellikle 3 öğünde tüketilir. Gebeliğin ilk döneminde öğün sayısı arttırılarak öğündeki yemek miktarı azaltılabilir.

Öneriler:

Etler haşlama veya ızgara olarak tüketilmeli, süt ve türevleri yağsız, kaymaksız, diet ( light) olarak tercih edilmelidir. Sebze ve meyveler en doğal şekliyle olmalı ve meyveler mümkünse kabuklu olarak tercih edilmelidir. Kuru baklagillerin tüketimi de hafta da 2-3 defa tavsiye edilir.

GEBELİKTE GÜNLÜK BESLENME PROGRAMINA BİR ÖRNEK:


KAHVALTI:

1 Su bardağı süt (az şekerli, kalsiyumdan zenginleştirilmiş)

1 yumurta veya 1 kibrit kutu kadar beyaz peynir

2 dilim ekmek

1 yemek kaşığı kadar pekmez, bal veya reçel

1 adet meyve

ARA ÖĞÜN:

1 Porsiyon meyve

ÖĞLE:

60-90 gram etli yemek ( bu 3 köfte şeklinde ve ya sebzeli olarak pişirilebilir.)

Veya kuru baklagiller yemeği

1 porsiyon pilav veya makarna

1 küçük kase yoğurt

1 dilim ekmek

1 porsiyon meyve

ARA ÖĞÜN:

1 bardak süt veya sütlü kek veya sütlü muhallebi

1 porsiyon meyve

AKŞAM:

1 kase çorba

60 gr et veya sebze yemeği

Mevsim salata

1 dilim ekmek

1 porsiyon meyve

YATARKEN;

1 bardak süt veya 1 küçük kase yoğurt

17 Aralık 2011 Cumartesi

Bebeğinizin İlk Özerklik Talebi -Nam-ı Diğer “2 Yaş Sendromu”

Kendi kendine yürümek istiyor,

Kendi kendine yemek yemek istiyor,

Herşeye hayır diyor,

Bizimle sık sık inatlaşıyor,

Ağlama ve öfke nöbetleri başladı,

Daha saldırgan davranıyor,



O uyumlu, sakin bebeğimizin yerinde şimdi inatlaşan, dediğim dedik, her söylediğinize karşı çıkan, adeta sabrınızın sınırlarını zorlayan bir çocuk var…

Aslında bu davranışlara sevinmek mi lazım yoksa üzülmek mi ? Biz olaya iyi tarafından bakalım ve mutlu olalım. Çünkü çocuğunuz artık büyüdü, çevreyi algılama kapasitesi arttı, zihinsel gelişimi hızla ilerliyor, çevreyi merak ediyor, araştırmak, keşfetmek istiyor, kendi seçimlerini yapmak, kararlarını vermek istiyor, kendini bir birey olarak kabul ettirmek istiyor. Literatürde “negativizm” , “erken ergenlik”, “terrible two” olarak da isimlendirilen ve 18. ay civarında başlayıp, 42-46. aya kadar devam eden, 2 yaş sendromu döneminde bebeğimiz “özerklik” dönemine giriyor. Bu dönem yaptıklarının etkisini test ettiği, sınırları zorladığı bir dönemidir.
Öncelikle bu dönemin tamamen normal ve her çocuğun geçirdiği gelişim dönemlerinden biri olduğunu kabul etmek gerekir. Ayrıca bu dönemin kalıcı olup olmaması yine bizim elimizde. Peki bu dönemde çocuğumuza nasıl yaklaşmalıyız. İşte size birkaç öneri :

• Seçme Şansı Verin: Ona isteklerinizi direkt olarak söylerseniz muhtemelen hayır cevabıyla ve dirençle karşılaşacaksınız. Bunun yerine isteklerinizi ona alternatifli biçimde sunun, seçenekleri siz belirleyin ama seçim ona kalsın . Örneğin, “Boyama yapmak ister misin?” yerine , “kırmızıyla mı maviyle mi boyayalım ?” dediğinizde direnç riskinin daha düşük olduğunu göreceksiniz.

• Ona ait bir alan sunun: Evin diğer kısımlarında eşyaları kurcalamasına ve karıştırmasına izin vermiyorsunuz belki, bu onu daha da öfkeli bir hale getirecektir. Çocuğumuza “hayır” derken ona alternatifler de sunmalıyız, yoksa kendini ifade etme çabaları engellenen çocuk, kendini tamamen bir kıskacın içinde hissedecektir. Eğer imkanınız varsa dilediğince karıştırması, kurcalaması ve incelemesi için ona bir alan sunun, örneğin odasında bir köşe olabilir. Böylelikle “salondaki çekmeceleri karıştırmanı istemiyorum ama kendi odandaki çekmecelere bakabilirsin” diyerek ona bir alternatif sunmuş olabileceksiniz.

• Tutarlılık, tutarlılık, tutarlılık : “Çocuğuma hep yeşil ışık yaktım, büyüyüp de kırmızı ışıkla ilk karşılaştığında artık çok geçti!” (Dr. John Zanicchi)

İsteklerini ağlayarak elde etmesine izin vermeyin. En azından ağladığı sırada isteğini yerine getirmeyin, bunun için susmasını bekleyin ya da dikkatini başka bir yere yönlendirerek onu sakinleştirin. Ancak bunu tutarlı ve kararlı bir biçimde yapmanız çok önemli. Yani önce “hayır” deyip sonradan yine “evet”e dönüyorsanız bu durumda çocuğumuzun şiddetlenmiş olumsuz davranışını pekiştirmiş oluyorsunuz. Tutarlılık sadece sizinle sınırlı kalmamalı, aynı şekilde babası ve evdeki diğer kişiler de sizinle tutarlı şekilde davranmalı, yani sizin hayır dediğiniz bir şeye eğer babası ya da bir başkası (bakıcı, anneanne, babanne vs..) evet diyorsa bu durumda sıkıntı yaşamaya devam edersiniz.

• Sabır, sabır, sabır : Bu dönemde göstereceğiniz sabır, uzun vadede sizin ve bebeğinizin hayatını kolaylaştıracak. Sabırsız davranıp ona her istediğini verirsek ileriki yaşlarında da bu durumu kullanabilecektir. Öte yandan sabırsız davranıp sözel ya da fiziksel şiddet göstermeniz durumunda çocuğunuz bunu model olarak alacak ve size karşı aynı şiddeti gösterecektir.

• Anneler kendilerini nasıl sakinleştirmeli : Gün boyu çocukla ilgilenen ve yaşam düzeni değişen annenin rahatlamak ve bu zorlu dönemi sabırla atlatabilmek için kendine vakit ayırabilmesi çok önemli. Sosyal hayatınızı bir şekilde tekrar canlandırmalısınız. Bu konuda akrabalardan ya da eşlerden yardım alınabilir. Anne ne kadar sağlıklı ve huzurlu olursa çocuğa vereceği tepkiler de o kadar sağlıklı olacaktır. Kendine vakit ayırmayı bencillik değil, aslında yine çocuğumuzun iyiliği adına yapılmış bir eylem olarak görebiliriz.
Bunun yanısıra çocuğumuz olumsuz davranışı gösterdiği sırada eğer gerekli sabrı gösterecek durumda değilsek onunla ilgilenme görevini devredebileceğimiz bir başkası varsa ortamı terkedebiliriz ancak birileri yoksa anne ve bebek başbaşa ise bu durumda bebeğin yalnız bırakılmasını kendi adıma ben tavsiye etmiyorum.
2 yaş sendromu döneminde nelerle karşılabileceğimiz, hangi tepkinin neden gösterildiği ve ne kadar süre devam edeceği ve bunların olası çözüm yolları hakkında bilgili olursak, kendimizi daha hazırlıklı, rahat, güvenli hissedecek ve çocuğumuza da bunu yansıtacağız. Bu anlamda bu dönemde bir uzmandan destek almak oldukça faydalı olacaktır.

Hangi Noktada Uzmana Danışmak Gerekir :

Aslında uzmana danışmak için çocuğun davranış problemlerinin şiddetlenmesini beklemeye gerek yok, çocuğu bu döneme giren anne-babanın ona nasıl yaklaşmaları gerektiği konusunda en az 1 seans davranış değiştirme eğitimi almalarını öneriyoruz. Çünkü uygulamaya dair bilmeleri gereken önemli detaylar var, sadece belli yerlerden okudukları yazılar yeterli olmayabilir, herhangi bir yerden okudukları yöntemin tek bir detayını bile eksik ya da yanlış uygularlarsa bu durumda uyguladıkları metod bir işe yaramayacağı gibi olumsuz davranışı daha da şiddetlendirebilir.

Psk. Ozlem TOKGOZ


http://www.zihinselgelisim.com/
http://www.bebekolay.com/

BU yazıyı Bebekolay adlı siteyi okurken gördüm. Altuğ da 18. ay itibaren 2 yaş sendorumunu yaşamaya başaldı. Evde küçük bir dev adam şeklnde dolaşıoyor. Bizim en çok yemek yememe işi zor durumda bırakıyor. Bazen de benim oğluma Hayır diyememe sanırım sorun olacak :((
Ben de bir uzmanla görüşmek ne iyi ne kötü yada hatalı yapıyorum ? bunları konuşmak istiyorum. Bazen çözümsüz kaldığım oluyor.
Yukarıdaki yazı da güzel çözüm yolları da var. Onların bir kısmını uyguluyor, bir kısmına da ı-uygulamıyorum. Ama oğluma Hayır demeyi öğrenmem ve herşeyi ağlayarak elde etmesmesini öğretmem çok önemli..

''Çocuğuma hep yeşil ışık yaktım, büyüyüp de kırmızı ışıkla ilk karşılaştığında artık çok geçti!”
Bu söz sanırım herşeyi özetliyor:))