23 Haziran 2009 Salı

EMZİRME DÖNEMİNDE ANNE-BEBEK İLİŞKİSİ





Doğumun gerçekleşmesiyle hem anne hem bebek için önemli iki dönem başlamış olur;

Anne için loğusalık dönemi, bebek için süt çocukluğu dönemi.


Bebeğin doğumdan birinci yaşın sonuna kadarki dönemde annesiyle kurduğu iletişim onun biyolojik gereksinimlerini karşılamanın yanında sosyal ve psikolojik olarak da daha sonra kuracağı ilişki ve iletişimin ilk örneklerini, ilk çekirdeklerini oluşturur.

Bu nedenle annenin bu dönemde bebeğin ihtiyaçlarını geciktirmeden karşılaması ona yakın ve ilgili davranması bebekte sevgi ve güven duygularının ilk tohumlarını filizlendirir.

Annenin herhangi bir nedenle(fiziksel ya da psikiyatrik bir hastalık, ekonomik, toplumsal, ailesel nedenler vs.) bu sevgi ve güven duygusunu oluşturacak şekilde davranamaması çocukta daha sonraki yıllarda da devam edecek bir sevgi arayışına ve güvensizlik duygusuna yol açabilir. Bu nedenle bazı psikiyatri otoriteleri bu dönemi Temel güven-Temel güvensizlik dönemi olarak adlandırmışlardır.


Bebek bu dönemde tümüyle anneye bağımlı durumdadır. Yani tüm ihtiyaçları ancak anne tarafından (ya da anne yerine geçen kişi tarafından) karşılanabilir durumdadır. Bebeğin bağımlılığına karşılık anne de bebeğine bağlıdır. Bu bağlılık ve bağımlılık anne ve bebek arasında ruhsal olarak bir kilitlenme oluşturur. Bu karşılıklılığın bir tarafında annenin vericiliği, bakıcılığı, koruyuculuğu diğer yanında bunlar olmazsa hayatını sürdüremeyecek durumdaki bebeğin bağımlılığı yatar. Anne ve bebek arasında erken fiziksel ve görsel iletişim bu bağlılığı kolaylaştırır. Sevgi davranışları okşamak, öpmek, kucaklamak ve gözünü dikerek bakmak şeklindeki davranışlar anne ile bebek arasındaki etkileşimi devam ettirmeyi kolaylaştırır. Bu nedenle de doğumdan sonra makul olan en kısa sürede anne ve bebeğin fiziksel teması sağlanması yararlıdır. Emzirme bir yönüyle bebek için biyolojik ve fizyolojik olarak ideal beslenme şeklini oluştururken diğer yandan psikolojik olarak da son derece gerekli ve yararlı olan anne-bebek arasındaki yakın fiziksel teması sağlar.


İlk aylarda sadece fizyolojik ve biyolojik olan bağımlılığın 3-6 ay arasında psikolojik boyutu öne çıkmaya başlar. Her ihtiyaç duyduğunda yanında beliren, altını temizleyen, karnını doyuran, onu terden, soğuktan, sıcaktan, ağrıdan koruyan birinin varlığı bebekte kendisinin güvende olduğu duygusunu oluşturur ve anneye bağlanma kuvvetlenir. 6. aya gelindiğinde bu bağlanma duygusu öylesine yerleşmiştir ki ortaya zaman zaman belirgin olarak algılanan anneden ayrılma korkusu çıkar. Bu bağlanma duygusu yerleştikten sonra annenin yitimi çocukta ağır ruhsal çökkünlük belirtilerine(bebeklik depresyonu) ve daha uzun sürerse kişilik gelişiminde önemli örselenmelere neden olabilir (Kişiliğe yerleşen bu zedelenmeye ya da psikolojik yaraya temel güvensizlik duygusu diyoruz).


Bebeklik Dönemi bağlanma Süreci:

Doğum-2. Ay: Bebek bu dönemde anneyi kokusundan ve sesinden tanır. Yabancıya
tepki vermez. Çevresindekilerle yakınlığı arttırma çabaları görülür.

2-7 Ay: Bu dönemde bebek herkesin ilgisini çekmekten hoşlanır. Ebeveynlerinden
ayrıldığında stres belirtileri göstermez. Bu evre bebeğin çevresindekilere yönelik güven duygusu geliştirmeye başladığı evredir. Bebek davranışlarının diğer insanları etkilediğini ve gereksinimlerinin bu insanlar tarafından karşılanacağını anlamaya başlar. Bununla birlikte kendisine en yakın algıladığı ve ona doyum sağlatan bakım veren kişi önemli bir rol oynamaya başlar.

7-24 Ay: Bu dönemde bebekte ayrılık ve yabancı kaygısı görülür. Bakım veren kişi
çevreyi keşfetme sürecinde güvenli bir temel rol oynamaya başlar.

Kuzeycik gezmekte....

22 Haziran 2009 Pazartesi

Rahat ve sağlıklı bir doğum için neler yapmalı?


İyi bir eğitim sonunda doğuma hazırlanan ve doğumun nasıl olacağını öğrenen anneler, bilgi ve özgüven sahibi olurlar. Ayrıca zamanı geldiğinde kendi vücudunu ve doğum sancılarını da kontrol edebilir. Doğumunuzun rahat ve hafif geçmesi için uygulayabileceğiniz bazı önemli detaylar var.

•Doğuma yaklaştığınız dönemde daha çok sıvı gıdaları tercih edin. Bağırsaklarınızın boş olması doğumu kolaylaştırır.
•Kimi zamanlarda, doğumdan bir kaç gün önce vücudun bağırsakları temizlemesinden dolayı ishal meydana gelebilir.
•Hamilelik döneminizde nerede doğum yapacağınıza karar vermeniz önemlidir.
•Doktorunuzla yada doğum yapacağınız hastane personeliyle önceden görüşerek kendinizi ve bebeğinizi kontrol altına almalısınız.
•Doğum yaklaştıkça hafif işler yapmalı ve daha çok dinlenmelisiniz.
•Yoga yapabilirsiniz çünkü sizi hem zihinsel hem de fiziksel olarak doğuma hazırlar. Yoganın kas ve nefes kontrolü üzerindeki etkisi kanıtlanmıştır.
•Bir uzman gözetiminde kol, bacak ve sırt kaslarınızı çalıştırmak için havuza girebilirsiniz. Ayrıca bu aktivite genel sağlığınız ve fiziksel hazırlıklarınızla da birleştirilebilir.
•Bebeğinize şarkı söyleyin! Duygularınızı bebeğinizle bu şekilde paylaşarak, gerçek bir iletişim kurabilirsiniz.
•Hastaneye gitmeden önce ılık bir duş alın ve rahatlayın.

Bir çocuk bakıcısında kontrol etmeniz gereken 10 şey

Çocuğunuzun iyi ellerde olduğunu bilerek dışarıda güvenli bir gece geçirin.
Çocuk bakıcılarıyla ilgili bilmeniz gerekenler...

1. Yaşı ve iki yaşından küçük bebeklerle ilgili tecrübesi. Bebeğinizi asla 16 yaşından küçük bir çocuk bakıcısıyla yanlız bırakmamanız gerekir.

2. Başka kimim için çalışmış. Referanslarını sorun ve bunları arayıp kontrol etmekten çekinmeyin. Çocuk bakıcısı için nereye bakmanız gerektiğini bilmiyorsanız, yakınınızdaki bir kreş iyi bir başlangıç noktası olabilir. Kreş kullanmıyorsanız, kullanan bir arkadaşınıza sorun.

3. Çocuğunuz hakkında neler hissettiği. Küçük çocuklarla ilgili olarak konuşun ve ailesi hakkında soru sorun ve sıcak ve sorumlu bir yaklaşımı olduğundan emin olun. Düzenli bir şekidle çocuk bakıcılığı yapacaksa, gelip çocuğu yatırmanıza yardım etmesini isteyin, o zaman kendisini iş yaparken de görme imkanı elde etmiş olursunuz.

4. İlk yardım deneyimi ve kriz durumlarında neyi nasıl yapacağı.

5. Çocuğa bakarken ne yapmayı düşündüğü. Çocuğu yatırma rutinini konuşun ve çocuğunuz uyuduktan sonra neler olacağıyla ilgili kesin kural koymaktan çekinmeyin. Çocuğunuza bakarken alkol kullanmasını veya eşini veya arkadaşlarını davet etmesini veya telefonu kullanmasını istemediğinizi net bir şekilde belirtin.


Çocuk bakıcınızın bilmesi gerekenler

6. Yeni yürüyeninizin rutini ve uyandığında yapılması gerekenler.
Ek yiyecekler, aşağıya inmek, yatmadan önce hikaye anlatmakla ilgili kuralların üzerinden bir kez daha geçin.


7. Çocuk bezleri, temiz pijama ve mamaların nerede bulunduğu.

8. Güvenli uyku ile ilgili kurallar. İsterseniz Tatlı ve Güvenli Uyku makalemizin çıktısını alıp, okuması için verebilirsiniz. Sonra bunu çocuk odasının kapısına asın.

9. Yeni yürüyeninizin ihtiyaçları ve örneğin ışığın açık kalmasını sevip sevmediği, yanına verilmesini en çok sevdiği ayıcıkları, gecenin ortasında bir şey içmek isteyip istemediği veya uyuyana kadar dönencesinin çalması gibi rahat alışkanlıkları.

10. Önemli telefon numaraları, danışmaya ihtiyacı olduğunda irtibata geçebileceği yerler. Bir yedek numara da bırakın (komşu, arkadaş veya akraba).
Kaynak:www.huggies.com

21 Haziran 2009 Pazar

Bebeğiniz Dünyayı Tanırken Keyif Alsın



Bebekler 3.–4. aydan itibaren nesnelerle ilgilenmeye başlarlar. Nesnenin ne olduğunu tanımaya çalışırlar. Bu dönemde nesneleri tanımak için kullanılan organ ağızdır. Bu nedenle bütün bebekler ellerine geçeni ağızlarına götürürler. 9. aydan itibaren nesnelere daha bilinçli olarak ilgi gösterirler, nesneleri iter, istendiğinde göstermeye çalışırlar. 1 yaş civarında ise nesneleri resimlerinden tanımaya, kitaptan resim göstermeye başlarlar.

Bu gelişim süreci içerisinde bebeğin dünyayı tanıması, çevresini keşfetmesi için gerekli güvenlik önlemleri alındıktan sonra nesneleri ağzına götürmesine, onlara dokunmasına fırsat vermek gerekir. 3. aydan itibaren evin bölümlerini gezmek, her odada neler olduğunu anlatmak, odadaki eşyaları tek tek tanıtmak, onlara dokunmasına izin vermek bebeğin nesneleri tanımasını sağladığı gibi dil gelişimini de hızlandırır.

1 yaş civarında nesnelerle birlikte onların resimlerini de göstermek, hayvan, taşıt gibi nesnelerin seslerini çıkarmak, eşyaların ne işe yaradıklarını anlatmak (“bu masa, masada yemek yiyoruz”, “bu bardak, bardakla su içiyoruz” şeklinde) gibi oyunlar oynanabilir.

Sadece kapalı mekanlardaki, ev ortamı içerisindeki nesneler değil dışarıdaki nesneleri de tanıması için çeşitli durumlar yaratmak bebeğin dünyayı keşfini eğlenceli hale getirir. Dışarı çıkıldığında ağaçları, çiçekleri göstermek, onlara dokunması için fırsat tanımak bebeğin hoşuna gidecektir. Sokakta gördüğünüz hayvanları, taşıtları bebeğe göstermek, seslerini çıkarmak bebeğin ilgisini çekecektir. Denize ayaklarını sokmak, kumları ellemek, çimenlere oturmak bebeğin görsel ve dokunsal yollardan öğrenmesini destekleyecektir.

Oyuncaklarla oynarken, nesneleri tanıtırken onları yalnızca isimlendirmek yerine aynı zamanda renklerini, şekillerini de söylemek bebeğin hem dil, hem de kavram gelişimini destekler.

Anne Babalara Öneriler:

Sesli oyuncaklar vererek, nesnelerin seslerini çıkararak işitsel öğrenmesini destekleyebilirsiniz.
Yatağının kenarına renkli yumuşak nesneler koyup bunlara bakmasını, dokunmasını, keşfetmesini sağlayabilirsiniz.
Bir nesnenin farklı renklerini göstererek renkleri tanıtabilirsiniz (örneğin, “mavi topunu at, kırmızı arabanı ver” gibi)
Tanıdığı nesneleri kitaplardan göstermesini isteyebilirsiniz.
Dokunmalı, sesli kitaplardan nesneleri tanıtabilirsiniz.
Kitapta gördüğü nesneleri kendi üzerinde, oyuncaklarında ya da eşyalarında

www.mavipedagoji.com alıntıdır..(Pedagog Duygu Çalışır'ın yazısı...)

Pedagog arkadaşımız Duygu Çalışır Bugün Annelik Yolunda Hamile Kursunda Bizim konuğumuzdu.






Bugün Pedagog Duygu Arkadaşımız konuğumuzdu. Anne-bebek-baba ilişkisi ve kendi doğum ve oğlu ile ilgili deneyimlerini bizimle paylaştı.Yararlı bir gündü. Sizler de Pedagog arkadaşımız Duygu'nun yazdığı yazıları okumak için ;
www.mavipedagoji.com ziyaret edebilirsiniz......

20 Haziran 2009 Cumartesi

BLOGLARARASI YOLCULUKTA SON GÜN

Merhablar
Bugün sizlere bebekleri olan ve sıkı takip attiğim bloglardan bahsedeceğim:
http://hulyanintunasi.blogspot.com
http://elifleyasamak.blogspot.com
http://gununcorbasi.blogspot.com
Bu sitelerdeki bebeklerin büyümesini izlemek çok zaebkli. Mesela arca bebek büyümüş, ses çıkaıyormuş..Gerçekten çok eğlenceli. Onları takip ederek güne mutlu başlayabilirsiniz.

Bugün ayrıca kızkardeşim ve benim beraber oluşturduğumuz Zencefil organizasyonun bloğundan da bahsetmek isterim.http://zencefilorganizasyon.blogspot.com
burada bebeklere hazırladığımız organizasyonlar hakkında bilgi ve resimler var. Bu konuda istediğiniz zaman destek olabiliriz. Ayrıca hertürlü desteğide kabul edebiliriz. Size tavsiyem; bebek şekeri,doğum günü organizasyonu gibi faliyetlerinizde Zencefil Organizasyondan destek almanız..

Hepinize sevgiler..