4 Haziran 2014 Çarşamba
Gebelik oluşumu; Mucizenin başlangıcı
Kadın organizmasının ergenlik çağından itibaren her ay yeni bir gebeliğe hazırlandığını daha önce belirtmiştik. Adet döngüsünün ilk günü adet kanamasının başladığı gündür. Size ‘Son adet tarihiniz nedir?’ diye sorulduğunda her zaman son adet kanamasının ilk gününün kastedildiğinden emin olabilirsiniz. Bu döngü bir sonraki adet kanamasının ilk gününe dek sürer. Genel olarak 28 gün olarak kabul edilse de 21 ila 35 gün arası normal kabul edilir.
Bu süre içinde gebe kalınabilecek dönem aslında hiç te uzun değildir. Adet döngüsünün ilk bölümünde yumurtalıkta bir grup yumurta hücresi olgunlaşmaya başlar.Hipofiz bezinden salgılanan hormonlarla ( FSH ve LH) yumurtalık kökenli hormon ve diğer pek çok biokimyasal mekanizmanın içine girdiği bu süreçte folikül adı verilen ufak kesecikler içinde gelişen bu olayı gözle izlemek mümkün olmasa da folikülün büyümesi vajinal ultrasonografi ile izlenebilir.
28 günlük bir adet döngüsünde ortalama 14 günde folikül duvarı çatlar ve yumurta hücresi (oosit) serbest kalır. Yumurtlama (ovulasyon) olayı budur. Serbest kalan yumurta hücresi Fallop tüpünün uç kısmındaki parmaksı çıkıntılar tarafından yakalanır ve ‘ampulla’ adı verilen tübün kısmen geniş kısmına alınır.
Serbest kalan yumurta hücresinin ortalama ömrü 24 saat kadardır.Bu süre içinde döllenme gerçekleşmezse yumurta hücresi karın boşluğunda parçalanarak kaybolur. Bu konudaki yanlış inanış adet kanaması ile döllenmemiş yumurta hücresinin dışarı atıldığıdır.Adet kanaması yeni oluşan bir gebeliğin yerleşmesi için hazırlanan rahim iç zarının gebeliğin gerçekleşmemesinin ardından dökülmesidir .Oositle herhangi bir ilgisi yoktur.
Yumurta hücresinin tubaya geçmesinden sonra geride kalan folikülün yapısında önemli değişiklikler ortaya çıkar.Luteinizasyon adı verilen bu gelişmeyle içindeki yumurta hücresini kaybetmiş olan folikül ‘corpus luteum’ adı verilen yapıya dönüşür ve gebelik için hayati önem taşıyan progesteron hormonunu salgılamaya başlar.Progesteron etkisiyle rahim iç zarı embriyonun yerleşmesi için uygun hale gelir
Yumurta hücresinin ömrü kısa olmasına karşın bu dönemde gebe kalmayı kolaylaştırmak amacıyla genital sistemde belirgin değişiklikler oluşur.Öncelikle rahim ağzında bulunan mukus (sümüksü akıntı) belirgin şekilde farklılaşır. Mukusun daha akışkan ve berrak hal almasıyla spermlerin hareket etmesi ve rahim ağzını aşarak yumurta hücresinin bulunduğu bölgeye doğru seyahati kolaylaşır. Aynı zamanda hormonlardaki değişmeler (testosteron düzeyindeki artış) nedeniyle libido artar. Tüm bu değişiklikler gebeliğin olumasını kolaylaştırır.Genelde pek çok sperm hücresi yumurta hücresine ulaşsa da yalnızca tek bir tanesi ‘zona pellucida’ yı geçerek yumurta hücresine girebilir. Olaya döllenme (fekondasyon) adı verilir .Bu aşamadan sonra oluşan bir reaksiyonla diğer spermlerin yumurta hücresine girişi engellenir.
Fallop tüpünün ampulla kısmında gerçekleşen bu olaydan sonra yumurta hücresi artık ‘embriyo’ adını alır .Ampulla bölgesinde 48-72 saat kadar bekleyen embriyo bundan sonra ve tüp içinde rahime doğru yaklaşık
5 gün sürecek yolculuğuna başlar. Bu yolculuk sırasında embriyonun gelişimi de devam eder.
Bu yolculuk devam ederken rahim de embriyonun yerleşmesi için gerekli hazırlıklar yapılır.Endometrium corpus luteum tarafından salgılanan progesteron hormonunun etkisiyle kendisine yaklaşmakta olan embriyo için hazırlanır. Progesteron hormonu endometriumun ‘sekresyon’ evresine girmesini sağlar .Bu embriyonunrahime yerleşmesi ve gebeliğin devam ettirilebilmesi için gereklidir.Gebeliğin ilk 10 haftasında gerekli progesteron hormonu corpus luteum tarafından salgılanırken bu haftadan sonra plasenta gerekli progesteronu kendisi sentez eder
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder