12 Mayıs 2012 Cumartesi

Doğum da Rahatlama Teknikleri


Nomal doğum sırasında rahatlatıcı teknikler kullanmak birçok açıdan faydalıdır.Doğum süresindeki ağrıyı azaltır, doğum
 süresini kısaltmakta yardımcı olabilir ve istenilmeyen sezaryen oranlarını düşürebilir. Bunun dışında anne için güzel bir 
doğum hikayesi bebeğine bağlanmayı kolaylaştırır ve bebek için güzel bir atmosferde hayata ilk adımını atmak demektir. Rahatlama psikolojik açıdan komplike bir durumdur ve bir düğmeye basmak gibi rahatlama tabiî ki mümkün değildir. Genel olarak doğum yapan kadınları rahatlatacak bir takım faktörler bilinir, ama unutulmamalıdır ki rahat olmak şahsi bir hisdir ve sizin kişiliğinzle ilgilidir. 






Bununla ilgili bir kaç ip ucu:

  • Doğru nefes alma ve ıkınma tekniğini öğreniniz .
  • Doğum yapıcağınız hastaneyi önceden ziyaret ediniz
  • Doğumu önceden aklınızdan hayal gibi geçirin. Bu esas doğum yaparken kolaylık sağlıyacaktır.
  • Doğum sancıların arasında ağrı hissetmeyeceğinizi düşünün.
  • Önceden yanızda hangi kişilerin ne zaman olucağını konuşun.
  • Ziyaretçiler için organizasyon yapın ('ben haber vermeden gelmeyin' gibi)
  • Rahat ediceğiniz kıyafet, müzik, film, koku vs hazırlayın.
  • İsterseniz bebeğinize giydireceğiniz bir kıyafet veya vericeğiniz bir oyuncak yanınıza alabilirsiniz. Bebeğinizi size hatırlatarak mutlu olmanızı sağlar.
  • Doğumun her safhasında isteklerinizi ve sorularınızı doktorunuz ile veya ebeniz ile paylaşın.
  • Doğumun öncesinde detaylı bir doğum planı hazırlayın. Bunu eşinizle beraber hazırlamkata fayda vardır.

DOĞUMUN BAŞLADIĞI NASIL ANLAŞILIR? VE NORMAL DOĞUM AŞAMALAR NELERDİR?



Doğum başladığı nasıl anlaşılır?
Doğumun başlamasını sağlayan faktörler henüz çok iyi bilinmemektir. Bebek tarafından üretilen SP-A isimli bir proteinin doğumun başlamasında rol oynadığıtartışılıyor.
Doğumun başladığının işaretleri:
  • Ağrı:  Düzenli aralıklar ile, istirahat ile geçmez ise, elle karın üzerinde hissedilir ise
  • Suyun gelmesi
  • Vaginal kanama
Normal doğum hangi safhalardan oluşur?
 
Vaginal doğum üç safhadan oluşur.
 
1.safha:
Doğumun en uzun süreli kımıdır (8-13 saat ilk doğumda, sonraki doğumlarda daha kısa)
Düzenli ağrıların başlangıcından rahim ağzının tam açılmasına kadar sürer.
Doğum ağrılarının süresi ve şiddeti doğumdan doğuma farklı olabilir. Genel olarak ağrılar ilk başta 30 dakikada 2-3 kez sonra 10 dakkika da 2-3 ağrı olur. Ağrının süresi 1 dakika kadardır. Suyun gelmesi (poşun açılması) ağrıları artırabilir. Rahim kontraksiyonu sırasında bebeğin başinin üzerindeki rahim duvarı yukarı doğru kasılır böylece rahimin alt kısmı gerilir ve rahim ağzı açılır. Rahim ağzının açılması kasılma dişinda birçok faktöre bağlıdır (hormonel vs) genel olarak anne rahat ise ve kendisini iyi hisseder ise daha rahat açılır. Bu safa doğumun pasif safhasıdır. Ağrı çekmek her ne kadar anne için zorluk taşısa da bu dönemi mümkün oldukça sakin geçirmek ve hem fiziksel hemde mental gücünü doğumun 2. safhası için saklamak önemlidir.

2. safha:
Süresi 30 dakkika ve 1 saat arasıdır
Rahim ağzının tam açılmasından bebeğin doğumuna kadar olan kısım.
Bu safada ağrıların şiddeti ve sıklığı artar. Bebeğin başı annenin barsaklarına baskı yaptığı için annede ıkınma refleksi ortaya çıkar. Bu safhada anne olabildiğince kuvvetli ve uzun ıkınması doğumu çabuklaştırır. Derin nefes alıp tutarak kabız kalmış gibi ıkınılması esastır. Kesik ve tekniğine uygun olmayan ıkınma hem anneyi boşuna yorar hemde doğumu gecıktırır.
Bebeğin başı doğum kanalın da öne doğru bükülmüştür, başı doğduktan sonra arkaya doğru düzelir. Baş doğduktan sonra genelde ağrılar kısa bir ara verir sonra bebek 90 derece döner ve omuzlar oval çıkıştan doğar. Omuzlardan sonra bebeğin kalan vücudu doğar.
 
 
3. safha:
Yaklaşık 10- 30 dakkika sürer
Plasentanın tamamen atılması ile biter.
Ağrıların kuvvetine göre 10-30 dakika süren bu safanın sonunda plasenta doğar. Plasentanın tümü çıktığı doktor tarafından kontrol edilir. Gerekir ise kalan parça çıkartılır.
 
Doğumdan sonra kordon kesilir ve bebeğinizi kucaklıyabilirsiniz!
 

DOĞUMDA KULLANACAĞIMIZ NEFES TEKNİKLERİ


Normal doğum esnasında "ıkınırken" güçlü bir nefese ve güçlü karın kaslarına ihtiyaç duyacaksınız. Kasılmalar esnasında bebeğinize maksimum oksijen gitmesi için yapmanız gerekenler ise şöyle:
Doğum eyleminde uygulayacağınız doğru nefes alma-verme tekniklerini gebelik döneminizde ne kadar sık uygularsanız bu teknikleri o kadar iyi öğrenirsiniz.


Doğum eylemi esnasında doğru nefes alıp verme iki açıdan önemlidir: Doğum eyleminde belli aralıklarla gelen uterus kasılmaları esnasında bebeğinize giden kan akımı nispi olarak azalır. Bu fizyolojik, yani normal bir durumdur. Siz bu esnada derin bir nefes aldığınızda kanınıza normal bir nefeste geçtiğinden daha fazla oksijen geçer ve bu ek oksijen kasılmalar esnasında bebeğinizin oksijensiz kalmasını önler.

Doğru nefes alıp vermenin diğer bir önemi de şudur:Kasılmalar esnasında duyacağınız muhtemel ağrı, zihinsel olarak daha çok doğru nefes alıp vermeye odaklanmış olmanız nedeniyle daha hafif olarak algılanacaktır.

ALIŞTIRMALAR:

1- Gevşeme: Yere yatın ve dizlerinizi bükün. Vücudunuzdaki bütün kasları bilinçli bir şekilde teker teker gevşetin. Bunun ne kadar zor olduğunu denedikçe göreceksiniz. Tüm kaslarınızı gevşettiğinizi düşündüğünüzde bile tekrar yaptığınız bir kontrolde bazı kaslarınızın halen kasılı olduğunu görebilirsiniz. Tümüyle gevşemiş olmaya özen gösterin.

2-Derin nefes alma-verme: Tümüyle gevşediğinizden eminseniz sanki 45-50 saniye süren bir kasılmanız varmış gibi hissetmeye çalışın. Burnunuzdan (eğer burun tıkanıklığınız varsa ağzınızdan) içinize mümkün olduğunca ve yavaş yavaş derin bir nefes çekin, bu nefesi yine yavaş yavaş ağzınızdan dışarı verin. Bu esnada bütün kaslarınızın gevşek olduğunu tekrar kontrol edin. Kafanızda canlandırdığınız kasılmalar devam ettikçe bu işleme devam edin.
Dikkat: Nefes alıp verme işlemini çok hızlı yaparsanız, kanınızdaki karbondioksit hızlı bir şekilde azalabilir, bu da geçici bilinç kaybına kadar gidebilen durumlara yol açabilir, bu nedenle derin nefes alma işlemini yavaş yavaş uygulayın. 45-50 saniye süren bir kasılmada 5-7 adet nefes alma-verme uygundur.

Karından nefes alma tekniği: Bu egzersiz karın kaslarınızın gevşemesine yardımcı olduğu gibi, kasılı kasların uterus üzerine gereksiz baskı yapmasını engeller.

Yere uzanın ve ellerinizi karnınızın üzerine yerleştirin. Derin bir nefes alarak karnınızın "şişmesini" sağlayın. İçinizden beşe kadar saydığınız sürede bu pozisyonu koruyun. Nefesi ağzınızdan verin ve bu işlemi 4-5 kez tekrarlayın.
  
DİĞER NEFES TEKNİKLERİ:

Tutulmuş nefes: Derin bir nefes alın ve sonuna geldiğinizde nefesinizi tutun, içinizden ona kadar sayın, sonra havayı ağızdan bırakın. Bu tutulmuş nefes doğum sırasında özellikle bebeğinizi dışarı iterken faydalı olacaktır.

Yüzeysel küçük nefes: Hafifçe ve çabucak, ses çıkarmadan nefes alıp verin. Yalnızca göğsünüzün üst kısmı kıpırdamalı, karın hemen hemen hareketsiz kalmalıdır. Bu nefes ritmik olmalı. Dolayısıyla nefes alma zamanının verme zamanına eşit olmasına dikkat edin. Bu nefesi ağzınızı açık veya kapalıyken yapabilirsiniz. Bu yüzeysel nefes rahim ağzının doğum için genişlemesini sağlayan güçlü kasılmalar geldiğinde işe yarayacaktır.
Büyük sık nefes: Bu kez nefes ritmi hızlanmalı, saniyede tam bir nefes alıp vermek gerek. Ağız yarı açık nefes alın, nefes verin. Bu nefes rahim ağzı genişlemesinin sonunda bebeği iterken ve bebek dışarı çıktıktan sonra kendinizi engellemeniz gerektiğinde çok işe yarayacaktır.

BİR DOĞUM PROVASI
Bu farklı nefeslere hakim olmayı öğrendikten sonra bir doğum provası yapabilirsiniz. Bebeği dışarı atma sırasında duracağınız pozisyona geçin, yani sırt yastıklarla kalkmış, bacaklar bükülü, uyluklar ayrılmış olarak uzanın. Bu pozisyonda kendinizi şu egzersize alıştırın: Önce bebeği dışarı itmeyi kolaylaştıran nefes tutmayı yapın, hemen ardından bebeği daha fazla itmeyi engelleyen sık sık yüzeysel küçük nefesleri yapın. Doğum sırasında önce bebeği itmek için kendinizi kastıktan sonra, birden çocuğun başı göründüğünde ebe artık “itmeyin itmeyin” diyecektir.

Tutulmuş nefesten hemen sık nefese geçmek kolay değildir. Bu yüzden çalışmak gerekir. Ancak bu nefes egzersizlerini yaparken arada normal solumanıza dönüp, kendinizi dinlendirmeyi unutmayın.