1 Şubat 2013 Cuma

BEBEĞİMİZİ GİYDİRMEK



Bebek giysileri seçerken kullanışlı ve rahat olmasına dikkat edin, modayı ikinci plana atın. Sentetik malzemelerden yapılan giysiler bebeğin cildini tahriş edebilir. Her zaman yumuşak, kolay giydirilip çıkarılabilen ve düğme kullanılmayan giysileri tercih edilmelidir. Bebek düğmeleri yutabilir.
Bebeğin büyümesini engelleyecek giysiler kullanılmamalı, onun yerine omuz kısmı ayarlanabilen giysiler, tek parçalı belsiz tulumlar, beli elastik pantolonlar, kenarları geniş giysiler tercih edilmelidir. İlk 3-4 ay için pamuklu tulum giysiler tercih edilmelidir. 2–3 haftadan sonra zıbın yerine pamuklu atlet ya da kısa kollu badiler daha uygun olabilir. Ayaklarına mutlaka çorap, başına şapka giydirilmelidir. Kıyafetlerin etiketleri kesilmeli, bebeğin giysileri yetişkinlerinden ayrı yıkanmalı ve özel bebek deterjanları kullanılmalıdır. İlk 6 aya kadar bebek giysilerinin dikiş yerleri içten ve dıştan ütülenmelidir.
Bebeği kolaylıkla giydirebilmek için kolay giyilip çıkarılabilecek giysiler seçilmelidir. Yakası geniş olan ve boyundan geçerken zorlanmayacak, kolları bol ve az miktarda kapama gerekenler tercih edilmelidir. Kurdeleleri veya bağları olan giysiler bağcıklar bebeğin boynuna dolanabileceği için tehlikelidir.
Bebeğiniz ve sizin için giydirmeyi kolaylaştırabilecek bazı ipuçları:
Bebeğinizi yatak, karyola veya değiştirme masası gibi düz bir yüzeyde giydirin. Bebeğiniz oturabildiğinde ise kucağınızda giydirin. Bebeğe giysisini giydirirken yakasını ve boynu iyice açın. Giysiyi boyundan geçirirken mümkün olduğunca açmaya ve germeye çalışın ve kulaklarla buruna takılmasına engel olun. Bebek kafası giysinin içinde kaldığında ürküp huzursuz olabilir, bunu ‘anne neredeymiş’, ‘işte buradaymış’ gibi cümlelerle oyun haline getirin. Giysilerin kollarını giydirirken kol bölümünün içinden elinizi geçirerek bebeğinizin elini tutun ve çekin.
Giyside fermuar varsa kapatırken bebeğin cildini sıkıştırmamaya dikkat edin. Bebeğin giysilerini çıkarırken sırtını ve başını destekleyerek önce başını çıkarın. Daha sonra yakasını açın. Daha sonra yakasını açın ve yüzünden uzak tutarak kafasından sıyırın. Bebeği giydirip soyarken konuşarak oyalayın. Ne yaptığınızı, giydirdiğiniz giysinin ne renk olduğu, vücut parçalarının neler olduğu gibi konularda konuşarak bebeğinizin öğrenmesini uyarın.
Bebeği ne kadar giydirelim?
Çevrenizdeki sizi ve bebeği seven insanlar, örneğin büyükanneler yeni anneye çok güvenmezler ve bebeğin az giydirildiğini düşünürler. Oysa bebeğin fazla giydirilmesine gerek yoktur ve aşırı giyim bebeğin ısı dengesini bozar. Bebeğin ısınıp ısınmadığını anlamak için ellerini ölçü olarak almak doğru değildir. Bebeklerin elleri ve ayakları vücudunun diğer yerlerinden daha soğuktur ve bunun nedeni dolaşım sisteminin yeterince olgunlaşmamış olmasıdır. Bebeğiniz hapşırdığında üşüdüğünü düşünmeyin; güneş ışığına tepki veriyor veya burnunu temizliyor olabilir. Yabancılara değil bebeğinize kulak verin. Bebeğinizin üşüdüğünden şüpheleniyorsanız elinizin tersiyle bebeğinizin ensesini, kollarını ve giysilerin altında kalan bölgeleri kontrol edin.
Her türlü hava koşulunda ısıtılması gereken tek yer bebeğin başıdır; bebeğin başı örtülmediğinde ısı kaybı fazla olur ve çoğu bebek başında yeteri kadar saç olmadığı için üşür. Sıcak günlerde de siperli şapka takarak bebek güneşten korunmalıdır.
Soğuk havada bebeği giydirirken birkaç hafif kat giysi tek bir kalın giysi tabakasından daha iyi korur. Ayrıca sıcak yerlerde üstteki katı çıkarma imkânı olur. Deneyler çevre sıcaklığı 29 derece civarına geldiğinde vücudun sıcaklık üretimini durdurduğunu göstermektedir. Buna göre normal doğum ağırlığındaki bir bebeğin giyimi bulunduğu ortamın sıcaklığına göre çabuk değişebilir olmalıdır. Bebeğin asıl ısı kaybı başından olmaktadır. Buna göre başı korunmalıdır. Derin uykuda bebek soğuğa daha duyarlı olmaktadır. Derin uykuda bebek arada sırada kontrol edilmelidir.

Bebeğin üşüdüğünün belirtileri:
nefes alma hızı artar.
Huzursuzdur.
Bebek daha çok üşüdükçe daha sakinleşir. Ve bu halde onu sarmak içerideki soğuk kıyafetlerin izolasyonuna ve bebeğin daha çok üşümesine yol açar. Bu durumda bebek sıcak bir ortamda soyulmalı ve kıyafetleri değiştirilmelidir. Fazla sıcaklığının farkında olun. Yazın bebeklerin kıyafetlerinin pamuklu olmasına özen gösterin. Sentetik kaçının.
Eğer bebek çıplak iken mutluysa ortam müsaitse bırakın çıplak kalsın. Dışarıda ise güneşten koruyu

E.C.A. - SEREL’DE HEDEF 5 YILDA 5 MİLYON ÇOCUĞA ULAŞIP KALPLERDE BÜYÜMEK


2013 yılında %10 büyüme ve 70 milyon dolarlık
yatırım hedefi koyan Elginkan Topluluğu bünyesindeki Elmor A.Ş.  E.C.A.-SEREL için başlattığı yeni sosyal sorumluluk projesi ile
5 yılda 5 milyon çocuğa ulaşıp kalplerde de
büyümesini sürdürecek



      
    



 

60 yılı geride bırakan Elginkan Topluluğu bünyesinde E.C.A. - SEREL markaları ile faaliyet gösteren Elmor A.Ş., armatür ve seramik sağlık gereçleri sektöründeki liderliği ile faaliyetlerine devam ediyor. “Yıllarca Beraber” ilkesi ile yola çıkan ve bugün çevre dostu, su tasarruflu ve yenilikçi ürünleri ile pazarı yönlendiren Elmor A.Ş. E.C.A. - SEREL markaları ile  2013 yılında %10 büyüme hedefliyor.
2013 yılı için yeni büyüme hedefleri koyan Elmor A.Ş. ayrıca, E.C.A. – SEREL markaları için başlattığı  yeni sosyal sorumluluk projesi “Benim Güvenli Banyom” ile  5 yılda 5 milyon çocuğa ulaşıp kalplerde de büyümeyi hedefliyor.
Proje, 5-7 yaş grubundaki çocukları ve ebeveynlerini dikkatsizlik veya ihmaller sonucu banyolarda yaşanan kazalar ve yaralanmalara karşı uyarıp, bir farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Erdil Yaşaroğlu’nun çizgileri ile hayat bulan proje, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından da destekleniyor.

Elmor A.Ş. Şirket Müdürü
Hakan Günderen :
Topluluk olarak 2013 hedefimiz 70 milyon dolarlık yatırım 
ve %10 büyüme ...
E.C.A.- SEREL’in finansal açıdan 2012’yi başarılı bir şekilde tamamladığını, 2013 yılında da büyümesine ara vermeden devam edeceklerini belirten Elmor A.Ş. Şirket Müdürü Hakan Günderen, “Elginkan Topluluğu bünyesinde yer alan teknik vanalar, su armatürleri ve sağlık seramik gereçleri alanında faaliyet gösteren şirketlerimizdeki üretim kapasitelerimizi yüzde 25 oranında arttırarak yatırımlarımıza başladık. Bunların fizibilite çalışmaları bitti. 2012 yılında başladığımız bu süreç, 2013 yılı hatta 2014 yılının başına kadar sürecek ve yaklaşık 70 milyon dolarlık bir yatırım olacak” dedi.
Bu yatırım kapsamında, çeşitli alanlardaki fabrika binaları ve makine parkının modernizasyonu ve üretim hatlarında robot kullanımının artırılması ile ilgili çalışmalar yapılacağını söyleyen Günderen, Gebze’de 25 bin metrekarelik yeni bir fabrika binasının da inşaatına başladıklarını açıkladı.
2013 yılında pazara sunacakları yeni ürün grupları konusunda da bilgi veren Günderen; “Yeni dönemde orta ve orta alt segmente yönelik ürünlere ağırlık vereceğiz. Lüks değil, maksimum fonksiyonel ama kabul edilebilir nitelikte bir estetik görüntü ve gerçekten uygun fiyatlı ürünler olacak.  Pazara sunacağımız tüm ürünlerimiz su ve enerji tasarruflu olacak.” şeklinde konuştu.
Bay Elmor’dan sonra, E.C.A. - SEREL’in yeni kahramanları
Mert ve Maceracı Ayı
Yıllar önce Bay Elmor tiplemesi ile reklam dünyasında kalplere dokunan ilk marka olduklarını açıklayan Elmor A.Ş. Şirket Müdürü Hakan Günderen, yeni başlattıkları sosyal sorumluluk projesi ile bir kez daha Türk halkının kalplerine gireceklerini ve orada büyüyeceklerini söyledi.
2013 yılı içerisinde çeşitli iletişim faaliyetleri ile tanıtımını gerçekleştirecekleri kurumsal sosyal sorumluk projesinin detayları hakkında bilgi veren Elmor A.Ş. Şirket Müdürü Hakan Günderen: “2013 yılı içerisindeki en büyük hedefimiz “E.C.A – SEREL markaları ile Kalplerde Büyümek” olacak. Bu anlamda başlattığımız “Benim Güvenli Banyom” projesinin uzun yıllar devam edecek bir proje olmasını hedefliyoruz. Her yıl banyoda yaşanan kazalarda, milyonlarca çocuğun ihmal ve bilinçsizlik nedeni ile sakatlandığı ülkemizde; 5 ile 9 yaş arasındaki çocukları ve ebeveynlerini banyo kazalarına karşı bilinçlendirmek, sağlığın ve hijyenin ne kadar önemli olduğunu aktarmak en önemli amacımız” dedi.
5 yılda 5 milyon çocuk Erdil Yaşaroğlu’nun çizgileri ile
banyolarda yaşanan kaza ve yaralanmalara karşı bilinçlenecek
Hakan Günderen konuşmasına şöyle devam etti. “Çocukların banyoda güvenli yaşam için uymaları gereken kuralları, Erdil Yaşaroğlu tarafından özel olarak hazırlanan çizgi roman ile çocuklara iletip, kazalara karşı bilinç düzeylerinin arttırılmasını hedefliyoruz. Bu amaçla proje destekçimiz İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yönlendirmeleri ile önce İstanbul’daki sonra da tüm Türkiye genelinde yüzlerce okula giderek çocuklarımızı banyo kazalarına karşı bilgilendirmeyi planlıyoruz. Okulların yanı sıra farklı mecralarda düzenleyeceğimiz aktiviteler ile de çocukları ve ebeveynlerini bilgilendiriyor olacağız.”
Toplantıda daha sonra söz alan projenin mimarlarından Erdil Yaşaroğlu, proje için oluşturduğu Mert ve Maceracı Ayı karakterinin tanıtımını yaptı. Projeyi ilk duyduğu anda heyecanlandığını ve çocuklar için bir şeyler üretmekten büyük keyif aldığını söyleyen Yaşaroğlu, projenin önümüzdeki dönemlerde farklı mecralarda, farklı maceralar ile süreceğini sözlerine ekledi.
Toplantıda son olarak söz alan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, çocuklarının gelişimi, eğitimi ve sağlığı ile ilgili bu tip projeleri desteklemekten mutluluk duyduklarını dile getirdi. Dr. Muammer Yıldız daha sonra proje ile ilgili detaylı bilgiler aktardı.

Neden “Benim Güvenli Banyom” Projesi ?
Dünya sağlık Örgütü ve UNICEF verilerine göre, dünyada gelişmiş ülkelerde  her yıl bir milyona yakın çocuk banyoda yaşanan kazaların yol açtığı yaralanmalar sonucu hayatını kaybediyor.
T.C. Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre Türkiye’de ölüm sıralamasında kaza sonucu ölümler 4.sırada yer alıyor.
Son beş yılda 120 bin çocuk evlerinde yaşanan kazalar sonucu hastanelere müracaat etmiş ve 2 bini hayatını kaybetmiş.
Japonya’da 2012 yılında yapılan bir araştırmaya göre trafik kazalarında 4 bin 612 kişi ölürken banyo kazalarında ise her yıl 14 bin kişinin hayatını kaybettiği belirlenmiş.
ABD’de de  2006 yılında 28 bin 257 çocuk çeşitli kazalarda hayatını kaybederken, bunlardan 2 bin tanesinin banyoda öldüğü açıklandı.
Banyoda hangi kazalar yaşanıyor ?
·        Elektrikle çalışan  aletlerin banyo suyuna teması ile ortaya çıkan elektrik çarpmaları
·        Banyo prizlerinin ıslak elle teması sonucu elektrik çarpmaları
·        Banyo içinde veya küvette kayma sonucu kafa ve gövdede yaşan kırıklar
·        Küvette  düşerek boğulmalar
·        Yüksek ısıya maruz kalarak oluşan cilt yanıkları
·        Banyoda bulunan çamaşır suyu, deterjan, şampuan ve benzeri sıvıların içilmesi
·        Banyoda bulunan aseton, parfüm gibi ve çeşitli makyaj malzemeleri ve kozmetik ürünlerinin içilmesi veya yenmesi
·        Klozete düşerek boğulmalar
·        Çamaşır makinesinin içine girerek boğulmalar
·        Likit ve tüp gazla çalışan şofbenlerde bakımsızlık nedeni ile oluşan sızıntılar ve zehirlenmeler
·        Hijyen kurullarına uyulmayan banyolardan alınan mikrobik hastalıklar