21 Şubat 2015 Cumartesi

BEBEĞİNİZLE İLK 40 GÜN


Bir anne olarak bebeğinizle hastaneden yuvanıza döndüğünüz ilk gün, hayatınızın en heyecan verici anlarından biri olacak. 

Artık sizin ve aileniz için yepyeni bir dönem başlıyor; yorgunluklar ve endişelerin yanı sıra, taşıyacağınız sorumluluk da sinirli olmanıza sebep olabilir. Üstelik lohusalık dönemi hormonların da etkisiyle pek çok anne için psikolojik olarak zorlayıcıdır. 

Bebeğinizin bakımı ve anneliğin ilk günlerinde kendinizle ilgili almanız gereken tedbirleri ise şu şekilde sıralamak mümkün;

Annenin Bakımı

Doğumu takip eden 40 günlük dönem Lohusalık dönemi olarak adlandırılır ve bu süre içinde vücunuduz kendisini toparlar. Bu dönemde yaşanan hormonal ve ruhsal değişimler, östrojen hormonunun düşmesi, lohusada depresif ruh halinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Alıngan, kolay ağlayan, çabuk yorulan ve isteksiz bir hale gelebilirsiniz. Bu durumda doktorunuza danışarak 2 ay kadar demir takviyesi ve multivitaminler kullanmalı, düzenli uyku ve beslenme ile vücudunuzun boşalan kaynaklarını doldurmalısınız. Emzirme sürecinde doktor önerisi dışında kesinlikle sakinleştirici vb. ilaç almayın. 
Bünyeniz, hamilelik döneminde vücudunuzda biriken fazla suyu, doğumu izleyen birkaç gün içerisinde atacaktır. Doktorunuza danışarak karın kaslarını güçlendirici yer egzersizlerine başlayabilir ve düzenli olarak bu hareketleri yapmaya devam edebilirsiniz.
Bebeğinizle sürekli olarak ilişkide olduğunuzdan doğum sonrası vücut temizliğinize olağanüstü özen gösterin. Emzirme sürecinde göğüs bakımınızı ihmal etmeyin. 
Doğumdan sonra doktorunuza gidip doğum sonrası muayenenizi yaptırın. Doktorunuz, doğum sonrası, rahmin normal durumunu alıp almadığını saptayacak ve doğum öncesindeki sağlığınıza kavuşmanızı sağlayacaktır.

Bebeğinizin Bakımı

Doğumu takip eden ilk 72 saat, sarı renkli Klostrum sütünüz gelir. Bu sütün bileşimi farklıdır ve bebeğin bağışıklığına yaptığı destek ile bebeğinizin ilk aşısı gibidir. Bebeğinizi hastaneden çıkmadan emzirin. 
Göbek bağı anne karnında bebeğin anneden besin ve oksijen almasını sağlar. Aynı zamanda anneden bebeğe bağışıklık sistemi ni güçlendirici antikorların geçişi de bu kordon sayesinde olur. Bebek doğduğunda bu bağın steril şartlarda ve belli bir uzaklıktan kesilmesi gerekir. Göbek yoluyla bebeğin vücuduna birçok mikrop girebileceği için, göbeğin temiz tutulması ve pansumanı son derece önemlidir.

Bebeğiniz doğduğunda Vernix Caseosa denilen kremsi bir tabaka ile kaplıdır ve bu tabakanın bebeğin ısısının korunmasına ve enfeksiyonlardan korunmasına yararı vardır. Bebeğinizi 2. günden sonra, göbek kordonuna dikkat etmek kaydıyla hergün yıkayabilirsiniz.
İlk aylarda pek çok bebekte gaz sorunları görülmekte ve bu bebeğin uykusunu da etkilemektedir.
Bebeğiniz ilk ayının çok büyük bölümünü uyuyarak geçirecek ve 2- 3 saatlik aralıklarla beslenmek için uyanacaktır.
Yenidoğan bebeğiniz çok hassas bir cilde sahiptir ve bu sebeple bezini sık sık değiştirmeniz gerekir. Temizlemede su, özel temizleyici sıvılar veya alkolsüz hassas alt değiştirme bezleri kullanabilirsiniz. Bebeğinizin altının uzun süre havasız kalmasını engellemeli ve temizlikten sonra bebekler için özel pişik kremleri uygulamalısınız.
Bebeğinizin hareket etmesi, kollarını bacaklarını oynatması, kaslarının güçlenmesi, kemiklerinin düzgün gelişmesi için önemlidir. Doktorunuz farklı bir öneride bulunmadığı takdirde bebeğinizi kundaklamaktan kaçınınız. Soğuk havalarda bebeğe başlık ve kat kat pamuklu kıyafetler giydirin ama bebeğin çok terlemesine izin vermeyin. 

BEBEĞİN KENDİ KENDİNE YEMEK YEMESİ

Bebeğin verdiği ipuçlarını takip ederek onun kendi kendine yiyebildiğini gösterdiğinde katı gıdalara başlanır ve bebeğin temposuna göre ilerletilir.Bu şekilde bebek içgüdülerini dinleyerek anne babasını, kardeşlerini taklit eder ve bir yandan öğrenirken bir yandan da doğal ve eğlenceli bir yolla beslenme becerilerini geliştirir.
Eğer fırsat verilirse bebekler sütten başka besinlerle de beslene bileceklerini ellerine bir parça yiyecek alarak ya da onları ağızlarına götürerek gösterebilirler. bebekler sütten katı gıdaya geçmesinin ne zaman olması gerektiğine karar vermek için anne babalarına ihtiyaç duymazlar. Kaşıkla beslenmeye de ihtiyaçları yoktur bunu kendi kendilerine yapabilirler.




Bebeğin kendi kendine yemesi şu şekildedir;
-Bebek yemek vaktinde aile ile birlikte oturur ve hazır olduğunda yemeğe dahil olur.
-İlgisini çeken bir yiyecek yerine bebeğin rahatlıkla tutabileceği boyut ve şekillerde yiyecekler verilir.
-Lapa yapılmış ya da ezilmiş yiyecekler yerine bebeğin rahatlıkla tutabileceği boyut ve şekillerde yiyecekler verilir.
-Bebek baştan itibaren biri tarafından kaşıkla beslenmek yerine kendi kendine yer.
-Ne kadar yiyeceğine ve  sevdiği yiyecek sayısının ne kadar zaman da artacağını bebek kendisi belirler.
-Bebek ne zaman isterse anne sütü ya da mamayla beslenmeye devam eder. Bu besinlerin ne zaman azaltılacağına hazır olduğunda kendisi karara verir.





İlk katı gıda yeme deneyimleri bebeğin sonraki yıllarda yemek vakti ile ilgili hissedeceklerine etki eder bu yüzden bu vaktin eğlenceli hale getirilmesi önemlidir.Geleneksel olarak her bebek kaşıkla beslenmekten hoşlanmaz diye bir şey yoktur fakat birçok bebek kaşıkla beslenmekten gerçekten zevk almaz. Kendi kendilerine ve aileleriyle aynı vakitte yemek yemelerine izin verilen bebekler ise yemek vakitlerini severler.

Pegasus'tan Müthiş Doğum Günü Sürprizi

Düşününce biz annelerin hayatta en çok heyecanlandığı ve hiçbir zaman da unutmayacağı (unutmak da istemeyeceği) an, bebeklerimizin doğum anıdır! Doğumda bebeğimin ilk defa ağlarken çıkardığı ses hâlâ kulaklarımda. :)

Doğumdan sonra yüzlerine her baktığımızda bu heyecanın onlarla birlikte hızla büyüdüğünü de hissederiz. Bu yüzdendir ki bebeklerimizin doğum günleri hem onlar hem de bizim için çok önemli! :)

Pegasus bu heyecanımızı görüp yaşadığımız bu mutluluğu daha da artırarak çocuklarımızın doğum günlerini uçaklarında kutlamaya başladı! Hem çocukları hem de bizi çok mutlu ediyor!

Tüm anne babalar bu videoyu izlemeli. :) http://youtu.be/hKi6S_iZxLM

Bir boomads advertorial içeriğidir.