12 Mart 2014 Çarşamba

AMERİKADA DOĞUM


Son yılların belki de en trend konularından birisi Amerika’da doğum. Her geçen yıl artan sayıda aile doğum için Amerika’nın yolunu tutuyor. Peki doğum için Amerika’ya gitmek kolay mı, süreç nasıl işliyor, doktor ve hastaneyi nasıl buluyorsunuz? Elbette cevaplanması gereken birçok soru var. Bu soruları Amerika’da doğum alanında kurumsal bir danışmanlık hizmeti sunan Yeni Bir Hayat Yurtdışı sağlık merkezi genel müdürü Şevki Akaydın’a sordum.
Amerikada doğum kolay bir süreç mi?
Önceden çok detaylı bir şekilde planlandığı takdirde evet kolay bir süreç. Ancak bu konu da güvenilir ve deneyimli bir kişi ya da kuruluştan destek almak önemli. Zira Amerika’da Türkiye’ye göre farklı olan birçok uygulama var. Bunların önceden bilinmesi ve değerlendirilmesi gerekiyor. Deneyimli bir danışmanlık firması tüm bu adımları sizinle birlikte önceden değerlendirecek ve sizin için organize edecektir.
Firma seçimini nasıl yapabilirim? Nelere dikkat etmeliyim?
Amerika’da doğuma artan ilgi nedeniyle son yıllarda bu alanda sadece web siteleri aracılığı ile hizmet sunan bir çok kişi ortaya çıktı. Seçiminizi yaparken mutlaka kurumsal bir firma olmasına, gerek Türkiye gerekse Amerika’da ofisleri olmasına dikkat etmelisiniz. Sadece internette yer alan web siteleri aracılığı ile hizmet sunmaya çalışan kişilerden uzak durmanızı öneririm. Türkiye’de ziyaret edebileceğiniz bir ofisi olması sizin karşılıklı görüşme yaparak firma hakkında sağlıklı bir değerlendirme yapmanıza imkan sağlayacaktır. Amerika’da da kurulmuş bir altyapısı olması, orada ofislerinin olması da son derece önemlidir. Zira orada alacağınız hizmeti de oradaki ekibi aracılığı ile sunacaktır.
Doktor ve hastaneyi nasıl buluyorsunuz?
Tüm hastanelerimiz bulundukları şehirdeki en iyi tam taşekküllü tıp merkezleri arasından seçiliyor. Birçok hastanemizin kadın doğum ve hasta bakımı alanında ödülleri mevcut. Doktorlarımızın tümü de alanında uzman, belirli bir deneyime sahipler. Ayrıca doktorlarımızla anlaşma yapmadan önce Amerika Tabibler Odası aracılığı ile bir araştırma da yapıyoruz.
Hangi hafta da Amerikaya gitmem gerekir?
Amerikada doğum için hamileliğinizin 28 ile 32. haftaları arasında seyahat etmenizi öneriyoruz. Daha ileri haftalarda uçak yolculuğu anne adayımız için zor olabiliyor.
Peki kalacak evi nasıl bulacağım?
Konaklama yapacağınız evinizi de biz sizin için gidişiniz öncesinde araştırıp kiralıyoruz. Tüm daireleriniz mobilyalı ve evinizin konforunda.
Amerika’da uçaktan indiğimde beni kim karşılayacak?
Sizi Türkçe bilen bir rehberimiz karşılayacak ve daha önceden sizin için kiraladığımız evinize bırakacak. Amerika’ya varışınız genelde akşam saatlerinde olduğu için sizin için mutfak alışverişinizi önceden yapmış oluyoruz. Böylece evde ilk gecenizde rahat etmenizi hedefliyoruz.
Doktor randevularıma nasıl gideceğim?
Rehberiniz dilerseniz tüm doktor randevularınıza sizinle birlikte geliyor. Sizi evinizden özel araçla alıyor ve dönüşte evinize bırakıyor.
İngilizce bilmiyorum? Doktorumla nasıl iletişim kuracağım?
Birçok anne adayımız da sizinle benzer durumda. Hiç önemli değil. Belirli şehirlerde Türk doktor seçeneklerimiz var. Ayrıca rehberiniz de sizinle birlikte doktor ve hastane randevularına geleceği için tercüme konusunda yardımcı oluyor. Hatta isterseniz doğumunuza da girebiliyor. Dilerseniz orada kaldığınız sürece dil okuluna da kaydınızı yaptırabiliriz. Amerika yurtdışı dil okulları alanında her bütçeye uygun seçenekler sunuyor. Böylece bir yandan da İngilizcenizi geliştirebilirsiniz.
Hastane de nasıl bir oda da kalıyorum?
Tüm annelerimiz hastane de özel oda da kalıyorlar. Doğumunuza kendi doktorunuz, yeni doğan bebek uzmanı ve anestezi uzmanı doktorlar giriyorlar. Doğumdan sonra hastane de 2 veya 3 gece kalıyorsunuz.
Doğumdan ne kadar sonra Türkiye’ye dönebilirim?
Eğer normal doğum yapmıssanız 2-3 hafta içinde, sezeryan doğum sonrasında ise 3-5 hafta içinde dönüş yapabilirsiniz.
Bebeğimiz kimlik ve pasaport işlemlerini nasıl yapacağım? Bu işlemler uzun sürüyor mu?
Tüm evrak işlemlerinizi biz sizin için yapıyoruz. İşlemlerimiz de hızlandırılmış servis kullandığımız için ortalama 2 hafta içinde bebeğinizin doğum sertifikası ve pasaportu hazır oluyor.
Amerikada doğumun bebeğime vatandaşlık dışında avantajları oluyor mu?
Elbette. Amerika yurtdışı eğitim denildiğinde ilk akla gelen ülkelerden birisidir. Özellikle üniversite eğitiminde dünyanın en iyi üniversitelerine sahip olan Amerika’da çocuğunuz diğer Amerikalı çocuklar gibi eğitim görebilir. Üniversitelere ödeyeceği ücret uluslararası öğrencilere göre çok daha düşük olacaktır. Ayrıca okullardan da burs alabilir.
Bebeğim Türk vatandaşlığını koruyabilecek mi?

Bebeğiniz çifte vatandaş olacağı için hem Türk hem de Amerikan vatandaşı olacaktır.

BEBEĞİN ÇİĞNEME BECERİSİNİN GELİŞMESİ ve DEĞİŞİK KIVAMLI YİYECEKLERLE TANIŞMASININ ÖNEMİ



Bebek diğer becerilerini geliştirirken ağzını düzgün bir şekilde kullanabilmeyi öğrenir. Çiğnemek,yutmak ve konuşmak dil de dahil ağız kaslarının koordineli hareketine bağlıdır. Küçük bebekler bu kasları yalnızca anne sütünü emebilmek için kullanabilirler. Bu yüzden çok küçük bebeklere verilen katı gıdalar çok yumuşak ve kaygan olmalıdır. Çünkü bu dönemde bebeğin beslenebilmesinin tek yolu ağzına verileni emmektir.
Birçok insan bebeklerin ''gerçek'' katı gıdalara geçmeden önce onları yiyebilmeleri için kaşıkla beslenmesi gerektiğini düşünür fakat durum böyle değildir. Bebekler, ağızları büyüyüp geliştikçe çiğnenebilir yiyecekleri doğal bir şekilde yiyebilirler.Özellikle emzirmenin başından itibaren , daha sonra çiğnemek ve konuşmak için kullanılacak kasla gelişir.
Geçmişte bebeklerin pütürlü besinleri yutabilmeleri için kaşığa alışmak zorunda olduklarına inanılırdı. Bu da doğru bir inanış değildir. küçük bebeklerde 'dil İtimi' olarak bilinen bir refleks vardır.B refleks verilen anne göğsü ya da biberon değilse onu bilinçsiz bir şekilde ağızdan dışarı iter. Bu muhtemel bir güvenlik mekanizmasıdır ve katı bir şeyin yutulmasını engeller. Erken başlanan kaşıkla beslenme, bu refleksin kaybolmasıdır.

6 aylık bebeklerin çoğunun dişi yoktur veya ilk dişi çıkmaya başlamıştır. Bebeklerin dişleri çıkmış olsun olmasın çiğneme ve kemirme becerilerinde pek fazla bir değişiklik görülmez. Diş etlerini kullanırlar.Bu da çiğneyebilme becerileri üzerinde hiç bir etki yapmaz. Elbette havuç gibi sert yiyecekleri ısırabilmeleri için daha fazla sayıda dişlerinin çıkmasını beklemek zorundadır. Diş eti, ısırmak ve dişlemek için çok iyidir. Emziren anneler sorun, onlar size ısırılma hikayelerini anlatacaktır.

Yetişkinler olarak biz ağız kaslarımızı nasıl kullacağımız zaten biliriz. Fakat ağzınızdaki şeyi bir taraftan öbür tarafa almak,bir kiraz ya da zeytini çekirdeğinden ayırıp ağızdan çıkarmak oldukça karmaşıktır.
Yemeği ağızda çevirmeyi öğrenmek, güvenlik ve hijyen açısından önemli olduğu kadar, yemek ve konuşmak açısından da önemlidir.Bu becerileri edinmenin en iyi yolu değişik kıvamdaki değişik yiyeceklerle alıştırma yapmaktır.Tüm yemeklerin hepsinin aynı kıvam da olması bir yetişkin için ne kadar da sıkıcıdır. Bebeğinize ne kadar çok değişik kıvamla  karşılaşma şansı verilirse, bebek bu kıvamlarla başa çıkma konusunda o kadar başarılı olacak ve yeni yiyeceklere tatma konusunda hevesi artacaktır.

" Sizin için küsurat, bizim için bir hayat "

" Aferim sana Cem Abi "



Ülkemizde her yıl, binlerce çocuğumuzun ansızın yakalandığı, en güzel yaşlarında okulundan, evinden ve ailesinden ayrı kalarak geçirdiği ve en önemlisi de tedavisi çok uzun ve çok pahalı olan lösemi hastalığı, en çok düştüğü yeri yakıyor.
Ancak, duyarlı insanların maddi ve manevi destekleri ile bu hastalığın pençesinden kurtulmak mümkün.

Ünlü Sanatçımız Cem Yılmaz’da işte tüm bu sorunlardan yola çıkarak Lösemili çocuklarımızın tedavilerine katkı sağlamak üzere kolları sıvadı.

LÖSEV tarafından "Sizin İçin Küsurat, Lösemili Kardeşlerimiz İçin Bir Hayatsloganıyla başlattığı bağış kampanyasında kameraların karşısına geçti.

Kampanyadan elde edilecek küsuratlar, lösemili çocuklar için inşa edilmesi planlanan tam donanımlı hastane için kullanılacak. Kampanya partneri Firma ve Markalarla ile yapılacak işbirliği sonucu Türkiye genelinde kredi kartı ya da nakit alışveriş yapan müşterilerin alışveriş tutarlarındaki küsurat, bir sonraki elli kuruşa tamamlanarak LÖSEV’e aktarılacak ve bu yolla gerçekleşecek birikimler hayat kurtaracak.

Lösemili çocuklar, aileleri, kanser hastaları ve gönüllülerden oluşan büyük LÖSEV Ailesi şimdi Kurumsal Sosyal Sorumluluklarının farkında ve bu ülkenin çocuklarını sağlıklı yarınlara kavuşturmak için kampanyaya hangi firmaların destek olacağını heyecanla bekliyor