Benim için hep dert, muhakkak yanlışlıkla beyazların arasına ya renkli bir çorap giriyor ya da koyu renk bir atlet, çamaşır. E sonunda ne oluyor, eskiden kar beyaz olan tişört pembeye ya da griye dönmüş, giyilemeyecek hale gelmiş. Metropolde yaşamanın zorluğu da zaman sıkıntısı. Bekleyeceksin ki beyazlar çoğalsın, makine dolsun öyle çalışsın. Yoksa önce renklileri mi atsam ama 3 parça için de makine mi çalışır. Çamaşır sepetini dök banyoya, otur çamaşırları ayıkla. E bir de yarın sabah giymek istediğim lacivert gömleğim hemen yıkansın istiyorum. Günün stresi yetmezmiş gibi bir de banyoda beni kirli çamaşırların çok bilinmeyenli denklemi bekliyor.
Böyle bir sıkıntı varken %100 Alman üretimi bir ürün yardımıma yetişiyor. "Dr. Beckmann renk koruyucu mendil". Bu ürün ne mi yapıyor? Renkli ve beyaz çamaşırlarınızı her zaman yıkadığınız programda birlikte yıkayabiliyorsunuz. Böylelikle hem enerjiden, hem deterjandan hem de ertesi sabah giymek istediğim lacivert gömlek sırasını beklemeden yıkanabiliyor. Açıkçası denemeden önce neyle karşılaşacağımı bilmiyorum. Tereddütlüyüm, ya işe yaramaz da beyazlarım karman çorman renkler halinde çıkarsa makineden? Kime ne diyeceğim?
Renkli ve beyazlar karışık halde makineye koyuyorum. Makinenin içine 2 adet Dr. Beckmann renk koruyucu mendili yerleştiriyorum. Deterjanını da koyduktan sonra elim titreyerek başla tuşuna basıyorum. Program bitiminde heyecanlı ve biraz korkak gözlerle makinenin içinden çamaşırlarımı çıkarıyorum. Elim hemen beyazlara gidiyor, renkl kontrolünü yapınca bir ohh çekiyorum. Hiç fark yok, tertemiz yıkanmış. Daha sonra Dr. Beckmann renk koruyucu mendillere ulaşıyorum. Şaşırtıcı çünkü beyaz olarak koyduğum mendiller renkli çamaşırlardan etkilenip pembe olarak çıkıyorlar. Ancak dediğim gibi beyazlara bulaşması gereken renkleri kendi içlerini hapsetmiş olarak. Sonuç mükemmel!
Benim gibi günü hızlı yaşayanlar için ideal ve pratik bir ürün bulundu sonunda. Ayrıca dikkatsizliğimin sonucu geçmişte başıma gelmiş olan kazalara da artık meydan vermeyeceğim. Her yıkamada 2 adet mendil ile problem çözülecek. Faydaları da cabası.
Bu ürünü nerede mi bulabilirsiniz? Tüm Migros, Carrefour, Real, Metro, Gratis, Kiler, Özdilek, Çetinkaya, Şaypa, Pehlivanoğlu, Kipa ve semtinizdeki pek çok zincir markette. Ayrıca isterseniz www.cosmofresh.com sitesinden de online alışveriş yapabilirsiniz.
Bir bumads advertorial içeriğidir.
28 Aralık 2012 Cuma
HAMİLELİKTE NEFES VE IKINMA TEKNİKLERİ
Normal doğumda sancıların başlamasından bebeğin doğumuna kadar geçen sürede annenin doğru şekilde nefes alıp vermesi hem anne hem bebek için çeşitli faydalar sağlayacaktır. Annenin doğuma daha iyi konsantre olmasını ve doğum ağrıları ile kolayca başetmesini sağlayacaktır. Anneye ve bebeğe daha fazla oksijen sağlayacaktır. Uygun ıkınma teknikleri ile beraber uygulanan nefes teknikleri sancıların efektif kullanılmasını yani doğumun daha kolay ilerlemesini sağlayacaktır. Nefes egzersizlerini doğum başlamadan önce hamilelik süresince evde arada sırada alıştırmalar yaparak öğrenmek gerekir aksi taktirde ilk defa doğum sırasında uygulamaya çalışmak başarısızlıkla sonuçlanabilir.
Nefes alma - verme tekniklerinde dikkat edilmesi gerekenbirinci husus nefesin burundan alınıp ağızdan verilmesidir. Nefes alıp verme çok hızlı olmamalıdır, normal hızda olmalıdır. Nefes alıp verme üç çekilde olabilir:
1- Göğüs solunumu,
2- Karın solunumu
3- Göğüs ve karın birlikte karışık solunum
Bu şekilde nefes alma tekniklerini kendi kendinize deneyerek basitçe öğrenebilirsiniz. Oturduğunuz yerde dik durarak veya yatağa sırt üstü uzanarak bu nefes tekniklerinin alıştırmasını yapabilrisiniz.
Göğüs solunumu yapmak için burnunuzdan nefes alırken göğsünüzü şişirmeye ve yükseltmeye çalışın sonra yavaşça ağzınızdan nefesinizi verin. Bu sırada karın bölgesi şişmemelidir, sadece göğüs genişlemelidir. Bu herkesin normalde de sıklıkla uyguladığı bir solunum tipidir, bu nedenle yapmakta zorlanılmamaktadır.
Karın solunumu genellikle daha zordur ancak alıştırmalar yaparak kolayca öğrenebilirsiniz. Bunu denemek için bir yere dik şekilde oturun ve burnunuzdan yavaşça nefes alın ancak bu sırada göğsünüz değil karnınız şişmelidir. Nefes alırken göğsünüzü kaldırmayın ve genişletmeyin sadece karnınızın öne doğru şişmesini sağlayın. Bunları anlamak için bir elinizi göğsünüze diğer elinizi karnınıza koyabilirsiniz. Göğsünüzdeki eliniz nefes alırken kımıldamamalı, karnınızdaki eliniz nefes alırken öne doğru ilerlemelidir.
Doğumda nefes alıp verme işlemlerini iki ayrı bölüme ayırabiliriz.
Birincisi doğum ağrılarının başlamasından rahim ağzının tam açılmasına kadar olan bölüm (doğumun birinci evresi), ikincisi rahim ağzının tam açılmasından bebeğin çıkışına kadar olan bölüm (doğumun ikinci evresi). Bu iki evrede farklı şekilde nefes teknikleri uygulanır. İkinci evrenin başladığını yani rahim ağzının tam açıldığını siz kendiniz anlayamazsınız bunu size doktorunuz veya ebe söyleyecektir, bu evre başladığında nefes tekniği değişecek ve ıkınma teknikleri de eklenecektir. Rahim ağzı tam açılmadan önce yani ilk evrede ıkınma yapılmaz.
Doğumun ilk evresinde belli aralıklarla sancılar gelecektir ve aralarda 3 - 5 veya 10 dakika sancısız rahat dönemler olacaktır. Sancısız dönemlerde normal ve yavaş nefes alarak dinlenmeniz gerekir. Sancı geldiği anda ise göğüs solunumu veya karışık solunum yapmalısınız. Doğumun birinci evresinde karın solunumu yapılmasına gerek yoktur. Sancı başladığı anda bir kere derin solunum yapın ve daha sonra sancı kesilene kadar normal miktarda soluk alıp vermeye devam edin. Bütün solunumlar burundan alıp ağızdan verecek şekilde olmalıdır. Sancının bitmesinde bir kere daha derin solunum yaparak tekniğe son verin. Daha sonra dinlenme evresinde gevşeyin ve güzel şeyler (örneğin bebeğinizin doğumdan sonraki hallerini) düşünerek rahatlayın. Her sancı geldiğinde bu nefesleri tekrarlayın. Bu şekilde uyguladığınız nefesler hem sizin sancılarla kolay başetmenizi sağlayacak hem de bebeğe bol oksijen sağlayacaktır.
Doğumun ikinci evresinde yani rahim ağzı tam (9-10 santimetre) açıldıktan sonra artık karın solunumu yapmaya başlamalısınız. Sancı geldiği anda yukarıda anlatıldığı şekilde derin bir karın solunumu yaparak nefesinizi tutun ve size tarif edildiği şekilde ıkının, bebeğinizi ileri doğru itmeye çalışın. Ikınma işlemini nefesinizi tutarak veya ağzınızdan çok yavaş şekilde nefes vererek "ıııııııııııııı..." şeklinde ses çıkararak yapabilirsiniz. Önemli olan bu sırada karnınızı şişirip beklememeniz ve gücü boynunuza doğru değil doğum yoluna doğru itecek şekilde vermeye çalışmanızdır. Ağrı geçene kadar bu ıkınmaları tekrarlamalısınız, zaten bu esnada doktorunuz veya ebe size tariflerle yardımcı olacaktır. Bu evrede göğüs solunumu yapılmaz, karın solunumu çok daha iyi ıkınmanızı sağlar. Ağrılar geçtiğinde normal nefes alarak dinlenebilirsiniz.
SEVGLİ 1BABA1ANNE BLOÜĞUNUN SAHİBESİ BURCU'NUN ANKET/ RÖPORTAJIMA VERDİĞİ CEVAPLAR:))
*Nasıl bir hamilelik geçirdiniz? Hamile iken kaç kilo aldınız, kilolarınızı nasıl verdiniz?
Hamileliğim çok güzel geçti, ne mide bulantısı çektim nede canım bir şeyler istedi. Tatlıyı çok seven ben maalesef ondan vazgeçtim,9 ay boyunca hiç yiyemedim diyebilirim.54 kilo ile hamile kalıp 77 kilo doğumumu gerçekleştirdim. 23 kiloyu verebilmek için hiçbir şey yapmadım çünkü doğumdan 1 hafta sonra eski kiloma 6 kilo kalmıştı, hala 60 kilodayım vermeyi de düşünmüyorum .
*Bebeğinizi ilk kucağınıza aldığınızda neler hissettiniz?
Onu nasıl anlatayım bilmiyorum ,çok değişik bir duyguydu. Simsiyah saçları vardı ilk o dikkatimi çekmişti ,eşime baksana ne kadar çok saçı var demiştim. Yavrum benim şimdi gözümün önüne geldi içim bir hoş oldu resmen ağlıcam galiba L Çok güzel bir duyguydu ,onun kokusu ,onun o titreyerek çıkan sesi ,ağlaması ,minnacık elleri … herşeyi çok güzeldi.
*Bebeğiniz şimdi kaç yaşında?
İpek şuanda 18 aylık, büyümeye devam ediyor prensesimiz.
*Yaşamınız çocuğunuzdan sonra nasıl değişti?
İpek hayatımıza girdikten sonra çok fazla değişti diyemem. Eşimle çok fazla gezerdik, bu gezdiğimiz yerlere İpeği’de götürdük .Tabi gittiğimiz yerler İpeğin rahat edebileceği yerlerin olmasına önem gösterdik fakat uzun yolculuklarımız oldu ,seyahatlerimiz hala devam ediyor ,geziyoruz, her yere gidebiliyoruz. İpekte bize alıştı galiba J
*Çocuğunuzla ile 1 gününüz nasıl geçiyor?
Çalışan bir anne olduğum için hafta içi sadece işten geldiğimde vakit geçirmeye çalışıyoruz, fakat hafta sonlarımız çok güzel geçiyor. Kaliteli zaman geçirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Sabah beraber uyanmak, daha sonra kahvaltımızı beraber yapmak ,beraber resim yapmak ,gezmelere gitmek ,fotoğraf çekmek ,akşamda beraber uyumak diyebiliriz.
*Anne olmak sizi nasıl değiştirdi?
Anne olmak beni çok değiştirdi. Anne olmadan önce bana sen çok ANAÇSIN derlerdi , belki o zaman bu kavramın anlamını seçemiyordum ama anne olduktan sonra çok iyi anladım. Prensesim benim hayatıma girdikten sonra çok fazla şeye özen gösterdim. Hayvanlara karşı fobim vardı biraz üstesinden gelmeye çalıştım. Sevmediğim yemekleri sütüm olsun diye yedim . Artık görevlerim ,yapmam gerekenler biraz daha arttığı için sağlığıma daha çok özen gösterdim, ben sağlıklı olduğum sürece onunda sağlıklı olacağına emindim. Anne olmak çok güzel bir duygu ,allah her kadına anne olmayı nasip etsin.
*Kendiniz nasıl bir anne olarak görüyorsunuz? Korumacı mı, rahat mı?
Ben çok fazla korumacı bir anneyim aslında ama bazı zamanlarda rahat bir anne oluyorum. Düştüğü zaman amannnn diye üzerine atlamıyorum ,düşe kalka öğrenecek diyorum ,İpeğin üzerine de gitmiyorum. Gidersem eğer daha çok ağlayacağını biliyorum.
*Anne olduktan sonra işinize devam ettiniz mi? Devam ettiyseniz zor oldu mu sizin için?
Devletin bana vermiş olduğu 112 günü doldurduktan sonra 1 haftada ücretsiz izin alarak İpeğin tam 4 aylık olmasını bekledim ve işe başladım. Sabah uyurken anneannesine bırakmak çok zor oldu. Yaz kış demedik her sabah götürdük ,götürmeye de devam ediyoruz. Uykusuzluk çok çektim o yüzden tek sorun benim için bu oldu L İpek her gece 3-4 kere emmek için uyanıyordu.
*Bloğunuzda annelik yazıları yazmak mı sizi mutlu ediyor?
Anne yazıları yazarken çok mutlu oluyorum .Annelerinde bana destek verdiğini görünce daha çok mutlu olup değişik bir şeyler üretmeye çalışıyorum.
*Bebek ürünleri satın alırken ne gibi noktalara dikkat ediyorsunuz?
İpek için kaliteli olması yada çok pahalı olmasına takılan annelerden değilim . Bu çok şıkmış, cicili biçiliymiş diye de almam. Aldığım ürün sağlıklı olsun benim için yeterli.
*Evde beslenme ve sağlık konularındaki tutumunuz nasıl? Özellikle çocuğunuzu beslenmesiyle ilgili konularda özel bir yaklaşımınız var mı?
İpek çok şanslı bir çocuk anneannesi çok iyi bakıyor, yoğurdunu kendisi mayalıyor, tarhana çorbasını o yapıyor ,makarnasını o yapıyor ,her şeyi anneannesinin elinden geçiyor. O yüzden beslenme konusunda sıkıntı çekmiyoruz.
*Bebeğinize anne sütü verebildiniz mi? Ne kadar süre verdiniz?
İpek şuanda 18 aylık ve hala emmeye devam ediyor. Sütüm olduğu sürece emzireceğim galiba J
Burcu Öğünlü-Burcu1anne
Her şey için çok teşekkürler Esracım, böyle bir şey düşünmen ve yapman çok güzel.
Ben çok teşekkür ederim:))
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)