10 Nisan 2009 Cuma


HAMİLELİĞİ MUTLU GEÇİRMENİN YOLLARI
Hamilelik bir değişim dönemidir. Anne adayının bedeni değişir, çiftin yaşam şekli değişir, evin en azından bir odası değişir, konuşulan konular değişir, öncelikler değişir. Değişim fizyolojik, psikolojik ve aile-içi iletişimi farklılaştıran türdendir.
Bazı çiftler bu tip değişimleri korku, kaygı ya da zorluklarla karşılama eğiliminde olabilirler ve bu sebeple, hamileliği sadece atlatılması gereken bir dönem gibi algılayabilirler. Hâlbuki bu dönem, anne adayının anneliğe hazırlanmasına yardımcı olan çok önemli ve kıymetli bir dönemdir. Bunu en iyi ve mutlu şekilde yaşamak, anne ve bebeğin fiziksel ve ruhsal sağlığı için çok önemlidir.

Hamileliği mutlu ve keyifli geçirmek için neler yapabilirsiniz?

Kadın olmanın, hatta doğurgan bir kadın olmanın keyfini farkına varın ve bu keyfi mümkün olduğunca yaşamaya çalışın. Unutmayın sınırsız zamanınız yok. Bu, maksimum 9 aylık bir keyif!
Tam bir aile oluşturduğunuzu fark edin. Bu, ele aldığınız bir projeyi geliştirmek ya da büyütmek demektir. Bu gelişimin keyfini çıkarın.

Vücudunuzdaki değişimlere karşı duyarlı olun. Aslında her bir değişim, yeni bir canlının dünyaya gelmesi için doğanın size verdiği destektir. Desteklendiğinizi hissedin.

Eşinizle, geleceğe ait yeni planlar yapmanın keyfini yaşayın. Aynı zamanda eşinizle en büyük ortaklığınızın keyfini yaşayın.

Doğacak bebek hakkında hayaller kurun. Hoşunuza giden bebek mağazalarını gezin, ona neler almak isteyebileceğinizi düşünün.

Bebeğinizin, büyüdüğü zamanları hayal edin. Onun, yetişkin olmasından nasıl bir haz alırsınız?

Gebelikle ilgili sıkıntılar yaşadığınızda, bu dönemin sonsuza kadar sürmeyeceğini, birkaç aydan ibaret olduğunu kendinize hatırlatın.

Aile büyüklerinden (anne, kayınvalide, abla gibi) destek alın. Talepleriniz olduğunda, bunu onlara açıkça iletin.

Hamilelik dönemi hakkında bilgi sahibi olun. Doktor kontrollerine düzenli olarak gidin. Bilgi edinmek sizi rahatlatıyorsa, gebelik kursları, internet ve diğer kaynaklardan bu dönemle ilgili bilgi sahibi olun. Bazı kişiler bir sürecin detaylarını bilmezlerse daha rahat ederler. Kendinizde böyle bir eğilim görüyorsanız, merak ettiğiniz kadarını öğrenin. Başka hamile kadınlar bu konuda daha fazla bilgi sahibi diye siz de bunu yapmak zorunda değilsiniz.

Kendinizi arkadaşlarınızdan, sosyal çevrenizden uzak tutmayın. Unutmayın siz hasta ya da yaşlı değilsiniz. Sadece hamilesiniz.

Uyku ve yeme düzeninize dikkat edin. Hamilelikte uyku düzeniniz bozulabilir. Eğer bozulursa uyumadan önce sizi rahatlatacak şeyler yapın. Duş almak, kafanızı rahatlatacak bir şeyler okumak, eşinizle konuşmak bunlardan biri olabilir.

Hayatınızda çok büyük değişiklikler yapmamaya çalışın. Bebek zaten başlı başına büyük bir değişimdir. Böyle büyük bir değişime hazırlanırken, iş değişikliği, ev değişikliği gibi konuları bir araya getirmemeniz, bebeğe adaptasyonunuzu daha kolaylaştıracaktır. Aynı zamanda değişimlerin yarattıkları stresi bir arada yaşamamış olursunuz.

Bebeğe hazırlanmak belli bir iş yükü getirir. Bunu yaparken sizin sağlığınızın öncelikli geldiğini unutmayın. Her şeyi hazır etme ve yetiştirme telaşı içinde olmayın. Siz iyi olmadığınız sürece bebeğinizin de iyi olamayacağını hatırlayın. Rahatlamak, keyif sürmek için kendinize zamanlar tanıyın. Her şeyi mükemmel yapmaya çalışmayın. Öncelikler belirleyin ve önceliği olmayan işlerin beklemesine izin verin. Böylece üzerinizde yarattığınız stres azalacaktır.
Diğer hamile ya da yeni doğum yapmış annelerle görüşün, onların deneyimlerini paylaşın ve tecrübelerinden yararlanın. Size önerebilecekleri püf noktalar olabilir. Ancak yine de herkesin hamileliğini kendi bedeni, kişiliği ve dünya algısı doğrultusunda yaşadığını unutmayın. Sizinkisi size özeldir ve başkalarınınki ile ayrıldığı yerler olabilir. Örneğin, herkes aynı kiloyu almaz, aynı duyguları hissetmez vs.
Değişen vücut imajınızı kabullenin. Bu, gebeliğin bir parçasıdır ve sizi sağlıklı doğuma ve doğum sonrasına hazırlar. Bu imajın kalıcı olmadığını kendinize hatırlatın.
Fiziksel olarak kendinize bakmaya devam edin. Belki eski bedeniniz yok ama kadınlığa ait güzelliklerden birini yaşıyorsunuz. Sizin yerinizde olmak isteyecek birçok kadın olduğunu unutmayın!
Kaygılarınız varsa bunları kendinize açıkça itiraf edin. Eşinizle ve destek alabileceğiniz diğer kişilerle bunları paylaşın.
İlahi yaradılış sürecine katkıda bulunduğunuzu kendinize hatırlatın.

Bu özel dönemi mutlu ve keyif alarak geçirmeniz dileğiyle…

Klinik Psikolog
Gonca Şensözen

EVİNİZİ EMNİYETLİ HALE GETİREBİLİRSİNİZ


EVİNİZİ EMNİYETLİ HALE GETİREBİLİRSİNİZ
Aşağıdaki uyarılara dikkat ederek evinizi çocuğunuz için daha emniyetli hale getirebilirsiniz:
MUTFAK:
• Küçük elektrikli ev aletlerinin fişlerini çekip kordonlarını derli toplu ve çocuklardan uzakta tutun.
• Ekmek kızartıcı veya sıcak yüzeyli fırın gibi cihazları çocukların yaklaşamayacağı yerlerde tuttarak yanma tehlikesini önleyin.
• Keskin bıçakları çocukların ulaşamayacağı yerlerde bulundurun.
• İlaç ve ev temizlik malzemelerini çocukların ulaşamayacağı yerlerde, mümkünse kilitli dolaplarda tutun. Bu ürünlerin çocukların açamayacağı (child-proof) kapakları olanlarını tercih edin.
• Evinizde bir yangın söndürücü bulundurun ve kibrit-çakmakları çocukların ulaşamayacağı yerlerde tutun.
• Ocakta yemek pişirirken öncelikle arkadaki ocak gözlerini kullanın, tencere ve tavalarınızın saplarını çocuğunuzun ulaşamayacağı şekilde döndürün.
• Tüm elektrik prizlerini kapatmak için özel kapaklar kullanın.
• Bebeğiniz için mama sandalyesi kullanıyorsanız emniyet standartlarına uygun ve koruyucu kemer ve kilit kısımlarının çalışır durumda olmasına dikkat edin.;
OTURMA ODASI/ SALON:
• Sivri olan masa ve sehpa köşelerini koruyucularla kapatınız.
• Elektrik telleri ve perde açıp kapama iplerini çocukların ulaşamayacağı şekilde düzenleyiniz. ABD’de bebek ve küçük çocukların ilmek şeklindeki perde kordonlarında boyundan asılarak kaybedildiklerine ilişkin pek çok üzücü vaka rapor edilmiştir.
• Televizyon gibi ağır cisimleri düşmeyecek şekilde dikkatle yerleştiriniz.