26 aylık bir vatandaş(evet o bir vatandaş ve vatandaşlık hakları var) kendi ismini söyleyebilir. Hatta çok yakın bir arkadaşını görünce onun adını da söyleyebilir. Çevresindekiler konuştukça, o tekrar ediyor ve tekrar ettikçe isimleri de söylüyor. Onun ‘’benliği’’ yavaş yavaş gelişiyor. ”Melis su istiyor” gibi sanki kendinden 3.bir kişi olarak da bahsedebilir. Kendine güvenmeye başlar ve arkadaşlıklar kurmak için hazırlık yapar.
Altuğ da babasının ismini söylüyor. Bab dedikten sonra eğer kendini duyuramadıysa, Altan Diye bağırıyor. Geçen hafta ananesi Esra demesi için teşvik ediyordu, minnoşu. Kendi isminin de Altuğ olduğunu bildiği gib arada söylüyor. Halen konuşması çok da akıcı olmasa da herşeyi söylüyor. Bakıcısı değğişti. Geçen parmaklarını sıkıştırmış, eve gelir-gelmez bana derdini anlatmaya başladı. Bakıcı teyzesi de şaşırdı:)))Söylediklerine odaklanın
Konuşurken ‘r’ harfini kullanamayan ünlü televizyon programcısı Beyazıt Öztürk, nam-ı diğer Beyaz, meşhur olduğu ilk yıllarda, tarihi bir söz söyledi ve topluma büyük bir eleştiri getirdi aslında.
‘’Söylediklerimle değil, söyleyemediklerimle meşhur olmam gariptir’’
Siz, bebeğinizin söylediklerine odaklanın ve onu cesaretlendirin. Bazı harfleri, kelimeleri söylemekte zorlanmasına takılmayın. Söyleyemedikleri için ona baskı yapıp, doğrusunu söyletmeye çalışmayın. ”Aferin Simge çok güzel konuşuyorsun” gibi yüreklendirici cümleler kurun. Ona kitap okurken kelimeleri tekrarlamasını isteyebilirsiniz. Resimleri göstermesini bekleyebilirsiniz. ”Doktor nerede” dediğinizde size eliyle gösterecektir. ”Bebek ne yapıyor” diye sorun bakalım size neler anlatıyor?
Şarkı söyleyin ve onun da şarkılar söylemesini özendirin. Bunun için de bolca müzik dinlemesini sağlayabilirsiniz. Agresif olmasını sağlayabilecek ‘’rock’’ şarkılarından kaçınabilirsiniz; ama çocukların ilgisini çekebilecek binlerce şarkı var, internette bile. Müzik, onun içindeki gizli matematik kafasındaki ritim duygusunu besleyecektir. Ayrıca konuşma becerisini güçlendirecektir.
Duygusal Değişim :2 Yaşını dolduran bir çocuk sık sık limitlerini test etmek isteyecektir. Bunu yaparken de çoğu zaman sizin yakınlarda olmanızı tercih eder. Bakıcınızın veya büyükannenin ’’benim yanımda böyle yaramazlıklar yapmıyor’’ dediğini çok duymuşsunuzdur. Bu, sizi daha da endişelendirebilir. Ama paniğe gerek yok.26 aylık bebek sizi arkasında hissettiğinde daha cesur davranıyor hepsi bu. Yeni şeyleri denemesi ise başarısızlıkla sonuçlanınca hayal kırıklığı oluşuyor. Muhtemelen sonuç sizin yanınızda daha çok bağırıp, çağıran bir çocuk.
Etrafını keşfetmesi için ona yardımcı olun. Ama limitleri net olarak gösterin. Isırmak, yanındaki arkadaşına vurmak ve sıcak çaydanlığa yaklaşmak limitlerdir. Ona mantıklı limitler koyun ve bu limitlere çevredeki herkesin düzenli ve istikrarlı bir şekilde uymasını sağlayın. Siz evden çıktığınızda, ısırmasına izin veriliyorsa eve geldiğinizde sorun yaşama riskiniz yüksektir. Bakıcınızı davranışlarınız konusunda bilgilendirin.
Altuğ kendinden emin ve ne istediğini bilen bir çocuk. O nedenle istemediği bir şeyi yaptırmak için onunla sakin sakin konuşmak gerekiyor.Kurallar koymakda ben biraz sanki sıkıntı çekiyorum. Babsıyla aynı şeylere izin verip, aynı şeylere hayır demeye çalışıyoruz. Özellikle buna özen gösteriyoruz ki oğluşun kafası karışmasın..Kendisine zarar vermeden herşeyi yapabilmesine izin verebiliyoruz. Odasında vakit geçirmek istemezken bu ay odasında daha fazla zaman geçirerek özellikle gündüzler , tv den uzaklaşması için ,odasında oynamaya başladı, artık. 26 aylık bir bebeğin utangaç olması veya çok hareketli olması onun karakteristik özelliği olabilir. Ayrıca bu kötü bir olarak nitelenecek bir durum değildir, sadece bir durumdur. Yaptığının ve duygularının tam tersini yapması için onu çok zorlamayın. Onu utangaç buluyorsanız daha fazla sohbet edebilir,daha fazla sohbet içinde olması için onu teşvik edebilirsiniz. Çok hareketli bir oğlunuz varsa onu bol bol parka götürebilirsiniz.
Altuğ hareketli bir çocuk. Yaramaz değil ama epey hareketli. Konuşulduğunda dinleyen, çoğu zmaanda söz dinler. Ama isteği yapılmadığında sinirlenen ve istediğini hemen almak isteyen bir çocuk.
Malesef bakıcılarımızdan dolayı hafta içi çok sosyal olamıyoruz. Hafta sonları sürekli dışarıda , Altuğ'a çeşitli aktiviteler yapıyorıuz.İyi cüceler kitabevi hem onun hem de benim çok sveerk gititğimiz yer. Herkese de tavsiye ederim.Sahiplerinden Biranda çok sıcak ve yardımcı.Parklar, bahçeler eğlenceli oluyor. Ama havalar çok soğuk şu aralar. Pek gidemiyoruz,ama gitmek gerek:((Gittiğimiz resturantları özellikle bebek dostu olmasına dikkat ediyoruz. oyun oynayacağı bir alanın olmasına dikkat ediyoruz. Özellikle de Anadolu yakasında bu tip resturantlar var..Tuvalet Eğitimi :Tuvalet eğitiminde kazalar olması son derece normaldir. Onu suçlamaktan kesinlikle kaçınmalısınız. 26 aylık bir çocuğun sifon sesinden dahi rahatsız olup, tuvalet eğitimine uzak kalabileceğini unutmayın. Böyle bir durumda tuvaletin korkulacak bir yer olmadığını ona anlatın ve orada birlikte zaman geçirin. Tuvalet eğitiminde zaman zaman bebeğinizin basamakları geri geri inebileceğini unutmayın. Tam‘’öğrendi’’ artık dediğinizde, her şeye yeniden başlamak durumunda kalabilirsiniz. Tek yapmanız gereken biraz daha sabır ve destek. O, neleri başaramadı ki şimdiye kadar. Oturdu, emekledi, yürüdü, konuştu, koştu, tırmandı.
Biz henüz tuvalet eğitimine başlamadık. Geçen hafta bakıcımızda işi bıraktı. Ve yenisi başladı.O nedenle hem havalar biraz daha ısınsın, hem de bakıcı teyzesine alışsın dedik. bakalım bizim maratonumuz nasıl olacak:)))Çocukla yapılacak aktiviteler:■Babayla birlikte cumartesi sabah kahvaltılık alışverişi yapmak,
■Anneyle parktaki yaprakları toplamak,
■Evde anne, babayla birlikte resim yarışmaları yapmak,
■Siz yemeği hazırlarken onun peçeteleri masaya dizmesi (Sizin düzeltmeniz gerekse de bunu ona belli etmeyin),
■Saklambaç oynamak, (
Bizim bu aralar favori oyunumuz:))) )
■Akvaryumdaki balıkları izlemek ve balıkların neler yaptığı üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirmek,
■Çiçekleri sulamak,
■Suyunu yere döktüğünde bir peçeteyle silmesini öğretmek,
Gibi aktiviteler onun kaliteli zaman geçirmesini, sorumluluk duygusunun gelişmesini ve empati yeteneğini ateşleyebilir.
Bilgi Hapı: Ona karmaşık ve kullanımı zor oyuncaklar almayın. Kendi yaş grubuna uygun lego ve benzeri malzemelerle kendisinin bir şeyler üretmesini teşvik edin. Örneğin üst üste dizebileceği, yan yana koyabileceği ve bir şeyler yaratabileceği oyuncaklarla oynamalı. Bu şekilde çocuğun beyin hücreleri arasındaki bağlantıların sayısı artacaktır. İşte bu, beyin kapasitesinin artması anlamına gelir. Oyuncaklarıyla bazı sembolleri inşa etmesi onun zihninde ‘’bunu böyle yapınca böyle oluyor’’ şeklinde yansımalar yaratır. Bu yaşlarda beyin hücreleri bağlantılar yapmaya müthiş derecede açıktır. Atalarımız ”Ağaç yaş iken eğilir ” derken tam da bunu kastetmiş olmalı..
Odasını halen ayırmadık. Beraber aynı oda da ayrı yatakllarda yatırıryoruz. Yakın dönemde Altuğ'a yeni bir karyola alıp, odasında yatırmayı istiyorum. Çok sorun yaşayacağımızı düşünmüyorum. Altuğ gece uyanmayan bir çocuk.Bebeklliğinden beri deliksiz uyuyan ve annesi bu anlamda yormayan bir çocuktu. Uyuyana kadar olan zaman biraz fazla ki, yatağında kendi kendine uykuya geçmeyi seviyor. Bazen uykuya dalamadığı zaman , hafifi kucakta sallanarak uykuya geçiyrouz.Uykuya geçmeden önce her gece mutlaka kitap okuyoruz.Önce gidip, kendisi istediklerini topluyor. Sonra anne de onalrı tiyatral şekilde okuyor. Çok eğleniyoruz bu okumalarda.