28 Şubat 2012 Salı

ALTUĞ 25 AYLIK:)))

Oğluşum 16 sında 25 aylık oldu. her ay olduğu gibi 25 aylık çocuklar ne yapar?
25 aylık bir çocuk mesleklerin anlatıldığı bir kitaba bayılacaktır. Kalın yaprakları olan ve bir mesleği anlatan kitapla saatlerini geçirebilir. Bu tür kitaplarda ses unsuru da eklenmiştir. Örneğin bir itfaiyeciyi anlatan sayfada siren sesi olabilir. Fark ettiniz mi çocuğunuz kırmızıyı daha çok tercih ediyor. Bu nedenle de meslek tercihini bu yaşlarda itfaiyeciden yana kullanabilir. Doktor olmayı bu aralar pek tercih etmeyeceğini de itiraf etmeliyiz:) Gelişmiş ve merdivenli oyuncak itfaiye arabaları bu işin tek nedeni değildir.

Kırmızı renk, hareketi, duyguyu ve sıcaklığı simgeler. O nedenle market raflarındaki çikolata kaplamalarında kırmızı renk çok kullanılıyor. Ne kadar çok sayıda markanın kurumsal kimlik renklerinin kırmızı olduğunu düşünün. Çünkü bu rengin uyarıcı bir yansıması vardır. Çocuğunuzun da favori renginin kırmızı olma olasılığı yüksektir.

Çocuk ve Beslenme :


Sporcu miniğiniz hareketlendikçe onu masada tutmanız daha zor olabilir. Bu nedenle masaya oturduğunda karnının gerçekten aç olduğundan emin olun. Hiç bir canlı aç olmak gibi bir fiziksel ihtiyacı, oyuna tercih etmeyecektir. Öğünler arasındaki faydasız atıştırmalıkların onun midesini doldurmasına izin vermeyin.

Artık ona tam yağlı süt ürünleri yerine yarım yağlı süt ürünleri verebilirsiniz. Amerikan Çocuk Sağlığı Akademisi ilerideki kolestrol ve tansiyon problemlerini engelleyebilmek için aşırı yağ tüketimine dikkat çekmektedir. Ayrıca lifli besinler,onun beslenmesinin daha önemli bir kısmı oluşturabilir. Baklagiller (fasulye, nohut, mercimek, bezelye), tahıllar (buğday, yulaf, çavdar), meyveler ve sebzeler onun masasına bolca gelmelidir. Ne yiyeceğinden siz sorumlusunuz ; ama bırakın ne kadar yiyeceğine o karar versin. İnanın ‘’çubuk kraker veya acılı cipste’’ bu saydığımız besinlerdeki faydaların hiç biri yok.

Eşleştirme :


Okuduğunuz kitaplardaki meslekleri ve nesneleri ona gösterin. Tercih edeceğiniz resimli kitaplarda ‘’bak bu çiftçi, çiftçi kayısı yetiştiriyor’’diyebilirsiniz. Yolda gördüğünüz ambulansı, güneşi, inekleri(!), arabaları ve polis amcayı ona anlatın. Mesleklerin neler yaptıklarını açıklayın. Renkleri ve çiçekleri ona gösterin. Emin olun bu şekilde daha renkli bir hayatı adımlamasına yardımcı olursunuz. Ayrıca ona bol bol kitap okuyun, böyle bir düzen,onun iyi bir kitap okuyucusu olması için iyi bir başlangıç olabilir.

Doktor Korkusu :


İtiraf edin bakalım küçükken kim korkmadı doktora gitmekten ve iğne olmaktan? Cevapların büyük çoğunluğu ”evet korktum” olacaktır. Peki neden o zaman miniğinizi doktora götürürken ”korkma canın yanmayacak” gibi yalanlar söyleriz ? Neden onun bize olan güvenini yerle bir ederiz sadece yarım saatlik bir doktor ziyareti için.

25 aylık bir bebeğin doktor korkusu olması gayet doğaldır. Merdivenleri hızla aşağı inmeli ve onun basamağından hayata bakmalısınız, onu anlamalısınız. Doktor demek onun için sadece kola yapılan iğne dolayısıyla duyulan acı ve minik ağzına bakılırken duyulan mide bulantısı olmamalıdır. Bu işi eğlenceli hale getirmeyi deneyin,

■Doktoru anlatan çocuk kitapları alın ve bunları birlikte okuyun. Kravatında minik sevimli ayıcık resimleri taşıyan komik bir doktor görüntüsü onu rahatlatabilir.
■Doktorculuk oynamasına izin verin. Bu şekilde yap-inan deneyimi kazanır. Oyuncak bebeğini muayane ederken, kendi korkularını dışa yansıtır ve rahatlar.
■Doktora gitme hazırlığı yapın. Çantanızın içine birkaç oyuncak koyun. Muayanede sıra beklerken bunlarla ilgilenebilir, dolayısıyla canı sıkılmaz.
■Ona neler yapacağınız anlatın. ”Doktor amcaya gideceğiz ve o bizimle ilgilenecek. O seni çok seviyor, bize yardımcı olmayı da seviyor” diyerek doktoru korkulacak değil sempatik bir kişi olarak ilan edin! Asla ama asla aşı yapınca acımayacak demeyin(Çevrenizde ”rahat durmazsan seni doktor amcaya götürürüm” gibi cümlelerle tehdit eden birileri varsa 25 aylık çocuğunuzun doktor korkusunu garantilemiş olursunuz)
■Muayane sırasında onu kucağınızda tutun. İlginizi eksik etmeyin
■Muayane sonrasında onu tebrik edin ve alkışlayın. Huzursuzluk yaptıysa onu çok fazla eleştirmeyin. Bir kaç gün sonra arkadaşınızla konuşurken ”Esra, doktorda çok uslu durdu ve doktor amcayı dinledi” deyin. Bu cümleyi çocuğunuz sizi duymuyormuş gibi söyleyin; ama duyduğundan da emin olun!! O mesajı alacaktır!
*****
Tuvalet eğitimi için bir çok aile yaz aylarını tercih eder.Bu doğru bir tercihtir. Çocuğun sık sık üstünü çıkarması dolayısıyla kimse hasta olmasını istemez değil mi? Ona Çabucak çıkartabileceğiniz kıyafetler giydirin. Lazımlığa oturmakta direniyorsa bu işi biraz zevkli hale getirin. Ona tuvaletini yaparken şarkılar söyleyebilirsiniz. Lazımlığının etrafına yapıştıracağınız tekerleklerle lazımlığı bir araba haline de getirebilirsiniz. Ayrıca küçük ”alıştırmacının” don tercihini kendisinin yapmasını sağlayın. Mağazadan ona iç çamaşırı satın alırken ,bırakın tercihi o yapsın. İç çamaşırını kolay kolay kirletmek istemeyecektir. 2 yaşındaki bir çocuğa çok fazla seçenek sunmayın ve ”minik kafasını” yormayın. İki tercihten birini seçmesini isteyin. Bu şekilde onun kendine güvenini sağlamlaştırmış olursunuz.
kaynak:http://www.bebekolay.com/25-aylik-bebek-itfaiyeci-doktorpolis-veya-ciftci-olmak-isteyebilir/


Altuğ bu sıralarda konuşması çok açıldı. Zaten herşeyi anlayan oğlum artık konuşabiliyor da.
Kitap okumayı çok seviyoruz. Bu ay kitaptaki yazıları da artık okuyoruz. Kitaplığından sevdiğini kitabı seçip, onu getiriyor. Oku Oku diye etrafımda dolaşıyor ondan sonra da..


Mutfakta vakit geçirmek en sevdiği şey..Özellikle tuz ve yumurta kırmak...Saatlerce tuz ve yumurta ile oynayabilir.Ben yemek yaparken o da mutfakta tuzları kaptan kaba transfer ediyor ya da yumurtaları kırıp kabın içinde çırpıyor.. Sıkılmaya başladığında elini , üstünü başını mafediyor.Ama transefri o kadra dikkatlice ve güzel yapmaya başladı ki..

Uyku ile ilgili düzenimiz biraz karışık. Evdeki bakıcımız yüzünden oluyor bu da. Gündüz uyku saatlerini çok uzattığı için gece geç uykuya geçiyor. Ben de uykuya doğru yatak odasında kitap okuyarak , Altuğ'u
sakinleştirip öyle uykuya geçiyoruz..Kendi kendine uyumayı seviyor, bazen kucağımda uyumak istiyor.


Yemek olayımız tam bir facia.. İştahsızlık ötesinde inattan dolayı yemek yemiyor. Biz de artık Altuğ'u serbest bırakıyoruz. Öyle olunca en azından bir öğün tam yemek  yiyor:))Eksiğinide uykusunda verdiğimiz kaşık mamalarıyla tamamlıyoruz.Çok komik ama malkesef yapabileceğim malesef hiç bir şey kalmadı. Bu arada Carlos Gonzales'in ''Çocuğum yemek yemiyor''adlı kitabından bir sürü şey öğrendim ve benimgibilerin az olmadığının farkına vardım.O da içimi rahatlattı. sizinde çocuğunuzda yeme -iştah problemi varsa bence bu kitabı okumalusunız.




Dönem dönem oyun gruplarına, çeşitli etkinliklere götürdüm Altuğ'u..Sırada çocuk tiyatrosu var. Bir de onu denemek istiyorum.Ypolda artık elele tutuşarak yuruyoruz. O kadar keyifli ki.. Kendisi de keyif alıyor. Ve kendi bestelediği şarkıyı söylüyor yumurcak; la la la ... diye:))

Bizim bu ay ki gelişimimiz böyle..Ya sizin ki???????????

http://bloggeranneler.blogspot.com

Twitterdan tanıdığım ve daha sonra da bloğu çok severek takip ettiğim Ülkü'nün yeni bloğu.. Blogger anneleri bir arada toplamaya çalıştığı ve onlarla çok güzel röportajlar yaptığı bloğu:)))
Gerçekten çok güzel olmuş.
Ben diğer bloğu Fotoğrafik Hatıraları çok severek takip ediyordum. Özellikle önceleri twitterda paylaştığı şimdi ise bloğunda paylaştığı diyet menüleri ve hazırladığı tabaklar tam seyirlik. Twitterda #diyetteyiz başlığı altında yayın yapıyordu. Çok severek takip ediyordum. Bir de ben o kadar gaza getirdi ki, diyet yapmaya başladım. Ve yaklaşık 2,5 ayda 15 kg kadar verdim. sanırım Ülkü bundan haberi yoktur..Buradan da ona teşekkür etme fırsatım oldu kaçırmadan, Teşekkürler:)))

Sizde blog okumayı seviyorsanız bir de anneyseniz Blogger anneleri tam sizlik:)))))))

BEBEİMGELİYOR DOĞUMA VE BEBEĞE HAZIRLIK KURSU-2

Bebeimgeliyor doğum ve bebeğe hazırlık kursumuz 3 oturumdan ve doğum sonrası anne-baba ve bebek toplantısı olmak üzere 4 oturumdan oluşmaktadır.Kursumuza babalarında katılmasını anne adaylarına tavsiye ediyoruz. Eğer baba adayı gelmek istemezse size doğum ve sonrası destek olacak kişi ile kursa katılabilirsiniz.Kursumuza 12-13 gebelik haftasını tamamlamış olmanızı tavsiye ediyoruz.

Kursumuzun içeriği;

BEBEİMGELİYOR DOĞUM VE BEBEĞE HAZIRLIK KURSU
4 HAFTALIK PROGRAM
1.OTURUM:


Hamilelik ve bebeğin gelişim süreci,
Doğum çeşitleri ve doğumun fizyolojisi,
Doğum sırasındaki anestezi çeşitleri, ağrısız doğum,
Doğuma hazırlık
Normal doğum yapmak isteyen anne adayları için, normal doğuma yönelik nefes egzersizleri, ıkınma teknikleri ve masaj teknikleri anlatılacaktır.
Doğum planımız nasıl olmalı?
Babanın doğum planı
Bebek odası hazırlığı ve doğru alışveriş,
Doğuma giderken anne ve bebeğin valiz hazırlığı
Hamilelik psikolojisi / doğum korkusunu yenmek
RAHATLAMA NEFES EGZERSİZLERİ

2.OTURUM:

Emzirme ve anne sütü,
Yenidoğan bakımı;
-göbek bakımı,
-yeni doğan sarılığı,
-bebeğin altının değiştirilmesi,(babaları da uygulamaya katarak)
-bebeği tutuma ve taşıma,
-bebeği giydirme,
-yenidoğan refleksleri,
-bebeğin yıkanması,
-bebeğin gazının çıkarılması,
-bebek için rahatlatma masajı,
-bebeğin aşıları,
-bebeğin uyku düzeni,
-bebeğin tırnaklarının kesilmesi ve bakımı,
-bebeğin ağlaması ve onu sakinleştirmenin püf noktaları,
*0-6 ay anne - bebek ilişkisinin önemi:dünya ile ilk ilişki ve bağlanma,
BEBEĞE YAPILACAK EGZERSİZLER

3.OTURUM:

Lohusalık bakımı,
Lohusalık Sendromu,
Yeni rolleriyle doğumdan sonra eşlerin ilişkisi,
Doğum sonrası ve emziren annenin beslenme
Çalışan annenin işe dönme: anne ve bebeğin ayrılık hazırlığı
Doğum sonrası anne ve bebek
NEFES VE RAHATLAMA EGZERSİZLERİ

4. OTURUM:

Doğumdan sonraki ilk 2 ay içerisinde anneler ve babalar bebekleri ile birlikte anne -bebek -baba grubumuza katılabilir ve zorlandıkları konularda danışmanlık hizmeti alabilirler. Bu oturumumuza psikoloğumuz ve hamile eğitmeni arkadaşımızda bulunacaktır.
Sınıfımız max 5 çiftten oluşmaktadır. Eğitimler interaktif ve pratik uygulamalar yapılmaktadır. Yukarıda belirttiğim içerik dıişında merak ettiğiniz başka bir konu olursa belirtirseniz onu da bu içeriğe ekleyebilirim.

Başlangıç Tarihi: 18 Mart 2012 Pazar saat 11:00-13:00
25 Mart 2012 pazar saat 11:00-13:00,
01 Nisan 2012 pazar saat 11:00-13:00
Son oturum da bebekler doğduktan sonra beraber karar verilecek bir tarihte olacaktır.

Detaylı bilgi almak için ertugrul.esra@gmail.com email atabilirsiniz.
Bu kursa katılmak isterseniz en geç 12 Martta kadar haber vermeli ve kayıt yaptırmanız gerekmektedir.

Da Vinci Learning Kanalı, Anne Blogger’lara öğrenmeyi eğlenceye dönüştüren yeni eğitim anlayışını anlattı.

Aileler ve çocuklar için interaktif, güvenli, eğitici ve eğlenceli bir televizyon izleme deneyimi sunan Da Vinci Learning Kanalı, öğrenmeyi zevke dönüştüren eğitim anlayışını anne blogger‘lar ile paylaştı.

Yepyeni bir eğitim anlayışı ve hem eğlendirici hem büyüleyici bilim programlarıyla çocuklar için farklı bir öğrenme deneyimi sunan Da Vinci Learning Kanalı, 25 Şubat, Cumartesi günü aileler ve özellikle anneler tarafından sıklıkla takip edilen anne blogger’lar ile biraraya geldi. 5-13 yaş çocuklara eğlenerek dünyanın nasıl işlediği hakkında merak ettiklerini öğrenme ve bilgi dağarcığını genişletme fırsatı sunan Da Vinci Learning, anne blogger’lardan tam destek aldı. Hürriyet yazarlarından Sayın Nuran Çakmakçı’nın da konuk konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte eğlendirirken öğreten televizyon programlarının çocuklarımızın olumlu gelişimi üzerine etkileri hakkında bilgiler paylaşıldı.

Da Vinci Learning Türkiye Temsilcisi Banu Canözkan, konuyla ilgili şunları söyledi, “Da Vinci Learning Kanalı olarak insan oğlunun bilgiye, meraka ve yeni şeyler keşfetmeye olan ilgisini artırmayı hedefliyoruz. Bu misyonumuzu eğlenceli, düşündürücü ve eğitici bilgilere/programlara kolay erişim sağlayarak ve izleyiciler için uygun bir multi-medya ortamı sunarak gerçekleştiriyoruz. Da Vinci Learning programları Türkiye’deki çocukların yepyeni bir görsel tecrübe edinmesi, dünyanın nasıl işlediğini öğrenmesi ve en önemlisi aile içindeki paylaşımı artırarak bunun zevkine ailece varmalarına yönelik hazırlanmaktadır. Amacımız ailelerin çocuklarına güvenle ve gelişimleri için en eğitici katkıyı sağlayacak tv izleme ortamını sunmaktır.“

24 saat “Eğlendirirken Öğreten” tek çocuk ve aile kanalı.

Tüm aile bireyleri için eğlendiren ve eğlendirirken öğreten bir tv izleme deneyimi sunan Da Vinci Learning Kanalı, bu misyon ile 24 saat yayın yapan tek kanaldır. Da Vinci Learning, çocukların bilgi dağarcığını geliştiren, merak uyandıran ve uzmanlar tarafından tüm dünyadaki içerik sağlayıcılar arasından özenle seçilen programları içermektedir. Hikayesel anlatım metodları kullanılarak sunulan programlar, çocukların ihtiyaçlarına, seviyelerine ve günlük ihtiyaçlarına yönelik hazırlanmaktadır. Da Vinci Learning, şiddet içermeyen programlarıyla ebevyn ve çocuklar arasındaki iletişimi ve interaktiviteyi geliştirmesinin yanı sıra, bilgi ve kültür seviyesini artırmaktadır.

Da Vinci Learning Aile Kuşağı, çocukların evrenin gizemlerini ortaya çıkarmalarına rehberlik ederken, anne babaların da bu eğleceli serüvene dahil olmasını sağlar. Anne babalar kendi eğitimlerine devam etmelerine yardımcı olacak bilgileri yenilikçi araç ve teknikler ile Da Vinci Learnin’de bir arada bulmaktadırlar.

Çocuk ve Belgesel Kanalları, Da Vinci Learning’de birleşiyor. Çocuk ve belgesel kanallarının içeriklerini birleştirerek, uzmanlar tarafından hazırlanmış yepyeni bir formatta eğitim sunan Da Vinci Learning Kanalı bu anlamda bir ilki gerçekleştirmektedir. Eğlendirirken öğreten yeni bir konsept sunan Da Vinci Learning, ailelerin anlamlı tv izleme deneyimi konusunda önemli bir ihtiyacını karşılayarak çocuk ve belgesel kanallarını bir araya getirmiştir. Anneler, Da Vinci Learning‘de çocuklarının gelişimlerine tv izlerken de güvenli ve faydalı katkı sağlayacak zengin içerikler bulmaktadır.

D-Smart 72. Kanal’dan yayın hayatına devam eden Da Vinci Learning’de çocuklar Sevimli Fare “Marvi Hammer” ile dünyayı keşfediyor, “Arka Bahçe Bilimi” ile hayat ve evrenle ilgili sırları ve sadece evdeki araç ve gereçleri kullanarak yapabileceği deneyleri öğreniyor, “Neden ve Nasıl” ile doğanın harikalarını keşfediyor, “Zaman Yolcuları” ile tarihi olayların günümüzü nasıl etkilediğini ve tarihin günümüze nasıl ilham verdiğini öğreniyorlar.

Da Vinci Learning Kanalı ile daha detaylı bilgiye
http://www.da-vinci-learning.com/ adresinden ulaşabilirsiniz.


Hurriyet Aile de aramızdaydı. Aşağıdaki Linkte çok güzel fotoğraflarımızda var...
http://www.hurriyetaile.com/fotogaleri/ne-var-ne-yok/da-vinci-learning-ev-sahipligi-ile-gerceklesen-bulusma-410/cocuklar-bu-kanali-aileleri-ile-birlikte-seyrediyor-5100#fgtop




Altuğ ve ananesi ile bu etkinliğe katıldık.. Çok güzel hazırlık yapmışlar. Altuğ'unun uyku saatine gelmesine rağmen çok eğlendi. Ben de Hürriyet yazarlarından Sayın Nuran Çakmakçı 'dan çok güzel şeyler öğrendim.
10 yaşına kadar bir çcuğun evde en az 100 etkinlik yapması ömnemliymiş. Erkek çocukları toplumda ev işine , yemek yapmaya yardım etmesi gibi konularda ön yargılı. Ama bu konularda erkek çocuklardan da yardım istenmeli, paylaşım yapılmalı dedi, Nuran Hanım. Bu konu gerçkte kafamı karıştıryordu. Altuğ ile mutfakta çok güzel zaman geçiriyoruz, oysa ki. Bundan sonra da devam edeceğiz..Çocuklarımıza soru sormayı öğretmenin öneminden bahsetti.Okuladan gelen bir çocuğa öğretmenine bugun ne sordun? diyerek, onu soru sorması için heveslendirmenin önemli olduğunu paylaştılar.Nuran hanım bir de ''Kaplan Anne ''adli bir kitabı önerdi. En kısa sürede almayı düşünüyorum..
Bu konuların dışında daha birçok konuya değindi kendileri...
Davetleri için çok teşekkür ederim:))))))))))

27 Şubat 2012 Pazartesi

Ece Sükan Benim Bloguma Yakışan VAIO'yu Seçti... Sıra Sende!

Bana en çok Pembe VAIO yakışıyor!

Ünlü moda ikonu Ece Sükan, Sony VAIO için ilginç bir işe imza attı. Blogların renkli dünyası ile Sony VAIO'nun renkli dünyasını birleştiren Ece Sükan, birçok blog gibi benim blogumu da inceledi ve yakışacak olan rengi belirledi. Ece Sükan, blog içeriği, tasarımı, duruşuna göre 6 farklı rengi olan Sony VAIO içinden bana Pembe VAIO'yu seçti.

Ayrıca Facebook üzerinde yapılmış özel bir aplikasyonla Ece Sükan profil fotoğraflarını inceliyor ve sana yakışan Sony VAIO'yu belirliyor. Sen de fotoğrafa tıklayarak Facebook üzerinden VAIO kazanma şansı yakalayabilirsin...


sony-vaio
Bir bumads advertorial içeriğidir.

Anne Sütü ve Emzirme Hakkında danışanlarım...

Anne sütü ve Emzirme ile ilgili oturumlar yapmaya başlayalı,kursuma katılan annelerimizin yanısıra email ve telefon yoluyla da ulaşan bir çok anne oldu. Ben de onlarla değişik deneyimlere sahip oluyorum.Hatta ev ziyareti bile yaptım. Buradan da sizlerle bunu paylaşmıştım.
Bana danısan annelerimizin çoğunda gördüğüm şey, endişe!!!

Yeni bir bebek dünyaya gelmek üzereyken ya da geldiğinde nasıl emzireceğim,sütüm yeterli mi? gibi düşünceler annelerin kafalarında dolaşıyor.Bu gibi durumlarda önceden bilgi sahibi olmak, başına neler gelecek ve bu durumlarda neler yapmalıyım? mı bilen annelerin işi bir parça daha kolay oluyor.
Benim de Anne sütü Ve Emzirme ile ilgili kurs programımı hazırlamamdaki amaç da buydu. İyi ki böyle bir program hazırlamışım diyorum şimdi. Annelerle sadece konuşmak bile bazen yeterli olabiliyor.

Emzirme ile ilgili hazırladığım el kitapçığında da bundan bahsettim. Benim verdiğim danışmanlıkla annelere kendilerine güvenmeyi, anne sütü vermek için olan isteklerinin ne kadar önemli olduğunu onlara farkettirmek.
Yaptığım ev ziyaretin de de telefonla konuştuğum annelerde de bunu gördüm.Tabii ki teknik bilgiler de çok önemli Bazen bebeği tutuşuna destek olmak bile yeterli olabiliyor.Ne kadar emmesi gerekir, sütüm yetiyor mu?anne sütümü nasıl arttırmalıyım? doğru bebeğim mememi aldı? gibi bir sürü sorunun cevabını bu oturumlarda paylaşıyoruz. Bu eğitimlerin doğum öncesindeki yararı anne bebeğini kucağına aldığında endişesi daha az oluyor. Eğitim aldım, ben bunu biliyorum diyor kendisine. Yani kendine güveniyor...

Lütfen kendinize inanın ve anne sütü vermek için istekli olun!!! Ondan sonra herşey en kısa sürede yoluna giracaktir.

Anne sütü ve Emzirme ile ilgili merak ettiklerinizi bana sorabilirsiniz. İster bloğuma yorum bırakın, isterseniz ertugrul.esra@gmail.com bana email atın...

22 Şubat 2012 Çarşamba

DOĞUMDAN SONRA SÜT YAPIMINI HIZLANMASI İÇİN ÖNERİLER:


*Doğumdan sonra en geç 1 saat içinde bebeğinizi göğsünüzde yatırın.
*İlk 4 saat , saat başı bebeğinizi memenize koyun.
*Daha sonra ki ilk 12 saat iççinde her 2 saatte bir emzirin.
*Hastane de iken günde en az 8 kez, tercihen 10-12 kez emzirin.
*Bebeğiniz memede iken 2-3 emme hareketinde bir yutkunma yapmıyorsa, memenize nazikçe masaj yapın.
*Bebeğğinizin düzenli olarak her iki memyi emmesine dikkat edin.
*Kendiniz için yatak istirahatine özen gösterin..

EMZİRME DÜZENİ

İlk aylarda anne sütü ile beslenmede orkestra şefi bebektir.Bir başka anlatımla, emzirme sıklığı ve süresi bebeğin isteğine göre ayarlanmalıdır.İlk emzirme lerde sütün hemen gelmemsi endişelenmeye yol açmamalı, bebeğe başka bir besin verilemeden emzzirmeye devam edilmelidir.
Emzirmeye başlamadan önce anne , ellerini sabunla güzelce yıkamalıdır.Emzirme işleminden önce meme başı kr-arbonatlı su, sabunl su gibi maddelerle silinmemelidir.Bu tip temizlikler meme başı çatlağına ve bebeğin memeyi tutmasında güçlüklere yol açar.Memeleri günde bir kez sabunlu suyla yıkamak yeterlidir.Bu işlem genel temizliğin bir parçası olarak da yapılabilir.

Meme başının etrafındaki kahverengi kısımda küçük kabarcıklar bulunur. Bunlar ''Montgomery nodülleri'' adı verilen salgı bezleridir.Meme başının her emzirmeden önce silinmesi bu salgı bezlerinin işleyişini önler. Doğumdan hemen sonra annenin karnına konan bebek kıvrıla kıvrıla yaklaşık 20-30 dakika içinde meme ucunu bulurken ona yol gösterenlerden birirnin meme ucundaki bu salgılar olduğu düşünülmektedir.

20 Şubat 2012 Pazartesi

ÇALIŞAN ANNENİN BEBEĞİNİ EMZİRMESİ

Anne ve bebeğin ayrı kaldığı durumlarda anneler sütlerini saüğarak saklayabilirler. Bu nedenle her anne memesini nasıl sağacağını ve sütlerini nasıl saklayacağını öğrenmelidir.Süt sağmak için elle sağmanın yanımnda mekanik ya da elektrik ile çalışan pompalar kullanılır.


Çalışan annelerin geceleri bebeklerini emzirmeleri daha da önem kazanır; bu durum da anne ve bebeğin aynı odayı paylaşmasında fayda vardır.

Çalışan anneler kanunların ve yönetmeliklerin emziren kadınlara tanıdığı hakları iyi bilmeli ve bunları kullanmalıdır.İşverenlerin de işyerlerinin çıkarı açısından annelerin emzirmelerini özendirmeleri gerekir.Çünkü emziren annenin bebği daha sağlıklı olur, işyerinde aklı evde kalmaz ya da hastalık yüüznden sık sızın almak zorunda kalmaz.

BEBEK ODASININ HAZIRLANMASI

Evinizi bebeğiniz için hazırlarken ona ve huzur dolu bir köşe ayırmalısınız.Doğumu izleyen ilk aylarda , hatta ilk yılda, bebeğinizin kendine ait bir odasının olmasına gerek yoktur. Bebeğin beşik ya da karyolasınıkendi yatak odanıza yerleştirebilir, üstelik böylelikle gece uyanmalarının sizde yaratacağı gerginlik ve yorgunluğu en aza indirebilirsiniz.
Bebeğinize ait bir oda hazırlarken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, temiz havanın rahatça dolanıp ışığın içeri girebileceği, sessiz bir ortam yaratmaktır. Bu nedenle bebek odasının gereksizz eşyalarla, mobilyalarla ve oyuncaklarla doldurmayın.sadelik belki de en önemli noktadır. Çok fazla eşya, çok fazla renk, çok fazla müzik bebeğinizi aşırı uyayarak gerginlik yaratabilir.Doğum hediyesi olarak gelen oyuncakların hepsini aynı anda bebeğinize sunmanıza gerek yoktur.
Karyolasına takılabilen , normalde eli ya da ayağıyla erişemeyeceği yükseklikyte asılı duran dönenceler başlarada bebeğinşze yeterince ilginç gelecektir.Oyuncakları bebeğinize gelişimine uygun bir sırada vermeniz daha doğru olacaktır.
Bebek odasını hazırlarken onun rahatını sağlamak ve tehlikeden korumak gerektiğiniz aklınızdan çıkarmayın.Emeklemeye başlamadan önce bebekler en sık düşme sonucu yaralanmaktadır.Evinizi ve bebek odasını düşme tehlikesine karşın gözden geçirip gerekli önlemleri alın.( örneğibn alt değiştirme sırasında ve ya banyo yaparken)
Bebek odası temizliğine bebeğiniz aranıza katılmadan önce ev temizliğini ne-asıl yapıyorsanız aynı şekilde devam edin.Haftalık olarak elektrik süpürgesiyle tozları alın. Silkelemek ya da el süpürgesiyle süpürmek, odada var olan tozların havaya daha çok dağılmasına neden olur. Üstelik bu yollarla odayı mikroptan arındıramazsınız. Toz tuttuğu ve ortamdaki nemi emdiği için bebek odasu-ının zemin kaplamasında halı kullanılması uygun değildir. Odanın yaz-kış her gün, öğleden sonraki j-jerhangi bir saatte en az 5 dakika havalandıtrılması, ortamdaki havanın değişmesi açısından gereklidir.

Bebegim Geliyor: BEBEİMGELİYOR DOĞUMA VE BEBEĞE HAZIRLIK KURSUMUZ M...

Bebegim Geliyor: BEBEİMGELİYOR DOĞUMA VE BEBEĞE HAZIRLIK KURSUMUZ M...: Keyifli ve heyecanlı bir dönemin başındayken merak ettiğiniz ve belki biraz endişelendiğiniz şeyler olabilir. Gebelik, doğum ve en sonunda u...

TAZE BABALARA ÖNERİLER:

Her ne kadar aileye yeni katılan bir bebeğin sorumluluğu ağırlıklı olarak annenin üzerinde olsa da ,gerçekten bebek bakımı sadec anneyi ilgilendiren bir konu değildir.Gerekannenin bu zorlayıcı dönemi en sıkıntısız şekilde atlatması,gerek bebeğin sağlıklı gelişiminin garantiye alınması açısından babanın desteği eşsiz önem taşır. Erkeklerin yaşamlarındaki en önemli ve en zevkli görevi yerine getirirken dışlanmaları ya da kendilerini geri çekmeleri büyük hata olacaktır. Bir erkeğein çocuğuyla ilgilenmesi ve eşine destek olması taktir edilecek bir durumdur.



Taze babalara rehberlik edebilecek pratik önerilerden bazıları;

*İşler zor gelmeye başlayınca ara verin. Bazen dünyanın sizi çıldırttığı anlar olabilir.O anada herşeyi bırakın, dışarı çıkın, bir derin nefes alın, gexzin ve tekrar eve dönün.
*Önceliği ailenize tanıyın.hayatınızda geriye baktığınıuzda daha fazla çalışmadığınız için hayıflanmazsınız ama bebeğiniz ile daha az zaman geçirdiğiniz içinb üzülebilirsiniz.
Onunla yerde yuvarlananın, uyurken onu syretmenin, hiçbir şey yapmadan etfrafında gezinmenin mutluluğunu yaşayın.
*Bol bol oynayın. Bebekler ile oyun oynamak kadar rahatlatıcı bir aktivite yoktur.Onların güvenini kazanmak ayrı bir mutluluktur.
*Bebeğinizn kolay taşınabilir olmasının rahatlığını yaşayın.Bebeğinizi yanınızda tşımaktan korkmayın.Onu her yere götürebilirisiniz.Dış uyaranlar bebekler için iyidir. Bebekler sandığınıdan çok daha iyi yol arkadaşı olurlar.
*Bir gün için çok fazla plan yapmayın.Bebeklerle herşey daha uzuzn sürer.
*Bebeğinizle ilgili bir sağlık sorunu olduğunu düşünüyorsanız doktorunu arayabilrisiniz.Aama paniklemeyin. Bebekler göründüklerinden daha güçlüdürler.
*Yeni bab olmuş diğer kişilerle konuşun. Onların tecrübelerini dinleyin.
*Kendinize dikkat edin.Araba kullanmanıza, beslenmenize özen gösterin.Tehlike içeren hareketlerden kaçının.Bebeğinizin uzun bir süre size ihityacı olacak. Sağlıklı ve neşeli bir baba bebeğinize vereceğiniz en buyuk hediyedir.
*Eşinize karşı sabırlı, destekleyici ve anlayışlı olun. Doğum yapmak güç iştir; doğumdan sonra da hormonlar inip çıkar. Eşinizn sizin zamanınıza ve i,lginize ihtiyacı vardır.
*İç güdülerinize güvenin.Başkalarının önerilerini dinleyin, tecrübelerinden öğrenin ama çocuğunux konusunda en büyük otoritenin kendiniz olduğunu unutmayın. Hiç kimse bebeğinizi ve eşinizi sizin kadar tanıyamaz.


Evde geçirdiğiniz tüm gün hiç bitmeyecekmiş gibi gelir.Bebekler günün büyük kımında uyur. Siz bebeğinizn bu uyku vakitleri, ruti olarak yaptığınız işler için kullanmak zorundasınız. Ancak, bebekler bir uyuyup bir uyanırlar ve kendi isteklerine göre beslenirler.Bebeğinzin bu beslenme , bez değiştirme ve uyuma döngüsü bitmeyecek gibi gelebilir.İLk günlerde kendinzi halsiz hissetmeniz de büyük b

19 Şubat 2012 Pazar

BEBEĞİN EVE GETİRİLİŞİ:)))

İşte o büyük an sonunda geldi çattı!!
Sabırsızlıkla beklediğiniz bebeğinizi evinize getirdiniz.Onu sessizce uyuduğu yatağına koydunuz ya da annesinin sıcacık kucağında beslemekle meşgul.Belki de ane ve babanız yanınızda ve hep beraber bebeğe odaklandınız, Her hareketini, gülümsemesini izliyor, mükemmelliğine hayran oluyorsunuz.Bu ilk günlerde zaman durur;bu anlar,uzun süre hatırlayacağınız özel dakikalardır.
Anne baba olmak kolay görünsede , bu durum evde çocuğunuzla yanlız kalana kadar gerçekten anlaymazsınız.Yalnız kaldığınızda yeni bir gerçeklik sizi sarar; bu bebek yaşamak için si,ze bağımlıdır, artık istediğinizde dıaşrı çıkamaz, ondan bağımsız bir yaşam süremezsiniz.Merak etmeyin;zaman içinde yaşadığınız gelişmeler siz de şaşıracak, onunlq birlilkte koşarken bu ilk günleri gülerek hatırlayacaksınız.İçgüdülerinize güvenin, aklınıza takılan soruların yanıtlarını aramaktan çekinmeyin.

ANNELİK İÇGÜDÜNÜZE GÜVENİN!

Yeni doğum yapan çoğu anne , bebekleriyle baş başa kaldıklarında ne yapmaları gerektiğini bilemeyebilir.Ağlayan minik bir bebeğin dilini anlamak, onu rahatlatmak hatta emzirmek bile özel bir beceri isteyen işler gibi görünebilir.




Modern yaşamaın bir cilvesi olsa gerek, çoğu anne eğitimini almadığı ya ada bir kaynaktan öğrenmediği bir işi başaramayacağı duygusunu yaşayabilir.Ancak annelik bir iş değil, yaşamın özünde olan, milyonlarca yıldır yaşanan bir sosyal roldur.İyi bir anne olduğunuz konusunda hiç bir şüphe taşımamalısınız.Bebeğinize tek başına bakacak güce ve yeteneğe doğuştan sahipsiniz!

Bebeğiniz tanımaya çalıştıkça ve iç sesinize kulak verdikçe işlerin daha da yoluna girdiğine tanık olacaksınız...

17 Şubat 2012 Cuma

EMZİRME DANIŞMANI OLARAK İLK EV ZİYARETİM

Doğum öncesinde Doğuma Ve Bebeğe Hazırlık Kursum vardı. Hamileliğim ortasına kadar bu eğitimlere devam ettim. Daha sonra oğlumun doğması, işe dönmem ve kendi toparlamam 2 yıl sürdü. Ve nihayet eğitimlere tekrar başladım.
Daha öncesden Doğuma ve Bebeğe Hazırlık kursumun içinde olna Emzirme eğitimini kendi yaşadığım deneyimler sonucunda ayrı bir eğitimin de olması gerektiğine karar vererek Anne Sütü ve Emzirme Eğitim programı hazırladım.
Anne sütü ve Emzirme eğitimimdeki amacım ; Anne ve anne adaylarına bu konuda teorik ve pratik bilgileri vermek .İlerleyen günlerde bebeklerini kucaklarına aldıklarında  ya da sorun yaşadıklarında arayabilecekleri bir kişinin olduğunu bilmeleri.
Doğum öncesinde eğitim aldıkları için emzirme ile ilgili bilgi sahibi olmaları kendilerine  olan güvenlerinin artmasını sağlayacaktır.Bu da Emzirme süreci esnasında gerçekten çok önemli..İşin büyük bir parçası , annenin kendine güvenmesi ve rahat olması çünkü.
Ben bloğumda , facebook da ve twitter da yapacağım kursların tanıtım yazılarını yayınladım. Sağolsun, internette tanıştığım arkadaşlarımın desteğiyle eğitim için başvuranlarım oldu. Bunlardan biri ; daha 37 günlük bir anneydi. Bir türlü kurs gününde ve daha sonra ders verdiğim yerde anneyle buluşmayı gerçekleştiremedik.Ben de hem bebeği bu havada dışarı çıkarmadan , anneyle evlerindeki sıcak ortamda bu eğitimi versem daha mı iyi olur diye düşündüm. Ve anne ile bunu paylaştım.Evlerinde buluşmaya karar verdik.
Ben bundan önce öğrencilik hayatım dışında tanımadığı hiçkimsenin evine gidip eğitim vermemiştim. Bu benim için bir ik olacaktı.Çok büyük bir heyecanla anne  ve bebeğiyle buluşmaya giitim.
Hastanedeki işimden çıkıp, karar verdiğimiz saatte anne ve bebekle buluştum. Çok tatlı bir minnoştu..Tahmin ettiğim gibi bebeği emebiliyordu. Fakat anne ilk günlerin verdiği , etraftakilerin baskısı altında sıkışmış.Hem anne ile hem de anane ve babanne ile  aynı ortamda eğitimimizi tamamladık. Eğitimim sonunda annemiz iki göğsünden bebeğini emzirmiş ve uyutmuştu. Küçük prenses o kadar güzel anneyi emmeyi becermişti ki..
Eğitim bittikten sonra evden ayrılırken annenin rahatlamış ifadesi içimi çok rahatlattı.

Ben de hemen twitterdan bir twit attım, içimden geldiği gibi.Twititm ardından arkadaşlarımın verdikleri cevapla geceyi çok mutlu tamamladım.

Bugünde telefonla nasıl olduklarını sorduğumda herşeyin yolunda olduğunu duymak beni çok keyiflendirdi.

16 Şubat 2012 Perşembe

Annelerin En Sevdiği Facebook Kampanyası Gerçeğe Döndü!





18 Kasım 2011'de Johnson’s baby Türkiye'nin Facebook sayfasında başlayan Meslek Falı uygulaması, dijital dünyadan çıkıp gerçeğe döndü.Annelerin merak ettikleri en özel soruların başında "çocuklarının büyüdüğünde hangi mesleği seçeceği" sorusu gelmektedir. Buradan hareketle Johnson’s baby Türkiye ve Promoqube’ün birlikte geliştirdiği Meslek Falı uygulaması, annelere çocuklarının büyüdüklerinde hangi mesleği yapacağını eğlenceli bir şekilde öğrenme imkanı verdi. 4 hafta süren ve 20.000 annenin katıldığı uygulamaya katılanlar çocuklarının fotoğraflarını yükleyerek çarkı çevirmiş ve çocuklarının hangi mesleği yapacağını öğrenerek diplomalarını almıştı. Kampanyanın gördüğü yoğun ilgiden sonra meslek falı çarkı gerçekten üretildi ve 22. Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarında katılımcılara sunuldu. 4 gün süren fuarda ziyaretçilerin yoğun katılımını sağlayan Meslek Falı Çarkı, özellikle çocukların büyük ilgisi ile karşılaşmıştı.

Önce Facebook’da, sonrasında da anne bebek fuarında yoğun ilgi gören Meslek Falı Çarkı şimdi de Reel Hipermarketleri’nde dönecek! 16-29 Şubat tarihlerinde, aralarında Adana, Antalya, İstanbul, İzmit ve Konya şehirlerinin de bulunduğu 12 adet Reel Hipermarket’de oluşturulacak olan meslek falı standına gelenler, çarkı çevirererek bebeklerinin mesleğini öğrenebilecek ve diplomasını alabilecek! Bu etkinlik süresince, Johnson’s baby şampuan satın alanları, süpriz hediyeler de bekliyor! Hem bebeğinizin mesleğini öğrenip, diplomasını almak; hem de hediye kazanmak için16-29 Şubat tarihleri arasında Reel Hipermarketlerini ziyaret etmeyi unutmayın!

14 Şubat 2012 Salı

EMZİRME İLE İLGİLİ YANLIŞ İNANIŞLAR



Küçük göğüsleriniz varsa ya da meme başlarnız düzse emziremezsiniz:
GERÇEK:
Dış görünüş, hiçbir şekilde , süt yapımını ya da annenin süt verme yeteneğini etkilemez.Tüm göğüsler ve meme başları,ne büyüklükte ve ne şekilde olursa olsun,aç bir bebeği tatmin edebilir. Uyarıldığı zaman ereksiyona uğramayan içe çökmüş memem başlarının tam olarak işlevini yapabilmesi için daha fazla hazırlık gerekmektedir.

Emzirmek çok zordur:
GERÇEK:
Bebeğinizi emzirmek gerçekten çok kolay olacaktır. Göğüsler, biberondan farklı olarak, bebeğinizn hazır olduğu her zaman hazırdır.Plaja giderken onalrı yanınıza alıp almadığıunızı düşünmezsiniz, güneş altında sütün bozulmasından endişe duymazsınız.

Emzirmek sizi kısıtlar:
GERÇEK:Emzirmenin, zxamanlarının çoğunu bebekleri ile geçirmek isteyen anneler için daha uygun olduğu bir gerçektir.Bununla birlikte, sütlerini birirktirmek isteyen anneler için daha uygun olduğu bir gerçektir.Bununla birlikte, sütlerini biriktirmek ya da zaman zaman bebeklerine mama vermek isteyen anneler çalışma ihityaçlarını ya da sinemeya ve ya gün boyu süren bir seminere giderek ve emzirme arzularını bir arada tatamin edebilirler.Bebekle dışarı çıkma zamanı geldiğinde ise; nereye gideceği ya da ne kadar kalacağı bir sorun oluşturmadan yanında her zaman bol mi,ltarda yiyecek bulunan ve emziren bir anne çok daha özgürdür.

Emzirmek göğsünüzüe zarar verir:
GERÇEK:
Emzirmek, göğüslerinizin şekli ve büyüklüğü üzerinde kalıcı bir etki oluşturmaz.Birçok insan bu gerçeğe çöok şaşırmaktadır.genetik faktörler , yaş, göğüslerinizin yetersiz desteklemek ( sutyensiz dolaşmak)
ya da gebelik sırasında aldığınız kilolar nedeniyle , çocuk sahibi oldukan sonra göğüsleriniz eskisinden daha gevşek olabilir.Faakat bu konuda emzirmek suçlanmamalıdır.

Emzirmek babayı dışlar.
 GERÇEK:
Bebeğinin bakımına katılmak isteyen baba, bunun için birçok fırsat yaratabilir- yıkamak, altını değiştirmek, tutmak, sallamak, oyun oynamak ve katı gıdalara geçildikten sonra ''trenleri tünele göndermek'' .

kaynak: Bebeğinzin ilk yılında sizi neler bekler?
Heridi E. Murkoff

13 Şubat 2012 Pazartesi

Bebeimgeliyor yazıları artık Butik Dergide:)

Bebeimgeliyor da paylaştığım Bebek Bakımı ve beslenmesi ile ilgili yazılarım artık Butik Dergiden de takip edebilirsiniz.

Benim için ne mutluluk:)) Twitterdan takip ettiğim, her gün ne eklemişler diye baktığım dergide yazılarım yayınlanıyor.
Butik dergi de filmler, muzik, Sarı Şekerin yazıları ve Seyyahın Coğrafya Atlasının gezi yazıları gibi bir çok şey var.

Sizlerde okumak isterseniz: http://butikdergi.com/   tıkalmanız yeterli:))

12 Şubat 2012 Pazar

Normal Doğum Nasıl olur ?

Bebeğinizin, doğum kanalınız yoluyla dünyaya gelmesine normal doğum denir. Normal vajinal doğumun üç evresi vardır. 1. Sancılarınızın başlamasından serviks (Rahim ağzı) açıklığının tam olmasına kadar süren ilk evre. 2. Bebeğinizin doğuşu ile tamamlanan ikinci evre. 3. Plasentanın (Eş) çıkmasıyla tamamlanan üçüncü evre. Üçüncü evrenizden sonra ise, kanama ya da yırtıklarınızın kontrolü yapılarak, epizyotomi veya varsa yırtıklarınızın dikilmesi işlemi yapılır.

Sizin sabrınızı ve dayanıklılığınızı zorlayabilen, vajinal doğumdan çekinmenize yol açan uzun süreli ağrılarınız, doğumunuzun birinci evresinde gerçekleşir ve bir amaca yöneliktir. Bu evrede genellikle düzenli aralıklarla gelen her sancınız, rahminizin kasılmasına, rahim ağzınızın açılmasına ve bebeğinizin aşağı doğru itilmesine neden olur. Başka bir deyişle, gelen her sancınız, bebeğinizi size biraz daha yaklaştırır.







ilk bebek için kırk beş, ikinci bebek için aşağı yukarı on beş dakika sonra, bebeğin başı görünür. Yani, kasılma dalgasının sonunda, bebeğin başı doğum kanalının sonuna gelmiştir. O anda anneye, artık ıkınmaması ve hemen soluk alıp vermesi söylenir. Bu sayede, diyafram boşalmış olur. Bundan böyle kadın, yalnızca hekim istediği zaman, eğer isterse ıkınacaktır. Böylece, bebek döl yatağından dışarı, şampanya şişesinin mantarının patlaması gibi değil de, hafifçe sıyrılır.

Önce bebeğin yanakları dışarı çıkar ve birlikte başı da gelir. Bu arada, henüz annenin karnı içinde olan omuzlarıyla bir hizaya gelmesi için bebeğin başı hafifçe döner. Kısa bir aradan sonra, omuzlar teker teker dışarı çıkar. Sonra sıvılarla birlikte bedenin geri kalan kısmı gelir. Anne eğilip bebeğine bakabilir. Çocuk, annesinin bedenini terkeder etmez soluk almaya ve ağlamaya başlar. Ancak, bazı bebeklerde bu, beş dakika gecikmeyle olabilir. Bebeğin solunum yolları mukustan temizlenir. Böylece, bebek rahat nefes almaya başlar. Döl yatağının içinde olduğu sırada, annesinin plasentasından beslenmesini sağlayan bağ, yani göbek bağı (ya da kordonu) iki yerden düğümlenir ve iki düğüm arasından kesilir. (Düğümlenen kısım küçülüp bebeğin göbeğini oluşturacaktır.) Bebek artık yepyeni bir varlık haline gelmiştir.
Doğumu izleyen üçüncü dönemde, kasılmalar devam eder. Bu kasılmalar plasentanın, döl yatağının kenarlarından kopup dışarı atılmasını sağlar. Bu dönem anneye, gerilim sonrası bir rahatlama dönemi gibi gelebilir. Gene de, doğum sancılarının ve doğumun önemli bir bölümüdür. Doğum sırasında genellikle hormon türevi olan bir iğne yapılır. Bu iğne, döl yatağının iyice kasılmasını ve üçüncü dönemin on beş dakikayı geçmemsini sağlar. Anne de, ıkınarak kasılmalara yardımcı olabilir. Doğumun ardından, ebe ya da hekim, perineye dikiş atılmasının gerekli olup olmadığına bakar. Gerekliyse doğumdan sonraki yarım saat içinde, lokal anestezi yapılarak dikiş atılır. Dikiş atılması, ağrı verici bir işlemdir. Ne var ki, bebek annenin yakınında ya da kolları arasındaysa, anne genellikle bu yepyeni, inanılmazyaratığa kendisini öylesine kaptırmıştır ki, neler olup bittiğinin hemen hiç farkına varmaz.

Doğumlar çoğunlukla pürüzsüz olur. Ama bazı durumlarda, birtakım terslikler olabilir. Sözgelimi, bazen bebek, döl yatağında doğuma en elverişli biçimde yatmamış olabilir. Hekimler bebeğin döl yatağı içindeki yatış biçimini, annenin karnına dokunarak, karnını muayene ederek anlayabilirler. Bazı durumlarda ise, plasenta doğum kanalının öteki tarafında, bebeğin başı önünde bulunabilir. Bu durumda çocuğu sezaryanla almak gereklidir.

26 ŞUBAT DA BEBEİMGELİYOR ANNE SÜTÜ VE EMZİRME KURSU

EMZİRME;HAYATA SAĞLIKLI BİR BAŞLANGIÇ!!!




Bir çocuk bekliyorsunuz. Gebelik, doğum ve emzirme dönemi,hayatınızın yepyeni bir kesitini oluşturur. Kadın olmayı belki de çok yoğun yaşayacağınız bu dönem hakkında daha fazla bilgi edinmek istersiniz.

Bu kursumuzdaki amaç size, emzirmenin gayet doğal olduğu güvenini vermektir.

Vücudunuz daha şimdiden kendiliğinden buna hazırlanmaktadır.Emzirmek kolay öğrenilir, ancak bazı küçük şeyler yüzünden çok zahmetli bir hal alabilir. Güçlüklerden kaçınmanız amacıyla, emzirmeyle ilgili en önemli şeyleri bu eğitimde toparladım.

Emzirme yoluyla çocuğa sıcaklık, korunma duygusu, huzur, koruma ve güvenlik vereceksiniz. Çocuğunuza hayat için mümkün en iyi başlangıcı sağlayacaksınız.

Kursumuzun İçeriği:

-Anne sütünün oluşumu ve üstünlükleri,

Anne sütüne nasıl başlamalıyım?

-Anne sütünün gelişimi

-Sütüm bebeğe yetiyor mu?

-Memeye yerleştirme ve emzirme pozisyonları

-Emzirme sorunları

-Anne sütünü Arttırmak için yapılabilecekler

-Emziren Annenin Beslenmesi

-Emzirme ve Baba

-Prematüre ve Düşük Ağırlıklı Bebeklerde Emzirme

-Çalışan annenin Emzirmesi ve İşe Adaptasyonu

-Biberon ve Emzik

-Emzirme Döneminde kullanabileceğiniz yardımcı malzemeler



Bu kursumuza ister hamileyken ister bebeğiniz yeni doğduğunda katılabilrisniz.
Size eşinizde eşlik edebilir. Uygulamalı olarak ders anlatılacaktır. 5 çiftten oluşan küçük gruplar şeklinde eğitimler veriyorum. Doğum sonrasında da telefonla destek verebilirim, eğer isterseniz..


Dersimiz 2 saat sürecektir. Pazar günü 11:00-13:00 arasında olacaktır.

Adres: Dr. Zeki Zeren sok. no: 15 Palmiye apt. D /1 Göztepe
Göztepe Oyuncak Müzesi yanı
ÜCRETİ 75 tl +kdv
Ayrıca bu kursa katılan herkese Doğum Fotoğrafçısı Burçin Çobanoğlu hamile ve ya bebek çekimlerin de % 25 indirim yapacak.. http://www.burcincobanoglu.com/

kATILMAK İSTERSENİZ 19 ŞUBATTA KADAR BANA İLETİŞİM BİLGİLERİNİZİN OLDUĞU BİR EMAİL ATMANIZI RİCA EDERİM.

MERAK ETTİĞİNİZ BAŞKA BİR ŞEY VARSA İSTER EMAİL ATABİLİRSİNİZ!!!
Detayları öğrenmek için ertugrul.esra@gmail.com bana email atabilirsiniz.

10 Şubat 2012 Cuma

BEBEKLERİMİZE GECE- GÜZDÜZ FARKINI NASIL ÖĞRETEBİLİRİZ?

Bebeklerimiz yeni doğduklarında gece ile gündüz arasındaki farkı anlamazlar. Yeni doğan bebekler gündüz uyuma seanslarının süresi en fazla 2.5–3 saat uyumalılar. Eğer uyanmazlar ise yanağına dokunarak, onu minik minik öperek, gerekirse kıyafetlerini yavaş yavaş çıkararak uyandırmalıyız. Bu ilk günlerde çok kolay olmaya bilir.



Geceleri ise 4–5 saatte bir beslemek için uyandırmak gerekir. Bebeğiniz büyüdükçe gece uyandırmaya da gerek yoktur.

Yeni doğan bebekler rutinlere çok kolay alışırlar. O nedenle gündüzleri sesli ortamda ve aydınlık ortamda uyutmak, geceleri ise daha karanlık, loş, sessiz ortamlarda uyutmak hatta gece uykusunda önce bebeğinizi yıkayıp, masaj yaptıktan sonra pijamalarını giydirip, emzirerek uyuyabilirsiniz.

Banyo yapma ve pijama giydirerek belli bir rutin oluşturmak, bebeğiniz için uykuya geçmek açısından daha kolay olacaktır. Yeni doğan bebeklere bir şey öğretmek için rutinler oluşturmak, işleri kolaylaştıracaktır

7 Şubat 2012 Salı

EMZİRME DE ÖNEMLİ PÜF NOKTALARI

*Sıvı alın. Her emzirmeden önce veya emzirirken içeceğiniz bir bardak süt, meyve suyu veya su yeterli miktarda süt üretiminiz için gereken ekstra sıvıları oluşturur.



*Rahat bir pozisyon bulun. İlk emzirmelerde yan tarafınıza yatmanız fayda sağlayabilir. Sonradan yatakta veya saandalyaede dik oturmak faydalı olabilir.Ancak bebeğin ağzına sokmak için öne eğilmeyin; bunun yerine bebeği sallarken kolunuza destek sağlamak ve bebeği tamö göğsünüzün karşısına getirmek için kucağınıza bir yastık koyun. Sizin için en rahat olan ve kolunuzu yorgun veya kaskatı hale getirmeyecek pozisyonu bulmak için denemeler yapın.


*Serbest kalan baş parmak ve işaret parmağınızla göğsünüzüe ( baş parmak yukarıda) areola ( memedeki kahverengi alan) hizasında destek sağlayın. Bu şekilde tuttuğunuz da mem ucunu bebeğin dudakları arasınada aşağı yukarı dolaştırarak ağzını açmasını sağlayabilirsiniz.Ancak bebeğin yanaklarını sıkıştırarak ağzını açmasını zorlamayın, çünkü bebek nereye döneceğini kestiremez.Bebek ağzını açtığı zaman meme ucunu yavaşça bebeğin ağzının tam ortasına yerleştirin; bu şekilde bebeğin memeyi yakalşaması kolaylaşır.Gerekirse bu olayları bebek memeyi ağzına alana kadar tekrarlayın, fakat zorlamayın.Sürekli şans tanıdığınızda bebeğiniz sonunda insiyatifi ele alacaktır.


*Bebeğiniz meme ucunu olduğu kadar kahverengi olan alanı tamamen tutmasını sağlayın. Bebeğin sadece mem ucundan beslenmesi ( süt üreten bezlerin yeterince bastırılmaması nedeniyle) hem bebeğin aç kalmasına , hem de göğüslerinizin acımasına yol açar. Ayrıca bebeğin memenin başka taraflarından emmesine de dikkat edin. Yenidoğanlar hiç süt gelmediği halde hassaslaşmış meme dokusuna yapışarak hırsla emmeye devam ederler ve bu ağrılı bir çürük olabilir.
*Bebeğinizin kendi alt dudağını veya dilini emmediğinden emin olun. Emzirirken alt dudağını aşağıya çekerek bunu önleyeblirisniz.Bebeğin kendidilini emmesi söz konuusysa parmağınız kullanarak emmeye ara verin, meme ucunu ağzından geri çekin ve yeniden başlamadan önce dilin aşağıda olup-olmadıoğını kontrol edin.Eğer bebek dudaklarını emiyorsa dudağını hafifçe kenara çekin.
*Bebeğiniz memenizi sıkıca kavradığında nefes almasının engellememesine dikkat edin.Böyle olduğunda parmağınızla memenize bastırarak burnunun yeteri kadar hava almasına izin verin.
*Bebeğin yanağının ritmil, düzenli ve güçlü bbiçimde inip-kalktığını gözlemleyin. Bu durum emzirmenin iyi gittiğinin göstergesidir.Sonradan süt gelmeye başladığında bebeğin havayı yutmadığını gösteren yutma sesini (gulp sesi) yakalamaya çalışın.Süt çok hızlı gelip bebeğin ağzından taştığında emzirmeyi kesin ve sütün fazlasını pompa ile sağarak sütün fazlasını alın.
*Emzirirken ilk gün her iki memeden de 5 er dakikadan , ikinci gün 10'ar dakikadan ve üçüncü gün 15 dakika veya fazla olmamak şartıyla süt verin.Süt geldiği zaman ilk memeden 10 dakika emzirin ve sonra bebek isterse ikinci memeye geçin; bebek ikinci memeyi bitirdikten sonra yine doymazsa birirnci memeye dönün. Siz meme değiştirirken bebek uyuyakalırsa iyi bir geğirmeyle tekrar kendine gelip, daha fazla isyetebilir.
Emzirirken her seferinde diğer memeyle başlayın.Hangi memenizi emzirdiğinizi hatırlamak amacıyla sütyeninize önceden emzirdiğinizi hatırlatmak amacıyla bir çengelli iğne takın.
*Bebekle işinizi bitiridiğinizde memenizi bir bezle silerek ve mümkünse 10-15 dakika hava almasını sağlayarak kurutun.Bu , memelerinizin sertleşmesini sağlar. Emzirme olayı tam olarak oturduğunad buna gerek kaLmayacaktır.

*Sütünüz  geldiğinde bebeği sık sık emzirin, 24 saat içinde enaz 8-10 kez her iki memeyi de emzirin ve her seferinde en azından birini tamamen bitirmesini sağlayın.Bebek uzun süre veya yeterli miktarda emmediğinde veya bir meme bitirilmediğinde içerde kalan sütü bir şekilde toplamak ( özellikle sütünüz azsa) iyiy fikir olabilir.Toplanan süt destek besin olarak kullanılmak üzere buzdolabında  ya ada dondurucuda saklanabilir.

BEBEĞİNİZİ EMZİRMEK İÇİN HAZIRLAMAK

Emzirmeye hazırlanırken sertleştirebilmeme için meme uçalrına masaj yapmalımıyım? Sorusunu soran bir anne  adayının ardından bu sorunun cevabını buradan paylaşmak istedim.
Kadınların meme uçları emzirmek için uygun olup, doğum öncesinden hazırlığa gerek yoktur.Mem ucunu sertleştirebilmek adına göğüs ucuna sürülen alkol veya tentürdiyot uygulaması meme ucunu kurutabilir ve çatlamasına neden olur.Sabun bile bu kurumaya neden olabilir.Özellikle gebeliğin son 3 ayında ve emzirme döneminde bu maddeleri kullanımından kaçınılmalıdır.Meme başlarında fırça kullanımı da zararlıdır, doku irirtasyonuna neden olur ve emzirme döneminde çatlamayı kolaylaştırır.


Emzirme dönemi öncesinde pek çok annenin göğüs ucu için özel bir hazırlık yapmasına gerek yoktur.. Ama bu dönemde yapılan hazırlık ane adayınmı mutlu eder.Eğer bir şey yapmak istiyorsa, meme ucu içerde olması,gelişmemiş meme dokusu gibi herhangi bir sorun olup-olmadığını doktoruna danışarak anlayabilirsiniz.Meme başına masaj yaparak uyarı evrilmesini doktorunuza sormadan yapmayınız. Bu durum erken doğuma neden olabilir.

Emzirmek için memelerin hazırlanmasında daha önemli olan sey, zihinsel olarak hazırlanmaktadır.Emziremk için öğrenebileceğiniz herşeyi öğrenin. Gerekirse doğum önvcesi kurslara, Emzirme kurslarına katılın.

6 Şubat 2012 Pazartesi

DOĞUM KORKUSU VE BAŞETME YOLLARI

Doğum korkusu her gebenin hissettiği bir duygu olup doğum yaklaştıkça artar.onun için normal veya sezeryan doğum .... herikisiyle başetmenin yolu ; yaşanılacak olayı iyice bilmek ve ona hazırlanmaktır.

Kadın, öncelikle doğum esnasında çekilecek ağrının şiddetine dayanamamaktan korkuyor. Ayrıca yabancı bir ortamda yalnız ve çaresiz kalmaktan, bebeğin başına kötü bir şey gelmesinden, doktora ya da hastaneye ulaşamamaktan korkuyor. Ayrıca normal doğum olarak adlandırılan vajinal doğumun doğum sonrası cinsellikten zevk almayı olumsuz yönde etkilediği düşüncesi de endişeye yol açabiliyor.

Yalnız normal doğumdan değil bazen sezaryenle doğum yapmaktan da korkuyor kadınlar... Bu korkuları; anestezi korkusu, bilinci kaybettikten sonra kontrolün tamamıyla başkalarının elinde olması, ameliyat esnasında ve de sonrasındaki ağrılar, operasyon sonrası iyileşme döneminin uzun olması şeklinde sıralayabiliriz. "Ya bayılıp tekrar ayılamazsam?... Sonuçta bu bir ameliyat ve her ameliyatın riskleri vardır!... Kontrolü tamamen kaybedeceğim ve bebeğimi herkesten sonra ben göreceğim!..." gibi düşünceleri olabiliyor kadının.

Annelik kimliğinin yerleşmesinde doğum tecrübelerinin yeri büyüktür. Doktor ve hemşirelerle işbirliği içerisinde, ağrıya ya da paniğe yenik düşüp kontrolü kaybetmek sizin gerçekleşen başarılı bir doğum sonrasında kadının kendine güven duygusu artıyor, bununla birlikte annelik yetenekleri konusundaki özgüvenini de arttırıyor. Ve ne şekilde doğum yapmış, ne kadar acı çekmiş olursanız olun, aklınızda kalacak tek şey bebeğinizi kucağınıza aldığınız andaki heyecan ve mutluluğunuz oluyor.

Aslında insan bilmediği şeyden korkar. Bu nedenle korkuyla başa çıkmada ilk adım yeterli bilgi edinmek olmalı. Onlara hamilelik süreci ve doğum hakkında bol bol okumalarını, kaygılarını ve korkularını ise doktorlanyla paylaşmalarını öneriyorum.

Doğum korkusuyla başedebilmek için;

* Sağlıklı bilgi edinin: Doktorunuzla mutlaka konuşun

* Fiziksel ve duygusal endişelerinizi ayırt etmelisiniz:

• Doğum sonrasında hayatınızı dusunmeye çalışın: Doğuma sizinle kim gelecek, evde size kim destek olacak bunları doğumdan önce mutlaka planlayın.

• Kendinize vakit ayırın:doğum öncesinde kendiniz rahatlatmak,stresini azaltmak için bir takım aktiviteler yapın.( rahatlama ve gevşeme egzersizleri buna bir örnek)

* Yardım almalisiniz:doğum korkusu günlük yaşamınızı olumsuz etkilemeye başlarsa ve bunlarla tek başınıza baş edemediğinizi hissederseniz profesyonel yardım alın.

Özetlemek gerekirse doğum korkusuyla başa çıkmada ilk adım anne adayının kendisini en çok endişelendiren konuyu iyi bilmesi, bunu doktoruyla ya da doğum öncesi kurslara katılarak çözmeye çabalaması, çabalar yetersiz kaldığında bireysel bir psikolojik destek alması olmalıdır. Doğuma eşin katılımı özellikle yabancı bir ortamda (doğumhane) yalnız kalma korkusuna yardımcı olmaktadır. Bunun yanında doğum personelinin doğum sırasındaki pozitif ve destekleyici tutumları, anneyi doğum süresince bilgilendirmek ve bir sonraki aşamanın ne olduğunu anlatıp doğuma onun da katılımını sağlamak annenin kontrol duygusunu güçlendirecek ve korkusunu azaltacaktır. Korku azaldığında ağrı kesici ihtiyacı da azalmakta ve doğum süresi kısalmaktadır.

Ne şekilde doğum yapmış, ne kadar acı çekmiş olursanız olun, aklınızda kalacak tek şey bebeğinizi kucağınıza aldığınız andaki heyecan ve mutluluğunuz olacaktır

DOĞUMA HAZIRLIK KURSLARI


Doğuma hazırlık kursları gerek anne gerekse baba açısında doğuma hazırlıkta büyük yarar sağlamaktadır. Anne psikolojik ve fiziksel olarak doğuma hazırlanırken baba da onun yanında olarak kendini bu serüvene hazırlar.Hamilelik dönemi bayanların fiziksel ve psikolojik değişimler yaşadıkları zor bir dönemdir. Anne adaylarının gerek kendisi ve gerekse bebekle ilgili kaygıları,doğum ve sonrasında yetersizlik korkusu bazen hamilelik döneminin endişe ve sıkıntılarla dolu geçmesine neden olmaktadır.

Doğuma HAzırlık Kursu’nun amacı,hamilelik süreci, doğum ve bebek bakımı gibi konularda katılımcıları bilinçlendirerek kaygılardan uzak mutlu bir hamilelik ve sağlıklı bir doğum dönemi geçirmelerini sağlamaktır.Hamilelik Kursu’nda hamileliğin oluşumundan, hamilelik süresince dikkat edilmesi gereken hususlara, gebelikte vücudunuzda oluşacak değişiklikler doğum sürecine ve hamilelik sonrası anne-bebek sağlığına kadar bilinmesi gereken tüm konular, uzmanlar tarafından anlatılır.Günümüzde, geleceğin anne babalarının çocuklarıyla ilişkilerine alışmasını ve yeni rollerini benimsemesini kolaylaştıracak ve destekleyecek hamilelik kurslarına talep artmaktadır. Bu tip kurslar talepleri karşılamak için içeriklerini zenginleştirerek “doğuma ve anne-baba olmaya hazırlanmak” konularında destek vermekteler. Doğuma hazırlık kursunda anne adayları istediği takdirde programa eşleri ile katılabilirler.Bu tip kurslarda hamileliğinizin birinci üç aylık döneminde bir başlangıç görüşmesi yapılır. Bir ebe veya doktor eşliğinde, durumun gözden geçirilmesi şeklinde yapılan bu görüşmede, ihtiyaçlar belirlenir ve buna uygun düzenlemeler yapılır. Doğum öncesi hazırlıklar ikinci üç aylık dönemde başlayabilir. Bireysel veya grup çalışmasını tercih etmiş olabilirsiniz. Doğumun nerede olacağı veya kimin yaptıracağı da önemli değildir. Bu tip çalışmalarda önemli olan yaratılan güven atmosferidir. Baba adayı da bu çalışmalara dahil edilebilir. Özellikle nefes alma egzersizlerinde baba adayının desteğine gerek duyulmaktadır. Her bir ders önemlidir. Derslerde çeşitli konular tartışılır: Hamilelik, vücudunuz, nefes alma egzersizleri, farklı duruşlar, vs. Uzmanımız orada bulunarak bebeğinizin günlük yaşamı ile ilgili soruları yanıtlar: Tuvalet ve beslenme vb.Ayrıca, programda rahat bir hamilelik dönemi ve sonrasında rahat bir doğum için yapılabilecek fiziksel aktiviteler (egzersiz uygulamaları) uygulamalı olarak gösterilir.

Hamilelik kursunun önemi

Her doğum çok özel bir durumdur ve nasıl gelişeceği önceden bilinemez. Ama doğuma çok iyi hazırlanmak mümkündür. Tavsiyemiz: bir doğum hazırlık kursuna katılınız!

Doğuma iyi hazırlanmış bir anne adayı bebeğini genelde daha kolay dünyaya getirir. Bu yüzden doğum hazırlık kurslarının sunduğu avantajlardan siz de mutlaka faydalanın. Bir doğum hazırlık kursu sizi hem bedenen hem zihnen doğuma hazırlayacaktır. Böyle bir kurs sizi yeni ‘‘mesleğinize’’, anneliğe yaklaştıracak. Bu kursda emzirmeyi ve bebek bakımını öğrenebilirsiniz; ayrıca hayatınızdaki değişiklikler de sürpriz olmaktan çıkacaktır.

Rahat ve sağlıklı bir doğum için ne yapmalı?




İyi bir eğitim sonunda doğuma hazırlanan ve doğumun nasıl olacağını öğrenen anneler, bilgi ve özgüven sahibi olurlar. Ayrıca zamanı geldiğinde kendi vücudunu ve doğum sancılarını da kontrol edebilir. Doğumunuzun rahat ve hafif geçmesi için uygulayabileceğiniz bazı önemli detaylar var.

o Doğuma yaklaştığınız dönemde daha çok sıvı gıdaları tercih edin. Bağırsaklarınızın boş olması doğumu kolaylaştırır.

o Kimi zamanlarda, doğumdan bir kaç gün önce vücudun bağırsakları temizlemesinden dolayı ishal meydana gelebilir.

o Hamilelik döneminizde nerede doğum yapacağınıza karar vermeniz önemlidir.

o Doktorunuzla yada doğum yapacağınız hastane personeliyle önceden görüşerek kendinizi ve bebeğinizi kontrol altına almalısınız.

o Doğum yaklaştıkça hafif işler yapmalı ve daha çok dinlenmelisiniz.

o Yoga yapabilirsiniz çünkü sizi hem zihinsel hem de fiziksel olarak doğuma hazırlar. Yoganın kas ve nefes kontrolü üzerindeki etkisi kanıtlanmıştır.

o Rahatlamanızı sağlayacak nefes egzersizleri yapabilirsiniz.

o Bebeğinize şarkı söyleyin! Duygularınızı bebeğinizle bu şekilde paylaşarak, gerçek bir iletişim kurabilirsiniz.

o Hastaneye gitmeden önce ılık bir duş alın ve rahatlayın.

3 Şubat 2012 Cuma

Bebegim Geliyor: 12 şubat 2012 pazar günü Anne sütü ve Emzirme kurs...

Bebegim Geliyor: 12 şubat 2012 pazar günü Anne sütü ve Emzirme kurs...: EMZİRME;HAYATA SAĞLIKLI BİR BAŞLANGIÇ!!! Bir çocuk bekliyorsunuz. Gebelik, doğum ve emzirme dönemi, hayatınızın yepyeni bir kesitini oluşt...

ALTUĞ ARTIK BİLİME DESTEK OLUYOR:))

Geçenlere de blogcuanne'nin bloğunu okurken bu yazısıyla karşılaştım. Prematüre ve ikiz bebeklerin dil gelişimiyle ilgili bir çalışma yapılıyormuş.
Benim de oğlumun konuşmasıyla ilgili kafam da bir sürü soru işareti olduğu için hemen bloglarına baktım. Bunun üzerine de Nihan Hanıma hemen emaiil atarak, bu projeye katılmak istediğimi yazdım. sağolsun hemen geri döndü. Dün için sözleştik.
kapıdan girdiğinde Altuğ ile süper bir ilişki kurdu. Altuğ da Nihan Hanımdan çok hoşlandı. Ellinden tutup, hemencecik odasına götürdü...
İki hafta da bir kere gelip Altuğdaki gelişmelri takip edeceklermiş.
Altuğ'unun konuşmaları hakkında konuştuk. Bana çok güzel bilgiler verdiler.Kafam da olan soru işaretlerinin cevaplarını buldum. Onun için de Nihan Hanıma ayrıca çok teşekkürler..
Bebeğiniz konuşmaya başlamadı ya da tek tek kelimeler söylüyorsa bu çalişmaya katılabilirsiniz. hem bebeğinizin dil gelişimini yakından uzmanlar tarafından takip edilmiş olur, hem de bilime katkı:))

Sizde ilgilenirseniz Nihan Hanımın bloğu: http://istanbultwinstudy.blogspot.com/

1 Şubat 2012 Çarşamba

12 şubat 2012 pazar günü Anne sütü ve Emzirme kursu

EMZİRME;HAYATA SAĞLIKLI BİR BAŞLANGIÇ!!!

Bir çocuk bekliyorsunuz. Gebelik, doğum ve emzirme dönemi, hayatınızın yepyeni bir kesitini oluşturur. Kadın olmayı belki de çok yoğun yaşayacağınız bu dönem hakkında daha fazla bilgi edinmek istersiniz.
Bu kursumuzdaki amaç size, emzirmenin gayet doğal olduğu güvenini vermektir.
Vücudunuz daha şimdiden kendiliğinden buna hazırlanmaktadır. Emzirmek kolay öğrenilir, ancak bazı küçük şeyler yüzünden çok zahmetli bir hal alabilir. Güçlüklerden kaçınmanız amacıyla, emzirmeyle ilgili en önemli şeyleri bu eğitimde toparladım.


Emzirme yoluyla çocuğa sıcaklık, korunma duygusu, huzur, koruma ve güvenlik vereceksiniz. Çocuğunuza hayat için mümkün en iyi başlangıcı sağlayacaksınız.

Kursumuzun İçeriği:
-Anne sütünün oluşumu ve üstünlükleri,
Anne sütüne nasıl başlamalıyım?
-Anne sütünün gelişimi
-Sütüm bebeğe yetiyor mu?
-Memeye yerleştirme ve emzirme pozisyonları
-Emzirme sorunları
-Anne sütünü Arttırmak için yapılabilecekler
-Emziren Annenin Beslenmesi
-Emzirme ve Baba
-Prematüre ve Düşük Ağırlıklı Bebeklerde Emzirme
-Çalışan annenin Emzirmesi ve İşe Adaptasyonu
-Biberon ve Emzik
-Emzirme Döneminde kullanabileceğiniz yardımcı malzemeler


Bu kursumuza ister hamileyken ister bebeğiniz yeni doğduğunda katılabilirsiniz. Babalarda size eşlik edebilir. Uygulamalı olarak ders anlatılacaktır.
Dersimiz 2 saat sürecektir. Pazar günleri 11:00-13:00 arasında olacaktır.12 Şubat 2012 tarihinde olacaktır.

Adres: Dr. Zeki Zeren sok. no: 15 Palmiye apt. D /1 Göztepe
Göztepe Oyuncak Müzesi yanı

Ayrıca bu kursa katılan herkese Doğum Fotoğrafçısı Burçin Çobanoğlu hamile ve ya bebek çekimlerin de % 25 indirim yapacak.. http://www.burcincobanoglu.com/

Katılmaya karar verirseniz 08 Ocak 2012 tarihine kadar bana email atabilirsiniz.

Detayları öğrenmek için ertugrul.esra@gmail.com bana email atabilirsiniz.

BEBEİMGELİYOR DOĞUMA VE BEBEĞE HAZIRLIK KURSUMUZ MART AYINDA BAŞLIYOR!

Keyifli ve heyecanlı bir dönemin başındayken merak ettiğiniz ve belki biraz endişelendiğiniz şeyler olabilir. Gebelik, doğum ve en sonunda ulaştığınız bebek.. Bunlar bir anne ve baba adayının hayatında dönüm noktalarıdır. Biz bu dönüm noktanızın en iyi şekilde olması için sizlere destek vermeye çalışıyoruz..




Ben Hamile Eğitmeni ESRA ERTUĞRUL merak ettiğiniz ve endişelendiğiniz konularda size yardım etmek, destek olmak istiyorum.
Bu kurs ile daha bilinçli ve keyifli bir hamilelik dönemi geçirmenizi sağlamak, rahat ve kolay bir doğum yapmanıza yardımcı olmak ve güvenli bir doğum sonrası dönemi yaşamınızı hedefliyorum.
Eğitimlerimiz interaktif şekilde yapılmaktadır. O nedenle en fazla 5 çiftten oluşmaktadır. Derslerimiz teorik bilginin dışında uygulamalardan da oluşmaktadır. Kursumuza gelirken , özellikle yanınızda bir şey getirmenize gerek yoktur. Sadece rahat kıyafetler giyebilirsiniz.
Bebeimgeliyor doğum ve bebeğe hazırlık kursumuz 3 oturumdan ve doğum sonrası anne-baba ve bebek toplantısı olmak üzere 4 oturumdan oluşmaktadır.
Kursumuza babalarında katılmasını anne adaylarına tavsiye ediyoruz. Eğer baba adayı gelmek istemezse size doğum ve sonrası destek olacak kişi ile kursa katılabilirsiniz.
Kursumuza 12-13 gebelik haftasını tamamlamış olmanızı tavsiye ediyoruz.;

Kursumuzun içeriği;

BEBEİMGELİYOR DOĞUM VE BEBEĞE HAZIRLIK KURSU

4 HAFTALIK PROGRAM

1.OTURUM:
Hamilelik ve bebeğin gelişim süreci,
Doğum çeşitleri ve doğumun fizyolojisi,
Doğum sırasındaki anestezi çeşitleri, ağrısız doğum,
Doğuma hazırlık
Normal doğum yapmak isteyen anne adayları için, normal doğuma yönelik nefes egzersizleri, ıkınma teknikleri ve masaj teknikleri anlatılacaktır.
Doğum planımız nasıl olmalı?
Babanın doğum planı
Bebek odası hazırlığı ve doğru alışveriş,
Doğuma giderken anne ve bebeğin valiz hazırlığı
Hamilelik psikolojisi / doğum korkusunu yenmek
RAHATLAMA NEFES EGZERSİZLERİ

2.OTURUM:
Emzirme ve anne sütü,
Yenidoğan bakımı;
-göbek bakımı,
-yeni doğan sarılığı,
-bebeğin altının değiştirilmesi,(babaları da uygulamaya katarak)
-bebeği tutuma ve taşıma,
-bebeği giydirme,
-yenidoğan refleksleri,
-bebeğin yıkanması,
-bebeğin gazının çıkarılması,
-bebek için rahatlatma masajı,
-bebeğin aşıları,
-bebeğin uyku düzeni,
-bebeğin tırnaklarının kesilmesi ve bakımı,
-bebeğin ağlaması ve onu sakinleştirmenin püf noktaları,
*0-6 ay anne - bebek ilişkisinin önemi:dünya ile ilk ilişki ve bağlanma,
BEBEĞE YAPILACAK EGZERSİZLER

3.OTURUM:
Lohusalık bakımı,
Lohusalık Sendromu,
Yeni rolleriyle doğumdan sonra eşlerin ilişkisi,
Doğum sonrası ve emziren annenin beslenme
Çalışan annenin işe dönme: anne ve bebeğin ayrılık hazırlığı
Doğum sonrası anne ve bebek
NEFES VE RAHATLAMA EGZERSİZLERİ

4. OTURUM:
Doğumdan sonraki ilk 2 ay içerisinde anneler ve babalar bebekleri ile birlikte anne -bebek -baba grubumuza katılabilir ve zorlandıkları konularda danışmanlık hizmeti alabilirler. Bu oturumumuza psikoloğumuz ve hamile eğitmeni arkadaşımızda bulunacaktır.


Kayıt olmak ve ya detaylı bilgi almak isterseniz ertugrul.esra@gmail.com adresine emaille başvurabilirisiniz.