''KIRK UÇURMAK SEREMONİSİ'' ( BEBEĞİN İLK ZİYARETİ )
Eski Türklerde; 40 Banyosu yaptırılan ve yeni giysileri giydirilen bebeğin, aynı şekilde 40 Banyosu yapan ve dua eden annesi ile birlikte yapacakları ilk ziyaret çok önemliymiş.
Bebeğin, Babaanne ve Anneannesine yaptığı kısa el öpme ziyaretlerinden sonra, aile büyüklerini de alarak, hep birlikte 'Kırk Uçurma Evine' ( Ziyaret Evine) gidilirmiş.
Seçilen Ziyaret Evi, yükseklerde veya yüksek katta, havadar, ferah, aydınlık ve geniş olmalıymış.
Ziyaretine gidilen ev halkı sağlıklı, mutlu, huzurlu, maddi ve mevki olarak da yüksek düzeyde olmalıymış. Bebeğe iyi şansları geçmesi açısından bu değerler önemliymiş.
Yeni Anneye, ziyaretine gittiği yerlerde sütünün bol olması dilenerek su ikram edilir, anne de bu suyu içermiş.
Seçilen evin sahibi, Bebeğin ‘Kırklama Annesi’ olacağı için Seremoniyi üstlenirmiş.
Salonda orta sehpa üzerine temiz ve şık bir örtü serermiş. Örtünün üzerine, içinde su bulunan şık bir Sürahi ile şık bir kase koyarmış.
Kırklama Annesi, bebeğin ilk ziyareti şerefine hazırladığı ;
Eski Türklerde; 40 Banyosu yaptırılan ve yeni giysileri giydirilen bebeğin, aynı şekilde 40 Banyosu yapan ve dua eden annesi ile birlikte yapacakları ilk ziyaret çok önemliymiş.
Bebeğin, Babaanne ve Anneannesine yaptığı kısa el öpme ziyaretlerinden sonra, aile büyüklerini de alarak, hep birlikte 'Kırk Uçurma Evine' ( Ziyaret Evine) gidilirmiş.
Seçilen Ziyaret Evi, yükseklerde veya yüksek katta, havadar, ferah, aydınlık ve geniş olmalıymış.
Ziyaretine gidilen ev halkı sağlıklı, mutlu, huzurlu, maddi ve mevki olarak da yüksek düzeyde olmalıymış. Bebeğe iyi şansları geçmesi açısından bu değerler önemliymiş.
Yeni Anneye, ziyaretine gittiği yerlerde sütünün bol olması dilenerek su ikram edilir, anne de bu suyu içermiş.
Seçilen evin sahibi, Bebeğin ‘Kırklama Annesi’ olacağı için Seremoniyi üstlenirmiş.
Salonda orta sehpa üzerine temiz ve şık bir örtü serermiş. Örtünün üzerine, içinde su bulunan şık bir Sürahi ile şık bir kase koyarmış.
Kırklama Annesi, bebeğin ilk ziyareti şerefine hazırladığı ;
UN (Ömrü uzun olsun),
ŞEKER (Ağzı tatlı olsun),
TUZ (Evin tadı tuzu gibi ömrü iyi olsun),
PİRİNÇ (Bereket getirsin, ziyaret evinin bereketi geçsin),
YUMURTA (Sağlıklı olsun),
PAMUK (Ak saçı,sakalı uzasın),
metal bozuk PARA (Bol kazançlı olsun) gibi, gıda ve materyalleri
Nazar boncuk , Şık bir mendil , havlu, tabak, çanak kısaca şık bir sunum içerisinde sehpa üzerine bebeğe giderken vermek üzere hazır tutarmış.
Kırklama Annesi önce abdest alır, başına beyaz başörtüsünü bağlar, 'Seremoni Sehpası'nın başına geçermiş. Sürahi içindeki sudan bir miktar doldururmuş. Önceden bebek için almış olduğu altını, su dolu tasa atar, bebeğin annesinin alyansını da içine attıktan sonra bebeği eline alırmış.
Kırklama Annesi, dualar okuduktan sonra içi altın dolu sudan 3 defa bebeğin başını ıslatır, yüksek sesle bebeğe iyi temennilerde bulunurmuş. Daha sonra suyun içerisindeki altını alır bebeğe takar ve iyi dileklerle annesine verirmiş.
Seremoni sonrası yiyecek ikramına geçilirmiş.
Çok ilginç değil mi? Bu seromoni hikayesini bir arkadaşımdan öğrendim...sizlerle de paylaşmak istedim...
Çok teşekkürler bu güzel paylaşım için, gerçekten ilgi çekici. Özellikle bizim gibi uzak diyarlarda, adetlerimizden oldukça uzakta yaşayanlar için. Eşim hıristiyan olduğu için, onlarda da bebeğin vaftizi sırasında çok benzer şeyler yapılıyor (bebeğin başının dualı su ile ıslatılması, kırk annesi gibi vaftiz annesi ve babası seçilmesi vs.) demek bizde de benzer bir adet varmış, ne kadar ilginç.. Bizim bebeğimizi vaftiz ettirmeye niyetimiz yoktu, iki din olduğu için, her ikisini de eşit öğretmek, zamanı gelince kendi tercihini yapmasını sağlamak niyetindeydik. Fakat bu yazıdan sonra, madem bu kadar benzer bir adet bizde de var, aslında her iki dinden duaları ekleyerek bu 40 uçurma işini yapsak mı acaba diye düşünmeye başladım. Akşama bu yazıyı ingilizceye çevirip eşime okutup tartışacağım bu konuyu :) Sevgiler ve teşekkürler tekrar!
YanıtlaSilÖğrenen anne; Bana da çok enteresan geldiği için bloğumda paylaştım:))
YanıtlaSilsevgiler