Blog yazmaya başladığımda amacım kursumun tanıtımı mı yapmak,güzel zaman geçirmekdi. Her geçen gün değişik blogları keşfettikçe,bilgisayar başında daha çok vakit geçirmeye başladım.
Blogcuanne ile tanışmamızda bloglar arasında dolaşırken oldu. Blogcuanne ve Çalışan gebe bloglarının sahipleri bir gün Emzirme Manifestosu yayınladıklarında, Hemen destekledim. Ardınadan Emzirme Reformu geldi. Aralarına katılarak, bir Emzirem Gönüllüsü oldum. Gittikçe büyüyen bir grup olduk. Yaklaşık 1,5 yıldır bu çalışmalar devam etmekte.Bu çalışmalarımız çok güzel ilerlerken, artık emzirme dışında da kadınların bir takım sorunları olduğunu ve bunların da düzeltilmesi ve değiştirilmesi gerektiğini gözlemledik.
Bu nedenle bizlerin daha büyük bir desteğe, daha kapsamlı bir oluşuma ihtiyacı var. Bu nedenle de "Anne Dostu Toplum Platformu" nu yeni başlattık.Tüm gönüllüler olarak bu oluşumu oluştururken annelerinde fikirlerini alalım ve böylece manifestomuzu oluşturalım,dedik.Blogcuannenin başlattığı sobe;
Soruları önce ben cevap veriyorum, sonra bloğumu okuyan tüm annelerin bu sorularına ister bloglarında ister debu yazıya yorum bırakabilirler. Eğer bloğunuza yazarsanız linkini AnneDostuToplumPlatformu@gmail.com adresine gönderebilirsiniz.
1. “Anne Dostu Toplum”dan ne anlıyorsunuz? Birkaç cümle ile tanımlar mısınız?
2. Türk toplumunun “Anne Dostu” bir toplum olduğunu düşünüyor musunuz?
3. Toplumsal hayatta annelerin karşılaştığı en büyük üç zorluk sizce nedir?
4. “Anne Dostu İş Yeri” deyince aklınıza gelen ilk üç kriteri paylaşır mısınız?
5. Çalışan annelerin yaşadığı en önemli üç sorun size göre nedir?
6. Elinize bir sihirli değnek verilse, iş ya da günlük hayatınızda yaşadığınız hangi sorunu/engeli değiştirmek isterdiniz?
1. Anne Dostu Toplum denildiğinde,emzirme sürelerinin daha uzun olmasını, işverenlerin annelerin süt izni bitse bile halen anne olduklarını unutmamalarını isterdim.
Bulunduğumuz yerlerde çocukları götürebileceğimiz ücretsiz ya da düşük ücretli oyun grupları olmasını, yolların pusetlere veya tekerli sandalyelere uygun olmasını, toplu taşıma araclarının bebeklerle binmek için uygun olmasını, rampasının olmasını isterdim. Her mahallede çocuk parkının olması da çok güzel olurdu..
2. Hayır düşünmüyorum. çok eksikleimiz var, malesef.
3.-.-Bebeğiniz olduktan sonra annenin karşılaştığı mahalle baskısı, anne sütü mü mama diye sorgulamalar, herkesin herşeyi çok bildiğini sanarak direkt müdahale etmesi. Özellikle lohusalık döneminde bu durum çok can sıkıcı.
-İşe başladıktan sonra , ''küçücük bebeği bırakıp, işe mi geldin'' diye yapılan manevi baskı,
- Doğum iznin bitip işe döndüğünde adaptasyon dönemi diye düşünülüp, daha esnek çalışma saatlerinin olması( benim çalıştığım doktorlarımın bana bu hakkı vermişlerdi. İşe alışmam daha kolay oldu. Herkese bir gün inaşallah bu hak tanınır.)
4. -Süt iznini annenin ihtiyacı olduğu gibi kullandıran,
- Süt sağmak için zaman ayırmasına izin veren, uygun ortam sağlayan ve sütünü uygun şartlarda saklamasına imkan veren,
-İhtiyacı olduğunda özellikle çocukla ilgili durumlarda izin almasına imkan veren bir kurum diyebilirim..
5.-Süt izinini annenin ihtiyacına göre kullanamaması,
-Çalışmaya başladıktan sonra çocuğunuz hastalandığında izin alamaması,
-Çalışan annelerin çocuklarını götürebileceklerin kreşlerin ( işyerine ait)yetersiz olması ya da olamaması
6. Emzirme ve süt ile ilgili tüm negatif söylemleri engellemek isterdim. Bebeğimi bırakıp uzun mesai saatleri olan işe dönmeyi istemediğim için, kurmaya çalıştığım kendi işimde bir destek olmasını çok isterdim. Bir de doğum sonrası en az 1 yıl ücretli izin , doğum sonrası da 12-24 ay ücretsiz izin olacak şekilde kanunları değiştirmek isterdim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder