27 Ekim 2011 Perşembe

BEBEĞİM EMMEĞİ REDDEDİYOR. NE YAPMALIYIM?

Bebeğin memeyi reddetmesi çeşitli şekillerde olabilir.Hiç emmeme, zayıf emme, emmeye çalışırken ağlama ve meme ile savaşma, kısa süre emme ve sonra memeyi boğulur gibi ya da ağlayarak bırakma , tek memeyi emme, ötekisini istememe şeklinde görülebilir.
Memeyi reddin nedenleri ise hastalık, ağrı, anneye doğumda verilen sakinleştiricilerin etkisi, emzirme tekniğinde sorunlar, bebeği üzen değişiklikler ve yalancı red olabilir.Bebekler hasta iken memeyi alır ama güçsüz emer. Anneler de bunu red zannedebilir.
*Ağızda pamöukçuk ya da diş çıkarma varsa acıyabilir ve bebek memeyi rededebilir.
*Burnu tıkanıksa rededebilir.
*Anneye doğumda ya da psikolojik tedavi aöaçlı verilen bazı ilaçlar da bebeğin memeyi redetmesine sebep olabilir.
*Emzik kullanımı, biberonla beslenme, memeyi kötü pozisyonda tutma,tıkalı meme, bebeğin kötü desteklenmesi, mesela emzirirken başının tutulması,itilmesi, annenin memeyi yanlış tutuşu, emzirmenin kısıtlanması, fazla süt birikimi, doğumdan sonraki annenin acemiliği gibi emzirme tekniğine bağlı nedenler de bebeğin memeyi ret etmesine neden olabilir.
*Bazen bebek sadece bir memeyi red ederbilir.Bu genelde yukarıdaki yazdıkalrıma bağlı olarak, bu memede fazla olmasıyla ilgilidir.
*Bebebği üzen değişiklikler: Annenin işe başlaması, annenin ayrılması, yeni bir bakıcı, çok sık bakıcı değiştirilmesi,annede hastalık ya da mastit, annenin adet görüyor olamsı, annenin kokusundaki değişiklikler.
*Bazen yenidoğanlaradki memeyi arama hareketini, 4-8 aylardaki bebebklerin memeyi emerken dikkatlerinin dağılmasını ve aniden başka şeylere bakmalarını anneler red zannedbilir.Buna yalancı red denir. Memeyi tutması için beklenmelidir.
*Bebek hasta ise süt sağıp, verilebilir. Sakin bir ortamda dikkatinin dağılması önlenmelidir.
*Bebeğin acıyan bir yeri varsa o bölgeye dikkat edilmelidir.
*Ağzında pamukçuk varsa tedavi olmalı, diş çıkarıyorsa sabırlı olamlı, burun tıkanıklığı varsa açıllıpbebek rahatlatılmalıdır.
*Anne gerekirse işinden bir süre izin almalı, kendisine ait bir giysisini veyab göğüs pedini bebeğin yatağına bırakıp, kokusunu bırakmalıdır, bebeğine.Doğru pozisyonda emdirdiğine dikkat etmelidir.
*Yalancı red normaldir,memeyi tutması için beklenmelidir.
*Bebeğin ağzına süt sağılabilir, farklı pozisyonlarda emmesi sağlanmalıdır.
*Bebeğin başı bastırılmamalıdır Gerekirse sağılarak kısa bir süre süt bardak ya da kadehle verilmelidir.
*Bebek emmeyi tam olarak öğrenene kadar biberon ve yalancı emzik verilmemelidir.
*Ane i,le bebek arasında ''tensel Temas''sağlanmalıdır. Anne bebeği sık sık kucağına alıp, onunla konuşmalı, sarılmalı, bebek her istediğinde emzirirlmelidir.
*Tensel temas için yurtdışında da ''kanguru yöntemi'' olarak belirtilen ve Anadolu'da kadınlarımızın zaman zaman kullandığı bir yöntem ile bebek annenin göğsünde bir çarşafla bele bağlanarak tensel temas sağlanabilir ya da anne ile bebek bir süre birlikte yatabilir.
*Annenin yediği bazı besinlerin kokusu ya da aromas süte geçebileceğinden dolayı besin tüketimine dikkat edilmelidir.
*Kola, kahve ve çaydaki kafein vb. maddeler süte geçip bebeği huzursuz edebileceğinden kullanılmamalıdır.
*Bebeğin bulunduğu evde anne ya da evdeki diğer kişiler tarafından sigara içilmemelidir.

DAHA BOL SÜT YAPIMI VE DAHA FAZLA HUZUR İÇİN BEBEĞİNİZLE TEN TENE , CAN CANA OLUNUZ....

26 Ekim 2011 Çarşamba

AFET DÖNEMLERİNDE ANNE SÜTÜ:AZRA BEBEK ANNESİNİ EMMEYE BAŞLAMIŞ:))

Günlerdir yaşadığımız sıkıntılar gerçekten çok fena. Önce Şehit olan askerlerimiz, ardından Van da yaşanan büyük deprem.
Belediyeler, kurum ve kuruluşlar, bireysel olarak çok kişi elinden geldiğince Van da yaşayan vatandaşlarımıza yardım etmeye çalışıyor. Sosyal medya Twitter gerçekten bu dönemde çok yararlı oldu. Benim takip ettiğim 3 kişi bu yolla bulunup, enkazdan çıkarıldı.


Biraz evvel yine twittera bakarken,Dün enkazdan kurtulan Azra Bebek annesinden süt emmeye başlamış.Ne kadar çok sevindim.Bu durum Azra bebek için çok önemli..
Anne sütü, felaket-afet durumlarında bebeklerin pislenmiş, mikroplanmış sularla bulaşacak hastalıklardan korur. Özellikle toplu olarak gelişen ve öldürücü olabilecek ishal ve solunum yolu enfeksiyonlarına karşı korur. Bu zor dönemlerde sağlık ve psikolojik olarak verdiği rahatlıktan ötürü o dönemin zorluklarından çok fazla etkilenmemesine neden olur. Bu aynı zaman da hem anne hem de bebek için geçerlidir. Annesütü herzaman hazır ve bebeğin ihtiyacı olan her türlü besini içerdiği için bu dönemde daha da önemlidir.Sık sık emzirmek de annenin sütünü arttıracaktır.
Azra ve annesine kolaylıklar, bol sütlü ve mutlu günler diliyroum.
İnşallah bu afet sonrasında tüm bebekler anne ve babalarına ,sıcak aile yuvalarına kavuşurlar..

22 Ekim 2011 Cumartesi

EK GIDAYA GEÇİŞDE ANNE- BABALARIN İŞİNİ KOLAYLAŞTIRACAK İPUÇLARI:

*Bebeğinizi ek besinlere teker teker alıştırın.
*Yeni besinleri 1-2 tatlı kaşığı kadar az miktarda verin. Herhangi bir tepki görmezseniz  miktarı arttırın.
*Yeni besinleri bebeğiniz açken verin.Tok bebebebek yeni gıdaları rededebilir.
*Bebeğiniz bir besine  3-4 gün alıoştıktan sonra yenisi deneyebilirisiniz. Bir kaç çeşit birden başlanırsa ortaya çıkan yan etkilein hangi gıdaya bağlı olduğunu ayırt edemezseniz.
*Bir besinden sonra allerji belirtisi gösterirse o besini kesin, 15- 20 gün sonra tekrara deneyebilirsiniz. Aynı etkiyi gösterirse bebeğinizin o besine allejisi olduğu söylenebilir.
*Ek besin verirken yemek koyduğunuz kaplar ve bardaklar sabunlu su ile yıkayın ve iyice durulayın.
*sebze , meyve , pirinç, mercimel iyice yıkandıktan sonra kullanabilirisiniz.
*bebekler ve çocuklar için besinleri taze hazırlamalısınız.Meyveleri sıktıktan yada rendeledikten sonra hemen yedirmelisiniz. Pişmiş yiyecekleri de buzdolabında en fazla bir gün bekletiniz.Yiyeceklerin saklama süreleri uzadıkça hem besin değeri azalır hem de mikroorganizmaların üremesi artar.
*Yiyece hazırlam da blender / rondo kullannmalısınız.Bebeğinizin çiğbneme fonksiyonu 6-8 ay arasında, damaklarına değecek pütürlerle kısa sürede gelişir.Eğer bu sırada hep sıvı veya püre şeklindeki yiyeceklerle beslenirse bebeğiniz lokmaları kolaylıkla yutarken çiğneme fonksiyonu gelişmeyecektir.Bu durm bebeklerde yetersiz beslenmeye neden olabileceğei gibi fazla beslenmeye de neden olabilir.
Bu dönem de kazanılmayan çiğneme fonksiyonu bir yaşından sonra ancak sabırla 6-12 ayda kazanılabilmektedir.

18 Ekim 2011 Salı

Anne Sütü ile Beslenmenin On Adımı

Yaşama En İyi Başlangıç

Bebek Dostu Hastaneler tüm sağlık kuruluşlarında basit bir plan çerçevesinde anne sütünü, anne sağlığı hizmetleri, bebek bakımı ve Anne Sütü ile Beslenmenin On Adımını yaygınlaştırmaya çalışmaktadır:



1.Anne sütü ile beslenmenin yazılı yöntemleri hastane çalışanlarına düzenli olarak iletilir.

2.Sağlık çalışanları yöntemleri uygulamak üzere bu yeteneklerini geliştirme yönünde eğitilir.

3.Bütün hamile kadınlar anne sütü beslenmesinin uygulaması ve yararları hakkında bilgilendirilir.

4.Annelere doğumdan sonraki ilk yarım saat içinde emzirmeye başlamaları konusunda yardım verilir.

5.Bebeklerinden ayrılmış olsalarda anneler sütlerinin sürekliliği için ve süt verme konusunda bilgilendirilir.

6.Yeni doğan bebeğe tıbça gerekmediği sürece anne sütünün dışında hiç bir gıda ya da içecek verilmemelidir.

7.Anne ve bebeği yirmidört saat bir arada tutmaya özen gösterilmelidir.

8.Altı aydan sonra da bebek istediği sürece süt verilmelidir.

9.Anne sütü alan bebeğe emzik verilmemelidir.

10.Sütle beslenmeyi destekleyen gruplar kurup anneler hastane ya da klinikten ayrılırken bu gruplara yönlendirilmelidir.

http://www.unicef.org/turkey/ir/_mc2.html

17 Ekim 2011 Pazartesi

ALTUĞ 21 AYLIK

Fiziksel gelişim


Daha çok ilgisini çeken durumları ve yeni edindiği becerileri gözleyin. Yuvarlak bir şeyin üstünde dengesini sağlaması ve kaldırım kenarında yürümesi heyecanlı bir deneyimdir. Her şeyin üzerine tırmanarak kendisini daha uzun hissetmek ister. Ancak kendisine zarar vermemesi için güvenli yerlerde tırmanmasını sağlayın, çünkü bu davranışları, fiziksel gelişimini artırması ve enerjisini boşaltması için iyi bir yoldur.



Artık bütün hareketleri bağımsızdır ve sizin yardımınızı genellikle istemez. Kuvvetli ve atik bir şekilde sandalyelere çıkar, yatağından aşağı tırmanır (en azından dener), büyük oyuncak kutularını sürüklediğini görürsünüz. Eğer bir kez fırçalıyorsanız gece yatmadan önce mutlaka fırçalayın. Her dişini yeterli özende firçalayıncaya kadar geçecek yıllar süresince sizin desteğinize ihtiyacı var, önce kendi fırçalasın, ardından izin verirse siz de devam edin.

Sosyal ve duygusal gelişim


Alıştığınıza göre biraz daha sakin olduğunu görebilirsiniz. Büyükanne veya büyükbabayla oturmak, onlardan bir masal veya kendisiyle ilgili bir hikaye anlatmasını isteyebilir. Bazen ilginin kendisinde olmasını ister bazen de sıkılır, yalnız oynamak isteyebilir. Bazı görevleri iyice öğrenmek için daha fazla istek duyar, sizin ihtiyacınız olmasa bile... 21 aydan sonra çoğu çocuk, kendi ismini söyleyebilir.

Eğer hala yanından birkaç dakika bile ayrıldığınızda sinirleniyorsa, kısa süre sonra yanına döneceğinizi anlatın. Diğer odada olduğunuzu ve 5 dakika içinde döneceğinizi söyleyin. Geri döneceğinizi bir kez kabullenirse, daha uzun zamanda ayrı kalmaya başlayacaktır.

Eğer sürekli ona destek ve sevginizi verirseniz, ihtiyacı olan güvenini kazanacaktır. Her zaman kendisinin denemesine cesaretlendirin, ancak başarısız olduğunda hemen arkasından tekrar denemesini sağlamayın.

Başkasına ait bir şeyi veya oyuncağı istendiğinde artık elinden bırakacaktır. Artık kendisinin evrende tek olmadığını ve her şeyin kendisine ait olmadığını kavramaya başlayacaktır. Fotoğraflardan yakınlarının ve arkadaşlarının yüzlerini tanıyabilir ve isimlerini hatırlayabilir. Yeni çekilen fotoğrafını diğerlerinden ayırabilir. Hala "Hayır!" mı diyor? Evet veya hayırla cevaplanacak sorular yerine soru olmayacak şekilde konuşmanız daha iyi olacaktır. Örneğin, "Öğle yemeği için hazır mısın?" yerine, "İşte sütün veya peynirli makarnan." şeklinde konuşun.


Dil ve anlama gelişimi

Kendi vücudunun parçalarının isimlerini bilir ve nerede olduklarını işaret ederken aynı zamanda bebeği veya oyuncak ayısını da kendisininkiyle karşılaştırarak aynılarını gösterir. Bir kağıda daire çizer ve dik çizgiyi daha iyi çizecektir. Aşağıya eğilebilir ve küçük objeleri alabilir.
Birkaç dakika sizinle birlikte oturarak bir kitaba bakmaya tahammül gösterebilir. Bir hikaye okurken resimlerdeki küçük detayları bulmasını isteyin, küçük fare veya kırmızı balon gibi. Günlük kullandığımız objeleri veya insan vücudunu gösteren kitaplar iyi seçim olacaktır.


 İki veya üç parçalı yap-bozu sizinle birlikte birleştirebilir. Bebek diliyle konuşmayan, sık ve düzgün bir şekilde konuşan ailelerin çocukları, güzel konuşmak ve geniş sözcük dağarcığına sahip olmaları için daha şanslıdırlar. Eğlenceli şarkılar ve parmak oyunları da dil ve düşünce gelişimini artırabilir.

KAYNAK:  http://www.cocukgelisimi.org/21-aylik-bebek-gelisimi.html
*****Altuğ yaşıtlarına göre az mı konuşuyor diye düşünürken, dün beni yanılttı. Artık minik minik kelimeleri tekrar etmeye başladı.
En çok sevdiği şey, tırmanmak, koşmak ve müzik duyduğunda dans etmek.. Ayrıca kendi kendine yemek yemeği, sürahiden etrafa saça saça su koymayı çok seviyor. Su ile oynana tüm oyunlar favorisi.. En çok Koala serisini seviyor. Her akşam uyumadan önce kitap okuyoruz..
Yeni yeni puzzle yapmaya çalışıyoruz. Henüz benim yardımım gerekiyor.
Vücut organlarını biliyor. Ve oyuncaklarıyla  eşleştirebiliyor. Küpleri üst üste koymak,legolarla kuleler yapmayı çok sviyoruz. Elektrik süpürgesi halen bir numaralı oyuncağı. Şarjlı el süpürgesiyle halıyı bir güzel süpürüyor. Masa hazırlarken tabağını, kaşık , çatalını kendisi getiriyor.
İştah sorunumuz hafiflemiş  durumda.
Bu ay katıldığım uyku ile ilgili olan toplantıdan sonra Altuğ için yeni uyku rutini oluşturdum. Artık uykusu geldiğinde verdiği işaretleri gördüğümüzde , hareketleri yavaşlatıp, ışıkları loş yapıyoruz ve odamıza gidiyoruz. BUnlar çok işime yaradı. Tam olarak düzenimiz oturmasa bile aşağı-yukarı belirlendi.Bu ayki en önemli gelişmemiz..

MEME KANSERİNDEN KORUNMAKL İÇİN KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ

 Meme kanseri Bilinçlendirme ayı olarak belirlenen Ekim ayı içerisinde mem kanseri hakkında farkındalık yaratmak için bir takım etkinlikler düzenlenmekte.

Bu kanserden nasıl korunuruz? En önemli şey; Erken Teşhis.Bunun içinde 20 yaşından sonra evde kendi kendien elle muayene yapmak, 40 yaşından sonra da her yıl mamografi ile kontrol yapmak gerekir.

Kendi Kendine Meme Muayenesi Nedir?

Her kadının kendi memelerini sırası ile kendi elleri ile muayene etmesidir. Amaç, her bir kadının erken yaşlardan başlayarak kendi normal meme dokusunu tanıması ve herhangi bir olagandışı değişikliği erkenden fark ederek bir sağlık personeline yönlenmesini sağlamaktır.

Kendi meme sağlığına önem veren her kadın, 20 yaşından başlayarak, her ay, adetin 8–12. günleri arasında, ömür boyu devam ederek kendi memelerini kontrol edebilmelidir





#BLOGGERANNEBLOGGERBABA TOPLANTISI...

Geçen günlerde #Bloggerannebloggerbaba toplantısına katıldım. Gerçekten sanal olarak tanıdığım ve bloglarını  severek takip ettiğim arkadaşlarımla tanışmak ve tanıdıklarımla da tekrar görüşmek çok güzeldi.







Bu toplantı fikrini ortaya atan  ve oraganizasyonu hazırlayan Yeşim'e çok teşekkür ederim. Çok güzel bir gündü.
Toplantı BloggerBase Cafe de oldu. Çok sıcak bir yer. Orayı bulurken İstiklal , Galata ,tünel epey bir dolaşsam da , cafeye vardığımda herşeye değmişti.
Yeşim'e bu organizasyonda destek veren Anadolu  Sağlık Grubunada teşekkür ediyorum. ÇOk lezzetli sandviçler ve atıştımalıklar süperdi:)) Ayrıca nefis cake poplar içinde Figen'e çok teşekkürler. Eve getirdiğim cake popu Altuğ çok severek yedi. Demek ki doğum gününde bir alternatif olacak, bize.
Bu toplantılar artık her ay olacak. İnşallah benede uygun olur ve katılabilirim..

13 Ekim 2011 Perşembe

BEBEĞİNİZİN ALTINI TEMİZLERKEN KULLANACAĞIMIZ YARDIMCI ÜRÜNLER

Bebek Alt Temizliğinde İlkeler:

Bebeğinizin altını temizlerken;
- Bebeğin cildine hava aldıran, kuru tutan ve tahriş etmeyen bezler tercih edilmelidir. Kağıt bezler ya da pamuklu bezler tercih edilebilir.
- Erkek bebeklerde kıvrımların arası iyi silinmeli, sünnet derisi zorlanmadan hafif geri alınarak temizlenmeli, geri çevrilmeye çalışılmamalıdır.
- Kız bebeklerde önden arkaya temizliğe dikkat edilmeli, her defasında ıslak mendilin temiz kısmı ile silmeye özen gösterilmelidir.

Bez değiştirirken;

-Yedek bezler, bebekler için özel geliştirilmiş ıslak mendil, yedek giysiler, krem, bebeyağı, vs. nemlendiriciler hazır bulundurulmalıdır

.Pişik olursa;

Bebekler için özel geliştirilmiş ıslak mendil ile silinir ,kuruması için kısa bir süre beklenir sonrasında çinko oksit içeren pişik kremleri kullanılmalıdır. Alerjik durum varsa bez değişikliği önerilir.

Örnek Ürünler:

Desitin®: Pediatristlerin ve annelerin 1 numaralı tercihi


* Desitin® yüzde 40 oranında Çinko Oksit içeren pişik kremidir. Formülünde yumuşatıcı etkisi olan lanolin, cilt bariyerini destekleyici özelliği bulunan Vitamin A ve D bakımından zengin doğal yağlar bulunur.
Desitin®, bebeğin cildi üzerinde yoğun bir koruma tabakası oluşturur, bebeğin hassas cildindeki kızarıklıkları önler ve cildinin rahatlamasını sağlar ve ilk kullanımdan itibaren pişik oluşumunu önler.
Hipoalerjeniktir ve pediatristler tarafından test edilmiştir.
Desitin Amerika Birleşik Devletleri’nde pediatristlerin ve annelerin 1 numaralı tercihidir.
Alerji riski minimize edilecek şekilde formüle edilmiştir.

 Tavsiye edilen tüketici fiyatı :30 TL

BEN DE OĞLUM ALTUĞ İÇİN DESİTİN KULLANIYORUM. PİŞİĞİ ÇOK FENA OLSA BİLE , ALTINI DEĞİŞTİRİP, HAFİF ILIK SU İLE YIKADIKTAN SINRA dESİTİN SÜRÜYORUM. bİR DAHA Kİ ALT DEĞİŞTİRME SEANSINDA PİŞİK HAFİFLEMİŞ, HATTA GEÇMİŞ OLUYOR. yOĞUN BİR YAPISI OLSA DA ÇOK KOLAY SÜRÜLEN VE BEBEĞİNİZİ MUTLU EDECEK BİR KREM...


Yenidoğan Bebekler İçin Gerçek Göz Yakmayan formüllü Johnson’s® baby Parfümsüz Islak Mendil:


Türkiye’nin tek Gerçek Göz Yakmayan formüllü kokusuz ıslak mendili
 Johnson’s® baby Parfümsüz Islak Mendil %97oranında saf su ve temel temizleme maddeleri içerir. Yenidoğan bebekler için özel olarak geliştirilen bu ürün, saf su kadar yumuşak olduğu için göz çevresinde bile güvenle kullanılır. Sabun ve alkol içermez.
 
Tavsiye edilen tüketici fiyatı: 4,90TL

12 Ekim 2011 Çarşamba

UNNADO.COM’DAN YUMUŞACIK PELUŞLAR!

Unnadó.com’da bebeğinizi sıcacık ve yumuşacık hissedeceği NICI markalı peluş oyuncaklar çok avantajlı fiyatlarla…
Türkiye’nin anne bebek ve çocuklara yönelik ilk alışveriş kulübü unnado.com’da bebeğiniz için kendini güvende hissedeceği ve eğleneceği NICI markalı yumuşacık peluş oyuncakları çok özel fiyatlarla satın alabilirsiniz.

unnado.com’a üyelik ücretsiz olup, sadece davet ile üye olunabilinir. Üyeler düzenlenen kampanyalardan günlük olarak haberdar edilerek fırsat ürünlerinden yararlanabilirler.
Üye olmayan anneler www.unnado.com/davet/unnado adresine bilgilerini bırakarak hemen üye olabilirler.

unnadó, anne, bebek ve çocuklara özel, markalı ürünlerin bulunduğu, üyelerine özel indirimler ve ayrıcalıklar sağlayan bir alışveriş kulübüdür.
unnadó, kaliteli ürünleri ve kaliteli markaları en uygun fiyatlarla üyelerine en iyi hizmet kalitesiyle sağlamayı, üyelerine özel olmanın farkını yaşatmayı hedeflemektedir. unnadó üyeleri, seçkin markalı anne, bebek ve çocuk ürünlerine %70’e varan indirimlerle sahip olma şansı bulurlar. Bunun yanı sıra, arkadaşlarını unnadó’ya davet etmeleri ve arkadaşlarının üye olup alışveriş yapmaları durumunda 10TL’lik indirim çeki kazanırlar.



http://www.unnado.com/

BEBEĞİMİZDE RUTİN OLUŞTURMANIN ÖNEMİ

Bebek sahibi olmak kuşkusuz hayatımızı değiştirecek bir olaydır. İlk zamnalara da zamnanınızın çoğunu bebeğinizn bakımı ve ob-na gösterdiğiniz ilginiz doldurmaktadır. Bu sizin için yorucu olması çok doğal ve normaldir. Belli bir düzen oluşturuncaya kadar geçen süre için acele etmemekte fayda vardır.
40 gün denilen lohusalık dönemi bunun için vardırç. Sizizn bebeğinize , bebeğinizin de size alıştığı bir dönemdir.Bir düzen oluşturana kadar geçeçek olan ilk birkaç hafta, hem sizin hem de bebeğiniz için karışık bir dönem olabilir.
İlk glerde rutin oluşturmak için çok fazla end,şe etmeyin. Yenidoğan bir bebek,  yaklaşık olarak her 3 satte bir beslenmedir, bu sebeple bebeğinizin gece ve gündüz düzenine alışması biraz zaman alabilir.Bu aşamada bebeğinizin huylarını keşfedin ama en önemlisi bol bol dinlenein ve kendinize zaman ayırın. Zira uykusuz geçireceğiniz geceler çok yakın..



Düzeni oluşturmaya kendinizi ne zaman hazır hissederseniz o zamna başlayın. Oluşturduğunuz rutin size hayatınızı kontrol ettiğiniz hissini verecek, aynı zamanda bebeğinizn de kendini daha güvende hissetmesini sağlayacaktır.Bebekler çoğunlukla yemek, uyku vebeslenme zamanını bildiklerinde daha rahat hissederler. Anneler için de bu düzen sayesinde kendilerine ayırabilecekleri zamanı biliyor olmak harikadır.
Düzen oluşturmada doğru ya da yanlış diye birşey yoktur.Tüm bebekler farklıdır. Bununla beraber işe uyku düzenini oluşturmaktan başlamak akıllıca olacaktır.

Bebeğiniz, ortalam 2-3 aylık olduğunda, akşam üzerleri, bebeğiniz yıkayın, yumuşak masajlar yapın, besleyin ve bir ninni söylemeyi deneyin. 6 aylık olduğunda, basit bir öykü kitabı okuyabilir ya da uyku zamanını anımsataması için oyuncak bir ayıyala tanıştırabilirisiniz. Bebeğinizi düzenli olarak besleyerek, geceleri gündüzden daha çok uyumasını sağlayabilirisiniz. Gce olduğunda, ışıkları kısık yakın( bunun için bebek odasındaki anahtarı reostalı olarak alabilirisiniz.)  ve altını kirletmedikçe bezini değiştirmekten kaçının.

11 Ekim 2011 Salı

anneysen.com’da Hafta Hafta Hamilelik bölümü ile anne adaylarının içi daha rahat




Anne adayları, bebekleriyle ilgili gelişmeleri anneysen.com’dan takip edebiliyorHamileliğin her aşaması, detaylı takip edilmesi gereken önemli değişiklikler içeriyor. Her hafta yaşayacağı değişiklikleri bilen anne adayları, bu önemli dönemi daha rahat geçiriyor. anneysen.com’un ilgiyle takip edilen Hafta Hafta Hamilelik bölümü, hamilelikle ilgili merak edilen ve bilinmesi gereken haftalık değişiklikleri aktararak, 40 hafta boyunca anne adaylarına destek oluyor.

anneysen.com, anneliğin keyifli ve zorlu süreçlerine özel bölümler sunarak annelerin hayatını kolaylaştırıyor. Hafta Hafta Hamilelik de bu bölümlerden biri. 40 hafta süren hamilelik için sunulan 40 farklı sayfayla anne adayları kendi dönemlerinin gelişmelerini öğrenirken, dilerlerse “Yorumlar” kısmında kendi durumlarını paylaşıyor ve diğer annelerin o haftayla ilgili görüşlerini okuyor. Her haftanın özel konularıyla ilgili sunulan Uzman Görüşü’nün yanı sıra, sık sorulan sorulara verilen yanıtın yer aldığı Uzman Sorusu anne adaylarına ışık tutuyor. anneysen.com tavsiyesi başlığında ise, her haftaya özel ipuçları ve öneriler yer alıyor. Her anne adayının erişimine açık olan Hafta Hafta Hamilelik bölümünü kullanmak çok kolay. Anne adayları, bulundukları haftanın sayfasına giderek kendi haftasıyla ilgili takibi kolaylıkla yapabiliyor. Bölümde bulunan Ara fonksiyonu ile de, akla takılan özel konular için araştırma yapılabiliyor.

10 Ekim 2011 Pazartesi

BEBEĞİMİZİN BESLENMESİ İLE İLGİLİ BAZI ÖNEMLİ DETAYLAR

*Asla bir çocuğu yemeye zorlamamak,
*6. aya kadar yalnızca anne sütüyle beslemek( mama, meyve suyu,su, ot yada başka bir şey vermemek)
*6. aydan itibaren, daima emzirdikten sonra , başka besinler sunmak (zorlamak değil). Anne sütü emmeyen çocuklar günde yarım litre yapay süte ihtiyac duyarlar.
*Yeni besinleri teker teker,en az bir hafta arayla vermek. Küçük miktarlarda başlamak.
*Gülteni ( buğday, yulaf, veya arpa içeren )herhangi besini dikkatli vermek.
*Besinler,i süzmek, çocuğun karnını yemeğin suıyuyla şişirmemek.
*12. aya kadar alerji yapabilecek besinelr vermemek.
*Besinlere şeker ve tuz eklememek.
*En az 2 yaşına kadar emzirmeye devam etmek.

Mama , emzirmedemn sonra önerilir;emzirmeden önce ya da emzirme yerine değil. Sadec bu şekilde çocuğunuzun yeterince anne süt ü içtiğini garantileyebilriz.Genellikle 6.-12. ay arasınad çocuğun günde yarım litrebveya daha fazla süte iht,yacı olduğu düşünülür.Biberon emen bir çocuk günde 250 ml.lik iki biberonla üstüne düşen bu görevi yerine getirebilir.Ama bir çocuğun her on iki saatte bir 250 ml emmesini beklemek mantıklı değildir; durum böyle olsaydı memeler anneyi rahatsız edecek kadar büyük olurdu.Bebeğin günde 5 defa 100ml veya 7 defa 70 ml emmesi daha mantıklıdır. Elbette siz çocuğunuzun ne kadar anne sütü emdiğini bilmezsiniz ama yemeklerden önce emiyorsa rahatlayabilirsiniz.

kaynak:Çocuğum Yemek Yemiyor- Carlos Gonzalez
-----------

8 Ekim 2011 Cumartesi

GYMBOREE İLE UNİCEFİN İŞBİRLİĞİYLE ADIYAMAN DA YAPILAN ANAOKUL

GYMBOREE TÜRKİYE ile UNİCEF işbirliği yaparak çok güzel bir sosyal sorumluluk proıjesi olan ''ÇOCUKLAR İÇİN BİRLEŞELİM''İ oluşturmuşlar.



Adıyaman da 3 dersliklik bir anaokulu inşaa edilmiş, derslere başlayacaklar. Sosyo-ekonomik durumu açısından dezeavantajlı olan bir bölgenin çocuklarının ve ailelerinin okul öncesi eğitim programına kayolma  ve devaam etme oranlarının arttırılması için de bzilerden de destek beklemekteler.
Şimdiye kadar ücretsiz olan deneme derslerinden cüzzi bir ücret alınıyor artık. Verdiğimiz bu paralar da Bu projeye gidiyor.
Böylelikle GYMBOREE ile beraber bu çocuklarımıza el uzatmak, bır şekilde onlara ve dolayısıyla ailelerine destek vermiş olacağız.
Eğer daha detaylı bilgi almaka isterseniz, GYMBOREE merkezleriyle de görüşebilrisinzi.

7 Ekim 2011 Cuma

''UYKU MELEĞİ'' İLE YAPILAN TOPLANTIMIZ

Bugün daha önceden tam olarak katılıp-katılamayacağım belli olmayan bir toplantıya katıldım. İyiki de katılmışım. Uyku Meleği, Seride Samurkaş Karaç'ın Gymboree ile ortaklaşa hzırladıkları bir toplantıydı.
Altuğ'unun bir süredir uykularıyla ilgili sorunu var. Ben bunun tam bir sorun olduğunu geçen haftalarda internetanneleriyle yediğimiz akşam yemeğinde arkadaşlarımla konuştuğumda anladım. Halbuki çoğunun çocuğu en geç 20:30da uykuya geçiyorlarmış. Duyduğumda inanamadım. Ondan sonra Altuğ ile birtakım rutinler oluşturmaya çalıştım. 18 ay öncesinde olan rutinlerimiz pek işe yaramıyordu. Yeni eklemeler yaptık. Önceden kitaplarla pek ilgilenmeyen Altuğ artık, kitap okumaya hevesli Kitabını alıp, odamıza gidiyoruz. Bazen uykuaya geçsek de çoğu zaman da geçemiyoruz. Ben de bunu bizi özlediği için uyumak istemiyor diye , onu zorlamayı bırakmıştım. Beraber oyunlar oynamaya, evde akşamları kudurmaya devam ediyoruz.
Bugün Seride'nin anlattıkları beni kendime getirdi. Nerelerde hata yaptığımı az-çok anladım.Biz oğlanın kortizon salınımın kontrol altına almalıyız.




Bunun dışında uykuya geçmek için 15-20 dakikaya ihtiyaçları olduğunu, 1,5-2 yaşında rüya görmeye başladıklarını öğrendim. Rüya görmeleri nedense çok hoşuma gitti.Bazen Altuğ uyurken kahkaha atıyor. Demek ki güzel rüyalar görüyor. Bunu bilmek hoşuma gitti,açıkçası.Çocukların sabah 07:00 gibi kalkıp, en geç 21.00 gib uykuya geçmiş olmalıarı idealmiş.
Ayrıca kendi kendilerine uykuya dalmaları önemliymiş ve bu öğrenilen bir beceriymiş.Tabii ki ebeveynlerinde uyku konusunda tutarlı olmaları da ..
Uykuları geldiğinde verbilecekleri ipuçalrından bahsetti buna dikkat etmek gerekliymiş...

Bugün kü toplantıdan kendime çok güzel ipuçları çıkardım. İyi ki gitmişim..

Dün gece bir mucize gerçekleşti. Altuğ 20:30 a gelirken hareketleri hafif yavaşladı . emzik ve uyku yastığını aramaya başladığı gördüğümde, bunlar uyku ipuçları diye düşünüp, Altuğ'u odasına getirdim. Kitabımızı aldık.. Kitabını okuduktan sonra hafif hafif elimle sırtına ve poposuna masaj yaparken Altuğ yavaş yavaş uykuya geçti. Uykuya geçme süresi 15-20 dk.ı bulabilir demişti, Uyku meleği. O sürede sabırla bekledim. Ve altuğ uyudu. İnanılır gib değil. Verilen ipuçları işime yaradı. İnanlır gib değil. Demek ki bizim oğlanın hareketleri yavaşlayınca hemen odasına geçip, aktiviteyi azaltmak işe yarayacamış. Bakalım bundan sonra ne olacak.

Teşekkürler Uyku Meleği:)))

ANNE SÜTÜNÜN SAKLANMASI VE YENİDEN KULLANIMI

Anne sütünü, hijyenik ve güvenli bir ortamda saklamak önemlidir.Emziren anne, sütünü sağarak buzdolabında saklıyorsa, adını ve tarihi yazarak etiketlenmesini,hijyenik bir anne sütü saklanma poşetine koyarak başka bir sütle karıştırmadan saklayınız.





ANNE SÜTÜNÜ SAKLARKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENELER:



*Anne sütü, oda sıcaklığında 19-20 derecede 10 saate kadar kalabilri.

*Buzdolabında 0-4 dercede 8 güne kadar saklanabilir.

*Tek kapılı buzdolabının dondurucu kısmında 2 hafta boyunca korunabilnirr.

*Eğer eski tip iki kapılı buzdolabı ise, anne sütü dondurucuda 3 ay saklanbilir.

*Ticari özellikli derin dondurucuda 8 sürekli 19 dercede ) 6 ay kadar saklanbilir.

*sakladığınız sütünüz hakkında kafanızda herghangi bir soru ya da endişeniz varsa atın;bebeğinizi bu sütle beslemekten kaçının.

SAKLAMA KOŞULLARI:



Buzdolabına konmuş ya da dondurulmuş sütün korunacağı ortamın özellikleri;

*Kapakları sıkıca kapanan, sert yüzeyli plastik ya da cam kaplar

*Anne sütünün korunması amacıyla tasarlanmış, dondurucuya konabilen süt poşetleri,



ANNE SÜTÜNÜN ILITILMASI



*Sıcak, akan su altınbda çözün ve / veya ısıtınız.

*Sütün sıcaklığını kaynama noktasına getirmeyiniz.

*sıcaklığını ölçmeden önce sütü yavaşça çalkalyınız. Çalkalayarak, sütteki,krema görünümündeki yağ içeriğini de homojen şekilde dağıtmış olursunuz.Anne sütünde bulunan bazı canlı bileşenlere zarar verbileceği için sütü, kuvvetli bir şekilde sallamayınız.

*Isıtmak için kesinlikle mikrodalga fırın kullanmayınız.




ÇÖZÜLMÜŞ SÜT:



*Dondurulmuş ve sonrasında çözülmüş anne sütü 24 saate kadar buzdolabında saklanbilir.

*Yeniden dondurucuya konulmaz.

*bebek doyduktan sonra biberonda kalan sütün saklnarak bir sonraki öğüne bırakılmasının güvenli olup-olmadığı bilinmemektedir.



DONDURULMUŞ SÜTÜN BOZULMASI:
Çok nadir de olsa , bazı aneler, büyük bir özenle sağdıkları ve sonraki kullanım için dondurdukları sütlerinin bozulduğuna üzülerek tanık olmuşlardır

5 Ekim 2011 Çarşamba

''TÜM YÖNLERİYE EMZİRME'' SEMİNERİNDEN GÖRÜNTÜLER







1Ekim cumartesi günü e-bebek katkılarıyla Emzirme Haftası nedeniyle yaptığımız seminerimiz güzel geçti. Benim doğum sonrası verdiğim ilk eğitimdi. Biraz heyecanlı fakat inşallah yararlı bir toplantı oldu. Hem hamile , hem bebekleri olan hem de tüp bebek tedavisiyle ikiz bebek sahibi olan anne katılımcılarımız vardı.Güzel paylaşımlar olduğunu düşünüyorum. Katılan gebe olan bir anne adayının annesinin doğum hikayelerini dinledik. Duydıklarımız gerçekten çok enteresandı..
 Beni bu seminere davet eden Hande Hanıma da çok teşekkür ederim:))

4 Ekim 2011 Salı

''ANNE DOSTU TOPLUM PLATFORMU '' SOBESİ

Blog yazmaya başladığımda amacım kursumun tanıtımı mı yapmak,güzel zaman geçirmekdi. Her geçen gün değişik blogları keşfettikçe,bilgisayar başında daha çok vakit geçirmeye başladım.
Blogcuanne ile tanışmamızda bloglar arasında dolaşırken oldu. Blogcuanne ve Çalışan gebe bloglarının sahipleri bir gün Emzirme Manifestosu yayınladıklarında, Hemen destekledim. Ardınadan Emzirme Reformu geldi. Aralarına katılarak, bir Emzirem Gönüllüsü oldum. Gittikçe büyüyen bir grup olduk. Yaklaşık 1,5 yıldır bu çalışmalar devam etmekte.Bu çalışmalarımız çok güzel ilerlerken, artık emzirme dışında da kadınların bir takım sorunları olduğunu ve bunların da düzeltilmesi ve değiştirilmesi gerektiğini gözlemledik.

Bu nedenle bizlerin daha büyük bir desteğe, daha kapsamlı bir oluşuma ihtiyacı var. Bu nedenle de "Anne Dostu Toplum Platformu" nu yeni başlattık.Tüm gönüllüler olarak bu oluşumu oluştururken annelerinde fikirlerini alalım ve böylece manifestomuzu oluşturalım,dedik.Blogcuannenin başlattığı sobe;
Soruları önce ben cevap veriyorum, sonra bloğumu okuyan tüm annelerin bu sorularına ister bloglarında ister debu yazıya yorum bırakabilirler. Eğer bloğunuza yazarsanız linkini  AnneDostuToplumPlatformu@gmail.com adresine gönderebilirsiniz. 
1. “Anne Dostu Toplum”dan ne anlıyorsunuz? Birkaç cümle ile tanımlar mısınız?

2. Türk toplumunun “Anne Dostu” bir toplum olduğunu düşünüyor musunuz?

3. Toplumsal hayatta annelerin karşılaştığı en büyük üç zorluk sizce nedir?

4. “Anne Dostu İş Yeri” deyince aklınıza gelen ilk üç kriteri paylaşır mısınız?

5. Çalışan annelerin yaşadığı en önemli üç sorun size göre nedir?

6. Elinize bir sihirli değnek verilse, iş ya da günlük hayatınızda yaşadığınız hangi sorunu/engeli değiştirmek isterdiniz?


1. Anne Dostu Toplum denildiğinde,emzirme sürelerinin daha uzun olmasını, işverenlerin annelerin süt izni bitse bile halen anne olduklarını unutmamalarını isterdim.
 Bulunduğumuz yerlerde çocukları götürebileceğimiz ücretsiz ya da düşük ücretli oyun grupları olmasını, yolların pusetlere veya tekerli sandalyelere uygun olmasını, toplu taşıma araclarının bebeklerle binmek için uygun olmasını, rampasının olmasını isterdim. Her mahallede çocuk parkının olması da çok güzel olurdu..

2. Hayır düşünmüyorum. çok eksikleimiz var, malesef.


3.-.-Bebeğiniz olduktan sonra annenin karşılaştığı mahalle baskısı, anne sütü mü mama diye sorgulamalar, herkesin herşeyi çok bildiğini sanarak direkt müdahale etmesi. Özellikle lohusalık döneminde bu durum çok can sıkıcı.
-İşe başladıktan sonra , ''küçücük bebeği bırakıp, işe mi geldin'' diye yapılan manevi baskı,
- Doğum iznin bitip işe döndüğünde adaptasyon dönemi diye düşünülüp, daha esnek çalışma saatlerinin olması( benim çalıştığım doktorlarımın bana bu hakkı vermişlerdi. İşe alışmam daha kolay oldu. Herkese bir gün inaşallah bu hak tanınır.)

4. -Süt iznini annenin ihtiyacı olduğu gibi kullandıran,
- Süt sağmak için zaman ayırmasına izin veren, uygun ortam sağlayan ve sütünü uygun şartlarda saklamasına imkan veren,
-İhtiyacı olduğunda özellikle çocukla ilgili durumlarda izin almasına imkan veren bir kurum diyebilirim..

5.-Süt izinini annenin ihtiyacına göre kullanamaması,
-Çalışmaya başladıktan sonra çocuğunuz hastalandığında izin alamaması,
-Çalışan annelerin çocuklarını götürebileceklerin kreşlerin ( işyerine ait)yetersiz olması ya da olamaması


6. Emzirme ve süt ile ilgili tüm negatif söylemleri engellemek isterdim. Bebeğimi bırakıp uzun mesai saatleri olan işe dönmeyi istemediğim için, kurmaya çalıştığım kendi işimde bir destek olmasını çok isterdim. Bir de doğum sonrası en az 1 yıl ücretli izin , doğum sonrası da 12-24 ay ücretsiz izin olacak şekilde kanunları değiştirmek isterdim.

EMZİREN ANNEYE BABANIN DESTEĞİ

Babalar anneler nasıl yardım edecekler?
Emzirmenin ilk altı haftasında, emzirmeden vazgeçen on kadından dokuzu, bu kararı aslında istemeden alırlar. Genellikle bunun nedeni, bilgi ve destek eksikliğidir. Bu noktada, babaların davranışları da bu kararda çok önemli rol oynar. Annelerin genelde “emziremedim” dedikleri gözlenir; oysa %3 den az bir oranla kadınlar aslen gerçekten bedensel nedenlerle bunu yapamamışlardır. Emzirme, öğrenilmesi gereken yeni bir beceridir ve eşiniz bunun için cesaretlendirilmek ve onaylanmak ister. Ona, emzirmek zorunda olmadığını hatırlatır ve buna zamanla ve yavaş yavaş, her gün biraz daha çok alışacağını söyleyebilirsiniz. İlk birkaç gün içinde bile, emzirme bebeğinize o son derece önemli olan ilk sütü (kolostrum ) sağlayacaktır. Bu ilk sütün içinde, onu hastalıklardan koruyan antikorlar vardır; içindeki hayvansal yağ oranı azdır; karbonhidrat ve protein oranı yüksektir ve hazmı çok kolaydır. Ayrıca, bebekte bir laksatif etkisi yapar; meconium’dan çabuk kurtulmasını sağlar ve özellikle eğer sarılık oluşursa artan bilirubin’den de dışkı sayesinde kurtulur. Bu dönemde, pratik bir takım yardımlar da son derece önemlidir. Bazı anneler emzirmenin ilk zamanlarında, birtakım zorluklar yaşarlar. Örneğin, göğüsleri çok dolar, şişer ve sancılanır. Bu durumda, soğuk kompres faydalıdır. Ancak emzirmeden yirmi dakika önce ılık komprese dönülmesi gerekir. Ayrıca, emzirmeden hemen önce biraz süt çekilmesi de yararlıdır. Bir diğer sorunda çatlamış ve sancılı meme uçlarıdır. Bebeğin rahat emmesi ve iyi beslenmesi için, meme ucunu tamamen ağzına alması gerekir; böylece meme ucu güvenli bir konuma gelir ve tahriş olmaz. Eğer sancı ve tahriş devam ederse, bir sağlık profesyonelinden yardım alınabilir.
Daima, ne olabileceğini, bu arada da, bir sorunu önlemek ve belirtileri azaltmak adına ne yapılması gerektiğini anladığınızdan emin olun. Eşiniz, yardımlarınızı her zaman takdir edecektir! İlk zamanlarda, eve gelen ziyaretçileri karşılayan ve organize eden siz olabilirsiniz. Emziren anneler her zamankinden daha fazla susuzluk çekerler; her emzirme sürecinde, yanında bir bardak su bulundurmasına özen gösterin. Onun, iyi, sağlıklı ve dengeli beslenmesini sağlayın. Ev işlerinde, siz de payınıza düşeni yapın, böylece eşinize rahat ve sakin bir ortamda bebeğinizi emzirme olanağı sağlamış olursunuz. Eşiniz, dış ortamlarda emzirme konusunda huzursuzsa, ona, onun ve bebeğin herkes tarafından görülmediği bir ortam yaratarak yardım edin ve onun çok iyi konumda olduğuna dair, ona güvence verin.
Anne sütü çok kolay hazmedilir. Yeni doğan bebeğin midesi misket boyundadır. Bu nedenle çok sık beslenme ihtiyacı duyar. Biz, hem psikolojik, hem de fiziksel nedenlerle, sürekli tensel irtibat halinde olma ihtiyacı duyan bir canlı türüyüz. Bu demektir ki, yeni doğan bebekler. 24 saat içerisinde, 8-12 kere emzirilme ihtiyacı duyarlar. Eğer sigara içiyorsanız, bu dönemde bırakmanız, bebeğinize bir hediye olacaktır. En azından, dışarıda sigara içmeniz önerilir. Araştırmalar, bebek ölüm oranlarının, sigara içen ebeveynlerde daha fazla olduğunu göstermektedir. Bazı babalar, anne ile bebek arasında oluşan özel bir bağın dışında kalacağı için kıskançlık hissi duyacaklarına dair endişe duyarlar. Ancak buna hiç gerek yoktur. Sizin, bebeğiniz için, emzirme dışında, yapabileceğiniz birçok şey vardır. Onun altını değiştirebilir, onu sallayabilir, onu çıplak göğüs bölgenize yaslayıp ten teması yaratabilir, ona masaj yapabilir veya bir taşıyıcı alıp, onunla bir arkadaş ziyaretine veya bir yürüyüşe gidebilir ve böylece, anneye de dinlenmek için bir olanak yaratabilirisiniz. Bebeğiniz doğduktan sonra, bebekle aranızda bir yakın bağ oluşturmak çok önemlidir. Ancak, ikinizin baş başa olabileceği bu zamanı yaratmak ve sürdürebilmek her zaman kolay değildir. Birçok farklı deneyimler yaratarak ve yaşayarak, bu yakın bağı paylaşmak, ikinizin de ebeveyn olmanın getirdiği stresle baş etmenize yardımcı olacaktır. Emziren bir anne zor ve uzun bir günün sonunda, “bitik” bir vaziyette olabilir – ve eğer sık sık emziriyorsa, bu şaşırtıcı değildir. Ancak, bu onun sarılma ve şefkat ihtiyacı olmadığı anlamına gelmez. Sadece zaman zaman, sizinle rolleri değiştirme ihtiyacı duyabilir. Bebeğinizin annesiyle ilişkinizi bu dönemde özellikle besleyin ve onunla kaliteli bir iletişimde olun. Bu desteğiniz, bebeğinizin annesinin ihtiyaç duyduğu güven duygusunu arttıracaktır.

Araştırmalar, bebeğinin babasından destek gören annelerin, emzirme sürecine daha çok devam ettiğini göstermektedir. Ona çok başarılı olduğunu söyleyin; arkadaşlarına da, eğer bebeğinin ihtiyaç duyduğu zamanlarda bebeğini emzirecekse, bunu bazen de onların önünde yapması gerektiğini söyleyin. Bunun dünyadaki en doğal olgu olduğunu ve böyle kabul etmeleri gerektiğini bilmelidirler; eşiniz de, onun emzirme hakkını koruduğunuzu bilmesi
onu çok mutlu edecektir.
kaynak:
http://www.hthayat.com/cocuklu-hayat/gebelik/emzirmeye-hazirlik/haber/1000215-babalar-ve-emzirme
Bizde neler oldu?
Ben ilk günlerde oğlumun doğum hikayesi nedeniyle çok stresli olmam , oksitosin salnımının azalmasıyla sütüm çok çok azaldı. Bu dönemde eşim sütümü sağarken , yavaş yavaş sütümün geleceği konusunda beni çok yüreklendirdi. Etraftaki insanların , oğlumu emzirip-emzirmediğim ile ilgil,i sorularının hepsini üstüne aldı. Beni strese sokacak herşey uzak tuttu. Ayrıca bebeğimiz uyuduğunda uyumam için ban destek oldu.
Evde , bebek bakımında desteğini unutamama. Şimdi bile oğlumuzun bakımı konusunda çok yardımcıdır. evde sürekli yanınızda bulunan bir kişinin size destek olaması çok güzel bir duygu:))

EKİM AYI ÇOCUKU YAŞAM MERKEZİ EĞİTİM PROGRAMI

Ekim ayında Çocuklu Yaşam Merkezi ve Alternatif Anne işbirliği ile düzenlenen
3 güzel seminer:)))

http://www.cocukluyasammerkezi.com/
http://www.alternatifanne.com/


15 Ekim Cumartesi Çocuğunuz Dün Gece Neden Uyumadı?


Saat: 13:00 – 15:00

Eğitmen: Uyku Düzeni Bozuklukları Danışmanı Seride Samurkaş Karaç

Program içeriği:
Tıbbi bir neden olmadığı sürece, her bebek geceleri, yaşına göre üç saatle onbir saat arasında, kesintisiz uyuyabilir.

Çocukların uyumaması, daha doğrusu uyuyamamasının arkasında yatan birçok neden vardır.

Bu eğitimde çocuğunuzun uyuyamama nedenlerini ve çözümlerin neler olduğunu Uyku Düzeni Bozuklukları Danışmanı ve Koçu Seride Samurkaş Karaç, Uyku Meleği, anlatıyor olacak.

Programın Ücreti:

Alternatif Anne üyelerine 35TL

YER: Nispetiye Aytar Cad. No:22 Başaran Apt. D:12 Levent

Kesin kayıt ve ödeme için son gün 7 Ekim Cuma

Bilgi ve Kayıt için 532 5922759 veya info@cocukluyasammerkezi.com

----------------------------------------------------------------------------------------------------

16 Ekim Pazar Çocuklarda Tuvalet Eğitimi

Saat: 11:00 – 13:00

Eğitmen: Uzman Psikolog Iraz Toros Suman

Program içeriği:

Tuvalet alışkanlığı mı tuvalet eğitimi mi?

Kaç yaşında harekete geçmeliyim? Geç kalmış olabilir miyim?

Bezi çıkarmak için hazır olduğunu nasıl anlarım?

Bez gündüz ve gece aynı anda mı çıkartılmalı yoksa teker teker mi?

Çocuğum lazımlıktan/adaptorden hatta kendi kakasından korkuyor, ne yapmalıyım?

Okula başlamadan önce tuvalet eğitimi kazandırmak zorunda mıyım?

Alıştırma külodu?Klozet adaptörü? Lazımlık?

Çocuğunuza tuvalet alışkanlığı kazandırmak için yaz aylarını beklediniz ama bu ve benzeri sorular sebebiyle nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız..

Uçlar arasında gidip gelmek, bir çocuğun gözünden bu tartışmaya kulak vermek, empati yeteneği güçlü bir ebeveyne dönüşmek, gerçek vak’a örneklerini dinleyip fikir üretmek için Uzman Psikolog Iraz Toros Suman’ ın konuşmacı olduğu Aile İçi İletişim Seminerleri’ ne, Çocuklarda Tuvalet Eğitimi hakkında konuşmaya davetlisiniz.

Programın Ücreti:

Alternatif Anne üyelerine 35TL

YER: Nispetiye Aytar Cad. No:22 Başaran Apt. D:12 Levent

Kesin kayıt ve ödeme için son gün 7 Ekim Cuma

Bilgi ve Kayıt için 532 5922759 veya info@cocukluyasammerkezi.com





----------------------------------------------------------------------------------------------------

22 Ekim Cumartesi Okulda %100 Başarı

Saat: 13:00 –15:00

Eğitmen: Öğrenci Koçu Berna Kasapoğlu Serdarlı

Program İçeriği:

Öğrencilik, çocuklarımızın en geç yaşında başladığı ve en erken 22 yaşında tamamladığı bir süreç.

Bu süreci çocuğunuz için kolaylatırmak, ona doğru yaklaşım ve tekniklerle destek olmak istemez misiniz?

Okul başarısını arttırmasına katkıda bulunmaya ve sonucunu ailece kutlamaya ne dersiniz? Her anne-baba çocuğu için "evdeki öğrenci koçu" olabilir.

Programın Ücreti:

Alternatif Anne üyelerine 35TLöğrencikoçu,uyku, uykukocu, seridee
YER: Nispetiye Aytar Cad. No:22 Başaran Apt. D:12 Levent

Kesin kayıt ve ödeme için son gün 14 Ekim Cuma

Bilgi ve Kayıt için 532 5922759 veya info@cocukluyasammerkezi.com

3 Ekim 2011 Pazartesi

ÇALIŞMAYA BAŞLADIĞIMDA EMZİRME DÜZENİM

Benim oğlum 33. hafta da doğarak anne ve babasına çok büyük bir süpriz yaptı. İlk günlerde stresli dönemler geçirsem de oğluma kavuşmuş olmak, sağlıklı kavuşmuş olmak mükemmeldi.

Emzirme olayımız ilk günler de benim stresimden dolayı sıkıntılı olsa da 2. ayın başında geceleri 1 kere olmak kaydıyla mama verip, tum gun bouinca anne sütü alarak olusan bir rutinimiz oluştu. Altuğ'unun 40 çıkıp, bakıcı teyzesi Necle Hanım başladıktan ve birbirimize alışammız kısa sürdu.İsyerinde berabercalistigim doktorlarımın da desteğiyle işe erken başladım. evde sadec Altuğ ile ilgilenmek çok güzeldi, fakat içine girdiğim Lohusa depresyonundan b,r an evevl silkelenip çıkmama gerekliydi. İşyeriyle konuşarak oğlum 3,5 aylık olduğunda yarım gün olarak işe başladım. Bir an evvel eski haytıma dönmek bana iyi geleceğini düşünüyordum. Gerçekten de iyi geldi ama bir yandan da minicik bebeğimi bırakıp, işe geldiğim içinde suçluluk duyuyordum.
Sütüm Altuğ doğduğundan beri hep az olduğu, sadec o an için yeterli olduğunda depoda sütüm yoktu. Sabah evden çıkmadan Altuğ'uyu emzirip evden çıkıyordum. Bne gelinceye kadar evde yedek sütümü eğer yoksa da mama hazırlıyordu, Necla Teyzesi.İşyerinde satt yaklaşık 10-10:30 civarı sağıyordum. Bir de çıkmadan önce 13:30 da sağıyordum. Bu sağdığım sütler ertesi gün içindi.Bir tek pazartesi zor oluyordu, hafta sonu sürekli emdiği için yedeğimiz olamıyordu.Eve geldiğimde saat yaklaşık 14:30 civarı oluyordu. Biraz oynuyor, hasret giderip emzirmeye başladığımızda sütüm toplanmış oluyordu. Altuğ doya doya emdikten sonra yaklaşık 3 saat arayal emziriyordum. Sadece gece uyuduğunda 1 kere mama veriyordum. Ama gece 3 saatte bir emzirip,
 ardından da sağıyordum.

İşyerinde kendime ait odamoın olmasından dolayı şanslıydım.Medelanın elektrikli ve pilli olan pompasını kullanmıyordum. Bazen de sanki daha az sütüm var gibi hidssettiğimde , hastanede var olan pompayı kullnıyordum. Sağdığım sütleri Avent'in viz cuplarına koyup, bebek odasının buzdolabında eve gidene kadart bekletiyordum. Eve getiriken de Avent'in ısıyı sabit tutan çantalarını kullanıyordum. Bu ürünler vazgeçilmezim oldu, yaklaşık 9 ay boyunca.
Altuğ ilk 6 ay çoğunlukla anne sütü, yanında mama ladı,  6 aydan sonra kendi kendine emmeyi terke ederek 9 ay da biberonla anne sütü aldı.
Bu süreç boyunca bol bol su içtim, beslenmme dikkat etim. Fakat sütümün az olması nedeniyle çevrenın de baskısıyla , biraz da yemek yemeyi sevmem nedeniyle her türlü süt yaptığı idda edilen şeyleri denedim, yedim içtim. halbuki bol bol ılık syu içip, protein ağırlıklı beslenmek, stres yapmamak bev bol bol bebekle beraber diinlenmek yeberaber dinlemnmek yeterli olacaktı. Sonunda bu 9 aylık süt maceram boyunca lohusalık da verdiğim 8 kiloyu üstüne 2 kilo daha ekleyerk tamamladım.oğlumun tombul annesi olarak da şimdi hayatıma devam etmekteyim:))))

Bebegim Geliyor: BEBEĞİMİZLE İLK TEMAS, ANNE- BABA-BEBEK BAĞLANMASI...

Bebegim Geliyor: BEBEĞİMİZLE İLK TEMAS, ANNE- BABA-BEBEK BAĞLANMASI...: ''BİR BEBEK ÇEVRESİNDEKİ HER ŞEYİ GÖREN, DUYAN, KOKLAYAN, DOKUNAN VE ÖZÜMSEYEN, MÜKEMMEL DONANIMLI BİR İNSANDIR.'' Doğumdan sonra ki ilk b...

2 Ekim 2011 Pazar

BEBEĞİMİZLE İLK TEMAS, ANNE- BABA-BEBEK BAĞLANMASI

''BİR BEBEK ÇEVRESİNDEKİ HER ŞEYİ GÖREN, DUYAN, KOKLAYAN, DOKUNAN VE ÖZÜMSEYEN, MÜKEMMEL DONANIMLI BİR İNSANDIR.''

Doğumdan sonra ki ilk bir kaç saat, bebeişinizle anne- babanın ilk temas kurduğu, son derece değerli ve önemli bir zamandır.Yapılan bazı araştırmalar sonucunda anne ile bebebğin ilk karşılaşması ileri günlerdeki ilişkilerini gerçekten çok büyük etken.


Anne  ve babanın bebeğini ilk kez kucağına almasıyla ilk fiziksel temas gerçekleşir.Bu sırada anne- bebek -baba arasında bir sevgi bağı kurulmuş olur. Bıu bağ, anne-bebe-bebek ilişkisisnin sağlıklı olması için son derece gereklidir.iki taraflı bir bağdır, bu.Bebek, anne- babanın yüzü, kokusu, sesi, bebeğin beyninmde güçlü bir yer edinir.Öte yandan ise anne- baba, bebeklerine sırılsıklam aşık olurlar.Bu aşk, uykusuz geceler katlanmada ve anne babalığa alışma döneminde onlara yardımcı olacaktır.

Bebeğin bakımında her iki ebeveyn de sırayla görev almalıdır.Böylece her ikiside bebekleriyle güçlü ve yakın bir bağ kurduğundan emin olabilirler.Bebeğinizin kucağınızda yatarken onu şefkatle okşayın ve çıplak göğsünüze bastırın. Böylece sıcacık bir ten temasıı sağlamış  olursunuz.

1 Ekim 2011 Cumartesi

EMZİRMENİN HER AŞAMASINDAN NELER BEKLEMELİYİZ?

Bebeğin gelişiminin emzirmeyi de etkileyecek , bir takım değişiklikler gösterecektir. Bunları bildiğimiz de bebekten ve sütümüzden beklentilerimizi daha kolay cevap verebiliriz.



Doğumdan 4. güne kadar Anne bebeğini yakınında tutmalı, sıklıkla emzirmelidir.bebeğimizin midesi ilşk günlerde bir bilye kadardır. Bu da çabık doyduğunu ve çabucak da acıktığının cevabıdır. Anne memelerinin hep dolu olduğunu hissedecktir. İlk günlerde emzirirken göğüs uçları biraz hassas olas da kısa sürede doğru pozisyonda bebeğinzi emzirirseniz her şey yoluna girecektri. İsterseniz o zamanlarda yumuşatıcı kremler kullanabilirisiniz.Bu dönemde bebeğiniz sık sık emzirmek göğsünüzün şişmesini de engelleyecektir.

Anne , bebeğinin teninin, kendi teniyle temasta olmasına özen göstersi,emzirmeyi kolaylaştıracağı gibi daha çok süt üretimine neden olcaktır.İlk 4 gün içerisinde bebeğiniz doğum kilosunun 10 kaybedebilir.Bbeğiniz gğün boyunca en az 8 kere emmesi sağlanmalıdır. aynı memeyi ilk günlerde bir kereden fazla alabilir.

4. gün ila 6. hafta arasında ise, bebeğinizin midesi artık bir pinpon topu kadar olmuştur. Çoğu bebek, günde 8-12 kez anne sütü alır fakat bu öğünler belirli zamanlarda gerçekleşmez.Bebekler, tek öğünde tek bir memeyi emembilecekleri gibi, tek öğünde ikinci memeden de beslenmeye ihtiyaç duyubiliriler.Ne kadar çok emerse, o kadar çok sütümüz olacaktır.Boşaltılmış memeler çabucak dolacağı , dolu memeler daha yavaş süt üreteceklerdir. O nedenle özellikle ilk günlerde dolu halde göğüs bırakmamalıyız ki süt miktarımız da artıış olsun.İlk günlerden 40. güne kadar süt miktarı yaklaşık 30ml den 900ml e kadar artacaktır.Bu dönem de bebeğiniz ne zaman isterse , o zaman emzirmek çok önemli. Bebeğinizin huysuzlanmasını ve ya ağlamasını beklemeyin. Ortalama olarak 3 saatte bir emzirmeye çalışın.Bebeğiniz , ilk 2 hafta içerisinde doğum kilosuna, sonra da hafta da ortalama olarak 125 gr ya da ayda ortalama 500gr almalıdır.

6. hafta ile 6. ay arasında ise, bebeğinizin midesi artık büyümüş ve daha çok süt alacaktır. Böyleleikle daha geç acıktığı gibi, sizi daha seyrek emecektir. İlk baktığınızda az emiyor gibi gelse de bedslenmesi artık düzene girmeye başlamıştır.Çoğu anne bu dönemde şişimiş göğüsten şikayet etmemeye başalar. Bebeklerimiz , büyüdükçe daha hızlı beslenirler. 40 dk emzirilen bebek, artık 10-15 dk doyacaktır.Bebeğimiz, artık ertafındaki sesleri duyduğunda , hareket eden şeyleri gördüğünde mmeye ara verip, tekrar devam edebiliriler.
Emzirme iyi gidiyorsa, 6 aylık olana kadar sadece anne sütüyle beslenmesi bebek için en iyisidir.