* Mamayla beslenen bebek ile anne sütüyle beslenen bebek arasındaki fark nedir?
Ana değişiklik bağırsaklarda olur. Dışkılama sayı ve sıklığında da farklılık olabilir. Anne sütü alan bebek günde 7-8 kez dışkılarken, mamayla beslenen bebeklerde dışkılama günde 2-3 kez gerçekleşir. En önemli fark da dışkının sertliğindedir. Anne sütü alanlarda dışkı çok daha yumuşak ve suludur, bu da normaldir. Ancak mama verilen bebeklerinki daha katıdır ve bu bazen kabızlığa neden olur. Bunu anne-babalar kolaylıkla görebilir. Önemli bir fark da enfeksiyondadır. Herkesçe kabul edilmektedir ki; anne sütü bebeği enfeksiyonlardan korur. Genellikle üst solunum ve sindirim sistemi enfeksiyonları, anne sütü alanlarda daha az görülür. Anne sütü alan bebekler daha az hastalanır. Anne sütü sadece bir gıda değildir. Bebek, emzirme sırasında bile psikolojik gelişim şansına sahip olur.
* Sütüm gelmiyorsa, bebeğimi nasıl beslemeliyim?
Anne sütüne eş değer üretilen bebek mamaları verilmelidir. Bebeğe 6-12 ay arasında inek sütü vermemek gerekiyor. Bu hem İtalya´da hem de gördüğüm kadarıyla Türkiye´de önemli bir problem ve tehlikeli bir durumdur. Yaşamın ilk yılı tamamlanmadan önce inek sütü verilen bebeklerde, demir eksikliği görülmesi çok yaygındır. Zekâ geriliği ve psikolojik gelişim eksikliği de sık gözlenir. Bir yaşından önce inek sütüyle tanışan çocuklarda, 3 yaşına doğru zekâ düşmesi olur.
* Acaba şişman çocuk, sağlıklı çocuk mu?
Avrupa ülkelerinde bile; ´normal ağırlığından fazla olan bebeklerin sağlıklı kabul edilme hatası´ sıklıkla yapılıyor. Dünya Sağlık Örgütü, annelere ilk altı ay sadece anne sütünü öneriyordu. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar sonucunda, dünyanın 6 değişik bölgesi için başka bir beslenme planı açıklaması bekleniyor. Şu andaki beslenme planları, hem anne sütü hem de mama alan bebeklere yönelik. Oysa sadece anne sütü alan bebekler, ilk ayın sonunda büyüme grafiğinde normalin altında kalıyor. Mama ile beslenenler ise aynı grafiğin yukarısına çıkıyor.
* Ek besinlere ne zaman başlamalı? En uygun dönem 6´ncı aydan sonrasıdır.
* Süt geldikçe bebeği emzirmeye devam mı etmeliyim ya da bir yaşında sütten kesmeli miyim?
Süt mevcutsa, anne bebeğe süt vermeye devam edebilir. Ancak birinci yıldan sonra sütün besin değerinden çok, bebeğin ruhsal gelişimine katkısı vardır. Gıda değeri ise zayıflamış olur. Bebeğin memeyle teması da ruhsal gelişimini destekler.
* Bebeğimi üç yaşına kadar biberonla besleyebilir miyim?
18 aya kadar bebek biberonla beslenebilir. Daha sonrasında suluk tarzı aletlerle verilmesi daha sağlıklıdır. Bebeklerin ağızlarında çok uzun süre biberon tutması da, ruhsal gelişiminde bir sorun olduğunu işaret eder. ´Bebek annesinden veya başka birinden ekstra bir şeyler bekliyor´ anlamına gelir ki, bu da doğru bir yaklaşım değildir.
* Yaşıtlarına göre boyunun iki kat daha uzun olması tehlikeli midir?
Bu normal bir durumdur. Toplumda sağlanan gelişmeyle ilgilidir. Çocuğun sağlıklı beslendiğinin ifadesidir. Bu nedenle yeni jenerasyonlar, her zaman daha uzun olur.
* Mama seçerken sizce nelere dikkat etmeliyim?
Anne-babalar mama seçerken kompozisyonuna değil etkisine dikkat etmelidir. Ancak bu anne-babalar tarafından değil; bir çocuk uzmanının yönlendirmesiyle daha sağlıklı olarak gerçekleştirilebilir. Bazı ülkelerde mamalar rafta açık olarak dururken, aileler bunları fiyatlarına göre seçer. Ancak bu seçim doğru değildir. Bebek için en doğru mama tercihini çocuk uzmanları yapacağından, onların önerilerine göre hareket etmeleri daha sağlıklı olacaktır.
* Ek vitaminlerini tablet şeklinde mi vermeliyim yoksa doğal gıdalardan mı desteklemeliyim? Başlangıç mamaları, bebeğin besinsel bütün ihtiyaçlarını karşılamanın dışında bağışıklık sistemine de katkıda bulunan ana maddeleri içermelidir. Eğer mama gereğinden fazla protein içerirse, bu bebeğin ilerleyen yaşlarında tansiyon ya da börek yetmezliği gibi sorunlar yaşamasına neden olur. Fazla protein, bebeğin böbreğine yük olur. İtalya´da bebeklerin aldığı protein miktarıyla ilgili olarak yapılan bir araştırmada; ilk yıl içinde almaları gerekenin 3 katı daha fazla protein aldıkları tespit edildi. Anne sütü ve mama alanlarını ayrı ayrı değerlendirmek gerekiyor. Eğer İtalya´da bebek yaz aylarında doğarsa, genelde ek vitamin verilmiyor; doğal yollardan D vitamini alması tavsiye ediliyor. Ancak kışın doğan bebekler ile Uzakdoğu ülkelerinde; özellikle de kundaklama geleneği olan toplumlarda doğmuş bebeklere D vitaminini vermek gereklidir. Eğer bebek anne sütü ile birlikte mama alıyorsa, vitamin takviyesinde bulunulmasına gerek yoktur.
Pastörize süt anne sütünün yerini alamaz .
İnek sütü (pastörize); demir ve C vitamini açısından yetersizdir, bağırsaklarda gözle görülmeyen gizli kanamalara ve demir eksikliği anemisine neden olur.
İlk bir yıl inek sütü ile beslenen bebeklerde, alerjik hastalıklara yakalanma çok yüksektir.
İnek sütü ile beslenen bebekler, daha mineral, özellikle sodyum, potasyum klor alır. Bu da bebeğin henüz tam gelişmemiş böbrek fonksiyonlarını ve su elektrolit dengesini olumsuz etkiler. Bebek kaybına daha yatkın olur.
İnek sütü, anne sütünde ve bazı mamalarda bulunan ve hayati öneme sahip olan bebeğin retina tabakası, beyin hücreleri ve doku hormonlarının gelişiminde rol oynayan Omega 3 ve Omega 6 yağ asitleri gibi maddeleri içermez.
İnek sütünün içerdiği yağ nedeniyle hazmı oldukça güçtür. Düşük D vitamini içeriği nedeniyle; kemik ve iskelet gelişimini de sağlayamaz.
* Püre vermekten ne zaman vazgeçmeliyim?
Bebeğin süt ihtiyacı hiçbir zaman ilk yıldaki kadar önemli değildir. Bebeğin yine de günde 400-500 mililitre süt almasını tavsiye ediyoruz. Bu süt, inek sütü olabileceği gibi vitamin ve minerallerle zenginleştirilmiş olması da iyi olacaktır. Yağ ve karbonhidrat içeriklerine de ayrıca dikkat edilmelidir. Bunlar beyin ve göz gelişimi açısından son derece önemlidir. Ayrıca prebiyotik lif içermesi de daha faydalı olacaktır.
* Çocuk ne zaman kendi kendine yemeğe başlar?
Bu süreç bebekten bebeğe değişiklik gösterir. Bazı aileler, bebeklerinin eline bir parça ekmek vererek onu çiğnemeye alıştırmaya çalışıyor. Eğer bebek eline verilen ekmeği yutabiliyorsa, bu bebeğe daha katı gıdalar verilebilir. Ayrıca bebeği kaşığa zorlamamak çok önemlidir. Eliyle yemesine izin vermek gerekir. Bebeğin hayatının ilk yıllarında gelişimine, dokunma duyusuyla başladığı unutulmamalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder