Sevgili Blogcuanne Elif benim ilk takip ettiğim ve ilk tanıştığım bloggerlardan.
Ben 2008 den beri blog yazmaya devam ediyorum. Blogcuannenin de sıkı takipçisiyim. Derin ile Altuğ aşağı yukarı aynı yaştalar. O nedenle onun gelişimini takip ederken, Emzirme Reformu hareketiyle daha sık sık yazıştığım, ara ara toplantılarla tanıdığım ve gittikçe sevdiğim biri oldu Elif:))) Öyle ki eşim, kızkardeşim ve çoğu iş arkadaşım özellikle anneyse Elif'i tanıyorlar..
Kalemini hep beğenmişimdir. Akıcı , zevkle okunan ve özellikle seçtiği konularla ilgimi hep çeken bir arkadaşım oldu. Ben, Elif'in kitap yazacağını duyduğumda ise çok sevindim. Elimde kitabım olacaktı. Yazdıklarına dokuna bilecektim. Ben halen kitaptan okuma işini çok seven, okuduklarıma dokunmayı seven biriyim. Bunun için de çok çok sevindim. İlk çıktığını duyduğumda almak istiyordum ama imzalatmak da çok istiyordum. Yoğun çalıştığım için yolumuz nerede kesişecekti, bilmiyorum.Ama merakla beklediğim kitabı o ana bırakmak istedim.
O an geçtiğimiz pazar günü oldu. Hem de ilk açıldığı günden beri çok sevdiğim İyi cüceler Kitabevinde oldu. Uzun zamandır eğitimlerimin hafta sonu olması nedeniyle gidemediğimiz İyi cücelere gidecektim, hem Biranda ve Zeynep ile karşılaşacaktım. hem de Sevgili Elif'e kitabını imzalatacaktım..
Pazar günü oldu ben eğitimden gelip, Altuğ'u hazırladıktan sonra İyi Cücelere yola çıktık.Ayrıca Altuğ da heyecanlıydı.Elif , Sakar Cadı Vini'i okuyacaktı. Altuğ paşa kendi kitabını da alarak İyi cücelere giitik. Vardığımızda , geç kaldığımız için kitap okumayı kaçırdık ama Altuğ hem benim için hem de Bebeimgeliyor takipçilerinden bir anne için Sevgili Elif'in kitabını imzalattı.
Kitap imzalatma olayını o kadar sevdi ki, eve gidince kitabı beraber okuduk ve o akşam uykuya ''Annelik Her zaman Toz Pembe Değil '' ile uykuya daldı:))
Kitap bloğundaki gibi akıcı ve güzel yazılarla dolu. O kadar güzel noktalar değinmiş ki Elif. Evet, işte!!! dediğim çok oldu. Kitabı henüz bitiremedim. Bittiğinde de sizlerle paylaşacağım:))
30 Nisan 2013 Salı
ÇOK GÜZEL PASTALER VE KURABİYELER İÇİN; edapasta.com :)))
Beraber çalıştığım Sevgili arkadaşım Hülya'nın da akrabası olan sevgili Eda çok güzel kurabiyeler ve kekler yapıyor. Bursa da yaşayan Eda'nın 2,5 yaşında olan bir oğluşu da var. O da bizler gibi çocuğunu büyütürken pasta-kek yapmaya başlamış.
Şimdilerde siparişlerde alıyor. Bebek kurabiyeleri, şeker hamurundan pastalar, söz- nişan kurabiyeleri ve daha pek çok şey..
Merak ettiyseniz tatları da muhteşem:))
Detayları görmek için; http://edapasta.com bakabilirhttp://edapasta.com/siniz!
Şimdilerde siparişlerde alıyor. Bebek kurabiyeleri, şeker hamurundan pastalar, söz- nişan kurabiyeleri ve daha pek çok şey..
Merak ettiyseniz tatları da muhteşem:))
Detayları görmek için; http://edapasta.com bakabilirhttp://edapasta.com/siniz!
HAFTA SONU YAPTIĞIM DOĞUMA HAZIRLIK VE HAMİLE OKULUNUN İKİNCİ HAFTASIYDI!!
Çiğdem ile birlikte yaptığımız Doğuma Hazırlık sınıfının ikinci ve son oturumunu cumartesi günü yaptık. Çok eğlenceli bir ders oldu. Bu oturumda bize katılan yeni annemiz ve babamız gerçekten çok eğlenceliydiler, bizlere enerjileriyle renk kattılar.
Bu hafta bebeği doğruttuk:)) Kegel egzersizi, perine masajı anlatıldı. Uygulamalarla da renklendirildi. Yasemin yağının nefis kokusunu annelerimiz deneyimlediler...
Yine dersimize yoga ile başladık. Çiğdem her katılan anneye evde yapabilecekleri hareket, olumlamalar, nefes gibi anahtar bilgilerden oluşan bir dosya verirken, Johnson's Baby'nin annelerimiz için gönderdiği şampuanı annelerimize hediye ettik. Böylelikle 2 hafta süren ve tamamen doğumu konuştuğumuz eğitimimiz son buldu. Bundan sonra ki Haziran ayında gerçekleşecek. İnanın çok eğlenceli be bilgi dolu:))
Pazar günü de Şahver Koçulu'nun stüdyosunda gerçekleşen Hamile Okulunda konumuz Anne süt ve Emzirme idi. Emzirmenin hakkında herşeyi annelerimizle paylaştık. Gerçekten bebeğimiz doğduğunda ilk günlerde kafamızı hep kurcalayan bu konunun tüm detaylarını annelerimizle paylaştık..Gelen tüm annelerimize hazırlamış olduğum Emzirme Rehberini hediye verdim. Anlatılmış olsa da yazılı dökümanlar gerçekten çok önemli olabiliyor. Avent'in annelerimize hediye verebilmem için gönderdiği Emzirme kiti , Lansinoh numunelerini, Johnson's Baby'nin gönderdiği şampuanları annelerimize hediye verdim..
BU önümüzdeki hafta ise son oturum gerçekleşecek. Burada Doğum Sonrası bebek konuşacağım. Bol uygulamalı eğlenceli bir oturum ile annelerimize veda edeceğim:))
Bu hafta bebeği doğruttuk:)) Kegel egzersizi, perine masajı anlatıldı. Uygulamalarla da renklendirildi. Yasemin yağının nefis kokusunu annelerimiz deneyimlediler...
Yine dersimize yoga ile başladık. Çiğdem her katılan anneye evde yapabilecekleri hareket, olumlamalar, nefes gibi anahtar bilgilerden oluşan bir dosya verirken, Johnson's Baby'nin annelerimiz için gönderdiği şampuanı annelerimize hediye ettik. Böylelikle 2 hafta süren ve tamamen doğumu konuştuğumuz eğitimimiz son buldu. Bundan sonra ki Haziran ayında gerçekleşecek. İnanın çok eğlenceli be bilgi dolu:))
BU önümüzdeki hafta ise son oturum gerçekleşecek. Burada Doğum Sonrası bebek konuşacağım. Bol uygulamalı eğlenceli bir oturum ile annelerimize veda edeceğim:))
OTİZMİ YAŞAMAK VE YOL ALMAK PANELİ GAYRETTEPE FLORENCE NİGHTİNGALE HASTANESİNDE YAPILDI!
Cumartesi günü Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesinin ev sahipliğinde Alternatif Anne'nin desteğiyle Otizm ile yaşamak ve Yol Almak Paneli gerçekleşti.
Ben gerçekten çok şey öğrendim. Hayatın içinde yaşayıp gidiyoruz. Sorun bizim değilse bazen farkında bile olmuyoruz. Otizmli çocukları, aileleriyle karşılaşmak o anlamda benim için çok önemli oldu.
Değerli katılımcılar, katılan ailelerle çok güzel paylaşımlarda bulundular. Konuşmacılardan avukat Jülide Işıl Hanımdan ben inanılmaz çok şey öğrendim. Otizmli her çocuğun ailesi hukuki haklarını bilmesinin ne kadar önemli olduğunu fark ettim. Çok önemli bir paylaşımdı. İnanın çok etkilendim. Diğer tüm konuşmacılar çok önemliydi. Ara verildiğinde her aile bir uzmanın etrafında bilgi alıyor, hasret gideriyor, çözüm yolları arıyorlardı.
Şimdi şunu düşünüyorum; iyi ki bu panel olmuş..
Ben gerçekten çok şey öğrendim. Hayatın içinde yaşayıp gidiyoruz. Sorun bizim değilse bazen farkında bile olmuyoruz. Otizmli çocukları, aileleriyle karşılaşmak o anlamda benim için çok önemli oldu.
Değerli katılımcılar, katılan ailelerle çok güzel paylaşımlarda bulundular. Konuşmacılardan avukat Jülide Işıl Hanımdan ben inanılmaz çok şey öğrendim. Otizmli her çocuğun ailesi hukuki haklarını bilmesinin ne kadar önemli olduğunu fark ettim. Çok önemli bir paylaşımdı. İnanın çok etkilendim. Diğer tüm konuşmacılar çok önemliydi. Ara verildiğinde her aile bir uzmanın etrafında bilgi alıyor, hasret gideriyor, çözüm yolları arıyorlardı.
Şimdi şunu düşünüyorum; iyi ki bu panel olmuş..
26 Nisan 2013 Cuma
OTİZMİ YAŞAMAK VE YOL ALMAK PANELİNE SİZLERİ BEKLİYORUZ!
Alternatif Anne farklılıkların üzerinde duruyor ve özel gereksinimli çocukların annelerinin de çocuklarıyla birlikte bu hayatta var olduklarını vurguluyor.
Sitemizde farklı gelişim gösteren, özel gereksinimli çocukların anneleri ve özel eğitime gönül vermiş uzmanların yazılarına gösterilen ilginin büyüklüğü, konunun uzmanlarını biraraya getirmek ve otizm konusunda farkındalık yaratmaktan bir adım daha yol alıp, konuyu farklı açılardan ele alarak bir platform yaratma ihtiyacını getirdi.
Konunun uzmanları ile bu konuya duyarlılık gösteren kişileri biraraya getirerek, Mavi Aile Danışma Merkezi, Bağatur Avukatlık Bürosu ve Hayata Dokun Derneği’nin de desteğiyle, konuya daha çok katkıda bulunabilmek amacıyla basına da açık "Otizmi Yaşamak ve Yol Almak" başlıklı bir panel gerçekleştiriyoruz.
Bu panelle, otizm konusunda farkındalık yaratmayı, farkındalık yaratmanın önemini vurgulamayı, otizmli bireylerin ebeveynlerinin kabullenme süreçlerine katkıda bulunmayı, aileleri bilgilendirerek destek olmayı hedefliyoruz.
Alternatif Anne internet sitesinin içerik yöneticisi Tülay Sarı’nın moderatörlüğünü yapacağı bu panelde, otizm konusunda büyük emekler veren uzmanlar konuşmacı olarak yer alacak.
Konuşmacılar:
Özel Eğitim Uzmanı Erdi Kanbaş
Pedagog, Psikolojik Danışman Duygu Çalışır
Metabolizma ve Beslenme Profesörü Dr. Ahmet Aydın
Nükleer Tıp Uzmanı ve Holistik Tıp Uygulayıcısı Uz. Dr. Necip Cem Kınacı,
Avukat Jülide Işıl Bağatur
Otizmli çocuk annesi, araştırmacı, yazar Serpilgül Vural
Moderatör: Alternatif Anne İçerik Yöneticisi Tülay Sarı
Konu Başlıkları:
* Otizm nedir? Otizmin belirtileri nelerdir? Tedavi yolları nelerdir?
* Ailelerde otizmi kabullenme süreci ve psikolojik destek,
* Otizmli bireylere sosyal beceri kazandırmak,
* Aile içi doğru iletişim ve otizm tedavisi için temel oluşturma,
* Otizm ile yaşarken karşılaşılan davranışsal bozukluklar ve başetme yolları,
* Eğitim sürecinde yapılabilecekler, kaynaştırma, vb.,
* Otizmliler için beslenme programının önemi,
* Otizm ve Eğitim Hukuku
* Otizmle yaşarken destek alınabilecek birimler,
* Ailelere öneriler
Bu panele ev sahipliği yapan Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi’ne teşekkür ederiz.
Bu bir www.alternatifanne.com
DEFNE ONGUN MÜMİNOĞLU İLE OKUMA SAATİ VE KİTAP YARATMA ATÖLYESİ
Saat 16:00’da 3-5 yaş grubuna, 17:00’de ise 6-9 yaş grubuna “Burcu ve Berk ile…” serisinden hikâyeler okuyacağız. Ardından her iki grubun ayrı ayrı kendi hikâyelerini yaratmalarını sağlanacak..Çocuklara gerekli malzemeleri verip, kendi yaratıcılıklarının kağıda dökülmesi sağlanacak..
Muzipo’nun 20 kişilik kontenjanı var. Bu nedenle sizde bizlerle olmasını istiyorsanız, rezervasyon yapmayı lütfen ihmal etmeyin :)
Detaylı bilgi ve rezervasyon için:
istanbulkozyatagi@muzipo.com / www.muzipo.com / 0216-363 2682
Şakacı Sokak. Deval Apt. 45/A
Kozyatağı
Kozyatağı
1 - 2 Yaş Dönemi Çocukları için Beslenme Önerileri
Bu yaş grubundaki günlük dengeli olarak et, süt, tahıl, meyve, sebze, yağ ve şeker grubu gıdaları tüketmeleri gerekir. Bu dönemde günlük 350 mg kalsiyum ihtiyacı vardır. 250 - 300 gr. süt, yoğurt ve bir kibrit kutusu beyaz peynir bu ihtiyacı karşılar. Kemik gelişimi için bu dönemde de D vitaminine ihtiyaç vardır. D vitamini içeren gıdalar yetersiz sayıda olduğu ve kışın güneşten yararlanma şansı az olduğu için bu yaş grubunda da 400 ünite D vitaminine devam etmek gerekir. Demir ihtiyacı bu dönemde de devam etmektedir. Demirden zengin gıdaların C vitamini ile verilmesine dikkat edilmelidir. C vitamini vücutta depolanmadığı için günlük alınmasında fayda vardır. İlk bir yıldan farklı olarak artık inek sütü içilmesine izin vardır. Bu dönemde 1 - 2 su bardağı yeterli olmaktadır. Fakat bazı bebekler ısrarla daha fazla inek sütü içmek isterler. Bu yaklaşım çocukları tek yönlü beslenmeye ittiği gibi, kansızlık, kabızlık gibi rahatsızlıklara da neden olabilir. Bu dönemde yumurta beyazı ve bal da yavaş yavaş diyete eklenebilir. Hala anne sütü olan anneler, 2 yaşa kadar emzirmeye devam edebilirler. Eğer anne sütü isteği çok yoğunsa ve diğer gıdaların alımını engelliyorsa kesilmelidir. Kesme döneminde bebeğin sağlık durumunun yerinde olması gerekmektedir. Aksi taktirde aile ve bebek büyük sıkıntılar yaşayabilir.
Vücudumuzun bir miktar tuza gereksinimi vardır. Ancak bu gereksinim ilk yıllarda fazla değildir. Günlük ihtiyacımız olan tuz miktarını tuz dışı besinlerden de karşılayabiliriz. Bu yüzden çocuklar ilk 1 yaşta tuz ile tanıştırılmamalı ve 1 yaş sonrası beslenmede de sofrada tuzluk bulunmamalıdır. Çocuğu tuzlu ve şekerli damak tadına alıştırmamak, ileri yaşlarda tuza ve şekere bağlı hastalıklardan korumak için yapılacak en önemli yatırımdır.
1 yaş sonrası dönemde en sık karşılaşılan sorun iştahsızlıktır. Bebeğinizin 1 yaşından sonra büyüme hızı azaldığından, fizyolojik iştahsızlık dönemi başlar. 6 - 9 ay arası 400 gr. alan bebeğinizin, 1 yaş sonrası ayda 200 gr. civarı alması normaldir. Aileye bu bilgi 1 yaşına girmeden önce verilmelidir. Aileler tarafından “iştahsızlık” olarak algılanan bu dönemin çoğu çocuk için normal olduğu belirtilmelidir. Ayda 200 gr. Civarı kilo alabilen, fizik muayenesi doğal bir çocuk, fazla beslenmek için zorlanmamalıdır. Her çocuk için, aileler ile porsiyonlar, besin kalite ve içeriği konuşularak belirtilmelidir.
Her çocuğun gelişim hızının kendine özgü olduğu, genetik potansiyeli ile sınırlı olduğu belirtilmelidir. Ailelerin iştahsızlık şikayeti durumunda, öncelikle çocuğun muayenesi yapılmalı, muayene bulguları normal, yaşına uygun persentilde büyüme hızı gösteren bir çocukta öncelikle aileler ile besin içeriği ve porsiyonların miktarı konuşulmalıdır. Çocuğun tükettiği besin, aileyi tatmin edecek miktarda değil, çocuğun gereksinimine göre ayarlanmalıdır. Çocuğun normal büyüme sınırlarında olduğu,verilen besinin yeterli olduğu konusunda aile ikna edilmelidir. İştahsızlık, büyüme hızında yavaşlama, persentil eğrilerinde (büyüme eğrileri) düşme ile birlikte,oluyorsa, tam kan sayımı, tam idrar tahlili ve hekimin gerekli gördüğü diğer testler ile hasta organik nedenler açısından araştırılmalıdır.
İştahsız çocuklarda başta süt olmak üzere, kola, meyve suyu, çay, su gibi içeceklerin yemekten hemen önce veya yemek sırasında tüketimi sınırlandırılmalıdır. Sunulacak besin porsiyonları annenin isteğine göre değil, çocuğun gereksinimine göre ayarlanmalıdır. Bir öğündeki besin reddedildiyse, farklı bir besin denenmeli, o da reddedilirse, yemesi için çocuk zorlanmamalıdır. Reddedilen besin aralıklarla çocuğa tekrar sunulmalıdır. Yemek saatleri düzenli olmalı, ödül olarak çikolata veya şeker gibi tatlı besinler verilmemelidir. Yemek, gerekirse, çocuğun ilgisini çekecek şekilde süslenmeli, çocuğa, besinlerin yararları oyunlarla anlatılmalı ve onun seçim yapmasına izin verilmelidir. Az miktarda yiyen çocuklarda sık öğünler oluşturulmalıdır. Belirgin sağlık sorunu bulunmayan çocuklarda iştahsızlığın psikolojik nedenlere bağlı olabileceği düşünülmeli ve bu konuyla ilgili uzmandan yardım alınmalıdır.
Öncelikle ebeveynlerin bilgilendirilmesi çok önemlidir. Mümkün olduğunca 1 yaş altı tuzlu, şekerli besinlerle çocuğu tanıştırmamak, 1 - 2 yaş arası ödül olarak şeker, çikolata gibi ürünleri kullanmamak, tüm ailenin bu konuda aynı özeni göstermesi gerekir. Ayrıca ailelerin model oluşturması, cips, kola, basit şekerleri mümkün olduğunca tüketmemesi, çocuklara bunların zararlarının anlatılması en faydalı yaklaşımdır. Çocuklara kola yerine ayran, kefir, patates kızartması yerine fırında patates veya püre, çikolata yerine dondurma sevdirilmeye çalışılmalıdır. Anaokulu, kreş ve okul kantinlerinin de bu doğrultuda denetlenmesi gerekir.
1 - 2 Yaş Dönemi Çocukları için Günlük menü
Kahvaltı
2/3 su bardağı süt (120 ml)
1 yumurta veya 1 kibrit kutusu kadar peynir
1 tatlı kaşığı tereyağı
1-2 tatlı kaşığı reçel / bal / pekmez / fındık ezmesi (sadece 1 tanesi)
2-3 adet zeytin (çekirdeği çıkartılmış)
1 ince dilim ekmek
Birkaç dilim domates veya mandalina
Öğle
2-3 yemek kaşığı kıymalı sebze
1-2 yemek kaşığı pilav
2 yemek kaşığı yoğurt
İkindi
1 kase yoğurt (150 ml)
1 küçük meyve ya da 2-3 adet bisküvi
Akşam
1 adet ızgara köfte
1 kase yayla çorbası ya da yarım dilim ekmek
Gece
Anne sütü ya da mama, inek sütü
Beslenme bir alışkanlıktır. Bu yüzden doğru beslenme alışkanlıklarını oluşturmak çok önemlidir. Bu yaşlarda sağlayacağımız sağlıklı beslenme alışkanlığı, ileri yaşlarda oluşabilecek bir çok hastalığı önleyebilir. Doğru beslenme alışkanlıkları verebilmek için biz ebeveynlerin de model oluşturması çok önemlidir. Son zamanlarda obezite sıklığındaki artış beslenme alışkanlıklarımıza daha dikkatli bakmamız gerektiğini gösterir. Ülkemizde yapılan bir çalışmada Edirne’de kız ve erkek adölesanlarda obezite sıklığı sırasıyla, % 2.1 / 1.6, İstanbul’da % 14.7 / 18.7, Ankara’da % 3.7 / 1.9 olarak tesbit edilmiştir. Obezite, kalp-damar, metabolik, ortopedik ve psikiyatrik hastalıklara zemin hazırlamaktadır. Obeziteyi oluşmadan önlemek amacımız olmalıdır. Çocuğumuzun bıya göre uygun kilosunu bilerek diyetini düzenlemeliyiz. Çocukları fast – food ve abur cuburdan uzak tutmalıyız. Bilgisayar ve televizyon oyunları 1 saat ile sınırlandırılıp, fiziksel aktiviteyi artırmalıyız. Düzenli olarak boy ve kilo ölçümleri yaparak kontrolleri sürdürmeliyiz.
25 Nisan 2013 Perşembe
SEVGİLİ AYLİNANNE:)
Blog yazan ve özellikle bebek sahibi annelerin bildiği, takip ettiği Aylinanne'den bahsetmek istiyorum sizlere.
Benim de ilk günden beri severek takip ettiğim , çok şey de öğrenip, farkındalığımı arttıran biri Aylin:))
Ata'nın annesi, Özel eğitim gereken öğrencilerin öğretmeni, Hürriyet gazetesinde köşe yazarı, iyi bir anne , blogger ... Daha birçok şey ekleyebiliriz Aylin'e.
İstanbul da iken çeşitli etkinlikler sayesinde sanal olan arkadaşlığımızı canlı canlı hale getirdik. Şimdilerde güzel İzmir'den annelere destek vermek için yazılar yazmaya devam ediyor.
Bir süredir perşembe günleri Özel eğitim alan, özel durumları olan çocuklar ve anneleriyle röportajlar yapıyor. Neredeyse şimdiye kadar 10-12 röportajı yayınlandı. Bu röportajları heyecanla bekliyorum. Neler yaşanıyor? bizler neler yapmalıyız? gibi sorularımın cevaplarını buluyorum..Sizler de bu röportajları okumak isterseniz burayı tıklamanız yeterli..
Aylin için o kadar çok yazılacak şey var ki esasında.. Ayrıca bir süredir Hürriyet Pasaj da köşe yazıalrı çıkmaya başladı. Hürriyet'in internet sitesini gezerken Aylin'in köşesine de uğramanızı tavsiye ederim. Özellikle çocuklu bir anne- baba iseniz yazılar tam sizlere göre:)) Bu yazıları ayrıca sitesinde de okuyabilirsiniz. Okumak için tık lütfen:))
22 Nisan 2013 Pazartesi
ESRA ERTUĞRUL & ÇİĞDEM İNAN İLE DOĞUMA HAZIRLIK EĞİTİMİNİN İLK HAFTASI
Bu cumartesi günü Çiğdem İle Beyaz Yoga da Doğuma Hazırlık eğitimimiz başladı. max. 4 çift ile yaptığımız eğitimimize 2 anne adayı ve baba ile başladık.Bu hafta önce yoga yaptık, ardından doğum hakkında konuşacağız..
Ünlü Bebek Bakım Uzmanı Rachel Waddilove’dan Annelere Öneriler
Prima, Türkiye’de bebeklerin yüzde 72’sinin her gün uykusuzluk sorunu çektiğine ilişkin
araştırmadan yola çıkarak, ünlü bebek bakım uzmanı Rachel Waddilove’dan Türkiye’deki
anneler için özel ipuçları aldı. İngiltere’de annelerin yakından takip ettiği, bebek bakımı konusunda tüm dünyada ilgiyle okunan iki kitabı bulunan Waddilove’un önerileri, bebeklere iyi bir uyku rutini oluşturulmasına ve bebeklerin daha iyi uyumasına katkı sağlıyor.
Bebekler İçin İyi Bir Uyku Rutini Oluşturmanın İpuçları
1. Bebeğinizi güzelce doyurun ki banyo sonrasında aç olmasın ve yıkanmanın verdiği rahatlığın keyfini çıkarabilsin. Bu şekilde bebeklerle banyo sonrasında daha iyi vakit geçirirsiniz ve bebek de banyo yapacağı için daha mutlu olur.
2. Ilık bir banyo hazırlayın. Bazı yeni anne babalar suyun çok sıcak olacağından endişe ederek bebekleri soğuk suya sokuyor ama bebekler soğuk suyu hiç sevmez. Bebekler kolaylıkla üşütebilirler ve soğuk su hoşlarına gitmediği için ağlar. Bebeği yıkarken yumuşak bir sünger veya ince pamuklu bir bez kullanın. Bebek çok küçükse pamuk kullanmanızı tavsiye ederim çünkü pamuk kullanılabilecek her şeyden daha yumuşaktır.
3. Bebeğinizi banyodan çıkardıktan sonra, yumuşak bir havluya sararak kucağınıza oturtun ya da yatırın. Şarkı söyleyin, sallayın ve nazikçe kurularken gözlerine bakın.
4. Tüm vücuduna masaj yapmayı ihmal etmeyin. Kucağınızda masaj yaparak bebeğinizle sıcak temas da kurmuş olursunuz. Sonrasında bebeğinizi giydirin ve bezleyin.Yüksek emme kapasitesine sahip bir bez tercih edin. Bebekler uyanıkken karınlarının üzerine yatmayı sever, siz de banyodan sonra onu kucağınızda veya yumuşak bir havlunun üzerinde karnının üstüne yatırabilirsiniz.
5. Bebeğinizin gazı olup olmadığını kontrol edin ve yeterince sıvı almasını sağlayın. Eğer yeterince sıvı almamışsa küçük yumruklarını ağzına götürecek ve bastıracaktır. Böyle bir durum varsa bebeğinizi biraz daha besleyin, kucaklayın, okşayın. Sonrasında bebeğinizi sırt üstü karyolasına yatırın. İyi geceler öpücüğü verin, ışığı söndürün ve odadan çıkın.
Bebeklerin Daha İyi Uyumasını Sağlamak İçin İpuçları
1. Bebeğinizin tok olması çok önemlidir.
2. Onu uykuya yatırdığınızda altının temiz olduğundan emin olun ve ıslaklığı cildinden uzak tutacak bir bebek bezi tercih edin.
3. Bebeğinizi karyolasına ayakları karyolanın ucunu gösterecek şekilde koyun, rahat ve sıcak olmasını sağlayın.
4. Bebeğiniz aşırı yorgun olmasın çünkü yorgun bebekler kolay sakinleşmez. Ayrıca esnemek, gözlerini ovuşturmak, başını bir yandan diğerine çevirmek gibi yorgunluk belirtileri gösterdiğinde bebeği karyolasına koyun.
5. Karyolasına yatırdığınızda yaygarayı koparırsa hemen kucağınıza almayın. Çoğu bebeğin kendi kendine yatışması on dakikayı bulur. Bu, uyku eğitiminin çok önemli bir parçasıdır.
6. Gün içinde iyi uyumasını sağlayın. Gündüz iyi uyumayan bebek, gece uyumakta zorlanacaktır.
7. Küçük bebeklerin beslenme aralarında kısa süreler uyumasını sağlayın ve beslenme aralarında çok uzun süre uyanık tutmayın. 3 ayın altındaki küçük bebekler için bir buçuk saat uyanık kalmak yeterince uzun bir süredir. 4 aylık ve daha büyük bebekler daha uzun süre uyanık kalabilir ama yine de bebeğinizin iyi bir gündüz uykusu rutini geliştirmesini sağlayın.
8. Bebeğinizi karyolasına yatırmadan önce yeterince öpüp okşadığınızdan emin olun. Uyumadan önce ona kitap okuyabilirsiniz. Çok küçük bebekler bile sesinizi duymaktan ve renkli sayfalara bakmaktan hoşlanır.
9. Odadan çıkarken müzikli bir oyuncak bırakın. Oyuncağı karyolanın içine değil karyolanın yakınına bir yere koyun. Ama bebeğin dikkati dağıtabilecek hareketli bir oyuncak olmamasına da özen gösterin.
10. Evdeki ses düzeyini en az seviyede tutun.
21 Nisan 2013 Pazar
Şahver Koçulu fotoğraf stüdyosunda Bebeimgeliyor Doğuma ve Bebeğe Hazırlık kursu
Bugün Doğuma ve Bebeğe hazırlık kursumuzun ilk haftasında. Sevgili anne ve babalarımızda 3 hafta birlikte olacağız. Bugündoğum konuşmak. Eğlenceli,samimi bir eğitim oldu. Şahver'in misafirperverliği ve eğitim fotoğrafları da benim için çok özel bir hediye oldu. Şahvercim çooookkk teşekkürler:)
19 Nisan 2013 Cuma
HAMİLELİKTE CANLANAN SAÇLAR LOHUSALIKLA DÖKÜLÜYOR
Bin bir meşakkatle geçen hamilelik sonrasında aşırı uykusuzluk, yorgunluk ve kilo problemi ile mücadele eden anneler, hormonal değişiklikler nedeniyle saç dökülmesi tehlikesi yaşayabiliyor. Gebelik esnasında kuvvetlenen saçlar, doğumun gerçekleşmesinden sonra yaşanan ani hormonal değişikliğin etkisiyle genelde hızla dökülüyor. Uzmanlar geçici olan bu saç dökülmesinin kelliğe yol açmayacağını belirterek özellikle hamilelik sonrası dökülmeler için üretilen ve eczanelerden temin edilen ürünlerin düzenli kullanımının bu probleme çare olacağını belirtiyor.
Saç dökülmesi problemi insanların belli dönemlerinde artarken bu dönemler genellikle hayatıyla ilgili yeni bir kararlar verdiği ya da olumsuzluk yaşadığı zamanlara denk geliyor. Bazı kadınlar ise gebeliği sonrasında hassaslaşırken bu dönemde saç dökülmesi yoğunluğuyla karşı karşıya kalıyor.
Hamilelik sonrasında hormonların değişmesi, uykusuzluk, aşırı kilo alınması, stres ve benzeri faktörler kuşkusuz saçları olumsuz etkilediğini belirten Biota Laboratuvarları Ar-Ge Direktörü Dr. Özden Kasımoğulları “Hamilelik sırasında hormonların yükselmesiyle ilk başlarda artmış gibi görünen saç yoğunluğu hormonların dengelenmeye başlaması ile azalmaya başlar. Hamilelik sonrasında yaşanacak uykusuzluk ve stres de bu durumu daha fazla tetikler. Doğum sonrası yaklaşık 0-2 yıl kadar sürebilen saç dökülmesi ise kadınların kâbusu haline gelir.” şeklinde konuştu. Dr. Özden Kasımoğulları “Hamilelik sürerken mat ve cansız görünmeye başlayan aynı zamanda incelen saç telleri hamileliğin sonlanmasıyla birlikte hızla dökülme aşamasına geçerek uzun bir dönem kadınların kâbusu haline gelebiliyor.” dedi.
HAMİLELİKTE SAÇ BAKIMI İÇİN ECZANEYE BAŞVURUN
Hamilelik döneminde hem anne hem bebek sağlığı için ilaç, ışın, kimyasal maddeler ve deri yoluyla maruz kaldıkları maddelerin zararlarından uzak durmak gerekiyor. Bazı kimyasal maddeler ise gebeliğin belirli sürelerinde zararlı, diğer zamanlarda zararsız olabiliyor. Bu nedenle hamilelik döneminde annenin besinlerinin doğal olması ne kadar önemliyse, kullandığı bakım ürünlerinin de doğal olmasının oldukça önemli olduğunu da vurgulayan Dr. Kasımoğulları “Gerek hamilelik döneminde, gerekse de sonrasında kullanılacak saç bakım ürünlerinin eczaneden alınması daha güvenli olacaktır. Bitkisel diye her ürünü de saça uygulamak doğru olmaz. Özellikle eczanelerde hamilelik sonrası yaşanan dökülmelere karşı şampuanlar bulunuyor.”diye konuştu.
17 Nisan 2013 Çarşamba
Emzirme döneminde neden özel bir kıyafete ihtiyacım var?
*Mevcut kıyafetinizle emzirebilmek için bluzunuzu alttan sıyırmak zorundasınız. Bu durumda karnınız ve beliniz açıkta kalır. Hava akımına maruz kalmak üşümenize hatta sizde ve dolayısıyla bebeğinizde gaz oluşmasına neden olabilir. Happy Milk emzirme kıyafetleri ile belinizi üşütmeden emzirebilirsiniz.
• Bazı ortamlarda mahremiyet endişesiyle emzirmeyi bir an önce tamamlamak istersiniz. Happy Milk emzirme kıyafetleri anne ve bebeğe mahremiyet sağlar. Anne ile bebek arasındaki ilişkiyi destekler. Bebeğinizin daha çok ve uzun süre süt almasını kolaylaştırır.
• Gömleklerle emzirmek de oldukça zordur. Bebeği ağlayan anne bir de düğmeleri açmak, kapatmak veya emzirmeye uygun bir yer aramak için zaman kaybetmek istemez. Emzirmeye özel tasarlanan Happy Milk Emzirme Kıyafetleri ile emzirmek daha da keyifli ve kolay hale gelir.
• Happy Milk Emzirme Kıyafetleri ile emzirmek çok kolaydır. Tek parmak hareketiyle açılacak, karnı, beli ve omuzları açıkta bırakmayacak şekilde tasarlanmıştır.
• Anne ve bebeğe mahremiyet sağlar. Anne ile bebek arasındaki ilişkiyi destekler. Bebeğinizin daha çok ve uzun süre süt almasını kolaylaştırır.
• Tek elle bebeğinizi tutarken diğer elinizle Happy Milk Emzirme Kıyafetinizi kolaylıkla açıp kapatabilirsiniz.
• Modeller doktor ve hemşirelerin tavsiye ettiği gibi göğsün tamamen açılarak bebekle tam temas etmesini sağlar. Yuvarlak kesimlerin arasından sadece göğsün uç tarafını açıkta bırakacak şekillerde değildir.
• Özellikle hastane çantasına koyulması gereken bir üründür. Ziyarete gelenlerin yanında mahremiyet içinde rahatça emzirmek ve ameliyat sonrası gaz oluşumu asgariye indirmek için idealdir.
• İş yerinde süt sağmak ve ikiz bebekleri aynı anda emzirmek için de uygundur.
• Kumaşları terletmeyen kumaştan, sık kullanım ile deforme olmayı önleyecek dikişler ile üretilmiştir.
• Gardrobunuzdaki diğer kıyafetlerle uyum sağlar, kolayca kombin edilebilir.
Siz de bu emzirme tshirtlerinden almak isterseniz www.happymilk.com sitesinden online satın alabilir, markanın yaratıcısı iki anneningüzel hikayesi okuyabilirsiniz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)