31 Mayıs 2009 Pazar
28 Mayıs 2009 Perşembe
ANNE OLUNCA....
* Yenilen her lokmadan sonra alkış kıyamet koparan,şenlik havasına bürünendir.
* Çıkan her pirinç tanesi diş için tüm hısım akrabaya telefon açandır.
* Tüm hafta hayalini kurduğu pazar kahvaltısına oturup asla yiyemeden kalkandır.
* Sabaha kadar kırk sefer uyanarak,sabah kalkıp zombi gibi işe gitmektir.
* İşten eve geç gelmenin vicdan azabıyla bebeklerinin yanına kıvrılıp saatlerce koklayandır.
* Tatil yapamamanın kitabını yazandır.
* Eskiden hergün uğradığı kuaförünün yolunu unutandır.
* Çaydanlığın kapağı ile pet şişeyi kapatmaya çalışandır.
* Parça pinçik olmuş pazar gazetesini birleştirip okumaya çalışandır.
* Gecenin bir yarısı gözü kapalı süt ısıtıp,gözü kapalı geri dönendir.
* Saatlerce leblebi parmaklı ayakları öpmekten sonsuz keyif alandır.
* Temcid pilavı tadındaki baby tv yi seyretmektir.
* Bebek şef şarkısı söyleyerek,fırsat bu fırsat deyip birşeyler yedirmeye çalışmaktır.
* Üzümün çekirdeklerini tek tek çıkarmak,mısırı tanelere ayırmaktır.
* İşten yeni gelmiş ve içeri ilk adımı atmışken,”Anne atttaaaaa” sözleriyle çark edip,en yakın parkın yolunu tutmaktır.
* Anne demek bebek havuzunda yüzmektir.
* Başka bir anneyi nerede görürse görsün “Seni çok iyi anlıyorum tatlım “bakışı atandır.
* Aşı takvimini ezbere bilendir.
* Kazara kendi için alışverişe gidip nasıl olduysa bebek kıyafeti dolu poşetlerle geri dönendir.
* Ne kadar sert olursa olsun hayır demeyi beceremeyendir.
* İşe yetişmek için düğmelerini bahçede ilikleyendir.
* Uyduruk ninni besteleyendir.
* Çantasında sürekli Oyuncak ,ıslak mendil ve kreker taşıyandır.
* Son teknoloji telefonu denize atıldığında ,diken diken olmuş her bir saçına rağmen,annecim telefonlar yüzemez diyebilendir.
* Anne demek eskisinden bin kat daha güçlü olmak demektir.
* Anne demek hayatının sonuna kadar ve sonunun da ötesinde birileri için endişelenmektir.
* Anne demek iki küçük melekle,gururla, küçük dağları ben yarattım edasında yürüyebilmektir.
* Anne demek yüreyini parçalara bölüp herbir parçayı özenle onlara sunmaktır.
* Anne demek 9 ay karnında taşımak değil,ömrünün sonuna kadar yüreğinde taşımaktır.
kAYNAK:toprakkilinc.com
26 Mayıs 2009 Salı
Çocuklara Tatilde Okumaları İçin Kitap Önerileri
Yaz tatiline yaklaştığımız şu günlerde çocuklarımıza tatilde okumaları için kitap seçimi yaparken nelere dikkat etmeli?
Uzmanların okumayı ve kitapları çocuklarına sevdirmek için verdiği ipuçlarının dikkate değer.
Teknoloji ile erken yaşta tanışan çocuklarımıza kitapları sevdirmek ve bunca bilgisayar oyunu , teknolojik alet arasında onun ilgisini çekebilecek bir kitabı seçmek çok da kolay değil. Bu yüzden, uzmanların; okumayı ve kitapları çocuklarına sevdirmek, kitap seçimi konusunda bilinçli davranmak isteyen anne-babalar için verdiği ipuçlarının dikkate değer... Özellikle de yaş gruplarına yönelik yapılan sınıflandırma yol gösterici olabilir. Çünkü seçilen her kitabın, çocuğun içinde bulunduğu yaş grubuna uygun içeriğe sahip olması ve onun dünyasına seslenmesi çok önemli...
Hangi yaşa, hangi kitap?
0-3 yaş:
Bu yaş grubundaki çocuklar dokunarak ve dinleyerek öğrenmeye çalışırlar. Konuşmayı öğrenmesine yardımcı olmak ve dil becerilerini geliştirmek için ona sık sık kitap okumalısınız. Bu yaş grubuna yönelik kitaplar:
• Tanıdık nesneleri içinde barındırmalı
• Parlak renkli olmalı
• Kısa, ama ahenkli cümlelerden oluşmalı
• Az kelimeli ve bu kelimelere ait resimleri olmalı
• Bol resimli olmalı
• Uzun süre elinde kalacağı için kaliteli malzemeden yapılmalı
• Ellerinin boyutuna uygun olmalı
3-5 yaş:
Bu yaş grubundaki çocukların algıları çok açıktır ve yaratıcılıkları da hızlı gelişir. Olayların nedenleri üzerine yoğunlaşırlar. Sorularına cevaplar bulabilecekleri, günlük hayatlarında karşılaştıkları sorunlarını komik bir dille anlatan (uyumak istemeyen çocuk, arkadaşı olmayan ayıcık vs. gibi ) kitapları tercih edebilirsiniz. 3-5 yaş grubu için uygun kitaplar:
• Masallar, bildik hikayeler içermeli
• Hayata dair, tanıdık durumlar anlatılmalı
• Nesneleri sınıflandırabilmeli
• İyi resmedilmeli
• Çocuğun hayal gücünü harekete geçirmeli
• Ayrıntılı resimleri olmalı
5-8 yaş:
Bu yaş grubu çocuk kendisini tanımaya; kendisinin, başka insanlardan farklı duygu ve düşünceleri olabileceğini anlamaya başlar. Bu yüzden de yeni şeyler denemeye açıktır. Onun için seçilecek kitaplar:
• Güçlü hikayeleri olmalı
• Karakterleri güçlü olmalı
• Sadece iyi- doğru değil, kötü-yanlış karakterleri de içermeli
• İçinde yabancı ve bilinmedik kelimeler olmamalı
• Gerçek hikayelerden alıntılar içermeli
• Yeni bilgiler öğretmeli
• Detaylı resimleri olmalı
• Okumayı yeni öğrenenler için uzun olmamalı ve küçük yazılarla yazılmamalı
• Çocuğun ilgi alanına giren konular içermeli
8-12 yaş:
Bu yaş grubu çocuğu kendi ilgi alanlarını kendisi belirleyebilir. Bu ilgi alanına yönelik her yeni bilgi ya da kahraman onu heyecanlandıracaktır. Heyecanlı, maceralı olaylar ilgisini fazlasıyla çeker. Dolayısıyla bu yaş grubuna giren çocuğunuz kitabını kendisi seçebileceği gibi, şayet siz onun için seçecekseniz bu kitap:
• Çocuğun karakter ve zevkine uygun olmalı
• Sadece mesaj kaygısı taşımamalı, çocuk beyin fırtınası yapabilmeli
Şule YILMAZ
ZMEV Kemer Okulları Kütüphane Sorumlusu
25 Mayıs 2009 Pazartesi
ANNELİĞE HAZIRLIK HAMİLE KURSU
ANNELİK YOLUNDA DOĞUMA HAZIRLIK KURSU
07/06/2009 pazar günü 12:00-14:30 saatleri arasında Hamile hazırlık kursumuz yapılacaktır. Kursa katılamak isteyen anne adayları isterlerse eşleriyle birlikte katılabilirler. Kursumuz 3 oturumdan oluşacaktır.
Yerimiz:Yıldız posta cd. Emel apt. no:14/4 Gayrettepe ( Türk Telekomun sırasında) / İSTANBUL
ANNELİK YOLUNDA DOĞUMA HAZIRLIK KURSU İÇERİĞİ:
1.OTURUM:
Hamilelik Değişimleri
Hamilelik ve Beslenme
Hamilelikte nefes çalışmaları ve önemi (uygulamalı olarak anlatılacaktır.)
Hamilelikteki psikoloji
Doğum ve aşamaları
Doğum ve anestezi çeşitleri
Doğumda babanın rolü
2.OTURUM:
* Emzirme ve anne sütü,
* yenidoğan bakımı;
-göbek bakımı,
-yeni doğan sarılığı,
-bebeğin altının değiştirilmesi,(babaları da uygulamaya katarak)
-bebeği tutuma ve taşıma,
-bebeği giydirme,
-yenidoğan refleksleri,
-bebeğin yıkanması,
-bebeğin gazının çıkarılması,
-bebek için rahatlatma masajı,
-babağin aşıları,
-bebeğin uyku düzeni,
-bebeğin tırnaklarının kesilmesi ve bakımı,
-bebeğin ağlaması ve onu sakinleştirmenin püf noktaları,
NEFES VE RAHATLAMA EGZERSİZLERİ ,
BEBEĞE YAPILACAK EGZERSİZLER
3.OTURUM:
Lohusalık bakımı,
Lohusalık Sendromu,
Yeni rolleriyle doğumdan sonra eşlerin ilişkisi,
Doğum sonrası beslenme
0-6 ay anne - bebek ilişkisinin önemi:dünya ile ilk ilişki ve bağlanma
Çalışan annenin işe dönme: anne ve bebeğin ayrılık hazırlığı
NEFES VE RAHATLAMA EGZERSİZLERİ
Ayrica dogumdan sonraki ilk 2 ay icerinde ortaklasa belirlenen bir tarihte anne ve bebekleri biraraya getirdigimiz bir oturumumuz oluyor. Burada dogumu ve dogum sonrasi deneyimleri paylasiyoruz ve anne-bebegin bu surecteki ihtiyaclarina yonelik bilgi paylasimi yapiyoruz.
24 Mayıs 2009 Pazar
EMZİRİRKEN MASTİT OLMAYIN!!!!
Bebeğinizi emzirirken “Mastit” olmayın!
Mastit nedir?
Meme dokusunun ciltle birlikte oluşturduğu enfeksiyona mastit denir.
Mastitin görülme sıklığı nasıldır?
Meme apsesi en fazla 30 ile 50 yaş arasında çok sık görülüyor. Özellikle, meme enfeksiyonlarına süt veren veya süt vermeyi yeni kesmiş kadınlarda sık rastlanır. Bu enfeksiyonlara genellikle çatlak bir meme başından içeri sızan bakteriler neden olur. Meme hastaları içinde mastit şikayeti olanların oranı yüzde 2–5 arasındadır. Yani sık karşılaştığımız bir konudur. Mastit, genellikle hijyenle ilgili olduğundan sosyoekonomik düzey yükseldikçe görülme oranı azalır.
Mastitin risk faktörleri nelerdir?
Mastitin oluşmasında birtakım faktörler vardır. Bunlardan en önemlisi memenin içindeki süt kanallarındaki genişlemedir. Tıp dilinde “duktal ektazi” dediğimiz bu genişleme sonucu kanallar tıkanır ve stafilokok gibi mikroorganizmalarla enfekte olarak meme apsesi meydana gelir.
Araştırmalara göre bir diğer faktör sigaradır. Sigara içenlerde mastitin görülme oranının daha fazla olduğu tespit edilmiştir.
Bir başka neden ise hormonal değişikliklerdir. Östrojen, progesteron, prolaktin gibi hormonların azalıp çoğalması mastite eğilimi artırmaktadır.
Özellikle emziren kadınlarda ise meme çatlaklarının oluşmasıyla içeri sızan bakteriler mastite neden olur.
Ayrıca bazı vitaminlerin de mastit oluşumuna etkisi olabileceği saptanmıştır.
Neden oluşur?
Mastit apsenin yerleşimine göre iki şekilde meydana geliyor. Birincisi memenin başına yakın olan santral meme apsesidir, diğeri ise memenin dış kadranlarında oluşan periferal apsedir. Periferal olan apseler genellikle gebelikten sonra ortaya çıkar.
Belirtileri nelerdir?
Mastitin her enfeksiyon gibi evreleri vardır. Kızarıklıkla başlar. Ağrı, o bölgede ateş, bazen yumru da olabilir.
Tedavisi nasıldır?
Periferal apse erken evrede yakalanmışsa ve altında sıvı toplanmadıysa antibiyotik tedavisiyle ve beraberinde memeye ılık pansumanla ortalama 2 haftada geçer. Apse olduğunda anneye antibiyotik verilecekse anneye ve bebeğe zararı olmayan antibiyotiklerin verilmesi gerekir. Çünkü antibiyotik süt aracılığıyla bebeğe zarar verebilir. Kişideki apsenin durumuna göre apseyi dışarı boşaltıp tedaviyi yapıyoruz.
Diğer tür olan santral meme apsesi mastitte ise tanı gibi tedavi de farklıdır. Apseyi boşaltmak, antibiyotik tedavisi yaptıktan sonra bir de araştırma yapmak gerekiyor. Çünkü bu tip mastit tekrar edebiliyor. Ultrason araştırması ile genişleyen kanal varsa o kanalı çıkartıp tekrarlamasını önlemek mümkün olabiliyor.
KAYNAK:www.bebek.com
21 Mayıs 2009 Perşembe
İKİZ BEBEKLERİN BAKIMI
Gebe kadın bir bebek düşüncesindeyken birden ikiz bebekleri olacağını öğrenince telaşlanması olağandır. Çünkü bir bebek için düşünülen planlar artık iki bebek için yapılmaya başlanmalıdır. Anne adaylarının bir kısmı doğacak olan bebeğin ihtiyaçlarını gidermek için gebeliğin son aylarını beklerken bazı annelerde gebe olduklarında öğrendikleri andan itibaren ihtiyaç listesini hazırlamaya başlarlar. İkiz bebek bekleyen annelerin olması gerekenden daha önce doğum yapmaları beklenir. Bu nedenle ikiz anneleri belirlenen doğum tarihinden daha önce bebeğin tüm ihtiyaçlarını giderecek durumda olmalıdırlar.
Bir bebeğin anneyi ne kadar yorabileceği bilinirken, iki bebek olduğunda neler yaşayacağınızı düşünerek kendinize bebekler dünyaya gelmeden bol bol vakit ayırın. İkizleri emzirmek oldukça güç olabilir. Sizin için iki yöntem önerilmektedir. İsterseniz bebeklerinizin ikisini aynı anda emzirebilir ya da birini emzirdikten sonra bir diğerine geçebilirsiniz. Bebeklerinizin ikisini de kucağınıza alın, bacakları dışa dönük gelecek şekilde kucağınıza yatırın. Daha sonra bir memenizi birine, diğer memenizi de ötekine verin. Bu şekilde emzirmeye başlayın. Bu işlemi yaparken sık sık bebekleri diğer memeyi emmesi için değiştirin. Bebekleri aynı anda emzirmeniz halinde zamandan da tasarruf edeceksinizdir. İkizleri aynı anda emzirmek size zor geliyorsa onları tek tek emzirmeyi deneyin.
Bazı annelerin sütleri az olduğundan bebeklere mama takviyesi yapabilirler. Bu şekilde bebeklerinizi biberonla emzirmeniz gerekecektir. İsterseniz biberonla gıda alımını da aynı anda yapabilirsiniz. Bebeklerinizin ikisini de düz bir zemine yatırın ve başlarının yüksekte olmasını sağlamak için başlarının altına bir yastık koyun. Daha sonra da biberonları ellerinize alın ve bir elinizle birini beslerken, diğer elinizle de diğer bebeğinizi besleyin. Bu işlemi de ayrı ayrı yapabilirsiniz. Bu şekilde bebeklerinizle tek tek daha iyi ilgilenmeniz de olasıdır.
İkiz bebekleri aynı anda banyo yaptırmak zor olabilir. Bebeklerinizi aynı anda banyo yaptırabilmeniz için sizin de katılımınız gereklidir. Küvetin içine girerek bebeklerinizi kucağınıza alın ve hep birlikte banyo yapmaya başlayın. Bu tarzda yapılan banyolar oldukça uzun sürebilir. Bu nedenle ikizlerinizi tek tek yıkamanız daha avantajlı olacaktır. Bir bebeğiniz uyurken diğerini yıkayabilir ve diğeri uyuduğunda da onu yıkayabilirsiniz. Bir kaç haftalık olan bir bebeği sık sık yıkamak zorunlu değildir, bu nedenle onları silebilirsinizde.
İkiz bebek anneleri oldukça fazla yorulurlar. Evde yalnız olmadığınız zamanlarda bebeklerle başkalarının ilgilenmesini sağlayın. Örneğin anneanne ya da babaanne evde bulunduğunda bebeklerle ilgilenmelerini sağlayın. Eşinizin evde olduğu zamanlarda yapmanız gereken her şeyin yarısını onun da yapmasını sağlayın. Bu arada eşinizin sürekli aynı bebekle ilgilenmesine izin vermeyin, bu şekilde diğer bebek eşinize uzak kalır ve sürekli sizi yanında isteyebilir.
Yeni doğanlar geceleri sık sık uyanabilirler. Bu nedenle özellikle ikiz anneleri bir çok geceyi uykusuz geçirir. Geceleri bebeklerinizin birinin ihtiyaçlarını karşılarken uygulamaların aynısını diğerine de tekrarlayın. Bu şekilde gece boyunca sık sık uyandırılmak zorunda kalmazsınız.
İkiz bebek sahibi olmanızdan dolayı evinizin doğum yapmadan önceki düzende olmasını beklemeyin. Bu nedenle yemeklerinizi hazır olanlardan seçin, evinizin bakımında size yardımcı olması için bir yardımcı edinin. Böylece bebeklerinizle ve kendinizle ilgilenmek için daha çok zamanınız olacaktır. Özel işlerinizi bebekleriniz uyurken yapın ya da onlar uyurken sizde dinlenin.
Aynı anda çılgınlar gibi bağıran iki bebekle birden ilgilenmek olanaksız gibidir. Bu nedenle sizin bir kişi olduğunuzu ve bu yüzden aynı anda iki bebekle birden ilgilenemeyeceğinizi bebeklerinizin anlamasını sağlayın.
İkizler bebeklik dönemlerinde oldukça yaramaz ve birbirleriyle hiç anlaşamayacakmış gibi görünse de ilerleyen günlerde oldukça iki iyi dost olurlar. Bu nedenle yaşadığınız bu zor durumların bir gün biteceğini unutmayın.
İkizlerin bir kısmı birbirlerine oldukça benzerken bir kısmı da çok az benzeyebilir. Birbirlerinin aynısı olan bebeklerin bakımı daha zordur. Biraz önce hangisini yedirdiğinizi anlamanız zor olabilir. Bu nedenle bebekleri ayırabilmek için onların üzerinde bir işaret olmasını sağlayın ya da farklı giydirin.
Bebeklerinizin ikisi de birer melek olmayacaktır, mutlaka içlerinden biri yaramaz olur. Bu nedenle her türlü oluşuma hazır bulunmalısınız. İkiz bebek sahibi olan diğer ailelerle ilişkiler kurun ve onlardan tavsiyeler isteyin. Bu şekilde yapılan yardımlaşmalar size olumlu faydalar sağlayabilir.
20 Mayıs 2009 Çarşamba
BEBEĞİMİZİN HAREKETLERİ
Hamileliğin belki de en zevkli kısmı karnınızdaki bebeğin hareket etttiğini hissetmek ve onun canlı bir varlık olarak gelişimini sürdürdüğünü bu sayede bilmektir. Bebeğin ilk hareketlerini hissetmek tüm anneleri heyecanlandıran keyifli bir olaydır. Karnınızdaki bebek hamileliğin 7-8. haftaları gibi çok erken bir dönemde hareket etmeye başlamasına ve anne adayı olarak bunu ultrasonda görebilmenize rağmen onun hareketlerini genelde 16-22. haftalar civarında bir dönemde hissetmeye başlarsınız.
Deneyimli anneler hızlanma, canlanma, diriltmek gibi anlamlara gelen ve ingilizcede "quickening" olarak tanımlanan ilk hareketi ilk kez bebek bekleyen anne adaylarına göre genelde daha erken hissederler. Bunun nedeni deneyimli anelerin bebek hareketlerini barsak hareketi gibi diğer karın içi hareketlerden ayırt edebilmeleridir.
Anne adayının vücut yapısı da bebek hareketlerinin hissedilmesindeki farkta rol oynar. Zayıf anne adayları kilolulara göre bebeklerinin oynadığını daha erken dönemde fark ederler. Benzer şekilde birden fazla sayıda bebeğe hamile olan anne adayları da bebek hareketlerini bir süre daha önce hissedebilirler.
Kadınlar bebeklerinin ilk hareketlerini hissetmeye başladıklarında bunu değişik şekillerde tarif ederler. Karnın içinde mısır patlıyormuş, küçük bir balık yüzüyormuş ya da kelebek kanat çırpıyormuş şeklindeki tarifler en sık kullanılan benzetmelerdir. İlk başlangıçta gaz ya da barsak hareketi ile karıştırılan bu ilk hareketler daha düzenli şekilde fark edilmeye başlandıktan sonra kolayca diğer hareketlerden ayırt edilebilir. Bu erken hareketler ayaktayken değil daha ziyade otururken ya da yatarken fark edilebilir.
İlk başlangıçta bebeğin hareketlerinin sayısı az ve araları açıktır. Bir gün birkaç hareket hissederken ertesi gün hiç hareket hissetmeyebilirsiniz. Bu endişe edilecek bir durum değildir. Bebeğiniz sürekli ve düzenli bir şekilde hareket etmesine karşın bu hareketlerin çok büyük bir kısmı sizin hissedebileceğiniz kadar güçlü değildir. Ancak ikinci üçayın sonlarına doğru hareketler daha düzenli ve güçlü hale gelir ve sizin hissettiğiniz hareket sayısı da artar.
Diğer hamile kadınlar ile kıyasladığızda ya da değişik kaynaklardan edindiğiniz bilgiler ile karşılaştırdığınızda sizin bebeğinizin hareketlerinin farklı olduğunu görürseniz yine endişelenmenizi gerektirecek bir durum yoktur. Çünkü her bebeğin kendine özgü bir hareket düzeni ve şekli vardır. Benzer şekilde ikiz ya da üçüz gebeliklerde de her bebeğin hareket düzeni farklıdır. Plasentanın ön tarafta yerleştiği durumlarda da hareketler daha az hissedilebilir. Yine her anne adayının vücut yapısı farklı olduğundan başka anne adayları ile kıyaslama yapmak çoğu zaman doğru bir yaklaşım değildir. Her bebeğin hareketi farklı olduğu için aynı anne adayının iki gebeliğindeki bebek hareketleri de farklı olacaktır.
Bebek hareketi sayma
Anne adaylarını en fazla endişelendiren konu doğal olarak bebeklerinin iyi ve sağlıklı olup olmadığıdır. Karın duvarında rahimin içini gösteren bir pencere olabilseydi bu endişelerin çoğu yersiz olurdu ancak ne yazık ki böyle bir olanak yok. Ancak bebeğin içeride keyfinin yerinde olup olmadığı konusunda fikir verebilecek son derece basit bir yöntem var. O'nun hareketlerini takip etmek ve saymak. Bu yöntem hem çok kolay, hem herkes tarafından her yerde yapılabilir hem de bedavadır.
Gerçekten de gebeliğin son 3 aylık döneminde girdiğinizde gün içinde bebeğinizin hareketlerini takip etmek ve saymak onun karnınızda iyi olduğunu göstermesi açısından önemli ipucu verebilir. Bunun için ideal olan genelde en çok aktif olduğunu bildiğiniz günün hemen hemen aynı saatlerinde sayma işlemini yapmaktır. Bu işlemi yemek sonrasında yapmak daha avantajlıdır. 28-30. haftadan önce bebek hareketlerini saymaya çalışmanın pek bir anlamı yoktur.
Bebek hareketi saymada değişik yöntemler vardır. En sık kullanılan yöntem oturur ya da sol yana yatmış pozisyonda iken hareketleri saymaktır. Vücut hareketi, seyirme tekme gibi tüm hissedilebilen hareketler geçerlidir. Eğer bebeğiniz bu şekilde saatte 4-5 hareket yapıyorsa ya da 2 saat içinde fark edebildiğiniz hareket sayısı 10 civarındaysa sorun yoktur. Eğer bebeğinizin hareketleri azalmış gibi görünüyorsa kalkıp 5-10 dakika yürüyün, meyve suyu, tatlı, çikolata gibi birşeyler atıştırın, 2-3 bardak su için ve yeniden deneyin. Eğer hareketler hala düzelmemiş ise doktorunza bilgi verin.
Özellikle gebeliğin son dönemlerinde hareket sayılarında belirgin bir azalma fark ederseniz ve 2 saat içinde hissettiğiniz hareket sayısı 10'dan az ise doktorunuza bilgi vermeniz ve gerekirse bebeğin kalp atışlarının NST adı verilen yöntem ile monitörize edilmesi gerekebilir.
Eğer bebeğinizin öğrendiğiniz ve alışkın olduğunuz hareket düzeninde belirgin bir değişim yoksa çok büyük bir olasılıkla bebeğinizin keyfi yerindedir.
KAYNAK:www.molfix.com.tr
17 Mayıs 2009 Pazar
ANNE-BABALAR BEBEKLERİN ALTINI DEĞİŞTİRDİLER
ANNELİK YOLUNA HAMİLE KURSUNDA
14 Mayıs 2009 Perşembe
0-6 Ay Arası İhtiyaç Listesi Annenin İhtiyaçları
0-6 Ay Arası İhtiyaç ListesiAnnenin İhtiyaçları
Genel Bakımla ilgili gerekenler
Kolay emzirmenizi sağlayan önü açık gecelikler
Atylabilir iç çamaşırları
Koyu renk banyo havluları
Hijyenik pedler
Şampuan, losyon vb. kozmetik ürünler (İyi nemlendirilmiş ve beslenmiş cilt esnekliğini korur ve kuvvetli gerilmelere daha iyi karşı koyar ve böylece çatlakların ortaya çıkma riski azalır.)
Lohusa külodu
Göğüs koruyucu aksesuarlar
Emzirme ile ilgili gerekenler
Emzirme sütyenleri ( 2 adet)
Göğüs pedleri (Süt salgısı yoğun olduğunda, emzirme fazlası sütü emerek, göğüs uçlarını tahrişten korur ve giysilerin lekelenmelerini önler.)
Göğüs pompası ( Anne sütünü doğrudan biberona veya atylabilir biberon torbalarına çekmek için tasarlanmıştır. Bu sayede anne sütünün buzdolabında saklanması sağlanır. Manuel ve elektrikli ve/veya pille çalışan tipleri mevcuttur.)
Süt muhafaza poşetleri (Anne sütünü buzdolabı veya dondurucuda saklamayı sağlar.)
Göğüs ucu koruması/Adaptörü (Yumuşak kokusuz silikon göğüs adaptörleri hassas ve çatlamayı göğüs uçlarınyı emzirme sırasında korur. Ayrıca sütyenin içinde de takıldığında göğüs uçlarının sürtünmeden dolayı acımasını önler.)
Göğüs kremi
Emzirmek için yastık
Özel ihtiyaçlar
Bebek bakımı ile ilgili Video kasetler
Bebek bakımı kitapları ( Anne ve babanın merak ettiklerini yanıtlayan, sağlıklı hamilelik, sağlıklı ve başarılı doğum ve çocuk bakımı ile ilgili kitaplar.)
Fotoğraf albümü (Hamilelik ve doğumdan itibaren ilk yıllardaki anı ve fotoğraflar ilerde çocuk için değerli bir armağan olacaktır.)
Bebeğin İhtiyaçları
Bakımla ilgili
Bebeğin genel bakımı için gerekenler
Temizleme havluları
Bebek bezleri (Bebeğin boyuna ve kilosuna, büyümesine uygun seçilmiş ebatlarda)
Alt değiştirme ve bakım yatağı
Tırnak makasları (Bebeğin tırnaklarını güvenli ve pratik olarak kesilmesini sağlar. Standard ve clipper (çıt çıt makas) tipleri mevcuttur)
İlaç kaşığı (Bebeğe şurup veya ilaç içirmek için uygun büyüklükte olmalıdır)
Fırça tarak seti (Tarak ve yumuşak saç fırçasından oluşur)
Vücut termometresi
Göbek bağı bandı
Burun aspiratörü (Burun deliklerinde biriken mukozayı çeker, temizler, bebeğin rahat nefes almasını sağlar.)
Islak mendil
Temizleme pamuğu
Kulak çubuğu
Pişik kremi (Pişik oluşumuna karşı korur, ıslaklığa karşı korur, cilt kızarıklıklarının geçmesine yardımcı olur. Bebeğin bez bölgesinde, pişik oluşumunu ve tahrişleri önlemek amacıyla kullanılır)
Şampuan, sabun, bebek kremi (Bebeğin saç derisine uygun, saç derisini bakteri ve mantarlara karşı koruyucu ancak deriyi tahriş etmeyen, bebeğin hem saç hem vücut temizliği için kullanılabilir, gözleri yakmayan ve nemlendiricileri sayesinde cildin kurumasını önleyen özelliklerde olmalıdır)
Bebek büyotları 200 cc (Kumaş Kılıflı ve hayvan figürü kılıflı tipleri mevcuttur)
Bebeğin banyosu için gerekenler
Küvet ve filesi
Küvet için ayak
Bebek banyo süngeri (Sevimli desenleri ve renkleri bebeğin banyosunu zevkli hale getirir)
Banyo termometresi (Banyo süresince su ısısını kontrol altında tutmak için)
Yüzebilir oyuncak
Bornoz, başlıklı havlu (2 adet, havlusu %100 pamuklu olmalıdır)
Alt değiştirme banyo aparatı
Bebeğin tuvalet eğitimi için gerekenler (24. aydan itibaren)
Oturak
Tuvalet adaptörü
Alıştırma külodu
Beslenme ile ilgili
Bebeği biberonla beslemek için gerekenler
Cam Biberonlar 125 ml ve 250 ml (Kaynar sudan buzdolabına, buz dolabından kaynar suya girebilen ani ısı değişikliklerine dayanıklı sağlıklı cam biberonlardır)
PC biberonlar 125ml ve 250ml (Polikarbonat biberonlar - Kaynatılabilir, sterilize edilebilir, kaynatıldığında su ve ısıdan etkilenmez ve şekli bozulmaz olmalıdırlar)
Kolay Kavrama Biberonları (Genellikle 125ml olan polikarbonat biberonlardır. Seçim yaparken bebeğin rahatlıkla tutabileceği dizaynda olmalısına dikkat edilmelidir)
Biberon emzikleri (Kaynatılabilir, sterilize edilebilir, kaynatıldığında su ve ısıdan etkilenmez ve şekli bozulmaz olmalıdır. Kullanılan madde bakımında kauçuk ve silikon, şekil bakımından ise yuvarlak uçlu standart ve ortodontik damaklı tipleri mevcuttur)
Biberon ısıtıcısı (Pompa ile çekilmiş anne sütünü, sütlü mamayı, sütlü içecekleri ve bebek mamalarını ısıtmanın hızlı ve güvenli yoludur)
Biberon fırçası (Biberon ve emziklerin temizlenmesinde kolaylıktır)
Biberon taşıyıcısı (Biberonları bir süre sıcak veya soğuk tutmaya yarar. Özellikle seyahatlerde oldukça faydalıdır)
Biberon mixeri (Bebek mamasını biberon içinde karıştırmak ve hazırlamak için kullanılır)
Sterilizatör (yoğun ısısı ile biberon ve emziklerdeki bütün mikropları kısa sürede öldürür)
Sterilizatör/Sebze Haşlayıcısı (sterilizatör özelliğinin yanı sıra, bebekler için buharla sebze haşlayabilen tipleridir)
Emzik ve aksesuarları
Emzik (Hava çıkışlı, sterilize edilebilir ve kaynatılabilir olmalıdır. Kauçuk ve silikon ayrıca standart ve ortodontik damaklı tipleri mevcuttur)
Uyku emzikleri (Hava çıkışlı, sterilize edilebilir ve kaynatılabilir olmalıdır. Normal emzikler gibi kauçuk, silikon, damaklı ve standard olanları vardır)
Emzik Bandı ve Emzik Zinciri (Bir ucu bebeğin yakasına iliştirilen emzik bant ve/veya emzik zincirleri bebeğin emziğinin yere düşerek, kirlenmesini ve kaybolmasını önler)
Emzik kutusu
Diş kaşıyıcı/Soğutucu Dişlikler (Diş çıkartmanın verdiği sancıyı hafifletir ve diş etlerindeki harareti alır)
Besin maddeleri
Toz mamalar (Proteini Anne Sütüne Adapte Doyurucu Başlangıç Mamaları)
Katı gıdalara geçişle birlikte gereken besin ve malzemeler (6. aydan itibaren)
Kavanoz mamalar
Bisküviler
Ek gıdalar
Mama tabağı (Konulduğu yerde sabit olarak durabilen vakumlu tabanlılar tercih edilmelidir)
Mama kaşığı (Sapı plastik kaşık kısmı paslanmaz çelikten yapılmış olmalı ve bebeğin kolayca tutabileceği büyüklükte olmalıdır)
Çatal kaşık bıçak seti
Alıştırma Bardağı (Devrilmeyen, bebeğin kendi başına sıvı gıdaları içebilmesini sağlamak için rahatlıkla tutabileceği hafiflikte dizayn edilmiş olmalıdır)
Mama sandalyesi (Yüksekliği ayarlanabilir, koltuk sırtı yatırılabilir, tekerlekli ve masaya monte edilebilir tipleri tercih edilmelidir)
Önlük
Giyimle ilgili
Ürün 0-3 ay 4-6 ay
Pijama 4 adet 4 adet
Yün Zıbın 4 adet 4 adet
Pamuklu zıbın 4 adet 2 adet
Tulumlar (100% pamulu) 2 adet 3 adet
Body 1 adet 4 adet
Önlük 4 adet 4 adet
Hırka, yelek, yün ceket
(geniş kollu) 2 adet 2 adet
Patik ve çorap 4 adet 4 adet
Atlet 2 adet 4 adet
Atkı
Şapka, bere (kış için sıcak tutan, yaz için güneş önleyen)
Mendil
Bebek Montu
Bebeğin 6. aydan sonraki giyim ihtiyaçları:
Günlük ev içi giyim
Dışarı çıkış giyimi
İç giysiler
Gece yatak giyimi
İlk adım ayakkabısı
Yürüyüş ayakkabısı
Ev ve bebeğin yatak odası ile ilgili
Bebeğin yatak odası için gerekenler
Karyola ( Yanları yüksek )
Dolap
Şifonyer
Nevresim takımı
Yastık
Yorgan ( Hafif , kuş tüyü)
Çarşaf su geçirmeyen ( 2 adet)
Çarşaf ( 4 adet )
Kenar Minderi
Battaniye, pike ( 2 adet)
Cibinlik
Yatak şiltesi
Lamba
Yatak şilte koruyucusu
Oda termometresi
Oda nemlendiricisi (Oda nemlendiricisi kuru ortamlarda havayı nemli tutmak için idealdir. Çocuklarda kuru havadan dolayı oluşan burun tıkanıklığı ve nefes alma zorluğu nemlendirici sayesinde ortadan kalkar)
Dönence
Oyuncak sandığı
Telsiz - Bebefon (Hem evinizin çevresinde ya da bahçede uğraşıp, hemde kulağınızın bebeğinizde olabilir.)
Bebeğin emeklemeye başlaması ile evde gerekenler ( 6. ay dan sonra)
Güvenlik kapısı
Elektrik prizlerine koruyucu kapak
Dolap kapakları ve klozet için kilit
Masa ,sehpa vs.. ev mobilyasının köşeleri için köşe koruyucular
Pencere kilitleri
Banyo için kaymayan zemin aparatları
Gezinti ve taşıma ile ilgili
Pusetler
Baston pusetler (Katlandığında şemşiye şeklini alan, maksimum ağırlığı 15 kg geçmeyen bebekler için kullanılabilen, hafif ve pratik pusetlerdir)
Klasik pusetler (Sapının yönü değiştirilebilen yani çift taraflı kullanılabilen, koltuğu tam yatar, geniş, döner tekerlekli, tentesi hareketli, ön bar ve tablası olan tipler tercih sebebi olmalıdır. Bu tip pusetler yaklaşık 18 kg ağırlığında olan bebekler için kullanılır)
Çok fonksiyonlu pusetler (Klasik pusetin tüm özelliklerine sahip ayrıca pusete monte edilebilen bebek taşıma/araba koltuğu olan ve binek arabasına oto koltuğunun monte edildiği kasası pusetlerdir. Bu tip pusetler yaklaşık 18 kg ağırlığında olan bebekler için kullanılır)
Üç tekerlekli pusetler (Avrupa ve Amerika da çok yaygın olan, özellikle spor – jogging- yapan annelerin tercih ettiği tiplerdir. Kolay katlanır ve araba bagajına sığabilecek boyda olmasına dikkat edilmelidir)
Taşıyıcılar
Kanguru (Bebek 1,5 aylık olduğundan itibaren kullanılmaya başlanır)
Port bebe (Bebek doğduğundan itibaren kullanılır)
Malzeme çantası (Bebeğin eşyalarının içine rahatlıkla sığabileceği şekilde olmalıdır)
Sırt taşıyıcı
Ana kucağı ve diğer
Tekerlekli ana kucağı
Sallanan ana kucağı
Titreşim ve müzikli ana kucağı
Araba güvenlik ürünleri
Araba koltukları ( Maksimum 10 kg ‘a kadar bebekler için dizayn edilmiş taşıma/araba koltuğu, maksimum 18 kg’a kadar bebekler için dizayn edilmiş oto koltukları ve 16 kg ile 36 kg arası çocuklar için dizayn edilmiş oturma şilteleri tipleri vardır)
Seyahat sağlık seti
Güneşlik (Hem otomobil hem de bebek odasında doğrudan güneş ışığı ve UV ışınlarından bebeğin korunmasını sağlar)
Bebek için dikiz aynası aparatı
Oto emniyet kemeri (Araba koltuğunu otomobilinize monte edebilmeniz için arabanızda muhakkak emniyet kemeri olmalıdır.
Emekleme başlarken gerekenler (6. aydan itibaren)
Park (Bebeğin içinde oynaması, uyuması için kullanılan, katlanabilir, katlandığında çanta şeklinde taşınabilir olmalıdır. Tekerlekli olan tipler bir yerden diğer yere çekerken kolaylık sağlar. İki katlı kullanılabilir tipleri alt değiştirme minderi olan tipleri, oyuncak torbası ve sallama aparatı olan tipleri kullanımda daha da kolaylık sağlar.)
Yürüteç
Hoppala (Johnny Jump Up)
Salıncak
Oyuncaklar
0 - 3 ay arası
Geniş kulplu tutulabilir çıngırak.
Dönence (Bebeğin yatağının kenarına monte edilen üzerinde çok renkli oyuncaklar asılı olan, müzikli oyuncaklardır.)
Çok renkli asılabilir çıngırak
Plastik halkalar
Yıkanabilir kauçuk renk renk hayvanlar, şekiller
4 - 6 ay arası
Sıkıldığında ses çıkaran kauçuk hayvancıklar
Bez bebekler ve yumuşak oyuncaklar
Yumuşak top
Müzik sesi veren çıngıraklar
Kumaş kitaplar
Lohusalıkta anne kendisine nasıl bakmalıdır?
Lohusalıkta anne kendisine nasıl bakmalıdır?Lohusalıkta anne kendisine nasıl bakmalıdır?Doğum sonu kanamanın azalması için rahim, karından tutularak sıkıştırılmalı, karına masaj yapılmalıdır. Doğal olarak ilk günlerde kanlı, sonra pembe, daha sonra kahverengi akıntı olur. Birkaç haftadan sonra beyaz akıntı başlar. Doğumdan sonra olabilecek en erken zamanda ayağa kalkmak ve hareket etmek kan dolaşımı için olduğu kadar barsakların iyi çalışması için de yararlıdır. Ancak lohusa yine de çok yorulmamalıdır. İlk günlerde istirahat etmemek, kanamaya ve ağrıya yol açabilir. Doğumdan hemen sonra ağrı varsa, ağrı kesici ilaçlar kullanılabilir. Ateşlenme hissedilirse derece ile ölçülmelidir. Yüksek ateşte (38 derece) kesinlikle doktora danışmak gerekir. İlk iki gün içinde dışkılama olabilir. Olmazsa kabızlığı önleyici yöntemlere başvurulmalıdır.
Emzirme sırasında annenin rahat oturması için yardım edilmelidir. Oturmak istenmiyorsa yan yatarak da bebek emzirilebilir. Emzirmenin başlangıcında memeler acıyabilir. Bebek doğru emiyorsa bu acı giderek azalır ve bebek emdikçe tümüyle geçer. Bebek memelerdeki sütü boşaltacak şekilde sık sık emzirilirse, memelerde süt birikimine bağlı anneyi rahatsız edecek şişlikler kızarma ve ağrı olmaz. Olduğu takdirde sütü boşaltmak, emzirmeden önce sıcak su ile pansuman ya da banyo yapmak emzirdikten sonra memelere soğuk su ile pansuman yapmak şikayetleri azaltır.
Doğum sonu lohusanın kontrolu niçin önemlidir? Ne zaman yapılması gerekir?
Her annenin doğum yaptıktan sonra kendi sağlığı açısından kontrol edilmesi gerekir. En az bebek kadar onu dünyaya getiren annenin sağlığı da önemlidir.
İlk iki ay (60 gün) içinde lohusanın doğum sonu kontrolü yapılmalıdır. Muayene yapılarak annenin sorularının cevaplanacağı bu doktor kontrolü ihmal edilmemeli olabildiği kadar erken zamanda yapılmalıdır.
Doğum sonu dikişlerin bakımı nasıl yapılır?
Dikişler için en iyi bakım temizliktir. Tuvalette taharetlenme her zaman ön taraftan (idrar yapılan yer) arka tarafa (makat) doğru yapılmalıdır. Makat çevresinde bulunabilecek dışkı mikropları dikişlere ya da idrar borusuna ulaşırsa iltihaplanmaya neden olur. İltihaplanan dikişler kaynayamaz ve yara açılır. Kızarıklık, şişlik ve aşırı ağrı dikişlerin atma belirtisidir. Dikişler atınca açılan yara temizlenmelidir. Açılan yara tekrar dikilebilir. En iyisi hiç açılmaması için dikişlerin temiz tutulmasıdır. Doğumdan sonra yıkanmanın dikişlere bir zararı olmaz. Sabunlanmış elle temizlik yapılabilir. Sonra, dikiş bölgesi su ile durulanmalı ve her zaman kurulanmalıdır. Kurulanma, temiz tuvalet kağıtları ile yapılmalı, kağıt atılmalıdır. Her seferde ayrı ve temiz bir bez kullanılamayacağı için bezle kurulama doğru değildir. Temizlik için rivanol ya da tavsiye edilen başka ilaçlı sular da kullanılabilir. Ancak nasıl temizlenirse temizlensin dikiş bölgesi her zaman kurulanmalı, ıslak kalmamalıdır. Önemli başka bir nokta da kullanılan hijyenik bağların çok sık değiştirilmesidir. Uzun süre kalan hijyenik bağlar da iltihaplanmaya neden olabilir. Kanama olmasa bile hijyenik bağlar da iltihaplanmaya neden olabilir. Kanama olmasa bile hijyenik bağ en fazla 6 saatte bir değiştirilmelidir. Bu dönemde hazır hijyenik bağların kullanılması daha kolay ve güvenlidir.
Doğumdan sonra anne ne zaman yıkanabilir?
Anne, kendini yıkanabilecek gibi hissettiği her an yıkanabilir. İlk yıkanmalar ayakta ve duş şeklinde ya da su dökünerek olmalıdır. Su dolu leğene ve küvete oturmadan sık sık yıkanabilir. Normal bir doğumdan 24 saat sonra da banyo yapılabilir. Sezaryen doğumdan sonra genellikle dördüncü günde dikişler alınır ve ertesi günü yıkanabilir.
Doğum sonrası dönemde anne nasıl beslenmelidir?
Doğumdan sonra anne bebeğini emzirirken gebelik öncesi döneme göre hergün en az 1 litre daha fazla su ve sulu gıdalar, 2 tane meyve ya da 2 tabak sebze yemeği, 3 dilim ekmek ya da 1 bardak süt ile beslenmesine ilave yapmalıdır. Gebelikte aldığı kan hapları doğumdan sonra bir ay daha kullanılır. Eski ağırlığa hemen dönmek için acele edilmemelidir. Annenin eski kilosuna kavuşması altı ay sürebilir. Anne şişmansa her ay iki kilogramlık bir ağırlık kaybı olabilir. Süt salgısı bundan etkilenmez. Ayda iki kilogramdan daha fazla zayıflama diyeti uygulanmamalıdır. Ancak unlu, yağlı besinlerden fazla yememeye dikkat edilmelidir.
Lohusa doğum sonu kabızlıktan nasıl kurtulabilir?
Kabızlığı ortadan kaldırmak için jimnastik yapmak yararlıdır. Ayrıca 3 - 4 porsiyon sebze ve meyve yemek, kabukları ile yenebilecek sebze ve meyvaları kabuklarını soymadan yemek kabızlıktan kurtulmak için faydalıdır. Kuru baklagil (mercimek, fasulye, nohut) ve kepekli ekmek yemek, aç karnına 1 bardak ılık su veya kayısı suyu içmek de yararlıdır. Beyaz ekmek, makarna, pirinç, az yağlı besinler, yeterince sıvı içilmemesi, dengesiz beslenme, fazla çay ve kahve tüketimi kabızlığı arttırdığı için bunlardan kaçınılmalıdır.
Kaynak: saglik-info.com
GÖKÇEN BEBEĞİN BABYSHOWERINDAN GÖRÜNTÜLER
12 Mayıs 2009 Salı
KUZEY EK GIDAYA GEÇTİ
Kuzey ek gıdalara geçti.onun için 4-8 aylık bebeklerde ek gıdalara geçerken nelere dikkat edilmeli;konusu ile ilgili sizlerle bilgiler paylaşmak istedim:
• Bebeğinize ilk vereceğiniz gıdanın onun tarafından kabul edilmesini kolaylaştırmak istiyorsanız bu ilk adımı o açken atmalısınız. Vereceğiniz yiyeceği küçük bir çay kaşığına ya da parmağınızın ucuna yerleştirerek bebeğinizin dudaklarına değdirin. Bu yeni tattan hoşlanıp hoşlanmadığını kolayca anlayabilirsiniz. Eğer yiyeceği diliyle iter ve bu tavrını ikinci denemeden sonra halen devam ettirirse onu daha fazla zorlamamanızı ve bu yeni yiyeceği bir daha denemeden önce 3-4 gün beklemenizi tavsiye ederiz.
• Yutma işlevinin gelişmemiş olması kaşıkla beslenmeyi güçleştirir. Bazı bebekler bu geçişi kolay yapamazlar ve kaşıkla beslenmeyi redderler. Geçiş döneminde çok sabırlı olmak gereklidir.
• Yeni ve farklı gıdalara teker teker ve en az 3-5 gün ara ile başlanmalıdır. Yeni verilmeye başlanan gıdaların bebekte alerji ya da sindirim güçlüğü yaratmadığının anlaşılabilmesi için aynı anda birden fazla gıda başlanmamalıdır.
• Yeni besinler önce az miktarda verilmeli zamanla miktar bir öğün oluşturacak şekilde artırılmalıdır.
• Her yeni gıdada bebeğinizin kakasında bazı değişiklikler olabileceğini bilerek fazla telaşlanmamalısınız.
• 12. ay sonuna kadar bebek için hazırlanan gıdalara tuz ve şeker ilave edilmemelidir.
• Bebeğe verilecek bütün yiyecekler taze ve katkısız olmalıdır. Kimyasal koruyucu madde içeren konserve ve katkı maddeli hazır yiyecekleri bebeğinizin beslenmesinde kullanmamalısınız.
• Bebek için her öğün taze besin hazırlamalı ve bu besinleri oda sıcaklığında uzun süre bekletmemelisiniz.
• Diş çıkarma dönemi bebeğin iştahsız ve huzursuz olduğu zamanlardır. Bu dönemlerde bebek anne sütü veya biberon mamasını daha fazla almak isteyebilir. Kaşığı reddetme, bu dönemde karşılaşılabilen bir problemdir, ısrarcı olmamak gerekir. Doktorunuzla görüşerek bebeğinizin günlük besin ihtiyacını karşılayacak kadar beslenip beslenmediğini öğrenebilirsiniz.
10 Mayıs 2009 Pazar
ANNELİK YOLUNDA HAMİLE KURSUNDAN GÖRÜNTÜLER
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)